Moskova görüşmeleri 28 mart tarikli Deyli Herald gazete- w, “Moskova görüşmeleri,, başlığı ai . tında yazdığı bir yazıda diyor ki: Bay Eden, bugün Moakovaya varı - yor, Yarın ingiliz — sovyet konuşma- ları başlıyacak. İngiliz ulusunun bü « tün umudu, bu konuşmaların pürüzsüz ve kıvanç verici bir şekilde başlaması ve sürüp gitmesidir. Bütün Avrupa için duru bir durum kurmak işinin henüz tamamlanmadığı ge srrada ingiliz — Tus — dostluğunun ganlanmasını letemek, yerinde bir di. dek olur. İngiltere ve Rusyanın her ikisi de büyük ve sözü geçer uluslardır. İkisi de Uluslar Derneğinde üyedirler, Bi - tiel Avrupanın bir başında, öteki öbür başında olmakla beraber barışa olan bağlılık bağı, ikisinin de asığını birleş. tirir. Rusyaya karşı olan durumu, öte- ki Avrupa uluslarına karşı olan duru - mundan daha az dostça olmıyan İngil- terenin Moskovaya böyle bir elçi gön. dermesi epey zamandır, umulmakta, beklenmekte idi, Bugün bu umud ger- gekleşmiş bulunmaktadır. Bugünün barış umudları, bütün ulus. Tarın bir tarafa dost, öte tarafa düş - man olmak, bir tarafı kayırmak yerine genel bir dostluk kurumuna elbirliği ile çalışması, Özel dostluklar uğruna genel ve kollektif dostları feda etme » mesi, yürekten duyup düşünerek genel bir topluluk ve birlik için uğraşması Je pekişecek, vazlığını sağlamlaştıra - caktır. Bugünkü günde bir ulus ve bütün uluslar için özlenecek, istenecek şey, elbirliğiyle ve toptan Cenevreye dön. mek, onun varlığını Üzerine kurduğu türelere uygun davranmaktır. İngiltere ile Sovyet Rusya arasın . da yapılacak bir anlaşma ve yakınlaş « manın Avrupaya uzun — zamandanberi susadağı sağlam — bir barışı vermek ve korumak yolunda vereceği büyük asığı görmemek ve buna inanmamak elde de gildir. Durum umud vericidir Sir Con Seymenin dönüşü dolayı - siyle bir başyazı yazan Mançester Gar- diyen gaztesi, Berlindeki konuşmalar- dan, bir taraftan pusatlanan Almanya. nn bir taraftan da öteki devletlerde bulunmayan ağır pusatları aralıklandir ması yollu verdiği — sözlerden, sonra Rusyanın büyük bir değer verdiği do- Ku andlaşmasını B. Hitlerin açıktan 1. çığa abamasından bahsettikten sonra diyor ki: “Almanya, kendi ordsunun rust or - dusuna denk olması dileğindedir. Rus- lar da naziler iktidarı ele aldıktan son- ta bir taraftan Japonya, bir taraftan da leh — alman birleşik orduları arasında kalıp ezilmemek içindir ki askerlikçe güclerini artırmışlardı. v Şurası mümkündür ki — Almanya, kendi pusatlanmasına kimsenin karış. mayacağına inanarak tek başma kâla » tak, pusatlandıkça pusatlanacak ve bu. gün bu gücünü harcıyacak bir alan *- rayacaktır. Onun dayandığı belge, güvendiği inan şudur ki bugün tek başına da kal- Ba, aükerlikçe olan gücü, günün birin- de ona bir çok müttefikler Çıkaracak. tır. *« Almanya ile Rusya arasında bir saldırmayış andlaşması yoktur. Al « manyanın gözünde Rusya, hem kendi . sinin bem de bütün Avrupa medeniye- tinin büyük bir düşmanıdır. Bundan dolayı ona karşı almanların - tepeden tırnağa kadar pusatlanmaları gerektir. Eğer ülmanlar, böyle düşünüyorlar. #a, biz de çok geçmeden birbirine karşı duracak bir takım birleşmeler yapıla « caktır ki böylece genel durum büyük Sevaştan önceki günlere pek benzeye. vektir. Bunun kargısında bize düşen ödev yalnız barışı koruyabilen değil, aynı zamanda hiç de hücama uğramıyacak | kadar güclü kuvvetli bir küme yap - | maktır. | olursa olsun genel —durüum, ka. sandığı gibi kötü değildir; vmu” vericidir. —— de okuduklarımız, Berlin konuşmaları üzerinde Fransız gazetelerinde Berlin bu iş üzerindeki düşüncelerini diğimiz parçaları kendilerine Bildiriğ Son iki gün içinde İngiltere dışarı İişler bakanı Con Saymen ve ührü has,, lordu B. Antony Eden'le Pürer ve Almanya dışarı işler bakanı fen Noyrat arasında yapılmış olan alman — ingiliz konuşmaları bu akşam bit - miştir. Bu konuşmalarda İngiltere el- gisi Sir Erik Fips'le silahsızlanma iş . leri delegesi B. fon Ribentrop da bu- Tunmuşlardır. 3 şubat tarihli Londra bildiriğinde Sözü geçen işlerden — bahsolunmuştur. Konuşmalar, çok açık ve dostça bir şe. kilde yapılmış ve karşılıklı noktaj na- zarların tamamen aydınlanhasiyle ne- ticelenmiştir. İki hükümetin sıyasala. rının, uluslararası işbirliğini kolaylaş- tırarak Avrupa barışını temin etmek ve pekiştirmek olduğu anlaşılmıştır. İn- Biliz ve alman bakanları, yapılmış olan karşılıklı konuşmaların faydalı oldu - guna kanaat getirmişlerdir. İngiliz bakanlarının yanında bulunanların intibar “Sekiz gün önce nerede isek bugün de tam orada bulunmaktayız.,, 26 mart akşamı Ingiliz delegasyonu muhitinde duyulan bu sözler, Berlin konuşmaları- nın verdiği tamamen menfi sonucu tas dik etmektedir . Alman tezlerinin hulâsas Almanyanın, B. Hitler tarafından Sir Saymen ve B. Edene anlatıldığı anlaşılan silahlanma, güvenlik, paktlar ve Uluslar Derneği hakkındaki tezi şu. dür; 1. Silahlanma — Almanya, mecburi askerlik hizmetinin yeniden kurulması prensibini sarsılmaz telakki etmekte- dir, Buna karşı Almanyaya en çok si. Tahlanmış devletle kara ve hava silah- Jarı için müsavat verilmek ve Fransa İle Rusya yahut Fransa ile İtalya as - kerk ittifak yapmamak şartiyle, bu hiz. metin müddeti ve silah altında bulun- durulacak asker sayısı üzerinde uyu . şulabilir. Keza Almanya Cenevrede te- Cavüz! olarak tarif edilen — silahların herkesce kullanılmasını nizam altına alacak olan bir anlaşmaya girmeğe ha- sırdır. 2. Güvenlik ve paktlar — Almanya, “karşılıklı yardımlı, — veya “karşılıklı yardımsır,, olarak yapılacak olan doğu andlaşmasına mubalif kalmakta devam etmektedir. Almanya, sıyasasını ve si. lahlarını doğrudan doğruya kendisine karşı çevrilmiş addettiği Sovyet Rus- ya ile hiç bir bağlantıya girişmek iste. memektedir. B. Hitler küçük anlaşma- yı Rusyanın Avrupada bir “imtidad,, 1 olarak telakki ettiğini de İlave etmiş- — Hepimiz bir ağızdan — türkü gağıracak — olur. sah elde edece ğimiz sonuc da- ha sağlam olur, La Republigue'ten konuşmaları etrafında uzun ya zılar çıkmaktadır. okurlarımızın anlamaları için, sunuyoruz: tir. Almanya bilhassa, Çekoslovakyayı alman sınırında Sovyet Rusyanın bir nevi ileri karakolu haline koyan ve gü. ya Rusya ile Çekoslovakya arasında ya- pilmış bulunan bazı askeri anlaşmalar . da abilhassa çekinmektedir. B. Hitler Rusya ile savaşmak isteğinde olmadı- ğını, fakat rus siy tikbal için bur ettiğini Sir Saymene temin etmiş - asasının kendisini İs- ihtiyatlı bulunmağa mec . tir. Almanya prensip bakımından Tuna paktıma muhalif değildir. Yalnız, A . vusturyanm — İç işlerine karışmamak hakkında olan maddenin açıkça anla - Ulmasını istemektedir. Almanya, bütün kemşulariyle on yıllık “ademi tecavüz,, andlaşmaları yapmak yolundaki tekli- fini yenilemektedir ve hava anlaşma. stur hemen yapmağa hazırdır. 3. Uluslar Derneği — B. Hitler Al- menyanın, ülküsünü tasvib ettiği U . Tuslar Derneğine karzşı hiç bir duygu beslemediğini söylemiştir. Fakat der- neğin bu ülküyü tatbik etmek iktida - rında olmadığını gösterdiği düşünce . sindedir, Memeldeki Klaypeda işi de, Uluslar Derneğinde dolayısile — konuşulmuş: B, Hitler, 1924 de Uluslar Derneğinin Memeldeki almanların haklarını koru. mak üzere bura hakkındaki statüyü tat bik ettirmek işini üzerine aldığımı, fa- kat dört ölüm — karariyle sonuclanan muhakemenin de gösterdiği üzere, der- neğin iktidarsızlığının ortaya çıktığı . ni söylemiştir. 4 Donanma ve müstemlekeler — Almanyanın mali durumu büyük bir müstemleke devletine gereken donan - mayı yapmağa müsaid olmadığı için, almanların şimdilik müstemleke bakı. mından bit istedikleri yoktur. Fakat gelecek için söz söylemek hakkını mu- hafaza ettiklerini bitdirmektedir. Lö Tan gazetesine göre., Berlin konuşmalarının bittiğini, B. Edenin Moskovaya, Sir Saymenin de Londraya gittiğini, konuşmaların vo - nucu hakkında alman ve ingilir mah . fillerinin tabiatiyle çok ihtiyatkâr dav- randıklarını yazan Lö Tan gazetesi bu nunla beraber durumdan bir intiba © . dinmenin kabil olduğunu — söyliyerek şöyle devam ediyor: Bu intiba hiç de teselli verici de - Bildir. Hattâ ingilir bakanlarının yol- culuğu geniş ve samimi bir işbirli; yasası için yeni umudlar verecek ma- hiyette olmadığından bu intibam ti , hin karıştırıcı olduğu bile söylenebilir. İngiliz bakanlarının yola çıkmaların - dan önce bazt ingiliz mahfillerinde gösterilmek istenilen “ihtiyatkâr nik - Fransızların bu gazetelerden dilimize çevir- binlik”, Berlinde yapılan konuşmalar neticesinde 'seyyüd etmiş görünme - mektedir. Şüphesiz, ingiliz bakanları Berline bir anlaşma yapmak Üzere ko. maşmak için gitmemişlerdir. »a Sir Saymen söylediği sözler ara- sında, “hakiki memnuniyetini,, de at « Tatmıştır; ancak noktai nazarlar ara . sında çok ciddi farklar olduğunu da saklamamıştır. Ona kolayca inanılabi - dir ve bunun için de Berlin tebliğinin bazı fıkralarını münakaşa — etmekten geri durulamaz. Bundan sonta tebliği tahlil eden ga- zete “karşılıklı noktai mazarların ta . mamen aydınlanmış olduğu,, yolundaki sözlerin iki hükümetin sıyasalarının he defleri, metodları ve vasıtaları neden ibaret bulunduğu manasına geleceğini yoksa bu hedef, metod ve vasıtalar ü - zerinde yapılmış bir prensip anlaşmatı olmadığını; iki hükümetin sıyasaları . nın da aynı olduğu İlave ediliyorsa da, İngilterenin sıyasasının gayesinin böy- le olduğundan şüphe edilmediğini, fa- kat Almanyanın aya: niyette olmasının epey şüpheli olduğunu yazıyor. Almanyanın hakiki niyetlerinin, ya. zımızın başına koyduğumuz tezler ol- duğunu söyliyen ve bunlacı teşrih eden gazete, bu yüzden İngiliz bakanlarının "ihtiyatkâr nikbinliği, kaybedecekle . rini töylemekte; Almanyanın, Rusya - yı yalnız bırakmak niyetinde olduğu- Nu; dürümün en dikkate değer nokta- sının bu olduğunu, çünkü bu yüzden doğu yönünde yeni anlaşmazlıklar çı- kabileceğini; İngilterenin kendi gü . venliği bakımından bu işe engel olması mühteme! bulunduğunu; B. Edenin Moskova yolculuğunun Berlin yolçulu- gu kadar mühim olduğunu söylüyor ve böylece B. Müsolini, Laval ve Sir Say- men (l nisanda Stresada toplandıkları zaman Avrupada barışı korumak için ne yapmak gerekeceğini bileceklerini ilave ederek yazısını bitiriyor. “Yumruk darbesinden sonra kurnarlık.,, 26 mart tarihli La Repüblik gazete. vi de gunları yarıyor: B. Hitlerin tesi açıldığından ve Al- manyada başka bir muameleye hacet görmeksizin mecburi askerlik hizmeti. ni yeniden kurduğundan, Sir Saymen ve B. Eden Berline gidebildiler, Paris konferansının resmi bildiriği bu yolculuğun, malâmat almak için ya pildiğini ve fransız, italyan hükümet « lerinin de bu yolculuk İçin temennile » rini İzhar ettiklerini yazdı. (Alman gazetelerinin ingiliz bakan ları İçin yazdıkları meth dolu yazılar. dan bahsederek) İngilterenin tam doğ- 4 NİSAN 1935 PEİ ruluğuna inandığımız için bu | aldırış etmemekle beraber, Alin mutağ oyununu oynıyacağı bu MMMT maların afişini dikkâtle takib i de borcumuzdur. a Yumruk darbesinden sonra (4 lık, İngilterenin Rusyadan ;eıiıiİ: letilerek, “bölünmez barışı, ud'“* cek olan ve mefhumu, Ren'in öbl"— fındaki komşularımızın “ayırıcle F evralarına uymuıyan doğu andlâj ' dan İngiltere vazgeçirilmek cek. Ve.. Başkalarının silahlarımt! zaltılması teklif olunacak, M Şüphesiz, Sir Saymen ve B. eli hoşuna gitmez diye, müstemlekt bahsolunmaktan kaçımılacak. W Hakikate epey yakm olan _Ö' minleri yaptıktan sonra ingili? matlarının Berline yaptıkları yöl (; için ufak bir teeasüf bile izhar muyuz? Bilakis Dışarı işler bakanlığında pılll to müsteşarı olan kont Stanhop'üf diği gibi ingilir bakanları bu gu bem Rayhışın ne istediğini eyitt Jamak hem de onu, güvenliği mi bir surette kurumlandırma yolun! . tirmeyi denemek için ,ıı,mnwi"' Liberallerle işçiler ve d.ııım!ğ kamusal düşüncesinin tazyiki — Stf her şeyden önce Almanyayı, kefti nin girişebileceği bütün yeni bAR' tılara sokmak istiyen İngiltere. :, kümetince yapılan şu veya bu bildi a çok çabuk olarak isteklerimize ı:uf" bir şekilde tefsir ederek — ingilizle | temayülleri hakkında hayale kapil'” Tuz. ; Halbuki Avrupanın şimdiki M"& munun birkaç müşahedede hulasa Ü, lebilecek olan elemanlarını hesabö mak mecburiyetindeyiz. öi Birincisi, biz şimdiki halde 20f birlerine müracaat etmek iştemli ve edemeyiz. İkincisi, en kötü yanlış, hareketlifi mizi eski müttefiklerimizinkindet V yırmak olur, onun İçin gırası gel ken İtalyanın uzgörür tavrına sayk göztermeliyir. Üçüncüsü, kendi vasıtalarımızla h duğu kadar yapacağımız andlaşmala' * la da güvenliğimiz daha müessir bif vi rette temin edileceğinden, — ökon! techizatımız daha sağlam — ve sıyi birliğimiz daha dayanıklı olacağındi ve nihayet, yalnız “tedafüi,, bir dipİ” matik plânda kalmıyacağımızdan il de yapılacak olan konuşmalarda otü' temiz daha büyük olacaktır. B. Laval hem barışa karşı derin b*z sevgiye, hem de manevra bilgisine ** hibtir. Bu da, öteki de ileride yapıltif XKonuşmalarda bize muvaffakiyet KAF mak imkânını verecektir “ Doğu andlaşması imzalanacaklır!., Er Nuvelle gazetesi isce şöyke diyorl B. Lavalin, İtalyada Paris, Londif ve Roma hükümetlerinin müme- 1€ ni toplıyacak olan konleransa — işti etmeden önce Moskovaya gidip Bi' yeceğini bilmiyoruz. k Fakat muhakkak olan ve iyi bildi * ğimiz bir şey varsa o da B. Lavalif Moskovaya giderek doğu snı.l)ışnli"’ imzalamağa karar verdiğidir. Bizim, kati olarak verdiğimiz bu W7 rara bazı hükümetlerin manalı tavırli" rı ve engel olma teşebbüsleri mani 9“4 mıyacaktır. j Fransa barışın kurumlandırılmasıti €en müessir ve en sağlam surette iştif” edecektir, Barışın kurumlandırılımd * sı, diyoruz, çünkü kanunsuz bir şekil * de silahlanışını mazur göstermek İ fransır — rus yakınlaşmasının Raybi için bir tehlike olduğunu süylemekt€fi çekinmiyen Almanyanın — iddialarıfi tezini kabul etmiyoruz ve etmiyeceği” Bilhassa doğu andlaşması Almsf * yaya açık olduğu halde Almanya bi * na gizmek istemediği için bu isdiatif hiç kabul edilemez. Almanya Bcl”; de, Rusyanın da gireceği bir güvei” sistemine girmeyi katiyetle reddettii ni çekinmeden söylemiştir. Bu çekingenlik ne demek? Bun'lü altında ne gibi bir tehdid saklı? Bet? kolayca anlıyabiliriz: Almanya © Avrupada olduğu gibi doğu Avrupt * sında da serbest kalmak istiyor, çü0” Tuna andlaşması için de doğu and"