Va < yasal Say aş sanayli ve Amerika âil'in he Dally Mr: Üyan e'nin ya den H e lar TİğİDİ haykr, lahlanmı GÜr. Sitah sa N Byidir. 0 & an cümleler — gör olsa ei angi bir sa * gibi « n 5 teklam yapmaz ) yapması, satışını g bir hava yara » Uygun savaş talili değildir. Çün 1 şimdiye kadar syası var. Savaş yü- nlarını Senato çareler Bugün gelen telgraflar, bu İ şöyle sayıyor: gtiği bir zengin vletlerin hiç kı yoktur mse bütün savaş Sana- devlet emrine ali- cepheye gönderilir. ' aş olursa, Yicileri tonyeküi İ topyekün dir. v ün çizenler *) Savaş olursa, ©ç 6 ya kadar olan Kkazan, Zançların yarısı, ç 6 dan sonra bü- ll olur. ün 10.000 dolara kadar olan ©ç 4 olan kazanç vergisi çıkar, On da ©, 96 ü etin in dö- noktalar, Senato'nun İâ- imiş. karşısında, savaş Sana- bütün t kararlar alsalar, müdafaa,, vastta- ve bir takım spekü- rini dolduran bir tie olmaktan çıkar. BURHAN BELGE YENİ TÜRK vi tarafından neşredi- kültür “tanbul hal çok değerli edebiyat ve n mart tarihli 31 inci sayı- ayıda Ah- d Yaşaroğlu'nun (Çocukları- terbiye muallim habesi ürette y i ve yeni kanunların ere bulunduğu şu se- * gereken ıslahat hakkında çok olgün sa ediyor. Bilhassa kim- başrboş bira- toplan- dikkatle y cuklarının TYarak yatı mekteble S1 üzerindeki düşünceler Tazarı itibara almması gereken bit 'mü- Cektadir. makale Cemil Sena'- mesi İkinci G * k kadınının saylav eçilmi hazaBile tarihteki bazı büyük kadın: *dan bahsediyor ve kadının hayat aklarından istifade etmesi lürumunu Eösteriyor. Bundan sonra biri Z. Mih- Fiban'ın ve öteki Mahmud — Yesari'nin güzel Halide “Reprak, bir şiiri geliyor. Hatemi z "h in (Y. Y. Rousseau filozof mu- ba ) mevzulu makalesi, (İngilizlerle IM"_*"bcıımıı nasıl ve ne zaman baş- ı.._ı,;) mevzuu — etrafında orijinal - bir tetkiki, (İsveç ve isveçliler) hak- Nda Selim Sırre Tercan'ın — istifade ". Zevkle okunacak bir makalesi, Bay âmtd Ekrem'in Karkamış - harabele- vizi dair tarihi bir etüdü, (1935 tele- bi Dtıdir) başliğir entressan bir ç€ pazı, ingiliz Hrasmın niçin düş- iktısadi bir makale, ada olup biten şeyleri hulasa 04 & bir yazı bu nüshanm başlıca yari- &I teşkil ediyor, Tavsiye ederiz. VENİ ADAM ol n BEriki hikâyelerile Nunret'in Ünü anlatan Gündelik — İNGİLTERENİN ROLU (Başı 1 in düşüncelerini yakından öğ- renmek için gezip dolaşıyorlar. Her devlet onlara kur yapıyor, ve kendi savasını beğendirmek için dil döküyor, ve sonra bunlar iki aykırı politikanın kaynaşmakta ol- Berlin'den de, Moskova'dan k - ayrıldıklarını İngiltere'yi isteğ duğu da sevinc duyara! söylüyorlar. Fran” kendi tarafında biliyor, Almanya karar ve hareketlerinde bir dere- ceye kadar İngiltere'ye güveniyor, u açun barışının koruyu- Rusya on! Kim doğru cusu gibi karşılıyor.. görüyor, kim yanılıyor?.. İngilte- renin bugünkü Avru; ediği henüz anlaşılma- ile şurası açıkça bilin» © eski tarihsel rolü- pa durumuna göre ne istı mış olsa bi mektedir ki, nü tekrar oynamağa başlamış ve Avrupa barışının anahtarlarını Britanya impnrıtorluğundun yana kullanmak üzere yeniden kendi eline almıştır. İngiltre Avrupa — sıyasasını dünyanın her köşesinde iliş ği ©- lan büyük Britanya imparatorlu- ğgunun korunması bakımından ko- ığı için ne Fransa ve taraf- da valadı daşlarının taşlaşmış politikasına, ne de Almanyanın devrimci sıya- sasına yalnız prensip tutgunluğu ile yardımcı olamaz. İngilterenin asası onun dışsıyasasının da aydınlatabilir. İn- yaşayışında içsıy yöndemlerini giltere ötedenberi iç nasıl onun gerekenlerine göre ilk bakışta biribirine aykırı görülen düzen ve çarelere başvurmaktan çekinmiyorsa, dış yaşayışında da öylece vaktine göre iki tarafı da şaşırtacak bir yol tutmaktan ka - çınmaz. İngiltere Avrupanın en buhranlı devirlerinde olduğu gi- bi ki bir dört yol ağzındadır.. Fransa, Almanya, Rusya ve daha birçokları bekliyor.. Ne tarafa gi- decek?.. Ne Memel ne Danzig, ve ne de orta Avrupa sorumları İn- giltere'nin son kararı üzerinde do- kunaklı olacak gücte değildir. Bri- tanya imparatorluğunu ilgilendi.- ren daha acunsal sorumlar var- dır ki, İngiltere onları ölçüp biçe- rek Streza konferansında belki biraz daha açık konuşabilecektir. Zeki Mesud ALSAN e sayısı çıkmıştır. £ Hakkı Baltacıoğlu'nı olmalıdır?) başlıklı dikkatle okunmaya değer bir arasırıda açılan enketlerin devan hendiş Bay Nüvid Osman'ın kültür ve şleri ığımızdan şi- yazısı, mualimler ve gençler mü- haklı sıyasa rın hulasası, (Mezar- evzulu anket, Bay İsna- kâyet eden bir yazısı, seununda olan! lıkta cuma) mı il Hakkı'nın gene çok alâka uyandır- (Yeni devletin kültür (Sıvas'ta kayak) Stefan mıya - değer programları) yazısı, başlıklı bir memleket Zvig'den tercüme edilen Amok roma- nenım devamı, ve karikatürler tür mecmuasını YEDİ GÜN gel ve cn itjinalı bir surette yazısı, birçok fıkralar, resimler vardır. Bu değerli kül- tavsiye ederiz. Bu en gü basılan balk mag: Çıkmıştır. Bü say'ı fıkralardan başka belli öze çarpmaktadır: azininin 108 inci sayısı (da, birçok resimler ve başlı olarak şu yazılar g İ “İki rakip: Hitler ve imparatorn » “ulusal sanayide yabancı adlar,» » Pı- rak beni kıztm, adlı sevda masalı, "O- peretin sevimli yıldızı Bayan Şevkiye i- le bir mülâkat,, » *“General Mahmud Muhtar,, , *“Tarihten evelki devirlerde yaşamış olan Mamut. , “Güzel sanatlar akademisinde, "Aile küşesim Bay Hü- seyin Cahidin “Malta adasında esarct hatıraları, Marmut Yesarinin "Pmcr- reden pencereyen zdli hikâyesi “Mısrt- “Yarzız atlı,, tefrikâsı 32 aA üN eridi. (Başr 1 inci sayıfada) işler bakanı B. Eden şerefine ve- rilen yemekte Polonya Dışarı İş- ler Bakanı aşağıdaki söylevi ver- miştir: “Bundan az vakit önce la- giltere ve Polonya münasebetleri üzerinde eski belgeleri karıştırır- ken bir mektub buldum. 3 mart 1568 tarihinde Polonya kıralı Sig- smond Ogüst tarafından İngiltere Kıraliçesi Elizabet'e gönderilmiş olan bu mektubta kıral kendisinin olan bütün limanlarda İngiltere Kıraliçesi tebaalarının tıpkı po- lonyalılar gibi — karşılanacağını söylemektedir. Bu mektub gösterir ki İngilte- re ve Polonya dostluğu bugünün izeri değildir. Size Varşovayı zi- yaretinizden dolayı “hoş geldiniz,, derken bu eski dostluğa dayana- rak kıvancı da bildirmeyi bir zevk sayıyorum. Sizinle olan konuşma- larımızda durmaksızın artan ve derinleşen bu içten gelme dostlu- ğun bir. belgesini görmekteyiz. Cenevre'de en eyi anılar bırakan işbirliğimizden sonra sizi burada karşılamak benim için gerçekten bir bahtlılıktır. Bütün Polonya kamusaldüşünü İngilterenin arsıulusal münas#bet. leri düzenliyecek ve devletler ara- sında sıyasal ve ökonomik alan- larda işbirliğini gerçekleştirecek olan inanı kuvvetlendirecek en eyi yolu bulmak için çalışmaları- nı büyük ilgi ile takip etmektedir. Komşuluk münasebetlerini kuv- vetlendiren her emeği, veya daha geniş bir arsıulusal alanda işbirli- gini dünya barışı için birinci de- recede önemli saydığımız için bu çalışmaları çok beğeniyoruz. Bizimle yaptığınız konuşmalar- dan ve Polonya ile olan özel te- masınızdan eyi anılarla dönmeni- zi dileriz, Böyle olursa Polonya- dan götüreceğ niz intibalar hükü- ze arsıulusal durumun bu- şeklinde uyumlu bir işbirli- ği yapmakla en doğru yol_dı_n ba- rışı pçkiılirmcnin gdı?erdığı güç- lüklere çare bulmak için en pra- tik ihtimalleri ayırmak kabiliyeti- ni de götürmüş olursunuz. Uma- bu sabah başladığımız ko- nuşmaların dostça ıel.ıli ve ingiliz diplomasisinin en objektif bir şe- kilde realiteleri aramakla ün al- mış olan tarihsel düşünümü hafif bir derecede bile olsa bu amaca varmamızı kolaylaştıracaktır. Sözümü bitirmeden ülkelerimiz ndaki münasebetlerin, Avru- sal durumlarının genelliği la sarsılmaz bir halde dost. ağına inanımı söylemek ğime izin vermenizi dilerim. Bunun en büyük garantisi iki ekilerine karşı en eyi bir dolu olmalarıdırlar. Kıral nya metini: günkü rım ki arası pa sıya: arasındı ça kalacı ülkenin öt direnim - ile n l Kadehimi bu düşünce - ile Beşinci Core'un şerefine, Bri Havaların ısındığını, kuytu yerlerdeki ağacların tomurcuklandığı- nı görerek baharın gelmekte olduğunu sanırken, evelki gün başlayan sulusepken, dün sabaha karşı büsbütün kara çevirdi ve sabahleyin kalkanlar şehrin her yanını, yakın dağları oldukça kalır bir karın örtmüş olduğunu gördüler. Ancak, bahar başlamış ve oldukça ilerle- miş olduğu için bu vakitsiz kar da tutamadı ve akşama kadar çoğu Umulur ki bu kar mevsimin son karı oladaktır. Varşova görşümeleri ulusunun yükselmesine ve sizin sağUığınıza kaldırıyorum.,, B. Eden, Polonya Dısarı - İşler Bakanının söylevin ağıdaki şu cevabı vermişti: “ — Hoş geldiniz yolunda şimdi söylediğiniz gönül yapıcı sözler- den dolayı size teşekkür için bü- yük bir kırvancla ayağa kalkıyo- rum. Britanya hükümeti bir ingi- liz bakanının Varşovayı ziyareti için yapılan daveti almakla büyük bir kıvanc duymuştur. Ve bu ünün bana düşmesinden dolayı ne ka- dar haz duyduğumu anlatamam. İnanınız ki şimdiye kadar Paris, Berlin ve Moskovada geçen ve perşembe günü Pragda bitecek o- lan bir sıra duyuklaşma yolunda- ki görüşmeler çok değerlidir. ve Avrupanın bugünkü durumunu aydınlatacaktır. Büyük devletlerin dış sıyasala- rından mesul olan devlet adamla- rı arasındaki özel anlaşmalara ve doğrudan doğruya görüşmelere biz İngiltere'de her vakit büyük bir değer veriyoruz. Uluslar der- neğindaki beraberce üyeliğimizin gerçekleştirdiği faydalardan biri de budur. Hükümetimizi Cenevre- de temsil edenlerimiz orada sizin- le görüşmek ve bir iş arkadaşı bi konseydeki çalışmalarınızı tak- dir etmek fırsatını bulmuşlardır. Hele konseydeki son ve eyi ye- mişler veren başkanlığınızı önem- le gördük. Gerçek, Cenevre'de bi- ribirimizle görüşüyoruz. Ancak salt coğrafi sebebler dolayısiyle ülkelerimizi temsil edenlerin kişi- sel olarak hükümet merkezleri- mizde görüşmeleri fırsatları pek azdır. Son zamanlarda Polonya Ticaret Bakanı B. Rajehman'ı Londra'da karşılamak — fırsatını bulduk. B. Rajehman'la İngiltere hükümeti arasında dostça ve s0- nuclu görüşmeler yapıldığını söy- lemekle kıvanclıyım. Bununla be- raber öyle sanıyorum ki, uzun yıl- lardanberi ilk keredir ki bir ingi- liz bakanı Varşovayı ziyaret edi- yor. Dolayısiyle bu benim için bahtlı bir hâdisedir. ve inanıyo- rum ki bu ziyaret aramızda daha yakın bir anlaşmaya hizmet ede- cektir. Eyi ki ödev ağır değildir. Çünkü her vakit aramızda böyle bir anlaşma vardı ve bunun devam edeceğini anlayorum. Ülkelerimi- zin sıyasası genel güvenlik pren- sipine ve uluslar derneğine daya- nır, İnanınız ki bugün sizinle ve Mareşal Pilsudski yaplığım gö- rüşmeler barışın uluslar arasında organize edilmesi her birimize dü- şen ödevin daha eyi anlaşılmasını mümkün kılacağından büyük bir değeri vardır. (Sonu $ inci sayılada) I.—IAE!.['NI.IŞRIW Elektrik telleri tehlikelidir Dünkü günün ortalarına doğru An karanım Yenice mahallesinde Ha" ne, pazar yerine ve Samanpazarma: gi den işlek bir yol üzerinde bir elektrik faciası olmuştur. Bu işe karışmış olan bir arkadaşımız bu faciayı şöyle anlatı- Ht “— Yolun kenarında çamurlar içinde, mış bir köylü daliksalısı Grü tiril Htriyer, yüsa Büs z altında, sarkmaş bın. hin bir tele iki eliyle sarılmış, sımsıkı tutuyor, gözlerini gök yüzüne dikmiş, zorlukla soluk almağa çalışıyor. Konu komşu pencerelerden “Ölü- yor.. Kurtarın,, diye bağırışıyor, kur- tarmak istedikleri halde hiç kimse, her yanını ölüm sarmış bu zavallı köylüye sirt üstü, upuzun u7 pındaki evin sa el üzatamıyordu.. Bir atalık biri çıktı, birkaç saniye içinde öleceğine şüphe olmayan bu za. vallının elleri arasındaki kalım etektrik telini sıyırarak çıkarmak için paltosunu tele fırlattı.. Üzerine ölümün — çöktüğü bu delikanlı teli çok sıkı tuttuğu için bunun bir faidesi olmadı. Onu kurtar- mağa uğraşırken okulundan çıkip evi- ne gimekte olan on, ön iki yaşlarında bir çocuk da, çamurlara yılan gibi sarı- lıp dolaşmış — olan tellerin arasına gir- di.. Girmesile yere — yuvarlanması bir oldu.. O da kımıldamıyordu.. Uzun u- zadıya düşünüp tedbir alacak vakit yoktu. Nitekim, paltosunu — fırlatan n- dam, her şeyi gözüne almış olmalı ki, çocuğa doğru fırladı; onu kaldırıp bir yana attı. Köylünün de sırtına asıla- rak sürükledi, ellerini tellerden ayırdı. Baygın çocuk ayıltıldı. Köylü delikan- lmın ellerinden kanlar akıyor, ağzındar köpükler sızıyordu. Yarı ölü, nümune hastanesine götürüldü. Bu olup bitenlerin iç yüzü şu idir Evelki gece başlıyan kar fırtınası o ma- halledeki elektrik tellerini kırmış, yere düşürmüştü. Bunu gören olmamıştı. i elektrik şirketinin bunu gör- görmek ödevi olan bir veya kaç işmeni olması gerekti. Küçük vol- tajda elektrik cereyanlarının böyle v lak gönlerde büyük tehlikeleri olduğu- nu kim bilmez? Dün sabah, Yenice mahallesinde, yere düşen elektrik teli bikaç kişiyi öldürmemiş ise bunu aacak tesadüfe borçluyuz. Dünkü gecikme Evelki gün geç vakit başlayıp böe tün gece süren kar yağışı Ankaradı beklenmiyen birçok ârızalara sebeb ol muştur. Elektrik telleri üzerine yığılat karlar birçok yerlede hatları koparmış şehrin geniş bir kısmı elektriksiz kab mıştır. Ulus matbaası, yüksek ziraat öneti- tüsü, yüniş fabrikası cereyana ancalı sant dokuzdan — sonra — kavuşmuştur. Gazetemiz de bu yüzden dün iki sanl geç olarak çıkmıştır. ÇAĞRILIŞ 4-4-935 perşembe günü heyeti umumiyeden sonra Milli Müdafaa Encümeni toplanacaktır.