23 M “sragla ART 1935 CUMARTESİ Halkevleri ve tiyatro Halkevleri kurulalıdanberi memle- ıı.,:" her Yanında canlı bir tiyâtro ha. €smeğe başladı, Sık sık — muhabir Tektudlarr bize yurdun bir köşesinde şd.h ha!k_"" gencletinin sahne Yeni bir başarımları haberimi geti- | YN Tiyatronun biz memleketin kültür Beviyesi üzerinde oynadığı büyük rolü =:;eîd€nler, hiç şüphesizdir ki bu İ sevinç ve övünçle karşıla. Staktadırlar oN ea l ĞA ?nuımry:lım ki daha birkaç yıl ön- 'De kadar, bir şantozun hasır is- tnleli bir kahve köşesinde göbek at. Tatsınr tiyatro sanan vilayet merkezle- :::r vardı. Şimdi yurdun her köşe- 'Oıı: kafaları aydınlık - gencler, tiyat. N anlamını balka tanıtmak ve ger- Sek sahne sanatın; memlekete — sevdir- Mek için ellerinden geldiği kadar Ça- İlşıyorlar. Bu mütevazı ve iddiasız çe “maları, yarın her şehir ve her kasa- Bi f f'n kazanacağı belediye tiyatrola. Çin atılmış ilk temel taşlarıdır. 0- Bup içindir ki bu çalışmalar herkes ta- Tafından teşvik ve kolaylık görmeli, Sahne — hareketlerinin — halkevlerinin koyaunda daha canlı ve daha verimli Olması İçin yardım edecek vaziyette 0- , *& berkes canla başla çalışmalıdır. Bu Temleket vazifesini başarmakta halkev- İdin birbirlerile müsabakaya ve reks- © girişmeleri icab eder. Ayda yılda Yerilmiş bir temsille hiç bir ev bu sas Hada kendine düşen vazifeyi tamamla- Tüş sayamaz. İmkânları son haddine '8r kullanmak ve hattâ imkânsızlık- S0 yaratmak lazımdır. Devrim genc. Ti, kendilerine meydan ve imkân ve- Tilirse hiç zannetmem ki herhangi alan- da olursa olsun eyi ve doğru olam bir $ için emeklerini esirgesinler. Maddi hiç bir güçlük gözümüzü Fildırmamalıdır. Yapılacak iş o kadar Soktur ki, hiç birimiz, yaptığımızın lü. Tumundan fazla ve hattâ kâfi oldu- ğııı övünemeyiz. Daima hamleli ve da- İma ileri olmak devrimci türk gencliği. Tin tek vastıdır. Sahne, salon, dekor, makyaj ve Bunlar için lazrm gelen para yoksullur u Mazeret değildir. Bir araya topla- Zan beş ateşli genc devrimci bir yürek Sarpıntısı, en hareketsiz kasabada bile bir tiyatro hareketi yaratmıya yeter. Yaşar Nabi NAYIR —— Ankara kayakçılığı için hir tetkik oürnndiğiııü: göre, Cümhuriyet Halk Partiti Gonel idare heyeti üyele - Tindon Tekirdağı saylavı Bay Rahmi *k, Türkive İdman Cemiyetleri İtti - fakı Başkanı Erzuram saylavı Bay Aziz İttitsk üyelerinden Bay N. Baydar, An- a ü kulübü Başkam Bay Fikret Ve Dağcılık Kayakçılık federasyonu kâ- ÜBi Bay İyas dün sabah — Elmadağına l"dmn bu yaz içinde yapılması karar « Attırılmış olan Kayakçılık — sığınağının Yeri ile Ankara — Elmadağı yolunun Norelerd işlerdir. Düa, ni tesb' lağının tenesin < ve - lepeye Yakm yerlerinde yacım metreye — yakın kar vardı. Bu kış olduğu kadar kar ya - Ban > Marda, An'tarada mart sonuna ka- GAt kayak sporları yapılabileceği tah - | Min edilm<ktedir. * Dün Ankara'da toprak bayramı kutlandı (Başı 1 inci sayıfadz) kerlerimiz yurdumuzu koruyacak, dev- letin hazinesi dolacak, türk ulusun zen- gin ve şon olacaktır.,, dedi. Bayan Ne - ziheden sonra gene halkevi adına köy- cülük şubesi propaganda kolu üyesin * den Bayan Kudret bir söylev verdi. 21 martın ekim hayatındaki değerini bu nün bütün bir çalışma yrlımın başı oldu- ğunu anlattıktan sonra dedi ki; — Bugün asırlardanberi yüzüne ba- kılmamaya başlanan toprağa değerinin verildiği gündür. Türk ekincisi! Sıyasal başına buy « rukluğumuzu nasıl senin süngün ka - zandıysa; ökonomik savaşta da elindeki pulluğun pas tutmıyan demiri palıdır. 'Türk ekincisi!... Onun içindir ki senin ülkün; her yıl bir öncekinden daha çok ekmek ve dik- mek olsun. Her birinizin toprağa ata * cağınız bir fazla tane düşün ki ulusun kasasına altınlar indirecektir. Yüzüne asil tunç rengini veren gü- meşe kavuştuğun bugünü hep birlikte kutlar, sana bitmez tükenmez güç dile- viz, Bunda nsonra gene mrzıka önde ol duğu halde Yüksek Ziraat Enstitülerine gidildi. Enstitü rektörü Profesör Falke Enstitü okurları ve yüzleri aşan bir ka « labalık köylülerimizi candan alkışlarla dış kapıdan karşıladılar. Ziraat Bakanı Bay Muhlis Erkmen enst: ü gezilmeye başlamadan önce köylülerimizc çu.ııl?n söyledi: Hoş geldiniz, uğurlar ıeur.ıh g niz. Sizler için yapılmış olan; - çiftçiliği ilerletmek, yükseltmek, verimlerini ar- tırmak, tarım bilgisini yaratmak, yap « mak, köye ve köylüye indirmek, ayağı - mıza getirmek için kurulmuş olan — öz yurdunuzda sizi sevgi, saygı ve kıvanc- Pa selâmlarım. Burası sizin yurdunuz, bucağınızdır. Dilediğiniz zaman gelir ve gezersiniz. Bunu sizden, hepinizden di- lerim. Arkadaşlar, bayramınız, bayra « memiz kutlü olsun , » . » Bay Muhlis Erkmenden sonra halke- vi köycülük şubesi kültür takımı üye - sinden Bay Mehmet bugjnkü toprak bayrammın değerini iyice kavramak için evelki çağlarda köy ve köylünün durumunu batırlamanın gerek olduğu » nu söyledi ve halka doğru dönüş tarihi- ni kısaca anlattı. Köylülerimiz 40 - 50 kişilik gruplar halinde ve enstitü pro - fesörlerinin, — okurlarının öncülüğüy'e yapının ber tarafını gezdiler, Sı'ıl 12 ye doğru gene mrzıka ile müdafaai hu - kuk, Anafartalar, Çocuk Sarayı ve .Sı- manpazarı yoliyle Halkevine gelindi ve oradan gene gruplar halinde yemeğe gidildi. a Öğleden sonra sant 15 de halkevin * deki — toplantıyı Tstiklâl — ve Cıu? . huriyet marşlarından — sonra Kâ- zen Nami Duürü — bir söylevle açtı. Ve toprak bayramından ötürü _yuı!ıiı bir sürü okudu. Bay Kâzım Namiden son- ra balkevi köycülük şubeni başkanı ye ni vün taprak üzerindeki çıhwmıîmn ilk gününün değerini hatırlattı ve lfoy cülük şubesinin bu yıl yaptığı işleri kı- saca anlatarak dedi ki: Dünkü toprak bayr ULUS olmak üzere yedi takıma ayırmıştır. | Her takım üstüne yüklenen yükümü yedi günde bir köylere gitmek suretile yap- | maş ve yapmakta bulunmuştur. Bugüne değin kültür takımınca 15 köye Halke- vinin köylüler için bastırdığı bitikler dağıtılmıştır. Köy içme suları — alarak tahlil ettirilmiş ve sağlık takımı 600 c yakın ağrıklı köylüye bakarak ilâçlarını cabadan vermiştir, Kutladüğün köyün « deki okulada okuyan fakir çocukların bi- tiklerile defterleri kalemleri kâğıtları alınıp kendilerine verilmiştir. Şimdiye kadar iş kovalama - takı - mınca 30 köylünün işi kovalanmış ve iş- sizleri işe yerleştirilmiştir. Ekim takımı, Dikmen, — Keçiörende köylülere bağcılık ve bahçevanlık kursu açmış ve üç yedi gün süren bu kursta köylülere öğrenceler vermiştir. Bayın- dırlık takımı köylerin haritasını yap - mıştır. Bu ayın sonuna doğru örnek kö- yümüz olan Balkatın iç ve dış yollarını yaptırmağa başlıyacaktır. İmece takımı köylerde köylüye toplu enekle toplu emekten elde edilecek asıkları anlatmak- ta ve köylüyü tutumluluk, imececiliğe alıştırmaktadır. Örnek köyünde bir yar- dim sandığı kurmak üzeredir. Propa ganda takımımız köylerde kültür, çalış ma hakkındaki propagandalarına dölen- mektedir. Bu takım yakında köylüye projektörle köylülere yapılan ve yapıl - ması gerek olan işleri gözterecektir. Halkevinde verilen temsillere — yakın köylerden köylü arkadaşlar çağırılmak- ta ve böylece kentli ile köylü kaynaştı- rılmaktadır. Bu yaz kültür ve propa - ganda takımlarımız üyelerini - kövlere dağıtarak köylüyü okutup yazdıracak - lardır. ,, Bay Kemal Halkevi çatısı altında toplanan gençliğin köylü için durma - dan çalışmayı kendisine yapılması ge » rvek bir ödev saydığını hatırlattı ve “Arkadaşlar! bayramımız kutlu, yarını - nız mutlu olsun,, diyerek söylevini bi « Bundan sonra ulusal saz, ulusal tür. kü, ulusal oyun, bir perdelik İstiklâl pi- yesi ve Hasbahce piyesi oynandı. Köy - küye fidan dağıtıldıktan sonra bu güzel ve köylümüzün yeni çalışma yılını - iyi ve dolgun bir programla açan güne son verildi. Bayrama iştirak edaen köylülerimize Cümhuriyet HalkFırkasının köylü için çıkardığı (Yurd) gazetesinin son altiı || nüsbası birer paket halinde bir batıra olmak üzere dağıtılmıştır. DUYUKLARI konferansı Ordu, 22 (AKAY — Halkevii saklük ğ eei veğlek küclerana serü in birincisi bugün verilmiştir. Halka gaz örnükleri maskölerde kullanılan malzemeler gösterilmişliri Kazanan numaralaı Çocuk Esirgeme Kurumu ile Ulu - sal İktısat ve Tasarruf Cemiyetini müşterek yaptıkları piyangoda beş lira kazanan numaralar: 148, 188, 315, ? 824, 1158, Sölr 641, 2031, 550, S83, 958, 3209, 795, 4050, 094, 584, 829, 046, 214, S35, 669, 271, 860, 6077, 304, 421, 7012, 114, 279, 7329, 361, 7569, 8258, 10126, 510, Bi16, 11373, 449, 14357, 427, SO1, 658, 822, 15323, 836, 844, 16580, 667, 737, 795, 819, 900, 17094, 17586, 743, 18264 400, 795,19124, 166, 193, 19475, 687, 242, 840, 20281, 398, 21142, 329, 22104 243, 23308, 331, 361, S49, 670, 24057, 2405B, 282, 361, 767, 996, 308, 25002, 146, S99, 730, 998, 26234, G13, 957, 27366, 373, 28314, 628, 6S0, 28843, 908, 29264, 147, 770, 9S9, 30346, 388, 391127, 261, 32251, S25, 33063, 34447, 686, 35105, 109, 36080, 893, 37343, 631 790, 38066, 39017, 217, 953, 40163, 737, B19, B45, 41465, 42119, 140, I8I, 635, 778, 43163, 473, 902, 44106, 455, 8$33, 931, 950, 45000, 564, 46363, SIM, 692 926, 970, 47353, 706, 848, 48011, 087, 445, 40392, 3099, 915, Söldi, 191, 441, 525, 845S, 52180, 53396, 618, 54064, 369, 453, 747, 553260, SS3, SS7, S7S, 875, 986, 56141, 635, 783, 799, 57184, 305, 474, 58393, 5S9073, 252, 377, 60172, 291, 487, 6O6GBO, 746, 866, 966, 61032, 63005, 64096, 311, 820, 65371, 435, B41, 944, 66179, 338, 67038, 249, 495, 68057, 488, 836, 60143, 461, TOLOS, 71660, 72410, 745, 912, 732S6, B75, 74099, 74054, 099, 312, 404, 76119, 921, 975, 77192, 207, 757, 873, 783S6, 5G3 79787, 865, 866, 8015S, 358, SS0, 5S7, 81146, 294, 469, 470, 479, 526, 7TI, 782 Bı2, 879, 935, 074, 82930, 8B3077, BUGECE NÖBETÇİ ECZAEVİ Samanpazarında MERKEZ ECZAEVİDİR. z adai b LA | katlanmasından iki gorunlş SAYIFA 3 Bibliyografya Çiftçiye öğüdler y vş ©6 Ankara yüksek ensutüsü çok Laydalı ve değerli bir işe girişmiş. tiz. “Çiftçiye öğüdler,, genel başlığı ah tada muhtelif ekim alanlarında köye ve modern - bilgileri vermek için bir seri kitablar neştine başlamıştır. Bu kitablar doğrudan doğ- ruya köylüler tarafından okunup anla- ziraat Tületimize fenti şılmasa bile zirast memurları, köy bo. caları, nahiye müdürleri ve sair köyle teması olan münevverler - için faydalır dır ve onlar vasıtasile doğrudan doğs ruya köylülere de yayılabilirler. Şarab kurulması Bu serinin ilk sayısr “şarab kurul. Mması,, hakkındadır. Birinci derecede bir üzüm ve bağ memleketi olan Türki, yede itiraf etmeliyiz ki şarabeılık he. nüz çok geridir. Cümhuriyet devrinin sayılı yıllarında bu yolda elde edilmiş olan büyük ilerlemelete rağmen şarab- cılık sahasında henür dâha yapılacak çok iş vardır. Her şeyden önce eksik olan fenni bilgilerdir. En eyi üzümler bile bilgisiz bir şarab yapıcının elinde ea âdi kalite şarab verebilir. Onun için şarabcılarımızın bilgi seviyelerini yük- seitecek böyle bir eserin ortaya kon. muş olmasını sevincle karşılarız. Ziraat enstitüsünün zirai teknolo. gila enstitüsü müdürü Dr. Otto Gera- gross tarafından yazılan bu eserin ön- sözünde deniliyor ki: “Anadolu; bağe erlığın ilk yayıldığı memlekettir. Ana- dolu ve Trakya üzüznlerinde ölçüle- mez bir zenginlik vardır. Şarabcılık, üzümleri kıymetlendirmek için en bü- yük çaredir. Şairler her devirde şara. br bücün içkilerin başında tutmuşlar- dır. Türk milleti de bu nimetten isti- Fade etmelidir.,, Bundan sonra şarabcılığın genel kaideleri, üzümlerin toplanması, ület- ler ve © rın temizlenmesi, üzümile. rin ezilmesi, cibrelerin muamelesi, şi- ranın kükürdlenmesi, kükreme odası, soncadan şarab — eklenimesi, şarabın onarılması, şarabın kükürdlenmesi, dia- lendirme mahzeni, derecesi ve hussala- tı, fıçı, küp ve beton tenekelerin e. mizlenmesi, uzun — zaman boş kalmış kabların muamelesi, kırmızı şarab kuüs rulması, yüksek ziraat enstitlüsüne da- nışmak bahisleri gelmektedir. Kitabın sonuna verilen izahatı dahe eyi anlata. cak resimler konulmuştur. Kitab, her. kesin salıyabileceği gibi açık bir dille yazılmıştır. Türkiye buğdayının takdiri ve muayenesi *Çiltçiye öğüdler,, serisinin ikinti Türkiye buğdayının takdiri ve muayenesi,» Nüfusunun ekseriyeti köy: Tü olan ve köylünün ekseriyeti buğday eken Türkiyede buğdaycılığın fenni bir surette anlaşılması ve tatbik edil. mesinin ne kadar mühim olduğu uzun boylu izahata ihtiyac göstermez. Onun içindir ki bu eser hılç şüphesiz birinci- sinden çok daha geniş bir ihtiyacı kar. şılamaktadır. Kitabın önsözünü aynen buraya alryorut : sayrsı * Anadolu eski zamaniarla Roma'. nn “hububar ambarı., kazan- nuştr. Memlekette taşıp dökülen muh. sul, o zaman dünyanın eti zengin ülke. sine akıyor ve o vakitler bilinen dün ixmini yanın büyük bir kısmına asırlarca hükmetmiş memleketin ordularına ve halkına kuvvet veriyor Bugün gece güneş tıpkı eskisi gibi Anadolu sermm Tarında parlıyor ve altın başakları kemale getiriyor. Keza bugün de Anadolu ve Trakya kendisinden en eyi ekmek yapılan bu asil hububat cin& ve nevilerince zengin tanrnmış bir buğday memleketidir. ürkiye buğdayıma çok kıymetli sınal hassaları ameli olarak isbat edile miştir. Son zamanlarda Ziraat Bakan- lığı zirast bankasile bersber bu cihan iktısadı buhranı esnasıhda türk köylü- sünü, çalışmasını memlekete daha fey- dalı kılmak ve muhafaza etmek - için tedbirler aldılar. Buğday liatının düş.