3Y Sirker; ş:""- imtiyaz haklarına “"-a.,::""k Bakanlığını Dev- Dü ge0 dava etti. Dava, gö - "':—:ı verildi. Kararı, hep ada Ka . Mi l'"lıl:::_" hukuk, İtabı _""f'ı hukuku,, nun kud- Ukusal ökonomi ve bu öko- Bakımından « ) “şahai hu ae akkının her Nda “amme hüku - be h Eülmesi ve bununla ten- 'iı::"' başlamaz hükümden bu güü ceği tesbit edildi. İade, ÇAA Yüzünden, görü - b5&._.;'"'“":& dilii, öarak Nieyj , Enleketleri şiddetle alâ- H n bir davadır. y.,üq""l. dünyanın — her Ve kanuncu kafası bu 1Sul bulunmaktadır. De- _"" *sası,, meselesinde, ğ Mahkemesi, bu nok- “'ıı..ı:' Meseleyi, tıpkı bizim B Brk '_"'_rüııyı. halletmiştir. SA nn 10 Amerikada “am - İ "me g 0 Pösi hukuk,, üzerin- kara, * 4 nisbetiyle, bizde lse Ş “Smiştir. Üa ":..t'l Sahsi hukuk,, u — temell n ""“_V-y Şirketi, "am - t ği “temsil eden Bayındırlık £& aA N hukukün — malüm %“iı.(:: bu dolambaçları ken- avukat sambazlıklarır ü gaç YARdirlik - Bakanlığını Tüdaç, Hİ eder görmek istedi. iün ç da bakanlık, kararda da Deyi, BU iddiayı redderek Ba B bok, Gövlet'te de “ammu y Sisini teşhis ettiler. Ve Aağay AYa, “şahsi bukuk,, İle t kağgı Dün bir karşılaşmasın. ,_.h:*"ku.v her ulusun ea a çç Kucaklar. Devlet ise, ha BUK bir bekçisi olmak Filgag Bu hukuku korumak Teheg, ” Mükavele ve akid, Nai Snez.. Vazifesini her han- Bi yokıyaPamağa ize, devlet'in &l * .;""'4-; çalınan mal kimin Gdi :; Beçsin alınarak sabi- k : * bütün buna dair olan | N'.,,_i"-meı-ış.. bu kaziyeyi N öhaç Memur bir takım for- bak Sir, Bu nasıl böyle "iiıd_ ” nun hiç bir zaman S laayı, Mruza uğrıyamıyacağı Wtaş li bir kaziyodir. “Şah- NU bu | edenler, kim olurlar. Ukupı, ' böylece bilmek ve p, > İle toaruz etmemeğe üiler Ündedirler, İster şöylece *dize © İmtiyaz ile “amme bu: İranğl büyük ve mukaddes ü *;,,:':gbeı_ girişsinler, mü: Akak "? iyice bellemelidirler ki Üat va ı'."“ Çiynetecek en usta- kuağır “kukçu hilelerinin bile * “Amme hukuku” nun » Mutlaka günün birin l:ı_,_::'ye.;n.. inde eder. X aa nMazsa, eti uluz yapar, Ön « Olan M 6 eder, onun yerine h—ı(_,mjmeı'i ikame eder ve Gt Nu gene istirdad eyler, rdevloıi'ni kurtuluş ih- h . Vye etmiş ve ulusun r 'k, " Mu kendi devletine bü- uht. bo 1 . ylece temin eyle « H.,_ k S aa Devlet / Şürası'nın M hAp İNi bir karardır. “şahaf İ. k ol Şa Hı—."* Srak kalmak isterse, "hı; Pu ne atlatmağa çalış- Vi lı.ım_ #üvenmelidir. Her le ve dürüstlük, esastır. bf_h'"ı’:ın:; akd'inı idünesi, "gii..ql ©r ve edecektir. Kö:De Nokta üzerinde kı - ı;:*'hh.ı v"ı'_!ı “Bayındırlık Ba- ha ramvay Şirketinin ŞM açığa vurmuştur. >bu sirket bir "sabıka 'eti'nin imliyazlar : iih._ı_ılıı. bu “sabıkalı,, Mir. pelüzde de yapmak'an Akat davada gör” D Giritteki büyük ye rsarsıntısı İstanbul, 26 (Telefon) — Ati- nadan 26 tarihile bildiriliyor: Gi- rid valisinden İç İşler Bakanlığı- na gelen resmi telgraflar dün sa- bahleyin bütün Girid adasında fa- sılalarla iki dakikadan fazla sü - ren sarsıntı hakkında tafsilât ver- mektedir. Sarsıntıdan en ziyade hasara uğrayan İradiyan şehri ve civarıdır. Şehirdeki büyük bina - ların birçoğu ile beraber şehrin müzesi de hemen hemen harab ol- muş ve müzedeki eski eserlerden “Yılanlar Tanrısı,, düşüp parça - lanmıştır. Bu civardaki hemen bü- tün köy evleri yıkılmış on ölü ve birçok yaralı bulunmuştur. Ehali paniğe tutularak kırlara kaçmış - tır. Hanya vilâyetinin köylerinde evler oturulmaz bir hale gelmiştir. Hanya şehrinde bütün eski evler çökmüş, hükümet zelzeleden mü - teessir olanlara ilk yardım olarak beş yüz bin drahmi göndermiştir. Akliye hastahanesi klinikleri İstanbul, 26 (Telefon) — Ö - nümüzdeki ders yılı başında Ba - kırköyündeki akliye hastanesinde tıb talebesinin tatbikat göreceği akliye kliniklerinin guraba hasta- nesine nakli düşünülmektedir. Fa- külte talebelerinin istifade ettik- leri diğer kliniklerinin de gureba hastanesinde toplanmasını muva - fık görülmektedir. Bu hususta tet- kikat yapılryor. Ayasofya avlusundaki araştırmalar İstanbul, 2 (Telefon) — Aya- sofyada hafriyat ilerlemektedir. Hafriyat yerinde bugün nakışlı taşların en büyüğü gukarılmıştır. Bu taş 16 ton ağırlığındadır. Ka- pı tarafının cephe kenarlarından biridir. Yeniliğini muhafaza et - mektedir. Ve taş pek sanatkâra - nedir. Hafriyat yerinin ayrıca bir krokisi de yapılmaktadır. Bu kro- kiler Bay Manburi tarafından ha- zırlanmaktadır. Tetkikat bittikten sonra bir de eser neşredilecektir. Difteri aşisı tatbikatı ilerliyor İstanbul, 26 (Telefon) — Dif- teri aşısı tatbikatına devam edil » mektedir. Bu hususta Sıhhiye mü dürü bana dedi ki: tesis ettiğimiz aşı istasyonları maalesef çok iş yapmamaktadır. Anneler babalar çocuklarını aşılatmak - üzere ge - tirmiyorlar. Halbuki mesele mü - himdir. Bütün çocukların aşılan - ması İâzımdır. Tıb fakültesinin aletleri geldi Istanbul, 26 (Telefon) — Tıb fakültesi için Avrupadan alınan aletleri gelmiş ve yerlerine konul- mağa başlanmıştır. ——— * Kemalist Türkiye, “yabancı ser- maye,, den sadece dürüstlük istemekte- dir. “Dürüst bir yabancı sermaye,, Tür- kiye'de daima iş bulabilir ve sade türk kanunlarının ve devletinin sağl: dan değil, türk ulusal ökonomisi kişaf seyrinden de - faydalanabilir. Şu şartla ki “fayda,, derken "istismar,, ya- ni “yağma,, ve "talan,, anlamamalıdır. “ « İlk adımda ummak istediğimiz, ya - bancı efkârrumumiyesinin de bizim cep- hemizde yeralacağıdır. Böyle olursa, me- sele yoktur. Şayet, Tramvay Şirketinin dediklerine kanarak türk kanunlarının doğruluğundan şüphe edecek olursa, o zaman, şu mütalcalarımızı lütfen bir oku- sun: İngiliz lirasmın düşmesi de, “huku- ku şahsiye,, ile "amme hukuku,, nu kar- gı karşıya koymuş ve davayı / ikincinin lehine olarak halletmiştir. Poosevelt'in dolar politikası, yukarda ULUS UY U KulkA R l Üniversite rektörü .. Cenevreye gitti Cenevrede toplanacak olan U. haslar derneği uluslararası birli - ğinin türk grubu kâtibi olan İs - tanbul üniversitesi rektörü Bay Cemil Bilsel, eyelce yazıldığı gibi, üniversite hakkında tetkiklerde bulunmak üzere değil, birliğin konsey toplantısına iştirak etmek için Ceneverye gitmiştir. Toplantı martın dördüne kadar sürecektir. Tıb Faktiltesinin 108 inci yıldönümü İstanbul, 26 (Telefon) — Tıb Fakültesinin on iki mayısta kutla - nan yıldönümü bayramı bu yıl 14 mart perşembe günü ktulanacak - tır. Çünkü 1827 yılında tıb fa - kültesinin kuruluşu bu tarihe isa - bet etmektedir. Aradan 108 sene geçmiştir. Bu yıl 108 inci kuruluş yılı çok parlak merasimle kutla - nacaktır, 1827 senesinin 14 mart çarşamba günü İkinci Mahmud zamanında tıb fakültesi Şehaa - debaşında Vezneciler civarında tulumbacıbaşı konağında tesis e - dilmiştir. O vakit ismi “tıbhanei ümire,, idi. 108 inci yıldönümü kutlanırken üniversite konferans salonunda merasim yapılacak nu- tuklar söylenecektir. Bay Ali Çetinkaya tramvay mü messillerini kabul etti Bayındırlık Bakanı Bay Ali Çe- tinkaya evelki gün ve dün tram - vay şirketi mümessillerini kabul etmiş ve kendilerile görüşmüştür. Ankara R_adyosu Dündenberi Ankara radyosu 1960 dalga uzunluğu ile çalışıyor. Eski dalga uzunluğnuun değiştiril. mesine sebeb, ayni dalgalarda ça - lışan biri ingiliz, ötekisi alman i - yabancı istasyonun bulunması ve bnuların karışıklık ve rahatsız- lıklara moydan vermesi idi. An - kara radyosunun dinleyicilerini memnun bırakan yeni vaziyetin 8- teki istasyonları dinliyenlere de ayni memnuniyeti vermiş olma - sını tabil buluyoruz. Dünkü programını iyice tatbik etmiş olan Ankara radyosunun bu akşamki programı şudur: 19.30 - Tayyarecinin saati 19.40 - Musikit Mischa Elmann Eili Eili Max Bruch Kol Midrei Necdet Remzi Keman Ulvi Cemal: Piyano 20. - Meşhur Pehlivanlarımız 20.10 - Dans musikisi 20.25 - Muziki: Bargiel Adagio Offenbach Musette OÖki Albe — Küçük görüşme Roserbrock Velma Nihat Sengin: Saksafon Ulwi Cemal: Piyano 20.45 - Haberler da söylediğimiz gibi, “hukuku ammes nin parlak bir zaferinden başka bir tey değildir. Bütün kilring ve kontenjan tedbir - leri, keza “hukuku amme,, nin masuni- yeti için tatbik olunmuştur. Jagiltere en büyük istikrazlarından birinin (War - Loan) faizini, kimseye sormadan 9, 3'/, a indirmiştir , Son beş yıl içinde, birçok devletlerin bep “amme hukuku,, bakımından baş * vurdukları çareleri saymak istesek bir cild tutar. Bütün bunlar ve ayrıca spe « külasyonların meni, borsaların kapatıl - ması, hususi ihraç işlerinin kontrol altı- na alınması, “hukuku amme,, namıma "hukuku şahsiye,, nin tahdidinden baş - ka bir şoy değildir. Dünyadaki bütün — memleketlerde “hukuku amme, nin müdafaası böyle büyük ölçüler dahilinde devam edip dü- rurken, bir Tramvay Şirketi'nin elinde bir işletme imtivamı vazdır diye, hiç bir | oluyoruz. Hangi numaralar kazandı? Çocuk esirgeme kruumu İle u - lusal ökonomi kurumunun ortak- lama yapmış olduğu büyük yerli malı eşya piyangosunun çekilme - #sine dün de devam edilmiştir. D ha 2500 ve 5000 liralık ikramiye - ler çıkmamıştır. Çekişe bugün de devam edilecek ve bütün numa - ralar bittikten sonra liste bastırı - lıp dağıtılacaktır. Dün akşama ka- dar çekilenler içinde 25 liradan yukarı ikramiye kazanan numara- lar şunlardır: , “87732 27411 51565 802668 36760 38501 112099 9 61932 141364 7764 12268 146680 85141 121298 79418 72759 129288 84083 90659 20129 112728 93052 8154 RÖÜĞUNUNUNUUNELESEELEELE Bay Avni Almunyaya gitti İstanbul, 26 (Telefon) — Kül. tür Bakanlığı toftiş heyeti başka- nt bay Avni yeni tayin edildiği al- man talebe müfettişliği vazifesi- ne başlamak üzere bu akşam şeh- rimizden Almanyaya gitmiştir. Taşhan yıkılıyor Yerinde Sümer Bank Merkez binası yapılacak olan Ankaramı - zın meşhur Taşhanının yıktırılma- sına başlanmıştır. 1935 büdcesi Maliye bakanı ve bakanlık bü. yükleri dün geç vakte kadar 1938 büdçesi üzerinde çalışmışlardır. Bir tayin Maliye Bakanlığı takib teftiş müdür mauvinliğine mezkür mü - dürlük şeflerinden bay Rüşdü ta - yin edilmiştir. Manisa fırka vilayet kongresi Manisa, 26 (A.A.) — C. H. F. vilâ - yet kongresi çalışmasını bitirdi. Yeni idare heyeti ile genel kongreye gidecek murahhaslarını seçerek dağıldı. hükümet “amme hukuku,, nun ”Hasan- in böreği,, mevkiine düşmesine müsaa- de edemez. Kaldı ki Bir kerç imtiyaz dediğimiz nesne de banknot ve tahvil'de olduğu gibi karşı- hıkkk bir akidden ibarettir. Hukuki te - meli ötekilerden zerre kaday farklı ola- maz, İmtiyaz kaydı, müddet ve işim nevi ile alâkadardır. İkincisi de, "sabıkalı şirket,, davayı formal hukuk bakımından da kaybede - eek kadar suçlu bulunmuştur. Devlet Şürası'nın kararı, bu hususta, bizim ge- tirebileceğimiz belgelerin topundan da- ha beliğdir. İstanbul Tramyay Şirketi davası, in- kılâbımızın en güzel ve en kudretli pren siplerini tazelemiştir. Bu bakımdan, in - kılâp tarihimizin en güzel ve en şerefli hadiselerinden birini daha, arkamızda bırakmış ve çocuklarımıza emanet etmiş BURHAN BELGE SAYIFA 3 9 Yazı Yazıcısı: Doktor Cevdet Bavran) Bay Doktor Cevdet Savras şimdiye kadar neşrettiği kooperatif, bir rapor*üş konforans eserkerinden sonra “9 yazı,, yı da çıkardı. Bu sonuncu yazılar kredi kooperatifleri, mektebte kooperatifçilik terbiyesi, istihsalde müteşebbisin rolâ ve teşebbüs şekilleri, Türkiye'de koope- ratifçilik, bir konuşma, idealizme ve ma- toryalizme, marksizme, bizim devletçili. #imiz gibi günün canlı meseleleri üzerim de durmakta ve bunları işlemektedir. Doktorun eserlerindeki hususiyetler: den başlıcası, tetkik ettiği mevzuları bik hassa filazofik bakımdan ele alması ve cemiyet işlerinde intana ve onun psike- lojisine büyük bir Kendisinin ilmi oluşunda tıb ve psihi yatri ihtısası ilk safta olmak — itibaziyle bunun böyle olması ve böyle oluşun bu neticeyi vermesi de gayet tabü idi Yukarda isimlerini yazdığımız - koo- peratife aid teknik kısımlarda — d ktar sırf teori sahasında kalmamış, menileke- tün gezdiği her köşesinde haikın koope- ratifçilik kabiliyetinin elamanları u>erim- de araşlırımalar yapmış, yaşıyan koope ratifçiliği görmüş, bu meseleleri halkım dilinden dinlemiş ve yazılarına aksottir mek suretiyle de yol göstermiştir. Gaze telerde, ve hususiyle “Karınca,, mecmur asında Bay Savran'ın bu yönden memle- ket görüşleri çok enteresandır Bu biliğin yazılarında evrensel bik giler yanında çok kişisel görüşler de yet almaktadır. Bilhassa, idealizme ve ma- teryalizme, marksizmedeki görüş tarzı, üzerinde çok durmak ve düşünmek ica- bediyor. Doktor, bugünün insanını tanımak ve tanıtmak için çok yorulmuştur. Kendisi ötedenberi bilinen materyalizma ve ide- alizma gibi iki ana mektebten hiç biri- nin klasik tavaftarı değildir. Eskisi gibi madde ve ruha geniş yerler burakan dü alistlerden de değildir. Düalisttir, fakat, ruh yerine şuuru kabul eden bir düalist- tir. Bu mekteb bilhassa alman bilginle- rinden Wundt'un “şuur ve dilekat,, prem- sipine aa çok uymaktadır. Genel olarak kendisi idaalist olmak itibariyle üzerinde çok durduğu marksizma ile açıktan açı- ga anlaşamamaktadır. Bu anlaşamamaz- lik da “marksizma,, nen her yönünde gö- ze çarpmaktadır. Doktor, marksizmayı alelâde bir ilim telakki etmez. Ve bunu bir akide - ilim, bir doğma, bir dün olarak söyler, Sosyal ve ökonomik bır doktrin olarak marksiz mayı tetkik ederken tarihi materyaliz manın insan hürriyetinin, ayrıca birçok sosyal - ökonomik meselelerin bu dok- trin saliklerince nasıl ele alındıklarını anlatır, Marks'ın ve Engels'in en belli başlı eserlerinden en mühirm parçaları da site eder, sonra bunlara karşı kişisel gö- rüşlerile vaziyet alır. Marksistlerin süper strüktürel mese- leleri cemiyetin iskeleti olarak aldıkları ökonomik istihsal münasebetlerine irca etmelerine karşı sayıfa (105) “insan ce- miyetlerinde iktısadi tamam bağlılık de #il, ruhi bir hılzıssıhha bağlılığı lüzın. İasanın düşünme, inanıma — ve yaratma hürriyeti ancak bu surelle karunabile- cektir,, demektedir. “Bizim Devletçiliğimiz,, yazısında idealizmasına uygun sosyal görüşlerinin kristalize şeklini görüyoruz; şahsi inisl yatife, ökonomik evolsiyonda ferdin gay- retine ayrı bir kıymet vermekle beraber “memleketin istihsal ve tevzi organlare yer ayırmasıdır. ma ileti teknik vasıtalarile, ve rasyonal işleme ve çalışma usullerile cihazlandır- mak ve teşkilâtlandırmak için yerine ve icabına göre müdahale tanzim veya te- şebbüse girişme gibi,, haklarla mücehher devletçiliği de müdafaa eylemektedir. Eserin başından sonuna kadar mem- leketin menfantlerine en iyi uyduğuna inandıklarının ateşli müdafaasını yapam yazıcı, ulus ve yurd mefhum ve aşkını içinden gelen bir sevgi ile her şeyin üze rTine koymaktadır. O, diyor ki: “Vatandaş; sea, ben, « bepimiz şunu diyebilmeliyiz: Memleke- tim, mezhebimin ve menfaalimin emrim- de değil; mezhebim ve menfaatim mem- leketimin biz->rtindedir.,, İste bu inanış we görüş de bu. ilaisr ve 1 İayt a