27 Şubat 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T TTT . f BAYIFA 2 - Y Bi A a Unru8a DIŞARDAN GELEN SON DUYUKLA İtalyan - Habeş görüşmeleri (Başı I. ci sayıfada) Hunmasından dolayı, bedevi kabilelerin, bu mıntakadan serbestçe geçmelerini gart koymuştu. İtalya, bu şartı kabul etmiştir. Aynı zamanda habeş hükümeti, bita- yaf mıntakayı tahdid edecek olan he- yete, bir belçikalı ve bir isveçli zabi. Bin iştirak etmelerini istiyordu. İtalya Bu teklifi reddetmişti. Yabancı memleketlerden gelen ba Bı duyuklara göre, Habeşistanın bu şart tan vazgeçeceği rivayet edilmektedir, Maamafih, Romada bu hüsusta hiç bir malümat yoktur. Adisababada bu sorum üzerinde ya. pılan müzakerelerden bir sonuç alındı- Bi meçhüldür. Gene yabancı memleketlerden ge- len duyuklardân anlaşıldığına göre, 'İtalya hükümeti, sorumun hakeme ha- vealesi hakkında Habeşistan tarafından gönderilen notaya cevab vermemiştir. Habeşistanın notası, Romaya 23 şu- bat tarihinde gelmiştir. Şimdi buna ce. vab yazılmaktadır. Habeşistanın teklifleri, ilkönce doğ. rudan doğruya müzakereyi, anlaşmayı ve en sanra hakeme havaleyi ihtiva et- mektedir. İtalyan cevabı, daha yazılma mıştır. Adisababada doğrudan doğruya mü- sakereye başlanmıştır. Sorbonda (Başı 1. ci sayıfada) “Atatürk ile türk inkılâbını ve Tür- kiyede kültür sahasında varılan neticeleri anlatan bir nutku ile a- çılmıştır. Bay Suad nutkunu bitirirken 'Türkiye ile Fransa arasında mev- cud olan ananevi dostluğu teba - rüz ettirmiştir. Üniversite rektörü bay Charle- tere Bay Suade cevab veren nut - kunda, ulusal kalkınmamız ile ö - konomi ve kültür sahasında yaptı- ğımız hamleleri izah etmiş, tarihi türk - fransız dostluğunun ihyası lüzumundan hararetli bir lisanla bahseylemiştir. Bay Charletere İstanbulda ve Pariste açılan enstitülerin, türk - fransız milletleri arasındaki dost- lıığu kültür bağlarile pekiştiren yeni bir devre açtığını söylemiş, geçen yıl İstanbula yaptığı seya - hatte gördüğü iyi kabulü şükranla kaydetmiştir. Her iki nutuk da konferans sa- lonunu dolduran binlerce dinleyi- ci tarafından şiddetli alkışlarla karşılanmıştır. B, Şuşnig aldığı son- uçlardan memnun olarak dönüyor (Başı I. ci sayıfada) Bildirildiğine göre, gerek Habsburg hanedanının geri dönmesi ve gerek A- vusturya askeri kredileri ve yahut ki kuvvetlerinin artırılması ihtimalinden katiyen söz açılmamıştır. İngiltere bankasr bakanı Sir Mon. tağu Norman'ın Avusturya başbakanı- nı ziyaret etmiş olmasına gelince, bu. , ziyaret esnasında ÂAvusturya maliyesi- nin bundan önceki durumu ve bilhassa Uluslar Derneğinden yapılan ödünç. ler konuşulduğu sanılıyor. Başbakan Şuşniğ ile ingiliz maliye bakanı Nevil Çemberlayn arasında ge- çen, dünkü mülakat esnasında da, baş- bakan, Avusturya demiryolları teçhiza. tının modern bir şekle konulabilmesi 1929 Yeriniye Üryes sulazjeni Ized 'uTÖr Avusturyaya kredi açılıp açılamıyaca- ğını öğrenmek istediği tahmin edilmek tedir. B. Şuşnig Londrada neleri görüşmüş? Londra, 26 (A.A) — Föyterin dip lomasi bildirmeni Ayvusturya başbakanı Bay Şuşnig ile Bay Berger Valdenegin İngiltere Dışarı İşler bakanı ile yap- mış oldukları — görüşmelerde bilhassa Tuna andlaşması ile, ademi müdahale andlaşmasının görüşülmüş ve Avustur. yanın dabili, sıyasal ve ökonomik duru munun gözden geçirilmiş olduğunu yaz maktadır, Avusturya devlet adamları Tuna and laşması sorumunun ingilizlerin görüşle ri ne olduğunu öğrenmek istemişlerdir. Avusturya ordusu mevcuduünun ar- tırılması ve Habsburg hanedanının tek rar saltanat makamına getirilmesi hu- susları görüşülmemiştir. Avusturya başbakanı, Bay Artür Hendersonu da ziyaret etmiştir. Avusturyalılar kendilerine karşı gös terilen iyi kabulden çok memnundur. lar, Avusturya başbakanının Avusturya elçiliğinde vermiş olduğu akşam ziya- fetinde ingiliz hükümet — adamlarının çoğu hazır bulunmuştur. — Bundan sonra dilci bay Deny türk dili hakkında bir konferans vermiş, bay Gabrielle Yellik de ter- tib edilen konferansların progra - mını izah etmiştir. 'General Zlatefin * söylevi ve gazeteler Sofya, 26 (A.A.) — Bulgar Ajansı bildiriyor: Bütün gazeteler dün Başba- kan General Zlateff tarafından söyle « nilmiş olan nutuk hakkında heyecanlı düşünceler ileri sürmekte ve bu nutku « tarihi nutuk - diye tavsif eylemekte » dirler, Bütün gazeteler kabinede son yapı - lan değişikliğin sebeblerini başbakanın dürüst ve açık bir surette tetkik etmesi- ni takdire değer görmekte ve yeni kabi- nenin programı, bulgar efkârı umumi « yesini endişeye düşüren bazı korkulara son veten bi mahiyette saymaktadırlar. Gazeteler, devletin Üüç rüknü olan kıral, ulus ve ordu arasında fikir iti- barile beraberlik ve icraat itibarile bir« lik olmasından dolayı fevkalade sevinç göstermektedirler. Utro gazetesi, başbakan B. Zlatefin süküna kavuşmüş bir hava içinde saha. yı temizlemiş olduğunu ve kıralın, u- lusun, ordunun ve münevver sınıfın, mukaddes bir vahdet içinde, Bulgaris tanın istikbalini temin edecek olan ye. ni devleti teşkil edeceklerini yazmakta- dir. Zora gazetesi, nutkun ehemmiyeti- nin, kıral, ordu ve ulus arasında kati surette tesis edilmiş olan ahenkte ol. duğunu yazmaktadır. Novidni gazetesi, devletin şeklinin Bulgaristanın tarihi mazisinin anane- lerinin tarif etmekte olduğu şekilde kalmış bulunduğunu yazmaktadır. Mir gazetesi, başbakanın sarih be. yanatının bütün bulgarlara geniş bir ne fes aldıracağını yazmakta ve bundan böyle kıral, ulus ve ordunun beraberce yürüyeueklerini ilave etmektedir. Slovo gazetesi, başbakanın nutku- nun bulgar efkârı umumiyesini şiddet. le meşgul eden sorumları aydınlatmış olmasından dolayı memnuniyet göster. mektedir. Nutkun diş sıyasaya dair olan kıs- mından bahseden bu gazete, türk gaze. telerinin yazılarının türk devlet adam. larının takib etmekte oldukları srya-- saya zıd olduğunu yazmakta ve ebedi bir dostluk andlaşmasının Türkiyeyi Bul. garistana bağlamakta olduğunu hatırlat maktadır. Bu gazete diyor kit Bu andlaşma, boş bir formül değil- dir. Biz, türkler ile iyi dostluk ve iyi komşuluk münesebetleri idame etme. yi samimi surette istiyoruz. Slovo gazetesi, yazılarının sonunda 'Türkiye ile Bulgaristan arasında çizil miş sıyasal yolu karartmamaları için türk matbuatına hitab ve müracaatta bu kunmaktdır. «Gidiyor mu, gitmiyor mu? (Başı I. ci sayıfada) Sir Con Saymenin tayyare ile Pa- rise gelmesi bekleniyor Paris, 26 (A.A) — B, Laval bugün kabinye Avusturya bakanlariyle geçen mülakatları hakkında izahat verecektir. Aynı zamanda, mumaileyh, Londra uzlaşmaları münesebetile Paris, Lon- dra ve Berlin arasında diplomasi yolur ile devam eden konuşmaların da sonu. cunu arkadaşlarına bildirecektir, Kabine, perşembe günü ihtimaldir ki tayyare ile Parise gelmesi bekleni. len Sir Con Saymenin bu ziyareti ile de meşgul olacaktır. İngiltere elçiliğinde verilecek husu si bir öğle yemeği esnasında, B. Laval ile Sir Con Saymenin buluşup, devam eden müzakereler hakkında doğrudan doğruya görüşmeleri mümkün olacaktır,. Akşam üzeri, Sir Con Saymen, seyaha- tinin sebebleri hakkında bir konferans verecek ve sonra müttefikler kulübü- nün kabul resminde hazır bulunacaktır. İngiliz bakanları Moskovaya çağırılmış Londra, 26 (ALA) — Sovyet hükü- metinin, 3 şubat tarihli fransız — ingi. liz bildiriğinden doğan sorumları gö. rüşmek üzere, ingiliz bakanlarından bir veya birkaçını resmen Moskovya davet ettiği sanılmaktadır. Sir Saymen'in Berlin ve Mosko - vayı ziyareti muhakkak gibi Londra, 26 (A.A) — Taymis gaze- tesi yazıyor: Sir Con Saymenin Ber- linden sonra Moskovayı ziyaret etmesi muhakkak gibidir. Varşovaya da gitme si pek muhtemeldir. Aynı zamanda İngiltereye dönmez- den önce, nihayet Praga da uğraması kabildir. İngiliz bakanlarının seyahati etrafında Londra, 26 (A.A) — Resmen, iç durumla işsizlik sorumunun müzakre. sine tahsis edilen dünkü kabine toplan tısında, Sir Con Saymenin Moskovaya seyahat ihtimali mütalea edilmiştir. Sovyetlerin daveti, kabinenin kabul ka rarından sonra mevzuubahs edilecektir. Sıyasal mahfiller, bu baptaki kara. rın çok geciktirilmiyeceğini temin edi- yorlar, Sir Con Saymenin Avam Ka- marasındaki ihtiyatlı ifadesine rağmen B. Eden ile birlikte Berlinden sonra Moskovaya ve ihtimalki Varşovaya da gidecektir. Berlinde elde edilecek sonuçların ehemmiyetine göre, ingiliz bakanları nın Berlinden Londraya dönmeif oradan tekrar öteki memleketlere B meleri Ahtimali de vardır. Genel mahiyette karşılıklı DİF dım andlaşması olmasa bile, şar rupa devletleri arasında mevcud venlik icablarına uyğun sıyasal rın teyid ve takviyesi tasarlarım İngiliz sıyasal mahfilleri düşünceleri Londra, 26 (A.A) — Taymis si yazıyor: Sir Con Saymenin BO den Moskovaya ve belki de Va ye Praga yapılacak seyahati, 3 # tarihli fransız — ingiliz beya nin tebarüz ettirdiği plân etrafındâ tün devletleri birleştirmek husu&t'” ingiliz nüfuzunun kati bir rol € cak mevkıde bulunduğu, Avrupâ hinin bu istisnai saatinde tamaml” rindedir.,, n Sağyan muhafazâkâr panisin!’ f sub (Morning Post) Sir Con Say Moskovaya gitmesi fikrine yatı bi görünerek: (Hakikati gören adam yoktur ki, şarkta çıkması mel bir savaşın sonuçlarından Avrupayı korumak imkânını t edebilsin, İngiltere, Berlin ile va arasında tavassut etmek ma oralara devlet adamları göndem” salahiyettar tek memlekettir.) Öte yandan, müfrit muhaf Deyli Ekspres de Berlin ve MOo seyahatlerine muarızdır. Fransız gazetelerinin yazdı& Paris, 26 (A.A) — Avusturyanif tiklali ile Tuna andlaşması, fransıf — p buatının dikkatini çekiyor, BE Pöti Pariziyen gazetesi, Fransa / şarı İşler bakanlığının, — pek yak İtalya hükümetine Tuna andlaşn yapılmasına ve son Paris görüşme* nin sonuçlarına dair bildiride bult” cağını sanıyor ve: (İngilterenin, İtalyanın, Fran ve belki de yakında küçük itilafın raretli işbirliiğnden cesaret alan A turya devlet adamları bugün Avust yurdunun istikbaline daha büyük *” madla bakabilecek vaziyettedirler.) f yor. İ Eko dö Pari de diyor ki; (Sir Con Saymenin Berline yap seyahat esnasında Tuna andlaşmaSi zuubahs olacağı gibi, hava mukavt £ silahları bırakma andlaşmas! Almanyanın Cenevreye dönmesi d rüşülmek ihtimali vardır.) Gene bu gazeteye göre, Almanyâ Fransa arasında, şimali şarki sına dair görüşmelere devam ed tir. edince tarife tezyidinden dolayı fazla alınan paraların bir kısmı 926 mukave- keleriyle bıılılııul ndılıp ve ycnne zetm— — nunun da bu harekete müsaid bulun « duğu; şirket vecibelerini yerine getir « memiş olduğundan borçlar kanunu kar- da kusurlu sayılacağı; 1926 muka » len ib $i bunun heyeti umumiyesinin mutnlebesı haksız bulunduğu; feshi istenen 1926 müukaveleleri münhasıran yeni hat inşa- “ gıma matuf almayıp mukavelelerde bun- dan başka maksatların da mevcud bu - lunduğu; şirketçe yapılması teahhüd e- dilen hatlar için belediyece istimlâk ya- pılmış olan Fatih Edirnekapı hattını şir- ketin de hemen inşa eylediği; 926 mu - kaveleleri mucibince hükümetçe serma- yesi İsviçre frangı olarak kabul edilmiş olan şirketin hissedarlarının bu mukave- lenin feshi yüzünden müktesep hakları- nan ihlâl edilmesine imkân olmadığı, bu sebeblerle Bakanlıkça yapılan fesih mu- amelesinin ne usul ve ne de esas itiba- riyle kanunlara mutabakatı bulunmadı - ğından iptali; dıleiıııdaı ıhııemı Dava ol Ulus itibariyle ,yapılan mukavelenin- bir amme hizmeti mukavelesi olması i- tibariyle buna ademi riayetle vecibele- vini ifa etmemek yüzünden Bakanlığın bu mukaveleyi fesh etmekteki salhâiye- ti muhakkak ve dünyanın her tarafinda Devlet için bu salâhiyetin kabul edil - miş olduğu; bakanlığın teşkilât kanu- veleleri ötedenberi her muvakelede zik- redilmesine rağmen yapılmamış olan - hatların inşalarını istihdaf edip şirke« tin dava kâğıtlarının da bu hususu gös- terdiği; ticaret kanunu hükümlerine gitmeğe mahal olmayıp imtiyazlı bir âmme hizmeti gören şirketin tacir va « ziyetinde sayılamıyacağı; buna dair ti- caret kânununda bir hüküm de bulun « madığı; âmme - hizmetine müteallik ida- ri mukavelelerde hükümetle diğer âkid taraf arasında müsavat tasavvur oluna- mıyacağı; borçlar kanunu hükümleri - ne göre bakanlığın şirkete ihtar yap - mış ve mühlet de vermiş olduğuna 1934 yılında aylarca süren müzakerelerin de- Nil sayılacağı; şirketin bidayeti teşek - külündenberi kendine az menfaatler te- min edecek hatları yapmamakta daimi bir temerrüdü bulunduğu; şartlarından velev birisinde dahi olsa riayet edil. miyen âmme hizmetine müteallik idari mukavelenin kendi kendine mefsuh o - lacağı; hukuku âmme icablarında müc- bir sebebler bile kabul edilemiyeceği; bu sebeblerle bakanlıkça alınan fesih kararında bir kanunsuzluk olmadığın- dan davanın reddi lâzım geldiği yolun- dadıfr. Müddeiumuminin mütaleası H: hâ- diseyi beyan ile tarafların iddia ve mü- dafaalarını telhis ettikten sonra; Ba « kanlığın, bir âmme hizmeti ifa ettir « mek maksadile davacı şirketle akdetti- ği mukaveleyi iki ferd arasında münakid hukuku hususiye mukaveleleri mahi - yetinde telâkkiye hukukan imkân ol - madığı; esasen vazır kanun da bu gibi âmme işlerine müteallik imtiyaz muka- velelerini adi mukavelelerden farklı görmüş ve bunlara mütedair ihtilâfla « rın hallini şüra heyetine vermiş bulun- duğu; meseleyi ferdi ve âmme hukuk- ları cephelerinden tetkik ettiğimizde böyle bir âmme hizmetini üstüne alan şirketin hüsnü niyetle yapacağı şey, her ne bahasına oursa olsun işbu teah- hüdünü yerine getirmeğe çalışmak olup halbuki tarihçesi tetkik edilen davacı şirketin ise 21 temmuz 1926 mukavele- sini değil daha evvelkilerini de yerine getirmediğinin anlaşılmış bulunduğu; üzerine aldığı işleri; yapmadığı ve ya- pamıyacağı meydanda olan şirketin ak- dettiği 1926 mukaveleleri âmme huku - kunu siyaneten bakanlıkça bozulduğu; âmme hukukunu siyanete borçlu olan Bakanlığın bu mukaveleleri bozmak için hiç bir mercie müracaatına lüzum olmadığı gibi selameti âmmeyi muha - faza için alınan tedbirler merasime muh- tac olmayıp hükümetin bu h ta müh- deyı âmmenin zararına temadi etti” ındaki endişe ve İsrarının " tariyetinin kabulü zaruri bulunduğu; bu esaslar karşısında hâdise için ticaret ikanunu hükümleri mevzuubahs olamı- yacağı; belediyeler birer hükmi şahıs olduklarına göre bakanlığın, bunların işine müdahale ve kendilerine emir ver- mesi de kabul olunamıyacağı; beledi - yelere bazı güna imtiyazlar verilmek hu susunu derpiş eden idarei umumiyei vi- lâyat kanununun 78. inci maddesinin ve diğer mevzuatın dahi hâdise ile bir alâ- kası olmadığı gibi davacı şirketin ba - yındırlık bakanlığının İstanbul bele - diyesini temsil ettiği iddiasının da gay- ri varid bulunduğu; 1926 mukavelele « rinin feshinden sonra 1923 mukaveleleri hükümlerinin avdeti tabif olup umumi harbi müteakib taraflarca kabul edil - miş olan bu mukavele hükümlerinin tat- bikinde isabetsizlik bulunmadığı; şir - ketin rvazsız olarak halktan aldığı pa- raların karşılığı hatları yapmak hiz- meti olup bu hizmet de yapılmamış bu- lunmasına göre ücret farkının geri is - tenmesinde de kanuna mugayeret gö - rülemediği gibi bakanlıkça hüsnü niyet gösterilerek bu mikdar üzerinden şir- ketçe gösterilen masrafların tenziline muvafakat dahi edilmiş olmasına rağ - meri yeni hatlar yapılmamış olduğu hal- de şirketin vaktiyle elde ettiği müsaa - niyete hamledilmesine imkân olmat' binnetice izahatı vakıaya ve Bıki’ıı ğın kanuni defilerine göre davati ketin hiç bir suretle varid görülem W' h iddiasının reddi icab edeceği mer çi | dedir, b TÜRK ULUSU ADINA;: Hüküm veren Şürayı devlet daireleri genel heyeti tarafından ç düşünüldü; 4 Yardımlı veya yardımsız, mz!“n rantisini muhtevi veya bu garan” ari olarak bir âmme hizmetinin, kendisi tarafından yapılmak Wü L disine, bu hizmetten müstefid © , 'ı dan muayyen bir tarife dairesind? ücret istifası hak ve mezuniyeti mek suretile bir ferde veya bir uzun bir devre için gordütülmtd nın bu hizmetle mükellef tutulmas' sına müstenid bulunan muk8' (âmme hizmeti imtiyazı mukav denir, Bu nevi mukaveleler, idare hukukundan müştak / yetler tarhetmek itibarile idari bel veleler mecmuasma dahil olml”. ğ raber bunlar, âkitlerini âmme hi? yürütmek ve daimi ve mun halde işletmek gayesini temin iİ$” , me kudreti haklariyle de teçhiz * ( Sonu 5. ci ııyıf.ıdı)

Bu sayıdan diğer sayfalar: