Gündelik 'ALANDAN ALMAK Bu çağın ökonomik kuralların: & en büyüğü alandan almaktır. m:îcdcn Yyalnız yetiştirmek ökono- n sycıın_lemclı sayılırdı. Sonra mıîîudı ki, yetiştirmek kadar sat- el Te alıcı bulmak da büyük bir $tir. Fabrika çağının ökonomisin- * Pazarlar bulmak tasası önde gclmektedir. Alıcının ve yeyicinin .:kıiruk ökonomik düzenin des- erinden biri olduğunu bilmi- Yen kalmamıştır. nun için uluslar kendi alıcı ve Yeyici güclerini de daha iyi bir dü-« Zene bağlıyarak onları kazanclı bir içimde kullanmağı düşünmüşler ir. Satıtılar çoktur.. aralarında Yarış vardır. Öyle ise alacağımızı izim de biraz kazancımızı isti- Yen ve kendi yetiştirdiğimiz şey- Ti almaktan geri kalmıyan satı- tılardan alırız. Karşılıklı kazanc Sürekli alışverişin en sağlam teme- idir. Satıcının alıcı gücünü her Vakit göz önünde tutması kendi işi- için de elverişlidir. Uluslararası Beçiminde de birinin ötekinin sır- tından kazanmağa ve zengin ol- Mağa çalışması çok sürmez. Her tlusun şimdi bu bakımdan da gö- Zü açılmıştır. Başka ökonomik bir düşünce de dışarıya satılan şeylerin çeşidini en Şok kazanc getirecek biçimde Yetiştirmek ve ayırmaktır. Tarla» dan atelyeye, elişinden makina işi- ne doğru gidildikçe kazanc ölçüsü © genişler. Makina ile buğday a- iŞverişi yapan iki ulustan makina Satanın daha çok kazanc elde etti- Sine kuşku yoktur. Ve belki de bu azanc daha az çalışma ile mey- dana gelmiştir. Onun için hiç bir Ulus sonuna kadar böyle bir alış- Verişe katlanmaz. Makinacı ve fabrikacı ülkeler için böyle bir iş Ölümü en büyük amactır. Fakat Şiftçi ülkeler diye ayrılan uluslar ir gün gelir ki, ona katlanmazlar, ve iş bölümünün biraz da kendile- ri için kazanclı olmasını istemeğe şlarlar. fabrikacı uluslar şimdi 'u istekler karşısında sıkıntıya düş- Müşlerdir. Sıyasal karışıklığı artı- Tan şeylerden biri de bu sıkıntı- dır. Yeni Türkiye çağın bu ökono- Mik anayasalarını vaktinde anla- Mıiş ve ona göre düzenlerini kura- Tak ulusal varlığını ve ilerleme hı- Zını en eyi biçimde kurumuştur. Dı- #ardan alırken, ülkemizin ürünle- rini değeri ile satmağı en büyük &mac tanıdık, ve geçenlerde Öko- homi Bakanımızın söylediği gibi U düşüncemizi ülkemize birçok akımdan kazanc gelirecek biçim- de başardık. Biz dışardan yalnız gündelik şeylerimizi değil, bir de Urmakta olduğumuz fabrikaların Makinalarını almak durumunda- Yyız. Böylelikle artmış olan alım Işini, ülkenin para politikasını ve Sokonomik denkleşmesini bozma- dan yapabilmek kıvanc ile karşı- anacak büyük bir başarımdır. Ö- Onomik sıyasamızda çok duygulu davranarak bundan böyle de de- Henmiş bu yol üzerinde yürümük- ten geri kalmıyacağız. Fabrikalarımızı kurmakla var- mak istediğimiz amac da bellidir. Biz de kendi varlığımızı daha kı- sa, daha sağlam, daha kazanclı Yollardan pekiştirmek ve yükselt- mek isteğini besliyen bir ulusuz, “Nerji kaynaklarımızı ulusal gö- Nenc'i artıracak biçimde işletmek inbir çeşid uğraşmadan sonra el- gf' ettiğimiz en büyük haktır. Biz ünu kullanırken uluslararası alış- Verişinin de artmasına yardım e- ©ceğimiz inanını taşıyoruz. Zen- Binleşen bir ulusun yalnız satım ic alım gücü de artar. Onun Çin ökonomik sıyasamızın gerek ulusal, ve gerek uluslararası ba- imından dağruluğuna kuşku yok- tur. Zeki Mesud ALSAN Adımırz, andımızdır. YÜKSEK SIHHAT Ş$ÜRASI İÇİN Sağlık bakanımızın Ulus'a söyledikler Yüksek Sıhkat Şürası toplantı halinde Sağlık ve Soysal Yardım Baka. nt Bay Refik Saydam toplanmak- ta olduğunu dünkü nüshamızda bildirdiğimiz yüksek sıhhat şürası hakkında dün gazelemize şu be « yanatta bulunmuştur: “— Umumi hıfzıssıhha kanu - nu mucibince teşekkül eden yük- sek sıhhat şürası şubat 1935 top - lantısını yapmak üzere bugün sa sat 15 de vekâlette içtima etmiş - tir. Yüksek Sıhhat Şürası mem - lekette bilgileri ile tanınmış do- kuz zattan mürekekbtir. Ay - rıca vekâlet müsteşarr hıfzıs - sıhha ve içtimaf muavenet umum müdürleri de kanunen tabii aza - sındandırlar. Bu defaki içtimada müzakere olunacak işler arasında evvelâ radyoloji ve radyom elek. trotrapi müesseseleri hakkında bir kanun lâyihası vardır. Bu gibi müesseseler şimdiye kadar kanu - ni bir çerçeve altına alınmamış ol- duğundan umumi sıhhati muha - faza için böyle bir lâyiha hazır - lanmasma İÇüzum — görülmüştür. Bundan başka (hava harbinden korunmada sıhhat işleri) hakkın - da bir talimatname lâyihası ko - nuşulacaktır. Tababet ve şubeleri sanatlarının icrasına dair kanu - nun 75 inci maddesi mucibince ta- babet ve şubelerine aid sanatla - rım yapılmasından doğan suçlar da mahkemeler tarafından yük - Giritte şiddetli bir yersarsınlısı Oı(ıll Kandiye - Girid Adası - 25 (A.A.) — Bu sabah fasılalarla iki dakika sü « ven şiddetli yer sarsıntıları olmaş - ve sarsıntılar yeraltı gürültüleri ve karan: lık takibetmiştir. Birçok ev yıkılmış ve « ya azçok tahribata uğra! den ölen yoktur. Fakat civarda iki ölü ve beş yaralı vardır. Hasar mühimdir, F "ansada korkunç fırtınalar Paris, 28 (AA.) — Dün, Savua ha- yalisinde şiddetli bir kasırga kopmuştur. *Paris — Soir,, gazetesinin hususi mu- habiri, oradaki birçok köylerin, bu kasır- ga Şüzünden uğradıkları felâket hakkın- da malümat veriyor Anneey civarındaki bir köyde, fır » tınadan kilisenin çan kulesi yıkılmıştır. O anda harab olan kilisede, biraz evel 80 çocuk bulunuyordu. Leman gölünde iki büyük vapur bat mıştır. Ravard'daki kış sporları istasyonun- da rüzgâr, otellerin çatılarını uçurmuş- tur, Sen Piyer Dalbinyi'de, rüzgâr — iki bin kilodan fazla ağırlıktaki bir çatı par- çasını 100 metrelik mesafeyo sürüklemis- tir. sek sıhhat şürasının reyine müra- caat olunmak mecburidir. Bu de - faki içtimada da böyle üç hâdi - seye aid evrak tetkik olunacaktır. Bunlar dışında bazı şehirlerimiz - de görülen difteri, grib salgınları ve bunlar hakkında ittihaz edilen ve edilmesi lâzım gelen tedbirler konuşulacaktır. TURİZM İÇİN KONL 26, ŞUBAT 1935 SALI Marsilya, 25 (A.A.) — Hırvat zorba- ları davasında Yugoslavya kraliçe nin vekili olan Bay Pol Bonkurun talebi üze rine Yugoslavya Emniyet Müdürü Bay Si- monitviç dinlenmiştir. Atatürk İstanbulda İstanbul, 25 (A.A.) — Ri - * yaseticümhur Kalemi mahsus müdürlüğünden: Dün sabah Marmaristen ha- reket eden Reisicümhurumuz Atatürk bugün saat 21 de Ege | vapuru ile İstanbulu şereflen- dirdiler. Vali, Kumandanlar, | devlet, vilâyet ve belediye er- | kânı vapura giderek Atatürk'ü karşıladılar. Aydın hattı anlaşması Aydın demiryolunün satın a - lınması için bir müddettenberi şehrimizde yapılmakta olan ko - nuşmaların sonuca yaklaşması ü - Zi bu hususta malümat almak maksadiyle kendisine müracaat etliğimiz Aydın demiryolu mü - messili B. Adin bir bildirmenimi- ze şunları söylemiştlir: “Aydın hattının satın alımması için bir müddettenberi muvaffa - kiyetle cereyan eden ve kat'i du « ruma giren konuşmaların mali şartlarına aid teferrüat hakkında hisse sahiplerinin son kararını al « mak üzere Londraya gidiyorum. Konuşmaların sonucu yakın - da döneceğim.,, (A.A.) LOL II » Londraya vardı İngiliz sosyalistleri Şuşnig'in Londradan çıkarılmasını istiyorlar Londra, 25 (A-A.) — Bay Şuşnig Berger Valdeneg dün saat 17,20 de Vile torya istasyonuna varmışlar ve orada Sir Con Saymen ile harbiye mraüsteşarı Bay Sanhop ve fransız büyük elçisi B. Korben tarafından selkmlanmışlardır. Londra 25 (AA.) — B. Şuşmig, bir mülükatrava, lik defa geldiği ingiliz top- rağına ayak bastığından dolayı bahtiyat (Sonu 2 inci sayıfada) —— .— İtalya asker gönder- mekte devam ediyor Napoli, 25 (AA.) — Konte Bian « kamano vapuru, ahalinin alkışları ara - sinde Yapoli'den Mesinaya hareket et « bugün şarki Afrika'ya gitmek üzere Mes sinsda vapura bindirilecektir. - Birinel kısım general Gazioni ve erkânr harbi « yestiyle birikte cumartesi günü hareket etmiştir. Konte Biankamano vapuru, 3000 ton mühirwmat, 100 zabit ve 3600 nofer nalâ letmektodir. (Sonu 2 inci sayıfada) MALAR İ LERLİYOR Yurda seyyah getirmek para getirmek demektir Bu iş için geniş bir kurum meydana getirmek düşün ülüyor Yurda fazla seyyah gelirtmek ve ül- kemizi bir turizm merkezi yapmak ama- ciyle Türkofis'de bakanlık murahhasla - rından bir komisyonun toplanarak du « rumu tetkik edeceğini yazmıştık. Öğ- imize göre, böyle bir komisyo » vendiği nun toplanacağını, turizmin devlet kont- rolu altma alırıp müstakil bir ofis vası- tasiyle idare edileceğini haber alan ya - bancı seyyah acenteleri ve büyük seya- Yurdumuz, tariht değeri olan “eski,, nin yanına orijina! hat kurumları Türkofise başvurarak an- laşmak isteğinde bulunmuşlardır. Bu arada dışarıya en fazla seyyah gönderen ülkelerden birisi olan İngilte- reden Deyl Meyl gazetesi de Türkofise yazdığı mektubta ingiliz seyyah akıntı - larının istikametini yurdumuza — çevir - mek için bazı tekliflerde bulunmuştur, Bu tekliflerde esasını teşkil eden nokta- lar Fransa'nın pahalı olması ve İspanya- nin içdurumunun durluksuz bulunması- ve ileri “yeni,, dır, İkinci bir sobeb olarak da Fransa ve İspanya'nın gezilmemiş ve görülme- miş köşeleri kalmamış, ve eski vaziyeti- ne göre yeni yıllar içinde büyük deği « şiklikler göstermemiş olması dolayısiyle seyyahları toplıyabilecek özellikleri kay- betmiş bulunmasıdır. Halbuki Türkiye- mizin yalnız bir seyyah için değil, dev - rimlerin seyrini takib etmek istiyen en « tellektücller için de büyük değeri var « (Sonu $. ci sayıfada) yi sıralayan eşsiz ülkedir.