ON a .-ŞLTINCI YIL. No: 4880 Gündelik ALANDAN ALMAK d “ çağın ökonomik kuralların- Ça en büyüğü alandan almaktır. © hceden yalnız yetiştirmek ökono- nnll 8ücün temeli sayılırdı. Sonra G a]îî'lldl ki, yetiştirmek kadar sat- eti ve algcı bulmak da büyük bir $ür, Fabrika çağının ökonomisin- * pazarlar bulmak tasası önde 8elmektedir. Alıcının ve yeyicinin € artık ökonomik düzenin des- eklerinden biri olduğunu bilmi- Yen kalmamıştır. O_nlm için uluslar kendi alıcı ve Yeyici güclerini de daha iyi bir dü- îî"_e bağlıyarak onları kazanclı bir. içimde kullanmağı düşünmüşler- ir. Satıcılar çoktur.. aralarında yf“'_'! vardır. Öyle ise alacağımızı izim de biraz kazancımızı isti- Yen ve kendi yetiştirdiğimiz şey- *ri almaktan geri kalmıyan satı- Sılardan alırız. Karşılıklı kazanc '_lll'.ekli alışverişin en sağlam teme- d".'- Satıcının alıcı gücünü her '._Vl_kıt göz önünde tutması kendi işi- Şin de elverişlidir. Uluslararası 8eçiminde de birinin ötekinin sır- tından kazanmağa ve zengin ol- Mağa çalışması çok sürmez. Her “__"Hln şimdi bu bakımdan da gö- Zü açılmıştır. Başka ökonomik bir düşünce de Işarıya satılan şeylerin çeşidini €n çok kazanc getirecek biçimde Şetiştirmek ve ayırmaktır. Tarla- an atelyeye, elişinden makina işi- ne doğru gidildikçe kazanc ölçüsü € genişler. Makina ile buğday a- 1ŞVverişi yapan iki ulustan makina Satanın daha çok kazanc elde etti- Sine kuşku yoktur. Ve belki de bu azanc daha az çalışma ile mey- âna gelmiştir. Onun için hiç bir Ulus sonuna kadar böyle bir alış- Verişe katlanmaz. Makinacı ve fabrikacı ülkeler için böyle bir iş 'ölümü en büyük amactır. Fakat Çiftçi ülkeler diye ayrılan uluslar ir gün gelir ki, ona katlanmazlar, Ve iş bölümünün biraz da kendile- Fi için kazanclı olmasını istemeğe aşlarlar. fabrikacı uluslar şimdi ç istekler karşısında sıkıntıya düş- Müşlerdir. Sıyasal karışıklığı artı- ran şeylerden biri de bu sıkıntı- ir. Yeni Türkiye çağın bu ökono- Mmik anayasalarını vaktinde anla- Mış ve ona göre düzenlerini kura- Tak ulusal varlığını ve ilerleme hı- Zinı en eyi biçimde kurumuştur. Dı- $ardan alırken, ülkemizin ürünle- rini değeri ile satmağı en büyük amac tanıdık, ve geçenlerde Öko- Nomi Bakanımızın söylediği gibi U düşüncemizi ülkemize birçok akımdan kazanc getirecek biçim- dğ başardık. Biz dışardan yalnız gündelik şeylerimizi değil, bir de Uurmakta olduğumuz fabrikaların Mmakinalarını almak durumunda- Yız. Böylelikle artmış olan alım Işini, ülkenin para politikasını ve Sokonomik denkleşmesini bozma- an yapabilmek kıvanc ile karşı- anacak büyük bir başarımdır. Ö- Onomik sıyasamızda çok duygulu avranarak bundan böyle de de- Nenmiş bu yol üzerinde yürümök- ten geri kalmıyacağız. Fabrikalarımızı kurmakla var- Mak istediğimiz amac da bellidir. Biz de kendi varlığımızı daha kı- “Sa, daha sağlam, daha kazanclı Yollardan pekiştirmek ve yükselt- mek _îsteğini besliyen bir ulusuz, ner’;_i kaynaklarımızı ulusal gö- penc'i artıracak biçimde işletmek inbir çeşid uğraşmadan sonra el- de ettiğimiz en büyük haktır. Biz Unu kullanırken uluslararası alış- Verişinin de artmasına yardım e- €ceğimiz inanını taşıyoruz. Zen- g'n_l_eşen bir ulusun yalnız. satım eğil, alım gücü de artar. Onun Çin ökonomik sıyasamızım gerek ulusal, ve gerek uluslararası ba- Imından doğruluğuna kuşku yok- tur. Zeki Mesud ALSAN TEN e YEM Adımız, andımızdır. 26, ŞUBAT 1935 SALI Marsilya, 25 (A.A.) — Hırvat zorba- ları davasında Yugoslavya kraliçesinin vekili olan Bay Pol Bonkurun talebi üze- rine Yugoslavya Emniyet Müdürü Bay Si- moniviç dinlenmiştir. Her yerde 5 kuruş —X YÜKSEK SIHHAT ŞÜRASI İÇİN Sağlık bakanımızın — Ulus'a söyledikleri Yuksek Sıhhat Şürası toplantı halinde Sağlık ve Soysal Yardım Baka- nı Bay Refik Saydam toplanmak- ta olduğunu dünkü nüshamızda bildirdiğimiz yüksek sıhhat şürası hakkında dün gazetemize şu be « yanatta bulunmuştur: “——. Umumi hıfzıssıhha kanu - nu mucibince teşekkül eden yük- sek sıhhat şürası şubat 1935 top - lantısını yapmak üzere bugün sa sat 15 de vekâlette içtima etmiş - tir. Yüksek Sıhhat Şürası mem - lekette bilgileri ile tanınmış do- kuz zattan mürekekbtir. Ay - rıca vekâlet müsteşarr hıfzıs - sıhha ve içtimaf muavenet umum müdürleri de kanunen tabii aza - sındandırlar. Bu defaki içtimada müzakere olunacak işler arasında evvelâ radyoloji ve radyom elek- trotrapi müesseseleri hakkında bir kanun lâyihası vardır. Bu gibi müesseseler şimdiye kadar kanu - ni bir çerçeve altına alınmamış ol- duğundan umumi sıhhati muha - faza için böyle bir lâyiha hazır - lanmasına lüzum — görülmüştür. Bundan başka (hava harbinden korunmada sıhhat işleri) hakkın - da bir talimatname lâyihası ko - nuşulacaktır. Tababet ve şubeleri sanatlarının icrasına dair kanu - nun 75 inci maddesi mucibince ta- babet ve şubelerine aid sanatla « rın yapılmasından doğan suçlar da mahkemeler tarafından yük - Giritte şiddetli bir yersarsıntısı oldu Kandiye - Girid Adası - 25 (A.Â.) — Bu sabah fasılalarla iki dakika sü « ven şiddetli yer sarsıntıları olmuş ve sarsıntılar yeraltı gürültüleri ve karan- lık takibetmiştir. Birçok ev yıkılmış ve - ya azçok tahribata uğramıştır. Kandiye den ölen yoktur. Fakat civarda iki ölü ve beş yaralı vardır. Hasar mühimdir. —.. —— Fransada korkunç fırtınalar Paris, 25 (A.A.) — Dün, Savua ha- valisinde şiddetli bir kasırga kopmuştur. “Paris — Soir,, gazetesinin hususi mu- habiri, oradaki birçok köylerin, bu kasır- ü t felâket hakk ga yü gradıkl da malümat veriyor Annecy civarmdaki bir köyde, fır - tınadan kilisenin çan kulesi yıkılmıştır. O anda harab olan kilisede, biraz evel 80 çocuk bulunuyordu. Leman gölünde iki büyük vapur bat- mıştır. Ravard'daki kış sporları istasyonun- da rüzgâr, otellerin çatılarını uçurmuş- tur. Sen Piyer Dalbinyi'de, rüzgâr - iki bin kilodan fazla ağırlıktaki bir çatı par- çasını 100 metrelik mesafeye sürüklemis- tir. sek sıhhat şürasının reyine müra- caat olunmak mecburidir. Bu de - faki içtimada da böyle üç hâdi - seye aid evrak tetkik olunacaktır. Bunlar dışında bazı şehirlerimiz - de görülen difteri, grib salgınları ve bunlar hakkında ittihaz edilen ve edilmesi lâzım gelen tedbirler konuşulacaktır. -— — Atatürk H İstanbulda İstanbul, 25 (A.A.) — Ri - yaseticümhur Kalemi mahsus müdürlüğünden: Dün sabah Marmaristen ha- F reket eden Reisicümhurumuz Atatürk bugün saat 21 de Ege | vapuru ile İstanbulu şereflen- dirdiler. Vali, Kumandanlar, devlet, vilâyet ve belediye er- | kânı vapura giderek Atatürk'ü karşıladılar. Jl k ire, Aydın hattı anlaşması Aydın demiryolunun satın a - lınması için bir müddettenberi şehrimizde yapılmakta olan ko - nuşmaların sonuca yaklaşması ü - zerine bu hususta malümat almak maksadiyle kendisine müracaat ettiğimiz Aydın demiryolu mü - messili B. Adin bir bildirmenimi- ze şunları söylemiştir: “Aydın hattının satın alınması için bir müddettenberi muvaffa - kiyetle cereyan eden ve kat'i du - ruma giren konuşmaların mali şartlarına aid teferrüat hakkında hisse sahiplerinin son kararını al - mak üzere Londraya gidiyorum. Konuşmaların sonucu için yakın - da döneceğim.,, (A.A.) Bay Şuşnig Londraya vardı İngiliz sosyalistleri Şuşnig'in Londradan çıkarılmasını istiyorlar Londra, 25 (A.A.) — Bay Şuşnig ve Berger Valdeneg dün saat 17,20 de Vilse torya istasyonuna varmışlar ve orada Sir Con Saymen ile harbiye müsteşarı Bay Sanhop ve fransız büyük elçisi B. Korben tarafından selâmlanmışlardır. Londra 25 (AA.) — B. Şuşnig, bir mülâkatrıea, ük defa geldiği ingiliz top: rağına ayak bastığından dolayı bahtiyat (Sonu 2 inci sayıfada) İtalya asker gönder: mekte devam ediyor Napoli, 25 (A.A.) — Konte Bian « k vapuru, ahalinin alkışları ara « sında iYapoli'den Mesinaya hareket et » müştir. Peloritana fırkasının ikinci kısmı, bug'in şarki Afrika'ya gitmek üzere Me; sinada vapura bindirilecektir. Birinci kısım general Gazioni ve erkânı harbi e yesiyle birikte cumartesi günü hareket etmiştir. Konte Biankamano vapuru, 3000 ton mühixımat, 100 zabit ve 3600 nefer nalâ letmektedir. (Sonu 2 inci sayıfada) TURİZM İÇİN KONUŞMALAR İ LERLİYOR Yurda seyyah getirmek para getirmek demektir Bu iş için geniş bir kurum meydana getirmek düşün ülüyor Yurda fazla seyyah getirtmek ve ül- hat kurumları Türkofise başvurarak an- ı 5 termbtada bi I k ama- kemizi bir turizm merkezi yap ciyle Türkofis'de bakanlık murahhasla - rından bir komisyonun toplanarak du - rumu tetkik edeceğini yazmıştık. Öğ- rendiğimize göre, böyle bir komisyo - nun toplanacağını, turizmin devlet kont- rolu altına alınıp müstakil bir ofis vası- tasiyle idare edileceğini haber alan ya - bancı seyyah acenteleri ve büyük seya- Bu arada dışarıya en fazla seyyah gönderen ülkelerden birisi olan İngilte- reden Deyl Meyl gazetesi de Türkofise yazdığı mektubta ingiliz seyyah akıntı - larının istikametini yurdumuza çevir « mek için bazı tekliflerde bulunmuştur. Bu tekliflerde esasını teşkil eden nokta- lar Fransa'nın pahalı olması ve İspanya- nın içdurumunun durluksuz bulunması- dır. İkinci bir sebeb olarak da Fransa ve İspanya'nın gezilmemiş ve görülme- miş köşeleri kalmamış, ve eski vaziyeti- ne göre yeni yıllar içinde büyük deği « şiklikler göstermemiş olması dolayısiyle seyyahları toplıyabilecek özellikleri kay- betmiş bulunmasıdır. Halbuki Türkiye- mizin yalnız bir seyyah için değil, dev « rimlerin seyrini takib etmek istiyen en « tellektüeller için de büyük değeri var - dır, (Sonu 5. ci sayıfada) Yurdumuz, tarihft değeri olan “eski,, nin yanına orijinal ve ileri “yeni,, yi sıralayan eşsiz ülkedir. yesağemaaz