Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Adımız, andımızdır. fransız fransız bu cevabı hükümetlerine bildireceklerdir. 15, ŞUBAT 1935 CUMA Londra, 14 (A.A) — Almanyanın ingiliz « tekliflerine olan cevabı ingiliz ve sefirlerine-tevdi edilmiştir. Sefirler, ON E.TINC[ YIL. No:ı4869 Her yerde 5 kuruş BALKAN ANDLAŞMASININ İLK YILDÖNÜMÜ Lö Mesaje Daten gazetesinin ğ;fyazmndan türkçeye çevrilmiş- , Balkan andlaşmasnın Atina'da Imzalanmasındanberi bir yıl geç- ©. Çok dolu bir yıl. Balkan anlaş- Ması sağlamlaştı, gelişti, kendini saydırdı. Anlaşmanın, başlangı - c"“_ia rastladığı ayrı ayrı bir çok çe_k'nsenlikleri sarsılmadan yen - ;f':? olması onda gerçek bir gerek- 18i karşılayan kurumların sağlam Sürbüzlüğü olduğunu gösterir. Balkan anlaşmasını doğuran kanlarda barış gerekliği oldu. iden bu iki söz bir araya gele- ?ez sanılırdı. Balkan yarımadası dr kavgalar alanı ve anlaşama - Mazlık yüzünden uluslararası en- ların rol oynadığı yer sayılı- Yordu. — İşte Balkan andlaşması, &sıl yarımada ve Avrupa için teh- likeli olan bir takım elemanları “—klnştmnık amacile yapıldı. Andlaşmayı imzalamış olan devlet adamından biri çok doğru olarak demişti ki: “Bu and- anın anlamı göz önünde, ve Yazılışı çok açıktır.,,, Bu andlaş - ma, Balkanlarda uzlaşmanın, ya- remadadaki devletler sınırlarının güvenliğini korumlamanın temeli ve ilk varağıdır. Onu imzalamış olan dört devlet barışı pekleştir - mek için Balkanların — bugünkü toprak statükosunu saydırmayı ü- zerlerine almışlardır. Bu devlet- ler, bütün Balkan sınırlarını kar - şalıklr olarak garanti etmektedir - ler. Bundan başka, andlaşmayı imzalamakla onu imzalamamış o- lan başka Balkan devletleri top- raklarının güvenliğini saymayı da. üzerlerine almış oluyorlar. Altı Balkan devletinden ikisi ona katılmadılar. Onlar için kom- şuları yönünden bir korku olma- dığı gibi istedikleri vakit andlaş- maya da girebilirler. 'İste acık ve doğru, entrikalar- 'dağ ee çecingenliklerden - kork « mayan ve bunu başlangıçtanberi onu sarsmak için harcanmış bütün emeklere karşı koymuş ve hepsini yenmekle göstermiş olan bir sı- yasa. Dört devlet, güvenli bir a « dımla ilerliyerek — anlaşmalarını yorlar, gelecekte derecekleri yemişleri anıklıyorlar, Andlaşma- nın imzasından yedi ay sonra, Ân- 'da toplanan dört dışarrişler anr Balkan anlaşmasının sta- tükolarını ortaya koydular. Dai- rel konsey kuruldu ve ÂAtina'da ikonomik konseyin çalışmaları ö- ik alanda sıkı bir işbirliği Yapmak yollarını aradı. 3 Balkan anlaşması devletlerinin sıyasaları daha geniş, daha ge- nel her türlü işbirliği düşüncele- açıktır. — Onlar, başkalarını kutacak kule içine kapanmış ; Gerçek, Balkanlara * kendi aralarında görmek istiyorlar. Ancak bunu, u- : değillerdir. iişik işlerini Usları barışçı işbirliğine çeken gidişe daha iyi katılmak için isti- Yorlar. Hususi radyomuzla aldığımız duyuklar — Alman hükümeti Londra'daki — ingiliz görüşmeleri üzerine Yapılan teklife dün akşam cevab vermiş- ti Berlindeki fransız Elçisine alman """il"! Bakanı Bay Noyrat tarafın - dan tevdi edilen bu cevab iki büyük sa- Mayı doldurmakta ve teklif üzerine Sörüşmelere başlanılabileceğini bildir - Mektedir, Cevah yarınki Paris guetelerînde " —Eski Irak Kıralı Faysal'ın karde- * Maveraüşşerin Kıralı Ali dün tektesinden ölmüştür. n ae Tayyare Cemiyeti on yaşına girdi Tayyare Cemiyeti, yarın acunda sa - yılı kurumlara nasib olan verimli ve ol- gun bir çalışma içinde dol yılımı doldurarak yaşı basıyor. Yurdun hava sınırlarını koruma vasıta- larını tedarik etmeği üstüne almış bir “ulusal kurumun ülküsüne varmak yo « lundaki azminin hiç bir zorluk karşısm- da gerilemeden nasıl yürüyeceğine ör- nek olan bu çalışma bize göklerimizi süsliyen çelik kartal filoları kazandırdı, Acunda yurdseverlik, insanlık, fazilet duygularını körletecek kadar değişiklik- ler yapan büyük ökonomik sıkıntıya rağ men; ulusumuzun coşkun bir kaynağa benziyen yurdseverlik duygulariyle bes- lenip gün geçtikçe gelişen Tayyare Ce« miyeti, dokuz yıl içinde 50 milyon İira toplamış, bu para ile kahraman ordu « müza bize güven verecek kadar çok sa- ı yıda tayyare armağan etmiştir. Çeşidli çalışmaları ile Tayyare Cemi- yeti ulusun günlük hayatma karışmış ve yaşayışrmıza girmiştir. Onu daima ya- nıbaşımızda görmek bizim için bir gü « ven ve emniyet kaynağı olmuştur. Bu itibarla onun çalışmalarını tekrar ede - rek, yeni bir şey öğretmiş olmamakla be- raber, okurlarımıza üçüncü sayfamızda; bu çalışmayı yurddaşların, hükümetimi- Tayyare Cemiyeti Başkanı Bay Fuad Tuncay zin ve kurumun nasıl elbirliğiyle bâşar- dıklarını anlatan resimler sunuyoruz, İtalya - Habeşistan ————LLTMLİE———————— İki devlet arasında geçilmiye Kahire, 14 (A.A) — Habeşis- tan mümessili Röyter muhabirine habeş imparatorluğunun, mümkün olan her vasıta ile italyan — ha- beş anlaşamazlığına hal çaresi bulmak için çalıştığını söylemiş - tir. Mümessil, italyanlar ile olan son çarpışmada dört habeşin öl- dürüldüğünü, fakat imparatorun bunu kabilelere, onları italyanla- ra hücum etmeğe teşvik etmiş ol- maktan çekindiği için, bildirmedi- ğini ilave etmiştir. vt Roma, 14 (A.A) — Röyter muhabirinden: Resmi İtalya mahfilleri, “sa- vaş,, kelimesini kullanmamağa ça- lışmaktadırlar. İtalya — Habeş meselesinin barış yollarile halle - dilmesi ihtimalleri hakkında nik - bin bir hava vardır. İtalyan kuvvetleri henüz vapura bindirilmedi Roma, 14 (A.A) — Havas mu- LİNDBERGİN ÇOCUĞUNU KAÇIRAN Hauptman ölüm cezasına çarpıldı Jüri on bir saat aralı ksız görüştükten sonra bu kararı verdi Flemington, 14 (A.A) — Haupt| na da inanıyor musunuz? ,, man hakkında bir karar vermek üzere görüşen jüri yedi saat sü - -an bir çatışmadan (münakaşa - Merdiven hakkında hâkim de- miştir ki: “ — Merdivenin yapılması için ' Hauptman'ı ölüm tezasına çarpan Jüri üyeleri dan) sonra bir sonuca varamamış- tır. 'Üç saat konuşmadan sonra jüriyi teşkil eden 8 erkek ve 4 ka- dın yemek getirtmişlerdir. Mahkemenin safhalarını hula- 'şa eden hâkim Tranşar, jüriye “demiştir ki: “ .—. Kondon'un şehadetinin bü- bir kısmının kendilerinden unhe edilmiyecek şahitler tara - ;:::ı:n teyidyedildiği noktasına dikkatinizi çekerim.,, Hauptman'ın evinde bulunan kurtuluş akçesine dair hâkim de - miştir ki: « —— Bu paranım Fiş tarafın - dan bırakıldığını umuyor musu - nuz? Bu paranın Hıu::rnüı;_ıül:ir 'yük » ve bir dolapta, dört ay durduğu - # zf kullanılan tahtanın hiç olmazsa bir kismının Hauptmanın evinde- ki tavan arasının döşeme tahta - sından yapıldığına dair şahitler tarafından verilen ifadeler size bir kanaat veriyor mu? ,, Hâkim sözlerini şöyle sonuç - landırmıştır: « — Cinayetin maznun tarafın dan hırsızlığa teşebbüs esnasında yapıldığına hükmediyorsanız, ci: nayet istemiyerek bile yapılmış olsa, bu birinci derecede bir ci - nayettir. Eğer cinayetin hırsızlı - ğa teşebbüs esnasında yapıldığı hakkında şüphe ettirecek makul düşünceleriniz varsa suçluyu bera- at ettirmek lazımdır. Ve eğer suç- “Munun birinci derecede bir cina - yorsanız, münasib görürseniz ken- disine müebbed hapis cezasının verilmesini tavsiye edebilirsiniz..,, Bir çok gazeteler bu hulasayı, Hauptman'ın suçlu tanınması le- hine olarak tefsir etmektedirler. Flemington, 14 (ALA) — Jüri heye- -tf kararını 11 saat görüştükten sonra (Sönu 2. inci sayıfada) bir savaşın Önüne çalışılıyor habirinden: Adisababa'da sıyasal görüşmelere devam edilmektedir Bitaraf bir mıntaka yapılma:- sı için yarı bir anlaşma olduğuna dair söylenen sözler teeyyüd et« memekte ve doğru sanılmamakta« dır. Henüz hiç bir italyan kuvveti vapura bindirilmiş değildir. **t t Paris, 14 (A.A) — Gazeteler, yapılmakta — olan görüşmelerir İtalya — Habeş anlaşamazlığına barış yoliyle bir anlaşma bulun - —masına müsaade edeceğini kâti surette ummaktadır. Romadaki habeş maslahatgü- zarı “Pöti Pariziyen,, muhabirine demiştir ki; j * — İtalyâanm asker hazırlık- ları bize hayret vermektedir. Fa- kat “daima dost olacağımıza İtal. yanın hiç bir vakit Habeşistana (Sonu 2. inci sayıfada) Yunanistan sınırları- nı tahkime karar verdi Atina, 14 (A.A) — rıavas &: | jansının husust muhabiri hildiri * yor: İ Erkânıhabriye reisi General Katenyotis harbiye bakanile uzul bir görüşmeden sonra gazetecile. re verdiği bir bildiride Yunanis« tanın sınırlarını tahkime karar verdiğini söylemiş ve demiştir ki! * — Yunanistan barışsever di. lekler beslemektedir. Ancak konk şularımızdan — bazılarınm — aynı duyguyu beslemedikleri görülü « yor. Bunun için Yunanistan barı « şın menfaati namına emniyet ted- birleri almalıdır. yaşımda idim...,, 5 ya ülkesinin y öe niz doğru, bu sadece bir rüya; Yarınki sayımızda başlıyan İSan Michele'nin kitabı adındaki YENİ TEFRİKAMIZI Okuyunuz “ , Önümde Cioyya, ayakları çıplak, başında çiçekten bir taç, genç bir şarab tanrısı gibi raksediyor; ihtiyar Rozina da, başı önünde, kulakları sarkık, düşüne düşüne, küçük siyah tır- nakları üzerinde kaya sarsıla, arkam sıra geliyordu. Düşünme- ğe vaktim yoktu, kafam haz verici yeniliklerle dolu, yüreğim yaşamanın neşesile taşkındı; dünya güzeldi ve ben on sekiz »» * — Niçin ay ışığını sevmiyorsunuz? — Bilmiyorum. Belki ondan korktuğumdan..,, — Nesinden korkuyorsunuz?- — " - — Bilmem. Etraf ö kadar aydiınlık ki iki parlak yıldıza ben- ziyen gözlerinizi görüyorum; böyle olmakla beraber, öyle ka- ranlık var ki yolumu şaşıracağımd an korkuyorum. Ben bu hul- — Elinizi bana verirseniz size yolu gösteririm. Ben sizin ellerinizi çok kuvvetli sanırdım; niçin böyle titriyor? Dediği- Durun, dinleyin! İşitiyor musunuz? Bülbül... — Hayır, ispinoz. — Bülbül olduğuna eminim. Dinleyin, dinleyin! S Jülyet yumuşak, yapraklardaki akşam yeli gibi okşayıcı sesi sakın konuşmayın, rüya biter.