1 Şubat 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

1 Şubat 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 ŞUBAT 1935 CUMA ——— .-- — - Okullarımızda edebi yat tedrisatı ve eski yunan klâsikleri İçinde türk devriminin meydana yel. diğini hal ve şartlara bukarken en çok dik kati çeken hususiyetlerden birizi olarak şeriatçılık ruhunu ve onun etrafındaki taassup çevresini görürüz. Burada şeri: at diyoruz, zira kasdettiğimiz şey dini bir sistem olarak müslümanlık değildir; okuyucuların dikkatlerini çekeceğimiz eöhet klerikal bir ruhu ve cemiyeti tem- sil eden şeriat ananesi ve şeriatçılık ah- lâkile savaş safhasıdır. Avrupa medeniyetini meydana geti- ren elemanları araştıranlar bunların! (1) Yunan ve Roma'dan geçen münisi- pal sistem i; riyet ve isti şövalyelik, şecant ve merdlik ruhu, (3) monarşik sistemden göçen disiplin ve itaat, (4) nihayet kiliseden geçen mane vi duygular ve bağlar olduğunu göste- virler, Bu sonuncusu Avrupa medeniyeti içinde nasıl klerikal bir ruh yarattise, bizde de şeriatçilik böyle bir ahlâki ha- va ve onun reaksiyonlarını yarattı. An- cak, Avrupada öteki unsurların da kuv- vetle nüfuz ve tesirlerini yapması, hele büyük sanayi devriminden sonra hürri- yet mefhumunun bütün safhalarile kuv- vetlenmesi, yeni hayat ve refah şekille- rinin meydana gelmesi, böylece geniş ve sıkı beşeri münasebetlerin teminine im- kân hasıl olması, 6 sonuncu tesiri azalt- mış ve sıkı bağlarını hayli gevşetmişti, Halbuki bizde şeriatçilik, öteki medeni- yet unsurlarını ya hiç bulamamış, yahut bulduklarını kuvvetli tesiri altında ez- mişli. Yurdumuz, zaten büyük sanayi devtiminden ve onun yeni hayat getiren dinamık tesirlerinden mahrum bulundu- ğuadan şeriat bütün kuvvetile hâkim ol- muş ve ruhları ezip hayata karşı nefret duyarmuştu. İşte, büyük türk devrimi- nin yüce yaratıcısı yurdu böyle bir ma- nevi durum ve sakatlı! mde bulmuştu. Avrupa medeniyetinin ileri unsurla- rından birisi olan eski Yunan ve Roma medeniyetlerinin münisipal sistemi için- de ve daha sonra Rönesanılı Avrupa'ya bütün kuvvet ve inceliğile yayılan Hu- manizma ruhu olduğu aşikârdır. Bu en eski türk ahlakı, ananesidir; ve Torlar ve Akalar vasıtasile Yunanistan'a, Et- rüskler vasıtasile Romaya geçmiştir. Bu ruk, büyük bir türk medeniyeti olan Fge medeniyeti şairi Homer'in ölmez destan- larında okuduğumuz ©o - derin ve ince Diyonisiyos ahlâkiyatı, beşeri yaşayış, duyuş ve düşünüş şekillerile temsil edi- Bir. Bu ahlâk, muasır Avrupa medeniye- tine bu yol ile geçmiş bulunuyordu. Süphesiz böyle kuvvetli, canlı ve başeri Bir tesir, kilisenin uhrevi tesirini çöz- müöş ve beşerin ruhundaki yaşama iste- Hinin solmasına ve gevşemesine mani ol- Muştu, Halbuki bizde, Humanizma denilan ve Diyonisiyos ahlâkiyatile temsil edi- len bu güzel hayatın ruhu yüzlerce yıl- lardan beri ve hole islâm (elsefesinde Garalinin müthiş yumruğundan sonra tesirini büsbütün kaybetmiş, ve ceki bir türk ananesi olduğu ve türkler tarafın- dan en eski kurunlarda Avrupaya göçi- Tildiği bugün anlaşılmış bir” hak'kat ol- duğu halde, kendi aramızda şeriat kâ- busile eriyip gitmiş ve yerine şeriatçı lığın ve kelâmcılığın hayat küskünlüğü tembel ve mütevekkil ahret hazrlığı Zeçmişti. Böylece skı bir çember içinde türkün kuvvetli yaşama ve yükselme Tuhu kıskıvrak bağlanmış, bütün düşü- DüÜş, duyuş ve yaşayış hürriyetleri zim cirlenmişti. Her şey dehşetli şeriat ipıo rile bağlanarak evir edilmiş, hayat mad- deten ve manoen soldurulmuş ve lasır Taştırılmıştı. Yüce Atatürk, büyük türk devrimi- nin ana çizgilerinden birisi olarak töz erile ve hareketlerile hep bu Humaniz- tma ahlâkının yeniden diriltilmesi, ulu- sumuzun ruhuna yeniden aşılanması ge rekliğini anlatmıştır. Esasen, böyle bir ruhu kazanmadan müasır md—îy:! hayatına girmek, onun duyuş ve düşü- Nüş tarzına iştirak etm'k - imkânsızdır. Onun içindir ki bu hek'kati anlamış e lanlar mekteblerimizde bu yolda tedri- sata ve bu mevzu ve ruh ı'ıxeündı'ed— biyat ve kıraatlere ehemmiyet verilme- tini yıllardanberidir söyleyip - durmak- tadırlar. 3 Eski yuman klasiklerinin dilimize Çevrilmesi ve edebiyat tedrisalımıza te- I Ç Yeni basılacak maden paralar Istanbul, 31 (A.A.) — Gümüş lirasa- rın batılmasına devam - edilmektedir. Şimdiye kadar bir buçuk milyon Hra basılmış ve vilâyetlere — gönderilmiştir. Dün İstanbul piyasasına yüzbin lira gel miştir. B0 ve 25 kuruşlukların da kalıb ları hazırlanmıştır. Bir haftaya — kadar basılmıya başlanacaktır. Bir gazetenin bu paraların askeri fabrikalarda basıla- cağına dair neşriyatı yanlıştır. Askeri fabikâalarr yalnız nikel paraların polları- ni kesecektir. Nikel paralar on ve be - şer kuruşluktur, İngiliz ticaret mumessi- linin sözleri ç İstanbul, 31 (Telefon) — Anka- ra'dan İstanbul'a dönen ingiliz ticaret mümessili Kolonel Hots muvakkat bir zaman için duran Ankara müzakerelerinin inkita mahiyetinde olmadığını, karşılıklı olarak tekliflerin tetkik edilmek ve yakın zamanda tekrar - başla- mak üzere müzakerelerin geri bı- rakıldığını, Londra'dan - talimat beklediğini söyledi. Kaçakçılar mahküm oldu. İstanbul, 31 (Telefon) — İhtı- sas mahkemesinde eroin kaçakçi- sı İsmail bir sene, metresi Sara altı ay hapse mahküm oldular. Amele trenine kurşun , İstanbul, 31 (Telefon) — Ati- na'dan 31 tarihiyle bildiriliyor: Içinde devlet demiryolları umum müdürünün bulunduğu otodrezin ile sellerden bozulan yolları tami- re giden amele trenine Karaağaç müsellesini döndüğü sırada kur- şun atılmış ve işçilerden iki kişi yaralanmıştır. Yunanistan - İskenderiye arasında tayyare postaları İstanbul, 31 (Telefon) — Ali- na'dan 31 tarihiyle bildiriliyor: Bakanlar meclisi Yunanistanın ba- zı şehirleriyle İskenderiye arasın- da bir tayyare postasının açılma- sına karar vermiştir. . Yakalanan kaçakçılar Son yedi gün içinde muhafı_u_ teşkilatı tarafından biri ölü biri ağır yaralı 58 kaçakçı ile 21 ka- çakçı hayvanı yakalanmış ve 14.23 kilo gümrük kaçağı, 837 kilo in- hisar kaçağı, 2 tüfek, 7 tabanca ele geçirilmiştir. mel ııııııLıu. ilk ve orta okul kıraatle. rinin bunlarla temsil edilen ıhh'lıl.ıı mülhem olarek yazılması ve hattâ bir- yeniden karşı karşıya getirmesi; kısa- ca çucuklarımızın muasır bir ruh ll_ı y> tiştirilmesi bakımından en cheminiyetli *bir iş olacağı izahtan müstağnidir. Yunan klasik'eri, hele Homer'in eserleri bu ruhun en büyük, en zengin we en feyizli kaynaklarıdır. Avrupa Rö- mesanst denilen büyük dirilme badisesi bu yunan klasiklerinin yeniden okunup anlaşılmasile ve Avrupa dillerine çevril- mesile başladığı hepimizce bilinen bir hakikattir. Bizdeki şeriatçılığa karşılık on üçüncü yüzyılda Avrupadaki papaz rubunu yenen ve onun yerine muasır hayatı getiren bu klasik yunan edebiyat ve felsefesinin diriltici ve yükseltici te. sirleri olmuştur. Bu eserlerin eski türk dehalarının ürünleri olduğu bugün an- ULUS İstanbul telefon şirketi üzerindeki tetkikler İstanbul, 31 (A.A.) — İstanbul gazeteleri yazıyor: İstanbul tele- fon şirketinde bir heyet tarafın- dan yapılan tetkikat neticesini gösteren rapor Ankara'ya gönde- rilmiştir. Rapor alâkadar bakan- lıkların mümessillerinden mürek. kep komisyonda tetkik edilerek tamamlanmıştır. Şirketin demirbaş eşyası, serma- yesi ve şebekesile tesisatı da he- sab edilmiştir. Şirket genel müdü- rü şubat başında Ankara'ya çağ- rılmıştır. Müdürle Bayındırlık Ba- kanlığı arasında geçecek müzake- relerin üzun süreceği ve şirketin hükümetce satın alınması muame- lesinin mart içinde tamamlanacağı tahmin edilmektedir. Hava durumu Ziraat Bakanlığı meteoroloji enstitüsünden aldığımız malümata göre, iki gündenberi yurdun Kara- deniz kıyıları mıntakasından ma- ada yerleri kuvvetli bir alçak taz- ğik sahası dahilinde bulunmakta- N, Bunun neticesi olarak doğu A- nadolusu ile Orta Anadolu'nun Doğu çevresi karlı ve diğer yerler- de yağmur şeklinde olmak üzere devamlı surette yağışlı geçmiştir. En fazla yağış Antalya'da 67, So- mada 23, Beyşehirde 18, Manisa- da 16 ve diğer yerlerde 2 ila 15 milimetre arasında ölçülmüştür. Karın toprak üzerindeki kalın- lrğı bu sabah Karsta 46, Sarıka- mışta 43, Sıvas'ta 32, Erzurumda 17 Kastamonu ve Çorum'da 12 santimetreyi bulmuştur. Hava düne baka- rak Trakya ve Ege mıntakaların- da 5 derece etrafında düşüklük orta Anadolu ve doğu Anadolu- sunda ise bilakis 5 ila 16 derece arasında olmak üzere yükseklik kaydedilmiştir. Yurtta en düşük suhunet sıfırın altında olmak üzere Kars'ta 10, Erzurum'da 9, Sıvasta 4 derece- dir. En yüksek suhunet — sıfırm üs- tünde Adana ve Dörtyol'da 19, Antalya'da 17, İzmir ve Manisa'. da 16 derecedir. Ankara'da bu sabah saat 7,15 de başlıyan kar aralıklı olarak de- vam etmiş ve saat 10,45 de kesil- miştir. Saat 14 de hava suhuneti sıfı- rın üstünde 5 derece kaydedilmiş- tir. HALKEVİ BAŞKANLIĞIN. DAN: Her cuma saat beşte verilmekte olan çaylı dans bu cuma salonun meşgül olması dolayısiyle veril- miyeceletir. laşılmış bulunuyor. Yunanistan'a ve Ro- ma'ya bu yaşama savaş ve aşkını, o yük- iş #ihniyetini veren türklerin ulu ata- ları olduğu halde, biz bugün bile o en- gin kaynaklardan - mahrum - bulunuyo- ruz. Homer gibi cihan- edebiyatının en güzel dostanlarını yaratan ve bütun dünyaca edebiyat âlaminin münakaşa götürmez bir surette en büyük üstadı — Gdetâ bir yarı ilâh — olarak kabul edilen bir dâhi bizim - atalarımızın 30 yundan olduğu halde bizde onun o yük- sek eserleri henüz yoktur. Onlar hemen bütün medeni ulasların dillerine çoktan çevrilerek irfan bazinelerini eşsiz hir mertebede zenginlertirdiği halde, henüz bizim ekullarımız, kütübhanelerimiz ve fikir âlemimiz onun feyizli ve yükselti- ci ışıklarını derin ve şedid bir iştiyak içinde bekliyor. Türkiyede muasır ahlâkım - yayılıp kuvvetlenmesi ancak bu ezerlerdeki ru- hun intişarile mümkün olacağında hiç şüphe kalmamıştır. Mehmed Saffet ENGİN DU KO EYL”A Ri Yeniden on vapur alacağız İstanbul, 31 (A.A.) — Devlet denizyolları idaresinin yeni plânı mucibince her biri 4500 - 10000 ton arasında on yeni vapur yap- tırmak ve bedellerini taksitle öde- mek üzere bir eksiltme açılacak ve vapurlar birer buçuk yılda iki- şer tane olarak teslim edilecektir. . Bay Ali Rızanın sepce — oe ölümü Kastamonu saylavı Bay Ali Riza'nın ölümü ile kurultay değerli bir arkadaşı- v daha kaybetti. Bay Ali Riza Heybeli adadaki deniz okulundan 312 senesinde çıkmıştır. Da- ha okul sıralarında iken yurda bağlılı - ğ ile kendisini tanıtmış idi. Okul sıralarında iken genç türklerle elele vermiş ve basınç aleyhinde çalış: mıştır, Sınıfının hep birincisi olarak okulu bitirmiştir. Deniz okulunda yıllarca ingilizce ho- calıfı yapmıştır. Hicaz valisinin yanına yaverlikle Medineye yarım sürgün ola- d Oradan İngiltere ve undan sonra — donan- mayı ıslaha getirilen Amiral Gambel'in yaverliğinde bulunmuştur, Birçok harb gemilerinde süvarilik yapmış, İngilterede ataşenavallikte, de- niz erkânı harbiyesi ve İstanbul liman dairesi başkanlıklarında bulunmuştur. Ikânci devrede kurultaya, memleketi olan Kastamonu'dan saylav olarak gel - miş, ölümüne kadar kurultayda çalış « mıştır. Tekirdağında grip var Tekirdağ, 31 (A.A.) — Tekir- mıştır. Sürekli yağmurlardan son- ra kar yağmış, havalar soğumuş- tur. İstanbul ve İzmir liman müdür- lüklerinin muvakkat bütçeleri Maliye Bakanlığınca hazırlana- rak Bakanlar heyetince tasdik e- dilen İstanbul ve İzmir liman ge- | nel müdürlüklerinin şubat ayının muvakkat bütçeleri dün akşam tel yazısı ile mezkür genel mü- dürlüklere tebliğ edilmiştir. Giresun C. H. F. vilayet kongresi açıldı Giresun, 31 (ALAy — Dün saat 14 de Cümhuriyet Halk Fırkası ve vilayet köngresi fırka başkanı Bay Rahrinin başkanlığı altında toplandı. Kongrenin Yüksek bağlantısı, Büyük Cümhurreişi- miz Atâtürk'e ve fırkamızın büyükle. rine sunuldu. Müzakere çok hararetli oldu. Kalabalık dinleyiciler kongre müzakerelerini sonuna kadar alaka ile takib etti. Fırkanın iki senclik ça« lışma raporu — okunarak - onandıktan sonra Bayan Muazzez ve Hüsniyenin dahil oldukları yeni idare heyeti se- çildi. Kongre — müzakerelerine bugün de devam edecektir. . ”| Si Bir uygunsuzluk — .. -. 'ne Ovne gl “Hakimiyeci Milliye ÇUlus) bir ma Müriyet ve memuz gâzeresidir. On''an bizim tasavvurlarımızla ölçülebilen bi garetecilik bekliyemeyiz.... v Baş muharrizler, malüm, yeni bir şey söplemelerine imkin yok. Köş* muharrirleri, günlerini geçirmek için gülünc olan ve ekseriya çocukluk de recesine kadar düşen hokkabazlıklar!a meoşgüller. Kafalarında bir şey yok ki size versinler...., Ternak arasına aldığımız cümleler, — Haleb'ten gelmiş bir gazeteden değil, AxX —— kara'da çıkan şubat 1935 - tarihli K— mecmuadan alındı. K Mecmua, kendi anlattığına gör geçen sayısında okuyucularına yedi sor- gu sormuş, onlardan gelen “üzerinde durmağa değer,, cevabları da basmağa başlamıştır. Gelen cevabların içinde en kalbur üstü olduğu için en başa basılan bu cevabın İstanbul'dan geldiği anlaşı- p liyor, ” Belki mecmuayı çevirenler, “Bu bir ankettir; biz okuyucularımızın gönder- dikleri cevablara sayıfalarımızda yer ve- ririz., — diyebilirler. Fakat şuurlu bir —— çağ içinde çıkan ve şuurlu makamlardan —— her türlü yardımı gören bir mecmuanın sayıfaları, — içindeki “muhaberelerden mesuliyet kabul edilmiyen,, telyazısı kâ- Bıdlarından az çok farklı olmamalı mi- dır? Ulus gazetesini, bir kalemde, gaze- te olmaktan çıkaran bu çiçeği burnunda delikanlı olursa olsun, 6 mecmua: —— nn Ulus idaresine sık sık uğrıyan - baş yazıcısı, Hakimiyeti Milliyeye (Ulusa) en büyüğümüzün "Kurtuluş ve inkılâ. burnizin ilk ve sadık işçisl,, dediğini ha- tırlıyabilirdi. BN Sonra “türk geneliği için,, çıktığını söyliyen bir mecmuanın — halkevinin genclik kurumları arasında bulunan sa- hibi, nasıl olur da Türkiye'de bütün baş muharrirlerin dilleri ve kalemleri bağlı birer kukla olduğunu söylemeğe yelte- nen herzeleri basabilir ve nasıl bütün türk yazıcılarına hokkabaz diyecek de. — vecede hokknbazlığı ileri götüren bir — müasveddeyi parçalayıp atmaz? Bütün bunları bir müdafan olsun di- ye değil, bir ders vermiş olalım dileğile yazıyoruz: Kalem, bir çirkef kaynağına batiri. hp bütün gencliğin gözlerine sürülecek bir vasıta gibi kullanılamaz! M. N. ARTAM Muğla'da ekim işleri N Muğla, 31 (AA.) — Bu senenin kış- — lık ekimi geçen yıla göre noksansa de son yağmurlar bu noksanlığı ödemekte dir, Bu yılın tötün satışı tütün ekicilerin yüzlerini güldürmüştür. Bundan ötürü tütün hazırlıklarına şimdiden başlan - mıştır. Tütün fidanları dikilmiş ve bir çok yerlerde çıkmıştır. Muğlanın geliri A Muğla, 31 (A-A,) — Vilüyetin 1934 yılında belli başlı gelirleri şudur: 18 miloyn 57 bin kilo zeytin, 967 bin kilo palamut, 3 milyon 380 bin kile üzüm, 231 bin 500 kilo badem, 4 mil - yon 175 bin adet portakâl, 625 bin adet mandalina. a ya yollanmış, bir kısını da içeride sarf- edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: