NYIFA 4 Yabtmcı Postası » * Çurçil ve Baldı Neve Zürher Saytung yukardaki baş hıöı taşıyan bir yazısında, Almanya'nın silâklanmasını ileri süren ingiliz parla. mentosundaki söylevleri tetkik etmek- te ve bunlardan Çurçi! ile Baldvin'in söylevlerinden parçalar alarak şöyle de- mektedir: Eski savaş ve hava Bakanı diyor ki: Hava unın en korkunç biçimi “yangın bombalariyle hücum etmektir. Böy da yapmağı düşlünmüşlerdi. hücumun lehine olan belge ise, bir şeh en çok SÜ tane yangın sön- dürme kurumu olabileceğine göre hbir anda 80 veya 100 değişik yerde çıkarır lacak yangınlar, rüzgârlı havada akılla. zın alımıyacağı ölçüde büyüyebilirler. Almanlarıa, bu hücumları 1918 de yap- mamış olmaları, hava silâhlarımızın böy le bir saldırışı karçı koyacak kadar güc lü olduğu için emin bulunmamızdan ilcir gelmemiştir. Bunu yapmaamlarının sebebi; beşlarında Britanya ordusu ol- duğu halde iytilâf devletlerinin ileri yü rüyüşleri ve alman imparatorluk bükü- metini o vakit idare edenlerin başları a gelecek olan felâketi önceden anla- mış olmalarıdır. O geçmiş günlerdenberi, termit yan- gın bombaları, büyük savaşta kullanı. Jan her hangi bir mermiden çok mües. sir bir biçime girmislerdir. Mütehassıs ların temin ettiklerine göre, böyle Bbir bomba, birçök katlı yapıları delib ge- gecek ve ber katta ayrı ayrı. yangmlar çıkaracak güctedir. Halkın can ziyanı ise her halde mal siyarımdan az olmr- yacaktır. Londra üzerine yapılacak olan ardı arkası kesilmez hava - saldırışları dotayrsiyle en az ç, yahud dört milyon adamı Londra'dan kaldırarak yakmla. rımdaki ovalara sürmek mecburiyetinde kalacağımızı akıldan çıkarmamalıyız. Yiyeceği, içeceği, başını — sokacak yeri, Mlâcı doktorü olmuyan, savaşa, ancak yi- yeceği içeceği düşünülmüş bir ordudan Çok olan bu kadar büyük bir halk yığı- nt hükümete, altından kalkamıyacağı Bir mesuliyet yükü olur......., Çurçil, böyle bir havadan düşman saldırışına karşı en iyi korunmanın, her hangi bir düşmanr İntibaha çağıracak güçde bir Britanya hava silâlı karumu yapılması olacağını söylemektedir. Bu uğurda yapılacık fedakârlıklar büyük bir şey sayılmaz. Her bangi bir düşma- nın ingiliz hava donanmasına indirece- ği kati bir darbenin vereceği sonuc göz önüne getirilsin; * Bu takdirde yalnız askeri tayyare- lerin kullanılması ile kalınmıyacak, ye. tilmiş olan ülkeye, kendisinden isteni - len her şey kabul ettirilinciye kadar ül- kesini her'yönden alt üst edebilecek öl- Çü ve bomba taşıyabilecek gücte ne ka- dar sivil tayyare varsa kullanılacaktır. Havadan yapılacak olan böyle bir hü- Cum, karşı yönü büsbütün yerlere sere. cektir. Hler hangi bir ülke havada savaş gücünü kaybedince, yenen, enine boyu- na yaptlan bit hazırlanmadan sonra, di- Jediği tayyare fabtikasına staldırarak onu yokedebilir. Böylelikle de yenile- nin kendini yeniden toparlaması — için her türlü imkânlar ortadan kalkınış olur. Savaş yapmanın bu kadar — temelli bir yenme doğuracak başka bir biçimi yoktur. Hava silâhr, bıristiyan kültü- rünün bu yirminci yüzyılında zorla ka bul ettiğimiz en korkunç ve yeni bir unsurdur. Bundan dolayı, her neye mal olursa olsun, önümlüzdeki on yıl içinde Almanya'dan çok daha güçlü bir hava silâhı bulundurmaklığımızı, ve iş başma gelecek olan her hangi bir. hükümetin, bir ay müddetle bile olsa, gücümüzü başka bir devletin mevcud hava gücün . den aşağı düşürmesinin yurd - karalığı olmasını teklif ediyorum. Söylediğim tedbirlerden başka, Avrupa'nın tehlike- H noktalarına ve ileride başka kıtalarda.- da, uluslar cemiyetinin önayak olmam we gene onun otoritesi altında husus! polis kurumları yerleştirmek için bir - Tikte yürünerek tedbirler alımacak olur- #a, neslimizin beşına cek olan kör- kunç felâketin yolunu deŞiştirebileceği. bücumu almanlar 1918 yılm- Böyle bir büyük i, Çurçil'in söyledikleri - nin bir tekrarı demek olan Baldvin'in gözleri de Almanya'ya karşıdır; bundan dolayı da, alman gazetelerinin Bitan va fevlet adlamının sözlerini olduğu gi- inin söylevleri bi yazmadıkları tecssülle karşılanacak bir şeydir. Baldvin, “alman devlet adam ları, eğer bugünkü toplantıdaki konuş - maları okuyacak ve söylediklerim ara - sındaki her sözün genel anlamını tarta- cak olurlarsa ne mutlu banal,, diyerek eyice görülebilmesi için sözlerinin altı. na sitem çizgisi koymuştur. Muhafaza- kâr başkanı, uluslararası görüşmeler yapılması için bir diktatörle konuşabil- menin güçlüklerini, ve hele ihtilâllerin iş başına getirdiği ülkelerinin dış sıya- saşını çevirme bilgileri kıt olan bir sü- rü yeni devlet adamların: ve bunlarla görüşebilmenin zorluklarını yedeğe alın mış bir dille anlattı. Britanya devlet adamı buna karşı, kendi ülkesinin bava donatıması vaziyetini ve yapılmasma ka tar verilmiş olan silöhlanma tedbirleri. nin karakterini uzun uzadıya anlatmış - tır. Baldvin anayurd ve müstemlekeler deki Britanya hava donanmasının birin- ci sınıf savaş kabiliyeti olan kıtaların- daki tayyare sayısı 880 olduğunu 550 «i- nin anayurdda bulunduğunu söylemiş . tir. Bundan başka gene birinci derecede gücü olan ve 127 tane tayyare de yedek ve yardımcı silâh olarak anayurdda du raklamakta olduğunu söylemiş vedemiş tir ki: “Parlamento şunu da bilmelidir ki, 880 tane birinci sınıf tayyarelerimiz. den başka da, barış içinde normal olarak boztular olanların yerine veya tayya- reci yetiştirmek ve denermelerde bulun. mak için ayrıca büyük bir tayyare ye- değimiz vardır. Geçenlerde önümüzdeki seneler içinde ayrıca 300 tayyarenin katılacağı sözlerinden de, gene birinci sınıf 300 tayyarenin ötekilere katılacar ği ve bunların arkasında yukarda söy. kediğim işler uğrunda kullanılmak için büyük bir tayyare yedeğinin hazır du- racağı anlaşılmalıdır. — Yetiştireceğimiz yedekler için kullanmağa lüzum gördü- Bümüz tayyare sayımını söylemek iste- miyorum. Sanırım ki parlamento da bar na böyle bir şeyi söyletmez.., Bundan sonra, bava bakanlığının temmuzdan beri tayyaer sfanıma elveriş li 90 tane yer gezmiş olduğunu ve bun Tardan şimdilik on bir danesini seçti. Kini, bundan başka 40 tane tayyare ula- menm daha iyi bir biçime sokulmakta ol- duğunu söylemiştir. Baldvin bu yıl, ge- çen yıldan yüzde 90 fazla yeni motör ve tayyarc ısmarlanacağını, askerlik pi- Yotu olarak yetiştirilmekte olan tayya- reciler sayısının gelecek yıl iki kat ço. Şaltıtacağını söylemiştir. Altm frankla kauçuk dolar arasında Yazan: Eski Bakan ve Büyük Elçi HANRİ DÖ YÜVENEL Hâlâ devam etmekte olan dünya sa- vaşının kambiyo safhasında ne mutlu bize. Savaş yapmakta olanların bir yö- nü “al aşağı, ötekiler de "değerden dü şürme, plâkasını taşımaktadırlar, Bir yönde altı ötekinde kırk dokuüz ulus bulunuyor; doktrinci efendilerini affet sinler, ama barış yapılmadığı müddet- ce sorgunun biçimi, bu iki yönden han gisinin haklr olduğu değil, hangisinin yenmiş olacağıdır. vv Kambiyo barışı demek, çek kurs'u » nun istikrarlaştırılması demektir. Dün- yanın sağlam bir nizama ihtiyacı oldu- Bu besbellidir. Yeni bir nizam mr ku - rulacak? Baki nizama mr geri dönlle- cek? Bu kendini gösterecektir. Ölçü me olacaktır, Altın mı, buğday mı, in. giliz Hirası mı, dolar mı? Her balde genel olarak kabul edilecek bir ölçü olacaktır! İster ayakla, isterse parmak- la veya metre ile ölçülsün, bana göre bepsi birdir, yeter ki - ölçüde birleşmiş olalım; her halde birleşmiş olmamız 1â zimdir. Uluslararası Londra kambhiyo kon - feransının çöküp yıkılması bir dünya felâketi oldu; çünkü kambiyo anarşisi- ne yol açtı.-Bu anarşi de, istikrarlı öko nemilerini oynak kambiyolar Üzerine kuran devletlerle, istiktarir kambiyo- ları ile oynak ökonoamilerini destekle. meği akıllarına getlren devletler ara- sında delicesine bir yarışa çığır açtı. Bu öyle bir yarıştır ki, hepsinin çök- 8 İLKKÂNUN 1934 PAZAR ——— ——— ——— ——— ——— —— ——— Öldürülen Kirof Leningrad'da öldürülen komünist fır. kası büyüklerinden Sergei Kirof hakkın- da Deyli Meyi gazetesinin — Moskova ıhabiri şu izahatı vermektedir : Ölen 42 yaşında idi. Köylüyü teftiş bürosunda çalışmıştı. Kendisini öldüren adam bir koşu odasına girmiş ve Kirof'u öldürdükten sonra hemen vakalanmıştır. Bu hususta çıkarılan bildirimde "Ki. eef işci sınıfmın alçak düşmanlarına kur- ban gitti. Kendisi partimizin ieri ge. Yen önderlerinden birisi idi. Şiddetli, korku nedir bilmez ve biltün bolşevikle- rin, bütün iscilerin sevdiği bir şahsiyet. ti şimdi Leningrad Smnonli sara- Kirofun bürosu, yında bulunuyordu. Kendisi, faal bir surette komünist ihtilaline girmiş, bilhassa — Kafkasya'da bolçevik teşkilatı vücuda getirmişti. 1918 senesinde Astrakan'da çıkan mukabil ihtila| teşebbüsü —ile mücadele etmişti. Bundan başka general Denikin ile harbetmiş, şimalf Kafkasya'da ve Bakü. da komünist teşkilatını yeniden vücuda getirmişti. Kirof coşkun ve ateşli — bir ihtilalci idi. Komünizmin ve Leninizmin aleyhin- de en ufak bir temayül gösterilmesine bile tahammül edemezdi. Kendisi, Sta. Hin ile birlikte Zinovyef ve Troçki'ye karşı şiddetle mücadeleye girişmişti. Söz söyleme kudreti fevkalade oldu. ğu için Leningrad'daki işçiler üserinde büyük bir otorite kurmuştu. Kirci ölüm yetağında mesi soncunu verecektir. Birleşik Ame- rika hükümetleri ile Büyük Britanya bir aralık eski iyi günleri — yaşamışlar- dı, Ancak denizin öteki yönünden ge- len duyumlardan, vagon yük sayısının düştüğü, İngiltere'de de maliyet Hatı- nn yükseldiği anlaşılmaktadır. Pede - ral Recerve Bvard'ın teknik akıl ho- calığını yapan Amerikan bankerlerinin icra koamitesi, Reisiçümhur — Ruzvelt'e doların değerinden yüzde 42 kaybet - mesi dolayısiyle daha ziyade düşmek korkusu yüzünden devam etmekte olan itimad krizinin biran evel arkasınt al. ması tavsiyesinde bulundu ; aym zaman. da yeni ingiliz - amerikan çek kursl . nun birlikte sağlamlaştırılmasını ve birlikte altın çorbası standardı - tesbit edilmesi İiçin Framsa ile bir görüşme çığırı açılmasını ileri sürdü. İngiltere'ye gelince, hazine bakanı Ottava konferansı dolayısiyle, İngil- tere'nin yeniden altın standardına dön. mesi için dört tane açık şart koşmuş- tu, bunlar da, hammadde - fiatlarının yükseltilmesi, devletler arasındaki ta- kaslarda kambhiyo oynaklığınım azaltıl. ması, savaş borefarının kökünden hal . edilmesi ve altınım satımalma gücün- deki dalgalanmanın önüne geçecek bir metodun bulunmasıdır. Aynt hazine bakanı bu yılın 4 temmuzunda avam kamarası toplantısında bu şartlardan ikisinin yerini balduğunu söyledi ve dedi ki, “Birleşik Amerika-hilkümetle. TİNİN Para sıyasasındaki değişikliklere rağmen uzun bir devreden sonra çek kursunun zorfayıcı datgalanmaları önü ne geçmeğe muvaffak olduk. Fiat düş- mesinin de arkasmı alabildik. Büyük ölçüde yaprlan hammadde ticaretinin fiatlarında da kendini bütün güciyle sezdirten Bir yükselme vardır.. Nevil Çembertsyn'ın geriye kalan iki şartr ise devletlerarası görüşme ve anlaşmalar yapılmadan, yerine getirile- ceği basbellidir. Altın blokunda bulunanların Brük. se) konferansı, hatırı sayılır bir kazanc vermemiştir. Bunların bloku, değeri düşük kambiyele Glkelerle ergeç yap- mak mecburiyetinde kalacağı görüşme- ler dolayısiyle birliklerimi eksiksiz ola rak koruyacaklardır. Zaten geriye yapılacak başka ne ka- leyor ki? Her bükümeti ucsuz bucak - sız ağırlıkta bir deneme karşısında bu- handuracak olan şuursuzluğa kadar va- van yıkım biçiminde bir kambiyo e- vaşı mı? Yakud, memleketin dışında - ki kambiyo düsürülmesinin karşısına bizim yönümüzden de, bütün değerle. rân nefesleri trkanıncıya kadar bir katn biyo düşürülmesini mi çıkarmalı? Bun ların hepsi şaşkınlığın düzeltme yolla- mıdır! Yoksa, altından ayrılmış — olan kambiyolar bizim bakımımıza dönün- ciye kadar ellerimizi kollarımızı bağ- hyarak seyirci mi kalmalıyız? Bana kalırsa, sağlam bir teme! üze tine kurulacak olan bütün kambiyola » rın denkleştirilmesi —uğrunda altın bloku ile İngiltere ve Amerika arasın- da birlikte görüşmeler yoluna girmeği, ve böylelikle de devletler arasındaki yarışı doğru giden bir ticaret çığırma sokmayı, bütün bu şaşkınlıktan ileri gelen görüşlere tercih ederdim. Noyes Viner Jurnal'dan ——— Elen Buşe meslek hayatmı anlatıyor Geçenlerde bBir kazaya kurban git ğini haber verdiğimiz tanınmış fra kadın tayyarecisi Elen Buşe, ölümiy -« le biten uçuşu yapmazdan birkaç sanf önce yazdığı Bir yazrda, tayyareciliğe nasıl baştadığını şöyle anlatıyor: Bundan ancak Üüç sene öace, 1931 yılının haziran aymda “Turizm Pilotug diplomsamnı aldım. O saman bunu, bü « tün çalışmalarımın bir mükâüfatr gibl telakki ediyordum. Halbuki bügün gös rüyorum ki bu sadece Bir başlangıç« mış-.. Benim için göklerin anahtari olan bu diplomayı almak İçin, çokş Ama pek çok çalışmmıştıra. Cünkü rese mâ dajreler, ciddi bir tebebe dayanmas dan kadınlara pilot diploması vermeği pek istemiyorlardı. Onun için Frafaas da profesyonel nakliye pilotu diploma 81 alabilen dört kadın vardır: — Marlif Hila, Marir Bastiye, Adriyen Rolânç bir de ben.. Fakat pilot olmak isteyeti Jiyakatli kadınlar eksik değildir. © zaman yirmi Üç yaşında idim. Benden istenilen her şeyi, ilk dee nemede yapahiliyordum. Her şeye kos laylıkla, yorulmadan katlanabiliyor« dum. Önce bir amatör oyunu gibi baş- lamışken, tayyarecilik git gide benim için en esaslı bir şey, adeta canım olduwr Yerle gök arasında uçarak kendi aha yazıma kendim hâkim olduktan sonra, hkiç bir zaman eski gündelik, yavan yas şayışmma dönemiyeceğimi anladım. . O zaman, ilk büyük — yolculuğumu yapmağı kurartaştırdım. Parir'ten Sıy gön'e gidecektim. FPakat tabil bu yole culuğu başaramadım. Bagdat'da motö- rüm bozuldu, resmi dairelerden güç« lükler gördüm ve vaz geçtim. Cesaretimi kaybetmiş miydim? Bele ki, fakat kimseye befli etmiyordum. Birkaç hafta sonra yeniden uçuşlar yapmağa haştadım. Önce, antrenman olsun diye, Akdeniz'de şöyle bir da- Taştım. Bir rekorun manasının ne oldu ğunu, bunu kazatımak için güçlüklerle savaşmak gerekti; renmiştim. Küçlük tayyaremle S900 metre yülk- seğe çıkarak kadınlara mahsus yüksele me rekorunu kirdim. - Buna çok v niyordum. Yükseklere, çok yükseklere mak.... bu berkesin harcı değildi. Bu suretle de önümde yepyeni “bir #lem açılmış oluyordu. Göklerde karışık al- düğu kadar çabuk kaybolan çizgiler çizmek hebsinden fazla hoşuma yordu. Daha küçücük bir kız iken Mis şel Detruaya'nın heyecanlı dememeld- rini büyük bir takdirle se yrediyordumu Onun için, Mişel Detruaya Villakulı- leyde bana hava canbazlığını öğretme- ğt razı olduğu zaman çok — sevindim. Asıl bu çeşit tayyarecilikte hakiki is « tidadımı buldum. Bununla beraber, hava - carbazlıği bana öteki türlü uçuşları ihmal ettir - miyordu. Bu yıl, çok seri yeni bir tay” yare ile on İki saatlik "Anje, yarışıma girib ikinci geldim. “Anje,, yarışı, vif at yarışı 1di. Bu yüzden çabulkk uçmaği da öğrendim. Bu yaz, #aatte 148 kilometre sürül* le uçarak kadın sürat rekorunü, 100 kilometrelik mesafede 412 kilo metit süratle uçarak gene kadın rekorundu 1000 kilometre mesafede 409 kilomet'? (Sayıfayı çcvlrlnlî) çike gidi « V ğği LAĞ bi LA