SAYIFA 2 ULUS 2 1LKKANUN 1934 PAZAR 'DIŞARDAN GELEN SON DUYUMLAR İNGİLTERE'DE Uluslar Kurumu hakkında ne dü Londra, 1 (A.A.) — Sir Con Say- en, İskoçya'da Dumfries'de yapılan bir toplantıda şöyle demiştir: “— Ulusal hükümetin - sıyasasının Ülküsü uluslar kurumunun otoritesini korumak, onu genişletmektir, Pek yakında savaş çıkacağından ha- Faretle bahsetmenin barış davasına yar- dım etmek demek olmiyacağını — bildi- ren Sir Con Saymen gözlerine * göyle Gdevam etmiştir: Savaş için söylenilen nutuklarla ba- gış temin edilmiş olmaz. Barışı temin edebilecek uluslararası — esaslı âmil, Bluslar kurumudur. Ne yazık ki bu kurum, evrensel de- ğildir. Rusya kurumun konseyine da- ha geçenlerde girmiştir. Almanya ile Japonya ise kurumdan çekilmişlerdir. (Amerika kurumun üyesi olmağa hazır- Janmış değildir. Bu vaziyet uluslar ku- gumünun gücünü tehlikeli surette zâ- Ha düşürmüştür. Fakat ne de olsa ku- yum barış yolunda büyük bir tesir ya- pıyor.,, Sir Con Sayımen son - olarak, İngil- tere'nin acunun bütün devletlerinin Gostça münasebetleri koruması gerek- giğini söylemiş ve demiştir ki- “—- Ben imparatorluk güveninin bir takım devletler gruplarile uzlaşma- lar yapılarak — temin — edilebileceğine imanmıyorum. Prens Pol Makdonald'la görüştü Başbakan Prense itidal ta ünde bulunmuştur. Londra, 1 ÇA.A.) — Deyli Herald'ın. #ıyasal muhabiri, İngiltere ve Fransa tarafından Yugoslavya hükümctine ve- rilmiş olan itidal salıklarının dün M. Makdonald ile yapmış olduğu mülakat gBanasında Yugoslavya saltanat naibi Prens Pol tarafından abaylanmış oldu- ğunu yazmaktadır. Bu mülakatta Mar- tilya cinayeti hakkımda Yugoslavya ta- safından uluslar — kurumuna - yapılan geliracaatın görüşülmüş olduğunu söy- lemeğe hacet yoktur. Nevs Kronikl gazetesine göre M. Makdonald, uluslar kurumunun 5 son- kânun toplantısında bir tahkik komis- yonu kurmasını ve komisyonun sonkâ- Hun tarihli raporunu güçlü ve fakat müphem bir surette katilleri mahküm etmek süretile kabül eylemesini teklif edecektir. Ancak M. Makdonald, saltanat na- Abi Prens Pol'ü kandırmaya muvaffak Oolamamış ve Prens - sanıldığına göre - güçlü bir bareket yapılması bususunda yerar etmiştir. Avusturya borçlarını ödüyor Londra, 1 (A.A) — İngiltere banka- #, Avusturya hükümetinin kendisi ta- safından temin edilmiş olan ödüncün ge- Fi kalan bonolarının hepsini bir haziran 1935 de ödeyeceğini bildirmiştir. Amiral Yamomota umudun arttığını söylüyor Londra, 1 (A.A) — Birinci bahriye Yordu ile yapmış olduğu görüşmeden son- » bildirimde bulunan amiral Yamemota demiştir ki: “— Dünkü görüşmeden sonra deniz konuşmalarında bir varım elde edilece - » Bine dair olan umudumun artmış oldu- Bunu söyliyemem. Ancak, ingilizlerin teknik bakımını daha iyi kavramış oldu- t belE "— M. Chattfild ve ben yeni bir gö- rüşme yaptık. Önce ortaya atılmış olan meselelerin teknik bakımından yeniden gözden geçirilmesi bahsine yeni bir un- sur sokulmuş değildir. Görüşmemiz, baş- hca ingiliz bakımının ne olduğu hakkın- da geçmiş ve japonların ilk teklifleri ko- nuşulmamıştır.,, — » Ğ Yamomota, bu görüşmenin İngiltere Tavonya'nın gel donanmaları - iç BlRl_I.şlK DEVLETLER'DE FRANSA'DA M. Borah ne diyor? | Fransız meclisinde Tür- *Kanlarını dökecek ve masraf- larını ödiyecek olanların fikir- lerini sormak zamanı gelmiştir.,, Nevyork, 1 (A.A.) — Gazeteler ja- pon dış işleri bakanr M. Hirota'nın söylemiş olduğu nutkun, Londra kon- feransının müsbet bir verim elde edil- mesi umudunu verecek bir mahiyette olmasına teessüf etmektedirler. Hükü- metin her ne bahasına olursa olsun Vaşington antlaşması müddeti bitinci- ye kadar 5. 5, 3, nisbetini kotumaya ka- rar vermiş olduğu söylenmektedir. Ef- kârr umumiye çok sakin ve lâkayttır. Daha ziyade iç işlerle uğraşmakta ve M. Vinson'un deniz encümeninde Ja- ponyanın Üç gemi yapmasına — karşılık Amerika'nın beş gemi yapacağını söy- lemesini değersiz bulmakta ve bu kabil sözlerle Japonya'yı bir uzlaşmağa ya- kınlaştırmanın mümkün — olmıyacağını beyan eylemektedir. Ayan bariciye encümeni başkan; M. Borah, Üç uhit arasında silah yarışına çıkmantı bir delilik olatâğını söyle- miştir. Borah demiştir ki: Kanlarını dökecek ve masrafları ö- diyecek olanların fikirlerini sormanın zamanı gelmiştir.., İşçi fırkasına mensub ayandan M. Şipstid, şimdiki hadiselerle Amerika'- dan ziyade alâkadar olan İngiltere ve ;Holanda'nın kendi hesaplarına Ameri- kaya yeni bir savaş yaptırmalarından korkmaktadır. Bu düşünceler ve borclar mesele- sinden beri Avrupaya karşı itimadsız- lık göstermekte olan Amerika'nın batı kısmındaki çiftcilerindir. mm nasıl olmasını istemekte oldukları » nın anlatımı gibi bir şey olmuş olduğu- nu söylemiş ve demiştir ki: * — Fakat gelecekte, donanmalarda büyük değişiklikler olacağını sanmıyo- rum. Bir takım değişiklikler olsa bile bunların birdenbire olacağını oranla mam.,, Çalışmama durak verecek - değilim. Bununla beraber teklifimizin ruhunu şimdiye kadar anlattıramamış olduğuma çok kederleniyorum.,, Londra, 1 (A.A.) — Amiral Yamo- mota, havas ajansının bir muhabirine dün sabahki konuşmanın anlamını ve genişliğini anlatarak demiştir ki: “Her şeyden önce Japonyanın yeni bir plân vermiş olduğumu veya vermek isteğinde bulunduğunu tekzib etmek isterim. Buna dair ortada dönen şayi- uların hiç biri doğru değildir. Yapmış kiye için söylenenler Paris, 1 (A.A.) — Alyans demakra- tik mebuslardan M. Kandans, mecliste hariciye bütçesinin müzakeresi sırasın- da, Türkiyeye yaptığı san seyahatten bahsederek: “ — Türkiye'nin ananevt dostluğu yaşamaktadır. Oradâ manevi vaziyeti- miz çok güzeldir. Faekat biz bundan is- tifade etmesini bilmiyoruz. Türkiye Almanya ve İtalyadan satın almakta- dır. Zira Fransa ondan şatın almiyor.., Demiş ve buna göre satm alandan satın almak siyasetinin takibini miştir . iste- Soğukkanlı olmalıymış Paris, ) ÇA.A.) — Hariciye bütçesi- nin müzakeresinden önce mazbata ya- zıcısı M. Daryak, ilkönce Kıral Alek- sandr ile M. Bartu ve rcis Puankareyi andıktan sonra - İransız & italyan ya- kınlığının şartlarile aüğlu$ meselesini, Hitlerin diktatörlüğünün pekisti: di olması mesclesini, alman tayyareciliği- nin göstermekte olduğu tehlikeyi —M. Baldvin'in ihtarlarını, İsviçrenin bita- raflığını, doğu antlaşmasını ve fransız — leh münasebetlerini gözden geçirmiş ve sözünü özene ve soğukkanlılığa ça- ğırmakla bitirmiştir. M. Franklen Buyon Fransız ordusunun kuvvetlen- dirilmesini istiyor Paris, 1 (A.A) — Mebuslar meclisi M. Laval'in nutkundan sonra M.Frank- len Büyon'u dinlemiştir. Franklen Bu - yon ardunun güclendirilmesini istemiş, andlaşmaların yeniden gözden geçiril « mesi İmkâm aleyhinde bulunmuş ve al- man devlet adamlarırın barış sözlerinin özlülüğünden kuşkulandığını söylemiştir. Framklen Buyon, Hitler'in son müla- katı dolayısiyle yeniden Jan Goy'a ça- tarak yalnız hükümete aid olan işlerle uğraşmış olmasından dolayı kendisini müahaze etmiştir. Sonunda meclis, M, Jan Goy'ün bu gibi görüşmelerin uya- nıklığa engel olmıyacağı yolunda kargı - lığından sonra görüşmeleri bugüne bı - rakmıştır. Fransız Alman tiearet uzlaşması imzalandı Paris, 1 (AA) — Yeni fransız — alman ticaret uzlaşması dün akşam im- zalanmıştır. olduğum görüşmeler, İngilterenin aracı- DAĞNIK DUYUMLAR lık teklifindeki teferruata ait karanlık kalan bazı yerlerin aydmmlatılması için olmuştur. Şimdi karşılıklı tekliflerimizin anla- mını çok daha eyi biliyoruz. Gene görüştüler Londrâ, 1 (ALA.) — M. Yamomota dün bahriye bakanlığına gelerek deniz meseleletrinin teknik cephesi hakkin- da bakanla uzun müddet görüşmüştür. İngiliz deniz ücareti Londra, 1 ÇA.A.) — İngiliz büküme tinin 1935 te tatbik edeceği deniz tica- retine yardım plânının tafsilatı bugün neşredilmiştir. Plânda muntazam hat- lar dışında kabotaj yapan küçük kar- golar için 2 milyon isterlinlik bir yar- dım tahsisatı vardır. Bundan başka ticaret gemişi yapıl- masını — ve yahut mevcut — gemilerin modern hale konulmasını teşvik için yekfina 10 milyon isterline varan avans- lar düşünülmüşüir. bagiliz - Japon görüşmelerinin yarımı Londra, 1 (A.A.) — Sir Con Saymen hafta zarfında japonlarla yapmış oldu- ğu görüşmelerin varımını M. Norman Davis'e bildirecektir. Danimarka kıralı Londra'dan ayrıldı Londra, 1 (A.Â) — Danimarka kı- ralı İle kıraliçesi Kopenbağa gelmel üzere yola çıkmışlardır. v e Merkezi icera komitesi reislik divanı azasından M. Kirof öldürüldü Moskova, 1 (A.A.) — Resmen bil- dirildiğine göre Sovyet merkezi icra komitesi reislik divanı azasından Kirof Leningrad'da öldürülmüştür. Tebliğde katilin işel sımıfı düşmanları - tarafın. dan gönderildiği yazılıyor. Katil yaka- lanmıştır. Hüviyeti henliz belli değil. dir. Yeni Belçika kabinesi Brüksel, 1 (ALAy — Belçika âyan meclisi, Tönis kabinesine 63 reye karşı 90 rey ile güvenini bildirmiştir. kalarında 100 bin kadar ağacı söl tür.. * . Fırtınadan bozulan telgraf ve telefan muhabere ve görüşmeleri tekrar başla- mıştir * süselite AVUSTURALYA'D? Ağaclar yerlerinden ökülmüş Avusturalya'da da şiddetli fırtınalar oldu Melburn, ? (ALA) — 30 saat durma- dan yağan yağmurlar, saatta 50 millik hızla esen bir yelden — sonra, Melburn kasabasını, tafinte görülmedik bir su bas- kımına uğramıştır. Beş kişi ölmüş, bir Çokları yersiz, yurdsuz kalmış, ağaclar köklerinden sökülmüştür. Kıyı boyunca pek çok zarar olduğu bildiriliyor. Melburn, 1 (A.A) — Su baskını yü- zünden 1500 kisi yurdsuzdur. ir 250.000 isterlin irası tahmin ediliyor. Binlerce hayvan boğulmuştur. Bazı yer- lerde trenler yol ortasında kalmıştır. M. Laval'in söylevi (Başı 1. inci sayıfsda) aynı ülküyü güden bir karşılıklı yardım uzlaşması için de müzakereler — yapıl - makta olduğunu bildirmiştir. M. Laval, şimdiki snırların korun - masınm zaruri olduğunu bütün ülkele - ALMANYA'DA Almanların hayreti Berlin, 1 (ALA.) — Manda altında bulunan garbi Afrikadaki alman müs- temlekesinin cenubi Atrika birliğinin beşinci bir vilayeti haline gelmesini is- temesi alman gazetelerinde hayretle karşılanmıştır. Gazeteler, böyle bir hal uluslar kurumu antlaşın ni yazmaktadır. Bundan başka gazcte- ler, Vidnuk prlamentosundaki üçte iki ekseriyetin hayali olduğunu ve orada biçiminin anı bozacağı- yerleşmiş olan almanların cenub Afri- kası tâbiiyetini almak meselesinde öz- len bir yeğime hağlı bulunduklarını yazmaktadırlır. Yarı resmi Korespondans — Politik, cenub Afrikası hükümetinin parlamen- tonun almış olduğu kararı kabul etmi- yeceği umudundadır. Almanya'nın eski bir Türkiye elçisi öldü Berlin, 1 (ALA.) — 1915 ve 1916 yıllarında İstanbulda büyük elçi bulu- nan Kont Volff Metterinin 81 yaşında- ölmüştür. rin kabul etmesi gereken bir kural oldu- | MISIR'DA gunu söylemiştir. M. Laval, çıkacak herhangi bir kar- gaşalık ve savaşın Avrupanın herbangi bir kssmma münhasır - kalamıyacağının deneme ile sabit olduğunu — beyandan sonra demiştir ki: “— Fransız — sovyet beraberliği ka- munun faydasına olmak - icabeder. Al- manya'ya gelince, o da bu karşılıklı yar- . dum andlaşmasına girmeye çağırılmış - tır. Ve çağırılacaktır. Almanya, and- Taşmaya girmekle buna giren diğer dev- Tetlere verilecek teminattan aymı suret- le faydalanacaktır. M. Hitler, barış istoğinde - olduğunu söylüyor. Biz, kendisinden — Avrupa'da gütmekte olduğumuz sıyasaya — girmek wetiyle sözlerini fil ile teyid etmesini iyoruz. Almanya'nın yeniden silahlanmasının ortaya çıkarmış olduğu durum karşısın- da hiç bir vechile baş eğmiyeceğimiz gi- bi bu durumun bize yüklemekte olduğu mükellefiyetlerden de kaçmak niyetin. de 'değiliz. Bizim Almanya'ya yapmış olduğumuz davet halisanedir. Fransa ile Almanya arasında bir toptak meselesi yoktur. Çünkü, Sar meselesini normal olarak hal- letmek gerektir. Plebisitin normal bir biçimde yapıl- masının Almanya'nın hareketine bağlı olduğunu bildiren M. Laval elde edile- cek varımı önceden kabul eden Fran- sa'nın plebisitin şerbestce yapılmasınm, reylerin gizli olarak verilmesinin temini arzusunda olduğunu ve uluslararası çer- çevesine girmiyen hiç bir şeyi yapmıya- cağını söylemiştir. M. Laval, netiyce olarak Fransa'nın evrensel çalışma beraberliği kuralma sadık olduğunu, uluslar kurumunun da istediği bu kurala İngilterenin de bağ- hhk göstermekte olmasmdan dolayı memnun bulunduğunu söylemiştir , M, Laval'ın söylevi iyi karşılandı Paris, 1 (ALA) — Bu sabahki gaze- teler, M. Laval'in dün söylemiş olduğu nutku, Fransa'nın bugünkü büyük mese- Teler karşısındaki sıyasasını açıkça bil- dirmesi itibariyle kayd ve şartsız mem- nuniyetle karşılamaktadırlar. Gazeteler, nutukta fransız — ingiliz çalışma beraberliğine aid olan kısmı öz- gl bir kıvançla kaydetmektedirler. Ekselsiyor diyor ki: *“Avrupada bir takım karışıklıklar ha- &ıl olması, ancak ingiliz ve fransız dev- | Havada seyrisefer kanunundan sonra 4?7 — et adamlarmın iki ülke talihlerinin bir | keri mamnu mıntakalar kanununa göre İ? — — olduğunu unuttukları zamanlara rast- lar.., Pöti Pariziyen diyor ki: "Üslübu kuwvetli ve açık olan nu- tuk büyük bir tesir bırakmıştır. Bu nu- tuk müttefik imilletlerde ve bütün a- cunda yarıkılar uyandıracaktır.., Övr gazetesi, M. Laval'in sıyasası - nın parlamento tarafından büyük bir ck- zeyireytle tasvib edileceği -düşüncesin - ” dedir, Mısır kıralı bütün iktidarı elinde topladı Kahire, | (A.A) — Yeni kanunu esa« sinin ilanma değin kıral Fuad, teşril ve icral güclerle parlamentonun halz oldu. ğu gücleri üzerine almış olup bunları ka- bine vasıtasiyle — kultlanacaktır. Bötün kanunlar ve kafarnamcler, yeni parla » mentoya verilecektir. — Koş yarına! (Başt | inci sayıfada) seye gereklemez! Kimseye de gerekle « memelidir! Unutmayalım: Gelecek nedir? Yarın, yarın olmazsa öbür gün geçmişe geçe cek olan bir kurun parçası değil mi? Demek, bugün dediğimiz nesne yarınki dündür. Bu böyle olunca niçin düşün - mek istemeyiz ki bir çok (dün) ler de, geçmişlerde (yarın) — diye beklenilen günlerdi! Onun için şimdi — bocalamak boştur. İşte parula: Dünü bil, yarınt sev.. Birincisini öğren, ikincisine koş! FAZIL AHMET Türkiye Büyük Millet Meclisinde (Başı 1 inci sayıfada) yorum. Şu halde müzakeresine devam edlim mi, etmiyelim mi? (Hayır, hayır sesleri) O halde pazartesiye bırakalırı. Havai seyrisefere mahsus uluslara « rası sıhhi mukaveleye - iştirakimiz bak* kındaki layiha görüşülürken Besim A - talay (Aksaray) dedi ki: — İçinde yaşadığınız günün bir işi — asmanlıca yazmasını da bilmiyorlar, Har — vai seyrüsefer denir mi? Havai diye di- adama derler. (Gülüşmeler) Havai sey* rüsefer ymalış bir şeydir. Hava yollar! desene be adam. Bunun böyle düzeltil * mesini istiyorum, (Okay sesleri). x Bay Salahattin (Kocaeli) — Encümen 5İ ne diyor? Ş Bay Besirm Atalay — Ne derse desif —— yanlıştır. aK olüen yaylmcakmlleriz SAAELE yen bedellerinin .-ıu..ıı-ıı-.'; rilmesi için olan kanun layihasınım İkİ” ci görüşmeleri yapılmış ve onaylanmıf” tır. Meclis gene bu toplantı Anadili, ajansı ile on seneye kadar taahhütl Mımıuküwnv”“'â' lahiyet veren kanun Tayihasını dâ yerti layarak pazartesi günü : ve dağılmıştır.