23 İKİNCİTEŞRİN ——— SNO | 1 — Ödada palto ile olurup la dışarıya fıkınm | nezle olanların ve günlerce hapşu hapşu diye ak- İ sıranların, 2 — Meklep sıralarında 3 — Evdeki kediye, sok ikt büklüm oturanların, | aktaki köpeğe sataşıp ta elini yüzünü tırmalatan veya bir yerini ısırlanların, | 4 — Derse çalışmıyarak | Ve sene sonunda karneyi eline ulınca hönkür hön- * kür ağlıyanların: 5 sözü ile bir işe başlıyan Kendi düşüncesi ile değil de başkalarının haylaz haylaz gezenlerin ye zarar görünce yandım i aman — diye avarz - avaz bağıranların, 6 — Ucuz diye çürük mala para veren ve kâr | “| etliğini sananların, Şaşarım akıllarına! bu ) Rezan — Anne, bona akşam bir hikâye söylesene? Behice — Tilki ile Tavşan hikâyesini işittin mi? Rezan — Hayır anne. Behice — Tavşan güzel tüylü kuyruğu — ile yalnız yürüyordu. Rezan — Anne Tavşanın î küyruğu kısa değil m? | Behice —Hikâyeyi ben mi söylüyorum, yoksa siz mi? Rezan — Peki devam et Güzel bir kuyruğu vardı. Behice — Evet. Güzel kuy- rükla tavşan yalız bağşına tarlalar içinde — gidiyordu. Yolda Tilkiyi gördü. Rezan — Süratle uzaklara kaçtı değil mi? Behice—Hayır onlar ar- kadaştılar. Tilki bir balık sepetini taşıyordu. Araları- nda şöyle bir muhavere ge- çti: Tavşan — Nasılsınız Tilki kardeş?. Bu ne hal. Bu güzel balıkları nerede yaka- ladınız? Tilki— Sizi gördüğümden | dolayı — bahtiyarım Tnv’“a kardaş. Evet — Onlar güzel balık. lardır. Onları yakın orman- daki havuzdan yakaladım. Tavşan — Zannederim bir kaç arkadaşınızla bir iki saat içinde tuttunu?. Tilki — Hayır yalnızdım | Yükalamak çok kolaydır. Tavşan — Nasıl yakala- Gürbüz Çocuk Yurdun Neşesidir.. —p Haşarı 4 7 — Büyüklerinin sözlerinden dışarı çıkanların -| , _bı'r Tavşanın Hikâyesı.. dıniz? Tilki — Havuza düşmüş bir ağaç gördüm dedi. Üze- rine çıktım, kuyruğumu su içine bıraklım. Havuz ba lıkla dolu idi. Biraz sonra balıklar geldi. Kuyruğumun güzel uzun tüylerini ısır- mağa başladılar. Her — isi- rışta kuyruğumu çoktim. Bu suretle onları yakaladım. Tavşan — Allaha ısmarla- dik dedi ve ayrıldı. Aynı günün akşamı Tav- şan havuza gitti. Suyun ü tüne düşmüş ağacı gördü. Güzel uzun kuyruğunu suyun içine bırakarak ağacın üze rine oturdu. Yorgun oldu- ğundan çok geçmeden uyu- du. - Ügece hakikaten çok soğuk bir gece idi. — Sular dondu, bütün havuz buzla örtüldü: Tavşan gece yarı- sından sonra uyandı. — Kuyruğumda bazı şey ler var — dedi. Zannederim balık — diyerek kuyruğunu çekti, çekti. — Kuvvetli bir balık dedi. Tekrar çekti, bütüt kuvvetile çekti. Cark, kıreş, kıraş 808- leri içinde zavallı — tavşan kuyruğuanu .. ü Rezan — Suyun içinden | çekemedi? Behice — Evet. Çakeme: di. Güzel tüylü — kuyruğu koptu. Tauvşan işte böylece küçük kuyruklu kaldı. WYihat Nazım LA ÜEZ Ai Annelar; Çocuklarınızı gürbüz yetiştiriniz: Bunlara DA hilir misiniz? 1 — Fareler — gerdikleri yerlerde iz bırakırlar? 2 — Fareler niçin ekse- riya geceleri meydana çıkar. lar? 3 Kış uykusuna yatan hayvanlar hangileridir? 4— Kedi ile keçinin dişl- eri arasında ne fark vardır? 5 -- Küçük kuşlar yırtıcı kuşlara ve hayvanlara kar- şt kendilerini nasıl koruyor- lar? 6 — Bir kazla — ördeğin yürüyüşü arasında ne fark yardır? 7 — Kurbağalar niçin ge- celeri meydana çıkarlar? 8 — Sonbahar çiftçiler ne gibi işler görürler? 9 — Sonbaharda çiçekler hangileridir? 1o — Sonbaharda meyva- larımı sayabilir misinjz? Bir kuş yumurtası nasıl çıkar? Yumurta besleyici bir gı- dadır. Kuşların üremesi yani çoğalması kendj yu- murtaları sayesindedir. Yu- murta dört kısımdır. Aca ba bu dört kısımdan daha ziy ada hangisi yavru yapmağa yarıyor? Bu sualin cevabı- ni verebilmek - için bir yu. murtanın bu dört kısmini ayrı ayrı gözden geçirelim: 1 — En dışta üzerinde açan çok küçük delikler bulu- nan kireçli bir kabuk var. dir. Bu deliklerden — yav- ruya hava girebilir. 2 — Bu kabuğun altında iki ince zar vardır. Bu iki ince zarın arasında — hava boşluğu bulunur. 3 — Yumurtanın akıdır ki besleyici bir madde olan albomijindir. Yumurta pişi. rilirse katılaşır 4 — Sonuncu kısım yumu- rtanın sarsıdır. ve beyazın tam orta yerindedir. Sarının tam ortasında beyoz bir le- ke vardırki jişte yavru bun dan olur ve kabuğu dolüp çıkıncıya kadar. — sari ve beyazla beslenir Bir kuş yavrusunun mey- dana gelmesi ne garip de ğil mi? Bahasindan öğrenmiş Memur çocuğuna muallimi sordu: — Oğuz. Sen söyle ba- kalım ay ne kadar sürer? — Yıl kadar muallim bey, —Amma yaptın ha. Sen bunu kimden öğren- din. —Babamdan muallim bey.. tren yapalım |ler yük &. UK TUMEYATOKRAA T RUL O TC '" » Haşarı diyor ki: ( — — Şaşarım Akıllarına! " liyabil | Çocuk masallarından: TrenOlmak.. Güzel bir cuma güniydi. Lokomotif — parlak — yollar üzerinde gözlerini — açınca bir tren olsaydım dudi. Fa- kat yalnız — başına olamı. yacaktı. Kendisine birçok arkadaşlar Jlüzimdi. — Etra- fima bakındı. kömür arabası kendi ken- dine düşünüyordu. Lokomotif seslendi. — Arkadaş gel seninle bir Kömür ara- bası sevindi. Zaten otur- maktan canı sıkılıyordu. — Gün aydın lokomotif | kardeş. — Ool. gün aydın! gel bakalım, Tekerleklerile de. miryoluna — birleşti. Arka- sına baktı ikisi bir tren olamıyordu. Biraz ötede bir yük arabası esniyordu. Lo- komotif sexlendi: — Çuh çuh., Çuh.. Bizimle tren olmak istemez misin?! | Bu güzel oyunu yük araba- | sıda sevinerek karşıladı. — Gün aydın arkadaşlar geldim diye o da tekerlek- lerini demiryoluna çıkardı. Etraflarında birçok adamlar vordı. Fakat kimse itren diye binmiyordu. Düşündü arubasına ancok oşya alacaklardı. Ya insan- | lar? Biraz ötede kırmızı ka- difeli şık, cici - bir duruyordu. Yanında beyoz temiz örtülerle bir. yemek salonu bir de yatak vağonu vardı. Kendi — kendilerine dalmışlar. «Gün aydın!» di- yorlardı. Lokomotif - sesle- ndi: — Siz gelirseniz tuamem bir tren olacağız. Birçok yolcularımız olacak. Bu üç arkadaş da sevindi. Lokomo- tif ve yük arasına yaklaştı. lar. — Gün aydın arkadaşlar, Geldiniz m? — Gün aydın!. Lokomotif beyaz dumanlar saçarak. — Düüüt... yız diye seslendi. Bütün va- göonlar tırık, tirak, tirik tirak, diye biribirlerine boğlandı- lar.. Lokomotif keskin düdüğü- nü bir daha öttürdü. İosanlar, eşyalarını yük vagonuna yer- leştirdiler. Kendileri de kır- mızı vagona bindiler. Loko- motif arkadaşlarına bir da- ha düdükle seslendi: — Dütt.. Çah.. Çah, çuh.. Yollandılar. İlk - önce birçok evler aurasından — koşarak geçtiler. Bir aralık lokomo. tif düdüğile bağırdı. Ş'mdi karanlık bir yerden geçe. ceğiz buraya «tunel» derler. Hakikaten bir dağın oyulmuş içinden — geçtiler. Çocuklar yolun kenarından selüm ve- riyorlar, Tarlalarda — inekler kaçışıyorlardı. Gittiler. Gitti. ler. Arada durdukları istas'- yonlarda yolcu — ve eşya alı- yorlardı. Güneş artık ko- caman mavi su olan denizin kucağında kaybolmağa baş- lamıştı. Biraz daha koştular. Nihayet koranlık gece ol- du. Durdukları istasiyonda bütün yolcular inince loko- araba Tamam mi- | k bize h j motif arkasına seslendi: Bu gece burada uyuya. Lam mi?.. Arabalar bir bir bu sözü biribirlerine söyledi- ler.. Uyuyalım mı? Uyuyalım mı?.. Hep tekrar — geldikleri | yere dönmek istiyorlardı. «H Uzakta bir | aydi gidelim» lokomotif beyaz dumanlarını çıkardı. Çuh.. Çuh, çuh.. Tekrar geldikleri yollardan döndüler. — Etraf karanlıktı. Gündüzün gör- dükleri kırları, dağları, su- ları eyice — göremiyorlardı. Yolnız küçük ay dede de. miryollarına ışıklarını — saçı. yor, uzun.... Üpuzun yollar poarlıyordu. Bu sefer biç bir istasiyonda durmuyorlardı. Çü- nkü vakit gecikmiş hepsinin uykusu gelmişti.. — Nihayet lokomotif kocaman sesile: Tıssas! diye — durdu, Hepsi — başlarını uzatıp baktılar. Sabahlayin kalktı. kları yere gelmişlerdi. Ki- msecikler yoktu. Yalnız gö kte yıldızlar göz — kırpiyor ve onlara haydi agünaydın, SAYFA 5 4 ik için olan bu sayfayı her cuma tertip edecektir. minimini yavruların alâkasın tap- artık uyuyun» diyorlardı. Lo. komotif kömür arabasına seslendi:«Gün aydın dostum» kömür arabası da yük araba- sıns: « Hadi uyulalım tün a- adınp dedi. O da arkasındaki kırmızı vağona «tün aydın kardeşim» dedi. Yemek va- gönu da ışıklarını söndürmüş yatak vağranuna « tün aydın, gözlerim kapanıyor» diyordu Böylelikle hepsi uykuya da- Idılar. Kaç çeşit dişimiz var? Ağzımıza koyduğumuz gı- dayı dişlerimizle çiğneriz. Dişlerimiz biribirimize ben- zemezler. Büyüklerde 32 diş vardır. — Yarığı altta yarısı üstte olan bu 32 diş dört çeşitlidir. Alt çenedeki dişlere baka- lım: Ön tarafta dört tanesi eğeli ve — uçları keskindir. Bunlar yemeği kesor, par- çalar. Önun için « kesici diş- ler» denir. Bu dört dişin yanlarında birer tane uçları sivri diş vardır. Bunlara da «sivri dişv denir. Geri kalan dişler yayvan, uçları basık ve kapartılıdır. bunlara da aazı -yahut. üğütücü dişlern denir. Görüyor sunuz ki her çe- nede 4 kesici, 2 sivri, 10 azı dişi va; Kesici dişler gıdayı keser, sivriler par- çalar, azılar, çiğner üğütür. Yağmur — bulutları — nasıl anlaşılır. Sonbaharda gökte çok yükseklerde parlak bulut. İar görürsünüz, Bunlar bu- lat balinde toplanmış küçük yöğmür kabarcıklarıdır. Çok yüksekte olduklarından par- lak ve jince bulut halini al- mışlardır. Bazan da siyah ve alçak- ta uçan bulutlar - gözi ilişir. Bunlar da yine yağ- mur bulutlarıdır. Bu bulutlara dikkat eder- seniz gününüzün — yağmurlu geçip geçmiyeceğini — her halde daha evelden — anlıya-*| bilirsiniz, * Şen ve neşeli olunuz ğ llııııııılı_hilııı_nıiı 5 Numaralı bilmecemize otuz. beş küçük okuyucu- muz girmiştir. Bunlar ara- sında on sekiz okuüyucu- muz bilmecemizi doğru hal. lederek muhtelif — hediye kazanmışlardır. Diğer oku- yucularımızdan bir kısmı bil. mecemizi doğru halledememiş diğer bir kısımı da mektup- larına kuponlarımızı — ekle. meyi unuttakları - için ku- raya girmemiş ve — bittabi hediye kazanamamışlardır. Bilmecemizin döğru şekli şudur: Karanfil, kar, kan, fil, fanilâ, final, (fak, kanal, fakir, lira, Kediye kazananlar Bir kulu Şşekerleme Eskikuyumcular — mahal- lesinde 2 numaralı — evde Lamia hanım. Kitap kazananlar Bandırma ikinci mektep dördüncü sınıftan 16 — Şa- di, Balıkesir orta moktep sınıf 3den 109 Mitat, Al- tioylül moktebi sınif 4 den 165 Muzaffor, Halkevi şehir bandosu talebesinden A. Mu. zaffer efendiler. Renkli kalem kazananlar. Kız ortamektep sımf 2 den 224 Nermin, Balıkesir jandarma bölüğünde Hakkı Bedi, Balıkesir Tavanlı çe- şme numara 36 da Abdül. kadir, Brkek — ortamektep sınıf 2 den 35 Cihat hanım ve efendiler. Gep defteri kazananlar Balıkesir Karaoğlan ma. hallesinde numara 14 de Se- miha, Altıeylül mektebi sınıf 4 den 355 Şükriye, Balıke- sirde urğancı Mehmet Fe- hmi oğlu Mustafa, Ayvalık- ta Taşkahve sahibi vasıtasi- le Mehmet hanım ve efendiler. Kart — kazananlar Mithatpaşa mektebi sınıf 4 den 30 Fikret Hüse- yin, kız orta mektep sımf 2 de 177 Tevhide, Gazi mek- tebi sınıf 5 den 583 Şeref,» Ayvalık Küçük köyde Haşim, doğru — halettiği — halde adresini yazmayı unutan bir okuyucumuz.. 6 Numaralı hilmecemiz 6 Numaralı bilmecemizin noticesi gelecek — hafta ilân edilecektir. Bilmecemizi haledip te şimdiye kadar gönderememiş — bulunan sev- gili okuyucularımız cevap- larını göndermekte — aceler etmeli ve kuponlarını da mek- tuplarına eklemeyi — unut- mamalıdırlar,