A a A L T” SAYFA: 3 Balkan komşularımızda: Balkanların Gücü. | Türk-Yunan gümrük anlaşması ve Bulgaristan.— Bul- . geristanın tavuk ve yumurta ihracatı, «La Bulgariev — gazetesi Yazıyor. Türkiye ile — Yunanistan bir gümrük birleşmesi, da- ha doğrusu gazetelerin kul- landığı sözle, iki — komşu ülke arasında sınırların kal. dırılması, son günlerde bir daha ortaya kondu Göçen gün Cenevreye ge- çerken Sofya durağında ga- Zetecilerin bu işten — ötürü sorgularile karşılaşan Tevfik Rüştü bey, herşeyi eyi gö- ren bir diplomat — bakımile tabit bu — sorgulara — açık bir — karşılık verme miş ve yalnız şunları söyl- emekle — kalmıştır: «Balkan anlaşması daimi komitesinin bir kesim bi- tmi olarak — tütünler için Bulgaristanın da, — girmeğe çağırılacağı umulan — hususi bir servin yapılacaktır. Be- klönebilir ki bu yolda hat- ta Gümrük birleşmesine kadar — gidilsin.» Emin olalım ki bu, yal- nıziki veya üç ve hatta bütün — Balkan törülerinin değil —fakat — coğrafyanın birbirlerine — dıkı — olarak bağladığı ve siyasanın uy- durma olarak — ayırdığı bütün Avrupa ü kolorinin gidecekleri tek yoldur. Bu — bizi Av- rupa birleşmesi işine df)kn» nmaya sürüklüyor. Birkaç ıldanberi ilori sürülen bir- Lçıo düşüncesi kimini Av. rupada oturan ulusların çok- luğu ve ayrılığı — dolayısile erişilmez bir ülkü gibi gözü: kmektedir. Fakat bununla boeraber bu erişilmez bir ül- kü değildir. Ulusların çokluğu ve ayr ilığı bu birleşme için ciddi bir engel olamaz ve Ameri- ka birleşik törüleri gibi Avru pa birleşik — törüleri kuru- müna hiç bir zaman enge İlik — etmez. Bulgaristanda Türkler, Rumlar. Ermeniler ve Yahudiler gibi Bulgar ulusundan başka — uluslaraı bağlı insanlar vardır ve bu nların haepsinin ayrı türeleri alışkınlıkları, dinleri ve dil. leri vardır. Fakat bunlar Bu- Igaristanın yekvücut kalma sına engel olmadıkları g:.bı onlar da başka ulustan 'in sanlarla birlikte oturmaktan sıkilmamaktadırlar i Niçin Avrupa ülkeleri için de bunun tıpkısi örtya ko- Dmamış ve niçin Ayrupa ge- nişlemiş bir İsviçre Konfe rasyonu huline gelmesin? Esasen Avrupanın bu iş üÜzerinde açık, değişmez bir düşüncesi bulunduğunu söy- lemek çok ileri gitmek olur. ünkü Avrupanın daima ka- Tarsızlık içinde yüzdüğü gö- Tülmektedir. Bazı memleket lerin ayrılığı perensibine do Bru gi iyor, îuı da bütün Çalışmaları aksi çığırda yü- Tütüyor, Bu suretle son yıl- içinde bilinen doğuran ayrılığı siyasının olan ökonomi sıkın tıdaz şaşırmış — bir — hale Bölen Avrupa bunu önüne ©r ulusun kendi — ihtiyaç- aNina yeter gelmesi ve ol. den geldiği kadar kendi Yüğiyle kavrulması olon or- TŞL rojimi jle ceğini Utadu jimi jile —geçeceğil ) hâdiseleri Ulusların Verimi Bugün vor olan bir re- jimdir. Fakat aynı zamanda ökonomi alimlerinin bir kısını Avrupanın — parçalanmaz bir birlik - teşkil eylediği vo bütün parçaları ayrı ayrı | işliyecek — olursa tabil bir | Suretta yaşamıyacağ nı söy- lemektedirler Bir tarafa birleşmek, di- | ger torafa ayrılmak bu iki düşünce arasında — Avrupa hangi tarafa döneceğini kes İ tirmiyor. Ve masaldaki huy vanlar gibi iki yem arasın- da açlıktan ölmek tehlike- ı sindedir. Acaba, şimdiye kadar an- İ laşma ve antlaşma düşünce- si hiçbir zaman en mühim I ve eyi huylarından biri olmıyan balkan memleketle- ri mi” Byi düşünülmüş men. faatlerinin ve yarım adada- ki yerlerinin — kendilerine gösterdiği soysal — uluslara değer olan bu yolda ilk tecrübeyi yapacak. — Eğer bunu yapabilirse, pek te haksız olmıyarak çok güzel ve yerinde bir öç olacaktır. Bulgaristanın tavuk ve yu- mürta - İhracatı Bulgaristan bu genenin temmuz ayı içinde dış mem- leketlere on milyon küsur leva değerinde 603092 kilo yumurta göndermiştir. Geçen senenin aynı ayı içinde gö- ndordiği ise 21 milyon kü. sur leva değerinde 1016892 kilogram idi Son yedi ay içinde gönde- rdiğine gelince bu miktar geçen senin 185,50 - milyon leva değerinde 8 milyon 193 bin 374 kilo olmasına karşı bu sena 174 354.718 leva de-i gerinde 9 340 24 kilodur. Bu sene zarfında Bulgaristan | dış memleketlere - daha çok yumurta göndermiş olduğu halde eline daha az para geçmiştir. Bu da dış piyasa- larda rekabetin bu sene da- ha çok olmasından ileri gel. miştir. | Solya piyesusına getirilen | yomurta miktarı çok fazladırği| ve değerlerine göre O , 7U ile 0 , 80 leva arasında de- gişmektedir. Bununla bera- ' ber hububat fiatlarının art. ması Jdolayısile yumurta fi- atlarında da bir yükseliş | beklenmektedir. Bu gsenenin temmuz — ayı zarfında can'ı tavuk — ih racatında düşüklük gözük- müş — fakat buna ıımğı_ bil kesilmiş — tavuk ıı'ı.I racatı — hissolunur dere- cede artmıştır. Canlı tavuk ihracatının azalmas: sıcök- ların — fazlalığından ileri gelmektedir. Bu müddet idinde Almanyaya 24.000, italyaya — 37.000 kilo kesil. miş yino - İtalyaya, 69 000 ve İspanyaya, 3.000 tane canlı tavut gönderilmiştir. Bulgar bükümeti — tavuk cinsini — yükseltmek — için merkez | tavuk — yetiştirme istasiyonu vasıtasile besle- yicilere bu sene geçen se- neden üç misli fazla olmak üzere, 1100 tane cins - piliç dağıtmıştır. i YURKDİLİ | Yedigün |? Çinde otuz beş kaçakçı ve ali-| , miş kaçakçı hayvanı yakala Ankara, 22 (A.LA.) — Ye di gün içinde muhafaza teş- kilâtı .tarafından ikisi ölü 35 kaçakçı ile 60 keçakçı hay- van tutulmuştur. 4409 kilo gümrük, 100 — kilo inhisar kaçağı, 300 bin defter siga Dora kâğ dı, 19 çakmak 72 tü fek ele geçirilmiştir. Hükümeti Almanyadan jep- İin satın alıyor. Tokya, 22 (A A.) — Man- çuri hükümaeti Okyanus se- rvisi için Almanyadan bir kaç zeplin satın — almağa karar vermiştir. Rusya Rusyada gezen bir Fran- | 8sız. gazetecisi şöyle anlatıyor: intibalarını «Yeni Rusyanın her tara. fından taşmaktadır. Bolşevikler, cemiyetin her tarafından yeni enerji sahibi elemanlar bulup çıkarmakta bunlar da ulusun yükselme- sine çalışmaktadır. Memleket çabuk — inkişaf ediyor ve ökonomik bakımd- an büyük bir ulus olmağa başlıyor. Halk, Rusyanın ati. enerji sine büyük güven beslemek- | yağmış toprak için faydalı | S©de olğun bir Yayaköyü köprüsüsünün — onanlması |Bürlük- Yurt b IşI emaneten ml'lllk. aimi Vilâyet Encümeni vali Ekrem beyin başkanlığında — tp- lanarak yol ve köprü iş- görüşmüştür. bu — toplantı dün muavini larini EBocümen Yayaköy köprüsünün tamiti işini üzerine alan mübendis. Kâzım beyın ta- ahhüdünü yapmadığını gö- tetek bü işin vilâyet yol lar idaresi tatafından ema- neten yapılmasını kararlaş- tırmıştır. Köprünün onarıl- kısa bir zamanda sında ması işi bitirilecektir. Berat gecesi Berat gecesi münasebetile dün dakşam — şehrimizdeki | cami ve mihare- | ler'elektrikle tenyir edilmiş ve bazı camilerde mevlüdü şerif okunmuştur. SıııiıTıktı hava Susugırlık, 22 (Muhabi- rimizden) — İki gündür ha- fif hafif yağmur yağmakt- adır. Hava yağmurdan s0- nrâ soğumuştur. ğmur yağmıştır. Aynı suret- le yağımur şehir civarına da tedir. Rus toprağının her tara- olmuştur. fında umut dolu, canlı bir ha- va vardır. Herkes çalışıyor, milyonlarca rüble har canarak yeni ve — büyük harcanarak yeni ve büyük işler yapıldı ve yapılacaktır. Orada hiçbir. şey büyük zor görülmüyor.» | | eee — — ' Elmas | Kaçakç lığı | ( Üst tarafı birinc sayfada ) | kişidir. Büunların — arasinda | kuyumcu bir Türk — vardır. ( İ)ikcrlori_hepıi Ermenidir. Spor Ha 23 İKİNCİTEŞRİN Ma CENERS HU SECU UNU NO GU MN MA NE NU CU MA NU YNU NU MA DE Hu BU KA DU KAT T AĞER T | ŞEHİRVEMÜLHAKATTA reketleri lğn l!ıı;ılaşacak Liseliler dün muallim mekteplileri yendiler. Yurtlular İ ldmany Kupa maçlatına bugün de devâm edilecektir. — Bugün Idmanbirliği ile Idmanyurdu birincj, Alayidmanyurdu ile de İdmangücü ikinci takım- ları karşılaşacaklardır. Eskiden beri biribirne rakip —olan — Yurt - Birlik takımları — maçının — he - yecanlı olacağı tahmin edil- mektedir. Mekteplilerin maçı Geçen hafta orta — mektep dün akşam kendi aralarında bir çay - yaptılar. V KENA urtlelar takımları "arasında başlıyan maçlara dün de Muallim mek- ebi-Lise takımları arasında devam edilmiş, Lise takımı 1-2 galip olmuştur. Yurtluların çayı Dün akşam.İdmanyurdu kulü bünde bir çay verilmiştir.Yalnız kulüp monsuplarının bulun- duğu çayda sporu alâkala- ndıran işler üzerinde istifa- deli görüşmeler yapılmıştır. Silâhları Bırakma İşi Bereketli yağmurlar — | Şehrimize yeniden bol ya- | | ( Üst tarafı birinci sayfada) bulunmuştur. Bugüne kadar güdülen iş — tarzı — ko- nferasta aza devletlerin hepsi için muta ber olmak ve onların tas- vibine arzedilmek üzere tam bir anlaşma metni meydana getirilmesi yolunda idi” Reis Hendersona göre kâfi dere- hale gelen meseleler hakkında konfera- ns işinin bitmesini beklem. ek maocburiyeti olmadan biri biri ardınca tatbik mevkiine konulacak ayrı ayrı protok- ollar tanzim edilmesine mü- sait bir an hulül etmiş gib- idir. M. Henderson tetkiki kâfi derecede olgun — meseleler arasında şunları - saymakta- dir: Küçük tefrikamız: 1 KÜÇÜK MUK. Yazan: Vilhelm havf Türkçeye çeviren: A. Avni Beninı doğduğum güzel ve sevimli (Niseya) kasabasında bir — adamcağız diyorlardı. yaşıyordu Ben o vakitler kat, onu eyice hatırliyorum. beni öldürüseye döymüştü. Küçük Muk'u tanıdığım beş karış - olmaklak ha büyük ve beraber Çünkü küçük gövdesi başka josanların başından çok da. çok daha hantal , Onun adına kücük Muk gerçi küçük çocuk idim; fa- Zira onun için bir gün babam zaman o, boyu ancak dört vücudü — pek — tuhaftı. bir başı taşımak lâzım geliyordu. O, bir yüksek evde yapyalnız yaşıyordu. Ye- meğini kendisi pişiriyordu. Hergün, öğleye — dağru evinin onun sağ olduğunu kimse | bacasından kalın bir duman yükselmeseydi, kasabada bilmiyecekti. Çok defa, ortalık karardıkta,onun oda içerisinde çalımla ileri geri gezindiği farkedil hareket ettiği görünüyordu. Ben ve arkadaşlarım haşar: ve olduğumuzdan herkese sataşmı mek pek boşumuza giderdi. Bunun için Muk'un her sokağa » Böolli olan çıkma zaman- seçilmiş | larında cücenin evi önünde toplaşıyor ve görünmesini çıkışı bize bir bayram olurdu. bekliyorduk. iş sdiliyordu. Fakat aşağıdan, sokak tarefından bakıldıkta | oda içinde ötaye beriye sank 1 yalnız bir kocaman başın bulunan | 1— Silâh imali ve ticare- ti işinin tanzimi, 2— Bütçelerin neşri, 3-Dajmi — silâhsızlanma komisyonu — yapılması Reis Hendorson konferansında di- ger meseleler müzakoeresini. nde kâfi derecede ilorilediği ve bunlar hakkında, yukarı- da gösterilen usulün tatbiki imkânı hasıl olmuş bulund. uğunu satmaktadır. M. Henderson diyor ki: «Bundan mada haziran ka- rarı ile mevzuubahsolan tay- arecilik işinin henüz alâkad- ar komisyon tarafından tetk. ik bile edilmediği unutulma- malıdır. Bu mesele hakkı yapılan konuşmalar netic nde zemin hazırlanır hazırl- anmaz onunda müzakeresine başlanmalıdır.» İ- —.. Kapı açıldıkta, âdet üzere, ilk önce büyük başı be- liriyor; bundan sonra da havı dökülmüş cübbesile, geniş şalvarile — ve — arasına uzun bir kılıç takılmış kocaman — kuşağile küçücük vücudü görünü- yordu. Kılıcıı 0 kadar uzundü ki, — ilk bakışta insan, kılıcın mi Muk'a, yoksa Muk'un mu kılıca bağlı olduğunu an- hyamazdı. Bu kıyafetle karşımız çıkınca ortalık sevinçli seslerimizle — çınlıyordu O zaman — biz, kasketlerimizi havaya atıyor ve onun etrafında çılğınca zıplıyorduk. sonra gidiyordu. Ayaklarında, öm | Halbuki küçük Muk, başını eğerok bizimle ciddi bir sur- | ette selâmlaşıyor ve ağır adımlarla sokakta yoluna rümde hiç görmediğim koca. man bir ayakkapları taşıdığından gezerken zorla ayakla- rını sürüyordu. Biz, toylar, onun ardı sıra koşuyor ve: — Küçük Muk! küçük Muk! diyerek bağrışıyorduk. Biz, onuna şerefine battâ küçük ve ferahlı manzumecik- ler de tertip ediyor ve bunları ona bazan okuyurduk: Ey küçük Muk, küçük Muk! Eşi olmıyan çocuk! Yüksek evde yaşarsın; İnsanlardan kaçarsın; Sen dağlardan inmesen, Çok serbest bir cücesin, Gel bizi sen kovala, Böylelikle oyalal... Böyle düzme defa alay ediyorduk. Beni manzumeciklerle biz onunla birçok im için büyük bir ayıp ol. | duğu heldo husurumu tanıyarak söyliyoyim ki bon bu ala- ylarda başkalarını geçiriyordum ve çok defa arkadan Muk'un cübbesini çekiyordum. Bir defada büyük kunduralarının yaramaz çocuklar I ak veyahut ilâlem ile zevklen- arkalarına öyle bir bastım bana çok eylenceli gelmişti, yollandığını görünce birdenbire © eve girdi ve orada hayli ki zavallı yöre düştü. Bu, Fakat, Muk'un evimize doğru gülmem kesildi. Gerçkten kaldı.