9 Mayıs 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 4

Dzi » büyük bir tesir yapar. Hükümete t ——— Sahife: Olivera Salazar $ e —— L""'""'IL Yazan: Süleyman Sıtkı Salazar, işbaşına geldiği vakit ilk vazife olarak taahhüt ettiğ —bütçe müvazenesinitemin etti AA Müuhalif gazelelerden birinin mü- dürü, bu raporda, iddiaların tama -|dı: men gayri varid olduğunu, Salaza-| 1 — Diktatörlük. rın vâdettiği neticeleri istihsalin ka- fiyen imkâhı bulunmadığını, binaen- aleyh Maliye Nazırının, kendini h; diğini, yine rapordaki rakamlara i- tinaden isbat edecek yolda şidde bir yazı yazar. mek. 2 — Diktatörlükte devan evleti daimi surette bir kişinin a u ve iradesi altında idare etmek. 3 — Diktatörlük, Bu şiddetli yazı efkârıumumiyed — rafdar olan gazetcler derhal Salazar Mmüracaat ederek, muhalif — guzet » Mmüdürünün isnadatını reddedecek bir cevap vermesini isterler, Maliyc | -sasi hazırlamak. Ortada üç şekil, üç sureti hal var- Fakat dilj:atörlüğün vazlifesi, bo- zulmuş olan, keşmekeşe düşmüş bu-| lunan idareyi ıslah ile nizam ve İn- ka beğendirmek içind yalan söyle -|tizamı iade etmek, ondan sonra tek: Ar meşru ve meşruti idareyi lade ederek kendine — halef lacak şekli idareyi bizzat kendi ta- n Ve o yeni şekle göre bir kanunu 9 Mayıs Perşembe: 1220 Program ve memleket saat aya- rı, 1235 Ajans ve meteoroloji haberler 12,50 Müzik. Çalanlar: Cevdet Ko Ruşen Kam, İzsettin Ökte. Okuyan Hoşses, 1— Nihavend peşrevi, Halil - Nihavend şarkı: (Bir göncal terl- dir), 3— Sadi Höşses » Nihavend şarkı (Benden . ayrılsan da gönlüm. sendedir) $ Kaynak - Muh: R. gündüz uyku girmez türkü: (İndim yarin bahçesine), G Şak saz semaisi. 1315 Müzik: Halk tü küleri. Mefharet Sağnak ve Sadi Yave Ataman, 13,30 » 1400 Müzik: Karışı' İmüzik (PL). 18.00 Program ve memleket saat ayarı 1805 Müzik: Operet parçaları ve haf senfönik müzik (PL), 1830 Müzik: Rad yo caz orkestrası (Şof: İbrahim Özgür) »prano Bedriye — Tüzün'ün — işgirakile 19,10' Müzik: Fasıl heyeti, 19,45 Memle ket saat ayarı, ajans ve meteoroloji ha k. Çalanlar: Hakk Hasan Gür, Hamd - |berleri, 2000 Derman, Şerif İç! Tokay. I— Okuyan: Melek Takgöz. I— g Bimen Şen - Segâh şarkı: (Sun da iç sin yar elinden), 2— Yesari Asım - Hü seyni şarkı: (Fariğ olmam meşrebi rin daneden), 3— Faize - Şetaraban — şarkı (Badei vuslat içilsin), 2 iyan: Mah mut Kavındaş. Halk 'Türküsü: (Urfalı; ezelden), Halk türküsü: (Yavru kurban) Gepheye Sür B hindeki neşriyat günden güne * > Nazırı bunu teddeder, Fakat aley - rini arttırdığından tarafdar gazete Jer cevap verilmesi için Salazara bir -İhassa Avrupada (Faşizm) gibi yeni Salazar bu üç sureti hal üzerinde uzun uzadıya düşündükten ve bil - ver zuhur etmiş olan idare şekillerini e- saslı surette tetkik ettikten sonra ni-| 3— Okuyan Safiye Tokay. Fersan - Hicaz şarkı: (Güzel sana gönü Vayi Mehmet - Hicuz şar kı: (Ölkem etmem sırrı aşkı), $— Hica türkü: (Dağlar dağlar viran dağlar). 2031 Şi rdim), 2 Refik 45 3Taporu münderecatının tamamile ha yadaha başvururlar, yine- cevabı redle akarşılanırlar. Nihayet gazetelerin ü- op güncü müracaatinde Salazar — eline| <» bir kalem ve kâğıt alır, kâğıdın üze- rine bazı rakamlar döker ve kendi onda karar kıldı. diği ilk günden uçurumun kenarına - kadar gi mi Dokikate muvafık-olduğunu, muhatap- larına isbat eder, fakat elindeki kâ- ğidı yırtıp sepete atar, Gazeteciler; Maliye- Nazırının biz- zat yaptığı bu tashihatın müsvedde- | sini ele geçirmemekle beraber, al- dıkları malümi Si gün gazete- yalerinde neşredetler, hakikat meyda- çıkar ve muhalif gazeteler için de yartik Maliye Nazırile uğraşmağa im- - kân kalmaz. Bu meselede asıl mühim olan ci- het, aradan bir kaç ay geçtikten son- ya, Salazarın raporunda — bahsetmişi K olduğu müftid tetieelerin, fazlasile| 2 — Devlet idare y oe fillen sübut bulmasıdır. B neticeler | SEvirmeden, yani büyük. değişiklik tne sözlerile; he tahminlerile"memlest &F yapmadan. düzelimek. wiketi aldatmağa / tenezzül — etmediği| ( ge “fülh sübüt bulmasıdır. Bu ' neticeler| karşısında “ise efkârıumumiye, Mali- ye Nazırının, aleyhindeki tenkidata Sabrü Sükğt ile mukabele etmekte gösterdiği kudrete hayran olara < kendisine karşı teveccüh bir kat da- ha artmış olur, Salazar, iş başına geldiği vakit ilk V yazife olarak taahhüt ettiği bütçe ten sonra şu teşhisi koymuştu: hıslarda değildir.» iş devlet idaresini, yeni esaslara | eylemekti. kendi kendine iki düstur vazetti: 1 — Şakıslara Hücum etmiyere! lerin ıslahına çalışmak. N Kıskançlıktan Şehremininde bir şoför metresini bıçakladı Şehremininde şoförlük yapan A hayet üçüncü şekli muvafık bularak Salazar, daha iktidar mevkline gel itibaren — Portekiz olan âmilleri tetkik ve tamik ettik- «Bozukluk idare sistemindedir, şa- Hastalığın sebebi bu suretle tayin ve tesbit edildikten sonra yapılacak tinad ettirecek surette tadil ve ıslah Bunu yapabilmek için de Salazar fikirlerle uğraşmak ve fikir ve akide! 1 altını üstüne tbir cinayet oldu Müvazenesini temin işini gördükten Ve bu işi bir dahâ şaşmıyacak surette —< târsin eyledikten sonra, ikinci vazife — <olarak memleketi iktısad ve ümran " *sahasında da yükselterek Portekizi © özengin ve mâmür bir ülke haline ge- vtirmek İşini de, gayet makul bir su- v" yette tertip edilmiş br programla b: Foşarmağa befladıktan sonra her iki sinden daha çok mühim olan üçün- &ü bir Vazifeyi üstüne almıştır, ki © da Portekiz devletine yeni bir şe- xil vererek bu memlekette, senoler- ““ce devam etmiş olan keşmekeşli ve iğtişaşlı idareyi kat'i surette orta - dan kaldırmak ve bütün mânâsile medeni ve sağlam yeni bir devlet kurmak idi. Devlete böyle yeni ve sağlam bir şekil vermek, ne suretle olabilirdi? BiR FAK son zamanlarda metresi Sıdıkadan Konuşma, 2045 Müzik. Çalanlar: Ruşer Kam, Cevdet Kozan, İzzettin Ökte. Oku yan: Müzeyyen Senar. 1— İzzettin Ötke |Tanbur taksimi, 2— Refik Fersan - Mu krü Tunar - Muhayyor ça: da o sevdalı yeşil), &— Zeki Arif - Mu heyyer şarkı: (Sen başka güzel hüsnil bir başka cihansın). 5— Faize - Nikr şarkı: (Gönül ne için), 6— Klarnet Sa- Vh - Nikriz şarkı: (Fatma), T— Nikri> saz semaisi. 21,10 Konuşma (Bibliyograf- ya), 210 Müzik: Radyo orkestrası (Şaf H, Ferit Ajnar), 22,20 Müzik: Molodiler (PL), 2280 Memleket saat ayarı, ağan: beberleri, ziraat, esham - tahvilât, kam- biyo - utok barsası (fiyat), 2250 Müzik: Cazband (PL), 3,25 - 23,30 Yarınki prog- am ve kapânış. Bulgaristanlı Türklere müşkülât çıkarılıyor Dün subahki Könvânsiyonelle Bul garistandan 13 Türk muhacir gelmiş tir, Bunların söylediklerine göre Bul garistanda Tüçç muhacirlerine çok müşkülât çıkarılmakta, bu yüzden, hazırlıklarını ikmal ettikleri halde üŞ &- k bir çok aileler anavstana gelememek İ tedirler. Bulgarlar parası bitmiş, ce fakir düşmüş aileleri Türkiyeye gelmeğe bırakmakta, bunun haricin- de kimseye izin vermemektedir. A -| navatana hicret etmelerine izin ve - renlere de bilhassa hududda sayısız li Hannes Ste'zer Alman sincması - nin yetiştirdiği değerli artistlerden biridir. Son çevirdiği tarihi bir film halk arasında büyük bir rağbete maz har olmuştur. Fakat resmi Alman — makamları hiç de ayni fikirde olmadıklarını, za- Filmi Beğenilmediği İçi ülen Ârtist — İTE vallı artisti sorguya çekerek hemen sepheye göndermekle isbat ettiler. Filhakika bu film, halk nazarında <Şeflerin preatijini»? düşürecek mühi- disinden alınmıştır. MÜTEFERRİK: Mütekait du! ve yetimlerin yoklamalarına bugün Üüphelenmeğe ve bazı hareketlerini gözlemeğe başlamıştır, Nihayet dün öğ'eden sonra şüphe- İlerini açığa vuran Ali, çıkan kavğa İsonunda Sıdıkayı dövmeğe başlamış| tır. | Sıdıka can havlile kurtulmuş, Ali le eline geçirdiği bir odun parçası| ile peşinden fırlamış ve Sıdıkaya ye- Lişerek başına vurmağa başlamıştır. Kadın darbelerin tesirile yere düş müş, bunun üzerine Ali de cebinden kardığı çakısı ile kulak toruna şid- detli bir darbe indirmiştir. İmdad seslerine yetişen polisler oför Aliyi kanlı bıçağı ile yakala - mışlar, tehlikeli bir yara alan Sıdı- gü müşkülât çıkarılmak nlerce bekletilmektedir. Tasviri Efkârın takvimi » Mmuhacirler KIZIN H'KAYES? ayı da - Cerrahpaşa saldırmışlardır. hastahanesine İmnsak (Yarınki) başlanıyor Mütekait dül ve yetimlerin maaş yoklamalarına — bugünden — itibaren başlarlacaktır, 16 gün devam edecek olan yoklamalara 25 mayısta niha - yet verilecektir. Bu müddet zarfın- da müracaat ederek muamelelerini tamamlamıyanların yoklamaları, ma Ş tevziatının arkâsı alındıktan son- a yapılacaktır. 'Denizyolları ve liman mü- dürleri Ankaraya gidiyorlar Denizyolları İsletmesi Umum Mü- dürü İbrahim Kema) ile Liman İş - letmesi Umum Müdürü Raufi Man-| as önümüzdeki pazartesi günü An- saraya gidecek ve yeni sene bütçesi izerinde Münakalât Vekâletine İza- hat vereteklerdir. ı Edebi Tefrika No: 8 — -Babalarından, annelerinden başka,/bir hayal gibi geçerek onun yerine görmüş, geçirmiş, tatlı sözlü bir bü-/şimdiki bikeslik ve zaruret günleri- ân kalm olacağını, hele o küçücük, tnlatan bir|tecrübesiz çocuklar için Bir an dü- » büyük teyzeleri vardı Konağın gele- /|Şünmeğe, tasavvur etmeğe imkâün o- Yük babaları, kendilerine güzel ma- o gallar, eğlenceli fıkralı ni; gideni, misafiri pek çoktu. Bazı vakrabaları kızlarile, oğullarile gelir - 'Ter, bütün çocuklar toplanarak bah - geye çıkarlar, ağaçlar altında ve a-İzel, ne canlı, ne cesur ve merd mi- Tasında saatlerle oynarlar, zamanla-|zaçlı çocuklardı. Daha hopsi küçük zını her türlü kaygıdan âzade Ola -| rzak geçirirlerdi, Behire şimdi o anları labilir miydi? Behirenin sonra iki erkek karde; Bgözünün önüne geldi, Bunlar ne gi iken, iki erkek kardeş, kız k: rine karşı ne kadar himayetk. eşle- İten sonra o zamanın Darül * Neldsn da diplom ş ne kadar|kadar şefkatli, ne nevazişli idiler. |darı iftiharı iki rüknü olmuşlardı. O'etmek isi basretle yüdediyordu. Anaları, ba -|Zaten eski asil ve kibar terbiye ile sırada Harbi “joe çok merbut idiler. Babaları da anaları da İstanbulun eski asil aile- lerine mensup oldukları cihetle gör- güleri, terbiyeleri çok yüksekti. Bi- zim eski ailelerimizde terbiye ve ne- zaket, âdeta sanayii nefiseden. bir şu- be imiş gibi işlene işlene çok incel- miş, çok kibarlaşmış, çok nezahet kesbetmistir. İşte Behire ile kardeş- leri de böyle terbiye ile yetiştiril - mişlerdi. Nezaket ve nezahet ile be- * |raber, insanlık, şefkat, ismet ve ilfet hisleri de çok yüksekti. ı Şimdi Behirenin hayalinde iki kar İdeşi büsbütün — canlanmışldrdı. Bul Sİ iki erkek çocuk büyüyüp — delikanlı olduktan sonra tahsillerini de m kemmel surette ikmal etmişler, Ga- saraydan iyi derece İle yetiştil n- almışlar, ailenin me- Umumi zuhur ettiğin- | ilmış, diğerini Erzurüm cephesine öndermişlerdi. Genç kız, bu iki ye- işmiş, manen ve cısmen güzel deli- zanlının, zabit elbiselerile eve gel- lklerini, sonra bir gün babalarının, nnelerinin, herişirelerinin göz yaş- arı arasında, fakat kendileri katiyen 74f ve teessür göstermeden veda e- dip ayrıldıklarını -hatırlıyordu. İki kardeş, asker elbisesile ne kadar kah raman tavrı #jmışlardı. Kahraman - lıklarında ne kadar tevazu ve mah- viyet vardı. Harbe gideceklerdi, va- tanları için çarpışacaklardı, icap © - derse şehit olacaklardı, gençler bunu söylerken bâlâpervazlık etmiyorlar, | gayet tabil konuşuyorlar, babaları - nın, anneleri thrif edilemez en- dişe ve şefkatle dolu bakışlarını far- ketmiyormuş gibi görünüyorlar, on- ları tabül ve sakân hallerile teselli | yorlardı. İki kardeş karbe gittikten sonra o ,defa kurtulmuş ve iddiaya göre ço- İmı vukua geldiğinin tesbit edilemi- MAHKEMELERDE: Bir ölü mezardan çıkarılacak Yedi, sekiz ay evvel altında kalmış, Aksaray depösu üs- tabaşısı Osman adamlarile beraber çocuğu çıkarırken Kriko bir kaç cuk bu yüzden ölmüştü. löme sebebiyetten Asliye İkinci Ce- za mahkemesinde görülen duruşma- larina dün de devam ölünmüş ve âd- Wye dökterünün “bü Küsustaki fikti sorulmuştur. — © o Doktor Enver Karan ölümün ilk yaralardan mı, yoksa kriko kurtul - ması neticesi hasıl olan yaralardan yeceğini söylemiş, bunun - Üzerine mahkeme de çocuğun cetedinin me zardan çıkarılmasına ve morçda o topsi yapılmasına karar vermişttr. mahzun ve nceliydiler, Behire, ile kız kardeşi de neşelerini kaybet. mişlerdi. Hizmetçilere, eski halayık- lara varıncaya kadar herkes sakit ve tauhteriz duruyor, herkes başkaları- nı rahatsız etmek korküsile yüksek sesle konuşmaktan çekiniyordu. Bu suretle günler, haftalar geçti. Müvezzi gelip her kapıyı çalışında konakta bütün yürekler hopluyor, herkes gelen mektuptan fena bir ha- ber çıkacak k'a'tusile mektubu, âde- ta açmak istefr sordü. Nihayet arka arkaya, biri Erzurum, cephesinden, diğeri Çanakkaleden gelen iki mektup her iki gencin de yaralanarak hastahenede olduklarını bildiriyordu. Bu haberler alleyi pe-| rişan etmişti. Behirenin annesi, bü- kin bir hâale gelmiş, yalmz babası metanetini muhafaza ederek hiç o mazsa küçük © Çanakkaleye koşr baları, büyük babaları sağ iken bu Yetişen ekseri ailelerde olduğu gibi, | den her iki kardeş de ihtiyat zabiti ol büyük konağa derin bir sükün ve eh ve müre ü ($ zare atın bir güy'Dehirenin aile efradı da, biribirleri-|muşlar, biri Çanakkale cephesine ay- |Hüzün çökmi Baba ve ana daima: kanlı vefat etmiş, Erzurumdaki ette görülmüş ve bedbaht artist, te- le tâhi tutulmuşken bu imtiyaz ken Aksarayda Muzaffer adında bir çocuk-tramvay İbullular pazar günlerini den ağır surette ya Kurna köyü halkı şu sırada, gün evvel korkunç bir faciaya Kül ban giden köydaş'armın — matem bedbaht ve müteellimdir. | Bir kına gecesinin şenlikleri içi de hoş ve mes'ut dakikalarını ya larken, Kurna köyünün genç kızlari le delikanlıları, ihtiyarları ve çocul İları, acaba bir dakika sonra başlart nt gelecek felâketten haberdar muj dılar? Ne feci!.. Onlar hiçbir şeyden b bersiz, en samimi bir neş'e ile niyorlardı.. Kör ve serseri bir bolit ba, kimbilir bangi harpten, ne n harebe sahasından arta kalmış me nun bir bomba, sinsi ve gaddar b bombanın, yıllarca sessiz sedasız di rup da, patlıyacağı günü evvelki gt ee olarak intihap etmesine ne denir! Sadece zalim bir tesadüf mü? Sadi müthiş bir '*talihsizlik mi?, Zahi sasen bu gibi faciaların önüne hi ,bir vakit geçilemez. Çünkü ne vaki 'zuhur edeceklerini, nerede patlak v ireceklerini evvelden tahmin yimkânı yoktur, İşte binlerce kişinin 'ümile netlcelenen Ersincan zelz si de, bu nevi felâketlerden değit ml (Allahın dağının, toprağının bir and Iıliak bullak olup koca şehri hâki İyeksan edeceği önceden nereden bili inirdi? Yine bir gece, bir düğün nin altındaki toprakta - genelerce | yuklıyan bir bombanın infilâk edeci Gi tutacağı nasıl önceden kestirileb He? Muhakkak ki üç gün evel katif bombanın şarapnellerile parçalar 4 |lar ayni zamanda çok kötü talihler nin.de kurbanı olmuş oldu'ar. Bari oralarda esaslı araştırmalal İyapılsa da, zuhuru ihtimali olan di ların bir an evvel önüne z Ömer Selim Adalar, Yalovd hattı tarifesi İlkbahar tarifesi ayınon beşinde tatbik ediliyor Devlet Denizyolları İdaresinin kö rü ile Adalar ve Anacdolu yakası İ keleleri arasındaki ilkbahar tarife Yİ 15 mayıstan itiharen tattök, edil Mmeğe büşlâhacaktır. Yalova seferleri mezkür tarife ile birden ikiye çık rılmıştır. K y üden sabahları 9,25 ve akşamları 18 de, Yaloyadan İ 6,20.ve 17 de karşılıklı vapurlar kal kacaktır. a cumartesi günleri bu sefe 'e olarak saat 13,30 da tekmil Adalara ve Yalovuya Köprüden bil jwapür kalkacaktır. Bu suretle İstafi Yalovad çirebileceklerdir. Bundan başki pazar günleri Adalar ile Maltepe tancı arasında seferler olacak, dalardan Köprüye 20,30 a kadar bulunabilecektir. Bu suretle İs a İP Ustabaşı Osman ile udamlarının ö-|tanbullular, tatil günlerinde Adalali a geç vakte kadar eğlenebilecek lerdir. Sarhoş bir kadın bileğinz Tahtakalede — mahzenlerde — yat Hidayet isminde bir kadın dün B voğlunda rakı içmiş ve sarhoş etdul ın sonra Şekerci sokağında 7 nu naralı Velinin kahvesine — gitmişi lidayet sarhoşluğun tesirile yür unu cama vürmüş ve bileğinden ar sürette yaralandığından —Hi astahanesine kaldırılmıştır. ralıdan ise haftalar geçtiği Hâlâe bi daha haber zlsmamamış, onün da heda zümresine karıştığı anlaşılmış tı, Behire işte mesut günlerden s0 konağa çöken bu matem günl bütün teferrüstile hatırlıyor, bu gü lerin çok hazin, çok elemli saat! ni, babasının, annesi diğer ev kının meyus ve perişan hallerini gi rüyor gibi oluyordu. Bu acı hâdiseler üzerinden üç b sene daha geçti, konakta, iki gencil *bedi güybübetinden mütevellid hi zün daha hâkim olmakla beraber y Vaş yavaş tabil hal avdet elmişti. Behirenin ondan sonra hatır: her genç kızın hayatında en derin devamlı iz birakan vakaya intiki etti. Behire on sekiz yirmi yaşla; lunu görmek üzere|Seldiği sırada mektep arkadaşlı nuştu. Fakat adam-|dan birinin biraderi Ahmed Vecilii cağız oraya varmadan yaralı deli -|isminde bir delikanlı ile tanışmış