AMERİKADA ILANCILIK « Amerika; Postasile, Radyosile, Telefonile, Tayyaresile Hülâsa Bütün Varile Yoki £ İlâncılıkta Seferber Olmuş Vaziyettedir yük misafirperverliği ve kahramanlığiyle; Ameri- isli da, reklâm ve ilâncılıktaki haharetiyle meşhurdur Gazeteci. İk mektebindeki ilk ilânat der- imi hatırlarım. O zaman isminin le bana acaip geldiği bu sınıfta ” Al mevzuun ne mühim ve derin Mir bahis olduğunu hocanın şu hukaddemesini dinledikten son. a farketmiştim. Adamcağız vazi- feti söyle izah etmişti: “— İlânat, ilânat deyip geçme- lin. Bana kalsa reklâm ve ilânın İkiz kardesi ruhiyattır. İlmi ma- İasında “reklâm ve ilân” halkın ühiyatını bilmek; onun zayıf İoktalarını bulup onu buradan fafil avlamaktır.., Hocanın bu sözleri bugün hâ- 8 kulağımda çınlar. Kâfir Ame- fkalılar, hakikaten bu işte tilki imuşlar. Reklâm o kadar günlük iayatın bir parçası ki, hangi de- İğe girseniz, ondan kurtulmak İikânı yok. Bizde gazeteler, si- İemalar ve sokak Jâvhaları bu 1) fazifeyi görür diyeceksiniz. Ne İW Bünasebet efendim, gelin sizinle Şirlikte bir kaç saat gecirelim. Bakın ilân ve ikiz kardeşi rek- m nasıl bir hırsız gibi evinizin in mahrem köşelerine sokulu- tor. i v* - e Zır.. Zır. Zir! Yatağımda doğruluyo- Tum, Söyle bir geriniyorum. Ya- Mi açılmış gözüm, i sa ie ilişiyor. Sekiz. Telefon çal- hakta devam ediyor. İstemiye K #temiye kalkıyor, âhizeyi elime # iiyorum. Tatlı ve yumuşak bir # tadın sesi: © — Sabah şerifler hayır olsun, W3ayan Sertel, yeni taşındığınız © pahallemize safa geldiniz; diyor. Bu tanımadığım 868; Muhavere; henüz tamamiyle açıl. namış olan zihnimde tuhaf bir sir yapıyor, Hiddetimin yerini nerak alıyor. Bana adımla hitap © iden, hoş geldin, diyen, bu kadın illa kim? Sormıya vakit bırakmadan o # Jevam ediyor; — Benim adım, diyor, Miss £ Day. Miss Meri Day. Ben bu ma larınızı Miili, kendi hanemde yıkar, ku- Wutür, ütüler ve yine size iade c- Mierim. Fiyatlarım (şunlardır. WüBayan Sertel, ne zaman ihtiya- Sınız olursa hatırlayın; Mis Meri Day size yardıma hazırdır. Hiddetle elime aldığım âhize- İyi, içimde garip bir hisle yerine "koyuyorum, Kulağımda ilânat ho| KW sasının sesi çınlıyor: “İnsan oğlu sayılmasını sever. MX Eminim ki, camaşırcı Miss Kİ Day'ye bunu benim ilânat hocası Wüğeii, fakat içinde yaşadığı ce- Wi miyet b ka ve sıcak yatağa girmek idiyle ayağa kalkiyo- Gözüm sokak kapısının al- sokulu bir kâğıda ilişi- Gidip alıyorum. Tek bir mec i 7 tandan Hiyor. ” Komün sayfası büyüklüğünde olan Mbu dükkân ilânının üzerinde bü- siyah çizgilerle ayrılmış on murabba var. Her birinin için- ie o dükkünda satılan bir eşya İtesmi ve fiyatı., Birinci hane: İ: Mpekli çorap, 99 sente. İkinci: kra. Wwat, 55 sent. Böylece gidiyor. # Çantalar, eldivenler, neler de ne. Weiler. Türkçede hoş bir tâbir var- Midir: Seytan dürttü, derler.İste bu WÜesimlerin de hepsi gayet canh Wie can çektiren cinsinden, Onlara WWbaktıktan sonra insanı âdeta şev- (du dürtüyor. Fiyat, ve telefon Ka umarası kâğıdın üzerinde. Bü- Mtün yapılacak iş telefona sarılıp Wismarlamak. Zaten resimlerin Kaltında öyle yazıyor: ş ğ ie çaga İM “e Ahizeye sarı. 58 hp sımarlasana. Vakit geciyor. düş değmez. Böyle w- (8 Kâğıdı kanapenin üzerine ko- Ni İyarken kulağımda ilânat hocası- Sirin sesi çınlıyor: j3 “Halk çok zaman kördür. Gö- © yü önünde duran şeyleri onu tah. tik edecek bir surette teshir ede- MW bilirseniz. malınızı o beğendirdi- niz ve sattınız demektir... © Kurnaz dükkünemin murab- İ'baler icindeki esya resimleri bu Kwazifeyi ne iyi görüyor f Yazan: SEVİM SERTEL izim uykuya oldu olanlar; sabah sabahı bu kadar ilân yetişir. Bari biraz kahvaltı ede- yim. Diyor ve sofra başına ge- çiyor, bir yandan atıştırıyor, bir yandan Sirauss'un Viyana valsi- ni dinliyorum. Bereket versin Nevyork radyosu sabah akşam iş- liyor. Az bir zaman keyifle kah- valtı ediyorum, Derken müzik kesiliyor; tiyatromsu bir şey baş-, iyor: Bir telefon çalıyor, Bir erkek çocuk sesi: — Anne, sen kalkma, ben ce- yap veririm, diyor, Şimdi onun konuştuğunu işitiyoruz. — Alo, kimi İstiyorsunuz, e- vet, benim. Öyle mi? Vah, vah, ne yapalım, teşekkür ederim. Allaha ısmarladık. Bir kadın sesi — Ne oldu oğ- lum; rengin sapsarı oldu. Kim- dir, ne istiyor? Erkek sesi — Bir sey değil an- ne, Ama ben böyle olacağını s67- miştim. Hani dün şu işi alabil- mek için müracaat etmiştim ya.. Ama kaç gündür vücudümde bir kırıklık hissediyordum. Dün tam ustayla mülâkat yapacağım sira- da üstüme bir tuhaflık geldi, Ü- zerinde iyi tesir yapmamış olaca- ğım; işi alamadım, iste, Kadın sesi — Oğlum, niye der. dini annenden saklarsın. Bana söyliyeydin, sana bir Ex-Lax ha- pı verirdim, bir şeyin.kalmazdı. Ex - Lax mü$ül hapi hafiftir, mü lâyimdir, baş ağrılarına, vücut kırıklıklarına, mide, barsak has. Yaz vesaire vesaire deva- Kestirebildiniz mi? Strauss'un valsinden sonra radyoda Ex - Lax müsül ilâcının ilânını yapıyorlar. Sağ olsun bizim ilânat hocasi, Saniye geçmiyor ki onu anmıya» yım... “Halk taklide meyyaldir; ga- zetelerde gördüğüne, radyolarda işittiğine körü körüne inanir, Satmak istediğiniz malın adini halkın diline takmıya, kulağına #okmıya muvaffak oldunuz mu, mesele kalmaz. Derdi. yp ukutu hayale uğramış ola- rak radyoyu kapatıyorum. Artık uykudan ümidi kesmiş, yi- kanıyor, giyiniyor, o gün öğleden sonraki iktisat O imtihanım için çalışmıya başlıyorum, Kanitalist ve Marksist felsefelerin “paranın kiymeti üzerindeki münakaşa. e e EE ının “Arkası 4 ncü sayfada) İkinci Parti Kahve Tevziatı Bugün Başlıyor Bu Seferki Tevziat Daha İtinalı Yapılacak 'Bu sabahtan itibaren ikinci par ti kahvelerin tevziine başlanacak tır. Tik olarak adalara 20 çuval, Bakırköyüne de 10 çuval kahve verilecektir. İlk partide Bakırköy kazasına 15 çuval kahve verilmiş ve bu miktar halkın ihtiyacını tamamen karşılayamıyscağı için her aileye yüzer gram üzerinden çekilmiş kahve tevzi edilmiştir. Bugün verilecek 15 çuval kahve ile bütün ailelere 150 şer gram daha kahve dağıtılacak bu suret- le Bakırköy kazasında oturanla - ır ihtiyaçları karşılanmış olacak tır. Evvelce adalar kazasına veri- len kahve ile mevcut ailelerin an cak 600 üne tevzlat yapılabilmiş- tir, Veni tevzint ile sayfiyeye çı kanların da ve kahive alma fişi al muyanların da ihtiyaçlarının karşı lanmasına çalışılacaktır. Bütün memurlara kahve dağıtıldığı için belediye kooperatifine yeniden kahve verilmiyecek, yalnız kuru kahvecilere muayyen miktarda kahve dağıtılacaktır. Yapılan tetkiklere göre Cihan- gir, Fatih, Eminönü, Adalar ve Balatla Kumkapıda kahve tev - ziatı iyi yapılamamış ve bu yüz- den mevçut ailelerin ekserisi kah ve alamamıştır, Bu mıntakalarda yetilen kahvelerin bir, kısmının hileli, bir kısmının da 250 gram- tevziatta birçok ailenin üç beş pa ket kahve alabildiği, bunun da geler teşkil edenlerin muhte- müesseselerde çalışmasından ileri geldiği tesbit edilmiştir. Bu defa bu gibi hâdiselere meydan verilmemesine çalışılacaktır. BELEDİYEDE : Yerebatanda İnşaat Yaptırılmıyacak “Yerebâtan sarayı yârındeki ba zı binsların yıklınlarak yeniden inşası ve bazı arsalar üzerinde yeni inşaat yapılması için beledi- yeden müsaade istenmiştir. Bele TAN Piyasada Ucuzluk Nebati Yag Ve Kuru Sebze Fiatlar: Düşüyor Pirinç Fiyatlarının da Düşmesi Bekleniyor, Yağ 10-7-941 Francala 2 Tevziathı ve Şikâyetler | Fırıncıların Keyfi | Hareketine Müsaade başladığı gündenberi, mihverin Edilmiyecek d Ne kat'i hâkimiyeti altında bulun- Evvelce trancalacılara veril «| mıyan hemen bütün medeni mem mekte olan 226 çuval un miktarı leketlerde ortaya çıkan mlinaka- otuz çuvala indirilince ve franca-! şa şudur: la yalnız hastaların hastanele -| “— Hitler de Napoldon'a ben- İapoleon ve. Hitler... Yazan: Naet Sadullah Iman ordularının Sovyetle. re karşı fillen. taarruza ziyecek mi?” Ve Peynir Fiyatları Yeniden Tesbit Edilecek Piyasada zeytinyağ, susam, ve susam yağı ile kuru sebzelerin fi- yatları ucuzlamaktadır. Bundan İki hafta evvel zeytinyağ fiyat - ları toptan 85-90 kuruştu. Son günlerde zeytinyağı 75-80 kuru- şa, susam yağı 48 kuruştan 37 kuruşa, kuru bakla 11 kuruştan 8 kuruşa düşmüştür. Diğer ta - raften pirinç fiyatları iki hafta evvelkine nazaran pahalılaşmış- tır. Mâamafih yeni sene pirinç mahsulü elde edildikten sonra pirinç fiyatları ucuzlıyacaktır, Peynir ve yağ fiyatları Fiyatları mürakabe komisyo - nu bügün öğleden sonra toplsna- rak kasaplarla celepler arasında. Ki ihtildiları tetkik edecektir. Ka saplar, celeplerin fazla o komis - yon aldıklarını iddia etmektedir- ler. Komisyon kasaplar ve celep- leri dinledikten sonra bu husus- ta bir karar verecektir. Bugünkü toplantıda peraken- de peynir salan tacirlerin de fi- kirleri sorulacaktır. Geçen seneki toplantıda toptan beyaz peynir tacirleri İstihsal mmtakalarında sül fiyatlarının birkaç misli yük seldiğini iddia etmişlerdi. fiyat - ları mürakabe bürosu tarafından yapılan tetkiklere göre, bu iddi - alanın mübulâgah olduğu tahak - kuk etmiştir. Fiyatları mürskabe bürosu ve iye iktısat müdürlüğü yağ fiyatları hakkındaki tetkiklerine devam etmektedir. Yapılan tet - kikler neticesinde piyasada Trab zon yağlarından ziyade Urla yağ ları üzerine ihtikâr yapıldığı an- iılmaktadır. Fiyatları müraka- be komisyonu Urfa, Diyarbakır, Kars yağları için yeni bir fiyat tesbit etmiye karar vermiştir. ADLİYEDE : Halkın Üzerini MÜTEFERRİK : Eski Nikel Paralar Kirleten Adam ((TedavüldenKalkıyor Ali Rıza ve Abdullah isminde Maliye Vekâleti eski nikel 5, iki tayfa eğlenmek için Floryaya| 10 ve 20 paralıkların tedavülden gitmişler, fakat bu seyahatleri es) kaldınlmasna karar vermiştir. nasında garip ve münasebetsiz) Bu karara göre; eski nikel para- bir iş yapmışlardır. Ali Rıza,| lar 31.6.942 tarihinden sonra te- tren yolcularını hem güldüren, | davülden kaldırılacak ve 1 tem- hem de tiksindiren bir hareketle muz 942 tarihinden itibaren teda trenden, istasyon refüjüne İşemi-| vül etmiyecek, bu tarihten itiba- ye başlamış, istasyonda tren bek-| ren ancak bir sene müddetle yal liyen birkaç kişiyi de aslatmıştır. | nız mal sandıkları ile Cümhuriyet Kendisini bu hareketinden dolayı) Merkez Bankası şubeleri ve muahaze etmesi İcap eden arka-| Cümhuriyet Merkez bankası ol - daşı Abdullah da bilâkis teşvik -| mıyan yerlerde Ziraat Bankası kâr bir vaziyet almıştır. şubeleri tarafından kabul edile- Dün bu iki kafadarın âdliyede | cektir. muhakemeleri Yapılmıştır. Alf Rıl Kira ibtikân — Koordinasyon za 31 gün hapse, 3İ lira ağır pa-| heyetinin kira ihtikânna mâni ol Fa cezasma mahküm olmuş velmak için verdiği bir karar dün derhal tevkif edilmiştir. Abdul-| belediyeye tebliğ edilmiştir. Bu Jah da 35 lira para cezasına mah| karara göre evvelce mobilya ile diye daimi encümeni, Yerebatan sarayı mıntakasının tarihi kıyme tini gözönünde tutarak bu yeni İnşaata müsâade edilmiyeceğini mlâkadarlara bildirmiştir. 'Topkapıda Takkeci asfalt yo - lunun genişletilmesine karar ve- rilmiş ve eski Topkapı mezarlığın dan on metre genişliğinde ve 500 metre uzunluğunda bir yol payı alınmıştır. Cihangirde Güneşli sokağa na- zır yeni bir çocuk bahçesi yapıl- ması kararlaştırılmıştır. Bu bah - çenin tesisi için istimlâki lâzım- arsanın satın alınması İşi 4 üncü AN iğneci ikmal edilecektir. Yes Ananın yüzü, bütün ömrünü binbir o meşakkatle Üzerinde geçirdiği deniz gibi karışık ve buru- şuklarla dolmuştu. Yirmi sene evvel kocasmı kaybetmiş, üç oğlunu da denize kurban vermişti, Son Iki se- nedir en küçük oğlu Lie ona yardım ediyordu, Lle- yirmi yaşımdaydı. - Serserinin, yalancının biriydi. Fakat buna rağ- men Yu Ana bu son oğlunun üzeri- ne Wiriyor, onu kendi canından çok seviyordu. * ii İzka yeni yıla giriyorlardı. Hong Kong limanının binler- cn yelkenli gemisinden hemen he- men hepsi demir atmış, herkes sn- hile alış verişe çıkmıştı, Yalnız bir iki yelkenli, birkaç kuruş daba ka- yanmak Omidiyle oraya buraya yol cu ve yük taşıyordu, Ehdişe dolu gözler hep — Ufukları araştırıyordu. Çünkü bugün bir tayfun olacağı ha- ber verilmişti. Yalnız bir tek balıkçı gemisi en- ginlere doğru açılıyordu. Bu, Yu A- mann kayığı idi. Bötün servetini sakladığı teneke kutuda yirmi do- yirmi doların on bir doları içecek ve alâtı, edevatı borcuna decekti. Geriye dokuz dolar kalıyor. du, Fakat Yu Ana üç gün sonra oğ- lunu evlendirecekti, Bu münasebetle ona Iki kat yeni elbise elmişte, Şim- di bir buçuk dolar açığı vardı, İşte Yu Ana, bu tehlikeli havada biraz daha balık tutarak bu açığı kapa - mak ve düğün masrafmı çıkarmak istiyordu. Nihayet kâfi derecede — açıldüktan i pwm sonra ağlarını attılar, Bir Iki saat zarfında kayığın içinde renkli bir küme hast oldu. e artık sabırsızlarmıyn başla- mıştı, Bu yaptıkları delilik, Denizde kendilerinden başka bir tek yelkenli kalmamıştı, — Ana yağmur yağacak. — Aldırma, ğ Ağlarını. bir kere daha attılar. Ka- yığın içindeki renkli «üme biraz da- ba kabardı, — Ana, tayfun gelecek, — Aldırma, Ağlar bir kere daha denizin dibi- ne doğru indi, Böylece bir saat da- ha geçti. Nihayet Yu Ana gözlerini renkli kümenin üzerinde zevkle Zez- direrek: — Artık yeter, dedi, Yüzümüzün akı ile borçlarımızı ödiyebiliriz. Se- nin düğün masrâfın için de bol bol artaesik, İyi etmedim mi? Kile başını öbür tarafa çevirerek: — Senin her yaptığın şey İyi ve doğrudur ana, dedi, Yu Ans küçük gözlerini kısarak oğluma baktı İle tıpkı babölma benzerdi. İltifalının bir tek münası olabilirdi: Suç. * Avar toplamışlar, lirrana doğ- ru yel alıyorlardı, Yu Ana- öm basit, fakat hiçbir zaman yani. mıyan aklı, bu iltifatm sebebini a- raştreryordu, — Bak, dedi, sana verdiğim sözle durdum. Yeni yilm üçüncü günü seni evlendiriyarum. Kı sen de gördün. küm ç kiralanan evlerden başka hiçbir Yedi Buçuk Sene Hapis Yata-| evin mobilya ile kiraya verilerek cak — Üsküdarda kira ile otur -| aylık veya senelik kira bedelinin duğu evin sahibi 80 yaşındaki Ay| arttırılmamasına çalışılacaktır. şenin elini kolunu bağlayıp 300) Himaye Edilen Talebeler — lirasını alan Mustafa Aksaçın mu| Maarif müdürlüğü bu sene muh- hakemesi dün .meticelenmiştir.| taç talebeden 3200 ünü hemen Mustafa Aksaç yedi sene 6 ay/ muayeneye tabi tutmuştur. Mua hapse mahküm edilmiştir. yene neticesinde 103 talebe pre Dükkânı Kapatılacak — Evvel | vantoryuma gönderilmiştir. ce kalay ihtikârından 2 sene sür | sean güne, 500 lira da para cezasına! dün bitmiştir. keme ko çarpılmış olan Marko Parlo nişa| Parlonun 25 lira para cezası ver- dır ihtikârı da yaparken yakalan | mesine, dükkânının 7 gün kapa" mış. bu süçundan dolayı ayrıca) tılmasına ve mevcut nişadırları * e YU ANANIN ŞEREFİ muhakeme altına alınmıştı. Marko Parlonun muhakemesi Çeviren: Pek güzel denemezse de, hiç olmazsa çiçek bozuğu değil, Hem bize yeni bir ağla yelken bezi getirecek, Taliin varmış oğul, Ufuk kararmış, şiddetli bir rüzgür çıkmıştı. Yellemli, bir kırlanmç gibi llmana doğru süzülüydrdu. Yu Ana gözlerini oğlundan ayırmıyarak: — Topal 'Tao geçen gün bana, l- manda bazı “asri, kızların türediği. ni, balıkçı gençlerle düşüp kalktığını söyledi, doğru mu? — Evet, ne olacak? — Sen de tanıyor musun bu kız- an” — Bir iki tanesi ile tanıştım. — Topel Tao, zamane gençlerinin yalnız aşktan bahsettiklerini söylü- yor, — Çok konuşma ana, hava boru yer, Yu Ana İşitmemiş gibi devam etti — Aşk nedir, oğul? — Ne bileyim ben, — Bu aşk dedikleri şey insanı ya- karmış. Seni de yaktı mi hiç? — Hayır, Topal Tao aşkın, gençlere türlü çilgmlıklar yaptırdığını — söylüyordu. Adet ve ananelere karşı geliyorlar, #nalarınm, babaların kalblerini ke- riyorlarmış, Sakm lie de,. Fakat hayr, hayır, olamazdı... Oğul — Yelkeni gevşet, rüzgâr şiddet- Yeniyer, Yu Ana elinde sıkı siki tuttuğu yelkeri ipini gevşetenek tekrar oğlu- na döndü: nın da müsaderesine karar ver - miştir. .a.memereee, B. BİRSON sessssxx — Oğul, karını sen kendin seçmek ister miydi: — Eğer birez daha gevezelik eder sen denizin dibini boylıyacağız. Artık Yu Ananın şüphesi kalma- matı, Kalbi derin bir acı ile setla- dı, Bu serseri oğlunu kendi şerefi ka- dar seviyor, onun mesut olmasını İs- tiyordu. Fakat kısın silesine de söz vermişti. Ne yapacaktı şimdi? Birdenbire irkildi, Oğlu ona her seyi söylememlişti, Yu Ana bislerin- de aldunmazdı, Eğer Lle'nin anasm- dun saklamak — istediği şey sadece kendi karısı seçmek orgusu olsay- dı, gözlerini bu kadar kaçırmaz, müs temadiyen mevruu değiştirmek İste- mezdi, Hayır, çok daha mühim bir şey olacaktı. — Bu kızları ne kadar tanıyorsun? Lie birdenbire smasma döndü: — Bir tanesi ile evlenmek istiyo - rum. — Bu kadar mı? — Tabii bu kadar, Topal Tao ona çok şeyler onlat - miştı, Kalbi çarparak? — Bu münasebet ne dereceye kü” dar ilerledi diye sordu, — Ona bir hediye aldım, — Ne? e, gözleri gururla parlıyazak: — İpekli bir kumaş, dedi. — İpekli bir kumaş haf Sen? Bir balıkçı? Parayı nereden buldun? Lie cevap vermedi. — Suna soruyorum, pârayı nerede| buldun? * Borç aldm, re tahsis edilince belediye yalnız ellerinde Tapor bulunanlara tran cala verilmesi usulünü kabul et- mişti. Fakat raporlarda kaydedi- len günlük ihtiyacın toprak ofi - sin verdiği unla karşılanamadığı görülmüş, bu yüzden belediye birçok şikâyetlere muhatap olmuş tur. Vâki şikâyetlere göre birçok fırıncılar hasatlara Taporda kayıt lı francala miktarının yarısını ver miye başlamışlardır. Ancak bâzı Taporlulara istihkaklarının ta- mam olarak verildiği ve raporu olmıyan eski müşterilerin de e çıktan francala aldıkları görül - mektedir. Bu arada bâzı fırıncı - ların raporluların müracaatını ta mamen reddettiği fakat o sırâda gelen bazı şahıslara francala Ver mekten çekinmedikleri vâki şi kâyetler meyanındadır. Bu şikâ - yetler üzerine belediye kayma - kamiara, Sıhhat müdürlüğüne emniyet 6 ncı şube müdürlüğüne ve belediye müfettişlerine bir ta mim göndermiş ve şikâyetlerle meşgul olunmasını bildirmiştir Raporu olmıyanlara asla franca- la tevziatı yapılmaması, Taporla- da tayin edilen istihkakın tama- men verilmesinin temin olunmas: istenmektedir . POLİSTE : Bir Mahalle Bekçisi Bir Kadını Yaraladı Şişli mahalleleri bekçilerindeni Ali, Şahinde isminde bir kadınla Mecidiyeköyündeki Dutluğa git - miştir. Ali, Dutlukta Şahinde ile kavga etmiş ve kadım ustura ile muhtelif yerlerinden yaralamış - tır. Bekçi Ali yakalanmış, Şabin-| ş de Beyoğlu belediye hastanesine kaldırılmıştır. Ali hâdiseyi inkâr etmekte, yaralıyanın. kendisi olmadığını söylemektedir, Tahkikat yapılmaktadır. Mavna Ile Rıhtım Arasında E- zildi — Tophanede oturan Rece- bin 12 yaşındaki oğlu Mahmut Kemal dün Tophanede rıhtımda oynarken bir'mavna ile rıhtımın arasında kalmış, kalçasına kadar ezilmiş, hastaneye kaldırılmıştır, Damdan Düştü — Çarşı içinde Çukur handa 2 numarada oturan Karhanın oğlu 6 yaşında Sergis hanın damından düşmüş, ağır”su rette yaralanmıştır. Kolu Kırıldı — Kurtuluşta otu Tan döşemeci Antuanın oğlu Istel ya tramvayla giderken pencere - den çıkardığı kolu yoldan geçen kamyona çarpmış ve kırılmıştır. Istelya hastaneye kaldırılmıştır. — Borç hal Borç hal Çabuk söyle ne kadar? Ne kadar? — Yirmi dolar, — Yirmi dol, 4 Y u Ana sözühü bitiremedi, Bey- ni durmuştu. Yirmi Ayisiren, sabahtan akşama kadar di- dinseler bu parayı ödüy: Teneke kutudaki yirmi doları birik- irebilmek için Kaç #ydır uğraşmış, Teneke kutu. Yu Ana birdenbire yerinden fırladı, Kayığın bir köşe- sinde sakladığı pağını elleri tiriyerek açtı, Kutu bomboştu, Zavallı kadın: — Ne yapım oğul? diye inliyerek olduğu yere yığıldı, Lie: — Ne yapayım, diye haykırdı. Kimseden barç bulamadım. Ben ba arm genciyim, Bizim için aşk her şeyden üstündür. Anası hiçbir gey işitmiyor, sadece bu akşaı ödemiye mecbur olduğu borçlarını, kizm anasına verdiği sö- #i düşünüyordu. Birdenbire doğru- larak hayatta kalan yeğine oğluna kanlı gözlerle bukmıya başladı. Dal- gslar gittikçe yükseliyor, rüzgâr W- #ulâuyordu. — Ana çıldırdın mi? Denize bak- sana! Şimdi kapsklanacağız, Yelkeni Mdare et. Yu Ana, birden canlanarak Yel“ kenin ipini eline aldı, Kanlı gözleri hâlâ oğlunun üzerindeydi. Birdenbire #ddetli bir sağnak gergin yelkenle- re çarptı Kayık yana doğru eğildi, e, boğazmı yırtarcasına: — Yelkeni indir, diye haykırdı. Fakat Yu Ans yerinden kımıldıma- dı, Tie, dümeni braksrak yerinden fırladı, Fakat çok geç kalmıştı. İkin- eli bir sağnak kayığı devirmiye kAfı #elfi, Dalgalara görülmeden evvel, Lle'nin dehşetle açılan gözleri bir saniye anasının yüzüne takıldı. Yu Ana gülümsüyordu. dolari,, | &U Bundan tam 129 sene evvelki hadiselerle bugünkü hadiseler a- rasindaki müşabehetlerin çok ta- bil olarak hatıra getirdiği bu su- ale cevap aramak niyetinde değilim, Çünkü hu sualin ceva- bını herkes, kendi kansatine ve kendi arzusuna göre vermis bu- lunuyor, Almanlara o sorarsanız, bu harbi de kazanacaklardır. Sovyetlere sorarsanız: “— Hitlerle Napoldon arasın- da bir fark var: Napol&on, Mos- kovaya kadar gelebilmisti. Fakat Hitler Kremlin sarayının kendi- sini değil, anc fotoğraflarını gö: is orlar. Şimdilik, hangi tarafın haklı plduğunu, hie kimsenin itiraz €- demiyeceği kadar katiyetle bil. direbilecek bir tek hâkim var- dır; Zaman!... Yalnız, ben, evvelki gün, Na- polöon'un hayatına müteallik 6- serlerden birisini karıştırırken, © zamanki Fransanın arzusu ile bugünkü Almanyanın sında da bir benzeyis gi bu müşabehet, -Hitlerle Napold- on arasındaki müşabehete nis- beten- çok daha barizdir. 'Napoldon.“Faucher” ye yazdığı bir mektupta, maksadım aynen şu cümleleple hülâsa ediyev: “. Bize, bütünAvtupaya şa- mill bir kod, bütün Avrupaya #a- ei bır temyiz divanı, heryerde &yni bir pera, ayni ölçekler, ay- ni kanunlar lâzımdır. Lâzımdıt ki, ben bütün Avrupa milletleri- nl bir tek millet yapayım!” Napoldon'un kurmak istediği bu “Eski nizam” Ja, Nazi Alman yasının tesisine çalıştığı “Yeni nizam” arasındaki benzerlik, izah olunmaktan müstağni görülecek derecede âşikârdır, kanaatinde- yayı güden neticeler etrafında tahminler yü- rütmeyi, baska bir zamana bıra- karak, söyliyebilirim ki, Nazi yes ilminin Avrupada kurmaya çalış. tığı sisteme “Yeni nizam” adını vermek doğru değildir. Çünkü görüyoruz. ki, adına “Yeni” de- nilen o “Nizam” ın tohumu, 120 sene evvelki Napolöom'ün bırak» tığı mirastır. Malâl ve Yetimlerin Tütün Beyiye ve İkramiyeleri Her yıl olduğu gibi bu sene de barp malüileri ile şehit yetim lara 185 lira 85 kuruş, lira 65 kuruş, dördüncü sınıf su- baylara 154 baylara 132 21 Mira 55 kuruş, baylara 106 lira 20 kuruş, erlere 20 lira 53 kuruş verilecektir. Bundan başka şehit yetimleri» ne de 29 lira 22 kuruş verilecek- tir, Harp malülü ve yetimlerine verilecek olan bü ikramiyelerin dağıtılmasına 4 ay devam edile - cektir. Büyük İkramiyeyi Kazanan Talili mıştık Bu talili Cağaloğlunda Sıhhiye apartmanında 7 numaralı daire. de oturan Bayan Hidayettir. Ba- yan Hidayet 20 bin lirasım ta- mamesi almış ve sayliyeye git - miştir. ekimin m Bugün Şehrimize Gelecek Olan Vekiller Ankara, 9 (TAN) — Hariciye, Adiiye, Maliye ve Sıhhat Vekile ri bu akşam Istanbula harekel etmişlerdir,