4 Haziran 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

4 Haziran 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S— 1.6.9411 Dünyanın Siyasi Manzarası 1 — Brenner mülükatı, Akde- mizde bâşirrnenk olan yeni hareket- İer münasebetiyle, halledilmeleri İeâp eden askeri ve si Meseleler. üzerinde maksadiyle yepılmı 5 2 — Vikhy'ain B: Ku gibi Afrika Umar İngiltere ile 1 ân derbal berekete aeçie- Seği muhakkaktır, 3 — İngilizlere göre, buzünün en Mühim meselesi İskenderiye ve S0- veyin müdafaasıdır. Bu Mikyasta Kıbrısın müd: Tiyenin yazi; *fkâr umumiyesini çek sinirlen- dirmiştir. Artık Fransa, fiilen kkümü altına girmiş telik- ektedir. $ — Goeringin emr! yevm Kilteveyi ma hareketi Şersıda burakmak içim yapılmaş ol- ması muhtemeldir, 1, İn- Brenner Mülâkatı ümün e im siyasi hadisesini teşkil eden renner o mülâkatı o hakkında Muhtelif kaynaklardan esaslı berler hentiz gelmemiştir. Columbia radyosuna köre, Gi, Tidin işgalinden sonra iki mih- yer devleti yeni bir hamle ha- Zırlamaktadırlar: o Mısıra karşı arruzun başlaması muhtemel. . ir, A, Eiliz resmi makamları bu 'ususta hiç bir mütalea serdet. Memekle beraher Londradan ge len bir habere gör: hası gittikçe Sovyı dat mıntakalarına in, Mösyö Mussolini, So" İman minasebetlerinin mahi- Yetini anlamak maksadiyle bu Mülâkatı istemistir. mize göre bu mülâkat, - Alman münasebetleri hakkmda İlalyaya malümat ver Mmekten ziyade, Akdenizde baş- Yarak olan yeni hareketler Münasebetiyle, halledilmesi i- ©ap eden askeri ve siyasi bir cok üzerinde karar almak maksadiyle yapılmıstı Askeri meseleler: Suriyenin, Kibsın isgali, Misir taarruzu, izli donanmasına karsı yapi cak taarruzlar, Ceblietarık'a hâkimiyet, simalt Afrika Fran- Şiz müstemlekelerinin deniz ve in üslerinden istifade mesele. Siyasi meseleler: Fransanın re a spanyanın tam işbirliğini te. Min maksadiyle İtalyanın talep. İerinden yapmıya mecbur oldü- ğu fedakârlikların kat'i olarak lez karşı alınacak tı hareketin tayini meselele- Ki ve ihmal bunlardan cok beyim olan diğer meseleler, ki de sulh meselesi. Fransada : by yemi bugün, iştir, Goneral Weyzand'ın da akg Kiyle, mühim bir içtima heç etmesi sayanı dikkuttir. Ha- da, verildiğine göre bu içtima- emdi Vichy için gittikce fazla mevzuu olan Hür Fran- tvvetlerine karsı alınacak SICAK VURMASI. vak vurması, kışın soğuk barada bile olur, İnsım, kalorifer Mıhmiş, harareti pek yükselmiş Sicak nda çokça oturduğu vakit pilin vurulabilir, Vapur cark- bii fabrika makinistleri bunu İklerinden, steak yerde cok Me $ik sık serim- in il sesk vurması en Zİ wi, Yaz mevsiminde olur, by ran sa - İstanbulda olduğu gi- se, Senklar birdenbire bastırır. Büyakiien sıcak vwermasının en ilme, ehebi sıcağ * birdenbire | iy nesilir. Yaz me: imi birden) m kim olmasa hb: », bir mev- de bazı günlerde s“ceklek da- p Ziyade olu - “cak vurması da N a erde gelir... Bir diği, steak ver - sün kayik x rüz- il gen sicak vuracağından di *en Kolmaz... Sıcakta - gölge yle Olsa - uznnca yol yürünü- İm Sitaktan daha cabuk vu- 'ar, fakat yürümeden dur- çalışanlar verde toprakta T ASONE SEDEeLi Türkiye iye Ecnebi Müren değiştir. 00 Kr, 1 sene 2000 Kr,| do0 Kr. 8 Ay 860 Kr l Mek (25) Krş, 750 » GAY 1600 1150 . SAy 300 Orta Ş Su bulup içmese bile sik sık su tedbirler, Sfax hadisesi ve Al manyanın Amiral Darlan'a yap. tığı yeni teklifler müzakere €- ilmiştir. Bu teklifler a sa bugünk *nda bilhas- vaziyetle sıkı alâ. kası olan bir tanesi çok milhim. dir: Dakar, Kazablanka, Bey- rut ve Ceznir imonlarından Al. manlarla Fransızların müstere. ken istifade etmeleri, Buna mü- kabil işgal masrafları dörtte hi. rine indirilecek | ve İtalyanlar Fransadan hiç bir talepte bulun mıyacaklardır. Vichy hükümetinin bilhassa bu limanlardan. istifade mese- lesi hakkındaki Alman teklifini kabul etmesi, İngiltere ile hera- ber Amerikayı da derhal hare- kete geçireceği muhakkak gibi- ir. İngilizler, Fransaya karsı esa- sen harekete geç bulunuyor. lar. Bugün tekrar üçüncü defa limanında bir falyan gemisine taarruz elmiş- lerdir. Bugün İngilterede hâkim | * mılmakta olan Calais, Brest Ji- manlarından farkı yoktur. arkta: rta şarkta harekâtin sik- let merkezini Suriyenin teşkil ettiği görülmektedir. Bal, kanlarda başlıyan ve Girit ada- smm isgali ile neticelenen Al man tanrruzunun bugünkü he na göre, hüzün en 1/fihim mese- Ie İskenderiyenin ve Süveyşin müdafaastdır. Bu iş, büyük mik- yasta Kıbrısın o müdafaası ve Suriyenin vaziyeti ile yakından slâkadardır. Bu mütehassısların kanastle, rine göre, hava kuvveti Kıbris- ân kat'i bir rol oynıyacaktır. An- cak Almanlar hava kuvvetleri- ni Kıbrısa karsı kullanmak hu. susunda Giritte olduğu kadar müsait vaziyetie değildirler. Cünkü evvelâ Kıbrıs çok İy tahkim edilmiştir. Diğer cihet- ten Alman | hi kuvvetleri, Kıbristan 700 kilometre uzak-| ; taki üslerinden hareket etmek mechuriyetindedirler, İngilizlerin ,Suriyede de, Ak manlarin yerleşmelerine vakit bırakmadan, harekete gecmele. ri lâzımdır. Suriyede General de Ganlle'e ilihaka hazır olan bir çok Fransız askerlerini te$- etmek İâzmdır. Bunun ilistin ve Mısvedaki Hür Fran. sız kuvvetleri, İngiliz hava kuv- vetlerinin himayesinde Suriye. ye karşı derhal harekete secme. Tidirler tehlikeleri ta anar. Kıbrısın müdafaası için, Surivenin dost ellerde bu- Tunması İzmir. Diğer cihette, velin de, Alm. fİaarruz hazırlıkların tamamla madan evvel harekete geçmesi icap etmektedir, Darlan'ın Nutku; Avn Darlan'ın butku » merika efkâri umur sini çek sinirlendi tık Frnnsa, filen i hü yeti altna girmiş felâkki edil mektedir” Gazetelerin coğu, Vİ. ehy hükümetinin, mütareke şari larından daha ileri gitmiyereği hakkında gecenlerde Amerika- i tahriri teminatın, imleri) da vurulurları. Sıcaktan yurulan insana bir. denbire siddetli bir susuzluk ba- Sar, derin bir yorgunluk gelir, midesi sıkılıyormuş gibi olur. kmek dökmek ister... Bacakla- lir, kulaklarına uğultu ge- Gözleri kararmaz, etrafında- ki her şeyi ayni renkte görür Bazıları, sıcak vurumea bir - denbire yere düşerler, bayılırlar. Sıcak yirması çocuklarda pek cok, hem de pek siddeti Yaz mevsiminde cocuklarda £ rülen mide bozukluğunun. isha- lin en coğu bövle sicak vurma - ından ileri gelir... Sıcaktan vurulan insanı, müm kün altoğn kadar serince bir ye- re götürmek lâzımdır. Orada lik su banyosu yapılamazsa, (lık suya balırılmıs bezlere sarılır. Bol boi «u içirilir. Kahve, cay da iyi gelir... Kundaktaki kücük çocuklara "Denizcilik Bahisleri ood'un Batması Yalnız ır Talihsizlik Eseri midir? gez harp harekâtı hak- kında haberlerin durgun- laştığı ve bilhassa tarafların el- lerinde bulunan o donanmaların gayri mütevazin olması dolayi siyle, deniz harekâtında nadiren sürprizlere tesadüf edildiği bir sırada, bütün dünya efkârı umu- miyesini bir anda hayrete sev- keden bir deniz muharebesi vu- İ-| ku buldu. Üyle anlaşılıyor ki, Almanlar, eharnhorst,, ve “Gneisenau,, rini geçen ay Brest lima- nında kapalı tutmakla veya tut- mağa mecbur olmakla dünyâ efkârı umumiyesini ve İngilizleri oyaladıklarını zannetmişler, AL manların elinde kullanılabilir bir bulunmadığı halde im gemi e yalnız de- nizaltı gemileriyle tayyarelere Idığı hissini vermek istemiş - ir. Fakat bir taraftan da son 2a - manlarda rahatça kırkar, ellişer gemilik kafileler halinde mal - xeme nakleden İngilizlerin kono- vilerini altüst etmek için hazır: ık yapılmış, geçen İkinci teşrin de hizmete giren “Bismarek., ile Norveç harekâtı sırasında yara- landığı söylenen Blüher tipin- den “Prinz Evgen,, kruvazörü bu iş için hazırlanmıştır. İngilizler ise Norveç sularmı kontröl için daha harbin hide- yetinde tertip ettikleri hava ke- sif ucuslarını dan da idama etmişler ve “Bismarek,. ile “Prinz Eugen” in evvelâ Norve- cin Bergen limanında vattıkları- 31 ve bilâhare İzlanda ile Groen- land arasındaki bağazdan gec - mek üzere denize acıldıklarını Yerdir. İngilizler, gerek silâhları, ge- rek süratleri hakkında vekâlâ malâmat sahibi bulundukları halde bu gemilerle topçu muha- rebesi yaparak döğüşmeyi ter- cih etmişler, torpido tayyâre! ri ile hücum ederek bir anda ba- tırmak yerine bu şıkkı muvafık görmüşlerdir, Hi kendisi gibi re oldu- Bunu anlamıya vakit bu- lamadan batırılan o gönvlerin il ki değil, geçen harpte İskajerak- t& cereyan etmiş olan deniz muharebesinde ayni sekilde bâ- tan gemilerin dördüncüsüdür O muharebede batanlardan bilhas- sa “Kraliçe Meri, aldığı bir savlo isabetini müteakip vükse- len bir duman sütunu altında bir dakikada kayboluvermisti, Daha harpten evvel hattâ o Habes harbinden evvel, Almanlar © yeniden dorunma yapmıya başladıkları sıra- da insa ettikleri “Graf Fon Spee, ti- pindeki cep kravazörleri ve sormadan Balan Vapurda Tek rn laskolu Misis Morlsson OME# iç sukuklardan birindeki küçük, iki odalı evinde komşu- leriyle beraber oturmuş radyo dinliyordu. Oğlu Donald Moris- $on donanmaya mensup gemi- lerden birinde ahçı yamajı ya- enberi Misis Mori- wadisi kaçırmıyor. on yedi yasında olan Donaldi sinninin kücüklüğün- den dolayı donanmaya bir ge- mici olarak kabu) etmemişlerdi. Fekat mutlaka imparatorluk do. manmasında bir vazife almayı aklına koymuş “olan delikanlı bir yolunu bulun ufak yardım- cı botlardan birindeki bu vazi- feyi elde etmiye muvaffak ol- mustu, Misis Morisson bunları düsü.. mürken spikerin söyle söylediği. ni isittiler: “Bu havadis bülübeni bese dıktan #onra aldığımız bir ha- bere göre donanmamıza men- sup yardımcı botlarından “Huxy” bir torpil isabetiyle bat- mıştır. Mürettebatın hayatı hak kında henüz bir haber gelme- İF uxy” ismini ağzında çevir. mekte olan Misis Morisson. isin vahametini birdenbire kesfeden lerin uyanıklığivle müthis bir cığlık attı: “Huxy.. Donaldımın içinde bulunduğu... yaz mevsiminde sık sık su ver meği ihmal etmemelisiniz. Misis Morisson bayılmıstı. Ertesi sabar vanındakilerin is- u sayöde vaktinde keşfetmiş -j senıfın lideri olarak diğerlerinden - | muharebe gemilerinin attıkları mermi ROENLAND Şimal .Bux Denixi Li o ——.—. dei “a meyi Syrgi Hs, rap Yazan: A. “Cncisenau,, ve “Seharrhorst,, gemi-| lerine karşı, İngilizlerin elinde bun- ları haktıyabilecek: üç mükemmel ge- mi bulunduğu söylenirdi. “Hood. bu 10,000 ton daha büyük yapılmış ve fakat ayni sürati muhafaza edebilme- #i için zırhlarından o Çicendi cesame- tine nisbetle İnce yapmak süretiyle) fedakârlık edilmişti, Tayyam bom- balarının ve yeni yapılmakta olan lerin delici tesirleri artınca, 1930 se- mesinde (esasir surette tadil edilmek üzere tumire alacaktı. Faket harp patladığı için, bundan vazgeçilmişti, Bununla beraber “Heod., iki büyük harp arasında, mevcut muharebe milerinin en mükemmeliydi deni İlir. Zırhları, cesametine nisbeten bu gün için zayıltı, fakat İngilizlerin en çok aradığı sürati, kruvazörleri bile elinden kaçırmıyacak derecede iyi ve topları da mühikem ve süratli olma- ları için yeni muharebe gemilerine konulamlyacak derecede büyüktü. Sekiz tane 38,1 Nik taşımakta olup 31 mil de sürati vardı, Zırh kulesiy- le bordaşmdaki su hattında 305 mili metre kalınlıkta zırhı, ve cephanelik” leriyle, mahrukat depolarını, makine dairelerini muhsfaza eden o şüverte sinde de 102 milimetre | zeri vardı, “ATILAY ........ rağ ran ; Büyüklüğünü kolayca tasdik edebil- mek için Yavuzdan bir defa daba bü- yilk ve boyca da 60 metre uzun oldu- ğunu hatırlayınız, Kendisine refakat eden "Prince of Wales, ise, en son hizmete giren “King Georges, sınıfı gemilerden bi- ridir, Bu gemi 35,000 ton malmahre- cinde olup topları da 35,5 huk olarak Hood'dan kliçlik, fakat zırhları, öte- kinden 10 santim daha kalın olmasi dolayisiyle, sürati yine 30 mil olarak Hood'dan bir mil daha azdır, Iman gemisi Bismarck hak- kında elimizde tam malümat yok tur, Yalmz 35000 tonluk olduğu ve ayni sürati yapabildiği, top- larının da Hood kadar olduğu söylenmektedir. İretizler her şeyden Evvel, bu korsan gemilerini çabuk yakalamek ve uzum zaman ko valayın aramamak için “Prince of Wales, | Hood'un yanına ver- mişlerdir. Hood vakıâ süratli bir #emiydi. Fakat zırhları söyledi- #imiz gibi kendi topunun bü- yüklüğüne nisbeten zayıftı ve bu nokta yine de süratin yüksek olabilmesi için ihtiyar edilmisti. Yanlız insana siknine şöyle bir #wal geliyor Alman gemilerinin geçe- İ yedar kütlesi, Deniz muharebesinin cereyan ettiği mıntakayı ve gemilerin seyir istikametini gösterir harita cekleri yol aşağı yakar belli oldu- ğu balde, neden yolu kesecek bu iki gemiden birisi, topları 402 lik ve zırhları “Hood. unkinden kulm ola rak 355 milimetre olan “Nelson, ve yahut “Rodney, gemilerinden intihap, edilmemiştir. Runlarm süratinin 23,5 mil olması İngilizleri bundan vazgeçirmiş ola- bilir, Fakat Alman tekniğinin ne de- receye kadar ilerlemiş ve me yeni cihazlara malik olduğumu, hele ateş kontrol sisteminin böyle | dah 135 mil mesafeden yâni “Hood, un dumanı ancak görülebilecek bir yer den hem de ilk savlolarda isabet te- min edecek surette nasil mükemmel aletlere malik oldukları hakkında ma- idmatları olmalıydı. Bildikleri hal- de yalnız sürat için “Hood, u gönder dilerse, hata etmişlerdir. İngiliz gemisinin aldığı isabette ta. lihsizlik noktasına gelince, bu da bir teknik hata neticesidir. Gemilerin muharebeye tutuşmuş o) duklürr mesafe, artık mermilerin te- peden aşağı oğru dik bir o muh- Fikle düşmiye başlıyacağı kadar w- zak bir mesafedir 8, böyle bir mer- mi gemilerin Bstüne gelince delici te siri fazla olur. Sonra, İngilizlerde mermiyi sev- kedecek barut, o Almanlarda olduğu gibi pirinçten yapılmış bir kovan i- çinde değil, parmuk Barat dediğimiz ve kumaş halinde nitrosellilordan yı (Arkası 5 inci sayfada) ll Yazan: Sevim SERTEL tirahat etmesi İçin yaptıkları bütün ısrarlara rağmen oğlun- dan haber almak icin smirallik dairesine gitmiye karar verdi Fakat o giyinirken radyoda söy. le bir hikâve diniedile; “Dün akşam batırılan Huxy- nin bütün mürettebatı kurtarıl. mıştır. Yalnız geminin genç ahcı yamağı Morisson kayıptır. elerin anlattığına göre, hadiseyi müteakip sandallar in. dirilmiş ve son süratle vaka ma- hallinden uzaklasılmıstır. Ancak daha sonra yapılan bir sayımda bir kisinin eksik olduğu görül- müs ve bunun genç Morisson ol. duğu anlaşılmıştır. Kendini di- iler memicilerle birlikte imdat sandallarıma atmadığna göre Morissonun infilâkı müterkip 0- Ür surette yaralandığı tahmin edilmektedir. Genc adamın ha- Yatından ümit kesilmiştir... ye işte o günden İtibaren Mi- derin deni/ere gömülen oğlu * cin dua e İlk Sorsenilik Geçince Girne odam yattığı kam Ta döşeğinde yavaşça &ÖZ GÖZÜME Si Ya lerini actı. Ortalık zifiri karan- ık idi. Elleriyle göz kapaklarını oğuşturdu. Etrefi dinledi. Bü- yük dalgaların bütün şiddetle- riyle kuvvetli bir manie çarpım iğıldıkları vakit cıkardıkları gürültüyü ivi işitebiliyordu. A- caba 6 uyurken bir yere mi ya- naşmışlardı, Her taraf ne kadar da sukindi.. Bir iskele veya li- lardı insan sesleri 0- Gerine gerine yerihden kalk- tı. Cebindeki feneri çıkardı ve koridora cıktı, . Gemi ne kadar da çok sola yatmıştı. Üst kata çıkmea hayreti büsbütün arttı, Meydanda hiç kimseler yoktu. Bu esnada ayağına bir sev ta- kıldı, eğildi bakti. Bi hçele ile ye akm ir cn dilen geze yüzüne vuran te- miz heva ile açılan 2ihni elinde tuttuğu kemerin manasını. bir- denbire kavradı ve işte o zaman Morisson batmak özere olan bir gemide tek hasma bırakıldığını anladı. Derhal orada bulduğu tahta parcalarından “birini bir sal gibi kullanmak ümidi ile de- niz8 attı. O da arkasından deni- ze daldı. Bunların hepsi bir sa- niye içinde olmuştu. Genç adam içinde bulunduğu tehlikeyi kav rar kavramaz derhal harekete geçmişti. Bir hayli uğrastıktan sonra nihayet attığı fahlaya vardı. Burada tek basına; karanlık gecede dalgalarla boğusurken daha iyi uyanıyor, sersemliği i- yice gidiyordu, Olanları simdi hatırlıyor gibiydi. Mutfakta bu. lasıkları bitirmiş, sonra güver- tede biraz dolaşmıstı. Saat bire doğru kamarssina inmişti. Ya- tağa girmeden evvel bir sizara yaktığını hatırlıyordu. mra bir gürültü, müthiş bir gürültü! olmuştu. Morisson söyle bir yuvarlan- dığını hatırlıyordu, Kafası bir demire çarpmış ve sonra ne ol- muştu... İste buradan ötesini bilmiyordu. Bu salın üzerinde aç susuz 24 «ast kaldı. Ertesi günü ikindi vaktine doğru bir yelkenli gemi tarafından kurta- rıldı, Vakanın fizerinden bir on bes gün geçmisti, Bir gün Moris son İngiltere toprağına ayak bas tı ve bir gece ansizın evinin ka- pısını caldı. Kapıyı acan annesi bir çığlık atarak düstü bayıldı Bir haval gördüğünü sanmıstı. Misis Morisson, kendisine gel- diği zaman ana oğul bir sarıstı- lar ve sonra karşılıklı birbirleri. ne hikâyelerini anlattılar, Misis Morisson'un sevincine payan yoktu. Ng Gibi) g Faşizmin İki Taktiği Yazan: Sabiha SERTEL aşizm, tek dünya imparator luğu kurmak emeliyle gi riştiği bu harpte, dahilde kütle leri, hariçte devletleri elde et mek için iki taktik kullanış Dahilde ameleye karşı sosya tir, gayesi ameleyi kapitalizmin trerelinden kuztup içtin ağa i tesis etmektir. Fakat sosya iel bir dünyu yapmak, için bey Delmilel Nazizmi dünyaya ya: mak Tüzemdir. Buğünkü gi mücadele bir harp dı lelerini buna kandırmak için Hit ler ameleye nutuklar verir, nu» tuklarında kapitalizme hücum e » der. Fakat öte tarafta içtimai ih tilâle muhalif büyük bir serma - banka sermayesi büyük mülkiyet sahipleri vardır Zaten kendisi bunların yardımiy le sösyalizm hareketlerini boğ - mak için iktidara gelmistir. Ka » kat halk kütlelerini yanına al mak için bunlann birçok hakla, rını kontrol altına almıya mec * bur olmuştur. Bunlara da harbin Alman sermayesini, Alman hâki miyetini dü ya pazarlarının dünyayı müstem'eke halinde iyle terek zengin bir Almanya doğaca | öm söyler e eki wüdiyetleri, ik ge bir siyasetle idareye çalışan Nazizm; devletlerle münasebetinde büvük sanay; leri, devleti elde etmek için Ni sizmin zaferiyle bu memiecketle rin iktısaden Fofaha erişecekleri- ni, totaliter bir idare ile dahili buhranlardan kurtulacaklarını vi deder. Fakat realitede Nazizmiy idaresi altına girmiş hiçbir deys let bu refaha kavuşmamıştır. Iş- te Avusturya, Çekoslovakya, po- lonya, Romanya, Fransa, bütün dünya. Avrupa devletlerinin bur- juvazileri Nezizmden kendileri « ne bir kurtuluş sezdikleri için, daha harpten evvel her memle « kette Nazizm temayülleri arttı, Stoyadinoviçler, Kolonel Berk - ler, Laval'ler, daha nice #iceleri faşist bir dünya yapmak emeliy- le mücadeleye girdiler, Bu dev - letler birer biter bunların yardı. miyle Almanların kucağına düş tü. Her memlekette balk küme - lerinin muhalefetine rağmen, dev Ietler Nazizm ile anlaşma yolunu tuttular. Bugün Avrupanın bu a cik manzarası devlet adamları « nın, hâkim sınıfların milletleri sürüklediği felâketin bir nümu * ki 'aşizm ne sosyalisttir, nede dünyaya yeni nizam ver - mek istiyen yepyeni bir xistem- dir. Nazizm, yeni nizam, beynel - milel faşizm, bütün bunlar dün- yayı tek bir devletin altma almak için, büyük nın kullandığı taktiklerdir. K ser Alman İmparatorlağunu kur mak yola çıktığı zaman “ve gayeye hizmet ediyorsa, Mitler de ayni gaye ile yola çıkmıştı Yalnız aradaki fark Kayser daha dar hudutlar içinde bir Alınan - Ya yapmak istiyordu. Mitler bü- tün dünyava hâkim olmak iddia « sındadır. Bu iki taktiğe aldanan kütleler, ve milletler birer birer kurban gittiler. Müstemleke şart ları içinde hayat başladığı zaman, , bir yalar Zil, sistemin icabıdır) milletler bu aldarışı da- ha kuvvetle hissedeceklerdir. Pasaport Kanunu Değişti Ankara, 3 (TAN) — Pasaport kanununun onuncu o mafid tadili hakkındaki 'menlerden göcerek meci mesine alınmıştır. Lâyihanın al dığıson sekle göre, kanunda diplomatik nasport alabilecek - lerin adedi tezvit edilmekte tem- yiz mahkemesi, devlet sörası, divanı muhasebat reisleriyle baş müddeitumumiye. Orsenerallere; maliye maarif ve matbuat ales İeriyle hükümeti nelmilel ietimalara murahhas © larak gönderileceklere diploma. tik pasaport verilebilmesi temis edilmektedir. Bundan baska lâviha burünkü fevkalâde sartlar müvsceh de iki sene müddetle hükümetçe görülecek mübrem ihti temsilen bey -i >

Bu sayıdan diğer sayfalar: