26.4.9460 26 NİSAN 940 İTAN ABONE BEDELİ Pirkiye Ecnebi e... Kr, 1 Sene 5 Ay 4 Ay 1 Ay 2800 posla ii memleket değiştirmek İp için mektupları İlâvesi lâzımdır. MAL Aİ Lİ Günü pilmalıdır ki gün evvel, bu sütunda, haf. tada defa balık günü yap. lüzumunu o anlatmıya çalış. « Bu lüzumu isbat maksadile *ğımız tahkikatın, bizi teyit e. Beticelerini, bugünkü nüshamız. l mevzua müteallik iğ Yazıda bulabilirsiniz. Yazıdaki rakamlardan da anlaşıl. hr ki, balık mahsulümüz, sal vasıtalarımızın iptidailiğine n - her yıl biraz daha artmak. « Ve ihraç olunan balıklar çok gitmekte, bunun sebepleri a. hda ise, memleketimizde balık lâkinin azlığı da rol oynamakta. enaleyh, alınması lâzım gelen Glizler şunlardır — İstihsal vesaitini malümatı n yl a gi nodernize gi gi Konserve balıkları yapmak. © — Balık istihlâkini arttırmak. #$k iki tedbirin tahakkuk etmesi, © Çenberi boşuboşuna tekrarladığı. temennilerdir. bugün, derhal tatbik olunma. , » hattâ sadece basit hüsnüniyete mütevakkıf - buldu. Wz içindir ki, bilhassa üçüncü ir üzerinde durmayı tercih edi. arttırmak maksa. alınabilecek tedbirlerin en kola. ftada iki defa bı | lan ibarettir. 8) Dünyanın her yerinde ve en tabi anlarda bile alınan bu kabil basit | di tedbirleri almıya biz'm de 'amamız için, elimizde çok müsait saha yardır; € biz, üzerinde ehemmiyet ve iyetle durulmasını beklediğimiz mizin tnhakkukundan, her ba. dan müstefit olacağımız krs aatin . Bunun içindir ki, bugün, bu Zua karşı lâkayt davranılmama. bir defa daha istiyoruz: Bu kadar açık bir hakikati kavra- Ona güre hareket etmekte daha mütergddit davranmamalıyız! lzele Mıntakasının aporu Hazırlanıyor İrzincan zelzele mintakasına giden oz ve üniversite profesörlerinden kkep tetkik heyeti, raporunu etmek üzeredir. Zelzele hattı. geçtiği İstikameti tesbit ve mın. nun jeolojik vaziyeti etüd edil ir, Rapor, Başvekâlete bağlı Zel komisyonuna verilecektir. Zelzele mıntakalarında yapılacak at hakkında fikir verebilmek i- Amerika, Japonya ve Yunanista. zelzele mıntakalarındaki binala. A plân: gözden geçirilmektedir. Ev lar: kati şeklini aldıktan sonra “l Karol namına yapılacak (Ru. İh — Oba) nın inşasına başlana. tir. İngiltere hükümeti'de bir kaç 'Y yaptırmak arzusunu sefiri vası. Kızılay umum müdürlüğüne | i, Koro Heyeti Geliy A Bulyrat konservatuvarı profesörle. in Bayşonsky idaresindeki 70 ki. İk arnatör koro heyeti, bazı konser. Vermek üzere Balkan turnesine Pişir. Bu heyet azaları Yuyoslav. yan Münakalât Vekâletinde çalı. binlerce memur arasından seçi. Yek yetiştirilmiştir. A, Mayısta şehrimize gelecek olan İç Beyet, ertesi akşam Beyoğlu hal İkİ sosyal yardım şubesi menfaati. ir konser verecektir. Şeker Taahhütleri İçin Yeni Bir Karar şAhkara, 25 (Tan Muhabirinden)— * olmıyan, fakat muhtelif Viet dairelerine karşı şeker taah- girişmiş olan tacierlerin, şe- a gşyatlarını arttırıldığı 43.940 İl yu inden sonraki teslimat için fi- İş ira zam talebinde bulunmıya hak | Olmadığı Meliye Vekâletince â- darlara tamimen bildirilmiştir. Araya ile hudut sahibi olan küçük bitaraf hükü. metlerin son hâdiseler üzerine his. ikleri endişeler gün geçtikçe artıyor. Hattâ Holandanın bir gün Danimarka gibi ortadan kaldırılı. vermesi ihtimali dünyanın tâ öbür ucunda bile şiddetli akisler uyan dıraı. Bu memleketin müşkül bir vaziyete düştüğü takdirde on bin. leree kilometre uzaktaki zengin Asya müstemlekesinin muhafaza ve müdafaasını başka bir devlet. ten istiyeceği ler çıktı. Bu müstem. beri göz koymuş o. ırdı. lar. Bunun üzerine Amerika Birle. Devletleri de sesini yükselt. mekien geri kalmadı. Nutuklar, protestular, tekzipler biribirini ta. kip etti. Nihayet Holanda: “Ben müstemlekelerim için kimseden yardım istemedim, icabında biz o. rada dü hak ve menfaatlerimizi kendi başımıza müdafaa edeceğiz” diyerek meseleyi kapattı. Fele. menk Hindistanı denilen müstem. leke Asyanın cenubu şarkisinde başlı başına bir âlemdir. 1 milyon 904 bin kilometre kare mesahayı bulan bu müstemlekede ekseriyeti Müsiliman olmak üzere 66 buçuk milyon insan yaşıyor ve bu koca « 34 bin kilometre kareden iba. ret bir mesahası ve sekiz buçuk milyon kadar nüfusu bulunan Ho- landanir. idaresi altında bulunu- yor. u müstemlekenin büyüklü. ğü hakkında bir fikir edi. rebilmek için şu mukayeseyi yap- mak kâfidir; 2000 kadar adadan mürekkep olan Felemenk Hindis. mesahası itibarile ancak Ai manyayı, Fransa ve İngiltereyi, İs. panya ve Portekizi bir araya getir. imek suretile elde edeceğiniz saha ile karşılaştırabilirsiniz. Holanda. dan 56 defa büyük olan bu müs. temleke nüfusunun üçte ikisi Java adasındadır. Burada kilometre ka. reye ortalama düşen nüfus kesi. feti 316 yi bulur ve bu bakımdan, dünyanın en kalabalık memleketi sayılan Japon adalarını bile geri- de bırakır. Felemenk Hindistanı. nin ehemmiyeti büyüklüğünden ve kalabalığından ibavet olsaydı ihti. mal bu kadar göze batmazdı, şunun bunun hasedine sebep olmazdı. Bunlara ilâve olarak memleketin servetini de hesaba katmalı, Bu. gün bütün dünya kınakına ist Dinin yüzde 95 ini orası veriyor. Müstemleke memleketlerinde elde ediler, kalayın yüzde 16,8 İ, çayın yüzde 119,7 si, pirincin yüzde 6.5 İ, kauçuğun yüzde 38 i, Hindistan ce. vizinden çıkarılan kopranın yüzde 30,5 i ve palm yağının yüzde 22 si Yelemenk Hındistanından gelir Bu mahsuller Japonya gibi, Almanya gibi harn maddelere şiddetle muh. taç olan devletlerin ağzını sulandı. racak kıymetli maddelerdir, fakat daha mühimmi var: Bu müstem. lexe dünya petrol istihsalinde be. şinci olarak gelir ve senede 7 mil yön 262 bin ton petrol alınır. Bunun başlıca müşterisi de Ja. ponyadır. Bütün'bu maddelere,'bu adaların orta zamanlardanberi şöh- retini temin eden baharatını, şeke- rini ve kahvesini, demirini ve al tınını da katacak olursak küçücük Holandanın nesil olup fa dünyanın en zengin devletlerinden biri hali. be gelmiş olduğunu daha kolay tahmin edebiliriz. HHerdalar bu adalara 1596 da geldiler. İlk gelenler de. ğersiz bir kaç boncuk mukabilinde elde ettikleri baharatı Avrupaya taşıyarak milyoner oldular. Bunun üzerine bu adalara doğru bir akın. dır bâşladı. İngilizlerin Hindistan için yaptıkları gibi Holandalılar da Şarki Hint kümpanyası dedikleri bir şirket kurmuşlardı. Bu kum. panya gemiler teçhiz ediyor, para ile asker tutuyor, ada halkmı ha. raca kesiyor, bu tecavüze karşı ko. yan yerlileri hile ve oyunlarla pu. Sulara düşürerek kılıçtan geçirti. TAN o ozU 26400 nın Var? — YAZAN: Faik Sabri DURAN Cavalı Sultan ile Felemenkli Vali biribirlerile çok sevişen ve iyi geçinen iki kardeş gibi kolkola dolaştyorlar... yordu. Bu yağma asırlarca sürmüş, De yerlilerin rahat ve huzuru dü. şünülmüş, ne memleketin tabil ser. vetlezinden usulü dairesinde istifa de çareleri aranmıştı. Bu işlere an. cak müstemlekenin idaresi hükü. mete geçtikten sonra bakıldı ve bir asırdanberidir ki, memleketin zen. girliklerinden radikal semereler a lınmıya başladı. Holandalılar, bu milyonlarca insanı" “senelerce esir gibi kullandıktan sonra 19 uncu as. rın örtalarına doğru daha liberal sistemlere geçtiler. Yerlilerin âdet ve ananelerine ilişmemek, topra- LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ gm tasarrufu © usuerini DOZER mak ve dahili işlerde halka kendi kendini idare etmek hakkını tan:. mak gibi bir takım tedbirlerle mevkilerini sağlamlamıya çalıştı. lar. 1918 de açılan ve Volksraad ismini taşıyan millet meelisindeki yerli aza nisbetini 1925 de arttır. dılar. Hölanda üniversitelerinde tahsil gören yerli gençliğinin ya. rattığı milli hareketler seneden se neye artmakla beraber Holandalı. lar müstemlekelerinde İngilizlerin Hindistanda karşılaştıkları müşkül. lere tesadüf etmediler. BÜLÜĞ YAŞLARINDA Çocuk on yaşıma gelince; bülüğ zamanı başlamış demek olduğun dan, kız çocukla erkek çocuk ara- sında büyüme farkı meydana çi kar, Vâkıâ bülüğ e yice belirmesi kızlarda da, erke) lerde de on yaşından sonradır. Fa- kat o alâmetler daha belirmeden, bülüğdan önce denilen devrede de büyüme cihetinden alâmetler gö- rülür. Bundan başka, kadın olsun, er- kek olsun her insanda öteki cins ten bir parça kaldığı öğrenildiğin- denberi, erkek çocuklarında er- keklik bülüğu meydana çıkmadan önce öteki cinsten kalan, az veya çokça, parçanın bülüğu tesirleri olduğu da anlaşılmaktadır, Her halde on yaşından sonra Kız çocukların — bülüğ zamanı tesiri. le — birdenbire büyümesi daha erken başlar, fakat erkek çocukla” rin birdenbire büyümeye başla- malarından sonraki dereceden da. ha hafif olur. Neticede kız çocuklarım on yas sından sonra her yıl büyümeleri şa nisbetlerdedir: On bir yaşından on beş yaşına kadar senede 3, 4 ki- lo. Sonra yirmi yaşına kadar sene- de 1, 2 kilo. Vasati ağırlık, on y: şında 29, 30, on beş yaşında 43, 44, yirmi yaşında 30, 51 kilo. Erkek çocukların büyümesi nis. betleri: On bir yaşında bir senede 2 kilo, on iki yaşından on altı ya. şına kadar senede 5, 6 kile, on ye- di yaşından on dokuz yaşına kadar senede 3, 4 kilo, yirmi yaşımda 1 kilo, Vasati ağırlık on bir yaşın- da 27, 28 kilo, on altı yaşında 51, 52, on dokuz yaşında 61, 62, yir. mi yaşında da 63 kilo... Demek oluyor ki, erkek çocuk” ların en çok büyüdükleri devir, on üçle on altı yaş arasındadır. Erkek çocuk o yaşa gelince; kızlarm a- Zırlığına yetişirler ve onları ge- çe Bu üç sene içinde ağırlık. ları her yil 5, 6 kilo artar, ondan sonra da her yıl gene göze çarpa- cak kadar, senede 3, 4 kilo daha ağır olurlar. Kız çocuklar daha önce büyü. meğe başladıklarından, on dört ya. şına kadar ayni yaştaki erkek ço. cuklardan dah ağır olurlar. On dört yaşında bir erkek çocuk vasa- ti olarak 40 kilo 200 gram ağırlı. ğında olursa, ayni yaştaki kız ço. cuk 40 kilo 800 gel Fakat on beş yaşından sonra kız. ların büyümesi daha yavaş oldu- ğundan, erkek çocuklar © yaştan sonra kız çocuklara nisbetle ilkin yüzde 2, sonra yüzde 15, daha son. ra yüzde 19 nisbetinde daha ağır olurlar, Yirmi yaşında bir gencin ağır. lık cihetinden büyümesi artık he. men hemen bitmiş demektir. On- dan sonra daha ziyade ağırlaşırsa, ya lüzumundan fazla yiyor, yahut fazla yemese de yediği gıdaların vü cut içinde değişmeleri yolunda ol. muyor, şişmanlıyor demektir. Fa. kat öyle de olsa, bundan dolayı he. men az yiyerek zayıflamıya kal. kışmak doğru olmaz. Zayıflama. dan önce şişmanlamanın sebebini aramak ve zayıflamanın faydalı, yahüt zararlı olacağını tayin et. mek lâzımdır. Genç zayıflıyorsa, o vakit İş daha ciddi olur, Normal ağırlıktan daha zayıf olmak, daha ağır ol- maktan ziyade zararlıdır. sun 3 Muherrir, bu yazıda Holandanın müstemlekesi olan Felemenk Hindistanının ehemmiyetini tebarüz ettiriyor ve coğrafi vaziyeti hakkında malümat veriyor: o aponyanın F Hindista 2 elemen da Neden ye Hindistanı ile Fele. menk Hindistanı arasında bir çok cihetten büyük farklar var. dır. Meselâ Felemenk Hindistanın. da Holandalıların, eskiden olduğu gibi bugün de yerlilerle evlenme. leri memnu değildir. Hindi: İngilizin dehşet ve nefret ile karşı. ladığı bu hal burada ne irki bir a- yıp ne de ahlâki bir düşkünlüktür. İlk zamanlar bu adalara gelen Ho. landalılar servet yaptıktan sonra memleketlerine dönmeyi düşün. memişler, bu gözel memlekette yerieşmeyi gaye bilmişlerdi. Böy. leee yerlilerle evlenme âdeti pek eskiden başlamıştı. Bali“ ve diğer adalar kadınlarının güzellikleri de bu hususta bir tesir yapmış olma. hdır. Hasılı Hindistanda Avrupah ve Asyalının birleşmesinden İnen- ler yine Hintli sayılır iken burada damarlarındaki Holandalı kanının nisbeti ne kadar az olursa olsun melezler bir Avrupalı muamelesi görür ve diğer Holandalılardan hiç fark edilmez. Malakada ve Hindis. tanda olduğu gibi Feletnenk Hin. distanında da yerli hükümdarlar, prensler, sultanlar vardır. Holan. dalılar bunların halk üzerindeki nüfuzundan istifade etmeyi pek İ- yi kilmişler ve müstemlekenin her tarafında dahil! İşleri onların elin- de bırakarak prenslerin yanma dost bir müşavir gibi davranan ve Re. gent denilen valiler göndermişler. dir. Bunlar merasim gü biribirile çok sevişen ve ren iki kardeş gibi sultanlarla & kols sokaklarda dölaşır ve halka gösterişler yaparlar. Bununla be. raber İngiliz Hindistanında halkın dah.li işlerin tedviri için kurulan meclislere gönderilecek azayı seç- me işindeki nisbet ve hürriyetleri Felemenk Hindistanınkinden çok fazladır Hindistanda intihabata iş- tirak edenler 35 milyonu bulduğu halde oFelemenk Hindisanında Volksraad'a seçilecek yerli aza i- çin reyi alınanların nisbeti nüfu. izde birini bile bulmaz. aponların Çinde giriştikleri harp Holandayı müstem- lekesinin emniyeti bakımından çok senelerde Japonlar bu müstemle. kelere gönderdikleri ajanları vası. tasile kuvvetli propagandalar ya. piyorlardı. Müstemlekenin ticare. tinde de mühim bir rol oynamıya başlamışlardı. Meselâ 19 adalar it. halâtmın yüzde 20 si Holandadan, yüzde 9,53 ü Japonyadan gelirken 1934 te Holandanın hissesi yüzde 13 e düşmüş ve Japonyanınki yüz. de 32 ye yükselmişti. Holanda t. caret işlerinde Japonlarla anlaşmı. ya çalışmış ve Batavyada müzake- rolere başlamış iken Japonların Fe. lemenk Hindistan ile serbestçe ti. caret hakkından başka bu adalar. da bazı ziraat işleri ve madenler işletmek gibi imtiyazlar istemeleri yüzünden bir anlaşma yapılama- mıştı Bu Japon tehlikesine karşi Holanda ne yapacak? Avrupa üze. rine koyacack olsak bir ucu İspan. yada İse öbür ucu Hazar denizine | varacak kadar geniş olan memle. keli müdafaa edebilecek kuvveti hazırlamak ne kadar zengin olur. sa olsün Holanda için kolay bir iş değildir. Bununla beraber Holan. dalılar böyle bir istilâyı çok paha. hıya oturtmak için tedbirler almak. tan geri kalmamışlar, bu hazırlık. . Jar için geçen sene 75 milyon do. lar sarfetmişler, Adalar arasında geçilmesi zor boğazlara lüzumum. da wayinler dökececkler, 15 tahtel. bahir, 42 torpido, 8 muhrip ve üç kruyazörden mürekkep küçücük müstemleke filoları ve 150 tayya. 'Yeyr'bülan hava kuvvetlerile mu. hacimlere karşı 'durmıya çalışa. caklar. fakat bu mukavemeti dü. şönürken her halde yanı başların. da Singapur üssündeki İngilizlerin ve Filipin adalarındaki ve Büyük Okyanustaki menfaatları dolayısi, le Amerika Birleşik Devletlerinin de kendilerini yalnız bırakmıyacak larını hesaba katmış olacaklardır. İkında yapılmakta olan İbu münakaşalara 5 elo AYI Matbuat Kanununda ya “ Yapılan Tâdilât 26“ Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Tiriie Büylik Millet Meelisi, matbuat kanununun 35 inci maddesine iki fıkra ilâvesine lüzum gördü. İlâve edilen fıkralar şunlar. dır: “Milli hislerimizi inciten veya bu maksatla milli tarihi yanlış göste- ren yazılar memnudur. Memleketin alâkadar meseleler hak- tahkikattan e emniyet bakımından alınan erden bahseden yazılar mem- İmudur.,, Bu kanunun müzakeresi esnasm- İda bazı mebuslar bu maddelerin vâ- zıh olmadığını, birçok yanlışlıklara, kanunun kasdettiği mânaya mugayir ihtilâtlara sebep olacağını ileri sür. düler. Dahiliye Vekili Faik Öztrak verdiği cevapta, matbuat serbestisinin tahdit edilme. İdiğini, ancak memleketin emniyetini İ bozacak ha itedbirler alındığını, fikir münakaşa erin neşrine karşı larının serbest olduğunu, milli hisle. ri renelde edecek ve tarihin ma- hiyetini değiştirecek yazıların ceza” landırılacağımı bildirdi. Mebusların gösterdiği endişe nde olmakla beraber, ilâve edilecek &sbabı mu: sile bu ibtilâtların mümkündür, Her halde Meeli nu mazarı dikkate alacağını ümit e. deriz. Fakat 35 inci madde Mecliste konuşulurken, nazarı dikkate alına- cak daha bir nokta vardı. Matbuat kanununun 35 inci mad- desi, mahkemeye düşen bir mesele. nin muhakemesi esnasında o dava hakkında fikir beyanını menediyor. Bu maddenin gayesi, mevzuu bahis davu hakkında taraflardan birini mü. dafan veya tenkit ederek hâkim üze- rinde tesir yapmıya mâni olmak, mahkeme kararlarını tenkit ederek hâkimin hakkı takdirlerine ve ka- nunlara muhalefet gibi bir ihtilâta mâni olmak olsa gerek. Esasında bu noktai nazar doğru olsa bile, tatbi- katta bazı ihtilâtlara sebep oluyor. Gayet tabiidir ki, mahkemeye dü- şen her matbuat davası, içtimai, fik. ri, ahlâki, hukuki, hattâ siyasi bir mesele ile lardır. Bu davanm şahıslara ait kısmı olduğu gibi, umu- mi menfaatlerle alâkadar birçok etp- heleri vardır. mahkemelere dava mevzuu olarak düşen bu içtimai hâdiceyi, ilim ve tefekkür hudutları içinde mütalâa ve münakaşa da matbuat hürriyetinin verdiği bir hakter, Fakat 35 inci ma, deniri hudutları, mahkemeye düşen her hangi dava hakkında mütalâa yürütmeyi menedince; günlük bayat, ta cereyan eden hâdiseler hakkında da muharriri fikir beyanından mene- diyor. Diyeceksiniz ki, objective ola» ye- bu kanuna önünü i ba ki İrak her mesele münakaşa edilebilir, endişeye düşürmüştü. Hususile son mahkemeye düşen bir dava üzerin. de durmuya ne mecmuasında tamamile objecti u yazan bir âlim bile, davasını ispat için hayatin vâkıslar çıkarmıya, mahkemelere düşen davalar üzerin. de etüt yapmıya, misaller gösterme. ğe mecburdur. Mahkemeye düşen her davanın, içtimai bir cephesi var- dır. Kaldı ki, bir yevmi gazete ak- tüel hâdiseleri verdiği gibi, aktüel hâdiseler üzerinde mütalâa yürütme. ğe mecburdur. sosyal bir hâdiseyi, ha; misalini tetkik ederek neticeler çı- karmaktan o muharriri menediyor. Mahkeme bittikten sonra dahi veri. len kararlar üzerinde mütalâa yü. rütmek memnu olduğuna göre, rea- litede mevcut her hangi bir hâdise, canlı misali ele alınarak tetkik im- kânından mahrumdur. Böyle bir tet. kiki yaparken, çıkarılacak neticenin hâkimin kararını tenkit mahiyetin- de olması ihtimali de vardır. O hal de bu sosyal meseleleri hayattaki mi. sallerine istinat ederek tetkik imkâ- nı muharrirden nezedilmiş oluyor. Bugün memleketi alâkadar eden, w- mumi menfaatler bakımından haya. ti mahiyette bir hâdise, mahkemeye düştüğü andan İtibaren muharrir &- çin ölmüş bir mevzudur. Kanunun bu olmamakla beraber, bugün. kül tatbikatta verdiği netice budur. Üzerinde durulacak (ikinci nokta şadur: Mili hislerimizi rencide eden, ta. rihin hakiki mahiyetini değiştiren yazılar nasıl cezayı müstelzim eü- rümlerden sayılıyorsa, inkılâbın ru. huna ve kanunlarına muhalif yazılar da ayni şekilde cürümdür. Zaman zaman yevmi gazetelerde, mecmus. larda irticai mahiyette yazılan yarı- ların, dahilden veya hariçten gelen tesirler ve propagandalarla ileri sü. rülmüş davaların efrüm sayılma- s1 da, inkılâbın selimeti namma alır (Lâtfen sayfayı çeviriniz)