Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Ananevi Türk tiyatrosu halini al. !şıış olan orta Oyununun son şahsiye. ti olan Kavuklu Ali de dün aramız- dan ayrıldı. Dört aydanberi hasta o- lan merhum hastahaneye - yatırıl- mış, dört gün evvel hayatın. dan ümid kesilince ailesi tarafından evine kaldırılmış, ve pek sevdiği e- vinde hyata gözlerini yummuştur. lümünden evvel pişekârı Kemali yanına çağırarak vasiyetini yapmış, ve dün cenazesi bu vasiyet mucibin. ce hiç merasim yapılmadan, fakat çok samimi teessür tezahürlerile kal. dırılmış, Aksaraydan tâ Silivrikapiya kadar eller üzerinde taşınarak pek sevdiği merhum babasının koynuna tevdi edilmiştir. Cenazede bu kara haberi duyabi- len bütün orta oyun muhipleri, Ali- yi taşıyan ve sevenler, İstanbul bele. diyesinin ileri gelen şahsiyetleri, ar- tistler, merhumun kalem ve sahna arkadaşları hazır bulur şlar ve bu mMmütevazi kıymeti göz yaşlarile takip etmişlerdir. Sanat uğruna 32 dişini birden sök. türecek kadar feragat gösteren mer.- hum, Sırmakeş Mehmet Efendinin oğludur. 1297 de İstanbulda doğmuş. tur. 1317 de Menşeilküttaptan mezun olmuş, Harbiye Nezaretinde 30 kuruş maaşla kâtiplik etmiye başlamıştır. Küçüklüğündenberi tiyatro ve or- ta oyunlarına pek meraklı olan mer. hum, kâtip oluşunun ikınci senesin- de o zamanın meşhur orta oyuncu. larından kavuklu Karagöz Mehme. din kumpanyasında ufak tefek roller almak suretile işe başlamıştır. Gür- düzleri kalemde çalıştığı için sanati öğrenmiye kâfi vakit ayıramıyan Ali memuriyetten çekilip bütün vaktini orta oyununa hasretmek istemiş ise de buna, babası Mehmet Efendi razı olmamıştır. Merhumun şayanı hayret bir isti- dada malik olduğunu hisseden meş. hur orta oyuncularından pişekâr kü- çük İsmail, ona bir mektup yazarak birlikte ve müstakil bir kumpanya kurmalarını teklif etmiştir. Buna son derece memnun olan kavuklu Ali bu teklifi derhal kabul etmiş, 1319 da kayuklu rollerini almiya başlamış- Osmanlı hükümetinin ilgasından sonra, Âli, kısa bir müddet devlet kapısından ayrılmış ve işte o zaman muvaffakıyetli orta oyunları ile şeh. rin kibar düğünlerinde sık sık görül- miye başlamıştır. Nihayet 1346 da belediye sicil kaleminüe kâtip olarak galışmıya başlamıştır. Merhum, en son oyununu bundan beş ay evvel, Kırşehir mebusu Yah- ya Galibin tertip ettiği bir sünnet düğününde oynamıştır. “Orta Öyufnununı;) Şahsiyeti, Kavuklu Ali de Oldü n BE / Bir dakikalık Lir zaafı yüzünden bütün saadetini bozan, hayatmı yıkan bir aile babasının romanı ANKARA RADYOSU TAP 3197 m 9465 Kos 1648 m. 182 Kos Salı, 13. 2. 1940 12,30 Program ve memleket saat ayarı, 12,35 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12,50 Türk müziği: Karışık proğram. Çalanlar: Cevdet Çağla, Fahri Kopuz, İzzettin Ökte, Hasan Gür, Hamdi Tokay, Zühtü Barda- koğlu. Okuyanlar: Tahsin Karakuş, Safiye Tokay; 13,30 - 14,00 Müzik: Neşeli mü- | zik (PL). 18,00 Program ve memleket saat ayarı, 18,05 Müzik: Oda müziği (Pl.), 18,40 Ko- nuşma (Çiftçinin saati), 18,55 Serbest sa- | at, 19,10 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, 19,380 Türk müziği: Hacı Faik Beyin hatırasını tâziz için mer; İ humun eserlerinden mürekkep program. | Ankara radyosu küme ses ve saz heyeti. | İdare eden: Mesut Cemil, | 20,15 Konuşma (İktısat ve Hukuk saati), 20,30 Türk müziği: Fasıl heyeti, 21,15 Konser takdimi: Halil Bedii Yönetken, Müzik: Radyo orkestrası (Şef: Hasan Ferit Alnar): ; 1 — Mozart: Don Juan operasının üvere — 2 — Mozart: Senfoni, sol minör. 20 Kw 120 Kw TÜRK ARTİSTLERİNİN ŞAHESERİDİ!#— Baş Rollerde : j ERTUĞRUL MUHSİN - CAHİDE FERDİ TAYFUR - NECLÂ - NEVİN - SUAVİ - SAİT - G SEREN İSTANBULDA: BEK £ MELİEK Dün vefat eden Kavuklu Ali Bu oyundan avdet ettiği gece has. talanmış ve bir daha kalkamamıştır. Hastalığı ilk günlerda hafif bir Üşü- caktır. me şeklinde başlamış,. nihayet üre. miye tutulmuştur. Ali, dün, sabah saat 5.30 da pişekârı Kemali yanına çağırıp kendisine cenaze merasimi yapılmamasını, mezarına çelenk ko. nuülmamasını ve Silivrikapıdaki ba- basnın mezarına gömülmesini vasi- yet etmiş, yarım saat sonra hayata gözlerini kapaâmıştır. * Merhumun vefatı her tarafta de. rin bir teessürle karşılanmıstır. Ali- nin çoluğu çocuğu yoktur. Yalnız 98 yasında annesi ile refikası vardır.— Bunlara belediye tarafindan i'k yardım olarak-3 Maas nisbetinde, ya. ni 225 Tira para verilmiştir. Bu iki kadına ayrıca maaş ta tahsis oluna. TEŞEKKÜR Şirketi Hayriye Mübayaa ve Ta- mirat Müdürü Asaf Akant'ın ufulün. den mütevellit teessürlerimizi, Cena- zesinde hazır bulunmak, Çelenk, Telgraf ve Mektup göndermek sure. tiyle tâdil ve bizleri taltif buyuran & Ankarada: YENİ ve HALK, İzmirde: ELHAMRA sinemalarınâ birden Filmin ilk şeref temsili Yarın akşam saat 9 da MELEK sinemasında vırilecektlrı ha Müzeiknii trl MELEK gBiİ; ktadır. Bu süare - içiğ Numaralı — koltuklar 3 — Debussy: Küçük suit, * Ecnebi İstasvonlarnda Türkçe Neşriyat 18,55 de; ALENİ' TEŞEKKÜR Sevgili Fahiremizin gerek hasta- lığında ziyâret ve gerek cenazesini teşyi ile tesliyet ve şahsen, tahriren veya telefonla taziyet lütfunda bu- lunarak avutmak suretlerile bizimle hemhal olan akrâba ve dostlarımıza teşekkür en evvel ödenecek bir borç. tur. Fakat enkaz haline gelen aile- nin'hiç bir ferdinde bu cesaret yok. Mazur görmelerini saygılarımızla dostlarımızdan dileriz. ——ANenamına dayısı: Nurettin BAYÜLKEN YENİ NEŞRİYAT : “EKİCİ, TÜTÜNÜNÜ SATINCAYA KADAR NASIL KORUMALIDIR? İnhisarlar 'tütün — enstitüsü tarafından yeni neşredilen kıymetli bir kitaptır. SİYASİ İLİMLER (Mürkiye) — 108 ne1 sayısı dolgun münderecatla çıkmıştır. II TAKSİM Sinemasında (İsmail Dümbüllü) ve ( Şeki Şakrak) Müsiki kısmında : Kemani NUBAR, (ânuni AHMET - Klarnet ŞÜKRÜ - DRAMALI HASAJ- NUMAN İÇLİ- SES - MUSTAFA BUYURUK - ZKİ COŞKUN - aa SUZAN GÜVEN - NEHA Te 20.25 de; Roma 31 metre üzerinden ve orta dalgada Roma ikiden saat 21 de, ÇOCUK Bilmecemizde Kazananlar 29 kânunusani 940 tarihli nüshamızda: ki (Bilmece - Bulmacayı doğru halleden- lerden hediye kazananlar: “DOLMA KURŞUN KALEMİ KAZANANLAR Üsküdâr ha enstitüsü 6 Lütfiye Işıkoğ- lu, Bâkırköy 3 üncü Nismaktep 59 Yurda- kul Altay, Büyükada Sakarya Sünake 1 N.da Ergüt Kaymas. MÜREKKEPLİ KALEM KAZANANLAR Cağaloğlu Yerebatan caddesi Neşe a“ | Partımanı 8 No.da Kâmıran Emek, Süley- maniye Kiz ortamektebi 3-A. 565 N. Ca- nayakın, Yenikapı ortamektebi 602 Erdo- ğan Haker, Mülkiye mektebinin kurul ait sa- yanı dikkat vesikaları da ihtiva etmekte- dir. Şirketi iküre İdare Meclisi Heye-. İi ŞAİ HALKEVLERİNDE: ti kiramile diğer zevatı muh € ye ve bütün mesâai arkadaşlarına karşı borçlu olduğumuz ve derin te. Eyüp inden: n 25 Şubatta evimizde amatör Yotografçı ve ressamlara mahsus olmak üzere bir essürlerimiz hasebiyle ayrı ayrı ifa- sına-imkân bulamadığımız minnet ve şükranlarımızın kendilerine 1lüt. fü iblâğına gazetenizin yüksek delâ- letlerini dileriz. Refikası: Meliha Akant, Mahdumu: Reşat Akant, Kerimesi: Süheylâ Akant, Kain Biraderi: Kemal Topkaya, B'raderleri: Sadi, Hayri, Ziya A- kant. İstanbul Emniyet Müdürlüğünden : Müdüriyetimiz için 550 takım sivil elbise ve 550 adet şapkanın alınması kapalı zarf usulile eksiltmeye konmuştur. Bir takım elbise ve şapkanın 25 lira, muvakkat teminatı 1031 lira 45 ku ruştur. Eksiltme 22-2-940 perşembe günü h bedeli fotograf ve resim sergisi açılacaktır. Teş- hir edilecek fotograf ve resimlerin mev- zuu serbesttir. Amatörlerimizin sergide teşhir ettirecekleri eserlerin 20 şubat ak- şamına kadar evimiz idare müdürüne tes- lim etmeleri rica olunur. Eminönü Halkevinden: 19 Şubatta açılacağını evvelce İlân etti- Bimiz amatör fotograf ve resim sergileri- nin açılışı, Halkevleri yıldönümü töreni- nin yapılacağı 25 Şubat pazar gününe bı- rakılmıştır. Bu hale göre, fotograf veya resim sergisine iştirak etmek arzusun- da olan amatör arkadaşların eserlerini 22 şubat perşembe akşamına kadar evimize tevdi edebilecekleri bildirilir. CEADART TiR C HERBERT ile beraber yarattıkli ZAZA ğ 2 Fransızca sözlü _ aammy İlâveten: FOKS JURNAL Son dünya vı’a"b haberleri Bugün $ AR AY inemasınd MARİ'HALL | ŞfStrinde oynadı. Büyük mu- v?klyetler kazanmaktadır. ALBÜM KAZANANLAR İstanbul Beyazıt 5 inci ilkmektep 5-B. talebesi, Eskişehir Sakarya caddesi Cüm: huriyet mâahâllesi Işik sokağı 23 'No, dâ mimm=" Ruraa arlralr Naasi € RESİM- MODELİ KAZANANLAR Antalya gümrük memuru Akif oğlu Şe- — ref Töre, Elâzığ Yeni karakol polis me- mirpolat, Konya Gazi ilkmektebinde 204 Salim Erel. SULU BOYA KAZANANLAR Adana kız lisesi 48 Bedriye Erdoğan, Edirne Merkez jandarma kumandanı Şev- ket Yorulmaz oğlu, Aşağıhereke ilkmek- ÖLÜM İstanb, Âsliye İkinci Tiearet| tebi 37 Vecdi Özcömert. Selânik eşrafından merhum ban- Mahkent"den: Mahk Bahçe- KALEM BOYASI KAZANANLAR kapı Ref'Ye sokak Ayniye Han Se-| vize ilkmektep talebesinden Seyit Ali ker Hasan Aziz Beyin kızı ve mer- hum baytar müfettişi İbrahim Fevzi Bey refikası Rabla Kural, uzun müd- dettenberi düçar olduğu hastalıktan kurtulamıyarak ebediyete kavuşmuş- tur. Cenazesi bugün saat 14,30 da Nişantaşı Kodaman sokağı 84/1 nu- maralı hanesinden kaldırılarak na- lerin 27 lânik B&*81 deposunda bulunan üç sandık * İpliğin satılmasına karar verilmiş, “Uğundan mezkür iplik. 2940 Salı da satıî €râ kılmacağından istekli- oğlu 97 Hüseyin, Ankara Yenişehir Ata- türk uranı Sebat berber salonu Sait Gül, Kırklareli Büyük yaylâ Mezarlık sokak 4 No.da Şükrü Göksel, PERGEL KAZANANLAR Beyazıt 5 inci ilkmektep 113 Şeref Şa- nal, Kadıköy kız sanat enstitüsü Şehriban İlkay, Cerrahpaşa hastanesi birinci dahi- günü saat 10 Londra 31 ve 49 metre üzerinden sast — Paris 40 metre üzerinden saat — murlarından Süleyman oğlu Turgut De-s — saat On beşte müdüriyetimiz binası içinde yapılacaktır. 8. 3 müdürlüğüne müracaatları. Teklif mektupları ek- siltme günü saat 14 de kadar kabul edilecektir. İsteklilerin şartnameyi görmek için TİYATROLAR (809) Şehir Tiyatrosu yede günü şubeye müracaatları. Az ilerde duran alçak iskemleyi alarak yengemin ayaklarının dibine oturdum, Çenemi onun dizine dayadım ve sesime mümkün olduğu xadar sa'in bir ahenk, yüzüme elimden geldiği kadar masum bir mâ. nâ vermiye çalışarak sordum: — Kuzuüm yenge, bu adamdan bahsellildiği za. man neder bir düzüye ona acıyor, zavalir diyorsu- nuz? Ben onca hiç biçare bir adam hali görmedim. Bilâkis her kula nasip olmıyacak kadar zengin, bütün ömrünü gezmek. eğlenmekle geçiriyor, hasta ve ihti. yar da değil.. O halde sizin merhametinizi celbeden nesi var onun? Bu sözlerimin yengemin üzerinde yapasağı tesiri evvelcedin talımin etmiş olsam, belki de bütün te- cessüsümü yenerek ona bir şey sormazdım. Zavailı kadın birtenbire telâşlandı. Ağzından mühim bir dev let sırrı kaçırmış gibi yüzü karma karışık oldu. — Ne oldu yenge? Mehmet Beye aıt bir sual sizi neden böyle kelecana düşürdü? Yok3za onun haya- tında kimseye söylenemiyecek kadar buyük bir vâ. “ ka san var? - — Hayıt.. Hayır.. — O halae? bütüun daha müşkül bir vaziyete girdiğini anladığı içia kerdismmi toplamıya çalışryor, gülümsiyerek yü- züme bakıyordu. Onun bu halinden istifade etmek için şımarık bir çocuk tavrı takınmayı diplomatlığa daha uygun buldum. 0 — Çok merak ediyorum yenge.. N2 olur, Meh. 'met Beyia hayatındaki sırrı bana söyleyin. — Orun bir sırrı olduğunu da nereden çıkardın Ayşe? Türk Hava Kurumu Karacabey Şubesinden : Kurban bayramında şubemiz mıntakasında toplanan (1441) tane koyun derisi 20-Şubat-940 salı günü saat on beşte müzayede ile satılacaktır. Taliplerin müza- Doğrudan doğruya bana cevap vermemekle buse Dram Kısmında © O KADIN © Halk Opereti © LA MASKOT O (1103) mazı Feriköy camiinde kılındıktan | lüzum lerin yıf'da muayyen olan gün ve saatte FZXür mahalde bulunmaları N ölunür. liyede hasta Cengiz Tandoğan. sonra Feriköy aile kabristanına def, nedilecektir. Oğulları: Yusuf, Mehmet, Aziz, Necdet Kural, Kızı Meliha Sirmen, damadı: Meh- met Sirmen. Süle, aldı Yenişiy © hükmi Ktur, 'î z EKIZI KK Tİşeser Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND " — BHer halde siz de dayım da ondan bahsederken muammalı bır tavır takınıyorsunuz, bu muhakkak... “ .— Bundan bir şey çıkmaz. Yengemin bir manevra çevirmek suretile beni bu ısrarımdan vazgeçirmek istediğini anladığım için ona dahi çok sokuldum. — Hayvdi! yengeciğim, üzmeyin beni; ne olur, Şu esrarengiz vakayı bana anlatıverin! Elini, kolunu okşuyor, başımı göğsüne yaklaştı- rıyordum. Benim bu sokulganlığım karşısında, her zamar olduğu gibi, yengem yine yumuşadı ve saçla- riraı okşayarak yüzüme baktı. — Onun büyük bir gönül romanı var kızım. Bunu ben çoktan anlamıştım ama, anlamamış görünerek hayretle sordum: — Gönül romanı mı? Aman ben böyle hikâye- lere bayılıtiım, ne olur, bana anlatıverin. Bu defa kadıncağızım yüzü sapsarı oldu> —— Sana mi? Sana mı? Kabil değil... Kalbimin üstüne iğne ile batırumış gibi bir act duydum. Onun “Sana mı?,, diye soran sesinde “her« kese fakat sana değil!,, demek istiyen gizli bir mâna vardı. Böyle bir şüpheye düştüğümü kendisine belli etmemek için bütün küvvetimi Ve İTadepı sarlıe, rek onur ooynuna Sarıldım, ; — Kuzum yengeciğim, canım YKY sim: İsna anlatın ne olur? Ben artık - çocuk Müyüm? İlşim yirmi ikiyı geçti. BU yaşta annem €Vi _bâudı Dit gae dındı artık... Siz hâlâ beni gönül rOMaNi £, gilür, 1 Yavak kacar çocuk Mu sanıyorsunuz Yengemin yüzü büyük bir şefkat ve sevgili ba- na doğru eğudi. Gözlerinin iki YAPINdaki yurtucaAkK Çizgilerden DU Yalvarışımın ona d?k"ndugun“ thlı- yordum; fakat yine söylememekte İNat &diyor: klşlı— rını kaldırarak itiraz ediyordu: —. Senin Sevgi maceralarını Sok İş heflisten iyi anlayacağını biliyorum; yaşım da Bup, difİ'niye Mmüsait, faka! benim sana anlatmam doğ, , Gımiy O seylememekte ısrar ettik$t Benim giffakım artıyor, kalbim güm güm atıyordu. — Beni kiırmayın yenge-- Vallahi » , sif İkimi. zin arasında Ralacak, dayıma - bile bir ş y Saylümye. ceğim. — ğakışlarından mağlüp OlMIYA Baş arğıf” anla- miştim, So:: bir tereddütle Sordu: — Söz vVeriyor musun? —” ZAY— 1208 tarihini taşıyan ve İYe nüfus Ülüş cüzdanımı zayi ettim. cağımdan — eskisinin İsmail Daniş BAŞOL KART KAZANANLAR ç PSi SARRAŞE luğundan 11 inci ilkmektep Avram Do- enyas, Konya erkek ortamektebi 541 Ziya Ertürkoğlu, Bursa Yenişehir birinci mek- tep 113 Fazıl Körirtan, Bursa” Pınarbaşı hallesi Alacahırka caddesi çıkmazı 48 No.da Ali Torun. :— Yemin ediyorum. — haımseye, hiç kimseye bir şey söylemiyesek, Mehmet Beyin bu sırrını öğrendiğini belii etmiyecek. sin ee Peki... —Pek âlâ, söyliyeceğim, fakat bunu öğrendik- ten sonra canın sıkılırsa bundan beni mesul tutmiya- cak, bana darılmıyacaksın. — Benim mi canım sıkılacak.. Ben mi size da1ı- lacağım? 5 — Evet..! — Menmet Beyin mazisinde beni alâkadar eden bir şey mi var? — Evet; dolayısile... Bir sanıye bunu öğrenip öğrenmemek &erzusu a. rasında mücacele ettim, bir sanıye teredtütle yenge. me bakarak: b — Aca a bunu öğrenmeği istemesem mi? diye dü şündüm takat artık pek geç kılm“tım Bir defa bu kadar ilerledikten sonra geriye dönmeme imıkân yok. tu. — Söz veriyorum yenge, anlatacağınız hikâyeyi sonuna kaaar bir tek kelime söylemeden dinliyece- ğim ve bunu öğrendikten sonra, ne suretle olursa ol- sun sİZİ mesul tutmıyacağım, öğri gım sırdan. dö- layı size mugber olmıyacağım, — Oyle ise dinle kızım. Bahçeye loş bir akşam gölgesi sinmişti. Kurşuni bir tül yavaş yavaş ağaçları sarıyor, yeni sulanan çi. çeklerin nem buğusu havada titriyor, tatlı Lir serin- lik yüzümüzde, saçlarımızda dolaşıyordu. A (Devamı var) ae eeei l | | |