Gördüğüm Ezgi "— Aferin. Aferin, diyerek dikkat ve alükayla dinledikten son. ra, bana; “— Aferin çocuğum, dedi. Gö. rüyorsun ki, gayret ve'emek boşa gitmiyor. Çalışan insan, öğrenen, okuyan ve yazan İnsan, en sonun- da, nasıl olsa, emeğinin, yorgunlu. Bunun semeresini görüyor. Şimdi seni, yüz elli kuruş maaşla va 2- saleten, vilâyet tahrirat kalemine tayin ediyorum. Temenni ederim ki, böylece girdiğin memuriyet ha- yatında, istikbalin de, zibnin, ve temiz ka'bin gibi açık olsun!,, O ofendi adamın, ppderane bir şefkatle söylediği bu sözleri din- İerken duyduğum heyecanı tarif. ten âcizim. O sözlerini bitirdikten sonra, boyun eğmekten, dalkavuk. luk etmekten tiksindiğim halde, ek lerini öpmiye davranmayı, bir te. kâpu saymadım. Ve o gun, işimin başında çalışırken ömrümün en büyük saadetlerinden birini tada- rak, çeşit çeşit mihaetler ve me- Şakkatlerle geçen bir mazinin bü“ tün yorgunluklarını unuttum. L çim, beni yeni ümitlerime kavuş. turabilecek taze bir hız ve ves retle doldu!,, ine Ahmet yazıyor: “.— O sıralarda, henüz pek cüyl malümata sahip olduğum halde, kendimi allime sanıyordum: Za. ten, nefsime İtimadımın. fazlaığı da bundandı. Kendi hakkımdaki bu hüsnü vekmimden dolayı beni ayıplamayın: Bu zannımın bu de- rece kuvvetlenmesinde, daha doğ- rusu, o kadarcık malümatla, o de- rece şımarışımda, Mithat Paşadan gördüğüm teveccühün çok dahil vardı. O, benimle fazla meşgul ol. mıya, bana sık sık iltifatta bulun. mıya başlamıştı. O kadar hi, hafta- nin bir, iki gecesinde sofrasında yemek yemek şerefine bile kavu. şuyordum. Eğer henüz çocuk deni- lecek bir yaşta bulunduğumu da düşünürseniz, o derece şinarmakta beni mazur görürsünüz. Mithat Paşa, huzuruna kabul olunduğum günlerden birisinde, bana: “— Sen, dedi, bünden sonra, ber sabah, erkenden, benim kayın biraderle birlikte, Hacı Salih E- fendinin medresesine devam ede- cok, biraz da arabi, ve İarisi oku. yacaksın!,, Bu sevindirici emri aldığım gün. den itibaren, her gün, Mithat Pa- şanın kayın biraderi Namık Bey- le birlikte Rusçuk fuzalasından Hacı Salih Efendinin medresesine devama başladık. Bu suretle, bas şarmek mecburiyetinde olduğum işler artmıştı. Fakat buna rağmen, ben, hepsinin altından kolaylıkla kalktıktan başka, bol böl sefahat yapmıya da vakit bulabiliyordum. Hem sefahatim, tek cihetli de- gildi. İçim ve hayatım çeşit çeşit alâkalarla doluydu. En aşağılık ve sefih heves uğrunda can vermek, benim için işten bile değildi. Zira adına hayat denilen şeyin kadrini, kıymetini kavrayabilecex kemale kavuşamamıştım. Sabahleyin medresede dersimi aldıktan, bütün gün, dairedeki işle- riml bitirdikten ve akşam üzeri, İransızca dersimi tamamladıktan sonra, konçları kasıklarıma kadar çıkan kocaman Macar çizmelerini ayaklarıma çeker, kalın bastonu- mu koluma tekar ve soluğü, içleri her çeşit sefahate sahne olan mâ. hallerde alırdım: Fransızca hocam, Aragan adın- da bir zattı-ve bu zat, örnrümde 0 güne kadar tanıdığım insanların en bilgilisi idi. Fakat, betlim ondan te. min ettiğim istifade, sadece lisanı- mi ilerletmekten ibaret kalmadı. Her şeyi bildiğine inanabilesek de- recede zavallı bir hale düşmüş o- Mithat Efendi Yazan: Merhumun Oğlu Dr. Kâmil Yazgıç Bu Derece Şımarmamın Sebebi, Mithat Paşadan Teveccühdü Jan ben, cahaletimin hudufsuzlu. ğunu ondan öğrendim. Cahaletimi her fırsatta yüzüme vurur, hat:â, cahaletimi yüzüme» vurmak için. Sık sık fırsat İcat ederdi. Bu vazi. 'yetlere düşmenin acı hicabın: sık $ık duyuşum sayesindedir ki “ilim, haline kavuşturduğumu vehmetti- dim derme çatma bilgimin boşlu. Bunu, hiçliğini anladım. Ve yine bu sayededir ki, içine gömüldüğümü anladığım cehalet deryasında bo- gulmaktan kurtulmak için, gözle“ rimi yeniden birer can kurtaran gibi görünen kitaplara sarıldım. Bilhassa o devirde, okunacak türk- çe kitapların kıtlığı, beni, fransız. caya daha fazla çalışmıya sevketti. Bir taraftan fransızcaya çalışıyor, bir taraftan kitap okuyordum. Hem tıpkı, yaman bir açlık hisseden in. sanın eline geçen her şeyi midesi- ne İndirmesi gibi, elime geçen her kitabı okuyordum. Bereket ki, be. yin, mide gibi çabucak fesada uğ- rıyan bir uzuv değildi. Eğer böyle olsaydı, o sıralarda, beyin fçsadan” dan öleceğim muhakkaktı, Fakat, hem arabi,"fârisi öğrenmek, hem akşüma kadar dairede çalışmak, hem fransızca ders almak, bem bol bol kitap okumak, hem de bu arada bile sefahati bırakmamak, zaten zayıf olan bünyemi yeniden | sarsmıştı. Doktorların tavsiyesi ile, ve Mithat Paşanın müsandesile, Ziş- m4 adındaki sayfiyede, bir müd. ten hiçbir Geri orada İşten, dersten ve kitap'ardan kurtulmuş, fakat mamlesef, sefa- hata dalmak fırsatım yine bulmuş ve kaçırmamıştım. Hattâ, bilâkis, muvakkaten bıraktığım meşgale lerden artan bütün wakitlerimi s5- fahatle geçirmiye başlamıştım Be- reket ki, bu istirahat (1) uzun sür- medi. Yoksa, bu seter de “İarı is. tirahat,, (() tan öleceğim muhak. kaktı, Tam o sıralarda, Sofyada, bir | mize gelmiş bulunan Kollej dö Frans profesörlerinden Luis Massijan ikinci konferaı Güzel Sanatlar akademisinde vermiş | tir. Profesörün dünkü konferansının ! mevzuu (Sanata verdiği İlham bakı- mından Hallaç Mansur) du, Profe- sör konferansında, İlk evvelâ Hallaç Mansur devrinin akidelerins temes etmiş ve Mansutu yetiştiren k muhiti de anlattıktan sonra Hallacın takip ettiği gayeyi, akidesinin muah- har devirler sanati üzerinde bıraktığı | tesiri izeh etmiştir. Profesörün konfe tans Hilmi Ziya Ülgen tarafından türkçeye tercüme edilmiştir. ıslahhane ve fabrika inşa olunması kararlaştırılmıştı, Bu ınşasta no- zaret etmek vazifesi . askerliğini bitirmiş, ve Mithat Paşanın tevec- cühünü kazanarak maiyetine gir- miş olan - büyük kardeşime veril mişti, Fakat kardeşim, lisan bilmi. yordu, Halbuki, inşaatta, bir ecne- bi mühendis çalışacaktı. Ve karde. şimin onunla sık sik temasta bu- lunması lâzımdı. Bu itibarla, beni de, tercüman olarak kardeşilmn ya- mına vererek, Sofyaya gönderdiler, Fakat bu gidiş, benim için, hiç te hayırlı olmadı. Çünkü Sofya, be. nim bir türlü yakamı bırakmıyan sefahate, çok müsait bir meydandı. Nitekim, ilk gençliğimin en çılgın- ca sefahat âlemlerini o sıralarda, ve Solyada yaşadım. Fakat, artık, gittikçe eriyen zayıf bünyem, yü. zümü ilk defa görenlere bile endi- şe verecek hale girmişti. Anam, babam, beni reddetmekle tehdit mecburiyetini oduydular. Kar- deşim ettiği nasihatlerin hiçbir te- sirini göremediği için, bir gün, gö- zümü korkutmak, ve beni tuttu- Zum bu tehlikeli yoldan geri çe. (derilmiş, rilmesi, sabahları talebenin temizlik muayenesine tâbi tutulması, temizle» nemiyen talebelerin a'le adreslerinin bildirilmesi istenilmiştir. virmek (için tehlikeszee ovur- durttu. Fakat, aldığım bu bıçak yarası bile, uslanmama sebep ola- madı. Ve ben, maalesef, Sufyanın ölümü bile göze aldıracak deress- de cazip bulduğum sefahat âlem- lerinden talisiz yakamı kurtarama” dim. hayet. ailem, en son çareye başvurdu ve beni şimdiki re. #ikam Servet hanımla evlendirdi- ler. Bereket ki, bu işi yaparken, bir hayat arkadaşı seçmek hakki, nı elimden almamışlardı Nitekim bu sayededir ki görüp severek aldı” gım refikamla kurduğum yuva, bedbaht olmadı. (Devamı var) tonluk Kamer motörü Yemiş ile Seb- ze hali arasında Riza Taşpınarın 3258 numaralı sandalına çarpmış, parçalayarak batırmıştır. bulunan ik ikişi kurtarılmış. hâdise etrafında tahkikata başlanmıştır. eski Krepe mevkii ile Sarısu arasın. İda liğine dün Mayinin yinden uzak geçmeleri denizcilere ta. mim edilmiştir. leri, tifüs hastalığının önüne geçmek için esaslı surette mücadeleye başla” mışlardır. Bu maksatla şehirdeki be- kâr odalarında yapılan kontroller, bu odaların kısmı #zamisinin gayet pis olduğunu göstermiş, burulurdaki be- kârlar hamamlara sevkedilerek gerek odalar, gerekse bu bekârlara alt ©$- yalar dezenfekte edilmiştir. we orta mekteplere de bir tamim gön Mısır Kralı Majeste Faruk'un doğum yıldönümü münasebelile evvelki #ce Mısır Konsoloshanesinde bir kabul resmi yapılmış ve gece de bir subare verilmişlir. Yukarıki resimleş suvareden iki intibm tesbit ediyor. — — : Karadenizde Almanyaya İsmarlanan İtalya İle Bütün Vapurlarımızın İnşası Tamanlandı FIRTINA Şiddetlendi Evvelki gün yağan karla beraber, bava soğumuş ve denizlerde fırtına kısmen şiddetlenmiştir. Uman rel; vam edeceğini bildirmiş, keyfiyet dün denizcilere tsmim edilmiştir. Dün E- ge ve Marmarada lodos İirtınasının. biraz-eiikünet Karadenizde karayel! fırtın. etmiştir. Yolda bulunan küçük mera“ kip limanlara sığınmışlardır. Büyük vapurlar yollarına devem etmekte dirler. Rasathane iğine şimal fırtınatının de. bulmasına mukabil devam Denizlerde hâdiseler İnebolulu Salihin idaresindeki 22 Sandalda Bir mayim görüldü Diğer taraftan, Kandıra limanının ir mayin görülmüş vs li telgrafla bildirilmiştir. rası için bugün-bir müf. ge gönderilecektir. Vapurların ma- Fransız Profesörünün İkinci Konferansı Konferanslar vermek üzere şehri- da dün öğleden sonra imal Tifüs Mücadelesi Vilâyet ve belediye sıhhıye müdür. Temizlik mücadelesi için bütün tik talebenin saçlarının kesti. Karga Mücadelesi Üsküdar kazasında karga mücade- lesine başlanmıştır. Herkes bir karga öldürmiye mecbur tu tulmaktadır. Şimdiye kadar yapılan mücadelede bu kaza dahilinde 22 tilki, 24 çakal. 3 kurt, 800 karga öldürülmüştür. | Tramvay « Kamyon Çarpışması 3946 numaralı kamyon dün Osman beyde 139 numaralı Şişli . Tünel tramvay arabasına çarpmış ve tram- vay hasara uğramıştır. Nüfusça 78-| yiat olmamış, fakat bu çarpma hâ- disesi dolayısile münakalât bir saat | kadar durmuştur, Almanyaya evvelce sipariş edilen ze İndirilmesinden sonra ayni tonajd purlarının inşaları da bitirilmiş va: rilip getirilmiyeceği belli değ'ldir. 5. #inin İnşası bir hayli zaman evvel bi 5,100 tonluk İvfü ve Ezemenin deni- Juki Savaş y 3500 tonluk Şrlem va. ttedir, APak bu vaparların geli ,300 tonlukfaparlarımızdan İlk iki. tirildiği half Ümanımiza getirileme. Tesbit Edilen Esaslar İtalya ve Türkiye arasındaki Wes ret anlaşması mucibince iki hükü” met heyetlerinin her altı ayda bir de- fa toplanmaları lâzım © gelmektedir. Romada yapılan son toplantı bu mak satla yapılmıştır, Altı aylık cari mü badelâtın beş milyon Türk lirası ole miştir. Alma hükümeti yöpürlenmizi lumanınzda teslim şartını kabul”) Ması İğkarrar etmiştir. Anlaşmanın takdirde mesele kalmıyütükter. Yeni Bir Komi: syon Kutildu Denizyolları İşlermesi vapurlarının vaziyeti! Alanya civarında kara- ya oturan Tırhan vapuru hâdisesi etrafında teflkat yapmak üzere liman |Yan tüccarlarından re'sliğinde bir komisyon kurulmuştur, Komisynda Münakalât Vekâleti teftiş heyeti reisi, başmülettiş ve bii murahhas, liman re'sliğinden de hey misyon ilk toplantısını dün yapmış v muştur, Liman tarife Liman tarife komisyonu yarın öğleden son İlk toplantısını yaparak | döminyonlârdan ir müfette heyeti fenniyeden hir eti fenniy reisi bulunmaktadır. Ko- e akşam /$ vakte kadar meşgul ol- komisynu bül anki kaman olayi fe Denizyları ve Liman İşletmesinin tarifeleri Vekâlet tarafından hazırla, bn arada tetkik edilecektir. eti liman dah'linde işliye'Yapur ücretlerinde terzilât İcin tetkikat yapmaktadır. Bilhassa yaz için Jalar — Yalova ve Haydar. Kadıköy hattında tenzilât imkânlar) #ranmaktadır. Üsküdar ve Pramvay Sirketivle anlaşılarak Köfüden, son tramvay durağı olan Bostancıya kadar gidiş — geliş tenzilii tek bilet usulü ihdası da macaktır © Çosan Şabanın üzel Tecziyesi İstenildi Sütlücede kendi ağılına koyun soktu diye, Niyazi ve Tahirı öldüren Arnavut Şabanın muhakemesine dün Birinci Ağır Cezada devam edilmiş- tir, Suçlu Şaban cinayetlerini tama” men inkâr ederek bunları patronu- nun akrabası olan Cevadın yaptığını ve dinlenen şahitlerin para ile tutul duklarını iddia etmiştir. Müddeiumumi iddiansmesinde Şa- banın suçunu sabit görerek ölüm ce- zasına çarptırılmasını İstemiş, fakat cezanın tahfifi cihetine gidilmesi için de İşte esbabı muhaffele mutalca et tiğinl söylemiştir. Muhakeme, dosyanın tetkiki ile karar vermek için başka bir güne bi” rakılmıştır. A iş la Gazete Kâğıdı Geliyor Gazeteler için, Basta kooperatifi İtalyadan on iki vagon kâğıt satın al. mıştır. Kâğıtlar yola çıkarılmıştır. Ayrıca Slovakya ve Macaristandan dahi bin ton kadar gazete kâğıdı te Sanatlar Şülası Toplanacak Majl! Vekâleti, önümüzdeki yaz! mevsiinde Ankarada bir güzel sa- natlarirası, toplamağı düşünmekte- İ dir, ghun için, vekâlet tetkiklere başlarftir. Bu tetkikler urasında, mMuhtf sanat şubelerine mensup bil gi ve İtisas sahibi olanların fikirle. rindeşde İstifade edilecektir. Şüra- ya, bıönat şubeleri mensuplar! iş- tirak Mebileceklerdir. Tetkikler bi- ter hfnez vekâlet şürada konuşula. cak r#stleler hakkında bir program hazıçfarak slâkadarlara göndere- ceki Sİ Zalebe pasoları işi Ünlersite ve yüksex tahsil genç- liği #'nvaylarda tenzilât'a seyahat İçin ş99 taşımıya mecbur tutulma. malgfi ve hüviyet varakalarının İramA? memurları tarafından paso makfinda kabulünü rektörlükten İsteBlerdi min #ileceği haber alınma kâğf gazetelerin ihtiyacına göre, tey edilecektir. 8 — Mülkiye mektebi perdedir? Gir me şartları, tahsli müddeti ns kadar dir? C — Mülkiye mektebi Ankeradarlır. Yeni temi Siyasal Bilgiler okuludur. Tahsil müddeti 3 senedir, Iik iki sm umumldir. Son sınıfı idari, malt ve si yasi olarak üç şubeye ayrılmıştır. Tür kiye tâbiiyetinden olmak, 18 - 25 Yet arasında bulunmak, hüviyet cüzdanı tle ise ve olgunluk diplemslarını, © adet sıhhat 65x43 büyüklüğünde raporu ve çiçek aşım kâğıdı, taahhüt se nedi ve dilekçe ile okul direktörlÜğüre mürschat etmek, girme şarrlarıdır. O dokterinin vereceği muayene SAPOTU esas batı 1-30 eri? nragında talebe, kabul edilir. Musyyen miktardan fazla talip çıkaran, aralarında mügoböka yas bugün imzalaniMitm beklenmektedir. İtalya piyasalarina satılacak malların fiyat ve kalitelerini tesbit emek ğe zere bir haftaya kadar şehrimize İtgi mürekkep bir grup gelecektir. İngilizlerle ticaretimiz İngiltere (le yapılan ticaret anlaş" ması üzerine iki memleket arasında ticaret mübadelesinin bir «aç m artacağı anlaşılmaktadır. İngilizler, alamadıkları ve, İhizden almakta olGuxlârı Dutuh Tali ları mübayaa edeceklerdir. aket kap tiftik rekoltesi İngilterenin bür tün İhtiyaçlarını temin etmediğinden İngiltere bizden tiftik te alucaktır. İngilterede alâkadar heyetlerce it” halât ve ihracet maddelere ait lis teler hazırlanmıştır. Bu Jistelerin bü günlerde neşredileceği bildirilmekte dir. Slovakyamın istedikleri Slovakya piyasamızdan küliyetli ıniktarda balık konservesi istemiştir. Fabrikalarımız bu talebi henüz ka- bul etmemişlerdir. İstenilen miktar, eldeki işlerin bitirilmesinden sonra temin edilebilecek ise 'de Slovakya ile mevcut ticaret ve kliring araş» ması, nisanda nihayet bulacağı gibi Slovakyadan da mal gelmediği İçin kliring hesapları da dolmuş gibidir. Konservacılar bu vaziyetten baber” dar edilmişlerdir. Dünkü ihracat Dün piyasamızdan 250 bin biralık muhtelif mallar ihraç edilmiştir. İn giltere, Fransa başta olarak diğer bi. taraf memleketlere gönderilen bu mallar arasında tiftik, fındık, balık, konserva, tütün, kenevir, yumurta ve zahire bulunmaktadır. Arpa işinde kâr edenler Arpa ihracının men'i üzerine arpa- lar dört buçuk kuruşa düşmüş, on gün sonra tekrar ihracata müsaade edilmesi üzerine fiyatlar altı kuruşa kadar fırlamıştır. Boş altitüccar ara rda ge çen müddet zarfında bu düşük fiyat” pig Neklep yatılıdır. o > Bizde sanatkâr yetiştiren mek- Hagi e ei (> Endüstri sahasında kendilerin- Btifarde def edilebilecek sanatkâr ye- tiçl'tek için açılmış olan erkek böle- #af* Okulları vardır. Bunlar ikisi i- Ve Üçü teknik olmak üzere Üç sınıf hâvidir. Bu mekleplere Hk- tebi bitirenler, yan 13 den aşa İ? den yukarı olmıyanlar girebilir- Bu mektepler yanlı ve yatısiz ol- Üzere iki kısımdır. İmtihanı Kazs- n)'A mektebe parasiz yat olarak kil edilirler, Paralı ve yetisız taleb” Sapa *8)0 tutulmazlar. ğ lardan istifade ederek br kâç yü? vagon arpa toplamışlardır. İhracata tekrar müsaade edilmesi bu tüccar ların mühim kârlar temin etmesine yâramıştır. Son günlefde arpa satış İarı eski hararetini kaybetmiştir. TAKVİM 13 Şubat 1940 SALI Gün: 19 O Kamm: 9 Rumi; 1085 İkineikânem 33 129 vr. | sın | 'Janday Arabi: 1358 Muharrem: 4 Güneş: 650 — Öğle ; 16:20 — Aksami Yök < 10.11 — İmsdke