SPOR Dolmabahçe Stadyumu Için Yapılan Plân Nafıaca Tasdik Edildi Dünkü voleybol müsabakasına iştirak eden © takımlardan Dolmabahçede yaptırılacak olan stadyumun proje ve fenni evrakı Nafıa Vekiletince tasdik edilerek şehrimize gönderilmiştir. Binanın tahmin edilen fiyatı, de- mir ve tesisat hariç, 755 bin lira o. lup betonarme demiri bölge tarafın. dan müteahhide verilecektir. Keşifte ecnebi memleket menşeli inşaat mal- zemesinde İlerde hasıl olacak teref. füler de nazarı itibara alınmıştır. İn. şaat 26, ikincikânundan itibaren 45 gün müddetle ihaleye çıkarılacak, inşaata nisanda başlanarak 1941 se- nesi sonbaharında tamamlanmış ola. caktır. Yeni stadyum, 70 X 105 ebadında bir futbol sahasını 7 kulvarlı 400 met Te koşu pistini, üzün, yüksek, sırikla atlamalar, cirit, disk ve gülle atma mahallerini ihtiva edecektir. Ayrıca bina kısmında iki büyük jimnastik salonu ile iki küçük egzersiz salonu, bu salonların servisleri, dört futbol ekibi için soyunma ve duş mahalle. Tİ, hakemler, antrenörler, sporcular, stadyum. idaresi, federasyon, gazete- eiler için müteaddit oda ve salonlar, Riyaseticümhur loca ve istirahat sa. lonu, denizden 53 metre irtifsında bir maraton kulesi ve 30 kişilik bır orkestra mahalli bulunacaktır. Stadyum, Dolmabahçe meydanma açılan bir büyük kapı ile 19 Mayıs gibi şenliklerde resmi geçit ve top. lantı mahalli şeklinde de kullanıla- bilecektir. (o Stadyumun tribünleri normal ahvalde 25 bin kişi alabile. <oktir. Stadyumun, üzerinde kurulacağı â- tazinin bir kısmı halen Gaz şirketine alt olduğundan bu şirketin eses İda- —————— — reti ve tahsili zay nlar tereddüt ve endişe zamanlarında böyle bâtıl şeylere kulak verirler. Beşeriyet de cahilden, zayıf maneviyatlı ve mu. hakemesiz adamlardan hiçbir zaman mahrum kalmadığı için, falcılık a- dındaki şarlatanlık her şeye rağmen yaşar, gider. Aptallık ve gaflete karşı maalesef henüz bir serom keşfedilmiş değil. dir. Uğur saymamak, tekin değildir, l ikisi birarada re binasile bir kömür deposu ve ci. varı istimlâk edilecektir. Gaz şirke. tinin diğer arazisi bilâhare İstimlâk edilerek bu kısımda 3 adet antren- man sahası, tenis kortları ve diğer sportif tesisler yapılacaktır. Bu stadyum, her türlü olimpik o- yunlara müsait bir mahalle stadyu. mu olup asıl büyük şehir stadyumu ilerde şehir plânına göre intihap edi- İlecek Spor mahallesinde inşa edile. cektir. Voleybol müsabakaları Büyük bir alâka ile takip edilen kız liseleri voleybol müsabakalarına dün Kız Muallim Mektebi sahasında devam edilmiştir. Neticede Çamlıca, Jistanbul Kız Hsesini, Cümhuriyet, İŞişli Terakkiyi, Kız Muallim Mekte. bi de İstiklâli mağlüp etmişlerdir. Macar takımının yeni maçları Mscsr Hungarya takımı Galatasa- ray . Fenerbahçe muhteliti ile cu. martesi günü bir maç yapmak İste- mişse de liz maçları tehir edilemedi. ğinden klüpler bu teklifi kabul ede. meraşterai İF OREMCEr LAR IM GÜMATLEL si günü Pera ile pazar sabahı da Şiş. Hi ile olmak üzere iki maç daha ya. pacaktır. . Cuma günü saat 18,30 da Galata- #aray klübü merkezinde Hungarya takımı antrenörü tarafından (İstan. buldaki maçlar dolayısile Türk fut. İbolü hakkında edindiğim intıbalar) mevzulu bir konferans verilecektir, Milli küme talimatnamesi Mili küme talimatnamesini hs- zırlamak üzere İstanbulda üç bölge. nin futbol ajanlarından mürekkep heyet toplantılarmı bitirmiştir. An. cak bu toplantı İstişari mahiyette 0- lip, son kararı Genel Direkörlük ve. recextir. Kros birinciliği müsabakası İstanbul Atletizm Ajanlığı şubat sonunda İstanbul kros birinciliğini Heybelide yapacaktır. 3 martta ayni #aha Üzerinde Türkiye birinciliği y pılacak, 19 mıntaka iştirak edecek- tir. Ayni zamanda bu müsabakalar 24 martta Heybeliadada yapılacak Balkan birinciliğine hazırlık ola. SANAT: Yeni Neslin Sergisi Yazan : Abidin DİNO azete sütunlarında telâşa dü. şen eski nesil sanatkârları a. teş püskürürken, yeni neslin genç kuvvetleri toplu, kemiyet ve keyfi. yet bakımından zengin, şahsiyet ba- krmından cesaretli bir resim sergisi açmışlardır. Güzel Sanatlar Akademisinin İsenelik talebeleri janlayışlı bir idare, ve hürriyeti bal. İtalamıyan bir sistemle harikulâde İneticeler elde edebilmiş. İ “Yaşasın tasfiye, parolasmın mâ. İnâsını anlamak isterseniz gençlerin İkisa bir teşvikle vücude getirdikleri eserlere bakmiz; işte tasfiyenin tâ kendisi; Galatasaray resim sergisi. İnin mumyalaşmış âsarı atikalarına Jartık kim tahammül eder? Bir hamlede yepyeni bir hava. sağlam bir teknik ve yerli bir gö. İrüş! İşte tasfiye: Türk resim tarihini beş devreye ayırmak mümkündür; 1 — Tanzimattan evvel gelen de- virlerin Türk minyatürleri, ve mü- cerret dekoratif sanatları (tezhip İbence resme dahildir.) 2 — Tanzimattan sonra hem paşa hem Tessam olan babayani, saffetli ve yerli bir edaya malik bir kaç kıy. li sanatkâr. 3 — Meşrutiyetten sonra Avrupa. ya giden ilk talebeler ve getirdikle- ri az çok hazmedilmiş teknikle az çok anlaşılmış sanat kültürü. 4 — Cümhuriyetten sonra Avru. paya giden, veya gitmiş kadar yeni cereyanlarla alâkadar olan gençlerin getirdikleri küfleşmiş sanat m humlarına karşı düşmanlık; ciddi, e. saslı bir sanat kültürüne devamlı ih.| tiyaç, ve yerli kıymetleri anlamak gayreti, 5 — Nihayet, Güzel Sanatlar Ser. gisinde görülen taze İstidatların “Paris mektebinden,, peyderpey ay- nılık, memlekette kökleri olan bir sanata doğru gitmeleri, Bu hareket henüz nüve halinde ol.| sa bile kuvvetle seziliyor. Bürhan Toprağın idaresinde bu. lunan Güzel Sanatlar Akademisine Bear Karımı gini Kiymeter gurme) si derhal neticeler verdi, bilhassa Le. opold Levy'nin son derecede geniş anlayışı muzafferiyeti temin etti, Müdürden, hocadan, talebeye ka- dar tam bir muvaffakıyet! ld Levy talebelerine öğren. | mek istedikleri şeyi yani hürriyeti öğretti. Başıboş ve rastgele değil; metodlu bir sanat çilesinden sonra. Şahsiyetleri baltalamadansa, sa. nat reçeteleri vermedense, miskin bir taklitçi zümresi yetiştirmedense Ueopold Levy yaşadıkları dünyayı <örebilecek, tefsir edebilecek, değiş- tirebilecek bir gençliğe yardım etti, Leomold Levy'nin mensup olduğu nesil, harpten evvel kalıplara karşı türlü coskunluklar yapmış ve ekse. riya yıkmakla iktifa etmisti. Leopold Levy talebelerine sanat ssareline karşı bir silâh vermekle kalmadı, eski hakiki kıymetlere kar- # hürmet ve yeniyi kurmak gayre- tini telkin etti. Ieopold Levy'ye teşekkür ederiz üç olan bu gençler; Kendisi de zannederim teslim e İp E| 9d Müthiş heyecanını... Harikulâde mevzuunu... SİNEMASINDA Nefis oynayış tarzını... asla unutamıyacağını! SENENİN EN GÜZEL EN MÜKEMMEL FRANSIZ FİLMİ SON ÜMİT Baş Rollerde: En Büyük Fransız Artisti: JEAN GABİN - ARLETTY | Filme ilâve olarak: FOKS DÜNYA HAVADİSLERİ. DİKKAT: Bugün saat 2.30 - 4.30 ve 6.30 da son defa olarak CEBELÜTTARIK CASUSU: TÜRKÇE SÖZLÜ gömer rn LÂLE'nin v Bayramı devam ediyor Türk musikisinin en nefis bir şaheseri... Türk San'atinin ön nadide bir incisi... Şark filimlerinin biricik harikası olan TÜRKÇE | HURMALAR ALTINDA CEMİLE Filmini görmöyenler... Dudaklardan kalbe akan ateşli şarkılarım duy» mayanlar... Yakıcı gazellerile mest olmayanlar üzülmeyiniz: bu eşsiz film büyük muvaffakiyetle devam ediyor. Bütün İstanbul onu gör- mek ve alkışlamak fırsatmı bulacak. İlâve olarak: Dünyanın en kuvvetli gözü, en hassas kulağı olan “PARAMUNT JURNAL,, uu Renkli M İ K İ mu mn Bu Hafta $ AR A Y Sinemasında rülmemiş bir muvaffakiyet kazanar, hınca hınç dolduran mevsimin en bü Y Hakikate Uygun /Olmıyan Bir İddi Cumhuriyet gazetesinin 20.19 İtarihli nüshasında, İstanbul Manifi turacılar Birliği tarafından neşreğ len izshnamede firmalarımız hakkıf daki iddianın hakikate uygun olmi dığını gördük. Şöyle ki: Ticaret Vekâletinin tensibi ile tef kiline teşebbüs edilen e mevzuubahi limited şirketine 16.1.040 tarihini dahil olduk ve 19.1.940 tarihind heyeti umumiye celsesine © dahi if tirâk edeceğimizi mükerreren ve 4 lenen söylemiş ve vekâletin bu he #usa ait şirket mukavelesi formülleri ne noter huzurunda tekrar İmza at maya hazır olduğumuzu defaatla be yan etmiştik. Muhalefet ve istinkâfımız şirke tin esas gayelerine ve teşekkülü değil, intihabatının tarz ve sureti c£ reyanınadır. Bu hususun gâzetenizin sütunları İda aydınlatılmasını saygılarımızl bildiririz. Halil Ali Bezmen, İhsan Mer merci, Nisim ve Leon Sabaf ——— ———— Mühendis Mektebinde Konferans Profesör İhsan İnan tarafındaf bugün saat 17,30 da Yüksek Mühen dis Mektebinde zelzeleye karşı mu kavim binalar hakkında bir konfe İrans verilecektir. DOĞUM mis ant dürü ve Galatasaraylılar cemiyeti relsi Salm Fethi Göğen'in bif erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Ebeveynini tebrik eder, yavruyf | urun ömürler dileriz. her seansta vasi salonunu ve'en güzel filmi ve Viviane Romance ve Eric von Stroheim tarafından harikulâde bir tarzda yaratılan CEBELÜTTARIK CASUSU ORİJİNAL FRANSIZCA NÜSHASI Vaki umumi talep ve israr üzerine BİR HAFTA DAHA GÖSTERİLECEKTİR. & İlâveten: YENİ FOKS JURNAL en son dünya havadisleri. EEE TAMER YANMASI GE 7 TE KEM SALA SAKARYA SINEMASINDA Görülmemiş bir muvaffakiyet ve rağbet kazanan HACI RESUL'ün TÜRKÇE SÖZLÜ VE ŞARKILI FİLMİNİ fazla kalabalıktan dolayi görememiş yüzlerce kişinin görmelerini teminen BİRKAÇ GÜN DAHA GÖSTERİLECEKTİR. İlâveten: görülmemiş yeni bir film HAVAY HAYDUTLARI SMİTH BALLEY ve PAT O'BRİEN tarafından ve FOKS JURNAL &ön dünya havadisleri. PES ari kare ar TİYATROLAR Şehir Tiyatros Şehir tiyatrosunun bütün basılâtımı de” Miketzedelere tahsis ettiği büyük müs meresi 5 şubat pazartesi akşamı ilk defi olarak PENBE SOKAK #0Na MEVLÜD tur. Tekâmüle muktedir olan, tekâmü. lü istiyenler, bazırlıyanlar ve bekli. yenler bir tarafta, diğer tarafta “ha. kiki: yenilik hissinden, mahrum, paslanmış kafalar. Bu iki cepheyi sanatımız her ko. lunda görebilirsiniz. Hulâsa Güzel Sanatlar Akademi. sinde açılan talebe sergisi yeni nes. der ki bu muvaffakıyet toplu olarak ln resim sahasında muzafferiyet Merhum Or General Yakup Şev- ki Subaşı Vefatının Kırkıncı gü. nüne müsadif 28.1940 Pazar günü Kadıköy Osmanağa Cami şerifinde öğle namazından sonra Merhumun ruhuna Mevlüdü şerif ithaf edilece. ğinden dostlarının ve kendisini se. venlerin bu emri hayra iştirik ve teşriflerini dileriz. TEPEBAŞI "DRAM, KISMINDA Bu akeam 2030 da Oo KADIN «Binedi Kısım İstikiâi caddesinde Bu aksam enat 2030 dn AMGALAR EĞLENİYOR ——— Halk Opereti Bu Akşam $da diye birtakım şeyleri yapmamak hep bu kabil sakatlıklar değil midir? caktır. ne idi? Senelerdenberi çok iyi tanıdığı ve bütün #ır. larına vâkıf olduğu arkadaşındaki bu değişiklik ne- dendi. Niçin Ayşe kendisinden kaçıyor, en-yakın dos. tuna derdini söylemiyordu? Onun bir derdi vardı, bu muhakkak... Fakat onu böyle dalgın dalgın düşün- düren bu gizli dert ne olabilirdi? Ona «en yakm bir dost sıfatlie, yükünü taşımak için yardım edemez miydi? Belkis yavaşça uzanarak arkadaşının elini tuttu. — Çok dalgınsın Ayşe... Müstakbel nışanlını mr düşünüyorsun? — Bu gevezeliğe sen demi inandın Belkis? Bunu söyliyen sesinde kırık bir ahenk, yorgun bir ifade vatdı. — Belli olmaz... Son aylarda kendine ait şeyleri benden gizlediğin için... Ayşe arkadaşının kinayeli cümlesini yarıda ke. #erek sinirli bir hareketle doğruldu. — Senden gizlediğim bir şey yok kardeşim, bu- Du nereden çıkardın? ÜR, — Sus Ayşe. Bu sözlerin samimiyetimize karşı büyük bir hakaret! Yoksa sendeki değişikliği göre- miyecek kudat beni kendine uzak ni sanıyorsun sen? iz Ayşa asabiyetle sigarasını yere atarak ayağile ezdi. — Sen evhama Kapılıyorsun Belkis, yabut rüya rüyorsun.. GR Zolkıs gözlerini yarı kapayarak başını hafifçe salladı. — Keşki rüya görseydim! Senelerdenberi bera ber yaşadığ.m €n sevgili dostumun, ömründe ilk dela olarak benden kaçtığını, benden bir şey gizlemek i- çin acemice sözler söylediğini keşki uyanıx güzler!e görmeseydim! Sesinde o kadar derin bir sızlayış vardı ki, Ay- şe dayanamadı, sandalyasını Belkıse — yaklaştırarak biraz çekingen, biraz kısık, fakat çok yorgun bir sesle cevap verdi: genç neslin | gayretiyle yoğrulmuş. vesikasıdır. Z0Z0 DALMASLA Merhumun ailesi KEDİYE PEYNİR — Senden bir şey gizlemiyorum kardeşim; fa. kat kendimin de içinden çıkamadığım karma karışık şeyleri sana anlatmakta bir sebep yok; bahusus ki, bunları ben de anlamıyorum. — O karma karışık dediğin şeyleri belki do be. raber anlamıya çalışırız Ayşe; belki de sana yardım edehilirim. Hiç olmazsa onları içinde saklamadan bir başkasına anlatmakla olsun teselli bulursun. Ayşe başını sandalyasının tahtasına dayayarak bir iki saniye harekatsiz kaldı. Açık gözleri uzaklar da dolaştığı halde hiçbir şey görmüyor gibiydi. Ele avuca sığmıyacak kadar cevval olan bu enerjik kız, birdenbire yorulmuş, iradesini ve kuvvetini kaybet. mişti. Belkıs de derin bir alâka ile ona bakıyor, onun tereddüt buhranının ini sabırla bekliyordu. Nihayet Ayşe doğruldu, yüzünde kati bir karar ve. ren insanlara mahsus azim ve irade okunuyordu. — Hakirın var kardeşim, zaten içimde gizli kalan bu karışık duygular beni boğuyor, onları dışarı ver- meliyim. Bir saniye durduktan sonra biraz mahcup bir sesle ilâve etti: — Birkaç aydanberi hüsust hayatımı ve duygu. larımı senden gizlediğim için zaten ben de kendimi affedemiyor, bunu sikı arkadaşlığımızla telif ede. miyerek üzülüyordum. Biraz evvel nefesi duyulan rüzgâr susmuş, yap- rakların hışırtısı kesilmiş, sessizlik daba derinleş. mişti. Belkis arkadaşının son sözlerini işitmemiş gibi müşfik ve anlayışlı sesile; — Söyle Âyşe,. dedi, — Evet, sana her şeyi tâ başından anlatacağım. Sakın sözümü kesme, sakın beni tenkit vya teşvik edecek bir kelime söyleme... Bendeki bu karma karışık duyguların başlan. gıtını tâ o elomobil kazası gününde aramak “doğru olur. Hatırlıyor musun, o gün bana: “Fena bir his- sikablelvuku bana senin o tehlikeli adamla tekrar buluşacağını ve onun senin üzerinde fena tesirler ya. pacağını söylüyor. Bundan korkuyorum. demiştin. Ve ben de seni evhamlılıkla, sinirlilikle itham et. miştim. Senin hakkın varmış Belkıs. O adamı ben tekrar gördüm Geçirdiğim küçük kazadan bir hafta sonra idi; bir sabah üniversiteye gitmek üzere evden çıktığım zaman yolda onunla karşılaştım; hürmetle şapkasıni çıkararak yanıma geldi ve bana tamamile iyileşip iyileşmediğimi sordu. Çok kibar ve dürüst bir hali vardı. Böyle iken ben, biraz kendi garip hislerimden korktuğum, biraz da senin yaptığın müthiş kehanetin tesiri altında kaldığım için onun sözlerine ancak ne- zaketin icap ettirdiği bir şekilde, hattâ biraz soğuk bir sesle mukabele ettim ve derhal yürüyüp geçtim. Birkaç gün sonra ona tekrar rastladım. Bu defa Sadece şapkasını çıkarıp yanımdan geçti. Sokakta üçüncü ve 80n karşılaşmamız da yine bir gün ben üniversiteden çıkarken oldu. Bu defa da biribirimizle konuşmadık, Senin hakkın varmış. Aramızda oldukça büyük bir yaş farkı olduğu halde bu adamın her hali boşu. ma gidiyordu. Yürüyüşünde olgun adamlara mahsus bir sadelik, sesinde kalbe giren bir sıcaklık, hele te. bessümünde ve bakışlarında insanı altüst eden bir mâna verdı. Maamafih, benim öyle çarçabuk aklımı başım- dan kaçırmadığım, his meselelerinde oldukça mü. teyakkız ve ihtiyatkfır olduğumu bildiğin için, mü. hendis Mehmet Tuncun da üzerimdeki tesirinin pek öyle düşündürücü ve uykularımı kaçırıcı cinsten ol- madığını sana söyliyebilirim. Esasen onun hallerin. des: de bana karşı lüzumundan fazla bir yakınlık görmediğimi itiraf ediyorum, İlk günkü tabii ko. nuşmasından sonra aramızda bir münasebet tesisine çalışmak istememesi da bunu isbata kâfi idi Dürüst ve terbiyeli bir insan olarak kâbul ettiğim. Mehmet Beyin, evli barklı bir adam olmasina'rağmen, ken. dinden çok genç bir kızin peşine takılarak onu baş- tan çıkarmıya heves edeceğini tüsavvdt etmek bile gülünç ve boş bir şey olurdu. Bana gelince aile rabıtasına karşı ne olursa ol. sun, hürmet etmeği sarsılmaz bir prensip olarak ka. bul ettiğim ıçin evli bir adamla birmünasebet tesis etmeme imkân ve ihtimsl olamazdı. Bunun için. bir gün beni bir kazadan kurtaran bu adam,hoşuma git- tiği halde, his ve düşüncelerimde hiçbir değişiklik yapmadan hayatımdan uzaklaştı. Onu aylarla görme. dim ve hatırlamadım. Ayşe bir sigara düha yakarak yerinden kalktı, tarasada dolaşmıya başladi. Yanında arkadaşının var hığını unutmuş gibi dalgındı. Belkis de onun susma. sından istifade ederek kalkmıştı, (Devamı var)