13.9-939 13 Eylül 939 , TAN ABONE BEDELİ Türkiye Eonebi (400 Km oOoTöene (o 2800 Kr “o » say 0 * 40 say sw * 1s » 1 Ay . Müilletlurarsa posta (ttihadını dahil olmıyan memleketler için ekene bedeli müddet sırasiyle 30, 16, 8 3,8 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 28 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuru; pul ilâvesi Hzımdir. GÜNÜN MESELELERİ e Benlik Davası Yazan: Naci SADULLAH B azı meslekdaşlarımız, bugün vuku bulmakta olan hüdisele- ri, evvelden keşfetmiş görünmek dâ- vasındadırlar. Hattâ sadece bu garip düvayı kazanmak maksadının fahak- kukuna makaleler tahsis edenler bi- Je var Daha üç, dört ay evvel, her yaz- dıkları yazıda, Alman siyasetinin dü- rüstlüğünden, Türk - Alman dostlu- ğunun sikilığından, lüzumundan, e. hemmiyetinden bahsetmiş olan ka- lemler bile, bugün, Alman dâvasının sakatlığını, herkesten evvel kendile- rinin ortaya koyuklarını iddia edi- yorlar. Hattâ o zaman Almina taraf- darlığında, ve Sovyet aleydarlığında nazarı dikkati ceybedecek derecede ileriye varmış olanlardan birisi, düm. kü yazısmda: “— Türk - Sovyet dostluğunun lü. zumunü ve ehemmiyetini, 1920 se- mesinde, ve herkesten evvel ben mü- dufan etmiştim!” diyebilecek dere. cede ileriye varıyor. Bundan da anlaşılmaktadır ki, ba- zı meslekdaşlarımız, ihtimal, okuyu- cularım, birer siyaset kâhini olduk- Jarına kandırabilmek için, vaktile neler yazmış bulünduklarımı bile #-| nutuyorlar. Vâkâ, bir harrir, görüşlerinin isabetile iftihar etmek hakkına sahiptir. Fakat, bu lezzetli iftihar hakkını Kazanabilmenin çâre. si, muhayyel deliller icat etmek de- ğildir. Herhangi bir okuyucunun, ha- fızasından şüphe eden ve kendisini azami derecede saf farzeden bir mu- harrire karşı duyacağı his, takdir de- Bildir. Kaldı ki, içinde bulunduğumuz gün- Jer bu kabil benlik iddialarına Tüzüm yer ve sıra bırıkmıyacak kadar e. hemmiyetli hâdiselerle doludur: Ve böyle bir sırada, bir muharririn, ken. di görüşlerinin isabetini iddiaya, is- bata kalkışması, vatandaşlarda müs- bet tesir uyandıramıyacak olan bir hodbinliktir. Hele bü iddia sahipleri- nin, bu maksatla karaladıkları satır. Jar, hakikatten de tamamen uzak ka- yorsa, haklarında verilecek hüküm büsbütün menfidir. Bu itibarla, mes- Tekdaşlarımızın, bu menfi hükme muhatap olmaktan korunmaları lâ. xımdır. Zira, bilhassa böyle siralar- da, sahte bir benlik dâvası, yarım şahsiyetleri büsbütün öldürür! * Mili Suli A Ajanslardan öğrendiğimize göre, evvelâ Yuzoslavyada, sonra da Ma- caristan ve Romanyada ilân olunan bir umumi af neticesinde, Siyasi mahkümlar da serbest bırakılmışlar, Atfedilen siyasi mahkümlar nrasın. da bugünkü rejime bilfiil muhafelet suçile cezalandırılmış olanlar bile varmış. O memleketlerin dahili va- ziyetleri, bizi bitlahi yakından alâ- kadar etmez, Fakat dikkat olunursa görlilür ki, bu umumi ağların, derle bir mânası vardır: Anlaşılıyor ki, bu. gün, bütün dünya milletleri, hudut. ları dahilinde umumi barışın ve âsâ- yişin teessüsü için, her fedakârlığı göze almaktadırlar. Bütün eski gü- nahların affolunuşu, ve bütün eski kinlerin kökünden tasfiye edilişi de, bu samimi düşüncenin mahsulüdür. Bu da göstermektedir ki, harici teh- Hikelerin artması, dünyanın her köşe. sinde, milli vahdeti sarsacağına, hi- Iökis küvvetlendiriyor. Bu netice i- se, bugün dünyanın yüreğini karar. tan endisenin ve felâketin, bütün dünya milletlerine bahşettiği hazin, fakat büyük bir lütüftür; Adların “millet, denilen aileler arasında w- mum ve candan barışı, biçare Polon. yada patlıyan topların verdiği tehli- ke işareti tesis ediyor. Zavallı Polen. yn... Dünya harbi orada patladı. Fa. TAN Muharrir bu yazısında, çok iyi yetiştirildiği propaganda edilen Alman ordusunun iç nizamın- daki müşkül vaziyetleri ve bilhassa parti İle ordunun eski generalleri arasındaki fikir ihtilâfı- nın. zabit kadrosunu tayin bakımından ordu üzerinde ne şekilde müessir olduğunu anlatıyor. Almanyanın Tecrübeli Zabitleri Yoktur eni Alman ordusunun kiy meti no merkezdedir? ve 1918 denberi ordunun geçirdiği değişikliklerin tesiri nedir? Her totaliter devlet gibi AL mahya da kuvveti, ve malzemesi hakkında nadiren neşriyat yapar. Onun için Alman ordusunun sayı. sı hakkında bir şey söylemek müm- kün değildir. Fakat Almanlar 1938 senesinin #on teşrininde bazı ra - kamlar heşretmişler ve Alman or. dusunun hazer devrindeki fırkala- rı ve daha yüksek teşekkülleri hak. kmda malümat (o vermişlerdi. Bu heşriyata göre Almanların o za. man 6 ordu grupu, 18 kolordusu, 89 Orkası, dokuz hafif fırkası, beş tank fırkası, üç dağ fırkası, ve bir süvari livası vardı. Sulh zamanına alt olan bu 531 fırka bir sene içinde altmış, hattâ daha fazlaya çıkarılmış o olabilir. Harp zamanında ise bu fırkaları 120 fırkaya vardırmak mümkün - dür. Fransa ile Almanya arasındaki fark : ir hayli zamendanberi Al. manyada tatbik olunan se. | derberlik tedbirleri sırasmda tam iki sene hizmet etmeyen sınıflara hususi bir terbiye verilmiş idi. Fa. kat talim görmüş ihtiyatlar 1937, 1938 ve 1939 senelerinde hizmetle. ve çağrılanlardan ibarettir. Diğer sınıflar ise ancak kısa devreler 1. çin talim görmüşlerdi. Bu yüzden Almanların Fran « sızlar gibi tam devre talim görmüş beş milyon askerleri yoktur. Sonra Almanların z4bit eksik. liği bakımından vaziyetleri son de. rece müşküldür. Alman orduları - nın eski başkumandanı © mareşsi Fon Blümberg ile arkadaşları, AL man ordusunun zabitlerini kimler. den seçecekleri bahsi (o üzerinde Nazi partisi ile uzun mücüdelelere girişmişlerdi. Nazistler, zabitlerin fırka adamları olmalarını istiyor - kat Yugoslavya, Romanya, Macaris- tan gibi, umumi af ilân eden kim bi. lir kaç memleket “milli sulhü,, nü ona borçlandı! * Hitlerin İhaneti! Bir Fransiz muharriri,, “Hitler,, in “Mein Kamf - Kavgam" adlı esörin- den bahsediyor, ve diyor ki: “— Hitler, bu eserinde, Sovyet Rus- yadan şu cümlelerle bahsediyor: "— Rusyayla anlaşmak, Almsayabın sonu ve iü demektir. Rusyanın ba- şında bulunan vahşi adamların elleri kan içindedir. Onların gayeleri, beşe- riyeti ateşe vermektir. Onlar, yeryüzü. de şarstin ve hays'yetin değil, yalanın, riyanın, şekâvetin, yağmacılığın, alçal liğin mümessilidirler. Almanya, © rin kanli elini sıkmıya, Her z4man İçin, intiharı tercih edecekti!” Hitlerin bu cümlelerini nakleden Fransız muharriri, yazısını şu satır. larla bitiriyor: ”— Fukat, Hitler, bu Kanlı (0) eli sik. mak, hell öpmek uğrunda, ker feda kârlığı göze aldı. Hitler, bugüne kadar, en yakın dostlarına, ve birçek mil- letlere, hetik verdiği sözleri tat - mıyarak, oo bütün O dünyaya o muz çevirmişti. Fakat, yalnız kendi ©- #erine, kendi düvasına yani "Mein Kam?" a sadık katmıştı. Halbuki şimdi, Rarbin “İsa,, #U kendi İnciline de ihanet etmiş bulunuyor!” Acaha Fransız muharriri, bu hük- münde haklı mıdır? Fransız muhar. ririni haklı bulabilmek için, hare- ketleri ve âkıbeti, bütün dünyada Napolyonun hareketlerine | benzeti- len Hitlerin “hesaplı, kitaplı,, bir si- yaset takip ettiğine inanmak lâzım. Fakat Almanyanın mukadderatını tehdit eden tehlikelerin hergün bi- raz daha büyümesi, buna inanmamı. zı güçleştirmiyor mu? Yazan: Gnl. A. C. Bir köprüyü geçen Alman kıtaları yürüyüş Temperley En önde zabitler görülmektedir. Alman tangosu lardı. Generaller ise bu fikrin â- leyhinde idiler ve zabitlerin m leklen yetişme olmularını terci ediyorlardı. Münukaşayı generaller kazan - ğer Avrupa yerinde kalırsa; “ dünya tarihçileri bugünkü harbi yazarlarken, Türkiye Cüm » huriyet hükümeti Başvekili sayın Bay Dr. Refik Saydamın iki numa” ralı tebliği üzerinde dikkatle, eid. diyetle ve hayranlıkla duvacaklar- dır. Bu tebliğin mâna ve mahiyetini “ilmi tahlif zaviyesi” nden çıkara. lum. Şu sırada öyle ilmi tahlil te- kerlemelerini kimse anlamaz, an: lasa bile okumaz. Bunu bir türlü kurtulamadı - ğımız kitabet dilinden de çıkara. lum. Böyle zamanlarda hir takım lügat fiyongoları ile, edebiyat gir” di çıktıları ile bezenmiş şeyler de pek o kadar göz almağa değmez. Tarihlerin hayretle takdir ede. <ekleri bu tebliği evlerde, kahve- lerde, sokaklarda ve her yerde ko- nuştuğumuz dil ile bir daha tek rar edelim. Türkiye Cümhuriyeti hüküme- tinin Başvekili diyor ki: — Ey ahali! Her yerde değil, bazı yerlerde bazı sınıfları çağır: yoruz. Çağrılan yerlerde çağırdığı» miz kimselere işl bildiriyoruz. Ça- ğırmadıklarımızı da serbest bırakı. yoruz. Çağırdıklarımız bir buçuk ay talim göreceklerdir. Öyle bin dokuz yüz on dördün — davulları zurnaları ile memleketi ayaklan- Heil Hitler mış, fakat zabit meselesi hal oln - namamıştı. Çünkü mevcut Zabit. ler süratle terfi ediyor, ve onların yerini tutacak orta zabit yetişmi - yordu. Dünya Harbine Dair Düşünceler: ı Dr. R. Saydamın İki Numaralı Tebliği Yazan: AKA GÜNDÜZ. dırmağa hiç bir sebep yoktur. Nİ. çin olsun? Topumuz var, tüleğimiz var. ardularımız paramız var, yi- yeceğimiz var, içeceğimiz var, gi. yeceğimiz var. Ve hepsinin basın- da Milli Şefimiz ve şeflerimiz var, Bu varlıklara (karşı yalnız üç şeyimiz yok: Endişemiz yok, kor. kumuz yok, başkalarına karşı giz- Ti düşmanlığımız yek. Dünyanın bu karışık ve kanlı günlerinde, daha önceden her şe. Yİ düşündüğümüz gibi bunu da dü- şünmek vazifemizdi. Öyle ya, bazı yerlerde bazı sınıflar vardı ki bir takım yeni şeyleri öğrenmeleri ge. rekti, bunun için de bir buçuk ay- hık bir talimi yeterdi. Yapılan da budur. Buna karşı bir takım vatandaş. lar hemen ayaklanmışlar, demiş - ler ki: Madem ki hükümetimiz da. vet ediyor, belki biz de varız, bizi de çağırır. Uzaktan koşup yetiş - mek zorca olur. İyisi mi şimdiden şubelerimizin bulunduğu memle » ketlerimize gidip hazır bulunalım. Ha, deyince yola çıkıçıkıveririz. Bu, gözleri sevinçle yaşartan - enk derecede kahramanca bir ha - 1936 ve 1937 de yapılan Al. man manevralarında bulunduğum zaman gözüme ilişen gabitler, ta. bur ve batarya kumandanların - dan ibaretti, Bunlardan başka gö « ze görünen zabitler ancak ikinci nülâzimlerdi. Bu Almanyanın en mühim ek. sikliklerinden biridir. Almanyanın 120 - 130 fırkasını nasıl kullana » cağına gelince, Almanya (geçen eylülde 32 fırkayı Çekoslovakyaya karşı sevketmiş, Fransa - Belçika bududunda dokuz firkg bırakmış, diğer ihtiyat o kuvvetlerini şark! Prusyaya göndermişti. Almanya, bu sırada İngiltere ile Fransanın harbe girmeyecekle. rini hesaplamış ve Zigfrit hattını müdafaayı dokuz fırka İle istih - kâm kuvvetlerine birakmıştır. Değişen vaziyet : u defa ise vaziyet tamamiy. B Ie başkadır. e Almanyanın şark cephesinde, süratle ortadan kaldirmak istediği bir memleket vardir. Fakat Lehliler öyle kolay kolay ortadan kaldırılacak vazi. yette değildirler. Nitekim Leh or- dusu bütünlüğünü muhafaza ve sonuna kadar dövüşeceğini göster. miştir. Bugün makineli tüfeklere da- yanar yeni muharebe, müdafaanın kudretini tebarüz ettirmektedir. Almanya. Lehistana mümkün mertebe fazla asker (o göndererek süratle bir potice'almak istemiştir. Pakat buna mukabil Fransa daha müsait bir vaziyettedir. Çünkü Alp ve Pirene hudutlarını korumak va- Zifesi bir hayli zayıflamıştır. Bugünkü hârpler petrol ve ben. zin harpleridir. Ve Almanya bil hassa bu bakımdan güçlüklere uğ- rayacaktır. Almanya Romanyanın petrol kaynaklarmı elde etmeden, yahut Sovyet Rusyadan geniş öl . çüde petrol almadan bu sıkıntısını bertaraf edemez. Fakst Romany »ın bütün petrol ( kaynakları Almanyayı sıkıntıdan kurtaramaz. rekettir, Ancak bu millete yaraşır. Aferin! Bir millet ki askere çağırıldık. tan sonra değil, belki çağrılırım diye koşup gidiyor. Buna tarihle. rin sferinleri yetmez. Bu millet daima yapa gelmiştir. Çünkü büyük hir tarihi vardır, tecriibesi vardır. devletine ve şeflerine inancı vardır. Ve hun- lar ne zainan var oldu ise bu mil. let yükselmiştir. Fakat bunun bir iki (ama) si vardır. Çağrılmadan giderseniz, şuhe- lerinizi boşuna uğraştırırsınız. Çağ. rılanlara mı baksin, size (çağırma- dık gidiniz) diye mi vakit, nefes tüketsin? tane de gittiğiniz için i- üzden kalacaksınız. Gerisin geriye dönünce de eski i- şinizi ya boş bulursunuz, ya bula. mazsımız, Bıraktığınız işlerinizin güçleri- nizin yerleri boş kalacak. (Bu za- manda boş yer kalmaz) demeyin, öyle kalır ki, dahası bile kalır, Bu yüzden memleketin işi, gi- dişi, tienretj aksar, Böyle bir za- manda en ufak hir aksaklığa se, bep olmamalı. Yalnız onlar aksa- maz, gizli düşmanlar uydurma ri. vayetler çıkarırlar, Obu yüzden memleketin dümdüz yürüyen si- Güdü oil said hi ii el lk elini di ca alk li İL ri ii | kurtarıcıların ruhundan kuvvet, ce- İdıkları pirleri bir defacık oİsün &n . İmeleri ayağına geçirdiği halde, sele. *mihnelin, bu sevginin senbolüdür. RI azam nin Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel pre askerleri hudut boyla - rına İnmezden evvel Pilsudski nin mezarı önüne geliyor. Hürmetle eğilip bu büyük kurtarıcıyı selâmlı. yorlar. Büyük generaller, yeni silâh takmış zabitler bu mezarın önünde kılıç kuşaniyorlar, Askeri hizmetler. de, hastanelerde çalışacak kadınlar, büyük vazifelerine başlamazdan ev- vel hu mezara çiçek getirip biraki- yorlar. Yaşlı analar, aksakallı yarlar, bu mezarın önünde diz çöküp ih Hitler yangınına gönderdikleri ço - cukları, Pilsudski'nin kurtardığı va- tanın selâmeti için dua ediyorlar. Bu ne hazin bir istiklâl kavgasıdır. Cihan Harbi bütün insanlığa tatürk, Mazarik, Pilsudski gibi bü. yük kurtarıcılar bıraktı. Bugün is. tklâli tehlikede milletler bu büyük saret almak için, önlerinde eğiliyor. Onlara kurtardıkları vatanı ebediye. te kadar müstakil saklamak için ye. min ediyorlar. v7 Alman askerleri Çekoslovak top. raklarını çiğnediği o günler, bütün millet bu mezarı bir çiçek tufamna boğmamış, siyah tüllere bürünmüş matemli analar bu mezarın önünde ağlamamış mıydı? i Çekleri silâh patlatmadan teslim oldukları için itham ediyorlar. Fa- şist parası ile satın alınmış kuman - danlar Hotza, Hacha gibi vatan satan ag hainler devlet koltuklarından mille. te hiyanet etmişlerse, Mazarikin ya tan sembolünü (o kalbinde İncil gibi taşıyan bu millet ne yapsın? ie Taliin ne garip bir cilvesidir ki, tecavüze" uğrayan milletler, kartarı. cılarının mezarı önünde minnetle ©. gilirken, tecavüze geçenler ilham al mak nezaketini göstermediler, Cihan Harbinde büyük Almanya için kiliç kuşanan Kayseri hiç kimse bir def; cık olsun saygı ile anmadı.. Kayser Vilhelmin ismi geçtiği yerde, diş gi çırtısından başka bir şey duyulmadı. Hattâ Hitler bile, onun bıraktığı çiz. fine bir demet çiçek bile göndermeyi hatırlamadı... Buzün insanlık ancak istiklAl kurtarıcıların önünde eğiliyor. Pil. sudskinin mezarı, bu hürmetin, bu Ankara Belediye o Meclisi Toplanıyor Ankara, 17 (TAN) - meclisi gelecek pazartesi; de toplantıya çağırılmıştır. Toplantı. da Ankaradaki Bomoni fabrikası ve müştemilâtınin İstimlâki, barem ka. nunu münasebetle yapılması lâztm- gelen teşkilât kadraları görüşülecek. tir. Burdurda Bir Kaza Burdur (TAN) — Zafer mahalle sinde oturan Malik oğlu Ali ile kü - çük kardeşi, Burç mahallesinde inşa at için hazırlanmış kerpiçleri üstüste koyarken. kerpiçler devrilmiştir. Ali altında kalıp ezilerek ölmüş, kardeşinin yalnız iki ayağı kırılmış. yaseti de aksar. * Bunun için biç aldırış etmeyin. Mademki hamiyetlisiniz, devlete karşı inançlısınız, vatan müdafaa- si için hazırsınız. işinizin gücünü. zün başından ayrılmayınız. Sizin bu ayrılmayışınız da vatan için büyük faydadır. Vutan işleri tıkı- rında yürür, Çalışınız, bekleyiniz. güveniniz. Eğer size lüzum gö lürse, hepinizi bir dakikada bul. manın ne kadar kolay olduğunu bilirsiniz. * di Bu tarihi tebliğin orijinalliği iş- te bu mâna ve mahiyette münde. miçtir. © Bence bunu okuma kitaplarma (İki numaralı bildirik) diye geçir. meli ve altına izahını da paragraf. Tamalı,