7 Eylül 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

7 Eylül 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PENCEREMDEN Büyük Frederikin Tekerlemeleri Yazan: M. Turhan TAN üyük Fredrik'in tarihi, felse - fi, siyasi, ahlâki eserleri ol dukça şişkin bir yekün tutar. Bunla- rım içinde anti Makyavel adlı ve fel. sefi eseri geniş bir şöhret ve sürekli rağbet görenlerdendir. Fakat bu pek ünlü hükümdar, şark ahlâkçılarının “ilmiyle amel et. meyen âlim” diye târif ettikleri ta- kımdandır. Düşüncesinin daima ak. sini söyler ve ekseriya söylediğinin tersini işler. Meselâ “Anti Makya- vel” de “İstilâcı bir hükümda- rın hırsızdan farkı yoktur.,, demiş. ken kendisi bütün hayatında istilâ politikası takip etmiştir. Ben bu adamın vaktiyle şu sözle. rini bir deftere geçirmişim: 1 — İhanete misal veriyor musu- nuz? Kendinize ihanet edilmekten TAN 7-9-939 Dün donanmaya iltihak eden yeni deniz subaylarımız Heybel iada Harp Okulunda sancağı selâmlar ve diploma alırlarken.. korkunüz. 2 — Milletlerin saadetini güzel fikirler değil, güzel işler temin eder. 3 — İcabedince sert ve şedit ol. mak Tüzmmdır. Lâkin zalim (olmak dalma fenadır. 4 — Her zaman işe yarayabilecek | bir politika vardır: Fırtına esnasın- da yelkenleri toplayıp güzel havada Bir Adam Öldürüldü açmak! 5 — Vatana hakiki bir vatanse - ver katmak hudutları genişletmek. ten evlâdır. 6 — Vakit kazanan her şeyi ka. zanır, 7 — İnsan vaktinde süküt elme- yi bilmelidir. Haris olanlara, tamakârlara ö. Züt kâr etmer. 9 — Meşhur olmak isteyenleri şöhrete liyakat kazanmalıdırlar. 10 — Bir ahmak kendi sözlerine inandırmak için daima daha alık bir adam bulabilir, 11 — Bir budala kendisine hay- ran olacak bir budalayı daima bula- bilir. 12 — Bugüne kadar cibilletini değiştiren bir tek kaplan görülme - miştir. ” 13 — Sevilmek sanatı o sevmek sanatından daima üstün tutulmalı. dır, ' -İmesams M — İlkin yürekleri yumuşatı - mir, sonra fikirleri çalabilirsiniz. 15 — Alman muharrirlerini bo. şuna konuşmaktan ve yazmaktan ali- koymak güçtür, lâkin onları sustur- mak kolaydır. 16 — Yumurtlamayan niçin beslemeli? Xi — Bia kişi içinde tek bir ki: nin doğru düşündüğüne e > Bu vecizeler iki yüzden — ziyade. Aralarında bu da var: “Yurt menfa, ati için en büyük sözünü ayak altına almayan devlet adamı £ budaladır. Ben bütün Kartala Kii Olammt. ya çalıştım. İcabında yeminleri inkâr ettim!.. . tavuğu Hâdiseler isbat ediyor ki büyük Fredrik'in binlerce felsefi ve ahlâki sözleri arasında dudağından değil de yüreğinden kopup dökülen © biricik söz budur ve ondan dolayı da bu söz, onun memleketinde kıymeti almıştır. Cezasını Verecek Dün sabah saat 9,5 ta Kantarcılar- da Bahçeli kahvehaneda Anadolü Fenerli Yaşarın oğlu Mustafa ayni köyden motörcü Çakır oğlu Salihin tam kalbi üstüne bir tabanca sıkarak | öldürmüştür. Katil yarım saat sonra Aksarayda bir elinde tabanca, bir e. linde rakı şişesi olduğu halde yaka- lanmıştır. Suçlu derhal meşhut suç- lar müddelumumlliğine ve saat 18 de de ağır ceza mahkemesine verilmiş- | tir, Mustafa sabikalıdır. 6 sene evvel de Fenerde Fuat isminde bir genci balta ile parçaladığı için hapse atıl- mış, bir sene yattıktan sonra adan istifade ederek çıkmıştır. Geçenlerde | Mustafa Anadalı Fanar inhale. uş. Salih te kahveye git miş, kazaen Mustafanın koluna -do. kunmuş ve kahvesini dökmüş. Mu tafa bundan müteessir olmuş ve S | lihe bir kaç tokat aşketmiş. Kahve. dekiler araya girmişler. İkisini de ba- rıştırmışlardır. Aradan biraz geçtik. ten sonra Mustafa Salihten on dokuz lira para almıştır. Salih dün motörile hale sebze gö- türmüş, sonra Baheeli kahveye git- miş, orada sebze halinde 95 numara” da ticaret eden Kiryako, Kâni ve Karagümrükte elektrikçi Mehmet Ünsal ile bir masa başında hesap gör. miye başlamıştır. Bu arada Mustafa da kahvehaneye gitmiş, Salihin karşısında ayakla| durmuş ve hiçbir şey söylemeden he. | men elini arkasına atmış, çıkardığı Mahkeme Bugün Katilin cek ve İtalya için mal yükliyedektir. tabancasını göğsüne bir el boşalttık- tan sonra kaçmış, kaçarken de ceke- ti kapımın mandalına takılmış ve yır- almıştır, Salih tabanca patlar patla. siyasi düstur) 'D8Z ayağa kalkmış, 150 adım kadar katili takip ettikten sonza yere düş- Ben de ilmiyle âmel etmeyen, işi| MÜŞ ve biraz sonra da ölmüştür. Sa- sözüne uymayan bu meşhur adamın. | LİN amcası Hasan hüdiseyi duymuş, vaktiyle gaflet gösterip - defterime | otomobille Corrahpaşa hastahanesine dim, karakteristik görünen o son sö. zül » zamana dahi uygun gördüğüm için - bıraktım. İtikadımca yeni har. bin anahtarı da bu sözde münde - miçtir. Bir Mısırlı Meslekdaş Şehrimizde Kahirenin en muteber gazetesi 0- lan Elehramın ve Mısırın en eski ve kiymetli muharrirlerinden Bay Tev. fik Habib bir kaç gündür, memleke- timizin misafiridir. Bay Tevfik Ha- bib, evveli Hatayı ziyaret etmiş, da- ha sonra Ankaraya gitmiş ve oradan İstanbula gelmiştir. Daha öncede İstanbulu ziyaret eden ve ziyaretleri hakkındaki Intıbalarını, hem gazete- sine yazan, hem de &serler halinde neşreden Misırlı meslekdaşımız bu defa da gerek Hatayda, gerek Anka- ta ve İstanbuldaki müşuhadelerini yazmakta ve yine bunlardan bir eser vücude getirmek İstemektedir. Mı. sırlı meslekdaşımızın müstear imzs- sı “İhtiyar Gazeteci, dir. Çünkü kırk yillik bir tahrir hayatına sahiptir. — giderken katili Aksarayda görmüş, hemen polise haber vermiştir. Bu- nun üzerine bekçi Mehmet, Musta- fanın üstüne gönderilmiş, katil te. bancasına sarılmış ve ateş etmek ü- zere iken bekçi Mehmet elini yaka- lamiş, buna rağmen Mustafu tetiğe a- sılmış, ve silâh üç el pallamıştır. Fa. kat Mustafa yakalanmıştır. Mustafa Salihi öldürdükten sonra bir şişe ra. kı almış, onu da kısmea içmiştir. Bek çi, Mustafanın bir elinde de bu rakı şişesini yakalamıştır. Mustafa mah- kemede suçunu İtiraf etmiştir. Müd- delumümi ceza kanununun 448 inci maddesine göre mahküm edilmesini istemiştir. Mahkeme kararını buğün verecektir. Miraç Gecesi Istanbul Müftülüğünden: Eylülün onuncu pazar günü Recep ayının yirmi altısına müsadif oldu. Bundan wezkür pazar günü akşamı (pazartesi gecesi) Leylei Miraç oldur Memleketimizde Yiyecek Kıtlığı Kat'iyen Olamaz Piyasamızda yiyecek maddeleri ü. zerinde fiyat durgunluğu başlamış. tır. Buna sebep hükümetin tedbir a! mak üzere harekete geçmiş olması ve Anadoludan şehrimize fazla mal gel- mesidir. Müvaridat arttıkça fiyatlar da tebeddül yoktur. İthalât maddele- rinden bazılarında artma vardır. Yarından itibaren her cuma günü Umanımıza bir İtalyan vapuru gele- İtalyaya zahire, yumurla, deri gön. il Jmanya vapurları Triyestede beklemektedir. Almanya için dün hiçbir satış olmâ. mıştır. Perakende satışlar devam et- mektedir. Fiyatlarda yeniden yüksel» ! olmamıştır. ün vali Lütfi Kırdarın relsli, mıntaka Ticaret ve İktisat müdürle- rile Ticaret odası umumi kâtibinden mürekkep bir komisyon toplanmış, İhtikârın men'ine ve sınai istihsalâtın artırılmasına dair görüşmeler yapıl. ruştır. Bu toplantıdan sonra vali, mu hârririmize demiştir ki: sında halkımız Milli Şefimize sonsuz #imadına ve kuvvetimize dayanan sükünetini disiplinle muhafaza mektedir. Disiplin. her sahada, her mevzuda kendini göstermelidir. Bu mevzular arasında en başta gelmesi icap eden nokta müstehlik disiplini, sonra da tüccar disiplinidir. Şuurlu ve mütekâmil milletlerde ba disiplin karanlık, körü körüre bir disiplin değil, fakat bilgiye ve haki. kata dayanan bir disiplindir. Son günlerde bazı sivri akıllıların, bulanık suda avlanmak hevesi. ne düşen bir kaç menfi ruhlunun ve balki de memleket düşmanı bir kaç unsurun ve bilhassa hareketlerinin neticelerini ölçemiyen bazı gafille- rin kulaktan kulağa fısıldadıkları, güya ihtiyatkârlik tavsiyeleri, hal kin bir kısmını telâşa sevketmiş, ba- zı maddelerden bir mikter evlerinde saklamak hevesine sürüklemiştir. Bu, kuvvetli bir cereyan mahiyetini al miş olmamakla beraber tekerrürü- nün önüne geçmek, bilhassa gazsteci arkadaşların müzaharetine mütevak- kıftır, Gazetelerimiz halkın en küçük ha- reket ve dileklerini hassasiyetle kay» detmektedirler, Lüzumsuz ve zararlı telâşlerın da önüne geçmek için ba- kikatleri rakamlara istinat ederek yazmalarını kendilerinden rica ede- rim. Bugünkü Türkiye iktisadi bakım- dan ve bilhassa gıdai kifayet bakır mından 1914 Türkiyesi değildir. Eski Türkiye, milletin en esaslı gx dası ekmeğin iptidal maddesi (olan unun mühim bir kısmını hariçten ge. eski normal halini alacaktır. Manifa. || tura satışları az olduğundan fiyatlar. |! “.— Avrupanın feci vaziyeti karşı- || *-İl Bankalar Avans Veriyorlar MUM bankalarımızda tüccarları- mıza mal üzerine svuns verilmesine İğ) devâm edilmektedir. Bu muameleler J yalnız bankaların eski müşterilerine yapılmaktadır. | Deniz nakliye sigortaları arttı Deniz nakliye slgortaları- dünden itiberen yüksel m ön, Süvevşten geçecek olanlardan yüzde. dört sizorta Yirikesi almasını bildirilmiştir. Hamburg ve Baltık de- nizi içi yapı etadır. İhracı menedilen mallar Dış memleketlerden » gümrükleri- mize gelmiş bulunan malların tran- | sit mali duhi oiso. Türkiye haricine #raç edilmemesi için alâkadarlara emir veritmiştir. Bunlardan tepsi olan malların ihraç edilmek Üzere muameleleri ik- ma edilmiş olen dahi ihraçlarını müsasde edilmiyecektir. | Odun, kömür fiyatları Odüm ve kömür Galeri son, hâdiselerin tesiri olmamıştır. Kömürler cinslerine “yöre 45-45, odunlar da 280-320 kuruş arasında satılmaktadır. Bu fiatlar bir hafta evveline nazaran da böyle idi, ürerinde ihtiyacından çok fazla buğday İstih- sal etmektedir ve buğday ihracatçısı olmuştur. Memleketin istihlükâtı tak- riben üç milyon ton, istihseli 3 1/3 milyon tondur. Binaenaleyh #kmek. ve un ile yapılan diğer maddeler İ- çin her bal ve şartta Türkiye bolluk memleketi olacaktır. Stoklarımız daf- ma, hattâ geniş ihracatı mümkün kı- lacaktır. Eskidenberi memleket epi 2 zeytinyağı ihraç eder. li 30 via tondur. İstanbulun *s- tihlâkât 3500 - 4000 tondur. Eskiden pirincimizin en mühim kısmını" hariçten temin ederdik. Sim- di memleket ihtiyacından fazla pirinç istihsal etmektedir. Fasulya, nohut, mercimek, peynir her zaman ihtiya. cımızı fazlasile karşılıyacak miktar. larda istihsal edilmektedir. Bir zaman tamamen hariçten gelen seker için yüzde yetmiş nisbetinde ihtiyacımızı yerli fabrikalar temin| tmektedir. v En sathi bir tetkik bile Türkiyenin ne olursa olsun, bilhassa da mad. deleri bakımından bir b“ mem. leketi olduğuru gösterir Gölde her hangi bir gıda maddesinin azalaca, ından endişe ederek aormel ihtiyaç, tan fazlasmı satın almiya teşebbüz, eşyanın tevzi vazifesini yapan tieg, ret mekanizmasının işlemesindeki i zumlu nizamı bozar. Normal İhtiyaç. | ları karşılamakla müke'lef ola ie. ü. l | | miyenlere karşı İdan üzeri ar, alkın Endişeye Düşmemesi Lâzımdır | bırakır ve bolluk içinde suni bir dar. lik ve pahalılık tevlit eder. Bunlar hep müsteklikin zararına olan akis. lerdir. Müstehlik alış verişlerinde $i- künetini muhafaza ve disiplinle ha- reket etmelidir. Türke yakışan bu- dur ve esasen memleketin vaziyeti de buna müsaittir. Bunu âmirdir. Şahsi menfaatlerin ancak umümi menfaat çerçevesi dahilinde temin e. dileceğini bilen bizim gibi mütekâ. mil muhitlerde tüccarımız da büzi a- ni ve münferit vaziyetlerden, talep artmalarından istifadeye “kalkışarak SİYAİMEMA eye ARMA REMİK OE ği zehabına sevketmemel İngiltere ve Fransa “bükümetleri bu noktalar üzerine tüccarlarının dik kat nazarlarını celbetmişler ve alâka» darların disiplin hissine muvaffakı. yetle hitap etmişlerdir. Mili disiplini çok yüksek olan memleketimizde, ticari (terbiyesi pek ileri olan şehrimizde tücearımi" za yapmak istediğim hitabın derhel 'İve devamlı mukabele bulacağını ka- m, Müstehlik disiplini, tüccar di- | sipliniAvrupanın şimdiki vaziyetinde İlen lüzumlu kuvvet âmilleridir. Tüc- car arasında bu disipline riayet big e geçmek için kanuni mevzumtımız biz? kuvvetli silühlar vermekledir Tavşanlıda ihtikâr Tavşanlığan bildiriliyor: Si esnafın, yakacak ve yiyecek m. 5 lerinin fiyatını arttırdığı gö. Belediye, ihtikâr yapan eshafın ce- zalandırılacağını ilân etmiştir, Akdenizdeki vapurların i mız geldi Akdenizde bulunan ç, eli hemen hepsi limanımıza avdı let etmiş. gri sele ve Mersin li. nı ir bas iç şilep bulunmak” Dün İstânbul timanı vapuru gelmiştir. aşi & biri Norveç, birisi de Roman- vi alime Daçva vaparudur. Daç. dei 7u ile gelen yolculardan bir gümrük memurları tarafın. EE anırken beline serilmiş, mün £ metre ipek kumaş bulunarak edilmiştir. İtalyan vapurları geliyor imanımıza yeniden seferler yap- Muya başlıyacağı söylenen İtalyan Vapurlarından bir kaçı dün akşam Çanakkale boğazını geçmişlerdir. Bu Yapurların gelmesi İle bir kaç gün- dür işsiz kalmış olan liman tahmil Ve tahliye amelesi de eski “işlerine başlıyacaklardır. Almanyanın harbe başlaması üze“ Tine Hatiçteki denizaltı fabrikasında bulunan Alman mütehassıslarının Al- Manyaya dönecekleri hakkındaki ha. borler henüz tahakkuk etmemiştir. Mütehassıslar şimdiye kadar geri apurlarımızın na 4 ecnebi Bunlardan ikisi tirirdi. Limanlarımızdaki vapur ha. Zu ilân olunur. reketlerimiz kısmen çun nakliyatını carı gayri tabii bir talep kargang, dönmek için Almanyedan hiç bir e mir slmadıklarını bildirmişlerdir. Yeni Deniz Subaylarımız Dün 20 Genç Gıda Maddeleri İstihsalâtımız İhtiyacımızın Kat Kat Fevkindedir Cİ Bini be İltihak Etti ilhracat Yapmıya Bile Kâfidir. H Deniz Harp okulunu ikmal ve şanlı donanmamıza iltihak eden 27 deniz subayının diploma tevzi ve tahlif merasimi dün Heybeli Deniz Harp Okulunda yapılmıştır. Merasime saat 15 te İstiklâl marşı ile başlanmış, alay sancağı selâmları- miş, bundan sonra mektep komutanı tarafından yeni subaylara hitaben bir nutuk söylenmiştir. Mektep ko- mutanı nutkunda Türk denizeilerinin uzak ve yakın bütün mazideki şeha. met ve cesaretini, Sancak sevgisini, vatan bağlılığın? anlatmış ve: “.— İdealiniz, yurt aşkı. denizcilik sevgisi, sahcağımızın yükseltilmesi, otmalıdır,, demiştir. Mektep komuta- Yeerâr TAY mans etmişlir.” And içme “töreni tamamlanınca. mektep komutanı bir nutuk daha söy lemiş vet “.— Bu andmızdan mızdanaziz ve üstün tutuğu çağımızın muhafazasına sizler gibi değerli gençlerin de katılmış olduğu. nu görerek müsterih oluyorum,, de. miştir, Bundan sonra davetliler ve törem- de hazır bulunanlar hazırlanan büfe- de ikram ve izaz edilmişlerdir. Dün donanmamıza iltihak eden su: baylardan on dördü makine sınıfına, on üçü güverte sınıfını mensuptur. lar, Makine sınıfına mensup olanlar: Kenan Ertokuş, Salm Akağa, Hurşit Öngök, Vedat Angrı, Ekrem Taşan, Nesimi Ülkü, İlhan Erkan, Refi Tu. ranh, Turgut Giray, Mehmet Özte- kin, Ali Akan, Sinan Erdoğan, Mü- cahit Şenol, Sedat İnaldır. Güverte sınıfına mensup olanlar da Muzaffer Koral, Muzafler Erman, Muzaffer Tayfun, Cavit Teksoy, Ne- çati Tümer, Orhan Dalay, Orhan Ka. Taman, Şükran Ayengın, Remzi Er. tam, Süleyman Başar, Yakup Enön, Kadri As, Adnan Tezcandır. TAN yeni subaylarımıza şerefli va- zifelerinde ve vatan müdafansında yüksek başarılar diler. TAKVİM ve HAVA 7 Eylai 1939 PERŞEMBE Gün: 30 Hizir 185 Rumt 1398 Ağustos: 25 2 1024 349 9 uncu 8y Arabi: 1858 "Recex 33 Güneş: 534 — Oğle İkindi: 15.49 — Akşam: Yatsı; 2016 — İmsii: Hava Vaziyeti Yeşilköy meteoroloji istasyonundan ab. aan malimata göre, hava yurdun Egenin cenüp ve Akdenizin garp kısımlarında a- çık, Karadenizin şark kıyıları ile Orta A- nadolunun cenup kısmında bululu ve mevzii yağışı, diğer bölgelerde yer yer açık ve kasmen bulutlu geçmiş, rüzgürler Karhdeniz kıyıları ile Dağu bölgelerde ce- nubi, diğer bölgelerde çimali istikametten orta kuvvette esmiştir. Dün İstanbulda hava az bulutlu geçmis, rüzgür şimali şarkiden saniyede 6 « 8 met- te hızla esmiştir. Saat 14 de hava tazyili 1022,1 miliber 'di, Söhünet en yüksek 247 ve en düşük 13.4 santigrat olarak kayde” dilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: