6-9-939 6 Eylül 1939 TAN ASONE Türkiye BEDELİ Ecnebi 1 Sene # Ay say tay 2000 Kr. 1800. so » wo * için bene srasiyle 30, 16, 8. 3. liradır. Abne bedeli peşindir. Adres değiştirmek 28 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk İ pul ilüvesi izemdi KE İhtikârın Önüne Geçelim afalarını ve gözlerini... kazanç hırsı bürümüş kimselerin yüreklerinde, vatan en » dişesi, maslesef yer bulamaz Ve on- lar, kasalarını doldurmak gayesi uğ- runda, vatanı paniğe © vermeyi bile göze alırlar, Nitekim alıyorlar da. Nitekim, şimali Avrupada patla- yan toplar, onların kulaklarına, fır- sat davulu gibi geldi. Ve nitekim, tam bir sükün, tam bir huzur, ve tam bir emniyet içinde bulunan bu vatanda, sebepsiz, münasız, ve sıra. r telâş uyandırmak için kolları olan se ee Eğer son tecrübelerde, İstanbulu şakaciktan bombardıman eden tay - yareler, halka bir düşman taarruzu gibi göründüyse, bu onların eseridir. Eğer o günlerde, halk, fırm kapı. larında birbirini çiğnediyse, bu lü - zumsuz tehacüm, onların koydukları fitnenin mahsulüdür, Ve eğer bugün hâlâ, kilerlerini, birer bölük ambarı kadar doldur - mak lüzumunu duyanlar varsa, yi. ne onlar tarafından kışkırtılıp ür - kütülmüşlerdir. Ve bizec bugün, bu nokta üzerin. de ehemmiyetle durmak, bir beledi- ye vazifesi değil, bir vatan borcu - dur. Zira, kelimeleri oevelemeden Süselamelen. sn Aalamkaşlz pallasa sapmadan, çırçıplak bir lisanla ilân €yleyelim ki, ortalıkta bariz bir ihti. kâr başlamıştır. Onlar, Alman ordusu ile birlikte | harekete geçtiler, Ve Alman ordusu Polonyaya çullanırken, onlar da hal- km kesesine saldırdılar: Alman hareketinin başladığı gün Şuvalında yirmi beş kuruşluk bir e. tiket taştyan âlâ Tosya pirinci, bir hamlede 34 kuruşa zıpladı. Onu derhal, 24 kuruştan, 32 ku - Tuşa sıçrayan Ayvalık sabunu kova- ladı. i Zeytinyağ 47 kuruştu. Şimdi alt, Mış kuruş verene, şımarık bir şıllık &ibi nazlanıyor. Urfa yağı 90 kuruştu. 112 de, Yâni ara yerde, men Urfa ile İstanbul Mesafe kadar fark var. Şeker 26 kuruştan 28 kuruşa Sıktı: Biraz daha gayret ederse, bi- ber gibi ağzımızı yakacak. Makarna, peynir, nohut, merci » mek, bakla, ve fasulya da, karınca, erince, terfi yolunu tuttu: Bu gi- dişle, fasülya nimetten değil, servet. ten sayılacak, Ve irmik makarnası © gibi bazı Maddeler, arkadaşlarından daha kur Baz çıkarak, büsbütün ortadan sır oldular; Yarın ortaya çıktıkları za - Man, yanlarına O sokulabileceklere *şkolsun., Bu arada, habire kızışan altın ih- tikârı, bono ihtikârı da cabal.. Halbuki, bu fiyatların © çileden tıkmaları, asayişi ihlâl etmeleri i fin, ortada hiç bir sebep yok: Bugün- ük, sadece, ihtikârm mevendiyeti » Wi tebarüz ettiriyor, ve alâkadarla - "a biran evvel harekete geçmeleri- Bi istiyoruz. Acaba, şimdiye kadar, valinin ri. Yasetinde toplanmış bulunması lâ - #ua gelen meni ihtikâr © komisyonu Nerede? Belki, bu kömisyonu içtiman da. > etmek salâhiyeti, bir © gazeteye ,, tilmiş değildir. Fakat biz, bu va- Md karşısında, salâhiyetimiz hari- İne taşmayı, ve bu komisyonu “üci- e İçtimaa çağırmayı bir © vazife ip yoru Zira “Harp zengini” ke - nek hülyasına kapılan muhtekir. w a, fiyatlara, başıbozuk birer çete Si hilrriyetiyle kumanda etmele - ** yumulacak göz kör olur! Bugün hemen he - arasındaki yalnız | Fransada intişar eden "Vu,, gazetesi tanınmış Fransız "Almanyaya göndermiş, Alman milletinin düşünceleri hakkında tetkikler yaptırmıştır. Bu husustaki tetkik ve intıbalarını bu gazetede neşreden muharrir, yazısında, Hitlerin atıldığı sergüzeştler hakkında Almanların ruhi haletlerini ALMAN Milleti Neler Düşünüyor? TAN ve düşüncelerini muharrirlerinden Pierre Guerin'i tahlil etmektedir. Resmimiz, geçen kış Alman halkına yiyecek, ısınacak madde temini için iane toplandığını ve diğer tarafta da harp hazırlıkları esnasında halka yemek tevzi edildiğini gösteriyor hin nehrinin öbür kıyısında, halk kütlelerile temas im- kânını buldum. Ve bu temaslar be ki, Alman milleti, hiçbir ikna etti zaman, bugünkü kadar şaşkın bir hale düşmem mit, korku ve arzu &- rasında bu derece bocalemamıştır. Büyük “Reich,, e on milyon va- tandaş kazandıran, ve Alman Ges. tapo şeli M, Himler'in başına da, esaret ve nezaret altına alinacak ferdasında, Hit- taarruzlarına Po- lonyayı hedel tutarak Dantzig ve Corridor talebini ileriye sürerken ve Fransayla İngiltere, Münih po- Mtkasınm harabesi üzerine “çem- berleme,, siyasetini kurmiya baş- larken, üçüncü Reich'in içinde bir tek ses duyuluyor ve şöyle söylü- yordu: “— Führer tıpkı Avusturya dâ. vasını, tıpkı Çekoslovak ilhakım kazandığı gibi, Polonya meselesi- ni de harpsiz helledecek, Fransa ve İngiltere, bermütad ve bir defa daha boyun eğecekleri" B en, nisan've mayıs ayların. da, beni sorguya çeken, - avukat, berber, tüccar, gazeteci, şoför, boyacı, doktor - bütün AL manları, yanlış düşündüklerine i- nandırabilmek için dilimin döndü. ğü her şeyi söyledim. Ve onlara: “— Emin olun, dedim, iş bu se- fer umduğunuzdan çok ciddidir. İngiltere Polonyanın müttefi dir. Eğer Hitler, Danzigi mutlaka istiyorsa, dövüşmek mecburiye- tindedir, Kapitülâsyon devri geç- ti. Berchtesgaden'e, ve Münich'e hava tenezzühleri yaparak dâva kazanmak hulyası, bir daha diri. lemiyecek bir mâzidir artık. Mart ayındanberi, Prag darbesindenbe- ri her şey değişti!” F akat, bütü sözlerim, ve bü- tün delillerim, Berlinli #- vukatın, şoförün, veya berberin kökleşmiş kanaatini sarsmadı bile. Hattâ bana biraz istihza ve mer. hametle cevap veriyorlar, ve İn- giltere - Polonya ittifakını, Fran- #a - Çekoslovakya ittifâkından faz- la bir ktymete sahip görmedikleri- ni söylüyorlar ve: “— Daha, diyorlardı, bir sene evvel, Londra ve Paris, Şansölye Hitlerin tekliflerine daima: “— Hayır!” cevabını vermekle söze başlıyorlardı. Fakat bu: “— Hayır!” lar, sonunda dalma: Evet!” e inkılâp etmişti. Şimdi ise, siz bize, marttanberi her şeyin değiştiğini söylüyorsu- nuz. Şimdilik belki doğrudur. Fa- kat, muhakkak ki, önümüzdeki aylar, bü vaziyeti de değiştirecek. tir: Hem de bermütad, Hitlerin le- Yazan: Pierre Guerin hine olarak!” Bu sözleri “söyliyenler, söyle- diklerine inanıyorlardı. Ve nisan, mayıs'ayları; Berlinde Hak bir em- niyet ve tatlı bir nikbinlik mevsi- miydi" 7 aman geçti: Fransa ve İngil- tere, “çemberleme;, siyase- tine devam ettiler, Rusya İle mü- zakere yolunu tuttular. Türki; anlaşmalar “imzaladılar, yyare inşaatını hızlandırdılar, Deniz ve kara kuvvetlerini arttır. dılar. Ve bütün bu faaliyetlerin gösterildiği sıralarda, Almanya, hiçbir siyasi hareket gösteremiyor, hiçbir şey yapamıyordu. Hitlere, Yugoslavyadan, © Macaristandan, Bulgaristandan, İspanyadan kral. lar, başvekiller,. kumandanlar ge- lip gidiyorlardı. Fakat bu ziyaret- ler, müsbet hiçbir netice vermi- yordu. Bu konuşmalardan; cılız bir mütekabil tashhüt, ve zayif bir anlaşma bile doğmadı. Danzig'de i- se, günler, hiçbir değişiklik geti meden geçiyordu. Oradaki nazi ler, veya oraya Doktor Göebbels gibi Berlinden gönderilen nazırlar soluk nutuklar söylemekten başka bir mârifet gösteremediler, Polon- ya enerjiyle harekete geçerken, Hitler hareketi durgunlaşmıştı, B u vaziyet karşısında, Alman milleti, Varşovanın, Lon- dranın ve Parisin mukavemetini ciddiye almıya başlamıştı. Acaba, benim Berlinli avukat, berber ve şoför de korkmıya başlamışlar mıydı? Zannediyordum: Fakat ya- pılmışım: Onlar hâlâ: “.— Hayır, diyorlardı, harp ol. miyacak. Göreceksiniz: Bir hafta içinde, Hitler, karıştırdığı dünyayı yine süt liman 'haline getirecek!” Onlara hayretle sordum: “- Bü hükmü nasıl verebiliyor- sunuz? Memleketinizin, Polonya hudutlarında yaptığı muazzam he- zırlıkları görmüyor musunuz? Ga- zetelerinizi okumuyor musunuz? Anlamıyor msunuz ki, mütemadi- yen intikam almıya davet olunu- şunüz, mütemadiyen büyüyen bu harekötler, büyük darbeyi, ve git- tikçe yaklaşan macerayı ihbar et- mektedir!” Onlar sükünetle dudak büktü- ler, ve: “— Bütün bu hazırlıklar, bütün bu propagandalar, hiçbir şeyi is- bat etmez: Biz, bü küru gürültüye kaç defa şahit oldük: Bu sefer yi. ne eminiz: Harp olmıyacak'” “.- Peki Danzig işini ne yapa- caksınız? Chamberlain'in bu sefer de şemsiyesini kapıp tayyareye bi- neceğini -mi umuyorsunuz? Pran- senın, bu sefer de boyun eğeceği- Bi mi i nuz?” Bu sualler de kâr etmedi. Ve onlar, Hitlerin, bu zaferi de harp. siz kazanacağı hususundaki sağlam kanaatlerini değiştirmediler. Onlar, 15 nisanda: “ — Biz, Danzigi de dövüşmeden alacağız” diyorlardı. r px 15 ağustosta, kanaatle- rini nedense değiştirdiler, Ye: — Dövüşmiyeceğiz ama, Dan- zigi de kazanamıyacağız!” dediler. Bu maneviyat sarsılışını da, Sta- lin'in bombası tâmir etti: Bir sa- bah, telsizlerle birlikte Voelkischer Beobachter kockman manşetlerle Sovyetlerin demokrat cepheyi ter. kettiğini haber verince, Alman milleti, yeniden eski kanaatine ka- vüştu, Ve Berlinliler, ara sıra gök- yüzüne kulak kabartarak, Cham- berlain'i Berchtesgaden'e götüre- cek olan tayyarenin sesini duy- mak istediler. Fakat bu ümit çok kısa sürdü. Zira İngiltere istifini bile bozma. dı, ve Fransa yeni askeri tedbirler aldı. Bu yüzden, belecan ve endi- şe, o cılız nikbinliğe çabuk galebe çeldıl. Bugün, Alman milleti biliyor ki, ne Polonyanın, ne de müttefik- lerinin ricat etmesi muhtemel de- ğildir. Bugün Alman milleti, Hitlerin Ticat edeceğini ümit edemiyor: Ve işte, Sovyet ihanetinin Almanya- daki neticesi budur! Alman milleti, evvelâ, Staline minnettar olmuştu: Zira Stalinin, o ademi tecavüz paktile, Alman. Yaya, harpsiz ve yeni bir zafer da- ha kazanmak fırsatmı hazırladiği- nı sanıyordu. Ancak ademi tecavüz anlaşma- sınin Hitleri, ikinci bir Münich'e değil, ateşe sürüklediğini görün- €»; Alman milletinin Staline kar. şi duyduğu minnet, yerini derin bir lânete bırakacaktır. Zira, telkinlerle coşturulmuş, mutaassıp birer faşist haline s0- kulmuş, ve motörize kıtalarla, ta- ze zaferlere doğru güle oynıya koşmak hulyalarına kaptırılmış 0- lan tap ve mahdut bir gençlik is- tisna edilirse, Alman milleti harp. ten müteneffirdir. Danzig işi onu, Südet meselesinden fazla alâkadar etmiyor. Hele mihverin mururida bile de Imar'ların, © Polonya'lılara karşı besledikleri eski an- tipati, bugün rolünü kaybetmiştir. Ve Alman milletini intikama da- vet eden körükler, bu çoktan sön- müş kini alevlendiremiyor. Artık Almanyada propaganda, barutu, mermisi çoktan tüki iş, eski ve modası geçm'ş bir Avrupa haritasının . allak bul. lak olmasından, şeflerinin istibdadı ve yasakları biraz daha arttırma- sından başka hiçbir fayda görme- miş bulunan, Alman milleti artık yeni zaferlerden hiçbir şey bekle- memektedir. Kaldı ki, o, Danzig zaferinin de, yeni bir harp vesile- si doğuracağından emindir. Ve kaldı ki, o, Danzig işinin zaferle biteceğini ummuyor, bilâkis, mağ- Tübiyetten, müthiş bir bozgundan korkuyor, Bu karanlık günlerde, millet, şe- fin hiçbir kararına iştirak etmi- yor; ve onun, diğer Avrupa mil- letleri arasındaki tesanüdü, dost- luğu biraz daha arttıran kararla. rını büyük .bir helecan. ve endise içinde bekliyor. B'x evvel de söylediğim gi- bi, bele, Stelinden aldığı cesaretten sonra, Hitlerin ricat e- deceği de ümit olunmuyor. Ve Al- manya, bugünkü dünyaya, bu ağır ölüm ve ümltsizlik hâleti ruhiyesi içinde kulak veriyor. Yasaklardan sızabilen haberler o erssında, Pa- panın sulh duası, Belçika kralınm sulhperver sesi, Rooseveltin sami. mi ve beşeri feryadı, Alman mille- tini ümitsiz ümitsiz gülümsetiyor: Zira onlar acı aci biliyorlar ki, Hit- ler, milletinin düşüncelerile alay eder ve M. Von Ribbentrop'dan başka kimseden nasihat almaz. Bütün bunlara rağmen, Alman milleti, Hitlerin nihat kararına, - o kârar ne olursa olsun - mütad te. vekkülile boyun eğecektir. Fakat Alman milletinin bu zahi- ri tevekkülü ne kadar sürer? te! İzee, o millet, harp zamanın- da da sulh devrindeki sab- rım gösteremiyecektir. Korkunç felâket fırtınasma, şefinin arzusi. le sürüklenen bir millet, içine yu- varlanacağı ıztırabın ve sefaletin dehşetine kolay kolay katlanamaz. Zira, yapılan bütün propagan- dalara rağmen, Alman milleti bil. mektedir ki, bugün, kendi çektiği müthiş helecanın membaı ve me- sulü bizzat Hitlerdir. Ve kopan harpte, mesul, müs. tevli, mütecaviz, mütearrız mey- kide olan da bizzat odur! FIKRA Dedikodulara Kulaklarınızı Tıkayınız merika Cömhürreisi Roosevelt yeni cihan harbinin başlama sı münasebetiyle milletime © hitaben verdiği radyo mesajında dedike - dunun ve fiskosun halk kitleleri ara- sında açabileceği rahneye işaret e. derek dedi ki: — Şimdi memleketi membaları meçhul bir çok dedikodular istilâ e- decektir. Dedikodu ve fiskos, ruh - ları çürütmek, maneviyatı bozmak jiçin kullanılan en müessir silâhtır. | Onun için dedikodulara kulaklarını- İı kapayınız. Vaka ile rivayeti birbi. rinden ayırınız. Şayialara ehemmi - yet vermeyiniz. Hakikati o görmeğe çalışınız Bu tavsiye bizim için de bir di « rektit olabi mdiden halk ura - sında bir çok dedikoduların dolaştı « gını işitiyoruz. Bu dedikodular piya» saya da tesir etmekte, esnafın bazi eşya üzerinde ihtikâra © sapmasına sebep vermektedir. Dün gazetelerimize © yaptığımız tavsiyeyi, bugün de halkımıza tek » rar etmek istiyoruz, Her okuduğu - muz habere, inanmayınız. Haberin kaynaklarına iyi dikkat ediniz. Ber. lin ve Roma menbalarından © gelen haberlerin mutlaka bir taraflı oldu. Eunu unutmayınız. i * Radyodan Havadis Bekleyenler Bir okuyucumuz, bugünkü Vazi - yetin icaplarını gözönüne (alarak radyomuzun musiki neşriyatını a - zalimasını, buna mukabil havadis Deşriyatımı arttırmasını İstiyor. Misal olarak bütün dünya radyola - rmın programlarını değiştirdikleri - ni, ve haber neşriyatına fazla ehem- miyet verdiklerini söylüyor. Filhakika bugün halkı en ziyade slâkadar eğen radyo neşriyatı dün- ya haberleridir, Ankara radyosu halkın bu ihti - yacım nazarı dikkate alarak neşri - yatında haber verme saatlerini ço - ğaltacak surette tâdilât yapamaz mı? N, Alman ve İtalyan Mektepleri Şehrimizdeki Alman ve İtalyan mekteplerinin bu sene tedrisata de- vam edemiyecekleri haber (o verildi. Filvaki Alman konsoloshanesi, Al - man mekteplerini kapatmamak için elinden geleni yapacağını — bildirdi. Böyle olmakla beraber bu mektep » lerin bu sene Alman muallim bula - bileceği şüphelidir. Fakat bu vesile ile, memlekette na- zi propagandası m bu O yabancı mektepleri de millileştirmek müm « kündür. Bu mekteplere devam eden bir çok Türk çocukları vardır. Bunlara Almanayadan yeni getirtilecek nazi muallimlerin nazi görüşünü (telkin etmesine müsaade etmek, bugünkü şartlar dahilinde eaiz değildir. Bu vesileden istifade ederek Ma. arif Vekâleti, Alman ve | İtalyan mekteplerdeki Almanca ve İtalyan. ca tedrisat İçin, Almanya ve İtalya» da tahsil etmiş genelerimizden isti. fade edemez mi? Vekâlet bu genç » leri Alman ve İtalyan mekteplerine muallim tayin ettirmek suretiyle, bu mekteplerin nazi ve faşist propagan- da merkezi olmasına mâni olamaz mi ? Yanlış Bir Haber Ankara, 5 (A.A.) — Beden Terbi. yesi Genel Direktörlüğünden: 2 Eylül 939 tarihli Cümhüriyet ga- zetesinde İstanbulda yapılacak Tür- kiye birinciliği güreş müsabakaları. nın tehir edildiği hakkında bir haber görülmüştür. Haber yanlıştır. Bu müsabakela- rın tehir edildiğine dair ne Genel Direktörlükten ve ne de federasyon. lar dairesinden verilmiş bir haber yoktur,