30 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

30 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bugü Famelin İignekğüğiy Gi7klM nkü Fransız DONANMASI ayet Almanya. bir harbe sebep olur ve İtalya da müttefikini takip ve onunla birlikte harbe girmek zorun- da kalırsa, Mussolini Akde- nizde kapalı kalmak fikir- lerini tahakkuk (ettirmek için istemiyerek girmiş oldu- ğu bu harpten azami istifade etmiye çalışacaktır. Fakat İ- talya Almanya gibi harbi ka- rada değil, denizde yapmak mecburiyetindedir. Ve Ak- denizin üç kapısından birisi- ni, bilhssa Ccbelitarıkı ilk hamlede düşmanlarına karşı kapatmak istiyecektir. Buna muvaffak olabilmek için İspanyadan yardım görmesi lâ- zım gelir. Fakat İspanya harpten yorgun ve bitkin bir halde çık- mış olduğu gibi demokrasilerin da- imi tazyikı altındadır. Şu halde buradan ümitvar olamaz. ve an- cak İtalya merkezi vaziyetten is- tifade ederek bu kapıları kontrol edebilecekse de bu kontrole mâni olacak karşısında İngiliz ve Fran- siz deniz kuvvetlerini bulacak ve onlarla boy ölçüşmeğe mecburi. yette kalacaktır. Bu mecburiyet hiçbir zaman ona zafer vâdetmiye- cektir, —— * Dünkü yazımda İtalya ve Al manyanın denizde karşılaşmak za- ruretinde oldukları demokrasile. rin deniz kuvvetlerinden İngilte- reye ait olanı tebarüz ettirdik. Bu- gün de demokrasilerden Fransanın deniz kuvvetlerini mütalea ede- Jim... İtalya harbe girdiği takdirde Ak denizde karşısında oİngiliz ve Fransız donanmasını bulacaktır. Bu müşterek donanmadan Fran- #sya sit olan, halen yüklü bir ye- küna ve ezici bir kuvvete malik- tir. r Fransa bugünün karışıklığında bütün donanmasını seferber hale getirm$ ve hepsini Akdenizdeki üslerine yığmıştır. Bu kuvvetler en yeni ve modern silâhları taşı- yan her boyda ve her cinste gemi- lerden mürekkeptir ki. onlar da şunlardır: Hattı Harp Gemileri Halen Fransa odonamasında 163.945 mecmu tonajında 7 hattı harp gemisi vardır. Bunlar da: Dunkergue, Strasburg, Lorraine, Provenc, Bretagua, Paris, Courbet isminde gemiilerdir. Dunkergue, Strasburg! Aynl si- nıf gemiler olup 26500 tonluk ve 5 mil süratle gemilerdir ve 1935, 1936 senelerinde inşa edil- miş, en son esliha ile techiz edil- miş gemilerdir. Ağır bataryası 8 a- det 33 santimetre ve 32 çap tülün- Yazan: H. KORUR de toplarla vasat ve hava batarya- sı 16 adet 13 satimetrelik, 4 adet 4.7 lik, B adet 3.7 lik, 32 makineli tüfekten ibaret olup bunlardan msada 4 tâyyareleri vardır. Boyu 205 metre, zırh kuşak ka- Tınlığı vasatta 32.3, zırh güverte kalınlığı 17.5 santimetrelir. Lorraine: 22180 tonluk 23 mil e DİŞ de inse ec sonradan tadilâta uğramış bir ge midir. Ağır.bataryası" 8-adet 34 santimetrelik 45 çap tülünde top- Tarla, vasat bataryası 14 adet 138 santimetrelik toplarla techiz edil. miş ve hava hedeflerine karşı 8 a- det 10 santimetrelik, 4 adet 4.7 lik, 8 adet 3.7 lik ve 8 adet makineli tüfek konmuştur. £ torpidosu, 4 tayyaresi vardır. Zırh kuşak ka- lınlığı 31 santimetre ve boyu 166 metredir. Provence, Bretagua: 913 de in- şa edilmiş, son senelerde tâdil e- dilerek modern silâhlarla takviye edilmiş 22189 tonluk, 23 mil sürat- te gemilerdir. Ağır bataryası 10 a- det 34 santimetrelik 45 çapında toplarla, vesat bataryası 14 adet 13.8 santimetrelik ve hava hedef- lerine karsı B adet 7.5 luk, 5 adet 4/7 lik ve 8 makineli tüfek kon- muştur, 4 torpido taşırlar. Zırh kuşak kalınlıkları 31.4 santimetre ve Boyları 166 metredir. Taretleri çift namluludur. Paris, Courbet: 912 de inşa edil- miş, 929 da tadilât görmüş ve mo- dern esliha ve Ghazlarla techiz e- dilmişlerdir. 22189 tonluk ve 20 mil sürattedirler. Ağır bataryaları 12 âdet 30.5 luk toplarla donatıl mıştır. Vasat bataryası 22 adet 13.8 santimetrelik ve hava batar- yası 7 adet 7.55 luk, 2 adet 47 lik ve 2 makineli tüfekten ibarettir. 4 er torpido taşırlar, Boyları 166 metre ve zırh kuşak kalmlıkları 30 santimetredir. Çift namlulu 6 tareti vardır. Fransa bunlardan maada 35 er bin tonluk dört gemi daha inşa et- mektedir. İtalyanın ise bu gemi lere mukabil 23 ve 24 bin tonluk 913 de inşa edilmiş dört gemisi vardır. Fransanın 193.945 mecmu tonajdaki yedi hattı harp gemisi- ne mukabil İtalyanın 95.244 mec- mu tonajda 4 hattı harp gemisi bulunuyor demektir, Tayyare Gemileri: 22146 tonluk ve 40 tayyare taşı- yan Böorn ve 10000 tonluk 26 tay- yare taşıyan Commandant - Terta isminde İki tayyare gemisi vardır. Bunlardan Bdorn 920 de inşa edil miş ve 928 de tadilât görmüştür. 8 adet 15.5 santimetrelik ve 6 a- det 7.5 santimetrelik, 8 adet 3.7 lik ve 12 adet makineli tüfeği vardır. Diğeri Cörmandant - Terta 929 da inşa edilmiş 932 de tadilâta uğramıştır. 12 adet 10 santimetrelik, 8 adet 37 ve 12 adet makineli tüfeği vardır. Fransızların 32146 mecmu tonajlık iki tayyare gemisine mu- kabil İtalyanların 4930 tonlük ve 20 tayyare taşıyan tek hir gemisi vardır ve 923 de inşa edilmiştir. Kruvazörleri : 70.000 mecmu tonajda 10.000 er tonluk. *Aigörie (932); Dupleix (930),-“Foch (929), Colbert (938), Suffren (927), Tourville (921) Dü- guesne (925) adlarında 7 adet kru- vezördür. Bunlar 925 senesile 932 senesi arasında inşa edilmiş 32 mil süratte en son sistem ve en modern techizatla techiz edilmiş gemiler- dir, Algerid (932): 8 adet 203 santi- metrelik ağır bataryasile 12 adet 10 santimetrelik hafif bataryası vardır. Sürati 32 mil ve zırh kuşak kalındığı 11 santimetredir. 6 tor- pido, 3 tayyare taşir. Duplelx (930), Foch (929), Cal. beri (928), Suffren (921): 8 adet 20.3 santimetrelik ağır bataryası, 8 adet 9 santimetrelik hafif batar- ya, 8 adet 3.7 santimetrelik hava bataryası, 16 adet makineli tüfekle techiz edilmiştir. Bunlardan manda 5 torpido, 3 tayyare tasırlar ve süratleri 34 #mildir. Zırh kuşak kalınlığı 6 san- timetre, boyları 185 metredir. Touryille, Guguesne: Bu kruvs- zörler B adet 20.3 santimetrelik ve 8 adet 7.5 santimetrelik, 8 adet 3.7 santimetrelik topla, 12 makine- li tüfek, 3 torpido, 2 tayyare taşir- lar. Fransızların 70.000 mecmu to- najlık 7 kruvazörüne mukabil b talyanların ayni evsaf ve tonda 7 kruvazörleri vardır. Hafif Kruvazörleri : Halen Fransız donanmasında 79.720 möcmu tonajlık 11 adet ha- ff kruvazör vardır. Bunların 5 ta» nesi 7600 tonluk ve 36 mil sürat- tedir. 9 adet 15.2 santimetrelik. 8 adet 9 santimetrelik, 8 makineli tüfek, 4 adet torpido, 3 tayyare ta- şırlar. Boyları 179 metre, zirh ku- şak kalınlığı 9 santimetredir. 937 de tâdil görmüş ve modern esliha ile techiz edilmişlerdir. Bir tanesi 5886 tonluk, 39 mil sürattedir. 9 adet 15.2 santimetre- lik, 4 adet 9 santimetrelik, 8 adet 3.7 santimetrelik, 6 adet makineli tüfekle 6 torpido, 200 mayın ve 2 tayyare taşır (Emile Bertın), bo- yu 170 metredir. Diğer bir tanesi (Jeanne d'Arc) (Devamı 10 uncuda) p——— he İ Nevyork Dünya Sergisinden. Röportajlar Mağa 0. A ğin B* milleti eserleri kadar da fertleri temsil öder. Bugü- ne kadar sergi hakkında yazılan bütün yazılarda pavyonumuzda teşhir edilen Türk mallarından bahsedildi. Fakat bu ayni pavyon- da kimler çalışıy: Amerikalıların K ye kimler çıkıyor; buna kimse e. hemmiyet vermedi. Sergimizin üç müdürünü; komiser Vedat Nedim Tor, propaganda şefi Ahmet Emin Yalman ve pavyonun idare mü. dürü Neşet Atayın adını herkes duydu. Bir de bunların nezaretin. de çalışanlar var. Bir iki kişi ku. riç bunların ekseriyetini talebeler teşkil ediy: Şimdi sizinle beraber pavyonu. muzu şöyle bir dolaşalım. malımız ve saticılarımızla tanışalım. Sol taraftaki dar uzun salorda Sümer bankın getirdiği eşyalar teşhir e- diliyor. Burada bizi satış şubesi. nin reisi beyaz saçlı, orta yaşlı, güzel ve kibar bir hanım karş yor. Şair Rıza Tevfiğin kerimesi Bayan Suat. Etrafı, eşyayı iyice tetkik etmeden evvel kendisinden vaziyetin içyüzünü öğreniyoruz. — Bu salonda, diyor, Bayan Su- at, iki türlü eşya var. Birinci kı. sım 2500 dolarlık ipekli halılar, 90 dolarlık ipekli maşlâklar gibi yükte ve pahada ağır olanlarıdır. Getirilen eşyanın yarısından fazla. $ı bu cinstendir. Halbuki bunların satılması çak zor. Bu sebepten dö. layı bir çokları bedbin oluyor. Ha buki bugün bu eşya bize para getirmiyorsa da bizi hiç tanımıyan Amerikalılara Türklerin “sanatta ne kadar yüksek olduğunu İspat e. diyor. Her gün binlerce halk bü in. ce sanat eserlerini almıya değil fakat görmiye “geliyor. Ve sonra gelmişken yükte ve pahada hafif olafi küçük Kütahya vazoları, keh. ribar ağızlıklardan alıp gidiyorlar. Bana kahrsa bu sene tohumları e- kiyoruz, gelecek sene mahsulleri alacağız. Bu sene kendimizi tanıtı- yor, gelecek sene iş yapacağız. Bu. raya daha zengin halk celbetmek İ işin plânlar yapıyoruz. Bu iş bek. lemekle olmaz, onları buraya muh. telif fırsatlarla çekmek lâzüm. B yük bir memnuniyetle bize bu izahatı veren Bayan Su. adın nefsinde kabiliyetli bir satıcı ve İyi bir vatandaş sıfatlarının mezcolduğunu görüyorum. Bayan Suadın defterleri ik üç ayda 2000 dolarlık satış yapıldığı. ni gösteriyor. Şimdi satıcı kızlarım başı olan talebeden zarif ve ince Hümeyrs Yenice ile konuşuyoruz. — Amerikalıları en çok düşün- düren, diyor, herşeyin elişi olma- sıdır. Sonra bize bu antika ve elişle. rinden bazılarını gösteriyor. Vit. rinde üzerine sırma işlenmiş ipek. Ii satenden 500 dolarlık bir çift terlik var. Aşağı camekânda fildi. şi ve gül ağacından yapılmış eski stil bir-yazı takımı göze çarpıyor, Fiyatı 3400 dolar. 11 ile 37 dolar arasında muhtelif fiyatlarda se. def takunyeler. Hümeyra: — Elle oyulmuş olan siyah ve kırmızı kehribar “ağızlıklarımız çok itibar görüyor; diyor. Bu sırada bize çok yakın bir me. safede olan üç kişilik bir grupun bir kahve değirmeni hakkında münakaşa ettiklerini görüyoruz; değirmeni biribirlerinin ellerin- den çekip ne olduğunu keşfe çalı. şıyorlar. Hümeyra: — Bu değirmenler de herkesir. merakını celbediyor. Evvelâ böy. le merakla muayene ediyorlar. Sonra tecrübe için kullanmak he. vesine düşüyorlar. Değirmenin pa rasını ödeyince bu sefer de kahve almak mecburiyetinde kalıyorlar. Böyle toptan satış yapiyoruz. Nar. gileler de çok hoşlarına gidiyor. Bunlarm fiyatı beş ile on beş a: sındadır ve henüz beş tane satıldı. Dünya Sergisinde Bizleri Kimler Temsil Ediyor ? errereeeaesaressaeeee Yazan: Sevim Zekeriya SERTEL “e. Ter...ea.a.e.ei : : ; : ; : ; ; : ; : ; ; ; ; ; i Fiyrk palkanida paleşanlali Nevin Özkaptan (Hergün bu kıyafette çalışıyor ) — Bir de Eskişehir pipolari, di- yor, Hümeyra. Bunların tanesi A. merikada 40 dolara satılıyor. Hal, buki bizim fiyatlarımız yedi il on üç dolar 'arasında değisiyor, Artık görseniz kapişan kapışana, Bn diyorum, Hümeyraya, her gün bin çeşit halkla te. mastasın, Başından bir çok şeyler geçmiş olacak. En hoşuna gideni nedir? — Dur sana söyliyeyim, diyor Her gün bir çok kişiler durup, du- Tup bana Atatürke dua etmem! söylüyorlar. Bugün bu pavyonda benim gibi Türk “kızlarınm onun sayesinde böyle yüzü, gözü açık halkın arasında karışabildiklerini anlatıyorlar, Benim onlara ver. me icap eden bu tarihi malâma- tin onların bana tekrar edebilecek- leri kadar iyi bilinmiş ve yayılmış olması beni çok sevindiriyor. Bir çok kimseler de harf inkılâbından dolayı t diyorlar. ' Şimdi diyorlar, bilmiyorsak ta yazılarının okuya. biliyor, bir çok kelimelerinizi anli. yabiliyoruz. Hümeyra ayni salonun bir ke. parında satılan Pulhan'ın pulları. ni İşaret ederek: — Bunları da oldukça beğeni- yorlar, diyor, Havuzların karşisında Hacı Be kirin küçük bir satış yeri var. Bu. rada çalışan talebeden Mehmet Alı de satışın durgunluğundan şikâyet ediyor. — Sergi dühuliye fiyatlarının yüksekliği bize de dokunuyor. di. yor, Ss ol köşede inhisarların salo. nu. Buradaki satıcıların şe. fi İnce uzun boylu; talebeden Fa. hir Yenice. — Sigaralarımız, diyor, üç ne- vidir. Bunlardan Boğaziçi ve Si- pahi Türklerin; hususi siğara da Amerikalıların hoşuna gidecek şe. kilde yapılıyor. Zaten sadece ti Türkiyeden geliyor. Sigara ve ku. tular burada bir Rum tarafından İlk zamanlar bir satış yaptık. imal ediliyor. buçuk ay kadar iyi Sonra yeni bir devlet ver. gisi çıktı; fiyatları (oarttırmıya mecbur olduk, bu sefer satışlar düştü. İçkilere gelince; bunlarm sergi dahilinde satlması yasak. Ondan ötürü bütün alkolik maddeler s1. dece lokantada içilebiliyor. oİnhi, sarlar idaresi sergideki bu şube. sinden sade şu iki şekilde istifade ediyor. Birincisi içkileri orada teş. hir ederek sipariş alıyor, ikincisi de lokantaya satıyor. Satış yapmak için, canla baş. la çalışıyaruz. * Her İki üç günde bir ziyaretçilerden top. ladığımız (adreslere o mektuplar yazıyor, onlara Türk tütün, içki ve şekerlerini metheden broşür ve re- simler gönderiyoruz. Bu ilân tar. zından çok istifade ettik, diyor ve sonra önüme bir yığın sipariş mek tubu koyuyor. Bunların bir kaç tanesine göz a. tıyorum. Hepsi çok ümit verici 'Türk mallarından ısmarladıkları gibi ayrıca pavyonun sergideki ye. rini, lokantada yemeklerin fiyatı vesaire hakkında malümat istiyor. lar. Sergiye gelince sizi ziyaret et. mek niyetindeyiz, diyorlar. Demek ki bu mektuplar sade satışa değil, gezici celbine de yardım ediyor. rta yerde ufak bir kulübede yine tslebeden Aziz halka pavyon hakkında umumi mslümat veriyor, İstiyenler ondan Türkiye. ye ait malümat veren küçük bro. şörler alıyorlar. Devlet binasında da Bayan Akkartalla Bay Ali ayni işi görüyorlar. Binanın: sağ köşesinde Etiban- kın pavyonu, Burade hâlka demir, krom ve bakır madenlerimiz hak- kında fikir veriliyor. Duvar dihin. Je koyu renk mukavvadan bir ma. den ocağı yapılmış, burada amele çalışıyor, kazıyor ve madenleri a- rabalara dolduruyor. Buradan ge- miler alıp Nevyork ve Baltimura getiriyor. Duvardaki Türkiye ha. rilasında demir şehri olarak Div. riki, krom şehri Güleman ve ba. kır şehri de Gevraşal gösteriliyor. Burada Bay Mustafa Tömen'in ve- kili talebeden Nevin Özkaptan halka bizim iktısadi vaziyetimiz ve medenlerimiz hakkında izahat ve- riyor. Binanın ikinci katında Türkiye. nin en ileri gelen mahsullerinden nümüneler gösteriliyor ve hakla. rında malümat veriliyor. Her biri. nin altında ufak bir vecize var. Burada teşrifatçılık yapan doktor Resim Paşanın kızı ressam Bayan Mihri* ile görüşüyoruz.“ Ken- disi canla başla halka yürdümü. zun mallarını takdim ediyor. i Camların içinde sırayla konser. velerimiz, incirlerimiz, süngerler, Hilâlahmer işlemeleri, tütünler, konyaklar, pamuk ve ipeklerimiz gösteriliyor. İpeğimizin altında şöyle bir ya. 2 “İşte peri masallarında durduğunuz Türk ipeğil,, j Hele incirin vecizesi hergün milyonla halkı gülmekten kırıyor. “Âdemle o Havvanin oCenetten kovulmasına sebep olan elma de- ğil, fakat Türk inciridir., Zekicesine bulunmuş olan bu iba Teler halkın arasında ağızdan ağı. za dolaşıyor ve böylece Türk mal, larının güzelliği kulaktan kulsğa yayılıyor. Ges salonun dört köşesine her biri 2500 veya 1500 do. larlık dört ipekli halı konmuş. Bu halılara halk hayret içinde bakıp duruyor. Salonun orta yerinde Türkiyenin muhtelif manzaraları gösteriliyor... Tarlada çalışan çif. çi; tütün kurutan köylü, boğazda ağlarını temizliyen balıkçı, fabri.. kada çalışan kızlar, boğaz vesair Türkiye manzaraları, i Yeni teşhir edilmiye başlanan (Devamı 10 uncuda) işitip

Bu sayıdan diğer sayfalar: