İRESŞİT PAŞANIN HATIRALARI, TEFRİKA No. m. e mp Ey Hata ve Suç İşleyenler Divanı Âliden Başlıyarak Vazifelerine Göre Derece |,.1 75 v5 ri” Derece Derhal Mahkemelere — Hürriyet ilân ettik, dediler, Eski hayratı da berbat edip bütün hürriyetimizi elimizden aldılar. So payla intihap yeptılar. Kendi mec- Tislerine bile danışmadan harp aç- tılar, milyonlarca vatan evlâdını vatan hudutları dışında öldürttü- Ter, Bağdat düşerken onlar Galiç- yada Avusturya toprakların mü. dafna ettiler. Bir yandan da hırsız- lığa germi verdiler. Mağazaları resmen soydular, eski devirlerin musaderelerine taş çıkarttılar, (Râguisitionu böyle tefsir ediyor. du.) Zelili celil, celili zelil eyledi- ler. Ayağı baş, başı ayak yaptılar, Arap kavmi necibini incittiler, bizden soğuttular, dama oynar gi- bi, soğuk kanlılık içinde tehcirler rapıp on binlerce ,insimi kıtadan utaya aşırdılar. Nihayet mülkün örtte üçünü elden çıkardılar. Sonunda milyonları dercep edip svuştular. Pirincin tâşımı ayıkla. mak işini bizim fırkanın omuzuna diraktılar, Sakin sakin şu suali tevcih ettim: — Memlekette kanımun hâkim kendisine olmasını lâzım görüyor “musunuz? — Tabii ” — O takdirde devlet İdaresinde hata veya suç işliyenler divamâli- den başlıyarak mevkilerine, vazi- felerind göre derece derece mah- kemelere tevdi olunur, Varılacak neticeye göre cezaları verilir. Sarhoş politikacı « bir kahkaha savurdu: â — Hay aklınla yaşa muhterem Paşa, dedi, ittihatçılar kanun ta- nıdılâr mi ki biz de onlari kanun 'dalresinde muamele yapalım!. Ve Hasan Fehimlerin, Ahmet Samimlerin, Zekilerin, bilmem kimlerin komiteci zihniyetile dav- ranılarak katlolunduklarını hatır. lattıktan sonra ciddi bir tavır al dı: — Siz, dedi, Fosfor Mustafa Pa- Saya Erzurum müftüsünün verdiği cevabı bilir misiniz! — Hayır!, pa — — Lütfen dinleyiniz, öyle 3se1.17 Ayağını ayağının üstüne attı, koltukta biraz daha uzandı ve ei Jattı: çılar gibi uluorta iş görürdü, sağı- Bi solunu düşünmezdi. Erzurum valisi iken de derebeyivari dav. randı, şunu hapsetti, bunu sürdü, © istediğine dayak attırdı, bütün vi- Yâyeti titretti. İşte bu adam bir gün Erzurum müftüsile konuşuyor. du. Sözün akışma uydu, Müftüye sordu: — in sual ve cevap Yar- ünkir - Nekir adlı ik! me. lek gelip ölülere bir şeyler sorar- İarmiş. Doğru mu? Müftü efendi hiç düşünmeden cevap verdi: — Doğrudur, hem de bu Sual, cevap pek ağırdır Paşa Hazretleri ama sizin için böyle bir geçit nok. tası yoktur. Münkirle Nekir, efen- dimizi kabirde rahatsız etmiyecek. lerdir. — Nedönt — Çünkü ölülerin mezarda sor« guyi çekilmeleri imanlarınm veya imansızlıklarının anlaşilması, & manlı olanların cennete, İmansız. ların da cehenneme yollanmaları içindir. Zatı âlinizin makamı, ce- hennem olduğundan sual melekle. ri tarafından imtihana çekilmeni- ze hacet kalmıyacaktır. (1) Halit Bey, kendine pek zarif gö- rünen bu hikâyeyi anlattıktan son. ra bir kahkaha parlattı, pastırma ve sucuk kokularile karışık 'alkol ulunetini burnuma döke döke hük- münü tekrarladı: — İttihatçıları da mahkemeye vermek zaittir. Onlar sorgusuz, morgusuz İpe çekilmelidir. Hem idrakimi, hem burnumu pislikten kurtarmak için muhave. reyi kısa kesmek istiyordum Onun için bu garip adamla münakaşa kapısı açmak istemedim ve sözü değiştirerek sordum: * — Fırkanızın Sıvas vaziğeti na“ sıldır. Klübünüzde kaç kişi mu- kayyet. Halkın size karşı düşünce. si ne şekildedir? Seviliyor musu- nuz, alâka görüyor musunuz? Halit Bey, şöyle bir düşündü ve sonra karikatürize edilmiz bir On Dördüncü Louis biçimine girdi ve gülünç bir çalımla şu acip sözle. ri söyledi: Verilmelidir fakir insandan ibarettir. Ben dü- şünürüm, söylerim. Fırka mührü-" nü, halk ta Kalibmi basar! Ve koynundan bir k?se, kesenin içinden at nalına yakın büyüklük. te bir mühür çıkarıp bana göster- di: — Mühür, dedi, kimdeyse, Sü. ieyman odur. İnşallah bu Süley- man sizden hoşnut olur. Siz de Sü- leymandan memnun kalırsınız. Şim dilik Allaha ısmarladık! Fakat odadan çıkmak üzere iken geri döndü. Ellerini masamın bir Kenarına dayadı, ağzını da. ne a- zaptı Allahım « kulağıma yaklaş- tırdı: ... — Mustafa Kemal Paşanın, de- di. İttihatçılığı bortlatmak için di. dinip durduğunu elbette biliyor. sunuz. Enverler, Talâtlar kaçarken onu yerlerine vekil bıraktılar, em- rine de bir kaç yüz bin altın ver. diler. Anadoluya geçip Ittihatçılığı diriltmesini emrettiler. Fakat eski çamlar bardak oldu şimdi. Kimse dolma yutmuyor. Heriflerin mas- kesi düştü, yüzlerinin karası mey- dana çıktı. Onun için aldıran yok. Herkesin kulağı Hürriyet ve İiti. fta, İtilâf devletleri &8 bizimle dost. Mustafa Kemal bo. suna yoruluyor. Lâkin ne olsa or- du kumandanlığı etmiş bir asker. Zarar vermese bile mide bulandı- rır, Merkezi umumiye yazdım. Az. ilini istedim. Bugün. yarın onun da çanma ot tikarlar. Sizden niyazım ondan telgraf filân alırsanız bana bildirmenizdir, İkinci bir niyazım da onun ağzını kullanan Rasim Be- ye yüz vermemenizdir. Sordum: — Rasim Bes kim! (Devamı var) (1) Fosfor Mi Paşa Abdülme- tit devrinde Harbiyeden o erkâm harp zabiti olarak çıkmış, Abdülüziz ve Ab- dülhamit devirlerinde şöhret alp mü- şirliğe ve seraskerliğine yükselmiş muh ierem bir şahsiyettir. Uzun yıllar Har- biyede hocalığı ve Topoğrafya, Hazi- netüfhesap, adl eserleri vardır. Reşit Paşanın Halif Beyden naklettiği bu #k- Ankara Radyosunun Bir Haftalık Programı Pazartesi, 21. 8. 1939 ziği (PL) ns ve mele- Groloji haberleri, 13.15 — 14 Müzik (Dvo- rak'ın Vinlönsel konasrtou — Pi) & 19 Program 19.05 Müzik (Dens müz ii — PL.) imge Türk moziği: İncesaz fas- lı (Safiye Tökayın iştira! 2015 Ko- nuşma, 20.30 Memleket saat syarı, ağın ve meteoroloji haberleri. 20.30 Türk mo- 7iği: Okuyan: Müzeyyen Sensr. Çalarlar: Vecihe Daryal, Cevdet Kozan, Kemsl yari Sayhun. 1 — Hüseyni peşreyi, 2 — Lemi — Hüseyni şarkı (Zaman olur ki.) 3 — İsak Varan — Hüseyni şarkı (Bay. gir suların) 4 — Ssdeltin Kaynak — Hö- seyni sarkı (Ayrılık yılğönümü) 6 — VA | tskslmi 6 — Neşet Halli — Karcığar şar. 1 (Aşkınla yandım) 7 — Lemi — Hetil — Karcığar şarkı (Bir gölge ol) 8 — Udi Ahmet — Karcığar şerkn (Zahmı nım Hibi) 9 — Halk türküsü (İkide tur- nam) 10 — Karcığar saz semaisi. 3180 Konuşma. 3148 Neşeli plâklar — R. 2150 Müzik (Melodiler — Pl) 23 Müzik (Kü- çük Orkestra — ef Necip Aşkın) 1 — Paul Tineke Darılma (£anteri) 3 — Franz Leher. Göltergatle operelinden potpur! 3 — Nicmann Çarleston — Dans, 4 — Straus Cenup çiçekleri. 5 — Bâuard Kün- neke Dans sültinden Blus. $ — Parıl Tino- ke Olur — Olur — Olur (Şen parça) 23 Son ujans haberleri, ziraat, esham ve tah- vilât, kambiyo - mukut borsa Cfiyat) 23.20 Müzik (Cazband — PL) 7385 — 24 Yarınki program, Salı, 22. 8. 1939 1230 Program, 1235 Türk müziği Ye- nl bestekârisrin yeni eserlerinden mü- rekkep program. 13 Memleket sart ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 13.15 — 14 Müzik (Kürişik program — PL) 19 Program, 19.05 PL) 18.30 Türk müziği: Fusil heyeti, 2015 Konuşma, 20.30 Mleroleket saat ayarı, &- jans ve meteçroloji haberleri, 20.50 Türk Müziği (Ankara Radyosu küme ses ve sez heyeti) 21.80 Konuşma, 21.45 Neseli pt lar — R. 11.50 Müzik (Bir operanın tak- dimi, — Hali Bedi Yönetken) 23 San e- Jans haberleri, zirast, esbam ve tahvilât, kambiyo - mukut bacası (Pişat). 2120 Müzik (Cerbend — Pl) 2355 — 24 Ya- renki program, Çarsamba, 23. 8. 1939 12.30 Program. 1135 Türk müziği — PL'13 Memleket #aat syart, ağa: me teoroloji haberleri, 18,15 — 14 Müzik (ka- rışk program — Pİ) 19 Program, 19.05 Hafif müzik (PL) 1930 Türk müziği: Fasıl 4015 Ko- nuşma. 2020 Memleket saat aytırı, ajans ve metsoroloji haberleri 20.50 Türk mü- 2iği: Okuyanlar: Mefharet Sağnak, Nec- mi Riza Ahıskan. Çalanlar: Rüşen Kam, Refik Fersan, Cevdet Kozan. 1 — Yesari Asım — Hicaz şerkı (Bilmem niye bir buseni) 2 — Tamburi Cemil — Yicaz şarkı (Hep sayei vuslünde gönül) 3 — No- bar — Hicaz şarkı (Ağlamış gülmüş ce- faya katlanmış) 4 — Âşık Mustafa — mi Bey — Suzinâk şarle (Bir sihri tarap) 7 — Musa Süreyya — Suzinfk şa Ar edi zalim sana bu ahu eninim) 8 —, Arif Bey — Hictekör şarki (GUMÜ açıldı | yine gül yüzlü yar) 9 — Halk türküsü (Mecnunsra Leylim gördüm) 10 — Hal türküsü (Yıldız) 2130 Konuşma (hafta- lik posta kutusu) 2145 Neşeli plâklar — R. 21.50 Müzik (Solistler) 22 Müzik (Kü- çük: Orkesira — Şe Necip Aşkın — Carl Rydahi Melodi 2 — J. Sirsun Biz- de is 3 — W. Czernik Güzel sanat-| er Weeni Çuvertür) 4 — Max Sehönherr Alp köylülerinin dans havaları $ — Wel-| ler Nonck Romantik üvertür & — Miros-| lav Süilik İspanyol dansı, 23 Son ajans haberleri, ziraat, osham we tahvilii, kam biyo - nukut borsum (yat) 23.20 Müzik (Cazband — Pİ.) 23.55 — M Yarınki prog rar, Perşembe, 24. 8. 1939 1230 Prorram. 12.35 Türk müziği: O- kuyan: Muzaffer İlkar. Şalarlar: Cevdet Çağın, Refik Persan, Cevdet Kozan, 1 — Muhayyer Peşrevi 2 — Rahmi BayMu- hayyer şarkı (Serapa hüsnü anem) $ — Pati Bey — Muhuyyer şarkı (Sen servi pazım ruhsarı alı) 4 —- Tamburi Dürrü — Muhayyer şarkı (Kır düştü bugün saç- larıms) 5 — Halk türküsü (Çeşme senin ne belâlı başın var) 8 — Halk türküsü (Su dağları delmeti) 13 Memleket saat & yarı, ajans ve meteorcloji haberleri. 18.15 — 4 Müzik (Karışık program — PU) 19 Program. 1905 Müzlk (bir İkammer- to — PL) 19.0 'Türk Müziği: İncesnz fas- ii (Safiye Tokayın İştirakile) 2015 Ko- nuşma. 2030. Memleket sant ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, 20.50 Türk M4- ziği: Okuyanlar: Melek Tokgöz, Mahmut Kurdaş. .Çalanlar; Cevdet Çağla, Refik Fersan, Cevdet Kozan. İ — Şetaraban Peşrevi 2 — Dede — Şetaraban şarkı (Gö- zümden gönlümden hayali gitmez) 3 — Faize —Şetarâban şarkı (Badei vüslst İçilsin kâsel / fağfurdan) 4 — Kemence taksimi 5 — Şetaraban şarkı (Gecemiz kapkara) 6 — Şetaraban saz semalsi 7 — Hüseyni Maya (Yakına gel yakına) Hüseyn! şarkı (Haticem saçlarını) 9 — Halki ürküsü (Kevengin yolu bü muz dur?) 20 — Hali, ekili SDAğlar. dan dır Benim) NUŞMA plâklar — R. 2180 Mik şOpereiler. PL) 37 Müzik (Küçük Orkestra — Şef Necip Aşkın) 1 — Waldemar Gidilen Ço- kır keyfim — Viyana çarkın 2 — Peler Freis Lejloner 4 ss Böyük Vala Viyana operetinden potpuri 6 — Heuberger Şurkda 7—Franz Lehar Üç kadınlı bir adem operetinden potyuri. 28 Son'ajans haberleri, giraal, esham ve tahvilât, kambiyo - nukut bor- #ası (fiyat). 23.20 Müzik (Tangölar — Pİ) 2355 — 24 Yarınki program, Cuma, 25. 8. 1939 1200 Program. 1245 Türk müziği — PL 13 Memleket saat ayarı, ajans ve me- tecroloji haberleri. 13.15 — 14 Müzik (ka- rışık prozram — PL) asker — Vals 3 .- Hans| bit 20.15 Konuşma. 2030 Meenleket saat ayâ- rı, sjans ve meteoroloji haberleri. 20.50 Türiç müziği: Okuyan Muzaffer İlker. Çalanlar; Vecihe Daryal, . Fahire Persan, Refik Persan. | — Rast peşrevi 2 — De- de — Rast kâr Nabk (Rast getirip fen- dile) 3 — Faik Bey — Rust şarkı (Jsle- ler saçım) 4 — Arif Bey —Rast garkı (Vumlatından gayri &l çektim) 5 — Kasun taksim! 6— Şükrü — Rast şarkı (Uyu sam göğsüne koysam şu hummalı başı). 7 — Refik Fersan — Rast şarkı (Af eyle süçüm ey güliter) 8 — Mahmut Celâlet- in Pağa — Rast çarkı (Fitneler gizlen- miş) 9 — Rast sar semaisi, 2140 Konuş- ma. 2145 Neşeli-plâiklar — R. Müzik: Rin yaseticümhur Bandosu—Şet: İhsan Kün- çer. | — G, Urbini Marş 2 — Felix Godin Valsi 3 — Gilnka Hayatım Çar çini operasının vvertürü 4 — A. Cellbulka Kalb ve güller $ — Chopin Chopiniana. 72.40 Müzik (opera aryaları) 23 Son ajans haberleri, zirsat, esham ve tahvilât, kam- biyo. - nukut borsası (fiyat) 23.20 Müzik (Cazband — PL) 2385 — MW © Yarınki proğram. Cumartesi, 26, 8. 1939 1330 Program. 13.35 'Türk müziği kuyan: Rodife Neydik. Çalanlar: Vecihe Daryal, Fahire Fersan, Refik Yersan, 1 — Kürdilihicazkâr peşrevi. 2 — Rahmi Bey — Kürdilihicazkâr şarkı (Söyle ey midri- Di nazende eda) 3 — Şemsetlin Ziya — Kürdilihicazkâr şarkı (Güvenme Büs- nüne) 4 — Şemsettin Ziya — Kürdilihi- esikür şarkı (Bıktım elinden), — Sa- dettin Kaynak — Kürdilihicezkir şarkı (Bir gün yaşadık) 5 — Kürdilihicazkâr saz, sernaisi, 14 Memleket saat ayarı, ağans ve meleoroloji haberleri, 1419 Müzik (Dans müziği — PL) 15 — 1530 Müzik (Şen oda müziği — İbrahim Özgür ve A- teşböcekteri). 18,30 Program, 18,5 Müzik (Küçük Or- kestra — Şek Necip Aşkın) 1 — Mendel- #sohn Venedik Ciondol şarkısı ve ilkbahar şarkın 2 — Tehnikewsky Gütterir şarki 3 — Emmerich Kulman Grafin Mariça o- peretinden popüri 4 — Gretehaninow Ninni 5 — Oscar Nedbal Vals, 10.10 “Türi Müziği: Fazıl heyeti, 20 Memleket esat s- yarı, 20 Tenarih anlinsAdans ve mefâarelo- # haberleri. 215Türk müziği: Okuyanlar: SE ORA eti ÇT Ya lanlar; Vecihe Daryal, Fahire Fersin, ze gat “Erdfi*Kaflir: Feri: 1 — Selâhattin Pınar — Eviç şarkı (Göz yaşlarınız) $ — Fersan — Hüseyni (Bir kaçı ii erek) 3 — Şevki Bey — Ticar şer- kt (AF eyle şaçum) 4 — Şevki Bey — Hi- car şarkı (Demem cana ben! yadet) $ — Hicazkâr Peşrevi, 6 — Bol herk Nuri Bey — Hicarkir ağır semmi (Benim ser- vi hıramanım) 7 — Udi Cemi — Hesz- kür şarkı (Lâyık mı sans) 8 — Micazkir şarkı — (Müni oluyor halimi takrire hi- cabım) 9 — Muhlis Sabahattin — Hicez- kâr şarkı (Bahar geldi) 10 — Hicazkâr türkü (İzmirin İçinde vurdular beni) 1.40 Konuşma (Diş politika haberleri), 21.5 Neseli plâiklar — R.-22 Haftalık pos- ta kutusu (Ecnebi dillerde) 2230 Müzik (Dans müziği) 28 Son ajans habreleri, zirasi, esham ve lahvilât, kambiyo » nu- — Fosfor Müstafa Paşa, reg Bu, erkeklerin sünnetleri gibi bir ameliyat.. Ne sikim stlatırsan,'o kadar rahat edersin. Hal — Çok şükür, bü vazifeyi de savdıkt Deyip sevineceğine, oturmuş şıkır şıkir ağlıyor sun... Mürüvvet, itiraz etmek İstiyor, fakat verecek ce- bulamıyordu. Melâhatin kaşarlanmış mantığı, vvetin temelsiz telâkkilerine yine galip gel. . Mürüvpetin bakışlarındaki sükün arttıkça, Melâhatin neşesi büsbütün kabarıyordu. Yerinden kalkıp, Mürüvvetin yanına oturdu. Genç kızı ya naklarından, gözlerinden, dudaklarından şopur şu. pur öptü: - Çok şirin bebeksin vesselâm.. Dedi. Seni Sirenler de, ağucuk bebek sanırlar. Koskoca kız, koskoca kadın oldun yahu? Bu sulu gözlüğü, ta- sacılığı bırak artık Bir yabancı, neye ağladığını bilse, seni “Budala!, Diye tefe koyar. Kadınlık, kızlıktan bir basamak yüksek bir rütbedir ayol. Sen artık, bizim sınıfa terfi ettin. ME tekrar öperek: '— Haydi kalk.. Dedi.. Yüzünü yıka da kendine e Ağladığın zaman, bulutlu hava gibi sıkıcı oluyorsun.. Hem biliyor musun? Gözyaşı, kör eder insanı , M wveti yerinden kaldırıp, türürken; bir kahkaha savurdu: “— Hani bizim meyhaneye bir Kör Salih gelir, giderdi ya? İşte o budala, benim için ağlamaktan kör olmuştu!... Sen de, değeri yirmi beş Benlik şey için, gözlerinden mi olacaksın? Mürüvveti banyonun kapısına götürdü — Haydi, dedi, gir içeri, şakır şakır bir yıkan? Eğer suratının ayarını düzeltirsen, sana istediğin yerde mükellef bir ziyafet çekerim bu gece... Na- 511? Işine geliyor mu? Mürüvvet, Melâhatin sözüne, hiç ses çıkarma dan itaat etti: Soğuk suyun serinliği, dimağının i- çini yakan ateşi de söndürmüştü: (o Yüzünü kuru- kapıya doğru gö- — Hürriyet ve İtilâf Fırkası da, Halk ta, Sıvas ta şu gördüğünüz Tanın uydurma birşey olması pek muhtemeldir, larken, rahat bir nefes aldı: Bu buhranı da atlat- muştı! Kâh sıkılan, kâh ferahlıyan kararsız kafası, yeniden mikbinleşmişti: Şimdi artık, biraz evvel ağladığına gülüyordu! * a Ayşe hanım, artık yarı deli halindeydi. Kızı. nin izini bulabilmek ümidiyle baş vurmadığı çare kalmamıştı. Hattâ komşularından birinin tavsijesi- le, gündelik gazetelere ilânlar bile vermişti. Fakat bütün bu gayretlerin neticesiz kalışı, biçare ananın ümitsizliğini, hırsını her gün biraz daha artürmiştı. Doktor Memduh Şerifin evine uğramaktan bıkıp usanmamıştı. Hattâ bazan bu ziyareti, bir günde, bir kaç defa tekrarladığı bile oluyordu. Memduh Şerifin hizmetçisi, ilk günlerde, Ayşe hanıma son derece hiddetlenmişti. Fakat, yüzü Her gün biraz daha sararan, gözleri, omuzları her gün biraz daha çöken Ayşe hanım, en taş yürekli insan. lara bile merhamet verecek bir haldeydi. Nitekim Memduh Şerifin hizmetçisi de, evvelleri hiddetlen- diği, mütemadi ziyaretlerinden bizar olduğu bu biçare kadıncağıza karşı merhamet duymıya başla- mıştı. Hattâ, son ziyaretini yaptığı gün, Ayşe ha- rum © kadar yıkık, çökük, ve bitik bir haldeydi ki, hizmetçi kadın onu içeriye almak, biraz oturtmak, bir fincan kahve, bir bardak su içirmek ve ona ü- Şehnaz parkı (Firent bulenm yüne de var- sem) 5 — Şehnaz ser semaisi, 6 — Rah-iği 19 Program. 19.05 Müzik (Dans müzi- — PL) 1930 Türk müziği: Fasıl heyeti b bend — PI,) 23.55 — 24 Yarınki program, kut borsası (fiyat) 240 Müzik (Caz- mit, teselli verici bir çok sözler söylemek mecbu. ziyetinde kalmıştı. Ayşe hanım, takat buldukça, bir haber alabilmek ümidiyle Topkapıya da gidiyordu. Bugün yine oradan dönmüştü, Hava oldukça s0- ğuktu. Ayşe hanım bodruma inerken, soğuktan, yorgunluktan ve asabiyetten tir tir titriyordu. Ana- sı onun bu haline merhamet ve şefkatle baktı. Zira son günlerde Mürüvvet hakkında o da kızı ile hem. fikirdi: oAyşe hanımı, Mürüvvete hiddetlenmekte haklı buluyordu. Mürüvveti o da affetmiyordu. Ve doktor Memduh Şerife karşı ayni kini o da du- yuyordu. Fakat onun hislerini değiştirişi, Ayşe ba. nım gibi sile namusunun payimâl olması endişesin- den doğmuyordu: Namus meselesi onun umurunda bile değildi. O, Mürüvvetin kendisini sukutu haya- le uğralmasına içerliyordu. Zira ihtiyar kadın, Mü. rüvvelin fena yolu tutmasını, refaha kavuşmak ü- midiyle istemişti! Hattâ bu ümitle og. bu yola teş. vik bile etmişti. KİA ke manyly geek Me nâcağını umuyordu. Bu paradan kendilerinin de is- tifade edeceklerini sanıyordu. Böyle olduğu içindir ki, Mürüvvetin evden kaçı. $ı, ona gizli bir sevinç duyurmuştu. Ayşe hanımın namus endişelerine, hiddetine için #çın gülüyor, Mürüvvetten gelecek paralarla yaşt- yacakları parlak hayatın hulyalarını kuruyordu. Karanlık ve rutubetli bodrumda bir çok geceler, ışıklı, ferah apartımanların, yağlı etlerin, zengin sofraların, hattâ lüks otomobillerin rüyasını gör“ müştü. Hele Mürüvvetin . kendilerine para gönder- mesi, onun rüyalarını, bulyalarını büsbütün cilâla. mıştı. Kendi kendine: “. Nihayet, hulyalarım hakikat oluyor!,, Demiş ve Mürüvvetin yoluna hayırlı, yağlı kısmetler çi- karması için, Ayşe hanıma çaktırmadan Allaha dua etmişti. Fakat o günden sonra Mürüvvetten bir yardım, bir haber gelmeyişi, ihtiyar kadının âhırı ömründe kapıldığı hulyaları da sarsmıştı, Onun ümitleri de, her gün azar azar eriye öriye sönüp karardı. Ve o da, Ayşe hanımla birlikte, Mü- rüvvete diş bilemeğe başladı. * Başka başka sebepleri olan bu müşterek nefret ve kin, anayla kızı iyice birleştirmişti. He gece Mürüvvetten bahsediyorlardı. Ayşe ha- 3ım: “.— Ah, diyordu, hayasız piçi bir elime geçirebil sem, alimallah dişlerimle paralıyacağım!,, Anası da ona hak veriyor, hattâ kızına yaranmak ve kızmı'biraz daha kişkırtmak için: “— O ahlâksız, diyordu, sile namusunu iki pa- ralık etti!,, Biliyordu ki, kendisinin hiç umurlamadığı bu nokta, kızının en zayıf tarafıydı. Hakikaten, anasi böyle söyledikçe, Ayşe hanım büsbütün kabarıyor, şahlaniyor, âdeta fitil ateş- lenmiş bir bombaya dönüyor, ve patlıyacak gibi o- Tuyordu. Bugün, ilk defa olarak, ihtiyar kadın, Ayşe ha- rımı dahâ fazla kışkırtmaya, kızdırmaya kiyamadı: Zira zevallı kadın, düşmanına bile merhamet vere- cek haldeydi. O kadar ki, ihtiyar kadın onunla alâ. kadar olmak lüzumunu duydu ve: “ Bu ne hal kiz? Dedi, sen canını sokakta mı buldun? Bir uyna bul da suratına bak: (Devamı var)