Bir Seyahatin Notları e a er Li Me çöle Dogru Bir Tuz çölünün bir gölgesiz kuyu başındaki odundan oyulmuş yalağına o- turup not ediyorum: Zorluğundan veya fıkdanı hase. bilesinden değil, fakat kış olsun yaz olsun, bütün tatillerde sadece hoşlanmadığımdan © dolayıdır. ki, Avrupa, İskandinavya, Himalâya seyahatlerine çıkmam. Hele Avru. pa gezintileri benim için çok tat- sız, çok yorucu şey. Sterling, do- lar, frank tarafından serbest dö. vizleri portföye istif edeceksin. Her nasılsa kiralıyabildiğin birinei 81- nıf yataklı vagonun köşesinde pi neklerken (portföydekilerim ter. den bozuluyor mu, bozuldu mu?) diye üzüntü çekeceksin, Vagon restoranın dondurulmuş şampan. yalarile mideni üşüteceksin, Buda. peştenin yazlık lokallerinde dans, Berlinin Adlon otelinde reverans zahmetine kstlanacaksın. Klâriç o- telin orkesrasile kafa patlatacak- sın. Ostand plâjlarında entarisiz madamaların kasaplık... Geçelim, Biyariçien Kana, Kand diye, Mididen Nise, Ri dan Tirollere, Tirollerden Lakle- man yoluyla Kerisbada... Dolaş bire dolaş, yorul bire yo- rul. Hele o alış verişler büsbütün üzüntülü. Yaptırdığın kostümleri || gününde vermezler, ismarladığın ipekli gömlekleri; sadakor pijama. İsr: saatinde dikmezler, yılan Sir. tı, gergedan kuyruğu, dağ horozu derisi iskarpinleri dakikasında ye- tiştirmezler, Tanesi bir sterlinge u- 'cüza bulup aldığın iki düzine krs- vatın bu otelde kalır, arkadan bir adamla mı yetiştinecekler, posta i- | Je mi gönderecekler? Üzük Tav © şan tüyünden emme” öbür otelde kalır, ona da ürül, Par ran biter, haydi Danimarkâya u- zan veya Cenevreye in Bankalar. da hırgür: Be adam vaktile ben sa. pa altın olarak yatırdım! Ne diye şimdi kâğıt dolar vermiye kalkışır- ın? Taşınması hafif olurmuş ta. altm piyasasının yükselmek ihti mali varmış ta ondanmış, diye bir sürü özürlerle, münakaşilarla yo. . ru, işte bütün bu sebepsiz üzün- tüler, münasebetsizlikler i. “cin ben oralara ne yaz azadında gi- “diyorum, ne de kış. | Bununla beraber Ankaranın Ke- İ satını ıslah için makine ısmarladık çiöreninde de pineklemek bir me. seledir. Gerçi kalabalik ama, 15- “sız. İşsiz, ama kalabalık. Bir aca- ip yer. Akşama kadar çalış, yaz, oku, Akşam oldu mu? Radyo. Bir iki alaturka dinle. Bari iki üç da- kika çalsalar. Sonra könferans traş- “larına kulak çene kaptır, Sonra Bet hofenin senfonik gazellerile, Vag- — nerin flârmonik çifte tellileri. Bi- Taz da bahçenin fenerlerini yakıp göz oyala. Bunlar da bir güna Ü- ozüntü. Bayan Sultan egzâmamı oldu ne? Köşesinde kaşınıp durüyor. Ba- “ yan Vaybi artık ihtiyarladı. Ne. Şesizliğe neşesizlikten başka bir sey ketmiyor. Mister Bilgin biraz türk- © çe öğrendi ama ne de olsa ace- mi. Eski adı Bibi idi. Mesleğinde pek âlim olduğu için adını Bilgine işti Bu'av mevsimi üçün- vok gibi. ler içindeyken bir te. — Balâ « Tuzçölü yoluyla Kon- yaya gider misin? © Körün istediği bir göz. Tilkiye — (Tavuk yer misin?) demişler (Mu. tup dururken güleceğimi getirme. “Hem dağ sefası, hem çöl. Üstüne #lök te ne döviz. dolar telâşı, ne “de otel, kaplıca, yataklı vagon yor- gunlukları. © Üstü açık servis kamyonu, se- © Köz kişilik. Biz dört kişi. Bundan “rahat nakli vasıtası mı olur? Hem amyarun tabamna İki yatakla bir aç yastık serilmiş, Dört tane de Yazan: AKA GÜNDÜZ soğuk sulu termos. Açık, mavi hir gök içinde ve parlak bir ağustos güneşi altında Ankuradan Kon - yaya... Hemen cevap verdim: - Geleceğime yemin bile ede- rim! TP ekler yanımızda slesta, Üveyk mevsimi. Gece yol- da geldi. Daha ilk adımda ve kam. yonun iki projektörü ortasında bir tane babaç kurt kaçırdık. avcı tesellisine koyulduk: - İyi ki vuramadık. Bu mev. simde tüyleri dökülür, derisi mak. bul değildir! — Eski fişeklerden attım, belki barutu bozulmuştur da ondan vu- ramadim. Evvelki yıl yine bu. fi- Sonra Çanakkale İmar Çanakkale Belediye Reisi Naz Döiircioğii Çanakale (TAN) — Yeni Belediye reisi ve C. H. Partisi Reisi Nâzım De- mircioğlu, şu beyanatta bulunmuş” tur: dayri Yenni olan elektrik tesi- Bu suretle şehrimiz yakında bol ışt- ğa kavuşacaktır. Su ihtiyacını nazar ıdikkate aldık, | su vaziyetini ıslah edeceğiz. İtfaiye teşkilâtı, şehrin ana cadde- lerinin parke taşile döşenmesi, muh. telif mahallerde dört asri fırın, ye- widen bir balıkhane ve umumi helâ- Jar Inşası için teşebbüsatta bulunduk, münakasalar açtık. İtfaiye için bir takım levazım sipariş edilmiştir. Çanakkalenin haritasını ve müs- takbel imar plânını yapmak işleri de münakasaya konulmuştur. İngiliz konağı denilen binayı dört bin liraya aldık. Burasını Belediye dairesi yapacağız. Pek yakında in- saata başlanılacaktır.” Belediyemizin iyi çalıştığı görül- mektedir. Bir çocuk bahçesi ve hal inşasına da karar verdiği öğrenik miştir. Caddelerdeki kaldırımlar ve dükkân önleri kâmilen betondan yaptırilmıştır. Esnafın temizliğine çok dikkat edilmektedir. Belediye, posta kutularının yanlarına ayrica şikâyet kutuları koydurtmuştur. Be- lediyeyi alâkadar eden şikâyetler hakkındaki mektuplar bu kutulara atılacaktır, e e Çankırıda Piyango Çankırı (TAN) — Kızılay bura şu- İbösi, Cümhuriyet bayramında çekil mek üzere bir piyango tertip etmiş. tir. Piyangoya on bin liralık ikrami. ye konulmuştur. şeklerle bir sağa, bir sola, iki anaç kurdu bir çırpıda sermiştim! Bu yolları karış karış bildiğimiz hulde nedense şaşırdık. Balâda tık. Ertesi gün kalacaktık, fakât müfetfişler varmış. Yirmi iki gün- denberi senelik teftişi yapıyorlar. mış! Yooo! dedik, iki arslan bir küçük tümsekte hüküm biz çekilelim. Sabaha erden: rek çöl, ver elini! deyip sürdük. Herkes tasavvur edebilir ki, bir çöl dalma geniş bir yerdir ve sa. nilabilir ki, oraya girmesi pek ko. laydır. Halbuki bazı defa hiç ko- lay olmuyormuş. Karşımızda gü- müş renkli ve pörsük benekli bir çarşaf gibi yayılan çöle bir yol bu. lüp ta giremedik. Sevgilisini kar- şıdan görüp te bir türlü kavuşa- mıyanların hastetile kızıyorum. İş. te çöl be adam! Giriversene! Söy. lemesi kolay. Giremiyoruz işte. Çat laklar, hendekler, bostan harkları, şöyle dursun, birinci madde'olarak biteviye yolu şaşırıyoruz. OAnka- rayı yeşil Ankara eden, şimdi de Konyaya yardıma giden bahçeler Bay Ali Rıza ben bilirim diye tarif ediyor. Gidiyoruz. Na- file çıkıyor! Ben, daha iyi bilirim diye tarif ediyorum. Büsbütün sa- pıtıyoruz. Şoförümüz Bây Ava Fethi bir topoğrafya profesörü tav. rile (müsaade buyurun) deyip ga- za basıyor, beş dakika sonra stop! Ah çöl! Bakışları sicak, dudak» ları hasretimizden şahrem şahrem çöl, nah karşıda! Çöl bize gülüyor, göl bizi çağırıyor, çöl bütün sine- sini uryan püryan bize açmış, bi- zi bekliyor. Nafile üstü nafile! Son bostanlar ortasına kakıla kaldık. Derken, üç tane imparator” ts. virli çoban çomarı peyda oldu. Çoz ğu bu kaplan hiz — yaban ii sevindik. Çünkü duman olan yer- de ateş vardır, dedikleri gibi ço- mar olan yerde de çoban vardır. İs. sızlığımızı giderdik. Çobanlar di- lekten çıka geldiler. İkisi de hem çoban hem mal sahibi. Beş yüz be- sili koyunu Ankaranın midesine sunmak için yola çıkmışlar. Birisi kamyonun basamağına bin. di, ve bizi, bizim klübün orta mu. hecimi şüt atar gibi kolaycacık çö. lün kenarından İçine kapıp koyus verdi: Gol! Bende bir sevinç, bir sevinç! ya ve toz kaplı, bodur di- 'kenli, ötede beride seraplar görünen pırıl pırıl çöl, oufuklar, lerin ulaşmazlığına doğru öyle yayılıp gidiyor ki, göğü çöl, çölü gök saniyorum. Sağımız gerisinde kalan Altıla. ra sapmadık. Koyu maviye, güneş sarısına ve ter döşiyen brüleye gi- derken Ankarada her gün gördü- ğüm yeşile sapamam doğrusu. Ne vakit olsa beraberiz. Fakat çöl böy- le değil. Yılda bir azat olacak ta çölün zevkini şöyle bir tadacağım. Feda edemem bu zevki. Hem bu öyle bir çöl ki, baştanbaşa bizim. Gökü bizim, renkleri bizim, böcek. İeri bizim, ufukları bizim, Fakat, develeri yok. Develeri nerede? (W) boyunlu, *(W) gövdeli, ter. sine (İ) bacaklı, virgül kuyruklu, mahmur gözlü develer hani? Develer darılmış, Develer kam- yona, otomobile ve motosiklete küs- müş. Gördüğümüz bir kaç dekolte eşeğin mahzun duruşları da bun. dan olsa gerek. Çünkü eşek deve Yi pek sever. Devenin de ona dosi- luğu ve itimadı büyüktür. Acaba bir' gün bir lüks otomo. bile ip takıp emektar bir deve ka. tarı eşeğine çektirsek sevinir mi? Hiç ummam. İşte iki tanesi hiç * yadırgama. dan bu tarafa geliyor. Belliki, çok susamışlar. Köşesine oturduğum boş yalaktan su içecekler. Not def- terimi kapayım, sonra yazarım. Şu acı suya susamış asil mahlüklara iki üç kova su çekeyim. İyilik yap yalağa si, hallâk bilmezse Kara- kulak bilir demişler. ..... — İkinci kısım yarın —” TAN SPOR: Bizde Hakem Meselesinin Hal Şekli Hâkem meselesi senelerdenberi bir türlü helledilemiyen hal yoluna gir. mek şöyle dursun her gün daha fe. na bir vaziyet alan başlıca dertleri- mizden birisidir. Spor sahalarımızda ne zaman bir hâdise ile karşılaşsak bu dert gün. leree münakaşa mevzuu olmaktadır. Bu meselenin halli için bir çok çare- lere başvuruldu. Kurslar açıldı. Es- ki futbolcüler vazife başına davet 0- dildi; Maalesef hiçbir netice elde e- dilemedi. Futbol sahasından eski ha- kemlerimiz çekildikten sonra mas- lesef bu dert kendini daha ziyade | gösterdi. Beden Terbiyesi Genel Direkti lendiğini görerek, esaslı bir şekilde halli için çarelere başvurdu “Talimat. nameler hazırladı. Biz maalesef bu işin bu gibi tedbirlerle de halledile- ceğine kani değiliz. Onun içindir ki, daha esaslı tedbirler alınması lâzım geldiğini şimdiden hatırlatmak isti yoruz. Bu tedbirler alınmadığı tak. dirde futbolümüzün çok fena yollara sürükleneceğinde şüphe yoktur. Teşkilât, bundan evvel bir çok mas raflar ihtiyarile verdi. sekiz tane an. trenör getirtti. İçlerinde Hanter müs tesna, hiçbirisinden istifade edileme- di. Kontratları bile bilmeden geriye kımımız için faydasız olduğu görül dü. Fakat hakem derdimizin halli yo- lunda ortaya atacağımız fikrin fay. dalı olacağında, bu işin ancak bu şekflde halledileceğinde kanaatimiz olduğu için Genel direktörlüğün bu fikrimizi samimiyetle karşılıyacağın- de şüphemiz yoktur. Bundan evvel bir milli küme şam- piyonasından Fenerbahçe - sinema Sa Sile federasyonu bu maçın idaresi için çok yerinde bir düşünce $i. Bu ecnebi hakem günlerce spor efkârı umumiyesini işgal eden, asa. bi bir hava içinde oynanan bu maçı bn bin kişi önünde hiçbir sızıllıya meydan vermeden bir tarafın çok farklı bir galibiyetine rağmen her İ- ki tarafı da memnun edecek bir şe- kilde idare etti. Hattâ maçtan sonra arada klâs farkı olan İki takım ara. sında yapılan bu maç için neden da- vet edildiğini anlıyamadığını söyli- yen bu ecnebi hakeme -“Viyanada hengi klübe mensup olduğu,, sorul. duğu vakit verdiği cevap şu olmuş- turi — Hakemin klübü olmaz. Verilen bu cevap, Avrupada ha kemlik telâkkisini bütün açıklığı ile meydana koymaktadır, Genel Direktörlüğün Türk sporu. nu kurtarmak için bu işi hal yolunda yapması lâzım gelen en salim yol şu Jolabilir: Avrupadan hiç olmazsa bir sene için iki ecnebi hakem getirtmek ve bü seneki müsabakaları bunlara ida- re ettirmek ve nezaretleri altında bir kurs açarak hakem yetiştirmek. Belki bu düşüncemiz bazı kimse- ler tarafından munis görülmiyecek. tir. Fakat bu işin başka türlü haile- dilmesine imkân yoktur. Türk sporunun mukadderatı mev- zuubahis olduğu zaman Genel direk. törlüğü ikaz etmek ve tedbir alma” sını İstemek te bizim hakkımızdır. ** İstanbul Hakem Komitesi Toplandı Tüğü de bu işin fena bir yola sürük-| gönderildiler. Antrenörlerin milli ta. | > maçı Ankarada, ü er Ele ekl niye e İM öldürülmüş “olacaktır. Sılhi İle Viyanadan bir hakem getirtmiş- | 15-8-939 B>5>EKONOMİ< Takas Primleri Eskisi Gibi Serbest Satılacak Takas Limited Şirketi Piyasaya Müdahale Ederek Fiatları Tanzim Edecek ve İthalât Yapacak Takas muameleleri için takas ano- etmektir, Binaenaleyh takas muame. nim şirketine yapılan müracaatlarda! lelerinin alıcı ile satıcı arasında sa- tescil işinin yapılması talep edilmiş|bıkı veçhile cereyanına hiç bir mâni ise de, şirketin bu işi yapmıy yoktur. Yalnız ihraçtan evvel ithal tüccarlara bildirilmiştir. Dün Tica-| hakkı takas limitet şirketine verik ret Vekâletinden telgrafla alâkadar: | niş olduğundan, bu gibi ith 1 xi ii g ara bildirildiğine göre; takas prlm-|1.. solda “taka limitet leri piyasa ihtiyaç ve İcaplarına gö-| ©” : Te, eskiden olduğu gibi serbestçe müracaat lâzımdır. Takaş muamele. takarrür eder. Takas limitet şirketi. |lerinin tescili eskisi gibi takas tetkik nin rolü takerrür eden bu fiyotları' heyetleriyle Merkez Bankasi tara. piyasaya müdahale suretiyle tanzim | fından yapılacaktır. alât için Deri Tüccarları Posta Pulu Sızlanıyorlar | İhraç Ediyoruz Anadolu ve Trakyadan şehrimize | . Alivre olarak kilosu 52 kuruştan getirilerek muhtelif hanların depo! Anadolu mâlı seksen bin kılo yapak rına konularak işlenen Yaş ve 82) ve kilosu 55 kuruştan on beş bin ki- kurumuş muhtelif derilerin sıhhete| ,, zararlı olduğu iddia edilerek, bunla-|. e ee cın hanlardan kaldırılması için Be- | beş bin liralık kullanılmış posta pü- lediyeye şikâyet edilmiştir. Belediye |lunun. Almanyaya ihraç için muame. işi Sıhhiye müdürlüğüne havale çt. |lesi yapılmıstır. miştir. Sıhhiye İdaresi bir doktoru. | nu bu işi tetkike memur cderek, bir de rapor istemiştir. Doktorun rapo- runa göre, bu gibi depolarda bulu- pan derilerin sıhhate zararlı olaca- * Dün Ticaret ve Zahire Borsasına 1330 ton buğday, 85 ton arpa, 75 İton çavdar, 15 ton ketentohumüu gel- ından, hanlardan kaldırılması tav.| miştir. Sert buğdaylar 4,35 — 5,20, siye edilmişse de, derilerin nerede| yumuşaklar 5,225 — 5,32, kızılcalar ve hangi semtte depo edilmesinin ise, 5,05 — 5,32 kuruştan, çavdar muvafık olacağı gösterilmemiştir. 4,05, çuvalla kuşyemi' 5,25 kuruştan Dericiler, kendilerine yapılan teb-| satılmıştır. ligattan endişeye düşerek alâkadar makamlara şikâyette bulunmuşlar- dır. Dericilerin iddiasına göre, sene-! de üç milyon lira tutan bu ihracat maddesi, gelişigüzel l vi Londraya İlk Yaş Üzüm İzmir, 14 (TAN) — dry ille eme ii Sındırgıda Tütünler İyi Sındırgı (TAN) — Çok fazla sıcak- lar devâm ediyor ve bundan tütün zürraı memnuniyet gösteriyor. Bu sene Sindırgı tütünleri çok nefistir. Giresunda ve Tireboluda | ,--———————---- Fındıklar Toplandı : BORSA Giresun (TAN) — Fındik toplama ameliyesi hemen yarı yarıya bitmiş. 148 139 tir. İstenildiği kadar, fındık toplama çi amelesi bulunamamaktadır. Ameleye bir lira gündelik veril mektedir. Toplanan fındıklar pey. derpey piyasaya gelmektedir. Tire- boluda bu yıl fındık mahsulü çok bereketlidir. Pazar mahallerine geti. rilecek findıkların muayenesi için, 8 memur tayin edilmiştir. ———— Karpuz, Kavun Bollaştı Şehrimiz sebze v8 meyva hâline her gün bir çok motörlü kayıklarla bol karpuz ve kavun getirilmektedir. Dün gelen karpuz ve kavunlar, be. dava denilecek fiyatlarla toptan &&- tılmıştır. piyasa merke. | fim. ihrannta aramalağ mahzur varsa, bunun hervakit önü- ne geçilebilir. malların tâ Deri ticareti başka benzemez. Bir çok ekonomik hususiyetleri olan bu işi körletmemeli diyorlar, etine Cenevre Amsterdam Berlin Brüksel İ Atina Sotya Prag Madrid Varşova Budapeşte Bükreş Esigrad Yokohama Stokholm, Moskova ESHAM VE TAHVİLÂT Türk borcu I ve İl peşin 1028 Türk borcu İl peşin 19325 Ergani 1939 | 215178 1.0825 150 434 14.033 20.842 24435 0.003 karpuzlar 10 — 12, or. 8, ufaklar 1,5 — 3 kuruş. arasında verilmiştir. Kavunlardan Kırkağaçlar 138 — 35 kuruştan, top. anlar 1,5 — 7 kuruştan satılmıştır. Siyasal Bilgiler Okulu Kabul Şartları Siyasal Bilgiler Okulu Direktörlüğünden : Kayıt 25 ağustosta beşler 23 eylülde biter ve yalnız pazartesi per. şembe günleri mesai saatlerinde yapılır. Müracaat olunacak yer Ankarada Siyasal Bilgiler Okulu İstanbul. İ da yüksek Öğretmen okulu direktörlükleridir. Müracaat bir istida ile ve İ bu istidaya bağlı aşağıdaki evrakla yapılır. 1 — Lise mezuniyet ve olgunluk diplomaları nüfus cüzdanı “asılları 2 —8 tane 4, 5 x 6 boyunda fotoğraf 3 — Aşı kâğıdı e Fethi Başarandan inhilâl eden İs- tanbul hakem komitesi başkanlığına tayin edilen Abdullahm başkanlığı altında komite dün akşam İstanbul bölgesinde ilk toplantısını . yapmış- tır. Komite İstanbul hakemlerinin vs. ziyetleri hakkında uzun uzun görüş- tükten sonra mühim kararlar vermiş- tir. Bu kararlar genel direktörlüğe bildirilecektir. müracaat yerlerinden alınabilir. mazlar. ları mecburidir. İmtihanlar 25 . 9 . 939 pazartesi günü saat 8.30 da başlar tafsilât (3672) (6117) Deniz Harp Okulu ve Lisesi Komutanlığından: 1 — Bu yıl Deniz lisesine alınsenk okurların müsabaka sınavları 4 ve 5 eylül 939 günlerinde yapılacaktır. 2 — Kayıtlı okurların sabah Köprüden kalkan 8.45 vapurile okula gelmeleri lâzımdır. Bu vapurdan sonraya kalan okurlar sınava sokul- 3 — Okurların yanlarında kalem, lâstik ve kalemtraş bulundurma.