15 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ü ! BT ” Ba TT aa b Ka a DN GO Tn 2 YAK D A [ Bir Seyahatin Notları — . Çöle Dog e Süçak Bunlan Tuz çölünün bir t gölgesiz kuyu başındaki — odundan oyulmuş yalağına o- — turup not ediyorum: Zorluğundan veya fıkdanı hase. bilesinden değil, fakat-kış olsun | yaz olsun, bütün tatillerde sadece — hoşlanmadığımdan dolayıdır. ki, Avrupa, İskandinavya, Himalâya seyahatlerine çıkmam. Hele Avru.. pa gezintileri benim için çok tat- — sız, çok yorucu şey. Sterling, do- lar, frank tarafından serbest dö. vizleri portföye istif edeceksin.Her nasılsa kiralıyabildiğin birinci sı- — nıf yataklı vagonun köşesinde pi- neklerken - (portföydekilerim ter- den bozülüyor mu, bozuldu mu?) diye üzüntü çekeceksin, Vagon — restoranın dondurulmuş şampan- | yalarile mideni üşüteceksin. Buda- - peştenin yazlık lokallerinde dans, Berlinin Adlon otelinde reverans zahmetine katlanacaksın. Klâriç o- telin orkesrasile kafa patlatacak- sın. Ostand plâjlarında entarisiz madamaların kasaplık... Geçelim. -— Biyariçten Kana, Kandan Midiye, Mididen Nise, Riviyeraya, Lido. dan Tirollere, Tirollerden Lakle- -—man yoluyla Karlsbada... . Dolaş bire dolaş, yorul bire yo- rul. Hele o alış verişler büsbütün /— üzüntülü. Yaptırdığın kostümleri ısmarladığın ipekli gömlekleri; sadakor pijama- — JTarı saatinde dikmezler, yılan sir. “tı, gergedan kuyruğu, dağ horozü | derisi iskarpinleri dakikasında ye.- — tiştirmezler. Tanesi bir sterlinge u- — euza bulup aldığın iki düzine kra- vatın bu otelde kalır, arkadan bir ğ Bi — öbür otelde kalır, ona da üzül. Pa- — Tran biter, haydi Danimarkâya u- -zan veya Cenevreye in. Bankalar. — da hirgür: Be adam vaktile ben sa- na altın olarak yatırdım! Ne diye — şimdi kâğıt dolar vermiye kalkışır- — sın? Taşınması hafif olurmuş ta. — altın piyasasının yükselmek ihti- /—mali varmış ta ondanmış, diye bir O sürü özürlerle, münakaşalarla yo- Tineel şte bütün bu sebepsiz üzün- tüler, münasebetsizlikler i. — çin ben oralara ne yaz azadında gi- diyorum, ne de kış. — Bununla beraber Ankaranın Ke- | çiöreninde de pineklemek bir me- — seledir. Gerçi kalabalık ama, 1s. (sız. İssız, ama kalabalık. Bir aca- | ;çip yer. Akşama kadar çalış, yaz, — oku. Akşam oldu mu? Radyo. Bir “iki alaturka dinle. Bari iki üç da- çika çalsalar. Sonra konferans traş- /— larıma kulak çene kaptır. Sonra Bet ' hofenin senfonik gazellerile, Vag. “»nerin flârmonik çifte tellileri. Bi- /— raz da bahçenin fenerlerini yakıp — göz oyala. Bunlar da bir güna ü- Bayan Sultan egzemamı oldu ne? - Köşesinde kaşınıp duruyor. Ba- yan Vaybi artık ihtiyarladı. Ne- |— şesizliğe neşesizlikten başka bir şey katmıyor. Mister Bilgin biraz türk- — çe öğrendi ama ne de olsa ace- | mi. Eski adı Bibi idi. Mesleğinde k"'pek âlim olduğu için adını Bilgine _geği;tirdim. Bu'av mevsimi üçün- — den de hayır yok gibi. Bu üzüntüler içindeyken bir te. © lefon; — Balâ « Tuzçölü yoluy!a Kon- ı%ıya gider misin? | Körün istediği bir göz. Tilkiye (avuk yer misin?) demişler (Du. /-rup dururken güleceğimi getirme. yin!) demis. — Tümsek Balâ, yeşil Altılar, gü- zelim Tuzçölü... dağ safası, hem çöl. Üstüne stlük te ne döviz, dolar telâşı, ne le otel, kaplıca, yataklı vagon yor- nlukları. “ Ürstü açık servis kamyonu, se- “ kiz kişilik. Biz dört kişi. Bundan rahat nakil vasıtası mı olur? Hem 'ımyonun tabanına iki yatakla bir kaç yastık serilmiş. Dört tane de Yazan: AKA GÜNDÜZ soğuk sulu termos. Açık, mavi bir gök içinde ve parlak bir ağustos güneşi altında Ankaradan Kon - yaya... Hemen cevap verdim: — Geleceğime yemin bile ede- rim! üfekler yanımızda alesta. Üveyk mevsimi. Gece yol- da geldi. Daha ilk adımda ve kam- yonun iki projektörü ortasında bir tane babaç kurt kaçırdık. Sonra avcı tesellisine koyulduk: — İyi ki vuramadık. Bu mev- simde tüyleri dökülür, derisi mak. bul değildir! — Eski fişeklerden attım, belki barutu bozulmuştur da ondan vu- ramadim. Evvelki yıl yine bu fi- -— adamla mı yetiştireci posta İ. - Je mi gönde Ç Tav- ol şan tüyünden cenri') i Can mı dayanır? . Çanakkale İmar Ediliyor Çanakkale Belediye Reisi Nazım Demircioğlu Çanakkale (TAN) — Yeni Belediye reisi ve C. H. Partisi Reisi Nâzım De- mircioğlu, şu beyanatta bulunmuş- tur: “— Gayri fenni olan elektrik tesi- satını islah için makine ısmarladık. Bu suretle şehrimiz yakında bol ışı- ğa kavuşacaktir. Su ihtiyacını nazar ıdikkate aldık, su vaziyetini ıslah edeceğiz. İtfaiye teşkilâtı, şehrin ana cadde- lerinin parke taşile döşenmesi, muh. telif mahallerde dört asri fırın, ye- niden bir balıkhane ve umumi helâ- lar inşası için teşebbüsatta bulunduk, münakasalar açtık. İtfaiye için bir takım levazım sipariş edilmiştir. Çanakkalenin haritasını ve müs- takbel imar plânını yapmak işleri de münakasaya konulmuştur. İngiliz konağı denilen binayı dört bin liraya aldık. Burasını Belediye dairesi yapacağız. Pek yakında in- şaata başlanılacaktır.” Belediyemizin iyi çalıştığı görül- mektedir. Bir çocuk bahçesi ve hal inşasına da karar verdiği öğrenil. miştir. Caddelerdeki kaldırımlar ve dükkân önleri kâmilen betondan yaptırilmıştır. Esnafın temizliğine çok dikkat edilmektedir. Belediye, posta kutularının yanlarına ayrıca şikâyet kutuları koydurtmuştur. Be- lediyeyi alâkadar eden, şikâyetler hakkındaki mektuplar bu - kutulara atılacaktır. ———0 — —— Çankırıda Piyango Çankıri (TAN) — Kızılay bura şu- besi, Cümhuriyet bayramında çekil- mek üzere bir piyango tertip etmiş- tir. Piyangoya on bin liralık ikrami. ye konulmuştur. N h (£4İ7 5i gaklermedik' / 4 FU şeklerle bir sağa, bir sola, iki anaç kurdu bir çırpıda. sermiştim!! Bu yolları karış karış bildiğimiz halde nedense şaşırdık. Balâda yât. tık. Ertesi gün kalacaktık, fakat müfettişler varmış. Yirmi iki gün- denberi senelik teftişi yapıyorlar- mış! Yooo! dedik, iki arslan bir küçük tümsekte hüküm süremez, biz çekilelim. Sabaha erden: Müba- rek çöl, ver elini! deyip sürdük, Herkes tasavvür edebilir ki, bir çöl daima geniş bir yerdir ve 'sa. nilabilir ki, oraya girmesi pek ko- laydır. Halbuki bazı defa hiç ko- lay olmuyormuş. Karşımızda gü- müş renkli ve pörsük benekli bir çarşaf gibi yayılan çöle bir yol bu. lup ta giremedik. Sevgilisini kar- şıdan görüp te bir türlü kavuşa- mıyanların hasretile kizıyorum. İş- te çöl be adam! Giriversene! Söy. lemesi kolay. Giremiyoruz işte. Çat laklar, hendekler, bostan harkları, şöyle dursun, birinci madde 'olarak biteviye yolu şaşırıyoruz. Anka- rayı yeşil Ankara eden, şimdi de Konyaya yardıma giden bahçeler müdürü Bay Ali Rıza ben bilirim diye tarif ediyor. Gidiyoruz. Na- file çıkıyor! Ben, daha iyi bilirim diye tarif ediyorum. Büsbütün sa- pitıyoruz. Şoförümüz Bay Avcı Fethi bir topoğrafya profesörü tav. rile (müsaade buyurun) deyip ga- za basiyor, beş dakika sonra stop! Ah çöl! Bakışları sıcak, dudak- ları hasretimizden şahrem şahrem çöl, nah karşıda! Çöl bize gülüyor, çöl bizi çağırıyor, çöl bütün sine- sini uryan püryan bize açmış, bi- zi bekliyor. Nafile üstü nafile! Son bostanlar - ortasına kakila kaldık. Derken, üç tane imparator ” ta. vırlı çoban çomarı peyda'oldu: (Çöz ğu bu kaplan yapılı, arslan yeleli mahlüktan kor! i)g Jı pek, | mi: sevindik. Çıhbüıdumnlın yer- de ateş vardır, dedikleri gibi ço- mar olan yerde de çoban vardır. İs. sızlığımızı giderdik. Çobanlar dö- lekten çıka geldiler. İkisi de hem çoban hem mal sahibi. Beş yüz be- sili koyunu Ankaranın midesine sunmak için yola çıkmışlar. Birisi kamyonun basamağına bin- di, ve bizi, bizim klübün orta mu- hacimi şüt atar gibi kolaycacık çö- lün kenarından içine kapıp koyu- verdi: Gol! Bende bir sevinç, bir sevinç! Üçal b uz ve toz kaplı, bodur di- kenli, ötede beride seraplar görünen pırıl pıril çöl, — ufuklar, göklerin ulaşmazlığına doğru öyle yayılıp gidiyor ki, göğü çöl, çölü gök sanıyorum. Sağımız gerisinde kalan Altıla. ra sapmadık. Koyu maviye, güneş sarısına ve ter döşiyen brüleye gi- derken Ankarada her gün gördü- ğüm yeşile sapamam doğrusu. Ne vakit olsa beraberiz. Fakat çöl böy- le değil. Yılda bir azat olacak ta PN TAN SPOR: Bizde Hakem Meselesinin Hal Şekli Hakem meselesi senelardenberi bir türlü halledilemiyen hal yoluna gir. mek şöyle dursun her gün daha fe. na bir vaziyet alan başlıca dertleri- mizden birisidir. Spor sahalarımızda ne zaman bir hâdise ile karşılaşsak bu dert gün. lerce münakaşa meyzuu olmaktadır. Büu meselenin halli için bir çok çare- lere başvuruldu. Kurslar açıldı. Es- ki futbolcüler vazife başına davet e- dildi. Maalesef hiçbir netice elde e- dilemedi. Futbol sahasından eski ha- kemlerimiz çekildikten sonra maa- lesef bu dert kendini daha ziyade gösterdi. Beden Terbiyesi Genel Direktör- lüğü de bu işin fena bir yola sürük- lendiğini görerek, esaslı bir şekilde halli için çarelere başvurdu."Talimat. nameler hazırladı. Biz maalesef, bu işin bu gibi tedbirlerle de halledile- ceğine kani değiliz. Onun içindir ki, daha esaslı tedbirler alınması lâzım geldiğini şimdiden hatırlatmak isti- yoruz. Bu tedbirler alınmadığı tak. dirde futbolümüzün çok fena yollara sürükleneceğinde şüphe yoktur. Teşkilât, bundan evvel bir çok mas raflar ihtiyarile verdi. sekiz tane an- trenör getirtti. İçlerinde Hanter müs tesna, hiçbirisinden istifade edileme- di. Kontratları bile bitmeden geriye kımımız için faydasız olduğu görül. dü. Fakat hakem derdimizin halli yo- lunda ortaya atacağımız fikrin fay. dalı olacağında, bu işin ancak bu şekilde halledileceğinde kanaatimiz olduğu için Genel direktörlüğün bu fikrimizi samimiyetle karşılıyacağın- da şüphemiz yoktur. Bundan evvel bir milli küme şam- piyonasından Fenerbahçe - İzmirspor  di h mıçı nkarn a akim kahâ_nes' ü üıv%ıı sonra _lutbol federasyonu bu maçın idaresi için çok yerinde bir düşünce ile Viyanadan bir hakem getirtmiş- ti. Bu ecnebi hakem günlerce spor efkârı umumiyesini işgal eden, asa.- bi bir hava içinde oynananı bu maçı on bin kişi önünde hiçbir sızıltıya meydan vermeden bir tarafın çok farklı bir galibiyetine rağmen her i- ki tarafı da memnun edecek bir şe- kilde idare etti. Hattâ maçtan sonra arada klâs farkı olan iki takım ara. sında yapılan bu maç için neden da- vet edildiğini anlıyamadığını söyli- yen bu ecnebi hakeme “Viyanada hangi klübe mensup olduğu,, sorul. duğu vakit verdiği cevap şu olmuş- tur: — Hakemin klübü olmaz. Verilen bu cevap, Avrupada ha- kemlik telâkkisini bütün açıklığı ile meydana koymaktadir. , Genel Direktörlüğün Türk sporu.- nu kurtarmak için bu işi hal yolunda yapması lâzım gelen en salim yol şu olabilir: Avrupadan hiç ol bir sene çölün zevkini şöyle bir tad Feda edemem bu zevki. Hem bu Öyle bir çöl ki, baştanbaşa bizim. Gökü bizim, renkleri bizim, böcek. leri bizim, ufukları bizim. Fakat, develeri yok. Develeri nerede? (V) boyunlu, '(W) gövdeli, ter. sine (İ) bacaklı, virgül kuyruklu, mahmur gözlü develer hani? Develer darılmış, Develer kam- yona, otomobile ve motosiklete küs- müş. Gördüğümüz bir kaç dekolte eşeğin mahzun duruşları da bun. dan olsa gerek. Çünkü eşek deve- yi pek sever. Devenin de ona dosı- luğu ve itimadi büyüktür. Acaba bir gün bir lüks otomo- bile ip takıp emektar bir deve ka- tarı eşeğine çektirsek s&vinir mi? Hiç ummam. İşte iki tanesi hiç " yadırgama. dan bu tarafa geliyor. Belli-ki, çok susamışlar. Köşesine oturduğum boş yalaktan su içecekler. Not def- terimi kapayım, sonra yazarım. Şu acı suya susamış asil mahlüklara iki üç kova su çekeyim. İyilik yap yalağa at, hallâk bilmezse Kara- kulak bilir demişler. eeei — İkinci kısım yarın — ” ğım, için iki ecenebi hakem getirtmek ve bu seneki müsabakaları bunlara ida. re ettirmek ve nezaretleri altında bir kürs açarak hakem yetiştirmek. Belki bu düşüncemiz bazı kimse- ler tarafından munis görülmiyecek.- tir. Fakat bu işin başka türlü halle- dilmesine imkân yoktur. 'Türk sporunun mukadderatı mev- zuubahis olduğu zaman Genel direk. törlüğü ikaz etmek ve tedbir alma- sını istemek te bizim hakkımızdır. *k İstanbul Hakem Komitesi Toplandı Fethi Başarandan inhilâl eden İs- tanbul hakem komitesi başkanlığına tayin edilen Abdullahın - başkanlığı altında komite dün akş ti bölgesinde ilk toplantısını - yapmış- tır. Komite İstanbul hakemlerinin va- ziyetleri hakkında uzun uzun görüş- tükten sonra mühim kararlar vetmiş- tir. Bu kararlar genel direktörlüğe bildirilecektir. — gönderildiler. Antrenörlerin milli ta. |£ Ü 15-8- 939 >EKONOMİc& Takas Primleri Eskisi Gibi Serbest Satılacak Takas muameleleri için takas ano- nim şirketine yapılan müracaatlarda tescil işinin yapılması. talep edilmiş ise de, şirketin bu işi yapmıyacağı tüccarlara bildirilmiştir. Dün Tica. ret Vekâletinden telgrafla alâkadar- lara bildirildiğine göre; takas prim- leri piyasa ihtiyaç ve icaplarına gö- re, eskiden olduğu gibi serbestçe takarrür eder. Takas limitet şirketi. nin rolü takarrür eden bu fiyatları piyasaya müdahale suretiyle tanzim Deri Tüccarları Sızlanıyorlar Anadolu ve Trakyadan şehrimize getirilerek muhtelif hanların depo- larına konularak işlenen yaş ve az kurumuş muhtelif derilerin sıhhate zararlı olduğu iddia edilerek, bunla- rın hanlardan kaldırılması için Be- lediyeye şikâyet edilmiştir. Belediye işi Sıhhiye müdürlüğüne havale et. miştir. Sıhhiye idaresi bir doktoru. nu bu işi tetkike memur ederek, bir de rapor istemiştir. Doktorun rapo- runa göre, bu gibi depolarda bulu- nan derilerin sıhhate zararlı olaca- ğından, hanlardan kaldırılması tav- siye edilmişse de, derilerin nerede ve hangi semtte depo edilmesinin müvafık olacağı gösterilmemiştir. Dericiler, kendilerine yapılan teb- ligattan endişeye düşerek alâkadar makamlara şikâyette bulunmuşlar- dır. Dericilerin iddiasına göre, sene- de üç milyon lira tutan bu ihracat maddesi, gelişigüzel piyasa merke. TTT F PNT kret sdaküimuş Olacdkire. ” SıRni mahzur varsa, bunun 'her Vakit önü- ne geçilebilir. Deri ticareti başka malların ticaretine benzemez. Bir çok ekonomik hususiyetleri olan bu işi körletmemelidir, diyorlar. ——i Giresunda ve Tireboluda Fındıklar Toplandı Giresun (TAN) — Fındik toplama ameliyesi hemen yarı yarıya bitmiş. tir. İstenildiği kadar, fındık toplama amelesi bulunamamaktadır. Ameleye bir lira gündelik veril- mektedir. Toplanan fındıklar pey- derpey piyasaya gelmektedir. Tire- boluda bu yıl fındık mahsulü çok bereketlidir. Pazar mahallerine geti. rilecek dıkların müayenesi için, 8 memur tayin edilmiştir. ——— Karpuz, Kavun Bollaştı Şehrimiz sebze ve meyva hâline her gün bir çok motörlü kayıklarla bol karpuz ve kavun getirilmektedir. Dün gelen karpuz ve kavunlar, be. dava denilecek fiyatlarla toptan sa- tılmıştır. En büyük karpuzlar 10 — 12, or- talar 5 — 8, ufaklar 155 — 3 kuruş- arasında verilmiştir. Kavunlardan Kırkağaçlar 13 — 35 kurüuştan, top- atanlar 1,5 — 7 kuruştan satılmıştır. Takas Limited Şirketi Piyasaya Müdahale Ederek Fiatları Tanzim Edecek ve İthalât Yapacak etmektir. Binaenaleyh takas müame. lelerinin alıcı ile satıcı arasında sa- bıkı veçhile cereyanına hiç bir mâni yoktur. Yalnız ihraçtan evvel ithal hakkı takas limitet şirketine - veril- miş olduğundan, bu gibi ithalât için İstanbulda takas limitet şirketine müracaat lâzımdır. Takas muamele- lerinin tescili eskisi gibi takas tetkik heyetleriyle Merkez Bankası tara. fından yapılacaktu' Posta Pulu İhraç Ediyoruz Alivre olarak kilosü 52 kuruştan Anadolu mâlı seksen bin kilo yapak ve kilosu 55 kuruştan on beş bin ki- lo kırkım malı keçi kılı satılmış ve beş bin liralık kullanılmış posta pu- lunun. Almanyaya ihraç için muame. lesi yapılmıstır. — -» * Dün Ticaret ve Zahire Borsasına 1330 ton buğday, 55 ton arpa, 75 ton çavdar, 15 ton ketentohumu gel- miştir. Sert buğdaylar 4,35 — 5,20, yumuşaklar 5,22,5 — 5,32, kızılcalar ise, 5,05 — 5,32 kuruştan, çayvdar 4,05, çuvalla kuşyemi 5,25 kuruştan satılmıştır. ÇAA C . Londraya İlk Yaş Üzüm Yarın Gönderiliyor İzmir, 14 (TAN) — Yarın Lon. 9;&?&. ilk vas üziüm ihracatı wanıla. —— | Sındırgıda Tütünler İyi Sındırgı (TAN) — Çok fazla sıcak.. lar devâam ediyor ve bundan tütün zürrar Mmemnuniyet gösteriyor. Bu sene Sındırgi tütünleri çok nefistir. 14 * 8 * 939 ÇEKLER - Londra XW .5.08 Nevyork 126.675 Paris 3.255 Milâno 6.66125 Cenevre 28.595 Amsterdam 67.T325 Berlin 50.835 Brüksel 21.5175 Atina 1.0825 Sofya 1.56 Prag 4.34 Madrid 14.035 Varşova 23.8425 Budapeste 244525 Bükreş 0.905 Belgrad 2.8925 Yokohama 34.62 Stokholm 30.57 Moskova 23.90 ESHAM VE TAHVİLÂT 'Türk borcu I ve İI peşin — 19.35 Türk borcu I peşin 19.325 Ergani 19.39 ” 3 — Aşı kâğıdı. müracaat yerlerinden alınabilir. Siyasal Bilgiler Okulu Kabul Şartları Siyasal Bilgiler Okulu Direktörlüğünden : Kayıt 25 ağustosta başlar 23 eylülde biter ve yalnız pazartesi per« şembe günleri mesai saatlerinde yapılır. Müracaat olunacak yer Ankarada Siyasal Bilgiler Okulu İstanbul. da yüksek Öğretmen okulu direktörlükleridir. Müracaat bir istida ile ve bu istidaya bağlı aşağıdaki evrakla yapılır. 1 — Lise mezuniyet ve olgunluk diplomaları nüfus cüzdanı asılları 2 — 8 tane 4, 5 x 6 boyunda fotoğraf İmtihanlar 25 . 9 - 939 pazartesi günü saat 8,30 da başlar tafsilât (3672) (6117) mazlar. ları mecburidir. Deniz Harp Okulu ve Lisesi Komutanlığından: 1 — Bu yıl Deniz lisesine alınacak okurların müsabaka sınavları 4 ve 5 eylül 939 günlerinde yapılacaktır. 2 — Kayıtlı okurların sabah Köprüden kalkan 8,45 vapurile okula gelmeleri lâzımdır. Bu vapurdan sonraya kalan okurlar sınava sokul- 38 — Okurların yanlarında kalem, lastxk ve kalemtraş bulundurma. “6240..

Bu sayıdan diğer sayfalar: