N O, çok iyi bir adamdır. Kuşlara acır, köpeklere acir, in sanlara acır. Ama insanlar ona hiç acımazlar, İterler, Kakarlar. Döverler. Söverler. Halbuki, ah, o ae iyi bir adam- dır, Bulutlar gibi beyaz, yumuşak bir yüreği, kuzularınki kadar $i- yah, tatlı gözleri vardır. Ihtiyarcadır. Altı ahır, üstü tek odadan fba- ret minimini evceğizinde iki küçük torunile beraber yaşar. Başka kimseciği yoktur. Yıllardır bahçıvanlık ediyordu. Yıllardır, dişinden» tırnağından ayırarak, bir yana beş on para bi- riktirebilmişti. l Bir gün aklına, bu para İle iki | inek almak geldi. Öh ne İyi etmiş olacaktı, İnekler süt verecekti. Bu sütü satacaktı. Parasile canı gib: sevdiği torunlarını okutacaktı. Eh, artarsa çocuklara da bu sütten içi. gibi yaptı. Bir bildikten iki semiz inek al dı. Orları seve okşaya evine ge. tirdi. Ahırı kendi odası gibi te- mizledi. Tertemiz Yaptı. Tavanı süpürdü. Yere ot serdi. Içine yiye- cek, içecek koydu. Sonra, güneş batarken, bismil. Jâh diye ahırların kapılarını güzel ce kapadı. Odasma"çiktı. Sofraya oturup ta. taze ekmeği kırarak çocuklara dağılirken. — Bak göreceksiniz, diyordu, i- neklet ne çok süt verecek, süt bize bir çok paralar kazandıracak. Sizi şehirdeki mekteplere yollı- yacağım. Orada güzel güzel oku- yacaksınız. Adam olacaksınız. Ben olamadım. “Inşallah mürüyvetinizi görürüm. Çocuklar ne çok seviniyorlardı. Büyük: bir iştiha ile yemek ye- diler, Sonra, rahat bir uykuya daldı- Jar, Daha, başlarmı yastığa koyar koymaz, üçü de, İyi, tatlı, sevin. dirici rüyalar görmiye o başlamış- Vardı. Bir aralık, hava birdenbire ka- rardı. Simsiyah bulutlar, gökte devler gibi dolaşmıya, korkunç yıldırımlar, top gibi gürlemiye başladı. Gök, bir, havaya maytap atıl- mış gibi pasparlak oluyor, bir kap. kara kesiliyordu. Şimşek, göğü upuzun, - sipsivri bıçaklar gibi kesercesine, huzla a- karak çakıyor, sonra arkasından gümbürrr, diye yıldırımlar gürül düyardu. Iki çocuk büyük bir korkuyla sıçrıyarak, dedelerinin o kucağına sokulmuşlardı. Tirtir titriyor, ba- fif, hafif terliyorlardı. Söz söyle- mek istiyor, söyliyemiyor, ber şim- şek çakışında, başlarını yorganla- rının altına sokarak, yıldırım ses- lerini duymamıya çalışıyorlardı. Ihtiyar adam, onları boyuna te selli ediyor, korkmamalarını söy- liyerek, kendilerine getirmiye ç8- lışıyordu. Amu kolay mi bu? Çocuklar bu yaşa gelene kader böyle müthiş sağnak, bu kadar sık ve kuvvetli şimşek, böyle kor- kunç gök gürültüsü duymamışlar- dı. Bir aralık, bir çift şimşek, göz- lerinin tâ içine saplanacakmış gibi, evlerine doğru hızla aktı, O zaman, her İki çocuk, büyük bir çığlık Ko- pârarak, dedelerinin göğsüne atl- dılar, Arkadan, dört yanı sarsan bir gök gürültüsü... Ihtiyar: “Eyvah!,'diye bağırdı: Sonra “galiba umduğum başıma geldi,, diye mırıldandı. Daha sonra: iedi. Kekeler gibi çocuklara öğüt ver- di: — Korkmayın! sondur. Sahiden de öyle oldu. Biraz sön- ra, deminki şimşekten, gürültüler. den, azgın sağnaklardan eser kal. mamıştı. O zaman ihtiyar, henüz ağarmı- ya başlıyan gök işiğinda tahta mer- diyenlerden aşağı doğru yavaş ya- “hayırdır inşallah, Bu belki artik aaaasaraaseseaseeeeeaez Akla Gü yen Felâket Yazan: Ilhan TEK......3 “..earase vaş indi. Ahıra gitti. Besmele çe kerek ahırın kapılarını açtı ve pü. yük bir çığlık, acı bir irkilmeyle, geri geri çekildi. Yüzü sapsarı ke. silmişti. Şırak! diye arka üstü ye. re düştü. O, ağzından sular aka- rak titrerken, arkasından Ye iki çocuktan biri, başmı.abırın ka- pisindan içeri uzetti. İki hayvan, yerde kaskatı cansız yatıyordu. Daha dün slınan zavallı semiz | ineklere şimşek Çi $, ikisini de öldürmüştü Meşhür Fransiz imparatoru Na. polyon Bonapart, tarıhin en meş- bur insanlarından biridir. Kendi- si hakkında tamam yüz bine ya- kın eser yazılmıştır. *. Telefonun ilk kullanıldığı sa- mianlar, bir insan ayri side kem duyması, hem konuşması mümkün değildi. Çünkü, dinleyici telin bir ucunda, mikrofon öbür ucunda bu. Yunuyordu. ürada gördüğünüz şekil 20 kibritten meydana gelmiş- tir. Bir kare ile $ beşgenden ibaret- tir. Kibritlerin yerlerini değiştirin. O şartla ki: 1 kare ile 4 beşgen yerine 4 kare ile bir beşgen meydana gelsin. urada, on iki ağacı bulunan bir bahçe görüyorsunuz. Sizden şunu istiyoruz: Bir Kırık çizgi çizerek bahçeyi i- iTTE BUN U, BİLMİYOR DUM / EĞLENCELİ OYUNLAR Dünyanın en çok havaya yükse- lebilen kuşları, kârtal, şahin, at- maca gibi yırtıcı hayvanlardır. Bunlar yüksek dağların tâ tepele. rine kadar uçar, yuva yaparlar. EVET-HAYIR Şu sualleri okur okums? kısaca: EVET yahut; HAYIR diye cevap veriniz! 1 — Dünyanın en uzun nehri Amerikada mıdır? 2 — Türkiyede şu mahsuller ye tişir mis Kahve, hurma, Kakao. görün insanlar, cahuptakindükileri den daha mı azdır? Gelecek sayımızda bi suallerin cevaplarını bulacaksınız. kiye bölmek. Ş şartla ki: Her par- ça, hem mesahaca öbürü kadar 0- İncak, hem şekilce be de her parçaya altı aşfaç düşecek. tir, Mİİ SİNİ» Vaktile bir memlekete azılı bir eşkiya dadanmış. Memleket baş- buğu demiş ki: — Bu azılı eşkıysyı kim öldü- rürse, ona biricik kızımı vercce- ğim. Bunu duyan yiğit adamın biri, hemen dağlara çıkmış, eşkıyayı öl dürmüş. Başbuğa getirmiş. “Hay- di, şimdi kızını bana ver!,, demiş. Fakat bu sefer de kız, bu çek | çirkin adama varmak istememiş. O zaman Başbuğ, üç beyaz yün parçacığı almış. Hap gi yarak bir kutuya koymuş. Vezir- lerle kadıların huzurunda adama İ demiş ki: yavarlı. — Bu kutuya biri siyah, ikisi beyaz 3 yün parçacığı koydum. Eğer siyah yünü çekersen kızımı hemen bugün sana vereceğim. Adam yiğit olduğu kadar da a- kıllı imiş. Başbuğun hilesini anla- mış. Elini kutuya sokmuş birini çekmiş, ve... Artık ötesini söylemiyoram. U- nu siz bilin. Adam öyle bir şey Yapmış ki, Başbuğ hiç bir şey di- yemeden kızı 6na yermiye mecbur | olmuş. | Acaba bu nasıl oldu? Siz ne dersiniz? ye de yüzün kırmızı olsun. Kır- mızı yüzlü olmak çok iyidir Sıhhate delâlet eder, dedi Biraz sonra, annesi Oktay şöyle çıkıştyordu: — Oğlum, kardeşine neye to kat atıyorsun? Yazık değil mi? Oktay şu cevabı verdi: — Yüzü kırmızı olsun diye vurdum anneciğim. Fena mı et tim? Kırmızı yüzlü olmak çuk iyidir. Sıhhate delâlet eder. . Talim sirasındaydı. Komutan sordu: — Hedefe nişan ai:rken, han- gi gözünü kaparsın? Acemi nefer sevop verüi: — iki gözümü birden . Otel sahibi müşteriye sorau — hâlâ kiramı vermiye misiniz? Müşteri şu cevabı verdi: — Hay, hay! Sizink ririm. Hele para olsun, kendiminkini vereyim de. . — Doksan beş yaşıma bastım. Yeryüzünde bana hakkı geçmiş tek insan yok... — Bravo! Ne kudar doğra bir anmAşsiniz — Hakkı san vardı, a . — Hindistanda o kadar çok sıcak olur ki.. Bir gece yarısı İ- di, Derecey baktım: “Tamam 60.1 gösteriyordu — Tuhaf şey. Hararet göl- gede mi altmıştı. Yoksa güneş- te mi? Di ana germiş çok İn- hepsi öldü . — Bayan, geçen gün. ben 11 parça tabak almıştım. Hepsi ol. duğu gibi dürüyor mü? Hayır, çoğaldı. , Yirmi iki parça oldu O da nasıl şey? — Erkal, her tabağı Iki pares elli de ondan. . Konserde şarkı söyliyecek 0- lan adam şöyle diyordu: — Benim öyle gür bir sesim vardır ki, göreceksiniz, bütün salonu dolduracaktır. Arkadaşı cevap verdi — Onu bilmem ama, sen şarkı söylemiye baslar başlımaz tün salonun boşalacağı kaktır . Patron: — Eh, aruk senen doldu. Bu güne kadar da yanış bir hesap yaptığımı görmedim. Aylığımı 5 lira çoğaltıyorum. — Yalnız bir defa hesapta ya nıldım efendim. — Nasıl? — Sizin bir sene sonra mas. şıma beş değil, on lira zamme- deceğinizi hesaplamıştım. . * Oteftobilimi man temam iki sene oldu. Daha şimdiye ka- dar, kırk para oisün tamir pâ rası vermedim. — Onu ben de biliyorum — Nereden? — Geçen gün köşedeki ta ci söylüyordu: Adamcağız, il yıldır. yaptığı tamirlere hedel. senden kırk para olsun alama. miş. . Hizmevçı — Alledersiniz ba- yan, masanın üstünde duran sa ati biraz öteye doğru ittim. Bayan — Bundan ne çıkar a kizim. Hizmetçi - Fakat saat dur- madı. Daha gitti, Yere kadar yuvarlandı, Kırıldı. | ZUGUK SAYFASI» Iı TANı KE RESİM MÜSABAKAMIZ Ne Olmak İsterim? Yeni Müsabakamız : Tan, küçük okuyucuları için zel bir resim müsabakası açtı. Bu müsabakalara her çocuk gi- rebilir. Her çocuğun muvaffak ol- ması, bir hediye kazanması müm- kündür. Bu yeni müsabakamız şudur: Ne olmak istediğinizi bize resim- le anlatacaksıniz. iSize Soruyorum: iniz? Büyüyünce ne olmak i Bu olmak istediğiniz le anlatabilir misiniz? yı resim. Kaptan mı Şu kelimeleri uygun şekilde sr. ralarsanız, kızın size ne dediğini bulursunuz: orum — ben — müsabaka- sına — evde — için — yapmıya gazetesi — resim — Tan — mek, Nereye Koşuyorum ! Şu heceleri uygun şekilde bir- leştirirseniz, size söylediğim # ke- ilmeli sözü bulursunuz: Yap — ğım — tı, mi — res — na — Ta —tür — ğe —me —gü Bunları bulanlardan 25 kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. | Bunları bulanlardan 25 kişiye| muhtelif hediyeler verilecektir. | kazananların adları yarınki sayımızdadır. öğretmen mi, dük ger mi, avci mı, doktor mu? Yok- sa başka bir şey mi? Öyle bir resim yapınız ki, : ben bir bakışta, sizin ne olmak istedi- Binizi bu resimden anlıyayım. olmak istersiniz, Resmi Bize Gönderin: Yapacağımız resmi, bugünderi te- zi yok, hemen bize gönderin! Re. sim çok büyük olmasın. Hele çini mürekkebi ile olursa daha İyi... Bu resimle beraber, sayfanın ak. tındaki kuponu da göndermeyi u- nütmayın Kupona kendi caksınız. Bizim Tstanbul, Tan gazetesi, Çocuk sayfası adresinin yaza- adresimiz şu Yaptığınız resmin gazeteye ba. sıldığını görür görmez, müsaha. anuzu anlı. kada kazanmiş olduğ yacaksımız. * Hediyelerimiz: O zaman matbaaınıza gelin, ya- hut mektupla müracaat edi derhal kıymetli bir hedive veri. lecektir. Hem resminiz! gazetede görmek, hem de güzel bir hediys mak “İstemez misiniz? Size kazan- Oyleyse, haydi bakalım, nemen resmi yapıp bize gönderin! Daha şimdiden kazanacağınızı müjdele- rim. — Ben avcı olmak isterim, Kaplan vurmak; Bam bum bam bum. — Ben de Kaptan olsam derim: İşte paf puf gidiyorum. —— — Terzi olsam, tıkır tıkır İşletsem makaraları, — Tüccar olsam, şıkır şıkır Saysam çil çil paraları, #V — Ben mühendis! Ben sıvacı! — Vaz geç, sakın bir şey olma, ahçı ol, ye bol bol dolma! * — Ben dokumacı çırağıyım. Gece gündüz bez dokurum. — Ben öğretmen olacağım, Hem kutur, hem okurum. Alttaki satıra adresinizi TAN'ın resim müsabakası kuponu.