17 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

17 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 00 17 .7 . 939 17 Temmuz 939 TAN ABONE BEDELİ 'Türkiye Ecnebl 1400 Kr 1 Sene 2800 Kr. 0 6 Ay 1500 ” 400 " 8 Ay BÜĞ . WÖOE 1t Ay s00 * Milletlerarası posta ittihadına dahil olmıyan memleketler için abone bedeli müddet sırasiyle 80, 16, 9, 8,5 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 285 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. Akıl Almıyan Tezatlar ünyayı tehdit eden totaliter devletler boğazlarına kadar silâhlanıyorlar, Onların silâhlanma. sı dünya sulhünü tehdit ediyor dly.e demokrasiler de bütçelerinin H.'İ"ı him bir harp l e tahsis ediyorlar. Bir taraftan da herkes sulhten bahsediyor. Bütün dünya diplomat- ları sulh için geceli gündüzlü faali- yet sarfediyorlar. Halbuki bir de züne bakınız: Almanya harp sanayiini İngilte- reden ve İngiliz müstemlekelerinden aldığı ham madde ile işletebiliyor. İngiltere ve Amerika Almanyaya muhtaç olduğu bu ham maddeleri vermeseler, Alman harp sanayii bu- günkü faaliyetini yarıya indirmeğe mecburdur. Japonya Uzak Şarkta İngiltere. Amerika ve Fransa için bir tehlike olmağa başlamıştır. Japon - Çin har. bi pek yakında ümumi bir Uzak Şark harbi şeklini almak istidadını gösteriyor. İngilizler Japonların Çi- ni istilâsmdan memnun değildirler. Fakat Japonya harp — malzemesini nereden temin ediyor? Geçen 1928 senesi içinde Japonya harp malze- mesinin ©4 58 iİni Amerikadan, *0 27 sini İngiltereden temin etmiş- hâdiselerin içyü. Buna mukabil Japonya Almanya- nın müttefikidir. Fakat Çine harp malzemesi temin eden memleketler Sovyet Rusya, Almanya ve İtalya. dır. Demek ki demokrasiler, sulhü teh. dit eden mütecavizlere harp malze. mesi, ve harp sanayiini besliyen ham madde vermekten vazgeçerler- se, Japonya harbe devam edemiye- cek bir hale gelir. Almanya ve İtal- ya dünya sulhü için bir tehlike ol. maktan çıkar, Ticaret yap mal satabil- mek ihtiyacı, ticaret serbestisi dün- yanın yarınki felâketini hazırlıyan mühim âmillerden biri oluyor de- mektir. Demokrasiler bu yolu takip ettiklerinden dolayı yarınki harp. ten mesul olacaklardır. Giimedl * İngiliz - Sovyet Müzakereleri Üçüncü sayfamızda hüdiselerin içyüzü kısmımızda: İngiliz - Sovyet müzakereleri — hakkındaki haberi dikkatle okumanızı tavsiye ederiz. Bu haber, bize bu müzakerelerin a- kim kalması ihtimalinden — hahsadi. yor. Zaten yalnız totaliter — devletler matbuatında değil, — demokrasiler matbuatında da Sovyet - İngiliz mü- zakerelerinin artık müsbet netice vermesi ihtimalinin azaldığını gös- teren mütalealar çoğalmaktadır. Ge. çen gün bir Amerikan gazetesinde bir karikatürcü, bu müzakerelerin uzamasını şöyle tasvir ediyordu: Bir tarafta Stalin, öte tarafta Chamber- lain, ayaklarına kadar uzamış beyaz sakallarile hâlâ birbirlerile konuş- mağa çalışıyorlar, yani karikatürist bu müzakere bu gidişle daha elli se- ne uzayabilir, demek istiyor. Üç aydan fazla devam eden müza- kere esnasında iki taraf ta birbirle- rine karşı besledikleri şüpheyi iZza- leye muvaffak olamamışlardır. İngi- - liz Başvekili, Soyyetlerin sulh arzu- larında samimi olmadıklarına ve dünyada bir harp ihdasına vesile 8- radıklarına kanidir. Bu kanaati bu- güne kadar değişmemiştir. Diğet ta- raftan Moskova, İngilterenin anlaş- ma arzusunun samimiyetine kani de- gildir. ——— ——— — — —— —— -— —I a A İmanya'nın genişleme programı, hem meftod, hem zaman bakımlarından bir sistem haline getirilmişe benzemektedir. dÜ Bu senenin dik yarısı, tam ge. çen senenin yarısına benziyordu. Yalnız geçen senenin martında A- vusturya, bu senenin martında da Çekoslovakya ve Memel zaptedil- miştir. Bütün gösterişlere göre, bu senenin son nısfı da, geçen sene« nin son yarısı gibi gidecektir, Ge- çen senenin son yarısında Südet- ler meselesi hallolunmuş, ve Çe. koslovakyanın belkemiği kırılmış- tı. Belki de bu senenin son nısfın. da, Lehistanın Südet arazisi olan Danzige hamle edilecektir. Ingilterenin Lehistana verdiği te- minat, Lehistanın Fransa ile olan askeri ittifakı, Lehistant takviye etmiştir. Onun için Almanlar Dan- zig meselesinin sulh dairesinde hallini umuyor ve Südetler mese- lesinde olduğu gibi Ingilizlerden yardım görmeyi de bekliyorlar. Al. manlar, Ingiliz garantisini, geçen senenin sonlarında karşılaşmadık- ları bir vaziyet telâkki ediyor ve sulh cephesinin tepeden tırnağa kadar silahlanmış olduğunu da he- saba katıyorlar. Bu yüzden Alman- lar, Her Hitlerin, “Chamberlain'i ikna edecek ve onun bugünkü çık. mazdan çıkmasını temin edecek,, bir vaziyet almasını bekliyorlar. Almanların tanıdıkları en kanaat verici delil ise, daha büyük silâhlı kuvvetler göstermek ve bunun bü- yükleri müdahaleden korkütacak, fakat zayıfların ezilmesine mâni o- lacak mahiyeti bulmasına ehem- miyet vermektir. Bugün Almanya yaz mevsi. mini geçirmekle meşgul görünmektedir. Herkes tatil yapı- yor. Fakat gazeteler, ara sıra, or- talığa hâkim olan sükütu bombar- dıman etmektedir, Bu aralık anla. şılan bir şey varsa, o da bütün me- zuniyetlerin ağustos orta'arında son bulacağıdır. Bundan başka, ortalığı kaplı - yan yaz tatilinin aldaticı manzara- sı ardında milyonlarca erkek ve kadının askeri talim yaptığı ve de. mokrasilerle totaliterler arasında yapılacak son kuvvet gösterişi hen- gâmesi için hazırlandıkları göze çarpıyor. En mütemet tahminlere göre, hali hazırda Almanyanın silâh al- tındaki askerlerinin sayısı 2 mil- HARBE IHTAR! Almanya Son Bahar İçin Hazırlanıyor! Yazan: Otto Tolischus ( Nevyork Taymisin Berlin Muhabiri yon kadardır. Bunların 1 milyon 200 bini fiili,hizmette ve takriben 950 bini orduda, 200 bini hava kuv vetlerinde ve 50 bini donanmada. dır. Bunları 200 bin Tatiyat takvi- ye etmektedir. Ihtiyatları mecburi talim ve ter. biyeye tâbi tutmak üzere Her Hit- fer tarafından bu senenin başla- rında verilen emir mütemadiyen tatbik edilmektedir. Bu ihtiyat kuv- vet, ordunun nezareti altında ter« biye olunuyor, hücum kıtalarile, Mmuhafaza kıtaları İngiliz teritoryal lerinin vazifesini üzerlerine alı- yorlar. ünevver muhafızların vazi - fesi memleket dahilinde sulh ve sükünu idamedir. Harp za- manında da onun en belli başlı va- zifesi bu olacaktır. Zabıta kuvve- tini bu muhafızlar temin ediyor ve 40 binlik müsellâh kıtaların talim ve terbiyesile de meşgul oluyor. Her Hitlerin, muhafızlarını tahşit Garp Cephesi Hazırlandı İngiltere Ve Fransa Gafil Avlanmıyacak N ew-York Times'in Paris mu- habiri yazıyor: Her per- şembe günü, bütün Pariste işitile- bilen düdükler, bütün halka her- hangi bir gün hava taarruzu ile karşılaşabileceklerini anlatıyor. Herkesin ne yapacağı kendisine öğretilmiş ve her eve icap eden bütün talimat verilmiş, gaz, bom- ba ve yangın bombalarına karşı almacak tedbirlerin en moderni herkese izah edilmiş ve lâzım ge- len bütün tecrübeler yapılmıştır. Şehrin her tarafında sığınaklar vücude getirildiği için taarruz vu- kuu sırasında evlerinde bulunmı- yanlar buraya iltica edeceklerdir. İcabında tahliyesi Jâzım gelen her yerin tahliyesi için tedbir alınmış, itfaiye teşkilâtı lüzumu derecesin- de takviye olunmuştur. Düdükler çalınır çalınmaz herkrs evvelâ sa. atini çıkarıyor ve düdüğün tam vaktinde çalıp çalmadığını anla- nan bu tedbirlerden başka icap e- den bütün askeri tedbirler de a- İımmış bulunuyor, “Taarruzun nasil ve nörede vu- ku bulacağı henüz bir sır teşkil et. mektedir. Bu yolda birçok farazi- yeler ileri sürülüyor ve bunların hepsi de erkânıharbiyeler tarafın- dan nazarı dikkate alınarak İngi. liz, Fransız, Lehistan, Belçika ve Türkiye erkânıharbiyelerile te- maslar yapıliyor. 1914 te müttefikler arasında bir harp plânı yoktu. Bu defa İngilte- re ve Fransa arasında her plân ha. zırlanmış ve bütün kara, deniz ve hava kuvvetlerinin birleşik hare. ketleri temin olunmuştur. Burada nasıl her sivil adam harp koptuğu takdirde ne yapacağını biliyorsa İngiltere ve Fransadaki her kıta ve her kuvvet te hangi vaziyeti a- lacağını bilmektedir. mak mümkün oluyor. Fr bugünkü hazırlıkları 1914 te ya- pılan hazırlıklara nisbetle hariku- lâde sayılır. Her ihtimal düşünül. müş ve ona göre her tedbir alın- mıştır. Halk, emniyetle bekle- mekte ve herkes ne yapacağını bil- mektedir. Sivil halk hesabına alı- Al yanın, bir yıldırım har- bi yapmasına ve yıldırırı süratile zafer kazanmasına imkân kalma- mıştır. Buna karşı gelmek için her şey yapılmış ve endişeye yer ve- recek hiçbir ihtimal bırakılmamış- tır. P. İ. Philip kamplarının muhafızlarini da bun- lar temin ediyorlar,. » Bunların zabitleri, Harbiye mek. teplerinde tahsil görmektedirler. 1İ- cabında bu kıtalar, Avüsturya ve Çekoslovakya hâdiseleri sırasında görüldüğü gibi, askeri üniformalar da giyerek ordu kumandasına ve- rilmekte ve nizami ordu kıtaları- nın bir parçası olarak vazife gör. mektedir, Ihtiyatların hepsi de sü- rekli talim ve terbiyesini, hücum kıtalarının nezareti altında yapı - yorlar. Bütün bu küvvetler hesaba ka- tıldığı takdirde Almanyanın talim ve terbiye görmüş 6 milyon aske. hel debileceği görü- ri p e sevl lür. Alman ordusunun vahim bir za. afı, zabit azlığıdır. Bunlar sürat- le yetiştirilmekte iseler de henüz boşluğu doldurmıya kâfi değildir. ler. Sonra bir harp vukuunda yük- sek kumandanın kimde olacağı da henüz bir sır teşkil ediyor. Fakat bizzat Her Hitlerin bu kumandayı deruhte etmesi, hiç olmazsa har- bin başlangıcında bu şekilde ha- reket etmesi muhtemeldir. Geçen sene yapıldığı gibi bu se. ne de resmi askeri program şu söz- leri ihtiva ediyor: “Küçük kıtalar halinde manevralar..,, askeri terbi- ye için en tesirli yol bu olduğu gibi askeri stratejik ihtiyaca göre kolaylıkla dağıtmanın en iyi usulü de budur. Bundan başka Fransa - Belçika hududu üzerinde de ma. nevralar yapılacaktır. Yüz binlerce erkek ve kadın geceli ve gündüzlü tayya- re fabrikalarında ve yer altındaki mühimmat fabrikalarında çalışı - yorlar ve istihsal ettikleri mühim- matı depo ediyorlar, Kız çocuk mesaisinden istifade ediliyor, ta. lebe, tüccar, esnaf, meslek sahibi erkek ve kadınlar seferber edile- rek çalıştırılıyorlar ve bunların mahsulü kuvvetlendirmelerine e- hemmiyet veriliyor. Çünkü Alman yanın ablokaya kaârşı kullanabile- ceği en mühim silâh, bu mahsul. dür. Sonra her yerde, her ev, ha- va ve gaz harplerine karşı müda- faa vasıtalarile teçhiz olunmuştur Nasyonal sosyalizmin Alman mil- letine haklarını temin için gös. terdiği ideal silâhlı Bir millet o- larak yaşamak ve sürekli sefer- berlik içinde kalmaktır. Sonbahar- da bu ideal, imkân dairesinde ta. hakkuk etmiş olacaktır. 4 Sırası geldikçe : Romaya Dair Bir Fantezi Taslağı Yazan: Aka Gündüz — Tercüme ve iktibas hakkı serbesttir — A rsıulusal protokolün en baştı ve en tabii maddelerinden bi ri şudur; Bir memleket diğer mem leketleri, veya memleketler memle ketleri, yahut birbirlerini yersiz, se bepsiz olarak ikide bir tâciz etme melidir. Cemiyet ve siyasetin ica)j ettirdiği nezaket budur, Roma şehri, yeryüzünde bu mad deyi benimsemiyenlerden biridir. Bı nun psikolojik sebebi meydandadır Kendi işleri güçlerile meşgul olar memleketlerin Romayı pek o kadal mühimsememeleri, dile dikkate al mamaları, o diyarı sinirlendiriyor. İstiyor ki dünya bir panayır yerin« dönsün, dünya halkları da bu pana: yırda pazarlık rubalarını kuşanmı;ş köy seyârcileri gibi toplansın, çaldı: ğı fanfarrmmın peşine düşsün ve het çalı ot havayı alkışl Fakat dünyada herkesin işi gücü var, Kendisinden başka (her gün bayram) eden memleket yok ki,, Bir gün Bingazi . Trablus kıyıla: rına gelir, kumlara pençe geçirerek tutunmağa uğraşır. Bu marife: tini kimse alkışlamaz, nasıl olsa bir gün boşuna tutunmak gayretin: den vazgeçip gideceğini — bilenlerin soğukkanlılığı onu çileden çıkarır ve; — Eviva kapitano! Diye kendi kendine alkış tutar ve herkesi tâciz eder. R | Ertesi gün Türk ve Yunan mem- leketlerinin öz malı olan on iki ada, ya misafir olur. Bir müddet, nezaket icabı, istiskal edilmediğini görünce misafirlik kaidelerinin dışına çıkar, tamame Her misafirin bir gün gidece- ğini veya kapı — dışarı edilece: ğini — bilenler, —yaptıklarına ka« yitsız davranırlar. Bu kayıtsızlık ta kendisini pek üzer. Nazarı dikkati çekmek için müânasız gürültülerle ortalığı tâciz eder, D Bir başka gün Adisababadaki sudeğirmenlerinin sularını kılıçla keser ve yeldeği lerinin rüzgâ larını mızrakla deler. Bu soğuk ko. mikliğe kimse gülmez ve herkes na- sıl olsa İ ğt gelip kap ği bildiği perdenin düşmesini bekler. Bu da hiddetlenmeğe önemli bir ve- siledir. Bir başka gün bir İspanyol asil- zadesine hizmet Aarzeder. Efendisi tarafından iki buçuk yıl tecrübe o0. lunur, elinden hiçbir iş gelmediği görülünce efendi (iki el bir baş için) deyip kendi işini kendi görür ve o- na açıktan açığa yol verir. İşte her- kesi tâciz etmek için bir sebep da- ha, Ve bir başka gün Madridde kay- bettiğini Pariste telâfi etmek hulya« sına düşer. Dededen kalma mir: Ş gibi Korsikayı, Savvayı, Tunusu ve dahi Cezayiri filân ister. İ Parisli efendi pek naziktir. Bu is: tekleri reddetmez. Kendisine Korsi- kanın 30X40 ebadında alçıdan yapıl. mış zarif bir maketini verir. Savva eyaletinin 53X92 buçuk boyunda, boyalı ve kabartma haritasını - Ko- lizenin duvarına antika niyetine as: sın diye - gönderir. Tunusla Cezayir makamına kaim olmak üzere de bir beygir torbası sarı kum ile bir tane kullanılmış şlâh Aarmağan eyler. Bunda da dediği olur ise de istediği olmadığı için protokolün baş madde- sini zedeler, Fakat küçücük Arnavutluk, gö- zünde büyücek bir pırlantadır. Bu pırlantayı kara püsküllü takkesine pamuk ipliği ile iliştirir. Etrafın gü- lüşmeleri de caninı sıkar ve önüne geleni tâcize başlar. Lord Londondan ne istediği veyıî istiyeceği henüz belli değildir. Bu. nunla beraber mütehassısların ifade ve tahminlerine göre başının belâsı- ! nı istiyeceği anlaşılıyor, | | Sondan bir evvel olmak üzere (Hatay) için fokstrot temposunda bir. nota besteleyip piyasaya vermiştir. Fakat ne yazık ki meşhur zurnacı Ramazan öldü ve meşhur tek telli saz şairi Âşık Cemal' nota bilmez. W ST :

Bu sayıdan diğer sayfalar: