li? G Sn Anadoluya Silâh Kaçırılması Sait Molla, Kaçırılan Silâhların Nerelerden Tedarik Araştırıyor, Bulamıyor ve Canı Sıkılıyordu Edildiğini — İnanırım, Dedi Maslup Ke- male Kadıköyünde muhteşem bir cenaze alayı tertip eden bu adam bunu da yapar mı Yapar. (1) Zeki bey azizim. Bu kaçırılan şilâh ve cephanelerin nerelerden alındığı ve hangi eller ve vasıtalarla nere- lere taşınıp saklandığı hakkında müspet bir malümat yok mu?.. ele orada, kak mea b Ibette muhakkak ya, Mol. tanbulda giz lâh ve cephane fabrikası tesis etmediler ya. Maçka kışla - sından değilse, herhalde diğer bir kışla veya deppoydan aşirıyorlâr bunları, Takip ve tarassutla bu hetleri de öğreneceğiz tabii. B" esnada Sait Molla Pantik. yan efendiye mânalı bir :la baktı. Alaylı bir gülümseme or musunuz, aziz dos - tum. Dedi! Nazarı dikkatinizi e. hemmiyetle celbederim, bak Zeki bey ne söylüyor? Pantikyan efendi de ayni tavır- la ve daha zehirli bir tebessümle cevap verdi! — Evet Molla bey. çare Ki, Dedi ylenilen sözler hiç zaman bir hakikat ifade etmedi ve hâl da edemiyor, Beni alâkadar. lar nezdinde mahcup düşürmek - ten başka bir. netice “vermiyor. Çünkü, alındı ka silâ ndeki bütün silâb cephane © sandıkları © yerlerinde, miktar ve kontrol listelerinde ya zıh olduğu şekil ve miktarda du- ruyor, Bu hususta fazla iddiada bulunmak, hiç şüphe yok ki, istihza ve hattâ tekdir ile kar- Şılunır, değil mi ya efendim. Böyle mevhum ve muhüyyel işleri bi - rakalım da, müspet olanlarını s0- rup anlayalım Zeki beyden. Molla du, Zeki de kızarmışlar, önlerine bakmak © mecburiyetinde kalmışlardı. Fakat, Nemrut Mus » tafa firavunlaşmıştı. Yapılan ih » barların lâyık olmadığı bir telâk ki ile karşılandığından ve — hele tahkik ve tespitlerine hiç yanaşıl- madığından bahisle çok uzun ve pek acı şikâyetlerde, serzenişlerde bulunduktan sonra, ellerini kalça. larına koydu, haklı bir insan gu- ruru ile kuruldu. Ve: — Buyurunuz bakalım. Dedi. Yahya kaptan meselesi de mi ha « yal, mösyö Pantikyan? Yahya kap. tan. çetesinin Karakoleular tara . fından teslih ve techiz edildiği ve hattâ, Baha Sait ve Rüstem bey ler tarafından Sultanahmet cami. inde tahlif edildiği hakkında, siz. lere pek mühim dokümanlarda verdik. Bu çetenin, alelâde şakavet için dolaşmadığını ve hattâ gizli vazife. lerle dolaştırıldığını bile isbat et. tik, Evet, ettik te ne olda? Hiç de- Bil mi? Hadi bunu da geçelim. Da- bili ahval ve asayişimize git oldu- sğu bahanesile müdahaleden İçti- nap edildiğini kabul edelim. Ya şunlara ne buyurursunuz? Cevat Paşa tarafından Miralay Bek mi Beye çekilen telgrafa. Bu da mi höyal, rica ederim? Ne antikyan ciddileşti. Alnın kırıştırarak sordu: — Ne telgrah bu? Benim böyle bir şeyden malümatım yok. — Olmıyabilir. Çünkü, bu habe- ri de Mösyö Agopyana vermiştik- Fakat, o da yırtılıp kâğıt sepetine atıldı. — Neye dairdi bu telgraf? — Neye dair olacâk. Cevat P#- ge, Manisada bulunan bazı toplar» la malzemenin iç Anadoluya nak- Jini, Miralay Bekir Sami Beye eme rediyor ve telgrafında: “Bırakılacak boş bir koyanımız A, söylenilen Maç » |, Tefrika Neo. 8Ş$ bile yoktur. Bütün eslihâ v hizatı dahile sevk, bir.ayrılık alâmeti inkü vaziyette Anadolu 1 Paşa ve yeni bir harp hazırlığında bulun- isbat delil d bakalım, bu. Kem. taraftar! decek bir miyet verilmedi? vket Turgut Paşarın vat Paşa ile birlikte, Aydın cep- besinde mucadele ve mukavemet İn çin teşkilât yapılması hak (ırka kumandanına gizlice talimat vermelerine ne diyeceğiz? Gözünü- Zü Uaçın azizim, göz göre yine ağ harbe sürüklei Dinliyen nerede? Eğer siz ve hatt hepinir, Ismet Beyin sulhiye komisyonunda, sulh hazır- Wığı için çalıştığını nız, şaşârim aklınıza. İsmet Bey, sulh için değil, yeni bir harp İçin çalışıyor, hem de herkesin gözü ö- Kimin evini müzakeratı zannediyorsa- ründe ve serbestçe. hanet meclisi bir iki seat devam etti. Zekiye yeni di- ktifler verildi. Pantikyana ulınan haberler not ettirildi. lerek toplantıya nihayet verildi. (Devamı var) de detnedil- işlerdi nümayiş ya | Cona- | verilmemesi | Kzumunu da, o siralarda Kadıköy in- | nda bi n Da suda emretmişlerdi, Fa sut, verilen bu emrin aksine, Kemal Bey için cidden muhteğem bir enasze alayı tertip edilmesine önayak | olmuştu. Bu suretle, öenize Kadıköy | mında; askeri iizibet memurları, ültesinin “kadir bilir talebesi ile | birçok halk tarafından karşılanmış ve gözyaşları araş aile kabristanına deahunmüştur ve Düy Mesudun teşeb- büsü ile yapılan bu ptarılan zul protestosu ölmüş! çok canlı bir N ikisine de rahmet esile le bugün Miret dileriz. | Danzigde Başı 1 incide) ( Diğer taraftan Almanların Dart "de tahkimata devam kler den ve sahil tahkimatı yaptıklar dan, bir çok Lebli amele: derek Şörki Prusyaya günderd: rinden bahsolunuyor. Fakat Alman mahafili kişilik bir ihtiyat kuvvetinin altına davet olunduğunu tekzip edi- İyor ve bunları sığacak kışla bulun İmadığını söylüyorlar. “Çocuk oyunları sahası), Röyterin Danzig'deki muhabiri bu- Rün Almanların . tahkim ettikleri mıntakayı ziyaret etmiş, bu münla. kanım askerler târafından muhafaza | edildiğini. bir çok yerlere tayyare dafii toplar konduğunu görmüştür. | Almanlar bu sahanın çocuk oyunları sahası olduğunu söylemekte israr e | diyorlar. Röyter muhabirini gören Alman. İlar; bu yasak bölgede ne yaptığın ve ne için gezdiğini sormuşlar, © da: 400.000) silâh tes | Tevkifler Çocuk oyunları, sahasının görmek, ediğini söylemiş ve bu lâtif gü- lüşme k olmuştur Paris gazetelerine göre Excelsior diyor ki: “Totaliterlerin “bütün propaganda gayretleri, dünyayı Dantsiş'in bir harbe değmediğini iknaa çalışmakta. İdir. Fakat Dantalg'in bir harbe değ» mediği maalesef doğru değildir, zi- ra Avrupa için, birbirini takip eden tecavüzler politikası karşısında bir kere daha boyun eğmek imkânsız. dir. Oeuvre gazetesinde Bayan Ta | bowis diyor ki: P te en tehlikeli nokta, Al manyanın bir harbi göze almadan Dartzig'i — işgal edebileceğine kani bulunmasıdır. Halbuki, bütün hükü-| met merkezlerinde emin bir surette ilinen cihet, Polonyalıların Dantzig| slatüsünde değişiklikleri katiyen kas) bul etmiyeceği ve buna silâhla mu. | kabelede bulunacağıdır.,, Cenup Kutbunda Amerikan Arazisi | Vaşington, 8 (AA) Amerika Birleşik devletleri reisi Roosevelt, bügün büyük Kutup kâşifi Amiral Byrd'in cenüp kutbuna yapacağı se. ferin plânlarını tasvip etmiştir. Amiral Byrd, gazetecilerle konu” Yarken, sefere teşrinievvelin 15 ine İ doğru çıkılacağını ve bü seneki sefe- TİB esas hedefinin, evvelki seferler esnasında Amerikalılar: keşlettiği arazileri Amerika Birleşik devletleri hükümeti adına temellük etmek ol duğunu bildirmiştir. Köseivanof Münihte Münih, 8 (A.A) Bulgaristan Başvekili Köscivanof, bu sabah bu- raya gelmiştir. Başvekil, öğleden son râ Münih civarı ziyarot edecektir. Bu münasebetle Hitlerin şimdi Ber- ehesgadende bulunduğu hatırlatıl. maktadır, a e Almanyada Asker Toplama Berlin, 8 (A.A.) — 1918, 1919 ve 1920 doğumlulardan ve 1914 ilş 1917 seneleri arasında doğup ta tecil edi. Tenlerden masda 1906, 1907, 1910 ve 1913 te doğmuş olup ta henüz sihhi muayeneden geşmiyenler 7 temmuz. dun 9 eylüle kadar sıhhi muayene heyetlerine müracaat etmiye ilânlar 'vasıtasile davet edilmektedirler, Bulgar Mebuslarından Bir Heyet Moskovaya Gidiyor Solya, £ (A.A.) — Bulgâr mebus” iarından mürekkep bir heyet parlâ- mentonun İkinci rejsi Markofun ri. yösetinde Sovyet -iktısadi mahfille- rile temas etmek üzere temmuz 50 - nura Moskovaya gidecektir. ai Suriyede Reisicümhur İntihabı Kahire, 8 (Hususi) — Suriye par- İâmentosu yeni bir cümhurrelsi seÇ- mek için fevkalâde toplanmıya davet olunmuştur, Toplantı çarşamba günü yapılacaktır. Kral -Zogo go Varşovada Varşova, B (A.A) — Arnavutluk kralı, dün akşam Varşovaya gelmiş- tir. Kral, burada iki, üç gün kaldık. tan sonra Gdynla'ya gidecektir. Amerikaya Gönderilen Altınlar ek, 6 (A.A) “Federal Teserve Bank” 7 temmuzda Ameri- kaya, bilhassa Japonya, Kanada ve ingiltereden takriben 11 milyon al- tun dolar geldiğini bildirmektedir. Amerikada Sıcaktan Ölenler Nevyork, 8 (A-A.) — Sıcak dalge- ları neticesinde Birleşik devletlerde ve Kanadanım şark eyaletlerinda g0- çen cuma günü güneş çarpmasından 20 Kişi ölmüştür. .22233323332222223737323232327223223233333233333333535 HİKAYE YILANDAN DA BETER >2322223273337X 0222222722233 V mın çok fena, çok zalim karısı varmış. Bu kadın zavallı Aliye bir dakika nefes aldırmaz, en basit, en ufak şeyler için onu rahatsiz edermiş. Meselâ Al!, yar- gun, argın işinden döndüğü 22- man karısından güler bir yüz gö- recek yerde, daima onun hakaret. lerine maruz kalır, derhal karısı nın gösterdiği binbir mânasız İşi yapmak mecburiyetini duyarmış Bu hal böyle yıllarca devam ede- rek Alinin aile hayatını taham- mül edilmez bir hale getirmiş. Bir gün Ali, her zamankinden daha neşeli bir halde evine dön. müş. Kapıdan içeri girerek güler bir yüzle karısına: — Kar'cığım! demiş, sana çok sevinçli bir haber getirdim. Bu- gün tuhaf bir tesadüf neticesinde fevkalâde zengin bir altın menbal keşfettim. Fakat şimdi kamım çok aç.. İlk önce karnım: doyi yım da ondan sonra bulduğum 8 tınları gider getiririz. Alinin karısı Leman, derhal su. ratını asarak — Geberecek deği demiş, sonra karnını doyurursun!, Biz hemen şimdi şu bulduğun altınla- rı gidip getirelim.. Ali boynunu bükerek: — Karısığım, demiş, fakat be- nim açlıktan kımıldamağı meca- Ik.. Bana biraz 'olsun cek birşey ve — Obur adam, altınlar buraya gelmeden ben sana bir lokma ek. mek bile vermemi. Haydi çabuk kalk ta gidelim. Karı koca beraberce çıkmışlar. Ali önde, karısı 1 aktile Ali isminde bir ada. in, ağa arkada olmak üzere dağlara doğru yürümüşler.. Dağların en dik, en sarp bir yerihe geldikleri zaman Leman kocasını durdurarak: — Herif, demiş, bans bak, deha çök mu yürüyeceği. Ali: — İşte karıcığım, diye cevap ver- miş, altınlar nah: şuracıkta, şu u- gurumun içinde durup duruyor. lari, Leman, altınları görmek için u. çuruma doğru eğilmiş; Ali bu va- ziyetten istifade ederek, ansızın karısını uçurumun içine İtivete- rek tek başına evine dönmüş! Ali evine döndüğü zaman rahat- ça bir nefes almış. Artık ev de, ne bağıran nede k varmıs! Ali güzelce bir yemek ye- miş, Yemek sofrasını bile topla mağa lardanberi ilk defa olarak bi bir huzur içinde yatağına yat. miş, Sabahleyin erkenden uyanarak çayım pişirmiş. Güzelee karnını doyurmuş. Öteberi almak üzere çarşıya gitmişti, u hal, bu minval üzere bir- kaç gün devam etmiş!. Bakımsızlık yüzünden Alinin evi fena halde kirlenmiş.. Bir gün A- li işinden döndüğü zaman evin içindeki pisliğe bukarak içini çek- miş ve: — Ne budalalık ettim de karımı Uçuruma attım, diye söylenmiş, Vâklâ karım çok fena, çok zalim bir insandı, Fakat ne de olsa gane ev İşlerini pekâlâ görüyordu.. Ka. rım varken halim berbattı; fakat şimdi karısız, daha berbat 'oldu.. Sonra bu yalnızlık ta pek feci!. Ali, arpacı kumrusu gibi bir müddet düşündükten sonra yanı na bir ip alarak sokağa çıkmış. Doğru uçurumun basına giderek İpi aşağı sarkıtmış!; İp bir müd- det boşlukta sallanmış. Derken, Ali, ipin ucunda bir ağırlık his- setmiş. Ve derhal büyük bir s6. vinçle ipi yukarı doğru çekmeğe başlamış!, İpin ucu uçurumun ke- narına geldiği zaman, Ali büyük bir korku ve dehşetle, kocaman ve korkunç bir yılanın İpe sarılı ok duğunu görmüş!. Bir Kafkas Masalı Ali, tam ipi tekrar içine bırakmak üzere iken kor- kunç yılan yalvarmağa başlamış: — İnsan oğlu, sana yalvarırım, beni tekrar uçurumun içine at. mü!. Saha en ufak bir fenalığım bile dokunmaz!, Benden korkma! Biz, bü uçurumun içindeki yılan» lar, yüzlerce senedenberi birbiri- mizle kardeş kardeş geçinerek rahat bir hayat sürüyorduk. Fa- kat üç, dört gün evvel buraya bir kadın düştü. Ve işte o'andan iti. bâren de bizim sakin ve sessiz ha- ız altüst oldu. Bu 'cadaloz, e karı, bu âne kadar sak sakin yaşıyan biz nize düşi erisi bir cehennem haline Aramızda hakiki bir mu- harebe başladı.. Nerde ise birbiri. mizi öldüreceğiz!. Beni bu eehen- nem azabından kurlardığın için sana çok minnettarım. Başın da- imdadıma yetişirim.. Fakat bu yar- dımın hir defaya mahsus olduğu. nu katiyen unutma'. Bir ikinci de- fa beni imdadına çağırmağa kelk- mal, V Yan, bunlari “söyledik sonra ortalıktan kaybol- müşt Ali bir müddet uçurumun ba. şında durârak düşünmeğe başla- miş: — Yılanlar bile karımın şerrin- den kaçtıktan sonra ben'ne diye "onu kurtarmağa kalktım”. Var. sın, cadaloz karı, uçurumun için. de kalsin! Ali bir müddet daha orada dur- duktan sonra şehre dönmüş! Şehrin içine girer girmez, şehir. de bir fevkalâdelik olduğunu his. setmiş!. Şehrin merkezine doğru svaz avaz haykıran tellâllarla karşılaşmış: — Şah İsmailin kızını kurtara- pa, şah kızını veriyor! Şah, kızını rıcısına verecek! Şahın kızı. ak isteyen babay madan saraya koşsunlar!, — Bugüne kadar şahın kızını kurtarmak isteyenlerden beş yüz öldü!. Kendinde bu cesareti görenler derhal ğaha müracaat Ali bunu işitir işitmez yılanın vaadini hatırlamış. Evine bile uğ- ramağa lüzum görmeden derhal saraya yollanmış. Şahın muhafız- ları, bu yeni müracaati şaha bil- dirmekte gecikmemiş — Şahım, demişler, üstü başı pejmürde bir adam geldi; kızını. xt kurtaracağını söylüyor. Şah: — Varsın o da boyunun ölçü mü alsın, demiş. Şimdiye kadar bu uğurda bin kişi öldü; varsın bu da bim birinci olsun! Ali hiç korkmadan şahın kizi nin odasına yollanmış!. Kızın ka- pisında korkunç bir yılan otur. makta imişt. Ali dikkat eder et- mez, yılanı tarımışl. Bu, Alinin uçurumdan kurtardığı korkunç yılanmışl, ilan Aliyi görür görmez, ze- hirli dilipi içeri almış. A- linin önünde baş eğmiş! Ali yılanı Aİ CC başından tutarak, açık olan sara. yın pencerelerinden bahçeye fır latmış!, Bu suretle şahın kızı bu korkunç yılandan kurtulmuş!, Bu kutlu günün şerefine şehirde şen- seleri giydi. terek, yedi gün yedi gece devam eden bir düğün tertip etmişl. Ali, bütün o havalinin en meşhur, en bahtiyar bir adamı olmuş! yarlığı da çok sürmemiş rinde Şah İsmail komşu ardan birinden bir mek- tup almış! Komşu pa mektubunda, kendi kızının da ay- ni felâkete uğradığını yazıyor ve bu menhus yılandan kurtarması için, damadını göndermesini Şah İsmailden rica ediyormuş Şah İsmail bu müracastten çok sevinmiş! Çünkü komşu padişah, x n b di ulunan, çök nüfuzlu ve kuvvetli bir adammış! Şah İsmail damadını yanına çağı rarak: — Sevgili dama demiş, komşu padişahtan bir mektup dım. O korkunç yılan onun biri- cik kizini da esâreti altına almış Onu senden başka kurtaracak mse yokmuş! Beni mahcup et- miyeceğini umarım!, AH, yılanın sözlerini hatırlıya- Tak, kayın pederine hitaben: — Şahım, demiş, beni mazur görmenizi rica ederim. Bugünler. de çok hastayım. Oralsra kadar gitmeme imkân yoktur. Siz bunu münasip bir tarzda komşu şaha bil i Damadından hiçbir hayır gel miyeceğini anlıyan Şah İsmail, komşu şaha bir mektup yazarak, damadının hasta olduğunu, orala- Ta kadar gitmesi imkâru bulunma. dığım .bildiretek damadını mazur görmesini rica etmiş! Şah İsmailin bu cevabından fevkalâde öfkelenen komşu şah, derhal ordusunu toplyarak Şah İsmailin arazisine hücum etmişi, Bu vaziyetten fevkalâde korkan Şah İsmail, Ali üzerinde tesir yaps ması için kızına rica etmiş. Şeh İsmailin kızı allem etmiş, kallem etmiş, nihayet korası Aliyi, komşu şahın kışın kurtarmağa ikna et- miş... A vi bir avsbaya bindirerek komsu sahm arazisine gön- dermişler.. Zavalh Ali hem volda gidiyor. hem de yılanın: “. Fakat bu yardımın bir defava olduğunu katiyen rını düsünüyormuş!, Ali, komşu şahin bulunduğu şehre gelir gelmez, istirahat et imesine imkân bile vermeden. dağ- Fu komşu çahın kızının bulundu. Hu: odaya götürülmüş. OKa pının ağzını tutmuş olan korkunç yılan, Aliyi görür görmez. disleri arasından ıslık çalmağa | başlıya- rak; — Bedbaht, diye haykırmis. ben sana bir ikinci defa yanıma gelme, dememiş mi idim?! Yılanın bu öfkeli haykırışından (Lütfen savfavı eeviriniz. mahsus mutma!” ihta.