10 Haziran 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

10 Haziran 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10-6-939 İTE BUNU BİLMİYORDUM / Pokoçyalı erkeklerin kilt dedikleri ve İftiharla giydikleri bir çe- şit elbiseleri vardır. 200 sene düğü bu kıyafet onlar için milli bir . kullanılıyordu. si mektedirler. ugün, düny . olur. evvel bir Fransız terzisinin gotür- giyim olmuştur. nın her yerinde. gazla işliyen motörler kullanılmak- tadır. Yüz sene kadur önce, Londrada buharla işliyen otobüsler ir Çinli, gözlerini açtiği zaman, bizim gibi hayret değil, kızgınlı- Onlar, hayreti, dillerini çekerek ifade et- ünyarın ön küçük otomobili, saatte 60 kilometre hir süratle ha- rekot laa, yay ize, Rssmini gördüğünüz kuş, bir çeşit su kargasıdır. Kendisi bir takım balıkları avlıyarak bes- Tenir. Çinliler, bu kuştan balık avcı- luğında istifade ederler. . S resimdeki mini mini mn sırtındaki küçük rin ne olduğunu sor. | sam, bilmem ki, ne dersiniz? Bun- lar, onun bir defada yüzlerce do- ğurduğu öz yavrularıdır. . E“ Romalılarda garip bir â- det vardı: Her ayin birinei gününü hususi bir adla anarlar ve bugünü, borçlarını ödeme günü olarak tanırlardı. . Misikada çok garip bir ağaç vardır. Ağacında çok tu haf, iri bir meyvası bulunur. ayı alıp, bir sobanın ak olursaniz, derhal, ik sesler çıkararak, tipki bir mit gibi patlar. Hararetle temasa gelir gelmez, gibi müthiş . V iv yanardağının çevresin- ki toprağın altında mil yonlarca kilometre küp hacminde gaz bulunmaktadır. İtalyanlar, bu tabil enerjiden, İtalyanın büyük bir kısmını aydınlatmak ve mu- harrik kuvvet elde etmek husu - sunda istifade etmeyi düşünüyor- larmış, Artık, buna muvaffak olurlar- sa, belki Vezüv, eski infilik et- mek huyundan vaz geçer Bilârdo Oyunu Bilmem, içinizde bilârdo denen oyunu görmeyenler var mı? Bu oyunun da, ince bir zihin he- sabı olan şantranç gibi, bir Asya oyunu olduğu ve Avrupaya 16 cı yüz yılda girdiği söylenir. İlk olarak Fransada, 1514 yılın- | da oynanmış ve 16 ıncı Lui zama nında dört yana yayılmıştır. ektedir. Tek beygir kuvvetinde olân bu otomobili bir Kâh ev taşlar, kâh kırar cam Can yaramazın biridir Gece gündüz sabah akşam Dayak atılsa yeridir. Yakalayınca Ahmedi Tuttu götürdü kuyuya - Hiç şu elmalara, dedi Bakıp durmak olur mu ya? Ah ne etsek, ne ey Nasıl koparsak ta yesek Dur ben buldum çaresini Şimdi yolarız hepsini lesek Haydi artık durma, dedi Tuttu kolundan Ahmedi Oturttu onu kovaya Başladı manivel u elmanın rengine bak Bütün dallar pıtrak pıtrak Oh ne de hoş kokusu var Ağzıma lâyık elmalar Sen böylece yükselirsin Ben de şöylece çekerim Sen tutar bana verirsin Ben de tatlı tatlı yerim | Miniminiler İçin MASAL | Bu Bakin ralnik © nasal kardeşlerini /l beğenecekler.) ig Kocaman kocaman papuçlu, nah şu kadar avuçlu, bir kız vardı. Adı Hoppala kızdı. Hoppala kız bir gün babasına dedi ki: — Baba bana bir oyuncak al! kızım! dedi. Ama oyuncak alacak parası yoktu, Eline tüfeğini aldı, Kanbur kunbur dağlara çıktı. Bom! diye bir kuş vurdu. Kuşu çobana verdi. Çobandan kuzu aldı. Kuzuyu kasaba verdi. Kasaptan para aldı. Parayı oyuncakçıya verdi. Oyuncakçıdan oyuncak aldı. E- vine geldi. Çat! Çat! Kapıyı girdi. vurdu. İçeri Bir de ne görsün? Kız musluk başmda oynuyor. Üstü başı sırsıklam. Babası çok kızdı. Hemen geri döndü. Oyuncağı oyuncakçıya verdi. Parayı aldı, Parayı kasaba verdi. Kuzuyu aldı. Kuzuyu çobana verdi. Kuşu al- dı. — Kaş! dedi kuş kaçıverdi. Pırrr diyince uçuverdi. Hoppala kız da oyuncaksiz kal. di. ELMA HIRSIZLARI Bakin:rken dört yanına Bir şey gelmişti aklına Tuttu kuyunun ipinden Kovayı çekti dibinden — Ipi ağaca salarız Bir ucundan yakalarız Olur âlâ bir asansör Şaşacaksın bak şimdi gör Yaşasın hey, kızıl elma, Kim demiş ki: bak ta alma. Birisi yer, biri bakar Hep kıyamet bundan kopar. Haydi bakınma budala Uzeniyer pıtrak dala 'irlat bana, hoppala' Bir elma böyle yenir Can yedikçe elmaları Sesleniyordu yukarı Bir daha at, bir daha at Hangi yemişte var bu tat Görününce ev sahibi Can kaçtı bir gölge gibi Ahmet kaldı inemedi İ Bal gibi bir dayak yedi. Yaşa yük 8 vi 4k İ, : #i., “* “ Siyah noktaları numara sırasına göre bir çizgiyle birleştirin. Kaleminiz kırmızı olursa daha iyi. Solda çiftlik sahibinin portresi çıkacak, sağda bakalım ne göreceksiniz? CEVAPLI MESELELER MESELE — Ahmedin Mehmede 70, Hasana 25 kuruş borcu var. Hasan 100, Mehmet 50 kuruş pa- Ta koyarak üçü birden ticarete baş- İadılar, Şart şu: Herkes sermaye- sine göre kârdan hisse alacak. O gün 45 kuruş kazandılar Acaba her üç arkadaştan her biri kaç para alacak? din borcu ne halâ geleçek- CEVAP — Hasan 30, Mehmet on beğ Küruş, Ahinet te Kava alacak- tur. Borç yine ayni borçtur MESELE — Bir miktar beş ku- ruşlukla on Kuruşluğu teker teker saydık. Yirmi dört tane etti. Hep- si birden 195 kuruştur. Acaba ka- çi beşlik, kaçı on kuruşluktur. CEVAP — (9), (15). Geçen bir kânunusani ii Kendisi gibi pul meraklısı olan Ce- mile dedi ki: — Bende kıymetli yeni bir pul var, Geçen bir kânunuevvelde, Gro- enlanddan posi rilmiş. Cemil sordu: - Peki sen onu tan aldın? — Hayır, orada oturan bir ah- babımın gönderdiği mektuptan çi- kardım. — Al sana kuyruklu bir yalan iş- burada mi sa- tel Bilin bakalım, acaba niçin Ce- mil Aliye böyle, dedi. a Jale gazete okuyordu: ğcılar, artık 3200 metre- kselmişlerdi. Dört tarafları karla örtülü i Tam bu noktada durdular, hey- belerini açtılar. Bedri bir omlet pi- şirdi. Rahmi karı eritti, portatif hava gazı ocağında iki lop yumur- ta yaptı, güzelce yediler, yarım sa- at sonra müsterih, kuvvetli ve doy- muş olarak tekrar yola koyuldular. Artık dağın tam tepesine varmak için yüz metrelik kadar bir yeri tırmanmaları lâzımdı.) Hikâyenin burasına geldikleri zaman, Jalenin ablası bu uydur- ma bir şey dedi. Jal — Niçin uydurma olsun? Diye itiraz etli Siz buna ne dersini; m A Kim Isırmış Oktay çok iyi bir çocuktur. Bir gün kardeşi topuğun ısırmıştı Ağlıyordu. Babasının onu dövece- Bini anlayınca dedi ki — Babacığım, kardeşimi döv- mel Topuğumu o ısırmadı. Ben kendim ısırdım. İ Kibrit Oyunu Şekille 12 kibritle nasıl beş Eşkenar üçgen yapılabildiğini gö- rüyorsunuz. Ayni Kibritlerle dört | ve altı üçgen yapabilir misiniz” f © İplik Oyunu Bu tirenin kopuk yerlerini renk- Wi kalemle birleştire birleştire A noktasından B noktasına kadar gi- din, hiç geri dönmemeniz şarttır. Bir Harf Oyunu Baştaki kutuya bir harf koyun. Sonra her siraya bir harf ekliye- rek altindaki sıra için bir kelime yapın. Bakalım sonuna kadar gide- bilecek misiniz? atalar sö- den biri tek, öbürleri ikiş dir. Eğer bu beş hecemi karışık olarak yanyana yazacak olursanız şu garip yazı meydana gelir TUTPASTINMAZAL Bilin bakayım ben neyim? Yedi harfli bir çiçeğim. Altı, ye- di, beş, iki, üçüncü harflerim doğ- ru olmıyan bir şeyi bildirir. Dör. düncü, üçüncü harflerim bir sayı- Ikinci, üçüncü harflerin (har tırla) mahasınsi gelir. ağ Birinci, ikinci, beşinci harflerim canın yongasıdır. Daha söyliyeyim mi? Bilin kalım, ben neyim? ba- u bilmeceleri doğru halle denlerden yirmi beş kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. Bilmecemizde kazananlar yarın. ki sayımızdadır. Körebe Oyunu Bu oyun İstendiği kadar kişi ile oynanır. Oyuncuların altı, yedi kişiden az veya çok olmaması daha iyidir. Oyunculardan her biri bir renk seçer. İçlerinden biri ebe'olur, Çocuklar ebeyi aralarına alarak halka olurlar. Ebenin gözü bağlanir. Çocuklar, evvelâ diledikleri arkadaşlarile yer- lerini değiştirirler. Oyuna şöyle başlanır: Ebe, iki renk söyler. Meselâ (kır. mizi « Sarı) der. O zaman, bu renk- lerde olan çocuklar hemen yerle- rini değiştirirler. Ebe de, bu esna” da onları tutmıya çalışır, Her iki çocuk tutulmaksızın, değiştikleri yerlere gelince, bütün oyuncular el çırparlar. O zaman, ebe tekrar iki renk söyler. Meselâ bu sefer (sari- beyaz) der. Oyun da böylece de vam eder. Tutulan çocuk ebe olur, Eski ebe de onun yerine geçer. Maskeler İlk maske Mısırlılarda kulla” nılmıştır. Bu maskelerle, matem günlerinde, mumyalarım yüzü ör tülürdü. İlk maskeler renkli cam boncuk” |,| lardan, balmumlarından. resimli oğundan, bronzdan ve bazan altın yapraklardandı. i Maske, Mısırlılardan sonra Yu- nanlılarda kullanıldı, Aşil, onları tiyatrolarda kullandı. Nihayet, Romalılar, maskeyi, bet son kânunun ilk gününde. senlik” lerde kullanmağa başladılar. T Maske, orta çağlarda da kutlar | milmiş ve nihayet, zamanımıza ka dar gelmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: