VERGİLER HAKKINDA Karşı Çar Elde 3619 Kanun Var » Içinden Çıkılır mı? Vergilerimizin vatandaşı güçlüğe uğratan tarafları üze- rinde yaptığımız ankette, iki avukatımızın düşüncelerini neş- retmiştik. Bugün avukat Mesut Selenin bu mevzu üzerinde söylediklerini naklediyoruz. Avukat Mesut Selen, vergilerin ta- bakkuk ve tahsillerinde halkın uğra- dığı güçlükleri üstünkörü hulâsa et. tikten sonra; — Şimdi, dedi, gelelim çareye! Ve, üzerinde çok düşündüğü bir mevzuda konuştuğunu anlatan bir kolaylıkla öze başladı: “— Bugün, Büyük Millet Meclisi tarafından kabul olunmuş, 31 mayıs 939 tarihine kadar neşredilmiş bulu- nan kanunlarımızm sayısı 3619 dur. Bunlardan sadece 2425 numaralı ka- Dun neşir ve ilân olunmamıştır ve bu kanunun mevzuu da, mahiyeti de tamamen meçhulümüzdür. Muhtelif müracaatlerimize, teşebbüslerimize rağmen, 2425 numaralı kanun, bizim için bir sır olarak kaldı. Hattâ hukuk” | çular arasında; hoş bir Jarbımesel haline girmiştir: Bir arkadaşları, öir | müddet ortadan kaybolur, veya, es. rarengiz bir eda takınırsa ,ona takı- hır, ve; “— 2425 numaralı kanun musun, nesin, mübarek? derler! Söylediğim 3619 numaralı kanun- dan bâşka, saltanat zamanından kal © mış kanunlarımız da vardır. O ke-| nunlar, henüz ilga edilmiş değildir. Hâlen meri ve muteberdir. Üstelik te sayıları 500 den fazladır. Bunlardan başkâ, birçok nizamna- meler, talimatnameler, icra vekilleri pi ve karârmameler de ürriaye” hükümler arasinda- Meselâ, sade 2395 numaralı kazanç Kanunu, dört senenin içinde tam se- © kiz defa tadil edilmiştir. Maliye Ve. © Kületinin yaptığı 182 umumi tebliğ de, işin cabasıdır ki, bu tebliğlerden ber biri, bir kaç sayfadan mürekkep- ir. Hem bu tebliğler, sade maliye memurlarına yapılır ve Resmi Gaze-| #e ile bile ilân edilmediği için, halk, yedeki vazifeleri münasebetile, tat. bikatla da hayli meşgul olmuştur. Ni- tekim, neşrettiği değerli eserlerden de bunu anlıyoruz. Zaten, Maliye Vekâletinin, tahak- 'kuk ve tahsil muamelâtında “tev- hit, yolunu bulmıya çalıştığını da, büyük bir sevinç ve ümitle işitip dur- maktayız. Halkı zorluklardan kurtarma yo. lunda gösterilen gayretlerin varmak istediği hayırlı neticeyi, bir kaç ke- lime İle hülâsa etmek lâzım gelirse diyebiliriz ki, gaye, kanunlarımızın standardize edilmesidir, Bu, yeni bir fikir değildir. Cümhu- riyet devrinde, bu yolda atılmış a- dımlar vardır. Meselâ, masşattan a. lınan bazi vergiler vardı Bu vergi- ler “Kazanç vergisi” namiyle tevhit edilivermişti. Fakat sonradan, saj- kai zaruretle, maâşlara, “buhran”, “muvazene”, “Hava (kuvvetlerine yardım,, diye yeniden bazı vergiler konuldu. Devlet memurlarının maaşlarını tevhit maksadile çıkarılmış olan “ba. rem,, kanunu da, ayni gayeye doğra atılmış büyük bir adıradır, Ve bu a- dım Hariciye Vekilimiz Şükrü Sara- coğlunun Maliye Vekili bulunduğu sırada atılmıştır. Vergi kanunl lünün, hukuk usulü muhakemeleri kanunundaki şekilde yapılacağı kay- dı da, bu esas fikirin bir'cüzü sa - yılabilir. Bu meyanda, fikrimce, bütün ver- gi kanunlarının: 1 — Tahakkuk muamelâti 2 — Itiraz muamelâtr, $ — Temyiz muamelâtı, 4 — Tebliğ muamelâtı, 5 — Mürurü zaman muamelâtı, 6 — Mükellefiyet şekilleri, 7 — Matrahların tesbiti, bunlardan haberdar olamaz. Fide bu- © Yunan kanunları kolaylıkla kavrıya. © bilmek te mümkün değildir. Nitekim, - Maliye Vekâleti de, bu kanaattedir ve bu kanaatte olduğu içindir ki, me- selâ, 50 sayfalık kazanç vergisi ka- ununu izah edebilmek için, 500 say- “falık bir kitap neşretmist!. Hattâ bu. - nu bile kâfi bulmamış olacak ki, 937 © den sonra, ayni maksatla ortaya 500 — oseyfalık bir tamim daha çıkardı. Halbuki, usulüne göre neşir ve İ- © Jân olunan bütün bu kanunları, her — Türk bilmek mecburiyetindedir. Çün © kli, kanunları bilmemek, kanunun ka © bul etmediği bir mazerettir. © « Fakat şimdi, siz, saydığım bütün © bu kanunları, nizamları, tamimleri, “hükümleri, bir vatandaşın ezberliye- © bilmesine imkân verebilir misiniz? © Bu marifeti, değil herhangi bir va- tandaş, mesleğinde pişmiş bir avukat bile beceremiyor. © © Hem zaten, bu kanunları, bir ara. © da bulabilmek bile imkânsızdır. Bu © dmkünsızlık yüzünden, bir çok hâdi- selerin, bir çok ihtilâfların tetkikin- — de. altından kalkılmaz güçlüklere uğ- “o rayıp durmaktayız. Meselâ biz, Ankara hukuk fakül. Ötesinde tahsilimizi yaptığımız rıvalar- — da "Mecelle, okumadık. Halbuki, hâ- © kimlik veya avukatlık yaparxen, bir — çok hâdiseleri, eski ahikâma göre, tet- kik ve halletmek mecburiyetinde kal. dık. P ydi diyelim ki, bunlar münfe- © Orit vakalardır ve halledilmeleri uzun 'külfetlere, tetkiklere bağlıdır. Fekat “kün değil midir? © Hali hazırda, Ticaret Vekili bulu- nan değerli maliyecimiz Cezmi Erçin, bu vergi mevzuatını inceden inceye ietkik etmis bir vatandaştır. Mali- © vatandaşların her gün karşılaştıkları ; © zorlukları ortadan kaldırmak ta müm | 8 — Tera muamelâtı, ve hatırlıya- madığım diğer muameleleri tevhit e. dilebilir. Meselâ, muamele vergisinin itiraz müddeti, on gündür. Bu müddet, ka- zanç kanunlarının bir kısmında bir aya çıkar, bir kısmında isa on beş güne iner ve bu farklar mükellefleri şaşkına çevirir. Evvelce de söylediğim gibi, vergi- lerde ceza hususatı da tıpkı böyle dir: Bir vatandaş, takriben 166 çeşit ceza tehdidi altındadır. Bu cezaları vermek, takdir etmek salâhiyeti de, takriben 22, 25 makama mevdudur. Meselâ, nüfus vukuatından dolayı, 1 — Nahiye müdürleri, 2 — Belediye işlerinden dolayı kaymakamlar, 3 — Vergilerden dolayı tahakkuk memurları, 4 — Tediyelerden dolayı tahsil me. murları, $ — Tapu musmelâtından dolayı tapu daireleri, 6 — Bazı köy işlerinden dolayı köy ihtiyar heyetleri, 7 — Ceza mahkemeleri, 8 — Hukuk mahkemeleri ceza tar- | hedebilir. Bunlardan bir kısmı “kabili itiraz,, dır, bir kısmı ise, maalesef “kati, dir. Halbuki, her ne suretle olursa ol- sun cezayı: “hâkim,, verir. Hukuk kafasile de olsa, idareci kafasile de olsa, “ceza, verirken, iki tarafı da dinlemek, “hak, noktasından “el- zem,, dir. Doğrudan doğruya ceza, şayanı kabul sayılamaz. Çünkü ceza, yalnız tedip için değil, vatandaşı İ- kaz ve men için de lâzımdır. Vatan: daş, kendisini dinlemeden, kendisin- den sual sormadan coza kesilmesini boş görmez. Bundan “mütenebbib,, değil, “muğber,, olur. Meselâ, mayıs ANKET: 3 Vergi Güçlüklerine eler | mmm ae Maliye mekanizmamız ve vergi- lerimiz üzerinde esaslı tetkikler- de bulunan ve bugün bu işi en iyi bilen Ticaret Vekilimiz Cezmi ERÇİN ayında, belediye cezaları artar. Es- nef, bu artışı süitefsir eder ve: “— Biz, bütçe açığının kapatılma- sı için cezalandırılıyoruz!,, der. Eğer, cezalandırış usulü değiştiril. mezse esnafın bu şüphesini kökünden yıkmak da mümkün olamaz. . Ben, saatlerce konuştuğum ve ken- disinden fırsat bulunca size de anla- tacağım bir çok hakiki ve tuhaf ver- gi hikâyeleri de dinlediğim genç &- Yukâtlan ayrılırken, o da ,kendisine te'eton eden bir dostu ile Konuşrmys başlamıştı. a Gizem ü İce çoğ “ — Yahu, diyordu, bügün “ağzın yine değişmiş. Sen artık, tapkı 2395 numaralı kanuna döndün!” Bu sözleri duyunca, gülümsedim ve kendi kendime; “.- Demek, dedim, avukatın nük. tesi bile “kanuni,, oluyor!., Selim Tevfik Denizbanktan Bir kısımmemur Açıkta kalıyor Devlet Denizyolları umum müdür- lüğüne tayin edilecek olan Tbrahim İKemal ile Devlet liman işletmesi u- mum müdür muavinliğine tayin edi- lecek olan Hâmit Saracoğlu şehrimi- ze gelmişlerdir. Hâmit Saracoğlu, De nizbanktaki vazifesine devam ©i- mektedir. Ibrahim Kemalin bugünler de Ankaraya avdeti muhtemeldir.” Ankarada bulunmakta olan devlet liman işleri işletmesi umum müdür“ löğüne tayini mukarrer Raufi Man- yas ile Denizbank Izmir şübesi mü- dürü olup devlet denizyolları umum müdür muavinliğine tayini mukarrer olan Haşmet daha bir müddet Anka- rada kalarak ihdas edilecek olan te- şekküllerinin kadroları etrafında ça- lışacaklardır. 8 Devlet denizyolları teşkilâtı ka- İnun Jâyihası ile devlet liman işlet- mesi umum müdürlüğü teşkilât lâyi- hast, 1 temmuz 939 dan İtibaren me- riyete gireceklerinden Denizbanktan ayrılacak olan bu iki teşekkülün rez- kür tarihte faaliyete geçebilmeleri i- gin şimdiden hazırlılar yapılacaktır. Her iki teşekküle ait kadroların bir kaç gün içinde Vekâletçe Ikmal edilerek alâkadarlara tebligat yapıl- ması kuvvetle tahmin edilmektedir. Bir temmuza kadar faaliyette bu- lunacak olan Denizbank memürların- dan bu Iki teşekkülün kadrolarına girmiyerek açıkta kalacak olanlara, Denizbank taavün sandığı hakkında yeni teşekküllerin kanun lâyihaları- na ilâve edilen madde mucibince mu- amele yapılacaktır. Maamafih ne nisbette. memur a- çıkta kalacağı hakkında şimdilik sx kı bir ketumiyet gö ; TAN Bir Alman Gazetesinin Suallerine Cevaplar (Başı 1 incide) man siyasetine tâbi olmasına im- kân yoktu. uharrir, Türkiyenin Tngilte. re ile yaptığ: siyasi anlaş- mayı mevzuubahis ederken de, Türkiyenin, büyük devletle: tara- fından kazanılması istenen bir dost olmasına da İki sebep gösteriyor, biri Boğazların ehemmiyeti, ikin- cisi Şark ile Garp arasında bir köprü rolü oynamasıdır. Muharrir İngilizlerin Türk dostluğuna bu se- beple ehemmiyet verdiğini söyle dikten sonra, Türklerin bu anlaş- | mada ne faydası mıya çalışıyor: “Türkiye İngilterenin bu arzu- larını tahakkuk ettirmekte ne menfaat bekleyebilir? Türkiye, Boğazları dölayısıyle Anadolu topraklarını yabancı askerlere terketmekten ne fayda umabi - lir? Türkiye evvelce kendisine ait olan memleketlerde İngiliz nüfusunun yerleşmesine . yar - dımla ne gibi bir gaye istihdaf edebilir? Türk hükümetinin bu zâfımı nasıl İzah edebiliriz? Acaba Türkiye ( Anadolünun kalkınmasına atfettiği ehemmi- yetle, cenupta evvelce kendisi » ne sit olan toprakları tamamen unuttu mu? Yoksa hizmetine mukabil bu topraklardan bir kıs mı kendisine verilecek mi? Bu takdirde Ankaranın, mahirane bir siyasetle ergeç eline geçire- bileceği topraklar için çok yük- sek bir fiyat ödediğini söyliye- biliriz.” Evvelâ şunu söyliyelim ki, Tür- kiye bu anlaşmayı İnziltere hesa- bina değil, kendi hayati menfaat. leri hesabına imzalamıştır Alman- yanın samanları nayat sakası yap- mak istemesi, İtalyanın. Arnavut» luğa asker çıkarması, Türkiyeyi u- zaktan tehdit eden bir tehlike de. ğildir. Mihver devletlerinin siyaseti a- şikâr olduktan sonra, Türkiye u- zaktan, yakından kendisini tehdit eden tehlikelere karşı tedbir almı- ya mecburdur, Ingiliz - Türk an. laşması, kendi topraklarında gözü olmıyan, sulhü korumayı istihdaf eden memleketlerle ancak bu teh- likeyi karşılamak için anlaşmalara girmiştir. Bu anlaşmadan elde « deceği menfaat te milli istiklâlidir. Türkiye bu anlaşmayı yapmakla topraklarını ecnebi. askerlere ter- ketmiş değildir. Eğer Almanya ile anlaşmış olsaydı bu tehlike varit. ti. Türkiye cenupta terkettiği tep- rakları “evet,, unutmuştur. Çünkü emperyalist değildir. Bu anlaşma- da Türkiyeye Sırbıstan ve diğer hükümetler namına elde edilecek arazi iştihası yoktur. Türkiye, sa- dece kendi topraklarını ve kendi istiklâlini kurtarmak için icap & derse harp edecektir. Türkiyenin ergeç elde edeceği toprakları için çok yükşek fiyat ödediği sözünü şiddetle ve nefretle reddederiz. Türkiye ne toprak verir, ne toprak satın alır. olduğunu anla- uharrire göre, Türkiye bu anlaşmayı yapmakla, bir za- manlar Filistin, Irak gibi kendi vi- lüyetlerini himayesi altına alan İn- gilterenin himayesine girmiştir. Asla... Türkiye hiçbir devletin hi- mayesi altma girmiş değildir. Tür- kiye, mihver devletlerinin dünya- yı sürükledikleri harp badiresi kar. şısında, sulhü kurtarmak için de- mokrasiler ve sulh taraftarı dev- letlerle müsavi şartlar altında bir anlaşma yapmıştır. Türkiyeye karşı bu kadar suini. yet besliyen bir mubarririn ne İ. kazına, ne de bu sefil propaganda» sına ihtiyacımız vardır. Bu yazılar bize ancak, Almanya İle anlaşmış olsaydık, başımıza gelecekleri an- latmaktan başka bir şeys yaramaz. EKONOMİ Yugoslavyanın İktısadi Vaziyeti Ziraat Memleketi Olan Yugoslavyada 2700 Fabrika Yapılmıştır Yugoslavya umumiyet itibarile bir ziraat memleketidir. Memleketin üç- te ikisini ormanlar, çayırlar, ovalar; üçte birini de tarlalar teşkil eder. Nü. fusun yüzde 80 - 85 i köylü, “yüzde 8 - 10 u da esnaf, sanayici ve tüccar- dır. Son senelerde Yugoslavyanın buğday ve misır rekoltesi yüksekti. Yapılan ticari anlaşmalar sayesinde ihraç edilen zirai mahsulâtın hariçte temin ettiği fiyatları Memnuniyet vericidir. Böylelikle, Yugoslav sığır bayyanları, zirai mahsulâtı, domuz ve yağı hariçte İyi fiyat bulmuşlar- dır, Yugoslavyada” köylülerin borçları azaltılmıştır. Umumiyetle memleket- te borçlar fazla değildir. Yedi milyar dinar borcun iki buçuk milyarı öden. miştir. Ödemenin kolaylaşması için faiz nisbeti de indirilmiştir, Bunun haricinde, smai nebatlar 1- çin tedbirler almmıştır. Çünkü bu mahsul daha fazla para etmektedir. Bu sebeple ay çiçeği, keten, kenevir gibi nebatların daha ziyade ekilmesi teşvik edilmektedir, Yuzoslavyada esnaflar 200 bin i- malâthanede çalışırlar. Memleketin | iktisadi hayatında birinci yeri alır- ler. Sanayiin galebe etmesine rağ- men Yugoslavyada sanatler münferit olarak ayrı ayri inkaşaf etmektedir. ler. Bu hal, açılan muhtelif sergiler. den anlaşılıyor. Yugoslavya şimdiye kadar 20 ka- Gar ticari mukavele akdetmiştir. Yu- goslsvyada zahire ihracatı için resmi devlet cemiyeti yardır. Sığır hayvanı ihracatı kontenjan mukavelelerine /5- ermeni ppi 90 bin ticaret odası da, dai tiblâkin artması için Çalışır. Mi is ! Sanayi Yugoslavya sahayi sahasında da İlerlemektedir. Sanayi müesseseleri için 14 milyar dinar konmuştur. Bu kapitallerin yalnız yüzde 25 i Fran sız, Ingiliz, Isviçre, Belçika, İalyan ve Alman olmak üzere ya. bancidır. Devlet ham maddelerin Yur goslavyada işletilmesi ve bunların neticede yarı fabrika mamulâtı ola- rak dışarı sevkedilmesi için gayret sarfediyor. Bu suretle işçilere daha fazla iş çıkıyor, daha fazla döviz top- leniyor ve memleketin tediye muva- zenesi iyileşiyor. Madencilik > » —— 2d Yugoslavya maden Hibarile de zengindir: Bâkır, kurşun, çinko, de- mir, antimon vesaire bu mineraller, Elektro . Şimik usullerle elde edili- yorlar. Hükümet, sellülöz sanayini inkişaf ettirmekte ve maden ocakla- rını da işletmektedir. 1938 yılınm ilk 9 Ayı zarfında yö- ni endüstri müesseselerinin kurul- ması ve kapitallerinin çoğaltılması i- gin 900 milyon dinarlık bir tahsisat Ankara Resim Sergisi Dün Açıldı Ankara, 5 (A. A.) — Güzel Sanat- lar Birliği tarafından Sergi evinde hazırlanmış olan 16 met Ankara re- sim sergisi bugün Maarif Vekili Ha- san Âli Yücel tarafından açılmıştır. Açılış merasiminde vekâletler er- kânı ile Fransız büyük elçisi Massig- Ki. Sovyet büyük elçisi Trantief, AL manya büyük elçisi Fon Papen ve diğer elçilikler erkânı, matbuat mü. messilleri ve seçkin bir davetli küt- lesi hazır bulunmakta idiler. Birlik reisi ressam Şevket Dağ, bu münasebetle söylediği bir nutukla .Cümhuriyet hükümetinin güzel sa- natlara karşı gösterdiği yakın alâka- nın bu sanatların inkişafındaki ha- yırlı tesirlerini kaydeylemiştir. Şevket Dağ'ın nutkunu müteakip Maarif Vekili Hasan Âli Yücel kor- delâyı kesmek suretile sergiyi aç- mış ve davetliler sergiyi gezmişler- dir. İnkiesley ekonomi, hayatında, ge” 6-6-9 —-İ 30.378 ESHAM VE TAHVİLÂT Sıvas » Errurum 1 1962 a ayrılmıştır. Mensucat, kimya, ağaç ve maden sanayii bu aradadır. Sanayiin ilerlediği, Yugoslavyadâ her sene ilk ve sonbaharda Belgrât, Zagreb, ve Lüblâna'da açılan pana" yırlarda da görülmektedir. Yugos- lavya, kendine elzem olan sınai ma- mulâtı tedricen istihsal ediyor. Şimdiki halde Yugoslavyada 2700 fabrika vardır. Zirai endüstride baş ta gelen unculuktur. Fakat un ihr” catı zayıftır. Ayni şekilde ağaç sa” nayii de azalmaktadır. lerdir. Mecmuu 600 ü bulan banka- lar, devletin kontrolü altındadır $37 de bankalara yatırılan para bir mi- yarı geçmiştir. Devletin, askeri maksatlar, demir” yolları, kara yolları, umumi binalaf inşaatı için akdettiği 4 milyar dinar” dan ibaret dahili istikrazı iyi netice” ler vermiştir. Münakalât Yeniden 700 kilometrelik demiryo” Iu inşa edilmiş, böylelikle Yugoslav” yanın bütün demiryolları şel 1ı bin kilometreyi bulmuştur, Yük vagonları da yüzde 10 olarak artmış” tır. Ploçede yeni bir rıhtım yapılma” s1 ve İskele, rıhtım ve limanların 8 lahı için 10 milyon dinar tahsis edi” miştir, Yugoslavyaya bir milyondan fazl3 seyyah gelmiştir. Bunlardan üçte İ“ kisi Yugoslav, ve üçte biri 'ecnebi- İdirler. Seyyahlardan bir milyon di nar alınmıştır. Seyyah celbi için yol İve modern oteller inşa edilmesin? çalışılacaktır. Nüfusun çoğalması, arazinin dah# geniş surette işlenmesini ve ziraat endüsirisinin e genişlemesini "olmaktadır. İspanyada İki Denizaltı Gemisi Batmış! Berlin 5 (Hususi) — Almanya de niz id kumandanı Amiral Fon Reder, bugün Ispanyadan döne” lejyonerlere altın ve gümüş mad yalar dağıttıktan sonra Almanyan” Franko Ispanyasına yaptığı yeni bif yardımı ifşa etmiş ve “bu dakikadi” ki düşüncelerim, Ispanya harbind? kaybolan iki tahtelbahirimizin kahr” man ölülerine müteveecihtir,, demi” tr. Almanyanın, Generil Franko” tshtelbahirler göndererek yardım 8” tiği daha önceden malüm değildi. * Napoli, 5 (Hususi) — Ispanyadi” dönen İtalyanlarla onlara refakat © den İspanyollar bugün kralın önü” de geçit resmi yaptılar, Mussolini bi emri yevmi ile askerlerinin kahr8 © manlığından ve demokrasi ile bolf” vikliğe karşı kazandığı — zaferlerdö” bahsetmistir.