TAN BEŞİNCİ BÜYÜK KURULTAY MÜNASEBETİLE 4 ——— 31.5.929 31 Mayıs 1939 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi İsmet İnönünün Millete ve İnsanlığa Hitabesi Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel I smet İnönünün, Halk Fırkası » nın beşinci Kurultayı müna - sebetiyle söylediği şaheser nutuk, Cümhurreisimizin Türk milletine ve bütün insanlığa yüksek bir hitabıdır, Bü nutkun içinde Milli Şefin, Türk miletine istikbalde gideceği yolu ay- dınlatan fikir meşalesini, bütün i sanlara, milletlerin yüz yüze geldiği bir ezilme ve parçalanma kasırgası karşısında, sulh ve demokrasi cephe» sinde toplanmanın insani zaruretini haykıran yüksek idealini bulabiliriz. İsmet İnönü, Türk milletine, € - 1400 Ke m » “ww r 3 Ay » 1 Ay Miltetler ittibadırın dahil Simiyan için abone bedeli müğdet sırastyle 30, 16, 8, | ,8 liradır. Abone bedeli peşi Adres değişlirmek 25 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi Wzmdi 1 Sene 6 Ay artimizin larihine Ve rensiplerinin Verimine Bir Bakış Cümhuriyet Halk Partisinin Beşinci Büy ebedi büşkani, Türkiye Cümbüriyetini nin Değişmez Genel İnönünün başkanlığında toplandı Şüphesiz, Büyük Kurultay, hem bugüne kadar lan v millet ve halk işlerinin v O Türküyü Söyliyen İtalyan Çocuklarına PE füekiyei alacağız!” lâfı, bir mü- him lâftır, nin döne v ün manevi ku yesinin Reisi Bunun mühim, korkunç, ve asla başarılmaz olduğunu, akılları biraz başlarında bulunanlar bilir, Bu sebeptendir ki, böyle türkü - İer, ağızları süt kokan gafil bebekle- | ?e Söyletilir, “Yolumuzu uzatıyoruz, Türkiye- Yi alacağız!” diyen İtalyan şairinin, bu mısraı, hangi darlıktan yazdığı bi- İinemez; Belki açtı, belki susuz. Hattâ kim- » belki de, havasızlıktan bunal - Muşta, Bütün yolların Romaya gittiği Söylenir, Fakat biz orta yerinde du- Tunca, hiç bir yol, hiç bir Türk hu - dudunu Çanakkaledeki Türk zaferinin parsasınr toplamıya kalkarak, bu eşsiz kahramanlık men-) kıbesinden şeref aşırmak isteyenler Gİbİ, Antalya portakallariyle Eğe zey tinlerine diş ve dil uzatanlar da ar - tik yollarını kaybetmiş bulunuyor - Jar, “Yolumuzu uzatıyoruz” sözü bir tehditse, bizim için pek küçüktür. | Dize bir tek fazla siper kazdırmaz. Biz. hesaplarını “üstümüze doğru va döndüğü “meydanlarda ir milletiz. Şimdi kendilerine acaip masal Ve martaval şarkıları öğretilen be - beklerin, daha, doğmadıkları sıra - larda, onların silâhlı, ve omuzları harmaniyeli şık ağabeyleri, ve daha bir sürü üniforma, karşımızda idi; ve “aların karşısmda, tek başımıza biz Vardık, Yollarını bu ana yurda doğru w- Yatanlara, bazı topraklarda Arnavul #ldırımı yapmanın ne güç, ve ne im- ânsiz olduğunu, efendice ve kahra- Manca öğrettik. Bizi © günlerde, silâhsız bir hat » ve çıplak yumruğumuzla kesti - fanların bile beceremedikleri hu mu- yap yel macerayı, buzün, sermayeleri İtan ve türküden ibaret kalmış pa- avracılar hiç başaramaz, “Türkiyeyi alacağız!” Mühüm Yâftar, Dövüşmesini de, lâf, bir i bilen bir adam: “— Kihemi teslim et!” teklifine: “— Gel de al!” demiş. Bütün kahramanlar gibi, bütün kahraman milletler de, © yurtlarına İp çıkmağa yeltenenlere, ayni ce- 1 verirler; “— Gel de al” Bunun yerine; o türküyü söylü - » çoluk çocuğa: “— Oraya gelip ağzınızı yırta - ,” dememiş olmamızın sebebi, #- işimiz değil, kimsenin toprağına, dı, Ve adım atmamak andımızdan - Te Küçük düşman yavruları; Size, ihata edemiyeceğiniz. kadar| aman bir türkü öğretiyorlar. Biz, çiftçi bir milletiz. Toprakla - iy devirlerdir, düşman cesetle - Ve gübreledik. ifün memleketimizde, suni güb- 1 Abrikaları kurulmuştur: Artık ya- tayı, Kübreye ihtiyacımız kalmasın da çvzda, bahçemizde, dükküntmız- aj, “Eâhrmızda, kafamız dinç çalı - m diyer! Ya kocaman fenalıklar öğreti- iğ Sr: Biliyoruz ki, öğretenler de, di, “iklerine inanabilmiş değiller - ve bain, biraz inanmış olsalar, bu v5 Se tasavvuru kendilerinden bile gp arak, biz avlamak ister. i (Sonu 10 uncuda) gözü önüne serecek, hem Ge mille £ birer gözden geçirerek prensiplerinin) memleketin ra karşı milletin refahına m ve ni kararlar a ler verecektir, Yazan: Ali Rıza EREM Çoruh Mebusu Partinin tarihine bakış sey ümhuriyet Halk Partisi, tam 16 yılık eşsiz bir tarihin şe- refli sahibidir. Eşi görülmemiş bir istiklâl ve inkılâp tarihine malik- tir, Partinin ilk adı “Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiye- ti" dir. O, bu adla, bu © milletin, dünyanın büyük ve eşsiz bir har- binden mağlüp, bitkin ve yoksul çıkmış, ordusu dağıtılmış, silâhleri toplanmış, dünyanın bütün ateşle. ri üstüne çevrilmiş, bütün mamu- releri elinden alınmış, bütün ha - yat yolları istilâ edilmiş içten, dış- tan her türlü amansız ve insafsız hücumlara uğramış, varlığı yoklu- Türk milletinin kurtulmak ve ya- şamak iradesini, bütün bir asu - met dünyasına kabul ettirmek id- diasiyle, Atatürkün etrafında, ilk ortaya atılan bir teşekküldür, İlk Kurultay ve Milli Misak “Anadolu ve Rumeli (o Müdafaai Hukuk Cemiyeti” adiyle, ilk ku - rultayı, 4 eylül 1919 da (Sıvas kon gresi) adı ile tarihe geçen kurul - taydır . Bu kongrenin ilk davetiyesi de 19 mayısta Samsuna çıkan Ala - türkün 21,22 haziran 1919 da A- masyada yazdığı üçüncü tamimi - dir. Bu tamimde, şark vilâyetleri namına Erzurumda toplanacak ma halli bir kongreden sonra “Anado- Tunun her bakımdan en emin yeri olan Sıvasta Mili bir kongrenin serian toplanması tekarrür etmiş olduğundan" her viliyetin her san- cağndan (o zaman vilâyetlerden sonra gelen sancaklar) mutasar - rıflıklar vardı.) Milletin itimadını haiz Üçer murahhasın mümkün ol- duğu kadar çabuk yetişmek üzere hemen yola çıkarılması lüzumu ta- mim ediliyordu. İşte Part izin bu (ilk Kurul - tay davetiyesi) üzerine 4 eylül 1919 da Sivasta (İlk Büyük Kurul. tay) toplandı, Bu kurultayı toplatmamak, ve toplahdıktan sonra da dagıtmak 5- çin de içten ve dıştan yağdırılan tehlike haber ve telgraflarına, ve orada burada çıkarılan isyanlara memleketi her yandan sarmış o Jan düşmanların tehditlerine ve hareketlerine rağmen, & Kurultay kuruldu ve devam etti. Böylece bütün dünyanın a - teşleri başına yağarken büyük Ata türk (Anadolu ve Rumeli Mü - dafaal Pukuk Cemiyeti) adı ile partimizi kurdu ve (Milli Misak) 1 tesbit ve bütün düşmanlık dünya- sına ilân etti, Ve bu Milli Misakını beheme- hal tahakkuk ettirmek için, bu milletin yalınayak ta olsa, silâhsız da olsa, hazinesi tamtakır da bu - Junsa, yer ünde bir tek Türk a- yakta kaldığı müddetçe düşmanı yatanın hariminde boğmak için a- mansız mücadeleye karar verdiği- ni de dünyaya haykırdı İşte bu (Milli Misak), o zaman- ki adı (Anadolu ve Rumeli Müda- İasi Hukuk Cemiyeti) olan, Cüm - buriyet Halk Partisinin, Türk mil letinin kurtuluş ve istiklâl pren - siplerini tesbit eden (İlk kurtuluş ve istiklâl proğramı) oldu. Ya ölüm, ya istiklâl Bu programla, Atatürkün şef - liği altında toplanan büyük * Türk milleti, yer yüzünün bir .dengini daha görmediği eşsiz bir (Ml e- nerji) sarfetti; 23 nisan 1920 de ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve hükümetini kurdu. Ve dünyaya bir kere daha hay- Türk yurdu sömürge edilemez. Ya yer yüzünde bir tek Türk kalmaz, ya tam hâkim ve müstakil bir mil- let olarak yaşar. Binaenaleyh: Ya- Ölüm Ya İstiklâl, dedi Fakat iç ve diş düşmanlıklar ve düşmanlar, durur mu, onlar da savletlerini, azgınlıklarmı arttır - dılar; yer yer isyanlar patlattılar. Doğudan, batıdan, şimalden, ce - nuptan harici düşman orduları; yeniden ve-mütemadiyen saldırdı lar., Kahraman Türk milleti, bü - tün bu Iç isyanlara, ve dış taârruz lara karşı, cephenesiz, | tüfeğinin kıhfsız süngüsü ile, ipten üzengisi ile kınsız kelıcı ile yalmayuk, so - pasiyle vuruşa vuruşa dövüşe dö- yü inden en az iki kat üstün düşman ordularını da iki kere (İnö nünde), bir kere (Sakarya boyun- da) yendikte nsonra, nihayet Dum lupınar başkumandan meydan miy- harebesinde düşman © orduların her yanından kuşatarak, tam ma - nasiyle “düşmanı vatanın harimin de” boğdu ken Türk milletinin felâketini mü- olan (Möndoros) u, yırttı, ye - rine Türk milletinin saadetini müj deleyen (Mudanya) yı u Türk yurdunu sömürge 3 mak isteyen (Sevr) i parçaladı; yerine Türk milletinin istiklâl be- Fatı olan (Lozan) 1, bütün düşman- lık âlemine kabül ettirdi. İnkılâp programı Artık kurtuluş ve istiklâl sa - vaşı bitmiş; kuruluş ve vaşına sıra gelmişti ps kılâp sö- milleti asirlirca arkasın- dan sürüklüye sürüklüye varlığı - ni yok. klaştıran #ikolâstik ve doğmanik esasların bakasıhı, saltanat ve hilâfetin devamını is- teyehlerin tuttuğu yol. yetin — kayıtsız, olmasını, siyasi, ik- içtimai, adli ve kültürel sa- halarda ve bunlara âit kanunlarda ve her türlü idarede, müsbet il - min doneleri dairesinde hareket olunmasını isteyenlerin | tuttuğu yol. Bu iki yolun yolcuları bariz bir surette tebellür etmeğe başladı. C.H. Partisi Genel Başkan Vekili, Başvekil Refik Saydam ve Parti Genel Sekreteri, Erzurum Mebusu Dr. Fikri Tüzer Fikirlerin, hislerin, imanların bu ayrılığı ve aykırılığı oönünde; Partimizin banisi Ebedi Şef Ata- türk, o zamana kadar bir kurtuluş ve istiklâl programını o güden ve tahakkuk ettiren (Anadolu ve Ru- meli Müdafaa Hukuk Cemiyeti) inden (Siyasi bir inkılâp” fırkası) kurmak kararını verdi. Bunun i - çin de, uzun bir tetkik ve irşat ge- halkın içine girdi, karşılıklı suali cevaplı münakaşalar, müzakereler yaptı... Bu tetkikten aldığı intiba ve kanaatle; 8 Nisan 1923 te Partimizin İlk kuruluş ve inkılâp programı) olan 9 umdeyi ilân etti. ve (Halk Fırkası) adını alan İnkılâp fırkası bu program ile teşekkül / eti ve milletin Büzuruna ve reyine mü - racast etti.. İkinci Türkiye Büyük Millet Meclisi az resinde geçi arı bu esas dai- 9 umde Umde: Bugünkü mütekâ - mil şeklini almış olan Par- ti prensiplerimizin esaslarını içine slan bir programdır. Bakınız; bu programda Hâkimiyet milletindir. Tür- Millet Meclisinin ha - ricinde hiç bir makam, mukadde - eye bükim olamaz — unların tanziminde, her nevi teşkilâtta, idarenin umum teferruatında, terbiyei umumiye - iktasadiyatta, Hâkimiyeti ları dahilinde hareket olu - tır, “Saltanatın ilgasi hak - karar İâyetegayyer bir düsturdur.” gibi esaslar bulundu- Hu gibi — “Mahkemelerin ıslahı”, “külliyatı kanuniyemizin hukuk |) minin tebliğlerine göre yeni baş - tan ikmal ve islah edileceği" rin kaldırılacağı, milli banka sermayelerinin arttırılacağı, muh- taç olduğumuz demiryollarının ya pılacağı,, “tedrisatın tevhit edile- ceği” “askerlik hizmetinin azaltı lâcağı” “memleketin imar edile - ceği” “mali, iktisadi, ve idari is - tiklâlimizi behemehal te: nil daki şa- in şar - tiyle, sulhün iadesine çalışılacağı hakkımda sarih maddeler vardı İşte o zaman (Halk Fırkası) a- dıile kurulmuş olan inkılâpçt Cümhuriyet Halk Partisi, bu inkı- lâpçı programla yeni seçimini yap- ti ve faaliyete geçti: Asırlarca bu milleti beyhude yere arkasından sürükliyen hilâfet ilga edildi. Ye- rine Cümhuriyet kuruldu. Şeriye vekâleti ve şeriye ve havra mah- kemeleri “kaldırıldı, yerine tek a- dalet mizanını tatbik eden Cümhu- riyet mahkemesi kuruldu. Medrese ve tekkeler kapatıldı, fes püskül- Kafası ezilen irtica arm İkinci Büyük Kurultay ile atıldı, Medeni başlık olan şapka giyildi. Türk kadını peçesi- nin altından, kafesinin ardından kurtuldu. Medeni ve siyasi hakkı- na kavuştu. Elhasıl 9. umdenin prensiplerinin tatbikine geçildi. Fakat bunların hiçbiri hiç te ko- lay olmadı. Cümhuriyet Halk Par- tisi bu inkılâp hamlelerine hız ver- diği bir sırada, biraz evvel söyle- diğimiz muhafazakârlık yolumu tu- tanlar, irticai fikirliler, (Terakki Perver Cümhuriyet Fırkası) adı i- le Halk Fırkasının karşısına di- kildiler, Ve Partimizin “Külliyatı kanu- dindiği tecrübelere istinaden en uy- gun yolun demokrasi, halk idaresi olduğunu söylüyor. Bizzat kendinin, devlet müesseselerinin, Halk Fırka » larının halkın şikâyetlerini dinlemek suretiyle hakka söz hakkı vermeleri, Millet Meclisine devleti mürakabe ve tenkit yolu ile verdiği hürriyet, halk resi idealinin daha kuvvetle rea- eye göçmesidir. “Önümüzdeki senelerde nüfasu » muzun çoğunu teşkil eden köylümü- zün, gerek tahsil, gerek geçim husu- sunda seviyesini yükseltmeyi başlı ca hedef tutaca cümlesi, İsmet İnönünün inkılâba verdiği yeni İsti- kametin müjdesidir. İstiklâl o harbi, |Türk milletinin hayatını, kapitülâs - yonların . kaldırılması, sanayileşme hareketi, Türk milletinin iktısadi İs- tiklâlini kurtardı. Köylünün iktısadi ve kültürel kalkınması da Türk mij- letinin hayatını ebedi emniyet altına alacaktır. Nüfusunun © ekseriyetini köylü teşkil eden bir o memlekette, köylü her türlü yaşama ve yüksel - me İmkânlarından mahrum kalırsa, Cümhuriyet ve inkılâp çürük temel lere kurulmuş olur. Milletlerin ikts. timni yükseliş seyirleri i- çinde karanlıkta ve sefalette kalmış bir köylü kitlesi, Türkiyenin iktısa » di ve İçtimai yükselişine büyük“ bir engeldir. İsmet İnönü, Türk milletine, halk idaresinin ve köylü kalkınmasının e- sas yol olduğunu işaret ederken, tıs- z Hukuk ilminin tebliğlerine tan ıslah ve ikmal e dilecektir,, kanunlarımızın minde, her nevi teşkilâtta.. hakimi- yeti milliy da reket olunacaktır. Saitanatın ilga- | sı lâyeteğayyer düsturdür, diyen ve lâik prensipleri taşıyan inkılâp bayrağının karşısına; “Efkâr ve |- tikadatı diniyeye hürmetkârdir diyen teol tiler. Bu hal ve hareket, memleket i- çin maatteessüf çok zararlı ve fe- lâketli oldu. Şeyh Sait isyanına ka- dar vardı. Buna karşı Büyük Mil- let Meclisi ve hükümeti takriri sü. kün kanunları çıkarmak, istiklâl mahkemeleri kurmak, bir kaç ko- lorduyu seferber vaziyete sokarak uzun müddet bu İsyanı bastırmak» la moşgul olmak ve bu zararlı fır- kayı kapatmak zaruretinde kaldı Diğer taraftan Partimiz, o zama- na kadar taşıdığı (Halk Fırkası) 2 dına esasen zatında mündemiç o- lan ve rehberliği ile kurduğu (Cüm- | huriyet) in adını ilâ (Cümhüriyet Halk Pai tanzi- esaslar inde ha- ederek i) oldu. ve Partimiz 15.10.927 de toplanan (ikinci Büyük Kurultay) a, bu şartlar altında, o muvaffakiyetli manzarast ile çıktı Partimizin, kaynağını, 9 umde- | den olarak bügünkü mütekâmil şekli olan programma temel olan ana fikirlerin başlıcaları bu ikinci kurultayda da kabul edilerek yil zamnamemizin (Gene) esasları) n- da yer almış olduğu gibi Serbest Fırka mücadelesini takip eden 1931 Kamutay seçimi dolayısile çıkarı- lan Genel Başkanlık Beyanname- sinde de tasrih edilmiştir. Nihayet 1935 de (4 üncü Büyük Kurultay) da, Partimizin 4 ana e- sasi ile, sti ana vasfinı, tarif ve tesbit ettikten sonra, iktisadi, mali, İçükleri yutması, şaha kalkmış ta bir mimar gibi evvelâ devletin te- mellerini sağlamlaştırıyor, ve bütün milleti birer nefer olarak bu davada çalışmağa davet ediyor, Eğer harp - ten beri kalırsak hu yol, Türk mil - etini yüksek bir istikbale iren en feyizli yoldur. * İsmet İnönü kendi milletine çiz- diği yol gibi, bütün insanlığa da, bu karışık ve buhranlı çıkmazdan kur - tuluşun yolunu gösteriyor; eriş “Bütün milletlerin vicdanına sap- larak yerleşmesi lâzım olan p, nüfusu çok milletler gi- bi nüfusu az milletlerin de müstakil ve milli hayata müstahak oldukları - nın samimi olarak kabul edilmesi - dir. İnan cemiyetlerinin e büyükleri tarafından yutulması mukadder ol « duğu nazariyesini hiç bir yer için ka- bul etmiyoruz, kabul etmiyeceğiz.” Benliğine ve şuuruna sahip olan her milletin, dokunulmuz o müstakil bir devlet olarak yaşaması hakkı, insan lığın sarsılmaz müşterek bir akidesi olarak tesbit olunmak lâzımdır.” Bu cümlelerin içerisinde, bütün muztarip insanlığın feryadı, ve bu cıyı milletiyle beraber yaşamış. is « tiklâl mücadelesi yapmış bir kahras manın İnsanlığa yüksek bir ihtarı, ve bu asrın kurtuluş felsefesi vardır. Cebir ve zor ile büyük kitlelerin kü- bir emperyalizmin doludizgin küçük is - tüklülleri çiğnemesi, kuvvetin hakka galebesi, bugünkü değildir. Dünyayı yeniden bir boğuzlaş « sevkeden, dünyayı yeniden paylaşmayı istihdaf eden teyallübün karşısmda, Türkiye, müşterek emni. yet, sulh ve demokrasi © cephesinde bunun için yer almıştır. Türkiye, şuurlu ve kuvvetli var- lığı ile yalnız kendini korumakla kal. mıyor, insanlık ailesine ve sulh mef- küresine bir hizmet ettiğine de kani oluyor. Türk milleti yüksek ideali, ve insanlığın star kültürel, sıhhi ve içtimai, iç ve dış (Devamı 7 incide) hayati menfaati kendisiyle heraber (Lötfen Sayfayı çeviriniz.)