30 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

30 Mayıs 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SM ms. Milli Şefin Nutku (Başı 1 ineide) gunlukta, milletler ailesinin temiz ideali, sağlam karakterli bir uzvu olarak tebarüz ettirmiştir. Türk milletinin, Cümhu- Tiyet rejiminde en iyi tesanüdü bulmuş olduğuna, en şüpheli Mazarlar kani olmaktan başka çare bulamamışlardır. Büyük Millet Meclisinin son seçimi, Türk milleti için hakiki bir mu- vaffakıyettir. Vatandaşlar, vatan mukadderatını eline alacak yeni Büyük Meclisi Seçerken, ciddi bir vazife hissile alâka göstermişlerdir. Partimizin yük- #8 idaresi ile halkın samimi reyini millet vekillerinin seçiminde bir- “#tirmek teşebbüsü cesareti arttıran kati ve müsbet bir muvaffakiyetle Meticelenmiştir. Partimiz, bu teşebbüsü, memleketin bütün seçimlerin- de daha geniş mikyasta tatbika çalışacaktır. İYİ Bir Halk İdaresinin Prensipleri ER İN. Aziz arkadaşlarım Siyaset hayatında tecrübe geçirmiş adamlar olarak, mem leketimizin ihtiyacına ve bünyesine en uygun olan halk ide- Yesi usulünü kemale getirmek idealindeyiz. Bu yolda temiz Yürekle çalışıyoruz. Bizden sonra gelecek vatandaşlara, mil- timizin siyasi hayatında ilerlemiş bir seviye terketmek, baş- Nea emelimizdir. z İyi bir halk idaresinin siyasi idarede ana prensiplerini her Nevi seçimlere huliin samimi olarak iştirak etmesi ile, hükü- Metin ve Büyük Millet Meclisinin faaliyetinde hakiki bir mil- Mitrakabenin şüphe gölürmez bir tarzda bulunması ile hülâ- $a edebiliriz. Mebus seçiminde olduğu gibi, parti intihapların- da ve belediye intihaplarında, yer yer, ansızın yeni intihaplar Yaparak teşkilâlımız üzerinde halkın muhabbet ve itimadını yoklamak ve kuvvetlendirmek kararındayız. * Teşkili Düşünülen “Müstakil Grup, Hn. Büyük Millet Meclisinin faaliyeti, vatandaşlara hakiki bir huzur ve- ik surette feyizli bir tekâmül halindedir. Hükümet işleri, millet ve- lerinin elddi bir mürakabesi altında olduğu halle bütün gayretler, Cümhüriyet Hükürüötinin itibârve muvaffakiyötini irtlirmak' yöfüna Mütevecciktir. Halkın seçimlere yakın alâkası ve Büyük Millet Meclisinde Millet, haklarının açık mürakabesi idealleriyle nifaka ve anar- “iye mahal vermemek zaruretlerinin beraber yürüyebileceği- "€ İnamyoruz. Büyük milletimizin arzusu ve aklıselimi, mil- *t vekillerimizin ve parti teşkilâtımızın yüksek meziyetleri, Ze, muhtelif icaplar arasında, ahengi muhafaza etmek gibi | Setin bir vazifeyi kolaylaştırmaktadır. Büyük Kurultaya takdim ettiğimiz nizamname projesinde, Büyük illet Meclisinde, Cümhuriyet Halk Partisinin bir'de müstakil grupu- | Bü düşündük, Büyük Kurultaydan vazife alen ve Parti Genel Başk Min farksız başkanlığında çalışacak olan intizam ve inzibat içinde, şu- lu ve çalışkan, bir müstakil grupun, icra mevkiinde olan millet ye- İlleri ekseriyetine ve hükümetine esaslı bir yardım temin ederken bü- Yük milletimize de kerdi işleri için yeni bir teminat bazırlıyacağını ediyoruz. müzdeki Yıllarda Parti Teşkilâtımız a ii an ede Aziz arkadaşlarım, Parti teşkilâtımızın ve Halkevlerinin, vatanın siyasi, kültürel ve İçti- a tekâmülünde verimli çalışmalarını, her suretle teşvik ve talebet- Pek istiyoruz. Nifakı ve ber türlü fenalıkları önliyecek, her türlü iyi leri yapacak ve öğretecekbir milli mekanizmayı, Partimizin faaliye- nde esaslı olarak bulacağımıza kanliz. Parti teşkilâtımız, önümüzdeki , vede, istidatlara yol veren bir genişlikle müsbet faaliyetlerini, mer- “ idarenin dami teftişlerine tâbi görecektir. Büyük Kurultayın sayın üyeleri, k mhuriyet Hükümetinin geçen Kurültaydanberi memlekette tahak- 'vk ettirdiği faydalı işleri ve aziz halkımızın resmi müesseselerden te- arzu ettiği dilekleri, elinizdeki hulâsalarda teferrüatile bulacaksı- » Güzel vatanm her sahada yeniş mikyasta imar edilmesi, yükseltil- *i ve kuvvetlendirilmesi, durmak bilmiyen bir gayretle devam et- yektedir, Birbirile maddi ve manevi irtibatı olmıyan dağınık parçalar- e Mürekkep harap bir memleket, en uzak köseleri arasında bir aile a adinin irtibatı gibi sıcak bir alâka ile bağlanmış muazzam bir kütle limak yolundadır. Önümüzdeki senelerde; bır çalışmalarımızın etle“ Derini a parlak olarak göze çarpar bir hale getireceğimize katiyen k “eniyoruz. Öylünün Seviyesini Yükselteceğiz A zi li yade Gani çak iğ el Hükümetin icraat programının teferrüstile, Büyük Kurultayı yoz. R k İstemem, Fakat bir iki noktayı başlıca mesele olarak Büyük Kurul- SR huzuruna arzetmek İsterim. ed mümüzdeki senelerde nüfusumuzun çoğunu teşkil öl köylümüzün, gerek tahsil, gerek geçim hususunda sevi- Yesini yükseltmeyi başlıca hedef tutacağız. Bu hususta elde Sezimiz yeticelere, çok ehemmiyet ve kıymet veriyoruz. Yük) olarak inanıyoruz ki, köylümüzün bahsilini ve maisetini daha Xi 5 bir dereceye vardırdığımız gün, milletimizin her sahada kudre- Mi bügün güç tasavvur olunacak kadar yüksek ve heybek olacaktır. ili Müdafaamıza Verilen Ehemmiyet Ee elek ğe bee ilemi İzi irkin ei Aziz arkadaşlarım, £ Memleketimizin müdafaa kudretine ötedenberi verdiğimiz Shemmiyet, milletler arası vaziyetlerdeki son inkişaflar i TAN dolayısıyle bir kat daha artmıştır. Bugün insanlık, millet- ler arasında ciddi bir emniyet oObuhranı geçirmektedir. Bir çok milletler, beklenmiyen fırtınalara ansızın maruz kalmak endişesi içinde huzursuzdurlar. Halin en büyük tehlikesi budur. Milletler arasındaki bu emniyetsizlik, bu- günkü haliyle devam edemez. Bu hal, ya milletlerin şuur- suz bir surette birbirinin boğazına atılmalarına sebep ola- bilir, yahut da nihayet aklıselim galebe ederek milletlerin huzur içinde müşterek bir insanlık hayatı yaşamaları için yol bulunabilir. Kurultayın samimi dileğini ifade ettiğimi bilerek söylüyorum ki biz, milletler arasında emniyetin av- det etmesini temin edecek çareyi sempati ile selâmlayaca- ğız. Müşterek Prensip ve Emniyet Davası Bu bahtiyar neticeye varabilmek için, her milletin hakları ve vazl feleri olacaktır, Bunların hulüs ile konuşulması lâzımdır. Fakat her şey- den mühim olan bir ana pronsipin, bütün milletlerin vicdanmda sarsıl- maz olarak yerleşmesi gerektir. O da, nüfusn çok milletler gibi, nufusu az milletlerin de müstakil ve milli bir hayata müstahak olduklarının samimi olarak kabul: edilmesidir. İnsan cemiyetlerinin, büyükleri tarofından yutulması mukadder olduğu nazariyesini, hiç bir yer için kabul etmiyoruz, kabul etmiyeceğiz. Benliğine ve şu- uruna sahip olan her milletin dokunulmaz müstakil bir devlet olarak yaşaması hakkı, insanlığın sarsılmaz müşterek bir ! akidesi olarak tesbit olunmak lâzımdır. Beynelmilel münasebetlerimizde, bizim zihniyetimizde bulunan dev- letlerle müşterek prensip ve eraniyet dâvası, bizi müşterek cepheye svketmiştir. Siyasi anlaşmalarımızı ve ittifaklarımızı bu zaviyeden gör- melidir. , Yeni Taahhütlerden de Çekinmiyeceğiz! Balkan paktın: ve Saadâbâd pâktmi, bu samimi arzularla kutanlarda- nız. Bütün Avrupayı kaplıyan son emniyet buhranı iç Türk - İngi- liz ittifakı, hiçbir tecavüz fikri beslemiyeri, fakat kendi iyetlerimiz. Ve müşterek sulh ve insanlık ideali içi i B terek sulh ve emniyet ideâlini takviye edecek diğer Biz komşularımızla her türlü ihtilâfı hallettik. Şimdi, samimi olarak onların emniyet içinde bulunmalariyle slâka- darız. Komşularımıza ı gelecek tehlikeleri, bir adım sonra bi- ze gelecek tehlikeler gibi önlemek için (o iktidarımızda olan tedbirleri alacağız. Size memnuniyetle söyliyeyim ki Sovyetlerle münasebetimiz her 23- msndan ziyade sıcaktır ve karşılıklı itimada müstenittir. İki memleke- | tin birbirinin emniyetine ve saadetine yakin ve ciddi bir slâka ile mer but olduğunu zikretmek, benim için hakiki bir zevktir. Fransa ile aramızdaki yakınlığı; bitmek üzere olan tek meselenin, ya- Rİ prensiplerinde tamamen mutabık kaldığımız Hatay meselesinin hal. inden sonra hiçbir kuvvet bozamıyacaktır. İki memleket ve milletin menfaatlerini o kadar müşterek görüyoruz. .Yeni”Bir Boğazlaşma Âfeti Önünde Aziz arkadaşlar, Mületlerarası veziyetinin bugünkü buhranında memleketin müdafas vasrtaları, başlıca gözönünde tuttuğumuz bir mesele olduğunu söyler- sem, bunu tabii bulursunuz. Cümhuriyet hükümeti, temiz idealleri meriyette ve iti- barda tutabilmek için, Türkiyenin müdafaa kuvvetinin yüksek bir derecede bulunmasının hakiki ehemmiyetini müdriktir. Türkiye; şuurlu ve kuvvetli varlığı ile yalnız kendini korumakla kalmıyor, insanlık ailesine ve sulh mefküresine ciddi bir hizmel ettiğine de kani bulunuyor. Bütün temennilerimize rağmen, insanlık yeni bir boğaz- laşma âfetine uğrarsa, Türk müleli; bu mücadelede ken- dine düşen medeniyet ve insaniyel vazifesini kahramanca, | hiç tereddüt etmeden ve hiç bir dehşetlen ürkmeden hak- kiyle ve tamamiyle yapacaktır. Türk milleti; yüksek ide- ali ve hayati menfaati kendisiyle beraber olan milletlerle beraber, göz kamaştıracak yeni kahramanlık menkıbele- ri yazmak için tamamiyle hazır ve kati olarak karar ver- miş bir haldedir. Bugün ihtilâf halinde olan milletlerin hiçbirisinin yaşamak hakkını ve yüksek insanlık vazife ve meziyetlerini az takdir etmek halasina düşmüyoruz. Tekrar ederim ki, herkes İçin yeryüzünün nimetlerinden istifade edecek bir sulh imkârı samimi temennimizdir. İnsanlık İdealinin Asıl Mesnedi Sevgili arkadaşlarım, Yurdu içinde masumane çalışan ve hakları için, meğbur olursa, som bir kütle gibi şahlanmağa hazır olan büyük Türk milletinin mümessil- Jersiniz. Tekmil etmekle iftihar ettiğimiz büyük millet, insanlık ailesi. nin asil ve kudretli bir mesnedidir. Kahraman milletimizin varlığı, in- sanlık için ölçülmez bir kıymet ve bulunmaz bir nimettir. Bu varlık; milletlerin farksız olarak birbirlerile insanca geçinmeleri için tesiri ih- mal kabul etmez bir teminatur. Arkadaşlarım, Sade vatandaşlıkta en büyük şerefi duyan cümhuriyetçiler olarak milletimizin hizmetlerini iyi ifa etmek aşkı, bütün varlığımıza hâkim- dir. Partimizin aziz andı, vazife lc abın: en a4'l bir borç tantmaktır.,, 2 di Millet Marlisinde Ziraat ve Müdafaa Bütçeleri Müzakere ve Kabul Edildi Ankara, 29 (Tan muhabirinden) — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında Ziraat ve Milli Müda- faa Vekületleri bütçeleri görüşüldü. Bir çök mebuslar, bilhassa, zirmai meseleleri üzerinde muhtelif temen- nilerde bulundular, Hatipler, köylü- nün toprak ihtiyacı üzerinde ısrarla durdular. Dün söz alan hatipler Ziraat Vekâleti bütçesinin müzake- resi sırasında Cavit Ural (Niğde), ziraate ayrılan 7 milyon liranın hal- kının yüzde 82 sinin köylü olan bir memleket için, her türlü gelirini top- Tektan bekliyen bir mille: için bu tahsisatm çok az olduğunu söyliye- rek gelecek yıllarda daha fazla ol masını temenni etli. Ziraat politika- mızda şahsi arzu ve dileklerin yer bulduğunu, köylüyü tenvir etmenin memleket kalkınmasının en belli- başlı unsuru olduğunu ilâve ederek, memleketin her tarafında ziraat mek tepleri açılmasını, memleket ihti; larının yüksek ziraat telniğine vâkıf olmaktan ziyade rasyonel ve pratik çitçiliğin yer bulması için lâzım ge len tedbirlerin alınmasını istedi, Zirant enstitüsünde halen vazife. dar olan Alman profesörlerinin yeri. ni Türk profesörlerinin ne zaman a- lacağını sordu. Vilâyetlerdeki zirsat odalarının hiçbir iş yapmadıklarını, Ziraat müdürlerinin vilâyetlerden ve- külete tahı yazmaktan başka bir vazifeleri olmadıklarını söyliyerek ziraat memurlarının köylüye bir reh- ber, bir muallim olması lâzım gele ceğini bildirdi. Sami Erkmen (Kastamonu), top- raktan her şeyi beklediğimizi, fakat buna mukabil ona hiç bir şey verme- zi, toh ıslah enstitülerini kurmak istiyen vekâletin bu işte &- matörlükten ileri gidemediğini söy- ledi. Ziraa* her şeydenevvel bir ilim | işi olduğunu, babadan görme malü- matla bugünün ihtiyacına cevap ver- lünün hiçbir iş göremiyeceğini söy- lyerek: “— Her köylünün muhakkak su- rette toprak şakibi olması lâzım ge- lir, memleketi ziraat muntakalarına ayırarak ona göre zeriyat yapılırsa, çok daha faydalar elde ederir., dedi. © Ziraat Vekilinin izahatı Zi Vekili Muhlis Erkmen, ile- ri sürülen mütalealara karşı izahat vererek, ümuümi mahsül vaziyetinin iyi olduğunu, maamafih, yağış vazi- yetine göre icap eden tedbirlerin 2- linacağını, 15 - 20 senedir ziraatin, büyük bir inkişafa mazhar olduğunu anlattı, bir mebusun “Ziraat Vekâ- leti henüz ameli sahaya girmemiştir., şeklindeki sözlerine cevap ( vererek şanları söyledi: “Arkadaşım ameli sahaya girme- miş demekle neyi kastettiler; hudu- dunu ve ölçüsünü bilmiyorum. Ame. li olmek, ameli sahada çalışmanın mahiyeti telikkiye göre çok değişe- meh esas İşleri, faaliyeti ameli saha- dadır, Bütün nebat hastalıkları, hay- van hastalıkları ile mücadele, hay- van ıslahına matuf alınan bütün ted- > |bilir. Bence Ziraat Vekâletinin he- birler, fidanlık, tohum ıslahı mesele. si, pamuk meselesi, ilâh... Hepsi fii- li ve ameli faliyetlerdir. Hattâ yek- nazarda nazari telâkki edilebilecek zirai araştırmalar da ameli bir gaye güder. Ziraat Vekâletinin üzerine aldığı çok çeşitli işler için çok muhtelif de- İ cecede; çok muhtelif seviyede, ameli sahaya intikal edecek bilgili unsur- lara ihtiyacı vardır. Bir taraftan yine neticeleri ameli sahaya intikal ede cek olan yüksek ihtisas erbabı yetiş». tirmeğe çalşırken diğer taraftan da vi we bundan daha fazla miktarda ameli -x— nin umumi. telâkkisine dahs ziyade uygun.bir şekilde arkadaşlar da- yaa. tiştirmeği ihmal etmiyoruz. Çok az olduğunu ilâve ve itiraf etmekle be“ menin kabil olmıyacâğını ilâve esti, | TaPeF $ 3irant mekteplerimizde daha Baş mesele: Toprak davası Fikret Atlı (Giresun), Giresunda yapılan ziraatin sadece fındığa inhi- sar ettiğini, bu mıntakada diğer zi- raat şubeleri ile hemen hiç uğraşıl- madığı, pek iptidai bir şekilde mısır zeriyatı yapıldığını, fındık koopera- tifi birliğinin buradaki organizasyon işini tamamen İfa edemediğini söy- ledi, z 935 senesinde Ziraa: Vekilinin bu mıntakaya yaptığı bir seyahatte ken- disine bu ihtiyaçların hepsi tamamen bildirildiği halde bugün bu ricaların hiçbirisinin yerine getirilmediğini bildirdi. Ziraatin her şeyden evvel toprağa dayandığını ve fakat buğün Köylünün elinde toprak bulunmadı- ğını söyliyerek: “ — Bazı yerlerde hir çift öküzü bulunan bir köylünün ancak 20 - 30! dönüm arazisi bulunuyor. Halbuki, bir çifi öküzle 100 dönüm arazi üze- rinde rahal rahat çalışılabilir. Bu sebepten dolayı her şeyden evvel hal- ledilmesi lâzım gelen .dava, toprak davasıdır, 7 milyon lira, bu işler için katiyen kâfi gelmiyecektir. Türk köy lüsünün kalisnması demek, Ziraat Yekâletinin kalkinması demek de gildir. Bütün işlerin ayni şekilde bi- ribiri ile ahenkter olarak elele ver- mesi ile Türk köylüsünün kalkınma» sı mümkün olur,, dedi. Giresun mebusu, bundan sonra köy lüye yapılan kredinin çok ağır şart- Jar altında olduğunu ve bizzat ken- disinin 400 lira istiyerek yüzde.25 fa- izle eline ancak 300 lira geçtiğini, bü- tün bu İşler üzerinde bir vekil ted- bir aldıktan sonra yerine gelmiş di- ger bir vekilin bu tedbirlerle katiyen slükadar olmadığını söylyerek: — Eğer bu tedbirlere ihtiyaç var- sa, yeni vekil niçin O tatbikine geç- miyor? Ihtiyaç yoksa, eski vekil ne diye bu tedbirleri almak için emek sarfetmiştir., dedi. Yeni ziraat mıntakaları General Ahmet Yazgan (Urfa), köy kalkınmasında her şeyden evvel, bir teşkilât meselesi olduğunu, bunun İ- çin bir proje hazırlıyarak işe başla- mak lâzım geleceğini, topraksız köy- ziyade ameli todrisata verilmekte, bununla kalrımamak » ehemmiyet © ta, bir çok kurslarla daha basit yek lerle, daha pratik arkadaşlar yetiştir. meğe çalışılmaktadır. Bu sene 61 zeytincilik kursu açıldı. Bu kurslara bu sene içinde devam edenlerin #de- de bir beş yüzü buldu. Eğitim kur- su, ipek böceği ve fidanlıklar için açı» lan Kurslar amelidir. Bu noktei na - zardan da Hiç bir vakit vekâlet ameli sahaya girmemiş denemez ve zaten ©“ Ziraat Vekületinin işi amelidir. Ecnebi profesörler meselesi Ziraat Vekili, bundan sunra ecne- © — bi profesörler meselesine cevap ver- di, Enstitüde 12 ecnebi profesör bu- lunduğunu, Türk profesör sayısının 8 olduğunu, 86 kişilik bir Türk ted- ris heyetinin çalıştığını söyledi. Hüyvan cinslerinin islehu bahsin- de Şunlari anlattı: ! “— Arkadaşlar Merinos'un iki saf- hası vardır. Birincisi wemleketle yetiştirilmiş olması ve bu yetişme- nin iktisadi olabilmesi. İkincisi ik- tısadi olan ve yetişebilen bü hayva- nın artması miktarı meselesi. Birinci mesele Üzerinde çok tecrü- beler yapıldı. Fikret arkadaşımızın hakkı vardır. Evvelâ Macar morinos- larını intihap ettik. Bunun intihs- bunda çok haklı noktalsr vardı. Bu hayvanların yanliş inlihap edilmesi © ve yabut bunların binefsihi fena ol. maları gibi bir şey yoktur. Yalnız e- 8 azdı. Fakat buna mukabil yünü fazla ve yüksekti. Etinin az olması iktesdi şartlara uymadı madı. Onun içindir ki, 1934 senesin. Halk tut- de halkin daha ziyade rağbetine mazhar olabilecek ve daha ziyade memleketin iktisadi şartlarına uygun © olabilecek bir irk intihap ettik... Vekilin bü izahatını müteskıp, Zi- rest Vekâleti bütçesi kabul edildi. Mealis, Milli Müdafan bütçesini de aynen kabul etti. ği Vekiller Heyeti Toplandı Ankara, 29 (Tan Muhabirinden)— Iera Vekilleri Heyeti, bu akşam geç mi vakit, Büyük Millet Meclisi binâsın» da bir içtima akd. iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: