19 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

19 Mayıs 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19.5 -909 19 Mayıs 1939 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1660 Kr. —oT8mne (o 2800 Kr. 7 " Ay 109 " w Ay mo 1 1 Ay wo *» Miletlerarası posta ittihadına dahil almiyan memleketler için abone bedeli müddet sırasiyle 90, 16, 9, 3,5 liradır. Abone bedeli peşindir. değiştirmek 25 kuruştur. için mektuplara 10 kuruşluk veri Yizımdır. Adres Cevap Pul Çok Çocuklu Aileler Meselesi nüfusun için çok ükümet memlekette çoğalmasını teşvik çocuklu ailelere mükâfat verilmesi prensibini kabul etmiştir. Her sene bütçeye bu maksatla muayyen bir para koymaktadır. Bu seneki bütçe- de de çok çocuklu ailelere verilecek mükâfatlara karşılık olarak bir tah- sisat ayrılmıştır, Fakat bu para maksadı temine kâfi gelmiyor. Çünkü ayrılan para azdır. Bir çok aileler kanunen hakla- rı olduğu halde bu mükâfattan isti - İade edemiyorlar. Bir kaç sene evvel- di, gazetede çok çocuklu aileleri tes- bite ve bunlara verilecek mükâfatı tahsil için hükümet nezdinde delâle- te çalıştık. Yüzlerce aile müracaat etti, fakat hiç birine mükâfat temini mümkün olmadı. Zaten bu fikir bizce tatbik kabi- liyetinden de mahrumdur, Çok ço cuklu aileler ekseriya fakir ve cahi' lerdir. Bunlar kanunun kendile- rine böyle bir mükâfat vaad ettiğin- den haberdar değildirler. Hükümete müracaat edip haklarını oİstemesini bilmezler, Hükümet de kapı kapı do- laşıp bu aileleri tesbit ile meşgul ol maz. Onun için bu tahsisat matlâp ©- lan faydayı vermeden heba olup gi- der, Bu paranın mahalline sarfedildi- Sini #arvatask hile hisse vine ameli faydası yoktur. Çünkü hiç bir aile hükümetten alacağı beş on kuruş yardım hatırı için fazla çocuk yap mayı düşünmez. Bu (o bakımdan bu mükâfatın teşvik edici mahiyeti de yoktur. Maksat memlekette nüfusun art- masını temin etmek olduğuna göi bizce yapılabilecek en mühim iş ço- cuk vefiyatının önüne geçecek ted - birler almaktır. Kadın gebeliği za manında kendisine bakmasını, çocuk doğduğu zaman alınması lâzım gelen sıhhi tedbirleri, doğduktan sonra bes- Temesini ve büyütmesini bilmez. Bu- nu bilmemesi bir kusur değildir. Çünkü bunu şimdiye kadar kendisi. ne öğreten olmamış, ona analığı müd detince el üzatan bulunmamıştır. Bu noksanın zararları büyüktür. Memlekette çocuk ölümü ve çocuk hastalıkları nisbeti fazladır. Binaen- aleyh çok çocuklu ailelere mükâfat vermektense, bu tahsisatla her sene hiç olmazsa bir vilâyette çocuk vefi- Yatı ve çocuk hastalıklariyle mü dele eden müesseseler ve — teşkil vücude getirmelidir. Bu müesseseler ve bu teşkilât anneyi tâ gebelik za- manından başlayarak, çocuğunu kur- tarıncaya kadar takip eder. Ona yar- dım eder, yol gösterir, sıhhi kaideleri öğretir. Hem © anayı, hem çocuğu kurtarır. Filvaki Sıhhiye Vekâleti, bütçesi- İn müsaadesi nisbetinde her vilâyet te bakım evleri açmağa çalışmakta - dır. Fakat bu sahadaki ihtiyacimiz © kadar büyüktür ki, bu bakım evleti yukarda bahsettiğimiz teşkilâtı vü - <ude getirmekten bizi müstağni krla- maz, —— — amaaa m a 7.5 Milyon Kilo Elma Niğde (TAN) — Bu yıl elma ağaç- larının vaziyeti çok iyidir. Elma mahsulünün 7,5 milyon kiloya bu- lacağı tahmin edilmektedir. Bu mahsulün Niğdede ilk defa Hulüsi efendi tarafından dikilmesi nin 63 üncü yıldönümü idrâk edil miştir, Hulüsi efendinin elma bah- Sesi, şimdi Niğde için en büyük ser- vet kaynağı olan elmacılığın birinci merhalesi olarak hâlâ durmaktadır. 1 Cok Parlak Bir Devrin Başladığı Tarihi Gün Besi Türk gençliği, 19 Mayıs Bayramını kutluluyor, Gençlik ve spor bayramı olarak kutlanan 19 Mayısın azim, iman, fedakârlık ve feragat ifade eden pek büyük bir manası vardır, 19 Mayıs, Türk milletinin yeni bir tarihe doğ- duğu ve yeni bir tarih yarattığı gündür. Bundan tam yirmi yıl evvel Türk çocukları kara günle- rini yaşar, bir kurtuluş tmidi arar ve bir kurtarıcı beklerken Atatürk 19 Mayıs günü Samsuna çıkmış, çetin mücadelelere başlamış, Türkün kara taliini değiştirmişti. 19 Mayıs 1919 bugünkü devrimizin başlangıcıdır. Ata- türkün Samsuna ayak basmasıyle kurtuluş ve inkılâp savaşı başlamış ve milletimizin mukadderatı değişmiştir. Denebilir ki, k:sa yıllarda harikalar yaratan Türkiye Cümhuriyetinin temeli de o gün atılmıştır. ürk pençliğinin ve Türk spor culuğunun 19 Mayısca bay- ram edişi de 19 mayıs kadar mana- lı ve yerindedir. Atatürk, Türk istiklâlini ve Cümhuriyeti gençliğe emanet et - mistir. Türk cocukları bu mukad- des emaneti bilgili kafalariyle ve sağlam vücutlariyle muhafaza e- deceklerdir. Cümhuriyet, gençliğin omuz 5 ları üzerinde ilerleyecek, ilk 16 yı- hm hizi o arttırılacak ve gençlik cümhuriyeti sade muhsfaza etmek le kalmıyacak, cümnuriyetin her sahada inkişafını da temin edecek- tir. Böyle pek büyük bir vazife al mış olan gençliğin elbette kuvvet- U, gürbüz ve sağlam olması lâzım- dır. Atatürk: “Sağlam ve gürbüz nesil Türkiyenin mayasıdır.” İ demiştir. Neslin, Atatürkün dediği ve istediği gibi olması için de gençli « Bin spora büyük bir bağlılık gös - termesi lâzımdır. Zaten Atatürkün bu sözü ile spor, Türk gençliğine milli bir vazife olarak verilmiştir. Türkiyenin mayasını teşkil e . den bilgili kafalı, sağlam vücutlü, ve yüksek seciyeli Türk geriçleri 19 Mayısta bayram yapmakla A- tatürkün kendilerine verdiği milli vazifeyi bütün manasını anlayarak benimsemiş olduklarını ifade edi- yorlar * Bien yurdun her tarafında Gençlik ve Spor bayramı yapılıyor, Türk genci civahmert, Türkün sporu mertçedir. Sporda her ne pahasına olursa olsun galebe şart değildir, En mü- kemmel sporcu, kuvveti arttıkça ahlâkı da güzelleşmiş olandır. Kuv vet üstünlüğü tertemiz bir ruhla tecelli etmelidir. 19 Mayısta bayram yapan Türk genci, 19 Mayısın ifadeleştirdiği az- mi, imanı, fedakârlığı ve feragati hatırdan çıkarmamalıdır. Genç, adalesindeki kuvveti ve kafasındaki bilgiyi sadece yurt ve millet için kullanacaktır ve bu su- retle de mertliğini. fedakârlığını ve feragatini gösterecektir. Milli Şefimiz İnönü, muhtelif vesilelerle gençliğe vaki olan hi - taplarında şunları söylemişlerdir: “— Türkiyenn istikbali ü- zerine teşhis koymak iste - yen yabancılar gençlerin ahlâk ve karakterlerindeki sağlamlıklan ders almalı - dırlar.” Gençlik sporü, her © vasıtaya baş vurarak mutlaka (o kazanmak hırsı ile değil, milli bir vazife ola- rak yapacale ve bu milli vazifenin asaletini temiz ve mert bir sporcu sıfatiyle tebarüz ettirecektir. * 1 9 Mayıs bayramımız dola- yısile, Atatürkün Samsuna ayak bastığı günlere a1* hatıraları, © günlerde Ebedi Şefimizle görüş- müş olanların ağzından dinlemek dikkate değer, Samsunda ilk Türk ocağını ku- ran ve Milli Mücadelede Atatür- kün emrinde istihbarat odasını 8- çarak çalışan Cevat Mustafa işimdi İnhisarlar müfettişi), hatı - ralarını şöyle naklediyor: “— Atatürk, 19 mayısta buraya geldikleri zaman kendilerine bü- yük merasim yapılmıştı. Hükümet konağında usülen “hoş geldiniz” diyenler arasında, Rum metropoli- di Yermanos ta vardı, Yermanıs, ziyaretten çıktıktan sonra “bu pa şanın gözleri beni almyor” demiş« ti. Metropolit bu çapraşık ifade İ- Je: “— Bu paşa, gördüğümüz diğer paşalara benzemiyor. Bunun göz“ lerinden, çok şeyler yapacağını an- lıyorum”” demek istemişti, TAN 19 Mayıs bayramında genç kızlarımız MAYIS ) 1) Ebedi Şefin 19 Mayısta ayak bastığı Samsunda Atatürk heykeli O vakit, 15 inci fırka levazım reisi olan ve şimdi süvari miralay- lığından mütekalt bulunan “erit, bana telefon ederek Atatürkle ge- len askeri heyetin benimle görüş- mek istediğini söylemişti. Bunun üzerine, şimdi Halk partisi binası merkezi olan Mıntakapalas oteline gitmiştim. Beni kabul buyuran Atatürk, mütarekenin ilânından kendileri- nin Samsuna gelmelerine kader geçen müddet zarfında burada ge- çen vukuatı sormuşlardı. Ben, çoşkunluk gösteren ve taş- kınlıkta bulunan gayri Türk ana- sirin tezahüratını, bunların muay- yen bir ideal pesinde Koştukları- n:, bir Pontos hükümeti kurmak için her türlü vasıtalara başvur- duklarını, bu arada motörlerle mu- hacir getirdiklerini, en büyük teh- Hke olarak bü muhacereti gördü- #ümü arzetmiştim. Atatürk, bana: — Bundan sonra gelemezler ve gelmiyeceklerdir. Demişlerdi. Ha- kikaten, artık Rum muhacir gel - memişti, Heyet tarafından çağrıldığımn nasıl olsa duyulacağı heyetle mü lâkat mevzuunun mahrem kalabil- mesi için, o zaman Dahiliye Neza- retinin neşrettiği Ermeni mezali - mine âit bir kitapla Türk nüfusu - nun ekseriyette bulunduğunu gös- teren istatistik ve gralikler bana verilmişti. Bunlar koltuğumda ol duğu halde oradan © ayrılmıştım. Bana soranlara da, heyet tarafın- dan sırf bu maksatla çağırlıdığımı söylemiştim tatürkün Samsuna ayak ba- sışında kendisiyle görüşen- lerden o zamanki belediye yazı iş- leri müdürü ve şimdi o “Samsun” gazetesinde muharrir olan Ethem Veysi Aksan da hatıraların: şöyle ri — Atatürk maiyeti erkâniyle beraber geldikleri belediyede, be- lediye heyeti ile ( görüşürlerken, Samsunda vilâyet ve kaza itibari- le Türk ve Türk olmıyan unsurla- rın miktarını sormuşlardı. Trabzondan İneboluya kadar o- lan havalide, Pontos namiyle bir Rum hükümeti teşkili için Paris sulh konferansında teşebbüsler ya pılmış bulunuyordu. Buna karşıda Trabzon ve Samsunda teşkil edilen Karadeniz Türkleri müdafaai hu- kuk cemiyeti, Samsun vilâyetinin tarih ve nüfus itibariyle durumu - nu gösteren bir İstatistik neşret - mişti. Bunu hazırlayanlar arasın - da ben de bulunduğum içir, bil - diklerimi ve Samsunda Türk olmı- yan unsurlar tarafından Türklere karşı yapılan tecavizleri, hiküme tin bu tecavüzlere karşı tedbir al. maktan âciz bir halde olduğunu A- tatürke artetmiştim. Yeni Adliye Binal arı Adliye Vekâleti Usküdarda yanan adliye binasının yerirle yenisinin ya- pılmasına karar vermiş ve İnşaat bir müteahhide havale edilmişti. Tnşeat hayli ilerlemiştir. Boş ay sonra ya- pı teslim edilecektir. Adliye Vekâleti, Istanbul adliye bi- nasinın da bu sene muhakkak yapıl- masi için tedbirler almıştır. Vekil ler heyeti hapisane binasının yıkil - | ması hakkında da kararın: vermiştir. | Istanbulun plânını hazırlıyan Prost, esasen buradaki tarihi kıymeti olmı- yan bütün binaların yıkılmasını ve Sanayi mektebine kâdar açılacak o- lan sahanın sağında devlet müessese- leri kurulmasını ve sahanın sonuna da bir cümhuriyet âbidesi yapılma» sını plânmda göstermiş ve burasının bir de maketi yapılmıştır. Yapılan plâna göre, Sultanahmette Bizans ve Osmanlı eserlerinin yanında bir de| cümhuriyet mimarlığını ve inşa sa-| nayiini gösteren bir eser bulunacak- | tır. Devlet adliye binasi için 750 bin | (e | eo iYi Harp Olacak mı? Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Ten açtığı harp olacak mi sn» ketine verilen cevapların ek- serlyetini “hatp Tolmıyacaki” fikri teşkil ediyor. Bu fikrin galebesi, İns sanlık namına ne büyük bir, kazanç olur. Harplerin Habeşistan istilâsıne danberi devam ettiği, kahraman Çin; lilerin iki senedenberi Japon orânleri ile hoğuştuğu, Çekoslovakya. Avüs- harplere kurban gittiği burnumuzun ucunda Arnavutluğur İstilâya uğradığı ve İDanzig meselesinin en had bir devre- ye girdiği bir zamanda her şeyin ol- duğu yerde durarak bir sulh devre- sinin açılacağını ummak bana biraz fazla nikbinlik gibi geliyor. Yirminci asrın ortasına yaklasti- ğımız bu devirde harplerin ve için vasladığını ve ne için devam ettiğini hesabedersek bedbin olmak zarure - İtinde kalırız. 4 Cihan Hurbinden sonra Avrüpa- da kurulan Faşizm ve Nazizm büyük imparatorluklar #urarak memleket - İleri dahilinde hüküm süren iktısadi huhranları karşiamak emeliyle te « esis etmiştir. Ne faşizm ve ne Narizm memle « kötleri halkına vaad ettikleri refah; ve huzuru verewemişlerdir. Dehil - deki hoşmutnzlukları yenmek j İsiklatörlük idaresinin en sıkı tazyik lerine müracaat etmek de kendilerini *awkadder olan yıkılıştan kustarmı - İva kâfi gelmemiştir. İ Bu yıkılsın önüne geçmek için halkı bir harbe sürüklemek Faşizm! ve Nazizmin son çar: Şimdiye kadar demokrasi cephesini? dağınık» iizandan istiiade. ederek o #rperya « Tm siyasetini muvaffakıyetlerle yüs röten bu desletler için harp artık oz zaruret olmuştur. Bu sebepledir. ki siyasetler'ni — şimdi O korsürizmi, şıkmaktan o ziyade o demokrasleri yıkmağa o çevirmişlerör. o Bugünkü #mhyer devletlerinin fktisadi ve si 3 vasi kurtuluşları ânenk bu harpteki | Harançlarma bağlıdır. Simdiye ks -* dar boş meydanda yrirümeleri de cüretlerini arttırmıştır. Şimdi kurulacak sulh cephesi | mihver devletlerini olduğu yerde tu» sabilecek mi? Eğer bu cephe, Münih anlaşma - sından evvel kurulsuydı belki... Ea- kat bugün Faşizm ve Nazizm artik geri dönemez. Memleketlerini tazyik eden iktisadı buhranı ve umumi hoş- mutsuzluğu yenmek için ellerinde harpten başka silâh yoktur. Buns yapmadıkları gün dahili ihtilâllerle karşılaşacaklarını kendileri de pek ölâ bilirler, İhtilâl ve harp ateşi arasında ka- lan bu devletler için son atu harp - tir. Bu iki şıktan birini tercih vazi- yetinde oldukları için © başladıkları harplere devam edeceklerdir, i ————— Posta Telgraf Varidatı Artıyor Ankara, 18 (Tan Muhabirinden) — i 1939 posta, telgraf ve telefon umum müdürlüğü bütçesi meclis ruzname- sine alınmıştır. Posta idaresinin 949 mali yılı masraf ve varldatı12 323.126 g lira olarak tesbit edilmiştir. — turya ve Memelin silihsiz da hastalıklarına mebnl kısa müddet- İle nöbet vazifelerine golemiyen pos- İta, telgraf ve telefon memurlarının yerlerinde « çalıştırılan o memurlarla muhabere, mükâleme ve müraselğ- tın kesreti basebile mesai zamanları haricinde çalıştırılan memur ve mü- | vezzilere ve gece nöbet vazifesilç | mükellef bulunmayıp ta saat 22 den sonra posta trenlerinden müraselit alıp vermiye mecbur olanlara ve tel- graf merkezinin kapalı bulunduğu saatlerde rasat telgrafı alıp yazmak- Ja mükellef tutulan memurlara w- mum İdare encümenince tensip edi- lecek miktarda yevmiya veya ücret | verileceği bildirilmektedir. Bütçe encümeni mazbatasında pos- ta idaresinin her sene fazlalaşan va» ridatınm sebeplerini izah etmekte 835 senesinde 5 milyon 500 bin rad- desinde olan bütçenin 930 senesinde 12 milyon lirayı bulduğunu 936 sene- sinde Istanbul telefonunun 984 bin lira tahsilâtına mukabil bu sene bu meblâğın 1.250.000 tirayı tecavüz &- lira ayırmıştır. 4 deceğini bildirmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: