nüş Jat Asliye birinci ceza mahkemesi dün aat 20 de Iş Bankasının Beyoğlu şu- |- besinden 17809 buçuk lira aşırdıkla- y için tevkif edilen banka hesabi ca- yi memurlarından Müşfikle, Ticaret /“—mektebi talebesinden Necdet hakkın- daki davayı neticelendirdi. Suçlula- rın üçer sene hapsine ve çaldıkları paranın tazminine karar verdi. Rei- | sin bizzat okuduğu kararda Müşfik, “-Necdetle uyuştuktan sonra 22.7.937 — tarihinde Necdet adına 20411 numa- — ra ile bir hesabı cari açtırmış ve 10 |lira para yatırtınıştır. — Sonra Müşfik, on rakamını büyült- -Müş, bu hesabı cari ile bankadan ye- |— di defa 3883 lira çekmişlerdir. 27.5. 938 tarihinde Necdete ikinci bir hesa- “bı cari açarak bankaya 30 lira yatır- — mışlar ve 30 rakamını büyülterek — mühim miktarda para çekmişlerdir. 12.7.938 ve 22.9.938 tarihinde de yi- “ne birer hesabı cari açtırmışlar ve muhtelif zamanlarda bu hesabı cari- “lerle de bankadan para çekmişlerdir. rt hesabı cari ile bankadan çekilen paranın miktarı 17809 lira 50 kuru- şu bulmuştur. pe YÜ t —.l Bankasından 17 809 - Lira Çalan Müşfikle Arkadaşı Ceza Yediler İş ortaya çiktığı zaman polis Nec- detin evinde 1500 lira bulmuş, müsa- dere ederek adliye emanet dairesine teslim etmiştir. Müşfiğin üstünde ve evinde para bulunmamıştır. Necde- tin evinde bir de sigara kutusu için- de bazı ecnebi paraları çıkmıştır. Mahk kararında ın mak satlarının bütün banka muhteviya- tını almak olmadığını tebarüz ettiri- yor ve hâdisede bir kasdi cürmi ol- madığını ve dört hâdisenin ayrı ay- rı birer cürüm oldukları neticesine varıyor ve temyizin 181 nümaralı iç- tihadına göre her defası için suçlu- Otobüs Davası Şahitleri velki gün geç vakit otobüs işlerinde sujistimal yaptıkları iddiasile temyiz birinci ceza dairesinde muhakeme- lerine devam edilen eski İstanbul va- li ve belediye reisi Muhittin Üstün- dağla, ini Ekrem &S , bes lediye fen heyeti reisi Hüsnü ve va- ridat.müdürü Neşat hakkındaki dört şahidin İstinabe suretile ifadeleri tes- bit edilmiştir. Dinlenen şahitler oto- büs sahiplerinden Baki, Mesut- ve Niyazidir. Bunlar mülkiye müflettişe lerine verdikleri ifadeleri tekrafla- dıklarını söylemişlerdir. Yalnız - bi- risi otobüs işlerinde en mühim tolün belediye reis muavini Ekrem Se- lara ceza | 345 inci madd sine göre birer sene hapis cezası ve- riyor ve içtima kaidesine göre bu ce- zayı üç seneye indiriyordu. Mahkeme Necdetin evinde bulunan 1500 liranın müsaderesine, ecnebi paraların ken- disine iadesine ve mütebaki 16309 liranın da suçlulardan müteselsilen alınmasına ve ayrıca 350 lira pul ve 19 lira mahkeme masrafı ödemesine karar verdi. ' Enkaz Altında _Ölen Ameleye Ait Dava Dün asliye birinci ceza mahkeme- sinde Beyoğlunda eski Yunan sefa- thanesi binasını yıkarken tedbirsiz ve dikkatsizlik ile Yusuf isminde bir amelenin,ölümüne sebep olduk- — ları iddia edilen bina sahibi Mehmet ' Ferit Şerbetçi oğlu ile kalfa Antuva- ü nın muhakemelerine devam ediidi. - Bina sahibi yıkma mesuliyetini An- “tuvan kalfaya imzası mukabilinde tevdi ettiğini ileri sürüyordu. An- — tuvan ise kendisini müdafaa eder- (Di ee a ö —: — Hâdise bir pazar günü olmuş- tur. Ben cumartesi günü akşam üze- ri ameleye pazar günü çalışmıyacağı- — mizi tenbih etmiştim. Bu sefer pa- zar günü kendi kendine gelmiş, bi- /— nayı yıkarken enkaz altında kalarak — tozdan boğulmuş ve ölmüştür, diyor- odü. : — Dün mahkemede Halil, Kiryazi, — Faik, Niko ve Fahri isminde dört şa- —hit dinlendi. Şahitlerden emlâk tel- |lâlı Faik şunlart söylüyordu: — — Antuvan kalfa cumartesi günü — akşam bana geldi, pazar günü de be- B — nim misafirimdi. O gece bana gözü- | nün seyirdiğini ve bir felâketle karşı- W laşacağını söyliyerek evimden ayrıl- | — dı. Ertesi günü Antuvanın karısı ba- — na geldi. Antuvanın eve gelmediğini D — ve kendisini aramamı söyledi. Duvar B çökmüş, bir amele enkaz altında ül- — Müş olduğu için Taksim polisi onu — yakalamıştır. Ben onu - karakolda — buldum. Benim bildiğim bu kadardır. — Muhakeme gelmiyen şahitlerin ça- 4 ğırılması için tehir edildi. eelsiliğnkke; İş Bulmak Bahanesile Para Dolandırmış — Dün Asliye birinci ceza mahkeme- — Şinde Emine, Hasan, Ahmet isminde “üç kişiyi kendilerine iş bulmak ba- — hanesile dolandırdığı iddia edilen Th- — sanın muhakemesine başlandı. Mah- — kemede davacılardan Emine ile Ha- — san vardı. Suç 935 senesinde işlen- — miştir. Polis Ahmedi bulamadığı İ — çin müddeiumumilik tevkif müzek- ,keresi kesmek süretile ancak suçlu- © yu yakalatmıştır. İ Dün mahkemede müdafaa şahitle- — Ti dinlendi: Gelmiyen şahitlerin ça- — ğırılması için muhakeme talik edildi. z Alemdağı Suru —— Belediye Alem ğı sarayım tetkik ettirmiye karar vermiştir. Yapılacak |— keşifte lüzum hissedilirse /saray tamir edilecektir. * Belediye daimi encümeni, yar- dımcı hal ittihaz edilmek üzere Mı- — girçarşısının istimlâk edilmesine ka- rar vermiştir. ae Si Beyaz Zehir Yüzünden Hırsız Olmuş Sultanahmet sulh birinci ceza mah kemesi, dün kahvehane ve gazinolar- dan palto hırsızlığı yaptığı iddiasile tevkif edilen Kemal isminde 28 yaş- larında bir gencin duruşmasını yap- tı. Kemal evvelce banka memurluğu ve _bir f;ok ticaret müesseselerinde da olduğ kaydetmiştir.Dün lenmesi icap eden şahitler arasında bir de M, Razi yardı. Kendisine teb- ligat yapılamadığı anlaşılmıştır. Mah- kemede suçlular gibi diğer istinabe celselerinde bulunan Üstündağın a-. vukatr Kenan ÖOmer de bulunmuyor- du. Mahkeme istinabenin Ankara temyiz birinci ceza dairesine gönde- rilmesine karar verdi ve dosya dün gönderilmiştir. DENİZ ve LİMANDA : Serseri Mayin Karadenizde Akçakoca limanında on beş mil kadar uzakta Kefken ada- sı istikametinde ilerlemekte olan bir mayn görülmüştür. Maynin armut şeklinde ve memesi görünür bir va- ziyette olduğu bildirilmektedir. A- lâkadarlara tebligat yapılmıştır. Boğazda Sis Dün sabah Karadeniz boğazından ilerliyen bir sis tabakası Boğaziçi va- pur seferlerini teehhura uğratmıştır, ye çok perişan bir kıyafetle çıkıyor- du. Kendisini müdafaa ederkeni — Sayın bay hâkim, dedi. Beni bu acıklı hale"sokan hep o beyaz zehir iptiiâsıdır. Eroin beni işimden, içti- mat mevkiimden, memuriyetimden etti ve nihayet üç beş gram eroin te- darik edebilmek için hırsızlık gibi bayağı bir suçu da işledim, ne yapa- yım. Hâkim şahitlerin çağırılması için muhakemeyi talik etti. p LA rtse ğ MÜTEFERRİK: Toprak Ofisinde Toplantı Dün Toprak - mahsulleri ofisindeTi- caret Vekâleti teşkilâtlandırma mü- dürü Servet ve Afyon mebusu Ham- za Osmanın iştirakile bir toplantı ya- pılmış, ofisin lâğvı üzerine hâsıl o- lacak vaziyet görüşülmüştür. Buğ- day işlerinin Ziraat Bankasına, afyon işlerinin de Ticaret Vekâletine bağ- lanması hakkındaki kararın tatbika- tına ait bazı esaslar tesbit edilmiştir. Eski afyonların alınmasma ait .son kararın tatbiki için de ayrıca görü- şülmüştür. Ofis bazı memurlarını el- lerinde mal bulunduran afyoncu!lar- dan ne kadar malları bulunduğunu öğrenmiye memur etmiştir. Ali Çıflnluı%c Geliyor Muhaberat ve Münakalât Vekili Ali Çetinkayanın vekâlete ait bütçe ve teşkilât müzakereleri biter bitmez teşkilâtı tetkik etmek üzere şehrimi- ze geleceği bildirilmektedir. ——— Bir Tavzih Denizyolları Koopernmtifi idare — meclisi viy dün #M aldık: 29 Nisan 1930 #artnli gazetemizin ikinci sayfasında koegeraetifimiz hakkında neş- rolunân hııvab gamamen asılsız olduğun dan keyfiyetin aşağıda yazıldığı gibi tav- zihini rica ederiz: (Kooperatifimiz 935 senesindenberi or- taklarına daima müfit olmuş ve her sene sermayesinin bir mislinden fazla kazanç tevzi etmiştir. 938 senesinin zararı her “şirkette görül- mesi muhtemel ticari ve fevkalâde sebep- lerin bir araya gelmesinden ileri gelmiş bir zarardır. Gazetenizde yazdığınız gibi 1937 ıeneslnde bnzı mevhum Ortaklara dığı gibi zinhar örtbas edıl.mıq bir güna yolsuzluk ta | ifimizde vâki gâh motörünün kaybolan üç tayfası- nin aranılmış olan cesetleri hâlâ bu- lunamamıştır. Batan tayfaların hü- TUTUER : î;iyangodan 40,000Lira Ikramiye - Talili Kadın Anlatıyor : "Bu Parayı Sarfederken, Her Elli Lirasını, MESir B gçe M Bir Tayyare Bileti Alarak Bozduracağım,, Geçen!erâe gıİıvrmc Batan ı!amıfz'-' T ü Kazanan Evvelki gün, Eminönünden Bap- çekapıya giden tramvay cad- desi üzerindeki piyongo kişelerinden birisi önünde, genç, şık bir kadın du- ruyor. Gözlerini kişenin vitrinlerin - de, bir şeyler arar gibi dolaştırıyor. Kişe sahibesi soruyor: “— Bir ş$ey mi aradınız bayan? “— Bir elli liralığım var. Yarım saattir bozduramadım. Şimdi bir şey almasam, diğerleri gibi siz de boz- mazsınız. Fakat aksi gibi, bakıyo - rum, bakıyorum, sizin dükkânda da işime yarayabilecek bir şey göremi- yorum. Kişe sahibesi, para çekmecesine doğru yürüyerek: “— Bir şey almanıza lüzum yok.. Diyor... Eğer bozukluğumuz çıkarsa, bozalım paranızı! Sürmedeki paraları saydıktan s0n ra, neticeyi merakla bekleyen muha- tabına: “— Maalesef, diyor, tam kırk do- kuz lira çıkıyor! Parasını orada da bozdurmaktan ümidini kesen bayan uzaklaşırken, aklına gelen çareyi ilâve ediyor: “— İsterseniz, o bir liraya muka- bil, size bir piyanko bileti vereyim? Bayan mütereddit: “— İçmediğim halde, sigara al - mayı tercih ederim, Zira onu hiç ol- mazsa içen bir dostuma veririm: Pi- yanko biletini ne yapayım? Bilet al- mak parayı havaya âtmak gibi bir şey!” Bu cevap, şimdiye kadar, yüzler- ce taliye yüz binlerce lira dağıtmış olan kişe sahibesini fena halde kız - dırıyor: — Bilâkis, diyor, bir piyanko bi- sablky ü görümei ci kküğl havadan para kazanmaktır bayan! * “— Ben şimdiye kadar hiç bilet almadım Zira, ikide birde hiç birşey viyetleri de henüz tesbit edil ir, *& Çanakkalede karaya oturan Al- man gaz şilebi havanın müsaadesiz- liğinden dolayı hâlâ yüzdürülsme- miştir. Alemdar tahlisiye gemisi şi- iebi kurtarmağa çalışmaktadır. POLİSTE: Bir Sandal Battı Hasköyde oturan Halil sandalı ile Mo- daya tuğla götürürken Sarayburnu önle- rinde sandal batarak denize düşmüştür. Çok su yutmuş olan Halil baygın bir hal- de kurtarılmış, Cerrahpâaşa hastanesine kaldırılmıştır. * Şoför Cevdetin idaresindeki 3081 nu« maralı otobüş Divartyolundan — geçerken dd findi kte olân 18 yaşında bir gence çarparak başından a- ğir yaralamıştır. Yarası çok âağır olan genç ifade veremediğinden hüviyetini tesbit etmek mümkün olmamıştır Zabıta süç- luyu y üK * Hasköyde oturan Hüseyin ve Mus- tafa adında iki seyyar yoğurtçu arasında rekabet yüzünden kavga çıkmıştır. Neti- cede Mustafa sopa ile Hüseyini başından yaralamıştır. Suclu cürmü meşhut mah- kemesine verilmiştir. * Şişlide Silâhşor caddesinde T7T numa- ralı evde oturan Fransızca İstarbul gaze- tesi sahibi Cibertonun evine hırsız gire- rek muhtelif eşyalarını çalmıştır. Hırsız- ların sabıkalılardan Vasil ile arkadaşı Te- oğo oldukları anlaşılmış, her ikisi de ya- (4 Dr. SUPHİ ŞENSES a fdrar yolları hastalıkları mütehassısı Beyoğlu Yıldız sineması karşısı Lek- ler anartıman. — Fakirlere önrasız " anaaal Ve 1397 aa TEŞEKKÜR Genç yaşında ve hazin hatıra - lar bırakarak hayata gözlerini ka- payan oğlum Galatasaray lisesi tale- besinden Hadi Çorgunun cenazesin- de bulunmak, çelenk — göndermek, telgraf ve mektupla büyük acıları - mıza iştirak etmek suretiyle samimi hassasiyet gösteren aziz ve kıymetli dostlarımla resmi ve hususi müesse- Umumi heyetçe seçilen beş kişilik he- yet şirketlerde mutat olduğu vechile bi- lânçoyu tetkik etmek ve raporunu umu- miüi heyete vermekle mükellef ortaklar- dan ibarettir.) selere, oğlumun müdür ve hocaları ile mektep arkadaşlarına ayrı ayrı teşekkür ederim. Avukat: Esat Çorgun dıklarını söyleyen dostla - rım gözümü korkuttular!. — Bir kere tecrübe edin! “— Ben paramı bozdurmak isti- yordüm, siz niyetimi bozacaksınız.. Çıkar mı dersiniz? “— Kısmetinizse çıkar! Bayan, önüne uzatılan bilet des - tesinden bir tane seçiyor. Ve onu çantasına yerleştirirken; ümitsiz du- dağını büküp: “— Çıkmıyacağını biliyorum am- ma, neyse! diyor!.. * Hi Şimdl, Tophanede, Boğazke - sende, Pehlivan apartımanı - nın iki numaralı dairesindeyiz. Bu - Tunduğumuz salona — giren, ve bizi meraklı bakışlarla süzen genç baya- nin adı, Kevser Muzafferdir. Kendi- sine bileti satan kişe — sahibesi, ona gülümsiyerek soruyör: “— Beni tanıyabildiniz mi? “— Affedersiniz... Bir yerde gö- rüştüğümüzü hatırlıyorum. Yüzünüz bana tamamen yabancı değil.. Fakat. “— Hatırlayamadınız değil mi? “— Maalesef evet!.. “— Evvelki gün, elli liralığınızı bozmuş, ve size bir piyanko — bileti satmıştım! Genç kadının gözleri bir bilme - ce halletmiş çocuk gözleri gibi parladı; “— Tamam... Dedi... Hatırladım.. Sonra, birden uyanan bir ümitle sordu: “— Yoksa, dediğiniz çıktı mı? “— Evet.., Kısmet sizinmiş! Genç kadının yüzü, tabii bir he- yecanla sarardı: “— Büyük ikramiye mi? “— Kırk bin lira! Bu müjde, genç kadının yüzünde. sevinç yerine, evvelâ manasını anla- yamadığım bir endişe yarattı: “— Eyvah.... dedi.. Ve bize bas- ka hiç bir şey söylemeden odadan fırladı! Biz, ne onun endişesine, ne de bu hareketine bir mana vermemiş, şaş- kın şaşkın bakışmıştık. Bu işlerde hayli tecrübeli olan kişe sahibesi, “— Muhakkak, dedi, biletini ya satmış, yahut da birisine vermiş o - latak!” Bayan Kevserin yanımıza dön - mesini, büyük bir merak için- de epey bekledik. Tekrar salona gir- diği zaman, yüzünde büyük bir se - vincin ve neşenin aydınlığı vardı: — Buldum!” dedi... Sonra müj- deyi alır almaz endişe duyuşunun. yanımızdan fırlayıp çıkışının sebeple rini, ayak üzerinde, kırık cümlecik - lerle anlattı: “— Bilete bir şey çıkmıyacağın- dan emindim... O kadar ki, bileti çantamdaki lüzumsuz kartlar, kâğıt- larla birlikte bir köşeye atmıştım. Siz müjdeyi verince, onun — oradan kaybolmuş bulunması ihtimalini dü- şündüm: Çünkü hizmetçi odayı te - mizlerken, o kâğıtları da süprüntü faraşına doldurmuş olabilirdi.. Şim - di bileti buldum, Fakat bakın ne hal- de... Bayanın uzattığı bilete baktık. İ- ki yıllık para gibi eskimişti. Meğer bilet, hizmetçinin değil, fakat baya- nın yavrusunun eline geçmiş. Resim dek, balık, tavük şekilleri çızmış. ıuî— kat bereket çizdiği resimleri pek be- ğenmiş de, bileti yırtıp atmamış! Kendisine hiç emniyet etmeyen bu genç kadının başına, âdeta zorla konan “devlet kuşu", bana: — Kadın gölge gibidir: Kaçtık- ça kovalar, kovaladıkça kaçar!” di - yen Tolstoyu hatırlattı. Demek, dev- let kuşu da, tıpkı Tolstoyun târif et- tiği kadım gibi: Kendisini kovalayan- dan kaçıyor, ve kendisinden kaçanı kovalıyor! Kişe sahibesi, talili bayana para- larını sayarken, konuşma sırası ba- na düşmüştü, Bayan Kevser Muzıfferden, ka - zandığı bu küçük servet temeli üze- Yine kurduğu hülyaları öğrenmek is- tedim. Evvelâ: “— Vallahi, dedi, kazanacağımı aklıma bile getirmediğim için, bunu hiç düşünmedim. Sonra gülümsiye - rek ilâve etti: “— Fakat, bu parayi sarfeder - ken, her elli lirasını, bir tayyare bi- leti alarak bozduracağım!” “— Bir de, dedim, ç Bunuza 12-5-939 RADYO ANKARA RADYOSU 1839 m. 183 Kes, 120 Kw, T. A, ©. 19.74 m. 15195 Kes, 20.Kw. T. A. P. 31,70 m. 9456 Kes. 20 Kw. Dalga Uzunluğu Türkiye Radyosu Ankara Radyosu Türkiye — Radyodifüzyon — Postaları Cuma, 12. 5. 1939 12,30 Program. 12,35 Türk müziği — PL 13,00 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, 13,15-14 Müzik (Karısık program - PlL) | 17,30 İnkılâp tarihi dersleri (Halkevin- den naklen). 18,30 Program. 18.35 Müzik (Neşeli müzik) Pl. 19,00 Konuşma. 19,15 Türk müziği (Fasıl heyeti) Celâl Tokses ve arkadaşları, 20,00 Memleket saat aya- rı, ajans ve meteoroloji haberleri. 20,15 Türk müziği, Calanlar: Zühtü Bardakoğ- lu, Cevdet Çağla, Refik Fersan, Kemal Niyazi Seyhun. Okuyan: Müzeyyen Senar. 1 — Hicazı humayun pesrevi, 2 — Arif Beyin hicaz şarkısı (Tasdi edeyim). 8 — Sadettin Kaynağın hicaz şarkısı (Hazan ile geçti), * — Şükrünün hicaz şarkısı (Sevdamı dilim anlatmaz). 8 — Kemal Niyazi Seyhun (Kemençe taksimi). & — Arif beyin hicazkâr şarkısı (Bir halet ile süzdü). 7 — Osman Nihadın hicazkâr şarkısı (Ellere uzaktan bak). 8 — Hicaz- kâr saz semaisi. 9 — Dedenin gülizar sar- kisı Bi vefa bi çeşmi bidat). 10 — De- denin gülizar şarkısı (Nazlı nazlı sekip gider), 21,00 Konuşma, 21,15 Esham, tah- vilât, kambiyo-nukut ve ziraat — borsası (fiyat). 21,25 Neşeli plâklar — Pi, 21,30 Müzik (Riyaseti cümhur filârmonik orkes trası — Şef! Hasan Ferit A.) 1 — Kurt Von Volfurt (Serenad) orkestra için op. 28. a) Marş, b) romance, c) Capriccio- İ Final. 2 — Salvatore İndovino (Sült) all' | Aantica. a) Sinfonletta, b) Sarabanda, c) Gavotta, ç) Villotta. 3 — Joh. Brahms 3 ündü senfoni Fa majör, op. 90, a) Al- legro con brio, b) Andante, c) Poco Al- legretto, ç) Allegro. 22,30 Müzik opera aryaları — Pl. 23,00 Son ajans haberleri ve yarınki proğram. 23,15-24 Müzik (Caz band — PL) İzmir Belediye Reisinin Beyannamesi İzmir Belediye Relisi Doktor Behçet Uz, 20 Ağustosta açılacak fuarda ilk olu- rak tesis olunacak (dünkü, bugünkü, ya- rınki İzmir) adli pavyon hakkında bir be- yanname neşretmiştir. Bu beyannamenin sonunda eledlye Reisi söyle demektedir: 'atamd Haat şenrin Esind ş & Bl malümat bu!ummhır ,bunları lütfen İzmir Beledıyesme muvkkaten veya bedeli mu- kabilinde versinler. 1 — Milâddan evvel ve Milâddan sonra İzmir şehrinin kurulduğu yerleri ve şe- killeri gösterir yazılı malümat, krokiler, haritalar, mahkükât, meskükât, resimler fotoğraflar ve saire: 2 — İzmirde terayı hükümet edenlere ve İzmirin eski sakinlerine' ait her türlü vesikalar. 3 — Muhtelif devirlerde İzmirdeki mi- marf tarzını gösterir her nevi vesikalar. 4 — İzmire ait tarihi kıymeti halz el. yazısı ve hasma kitaplar, risaleler, muh- tıralar. 5 — Uzak ve yakın eski İzmire alt ev eşyası, ziynet eşyası, elbiseler ve sair eşyaâ veya bunların fotoğrafları. 6 — İzmire ait şiir ve nesir, destan, halk türküleri, güfteleri ve besteleri. 7 — Bunlar ve bunlara mümasil kıy- metli vesikaların nerelerde ve kimlerde bulunduğunun bildirilmesi. ——— Ö üdemtai Toplantılar, davetler : < Gülhane Müsamereleri Gülhane tatbikat Mp. ve kıllniiînln se- nelik ü elerinden 12—5—939 Cuma günü saat 17 30 da Gül başka oyuncaklar alın da, bir daha biletinizle oynamsaın! Talili bayan gülerek cevap ver - di: “— Oğlumun ne yaman, ne eşsiz bir sanatkâr olduğunu gördünüz ya? Üzerine bir ördek, bir balık, bir ta- vuk resmi yaptı: Biletin kıymeti bir, liradan kırk bin liraya yükseldi: Res sam dediğiniz böyle olmalı! Ben de güldüm, ve: “— Demek, dedim, “Deviet ku- şu” resimden hoşlanıyor ! Selim Tevfik TAKSİM PİERRE FRESNAY ve tarafından oynanmış GASTON |NE 15 - 20 - 25 ve localar 100 kuruş gibi tenzilâtlı fiyatlarla Bugün matinelerden itibaren 2 güzel filim birden gösteriyor. bir roportajı ve Paris batakhanelerile Guyan prangbetleri arasında cereyan eden macera ve sergüzeşt filmi YENİ ŞAFAK (Cteri-BiBİ) Filmi ile RAY VENTURA ve arkadaşları CAZI'nın iştirakiyle 'E YAĞMURU Gençlik, neşe, eğlence, musiki ve dans opereti. Sineması COLETTE DARFEUİL LEROUX'un Romlaştırmış müthiş ETERE AF hane- d tenakr, Arzu eden meslektaşların olunur. !eşrıneıl rica YENİ NEŞRİYAT : Yeni Adam Bu fikir ve sanat mecmuasının 228 inci nüshası, dolgun münderecat ve ansiklo- pedi ilâvesiyle birlikte intişar etmiştir. * SERVETİFÜNUN - UYANIŞ — Ser- vetifünun — Uyanış'ın son sayısı zengin mündericat ve bol resimle intişar — etti. Bu sayıda İzmit resim hâdisesi münase- betiyle, «Sanatta müstehcen var midır?» sualine sanatkârlar cevap vermektedir, * l ARKİTEKT. (Mimar) © Bu derginin —— 97 — 98 iİnci sayıları, zengin bir münde- recat ile çıkmıştır. (Arkitekt) bu sayı ile dökuzuncu intişar yılına girmektedir. Se- kiz den beri, di ve bir neşriyat yapan ve bu suretle Türk mimarlığını —yalnız memleketimizde de- ğil, hariçte de iyi bir surette tanıtmağa muvaffak olan (Arkitekt) i tavsiye ede- Tiz. * SON ESERİ — Kiıymetli edip Halide Edibin bu nefis eseri yeni baştan yazila- rak ikinci defa Muallim Ahmet Halit ki- tabevi 'larahndan neşredilmiştiri. Muhar- ririn müstesna üslübunun canlı bir misa- N olan bu aşk ve heyecan romaninı her- kes büyük bır zevk ve hararetle okuya- caktır.