.SAFİYE | N .I SULTAN yi Gr GRE YE Bafosunun Hayatı KEeop Lİ TEFRİKA No, 3 Güzel Bafa Sordu: eğiniz Her Kadın Önünde Böyle Şahlanır mı?,, p Verdiler: ' EVVELKİ GÜN ÇIKAN LARIN HULÂSASI rin İk Ressamı: manda hi lardı ve Ka ku; Caferin de, dilile ve te andıran k nı göri ın sözlerin kiki kavramış ve her di yüreğini okuduklarını lâhza anlamı Fakat buna be değildi. Çi al dolam kü a ar nda çök ağır şeyler taşı deden demir b pıyordu. Bi- kan nar göze lâboratuvarlar Yihzali getir: özlerini tema- t bulmuştu, Çünkü bu şi bütün İtalyada, hat- dir aralık in, ki bilh. garipti a gi babasiyle müş olduğu Fransa top- oktu, Herk: y in göz ın bu gözl ayni za- remeler, icap ederdi. meseresseseneeseaseseessee "Hayır, Biz Gü bir göze bu hususiyet on! yüzden öze, karşıla ki adamın tâ ruhuna ulaştırabil- mn doğuyordu. Baf n elini tutar garip bir iç titre bu halete beşiğe gündenberi ya ninni, ya mss larak Türkler hakkında çok ş6 Onların harp 1 etmiyerek düşman » bu bakışlarla le “İn attan herifi, riyle küme küme silâhşo: yordu. ar duymamıştı. Bu uygun bildikleri gibi Türk ağızla » azametiyle, gü- yle mütenasip #öz- ler ve daha doğrusu niralar, kük- gürlemeler Hulbuki a o ağzın zelliğe Meftunuz,. Resimlerin her hakkı mahfuzdur n Marko a da izinsiz gi kurup, pervasız mal satmak- ta bulunan bu iki Türk çok ince düşünüyorlar ve çok zarif konus şuyorlardı. Güzel Bafa, işte bu haletten ken bu ha- (o hayrete düştü, kırantı şile — di derin süzdükten sonra Ka- i Türkün ken (o rakadıya sordu: iâhza — Sizin yüre nünde bi Deniz kurdu sap v — Niçin soruyorsunuz! — Çünkü her kudının ayağına düşmek istiyen gi kıy » meti olmaz. Sizinkilerin de böyle kiymetsiz olup olmadığını anl mak İstedim. — Hayır küçük hanım, hayır. Biz Türkler yalnız * gönül veririz. Dişi, erkek; cansız, diye güzellikte ılık aran Güneşin doğu- ayın büyüyüp 3 göklerden öpüş , çimenlerin rüz- gârları iliklerine geçirip (o tecede gelişlerini, deni, abına siğmi- yarak, başka bir dünya arar gib coşup taşmasını, çiçeklerin her ne- fes alıp verişte havaya güzel ko- kularile vergi ( ödeyişlerini, bir gözde bir kalbin dile gelmesini, benzi ara, bar (o ser da deli a. n ve Ka inle: niz her kadın ö- şaşmiş Yy #Merin s0 e kull ari ipe Lâkin bir konuşabilece- ayrılıl aatine göre, , çınarlarda er ancak ken- dallarda görülmek Venediğin meeeeseesaeeeeesaeeesmeseseeeeeeesesesesesez sunan Bende mi? Yazan: Kerime Nadir önüne koydu, punu gorur görmez “İçmem!,, diye işaret niyordu. a olarak dedim ki: Bu kadar tehlikeden sonra st < » Heyretini k için dudaklarını kıpırd en devam ettim t müsyül! belki lezzetli bulmiyacaksınız.. Fa ngala ihtiyacı olduğu gibi içinizin de bu hararete ihtiyacı vardır.. Bu sözleri apoletindeki yüzbeşı işaretine bakıyor - en bir rütbe yüksek olan bir düşman za- şında esir oluşu her halde bana İftihar de garip bir ıztırap vardı. Bu düşman gözü ile bakmak, onu kendimden elimden gelmiyordu. süküttan sonra tekrar konuşmağa baş u m le pek büyük bir hata iş tunuzu ileride anlıyacaksınız yüzba t birdenbire başını kaldırdı. Gözlerinde rıltı vardı. Çay bardağını yakalayıp ba- bir nefeste bitirdikten sonra ilk dela yı dalma soğuk İçerim. İkramınızı red- eşekkür ederim £ alınıştım; ona su birkac TEFRİKA No. 15 **---- Piyer Vorontkot Bu gece ne maksatla uçuş yaptınız?. şfe çıkmıştık. n haberiniz yok » — Hayır!. Biz hareket ettiğimiz zaman hava ga- yet mülâyimdi.. Barometrede de veha yoktu. -armasıyle beraber birdenbire rüzgâr ha sonra da tipi arasında yolumuzu kay * — Tayyarede kaç kişi idiniz?. — İki! Pilot olan arkada; ras'ttım.. kurtulamadı., Ben — Üzerimizde uçarken bizi niçin bombardıman etmedi — Kanadın biri sakatlanmıştı.. Kendi derdimize düştüğümüz için buna mahal kalmadı. Bu adamın sesinde tatlı bir ahenk vardı ki, ruhu- mu cezbediyordu. Soğuktan yanmış, kızarmış çeh- resi Üzerinde asil ışıklarla pirıldayan ye: adeta bakışlarımı büyülemişti. Ruhumda çarpışan bu garip hislerin mahiyeti ne esire, bir düşman zabitine bu kadar yakın a merbut olmak ne mana İfade edebilir - O benim için nihayet annemin vatandaşlarından biri idil, Gönlümdeki meclübiyetin bu derecesi if « rat değilmi idi?. Kafamın içinde bin bir düşünte birbirini kovalar ken, gözlerimin önünde korkunç hayaller canlanı- yor; parçalanmış bir kanat, müthiş bir tipi arasında alevler içinde yanan bir tayyare, sim siyah bir ge « tenin kızıllığı ve yanmıs kömür olmus hir adam gö- TAN b yası bunlarla benzerlerin şısında bir ka- hayat deviren bakı, vardır. Kadını zellikten üstün tutuy budur, onda bir çok toplandığı Güzel kız, lerden işl nuluyormuş gibi zevkle, hazla bu eri dinlerken deli Ca güzelli söze , Ulu Tanrının sine iman etmişizdir. Allah yü- zel olmasaydı, bu kadar güzel r yaratamazdı, güzelliği sı ydi, bir kadın saçına bin yü- in dolap sarılmasını müm- kün kılmazdı. Ve birden sesini değiştirdi, ka- rakterine en uygun düşen ahengi takındı — Fakat, dedi, buraya gelişiniz i güzeller ve güzellikler hakkın- da imtihan için olmasa gerek Ben de, arkadaşım da şi 0ş- mış, dünyayı dolaşmış denizcile - riz. Sevdik te, sevildik te. Lâkin hiçbir güzel bizim gönlümüzü de- nizden alamadı. İlk sevgil nizdi, son sevgilimiz de deniz o niz de- lacaktır İZ On özleri kir tutmıyan izi kapı küçük hanım, kucağında ğiz. O halde yevo- 76 ozanlar ağzını bırakalım da, dü- rüst sunuz sekiz on silâhşor göre, bu şehrin tanınmış hani larından biri oldu şüphe yok. Bize bir ş ısmarlıya- caksımız, yöksa ınuza bir şey mi Adamlarınız ser, is yenleri he 10“ bizi nüz güzel, endamınız güzel. Yanı mızda bulunmanızdan zevk alma- mak kabil değil. Lâkin alış veri- #imizin kesilmesi de tatsız. Omın için meramınızı hemen açığa vu- ruri ki, verişe başlamak imkânını bm, Bafa, belli — Beni örler meraktan kurtu alım, ali bula - belirsiz içini çekti; dedi, Duçe hazretleci- i gönderdiler, her ikinizin yarın al yda onali yük s verilecek ziy bulunmanızı rica ediyor! afet, bir haftadan! te bulunan Tü Kabat Çavu Subah yakındı fikrinde idim. Li dedi kir —Asker isire bi! niz arasınd var mı?. biri Bunu söylemek isteyişimdir.. Başımı salladım, — Hayır!. Biz serbestç dakikada nöbetçilerden başka ben varım... Yüz es aldı pürerek getirip yanına bırakmış tıma ald an Sonra nazarla baka 1 geniş bir nef mırıldandı: — Siz iyi kalpli bir adamsınız ceksiniz.. Benden bu niz. Hayretle: — Ne demek isti Bir saniye düşündü, Yi merhameti ydu. Niyazkür bir sesle devam et — Bir nişanlım vi verim.. O da bana onu h enden birkaç gün ordu.. Bun gün ona yazardım. $ 1 bulurdu kabil değildir. birbirimizden tahmin edersiniz... B ediniz zabit efendi Tekrar ve daha — Ne demek i Sesi bir inilti gi — Beni serbest Bu son cümle ile sanki aramızdaki mükâleme hat- tı koptu. Uzun bir süküttan sonra birdenbire doğ - rularak; © benden evve başka sorduğumun sebebi size m | l | | İ İ konuşabil uyanık Neferin, ka: oldu gözlerime dastane yatımdan fazla İde merbuttur, Ve sik sık kendis Beni esirgemiye — te bunların ıllarca birbirim haber almamak zaruretindeyiz. ğer siz de sevdinizse, bunun ne derece 20; Balkanlaştırılan Koridor Meselesi (Başı 7 incide) Halbuki Almanya bu a detli yak e devam etti » bu koridor derdinden bur etm rine en şid da ken- vah- ç bir düşüne: dan vaziyeti o kabul etti: Garbi ve Şarki Prusya ar bir koridor var m kında bile olmıyacaktır., — öyle birbiri içerisine girmiş hudutlara dünya düf edebiliriz. üzerir hiç olmaz- sa, bunlardan on, on ikisini bilirdik. Alman trenlerin: rureti de buldan Edirneye giderken Kuleli- burgazdan Karaağaça ) ler arazisi içinde yapı Daha birçok yerlerde mesafeyi su İle civarda bir »ükömetin hudud fından çıkmayı tercih | edenlere rastlanabilir. Fakat Al - | manlar, bu i bir kere İzze- tinefis meselesi yapmışlar, bu ci- hetle koridor işini bir türlü haz me Ağrı buralara iyice yerleşmiye uğra - Bunun en iyi misali Bal kurdukl yeni ia limanıdır. Beşon sene içinde büyüyüyeren bu modern li- Danzig'i iktisadi bakımdan çok müşkül bir vaziyete soktu. İki komşu memli bu ihtlâfların sulh yolu ile hal li için şimdiye kadar üç teklif ya- leket arasındaki yi ahalinin umumi Nezle, ne koyarak alınacak ne göre hareket etmek, bu bir. ridoru Almanyaya bırakarak Po- ya tarafından “bir ak, bu iki, Bir de ko- hale sokarak e& b doru gayri Polony a ve yanın müşterek ut di O Üreme akmak Fak nh vul edi Unutmamalı ki, Alm alılar & bu Bi tık davası yeni bir şey 1 Bu bin senelik eski derdin iki ts reye bı bu üç mişti un edecek tarzda ilmesi için en evvel fi- şmış olması İc iki mem - sinirlilik, daha alıyor. Yoksa Fransız Mareşalı Foch'un vaktiy» kuvvetli bir şekil — Bü sözi ner? D: Zaten şü bir siz bir de Allahım niç nı sü u kaputu sır ve temiz bir r İçime Ben artık t göğsümür üzbaşı a altında anhıyabile. acisiyle göz yaşları yorsunuz? Diye sordum. ü muztarip çizgilerle do- se- Zavell haber emen her st bırakmak Nlahım, cesaret, cesaret! mak hiç arımı çatti hiçbiri | görme gör E- ola , yahut o hastaya merhamet m etmeyiniz. arıyorum. Mer iki düşman d konuştuğunuz bir mil dur.. Size her zaman efendi.. Sabah yaklaşıy: best bırakınız... Bütün ağrı, sancıları keser. ( Galatasara lup memleketi olan Kem ölen 14.123 değildim. Art ki bu kudurmuş volk i yalvaran sesle d Başı ağrıdan Çatlıyacak gibi deydi En Şiddetli Baş ve Diş larmı Dindirir. sızı ve grip ve roma tizmaya karşı çok müessirdir. Emniyet Sandığı Müdür! y Lisesind Ahmet Ç 40 tarih ebiliyorsu » Teride belki askerliği ünüz.. Eğer mı anlarsınız... tsa ıztırabımı an- nde z n birk; avuç avuç hecadan kıvılcım dum.. Fa- ne idi?.. » ediyordu: Yokluğumun Çok has- niz. Sizi aldatmı » rmesin!, ıtırken, bir - #kten korkuyordum. ihan emekti şka bir de vatan haini mi « * Diye inliy maz ediniz... Sizin! ını ana İlsanınız Insafa geliniz zabit eni ihbar etmeden ser » (Devami var)