16-3-939 TARI Gündelik Gazete del eğe TAN'ın hedefi: Haber- da, fikirde, o herşeyde temiz, o dürüet, samimi olmak, okarlin gazetesi oimiya çalışmaktır. ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Kr, 1 Sene (2800 Er. 750 1Ay Milletlerarası posta tttihadına dahil olmıyan memleketler için sbene li müddet sırasiyle 30, 16, 9, 2.5 liradır, Abone bedeli peşindir. Adren değiştirmek 25 © kuruştur. Cevap için mektuplar 10 kuruş- Mk pul ilâvesi lâzımdır. İntihap Günleri Memleketin her tarafında bayram ini andıran intihap günleri imiyor. Hat'pler her tarafta mu- lar veriyor, radyolar oparlörlerle vazifeye davet ediyor. Halk â- akın intihap yerlerine gidip san- reylerini atıyorlar. irreisimiz İstanbulda Üni- Yersite kürsüsünden irat ettikleri mu- rında memlekette halk idaresi- DİN en mütekâmil şekle getirilmesi Mükerrer olduğunu tebşir etmişler. Bu sene intihabata verilen ehem- Miyet, halkın reyine gösterilen âza- ag özmet bu tekâmülün bir ifade- kın Milli Şefin arzusu, Büyük Millet Meclisinin milletin hakiki bir hulâ- olabilmesidir. Bu memlekette ikbalin en büyük garantisi Büyük et Meclisi olacaktır. Öyle olunca da onm teşkil eden âzayı seçmek hu- in her vatandaşa düşen vazife, **Y hakkını kullanmaktır. Sandıklara koşunuz, ve bu mem- İekete istiklâli, inkılâbı, terakkiyi, Pefahı getiren, ve bize yeni hamileler Vâadeden Halk Partisinin namzetle- tihe rey veriniz. Bulgar Başvekil Buğün Şehrimizde Bulgar Başvekili Köse İvanof bu Mibahtan itibaren Türkiyenin misa- Tİ bulunuyor, Muhterem misafiri- Miz İstanbuldan Ankaraya geçecek, Ve devlet adamlarımızla temaslarda ahmacaktır. Köse İvanofun bu ziyareti, m Antantı konseyinin Bük- Peyteki toplantısım takip ettiği, Ve Orta Avrupada büyük bir si- zelzelenin vuku bulduğu bir a tesadüf ettiği için mühim ve tarihi bir mahiyeti haizdir. iye Vekilimiz Şükrü Sara- Soğlu, Bükreşe giderken Bulgar Başvekini ile görlişmüş, ve kendisi. Balkan o Antanlınn karşı olan Sempatisini öğrenmişti. Balkan Kan- giyinin içtima esnasında da Köse Vahof bu sempatisini açıkça ifade- geri durmamıştı, Bu defa Anka. bu sempatisini daha fiili delil- izhar etmek istiyeceğine de yoktur, Bulgaristanla o akdettiğimiz dost- Tok muahedesi ile 1924 tarihinden komşumuzla dostluk münase- tesis etmiş bulunuyoruz. Türkiyenin emeli Bulgaristan Bal- kan Antantı içinde görmektir. Orta Avrupada cereyan eden hâ- Üseler, Balkanları tehdit eden teh- Miesin yaklaşmakta bulundum mektedir, Tehlikeler menfaat- müşterek olanları bir araya top- kta en milessir birer âmildir. Umarız ki Bulgaristan Balkan An- İtin girmek zamanının gelmiş yy nduğuna artık kanaat getirmiş- Muhterem misafirimize memleke- İzde bulundukları mliddetçe hoş Sünler geçirmesini. ve buradan ha- Yırlı neticelere varmış olarak dön- Metini dileriz, Tepecikte Bir Cinayet B tam 15 (Tan Mühabirindin) — açan bir hafta evvel Tepecikte A. m adında biri, Ayşe Münev- Yeri öldürmüş, dört kadını da yara- tı. Yaralılardan Ankaralı Nec- TAN Rütenya, Almanyanın himayesi altında istiklâlini ilân etmiş bulunuyor. Muharrir, Karpatlaraltı 'mumi Harp sonunda Habs- burglar İmparatorluğu par- çalanınca bu imparâtorluğa bağlı bulunan muhtelif Slav kavimle- rinden bir kaçı birleştirilmiş ve A- vusturya Cümhuriyeti ile Macar Krallığı topraklarının şimalinde Çekoslovakya adlı bir cümhuriyet teşkil edilmişti. Bu Slav kavimle- rinden, Avusturya ve Macaristan toprakları cenubunda yaşıyan bir kaçı da Kara Jorjeviç tacina bağ- lanarak Sırbistan İle birleştirilmiş, bugünkü müttefikimiz Yugoslav- ya meydana gelmişti. Çekoslovakya © Cümhuriyetini meydana getiren Slavlar şunlardı: 1 — Çekler. 2 — Slovaklar. 3 — Rutenler. Yugoslavyayı meydana getiren. ler de şunlar olmuştu: 1 — Sırplar. 2 — Hirvatlar (Karadağlılar da bunlardandır) 3 — Slovenler. 4 — Boşnaklar (Müslüman dini- ni kabul eden Slovenler) Çekoslovakya niçin kurulmuştu? Bu altı veya yedi kavmin, beşi. ci, altıncı ve 7 inci Milât asırların- da Karpatları aşıp Tuna havzasına ulaşmış olan muhtelif akıncı Slav kafile ve kabilelerinin su katılma- mış torunları oldukları herkesçe malüm tarihi bir hakikattir. Çek- ler, Slovaklar, Rutenler, Sırplar, Hırvatlar, Slovenler, hattâ Turan- h oldukları halde Bizans kilisesi- nin tesiri altına girip bu Kavimle Yin bir kısım ile daha sıkı ihtilâte- derek ana dillerini kaybetmiş olan Bulgarlar, aşağı yukarı, ayni dili konuşmaktadırlar. Âdet, kıyafet ve bünye bakımlarından da —Bul. garlar hariç— bu kabilelerin biri- birlerinden en ufak bir ayrılıkları yoktur, lemanso, Wilson »ve Loid Core, Çekoslovakya hudut- larını tesbit ederlerken bu devle- tin muhtemel bir Cermen hücumu karşısında topraklarını kolaylıkla müdafaa edebilmesini düşünmüş- ler, Bohemyanın şarkında ve şima- li şarkisinde bulunan dağlık ara- ziyi de Prag'a bağlamışlardı. Kara Orman, Südet dağları ve Morav geçidi gibi stratejik noktaları ihti- va eden bu mintaka tahkim edilin- ce, Çekoslovakyanın, şarktan gar- be yapılacak herhangi bir Cermen akımı o göğüsliyebileceği umuk muştu. Hiç olmazsa müttefikleri yardıma koşuncıya kadar... Klemanso, Vilson ve Lold Core bunu Çek ihtilâlcisi Prof, Maza- Tik ile sevgili talebesi Beneşin va- tanını taarruzdan korumak düşün- cesiyle yapmış değillerdi, Umumi Harp galiplerinin bütün emelleri, Almanyanın bir daha şarka doğru sarkmasına ve Bolşevikliğin Or ta Avrupaya sirayetine mâni ol maktı, 1 — Almanya Tuna havzasına inememeli idi. 2 — Almanya Karpatları aşıp Ukraynaya, Karadeniz kiyısına ve Karadenize inememeli idi. 3 — Almanya Kafkasya veya A- nadolu üzerinden Musula, Bağda- da, Hint Okyanusuna ulaşamama- hidi. 4 — Beolşevikleri Avrupadan a- yıracak bir karantina hattı tesis edilmeliydi. Küçük İtilâftan maksat neydi? w esaslara uygun bir yol ta- kip etmeyi kabul eden Prag politikacıları, Kara Ormanda ve Südetlerde Fransızların oMajino hattına yeni tahkimat yaptılar ve bu müstahkem hattı bir kat da- ha kuvvetlendirmek için bir itti- İak sistemi düşündüler, Romanya Bugünkü müstakil Rütenyayı ve parçalanan Çekoslovakyayı gösteren harita ve Yugoslavya ile birleşip “Küçük İtilâf, kurdular. Evvelâ, istiklâlinin temini, son- ra Fransız Generali Veygand'ın idaresi ile Bolşevik istilâsından kurtuluş Lehistani Fransaya min- nettar etmişti. Paris, devamlı; ve yüksek mali yardımlarla bu min- neti bir kat daha arttırarak Var- şoyayı d İtilâfa muvazi bir siyaset takibine meylettirdi. Lehis- tan ile Romanya ârasında görü- nüşte sağlam sanılan bir anlaşma temin edildi. Bir Varşova — Bük- reş mihveri teşekkül eder gibi ok du. Dirilecek bir Alman emperya- Mizmine ve bir kizil Bolşevik akını- na siper olmayı kabul eden bu si- yasi durum, 1919 senesinden 1934 senesine kadar Fransaya tam 45 milyar franga mal olmuştur. Çe- koslovakyadaki tahkimat Fransız parasiyle yapılmıştır. Besarabyâ- daki tahkimat Fransız parasiyle yapılmıştır. Lehistandaki askeri endüstri ve Leh — Rus hududun- daki tahkimat Fransız parasiyle yapılmıştır. Fransa Çek madenle- rinin modern tarzda istismarı ile Çek silâh endüstrisinin ıslahı için milyarlar (odökmüştür. (Umumi Harpten yorgun ve vasıtasız Çi- kan Romanyanın ve Yugoslavya- nın ordular Fransanın devamlı mali yardımları ile kuvvetlendi- rilmiştir. Hele Lehistanın on beş yıl Fransiz menfaatlerine uygun bir siyaset takip etmesi Fransaya pek pahalıya mal olmuştur. Üç Küçük İtilâf devletinden her biri yılda 600 milyon Fransiz frangın- dan aşağı olmamak üzere fevkalâ- de tahsisat almış ve Fransadan Le- histana her yıl bir milyar Fransız frangı gönderilmiştir. Yeni Stratijik esas ve İtalya mumi Harbin şark cephesin- den alınan tecrübeler Fran- $iz ve İngiliz genel kurmaylarında Şu kanaatleri kuvvetlendirmişti: 1 — Mareşal Makenzen kuman- dasındaki akıncı ordular grupü- nun bir hamlede Adriyatik ve Ka- radeniz kıyılarına ulaşması, Orta Avrupanın garpteki tabii müda- faa hattını teşkil eden dağlık ara- zinin Avusturya — Macaristan İm- paratorluğu elinde bulunmasiyle kabil olmuştu. 2 — Vasıtasızlıklarıma, ordüda- ki disiplinsizliğe ve dahilde sınıf mücadelesinin en tehditli safhale- ra ulaşmasına rağmen Ruslar ve aşağı yukarı ayni berbat durumdâ bulundukları halde Avusturyahlar, Karpatlarda, biribirlerine karşı a- damakıllı dayanabilmişlerdi. Binaenaleyh oOOrta Avrupayı Fransız — İngiliz nüfuzu altında bulundurmak için Karpatlar ve Südetler kontrolü ilk şart sayılı- yordu. Bobemyanın şarkını ve şimali şarkisini tahkim etmekle Çekos- lovakya, Orta Avrupanın garpteki tabii müdafaa hattının ancak bir kısmında Almanyaya karşı cephe tutmuş oluyordu. Bu hattın deva- mi Avusturyanın elinde idi. Hattâ bir kısmı da, yani Alp dağlarının cenup silsilesi, İtalyanın elinde idi. Bunun için Avrupayı garbe karşı müdafaa eden tabii hattı baştan başa emniyet altına almak, ancak, Macaristanla Avusturyayı ve İtalyayı bu davaya karıştırmak- la mümkün olabileekti Bir Prag — Viyana — Cenova mihve- ri teşkili düşünüldü. Lâkin 1920 den 1936 ya kadar, evvelâ Maza- rikin, sonra Beneşin bütün gay- retlerine rağmen, Avusturyanın bu politikayı kabul için istediği şart- lar, Yugoslavya ve Romanya tara- fından kabul edilmedi ve ilk ham- lede, Kont Sforça gibi, Fakta gibi İtalyan politikacılarına pek mülâ- yim gelmiş olan bu teklifi Musso- Uni ile arkadaşları dinlemek bile istemediler. Bilâkis o Avusturyayı ve Macaristan gizlice Romaya bağlıyarak Orta Avrupada Küçük İtilâfa s#şman bir cephe kurdular. Bir müddet sonra Hitlerin mevkii iktidara gelmesi bu cepheyi bir kat daha kuvvetlendirdi. rta Avrupada bir Fransiz — İtalyan nüfuz mücadelesi imiş gibi basit bir görünüşü olan bu siyasi faaliyetin birdenbire uf- kunu genişleteceği anlaşıldı. O a- ne kadar Küçük İtilâf, garp em- peryalizminin bir hücum kolu gibi gören Rusya Titülesku Romanya- sını ve Beneş Çekoslövakyasını dost edinmek gayretine düştü. Es- ki düşmanının dirilmesi Fransayı eski dostlariyle birleşmiye zorla- dı. Ruslar müşterek emniyet da- vasını ortaya attılar, Fransa ile it- tifak ettiler; bunu bir Çek — Rus anlaşması takip etti, Ve Küçük İ- Wlâfa Ruş — Fransız ittifakının mekanizmasında bir yardımcı kol vazifesi yükletilebileceği sanıldı. Bu hâdise İtalya ile Almanya sra- sındaki bağları bir kat daha küv- vetlendirdi. Roma — Berlin mih- veri teşekkül etti. Ve bu mihverin emrivâkileri okarşısında Umumi Rusyası hükümetinin, Alman himayesi altında bir müstakil Büyük Ukranya yaratmak için kurulmuş bir beşik olduğunu anlatarak Ukraynanın tarihi ve siyasi mânasını gözden geçiriyor: Son Geek Mzıyda Ve Günlük Politikada Ukrayna Harp galibi Fransanın Orta Av- rupada adım adım gerilediği gö- rüldü, hâdiseler inkişaf ede ede bildiğimiz neticelerle karşılaştık. Orta Avrupayı Cermenlerle pay- laşmak bahasina İtalya Habeşis- tanı zaptetti, Avusturya ortadan kalktı, komünist düşmanı pakt im- zalandı, Südetler Almanyaya bağ- landı ve Çekoslovakya parçalandı. Milletler Cemiyeti felce uğradı. Münih Konferansının seyri 918 de Çeklerin, Rütenlerin ve Slovaklran ayni irkten olduklarını kabul ederek Çekoslo- vakyayı kurmuş olan dört büyük devletten üçü, yani Fransa, İngilte- re ve İtalya, Mnih konferansında bu kavimlerin ayrı ayrı milletler olduğunu ve biribirinden ayrı muh tar hükümetlerle idareleri lâzım geleceğini iddin eden Alman pren- sipini kabulde tereddüt etmediler, Çekoslovakya toprakları üzerinde bir Slovakya, bir Çekya ve bir Ru- tenya belirdi. Ve Almanların beş yüz bin Rutene bir yarı müstakil devlet kurdurmaları Çekoslovak- yayı bir kat daha zayıf düşürmek istemelerine hamledildi Münih'te toplananlar buna fazla ehemmiyet vermediler. Gürültü patırdı ara- $ında, ikide bir, Lehistanın Baltık devletlerine karşı bazı tecavürkâr tavırlar takındığı da görüldü. Pa- risle Londra buna mâni olmıya ça- lişmük zahmetini de göze ulama- dılar. Fakat Lehistanın bu arzula- rına ve hareketlerine Almanya da- ima el altından müzuherette bu- Yundu. Bütün bu hâdiselerin sey- rinde ne Çek — Rus anlaşması, ne Çek — Fransiz İttifakı ne de Fran- sız — Rus ittifakı, herhangi bir mukavemette bulunamadı. Zira Çek — Rus anlaşması mucibince Rusyanın Çekosloyakyaya yardımı için Prag hükümetinin talebi lâ- zimdi, Fransız — Rus ittifakı mucibin. ©e Rus ordularının harekete geçe. bilmesi için de Parısten böyle bir talep vukuu şarttı. Paramparça e- dildiği halde Prag, Ruslar# “Bana yardım ediniz!,, demedi. Ve Paris Orta Avrupaya veda etmeyi göze aldı. Lâkin müttefikinin yardımını göze alamadı Hattâ O Romanya Kral Majeste Karol, Romen top- raklarından Rus ordularının geçme sine razi olduğu halde. Niçin? Zira Cermen istilâs kollarının Orta Avrupada ilerlemesine mâni olamıyan Londra ve Paris politi- kacıları, bolşevik kollarının Orta Avrupaya sarkmasını kendi mon- faatleri için daha tehlikeli sayı. yorlardı. Orta Avrupayı Berlinden istirdat etmeyi kolay ve Tuna hav- zasma inecek bolsevikleri geriye İtmeyi muhal addediyorlardı. Kızıl- ordunun Avrupada faa: »ir siyasi rol oynadığı gün. Garbi Avrupuda- ki ihtilâlci cereyanlara mukavemet edilemiveceği gibi bir vehme tutul- muşlardı, Almanyanın hazırladığı yeni sıçrama İşte, yirmi yıl önce Uumi Harp gsliplerinin mâni olmak istedikleri Üç Alman emelinden birincisine Berlin ulaşmış bulunuyor. Düne kadar Südetlerin ötesinde bulunan Almanya bugün Karpatların garp eteklerinde yerlesmiş bulunuyor. Büyük Alman istilâ plânı ikinci merhalesine ulaştıracak sıçrama hareketinin tahakkukuna ait na. berleri ardarda oğren'voruz. Alman isti'âsı bu sicrama ile iki hedefe varmak istiyor: 1 — Küçük Baltık devletlerini köleleştirmek, 2 — Karadenize inmek, .Cermenlerin Baltık kıyılarındaki ihtirası yeni değildir. Orta çağ Toy- ton süvarilerinin bu mıntakada çok şi İGOPVSLEP Allahaısmarladık Slovakya Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Prag radyosunun Spikeri, gece son Çek, Slovak havadislerini ver- dikten sonra, hazin bir sesle asırlık dostuna veda etti; “On dokuzuncu asırda büyük Cer- men istilâsına karşı birleşen, konfe- derasyon yapıp senelerce beraber yaşıyan iki candan komşu, bir ha- mur olmuş bir istiklâldik. O zaman varlığımızı bu birlik sayesinde kur- tarmış, Hohenzollernlerin akınından sağlam çkmıştık, Umumi Harp sene- lerinde beraber dövüştük, toprakla. rımızı akından koruduk, sulh sene- lerinde topraklarımızı beraber ek- tik, beraber biçtik, felâket gününde beraber ağladık, sevinç günlerinin bayramını beraber kutladık. Yirminci asrın istilâ oku kalbimi- ze saplandığı gün, bir tek kalb gibi acısını beraber duyduk, şimalden inen bu istilâ seline karşı koymak için elele verdik, Talih ve mukadde- rat, büyük devletlere emniyet etti- ğimiz istklâlimizi elimizden aldı. Büyük bir metanet ve yakarla tari- hin bu geçidinde benliğimizi koru- yabilmek için bekliyorduk. Dün elimizden topraklarımızı alan mukadderat, yarısı olan Slovakları bizden ayırı- yor. Biz yürüyen tarihin bütün akı. şına sessiz sadasız teslimiyet göster dik. Bugün dostlarımızın bizden 8y- rılışım da ayni teslimiyetle karşılı yor; onlara yeni girdikler! bu hayat- ta saadet diliyoruz. Allanaısmarla- dık Slovakya.,, * Radyodan gelen bu ses, asırların içinden, yürüyen tarihin içinden ge- liyor. Allahassmarladık Slovakya... Allahaısmarladık, marladık küçük istiklâller... Çekoslovakyanın istiklâli tehlike. ye girdiği günler, yine böyle radyo- ların etrafına toplanmış, hergün, her saat, her saniye Yeni gelecek haber- leri kulak kesilmiş bekliyörduk... Münih dönüşünde, karp bulutlarının. dağıldığını, sülhün geldiğini müjde. ledil İstilâ selinin nerden, niçin, nasıl geldiğini bilenler bu müjdeye dudak büküp güldüler, bu sele kartondan duvar çekenler sevindiler, Şimdi Çe- koslovakyayı ikiye aytran, minimi- nicik bir millete İstiklâl veren bu a- kışı alkışlamıya ellerimi taraftarıyız... Bu öyle sabun köpü. günden bir istiklâl ki, parçalayış, öyle bir harman savuruş ki, büyük emeller arkasında koşan- ların ilk geçit köprüsünü kuruyor, Bu köprüden hangi sahillere ine- cek?.. dut boyunda kalbleri çıt çıt öte: kalbine saplanacak?.... Sulh temin edilmiştir, farzediniz. ki üç diktatörle, İngiltere ve Fransız Başvekilleri birleşmişler, dünya een- net olmuş diye faraziyeler arkasın- da. koşup ağzımıza bir parmak bal sürmek istiyenlerin rüyasını artık nasıl görebiliriz?... Hudut boylarına askerler iniyor.. Küçük devletler, küçüle küçüle miniskül bir nokta haline iniyorlar, Bu dağılmış, korku ve tehdit altında şa şırmış kütleler, artık ufuklara bak- tıkları zaman sulh ve emniyet d âteş ve tank görüyorlar. yır ummuyoruz. Sana senden dâd lâzımsa... Allahaısmarladık Slovakya, lahaısmarladık sulh, AV m dık küçük istiklâller.. tur. Esasen Estonya, Letonya üğt. vanyada. Çarlık Rusyası zamanın da da, bugün de vüyuk arazı sahibi denburgun Mazori bataklıkları da kazandığı meşhur zaferde bu ba. ron ailelerinden yetişmiş olan Ç: bugün vücudümüzün sulh. Allahas- varmıyor. | Biz ki bütün istiklâllerin en büyük bu öyle bir Bir yanda Romanya, bir yanda Ukrayna, bir tarafta küçük Balkan | devletleri, öteyanda Polonya, hepsi bu köprüden inecek orduların hus | bekliyorlar... Çekleri mahküm eden mukadderatın oku evvelâ hangisinin <d Mi