15 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ıe*f göl ak B RR UNŞ MA ASA A L T L A Y M Y TT A AU MK K Si AM Silya S 15.3-939 İtalya, Tunus Fransızlara Nasıl Kaptırdı? İmalt Afrikanın hududu Pi- Tenlere dayanır diyen - coğ- Yacılar ne kadar haklı iseler mî;i“m rTenup sınırları Atlas eketlerinden ötede Büyük 0 de anın kıyısındadır dtyenler de Olür Terede doğru bir söz söylemiş _y"_lar. Şimdiye kadar tarihi ve Nai birçok hâdiseler gösterdi ki y'şı?.ı.emıek“ arasında bu benze- l'ab,gm doğurduğu münasebet ve Vaz_imar çok kuvvetlidir. lcanp ve biz Yetlere göre bazan o kıyidan eunîarî;a bu tarafta oturaniarın ) © düşmüş, bazen öbür tarafta- PG:; beriye geçerek yerleşmişler... llnnRoma İmparatorluğu, - Arap- a Endülüs Saltanatı, Osmenli- h Ttunus ve Cezair fütuhatı bu serisinin şurasından bura- Sindan alınmış canıt misallerdir. tgün için Atlas memleketle- leti rini Avrupadan geçmiş mil- hıe' elinde, Fransızlar ile İspan- he lar arasında taksim edilmiş bu- uuy“mz ve memleketin şark ucu- Fr;:îkil eden Tunus Beyliğini ötar a himayesi altında bir müs- .yhîke şeklinde görüyoruz. Son n 3 a geçen vakalar ise Akdeniz- iz $tede Tunusun şima'de en ya- komşusu olan İtalyanlarıa bu Tüma karşı bir vaziyet almak ü- P:e bulunduklarını ihsas ediyor. d a_nşamn 1881 de Bardo muahe- "Sİ ile Tunusta tesis etmiş olduğu Iğî;aye idaresini Osmanlılar gibi — Yanlar da önce tanımak isteme- ıî?ıerdi. fakat sonra diğer devlet- Süymak mecburiyetinde kal- Büşlardı; Fakat şimdi Faşist hükü- ]’het,' İtalya için yeni yeni zaruret- . Zuhur ettiği iddiasindadır. Bir *te Tunusta yerleşmiş olan ve bu- far Miktarları 100,000 i geçen İ- z dyanlarm akıbeti bahis mevzu- ele“’ı İkincisi İtalya Habeşistanı biyeesirmek suretiyle Afrikada bir İmparstorluk kurmuş * de bir çok ihtiyaçları dolayısile i"'Aparatoı-luğu büyütmek ve | t Bölüne doğru sark2rak Trab- Sarp çöllerinden ötede zengin leketlere kavuşmak - ister; ü- İCüsü ve en ehemiyetlisi İtalya- içi İmparatorluğunun selâmeti , Akdeniz hâkimiyetini İngiliz- hın';ı:linden almak istemesidir. yerleşecek bir İtalyanım Tötlttarık — Süyeyş — Tni yöz Miçin ne müthiş bir tehlike olabi- lkce ci Bini kolayca tasavvur edebili- ""teîünkü bu vaziyette İtalya canı İsbi .lğî zaman Akdenizi ikiye bö- ilir, Tunusun Bon Burnu ile Si- Sibi aîasj_ındaid deniz kolu pek geniş Börünürse de hakikatte burası hki ? dibindeki kayalıklar ve sığ- Yenı? Sebebiyle mahdut bir geçit İeklar Bu geçidin iki kıyısında ıay:şe'cek bir kuvvet bu yolu ko- ka ta îehdit edebilr. Bundarı baş- Yü n_-:blat tutmuş, bu yolun'orta teueğe bir de ada bırakmış: Pan- &... Bugün bu ada da İtalya- îlindedir. İtalyanların burası- hci bir Cebelittarık denecek ı'llr.ehe tahkim etmiş oldukları söy degâoî' Zaten kimsenin meçhulü Üsle d’ll' ki Italyanın başlıca deniz Tİ artık eskiden olduğu gibi Ce- Tfezi üzerinde değil, bu ge- ndedir. Buniardan biri Sar- Yanın cenubunda Carloforte, di- itilyanın ucunda Trapanidir. nlarla Pantelleria saçayağı ta- T'“lanmış bulunüyor. TOR K Çit önü F versızlar 1881 de Tunusu ele Küi Bgeçirdikleri vakit burası Os 1 saltanatınm hâkimiyeti al- da bir Beylik idi. İnkıraz yoku- Na kendilerini kaptırmış olan Ğğl_ar "etrafa bakabilecek hal- id *ğildiler. Bu cxi'ıetle Tunus içe- %ke Çok karışık ve dışarıya karşı emâdz bir halde idi. Beylik yeni Vergiler koyduğu halde mali- doğrultamıyor, saraya ve u > TAN orduya sokulmıya çalı- şılan Avrupalılaşma ha- reketleri — memleketin umumi hayatına hiç bir yenilik getirmiş olmu. yordu. Nüfus azdı, müm bit toprakların ancak onda biri ekilebiliyor- du, borç girtlağı aşmış- tı; Beylik ancak Avrupa devletleri arasındaki re- kabet sayesinde varlığı. nı muhafaza edebiliyor- du. Bu sıralarda, 1864 te, Tunusta yeni vergiler yüzünden karışıklık çık- mıştı. Tebealarının mu- hafazası için İngilizler, Fransızlar, — İtalyanlar donanmalarını gönder. mişlerdi. İtalya Harici- ye Nazırı Visconti Ve- nosta- — Parlâmentoda: “Beylik — taleplerimsizi kabul ederek siyaseti- mizin 'nkişafına imkân vermedikçe — filomuzu Tunus sularından çek. miyeceğiz.,, diyordu. I- talyanın Pearis sefiri Kont Pepoli ise Napole- on İN ile yaptığı bir mü lâkatta Tunusun bir I- talyan müstemlekesi ha- line sokulmasını nasıl karşılıyasa- ğinı sormuş ve İmparatordan “Af- rikada tesis edilecek bir İtalyan müstemlekesine Fransanın amni- yet ve itimat ile bakacağı,, cevabı- nı almıştı. Yine o sıralarda idi ki büyük Fransız coğrafyacısı Elisde Reclus “Revue des Deux Monde,, mecmuasında yazdığı bir makale- de: “Vaktile Afrika eyaletlerine medeniyetlerini gotürmiüş olan Ro- malıların ahfadı olan İtalyan!ar bugünlerde bu kıt'ayı kati surette Avrüpaya bağlamak vazifesini ü- zerlerine almış yihi görünüyorlar. Bundan tabii bir şey olamaz..,, diye yazıyordu. Fakat Fransa hüküraeti böyle düşünmüyor ve Tunmus üze- rindeki emellerini giziemiyordu. 1868 de Beylik matiyesi iflâs ha'i- ne gelmişti. Üç devlet orada müş- terek bir mali kontrol koydular ve her biri Beylikten bir takım imti- yazlar koparmıya başladılar. 878 Berlin kongresinde Av- rupa devletleri Afrikonın taksimini konuşurlarken “sernest el,, esasına taraftar görünmüşler- di. Fakat kongrenin koridorlarında çevrilen fırldaklar daha mühimdi. Meselâ Alman delegesi Bülow Ital ya sefiri Kont Kortiıyi bir köşrye çekerek kulağına: 'İngilizlerle an. laşarak neden Tunusu almıyorsu- nuz.,, diye fısıldıyordu. Sefir bu teklife: “Bizi Fransızlarla kötü ki- şi etmek mi sizin #rzunuz..,, cevü- bını vermişti. O sıralarda Avrupa siyasetini parmakları ucunda fırıl- dak gibi çeviren Bismark Tunusu zapta kalkışırlarsa buna Almanya- nın ses çıkarmıyacağını Fransızla- Ta ihsas ediyordu. : Prusyanın Ayvrupadaki vaziyeti- ni sağlaştırmıya çalışan Bis- mark diğer devletlerin başka ver- lerde meşgul olmalarını bir nimtet biliyordu. Yine onun teşvik; ile idi ki İngiltere Başvekili Lord Salis- bury, Hint yolu üzerinde Kıbrısı İngilterenin işgaline mukabil Fran sızlara Tunusu ve daha müphem ,ğ daha tarzda İtalyanlara Trab- lusgarbi peşkeş çek. mişti. Berlin Kongresinden dönüşte Fransa hemen harekete geçmedi, bu vaadi çantada keklik sayarak fırsat bekledi. Italya ise — vaziyetten şüpheleniyor ve Tunus- taki nüfuzunu oradaki konsolosu Sinyor Mac- cionun gayretlerile art. tırmıya uğraşıyordu. Maccionun — karşısında kuvvetli bir rakip vardı: Fransız Konsolosu Rous tan... Bu 1iki konsolosun hareketleri şiddetli bir geçimsizlik haline gel- mişti, 1880 de Fransa Hariciye Nazırı De Frey cinet, İtalya Sefiri Cial. dini'ye: “Tunus ile ne Uğraşıp duruyorsunuz. Oradaki konsolosunuzun hareketleri bir gün ge- lecek aramızdaki dost. luğu bozacak.,, demisti Fakat ip çok gerilmişti, tazla — beklemek imkânsızdı. Ingilizler ve Almanlarla söz birliği etmiş olan Fransızlar Cezayirden Tunus üzerine yuürüyüverdiler. Hiç bir yerden yardır. heklemiyen Tu- nus Beyi Mohanımcd Sadık bu taz. yik karşısında 1881 31 Martında Bardo muahedesini imzaladı. Tu- nus Fransa himayesi altında bir Fransız müstemlekesi oluyor ve Fransa ile Italya arasında, bugüne kadar halledilmemiş olan bir Tu- nus meselesi doğuyordu. A AĞ 'AbidelerHakkındaki Münakaşa (Başı 1 incide) gün sanatte en ileri giden mem- leketler, bu manevi mirasa salgip olan ve maddeten refah — içinde olan milletlerdir. — Efganistanda, Arabistanda, Şarkta sanat ilerle- miyorsa, bu milletlerin tarihinde sanat iptidai olduğu için değil, bu- gün iktısadi haşmet ve refahları- nı kaybettikleri içindir. Sanat te- rakkisindeki, durgunluğun ve ge- riliklerin sebeplerini her şeyden evvel bu memleketlerin iktısadi ve içtimai geriliklerinde aramak icap eder. Türkiye İstiklâl Savaşından ye- ni çıkmış, eski İmparatorluğun bı- raktığı gerilikleri gidererek, da- ha müreffeh, daha yüksek bir cemiyet kurmak — devresindedir. Bu kalkınmada umrana verdiği ehemmiyet, öteki sahalara verdi- ği ehemmiyetten fazla — değildir, Şehirlerimizi imar ederken bun - Dt n iDlilRe A LA Di ni ni a ilidn e öi kin YA ların yalnız estetik güzelliğine ehemmiyet vermek, mensup ol - duğu vilâyetin ve belediyenin bütçesini, halkın refah seviyesini gözönünde — tutmamak — ölçüsüz hareketlerin başında bir iş olur. Bu şehirler daha muhitlerinin ihtiyacı nisbetinde mektep, hasta- larını barındıracak hastane, açla- rını doyuracak yardım müesse seleri, iktısadi teşekkülleri yap - mamışken, 140 bin lira sarfede - rek bir âbide yaparsa, bunu, is- raf, ölçüsüzlük, ve muvazenesiz- P;; Günü Sipa;hi Ocağında Büyük Atlı Müsabakalar Var Beynelmilel temaslarda yüzü- müzü hakkıyle ağartan yeğüne sporumuz biniciliktir. Bu sporun son yıllarda inkişafı Avrupada mu- vaffakıyet kazanmamız, memleket- te bunun hakkında şamil derin bir alâkanın meydana gelmesine se- bep olmuştur. Askeri binicilik mektebi zabitle- rinden mürekkep ekibimizin geçen yıl Avrupada aldığı parlak netice- leri hiç bir Türk unutsamıştır. Muhtelif şehirlerde — muvaf- fakıyetli neticeler aldıktan son. ra Romada meşhur Müssolini ku- pasını kazanan ve bizzat Iİtalyan Başvekilinin elinden bu mükâfatı alan binicilerimiz, bu sene de Nis, Roma ve Bükreş müsabakalarına iştirak etmek üzerze hazırlanmak- tadırlar, Sipahi Ocağı hem bu hazırlıkla- rın tecrübe edilmesine imkân ver- mek, hem de sivil binicileri eşvik gayesiyle önümüzdeki Pazar gürü büyük atlı müsabekalar tertip et- miştir. Evvelce de haber verdiğimiz gi- bi; bu müsabakalardan sonra bey- nelmilel yarışlarda renklerimizi müdafaa edecek olan ekibimiz, bi- nicilik mektebi müdürü Albay Sa- im Önhan'ın başkanlığı altında, Cevat Gürkan, Cevat Kula, Eyüp Öncü, Saim Pulatkan, Avni, Ihsan. Kudret, Kâzım, Ahmetten müteşek kil olduğu halde ayın virmi dör- dünde Nise harekeat edereklerdir. Ekibimiz, Avrupa Turnesinden Sonra Olimpiyada Hazırîqfıqîa_lç tecrübe müsabakalarında Seyahatte muallim Tatan da be- raber bulunacaktır.. Nisteki Konkut'lara yalnız zabit- ler itşirak edebilirler. Ve bu sene bu müsabakalara Fransız, Alman, Polonya, Türkiye, Romanya Hol- landa ve İrlanda esipleri şirmek- tedir. Nis müsabakalarından onra e- kibimiz Romaya geçecek, geçen sene bizde kalan Mussolini zupa- sını müdafaa edecektir. Melüm olduğu üzere bu kapanın bir nil- lette kalabilmesi için üç sene arka arkaya kazanılması lâzımdı: Ih- das edildiği senedenberi yalnız Al- manlar üç sene bilâfasıla kazana- rak bu kupayı alabilmişlerdir |- kinci defa konan ve bugün tizde bulunn kupayı muhtelif milletler senelerdenberi ancak bir sene “i- hayet iki sene ellerinde tutabil- mişlerdir. Binicilerimiz bu seneki müsa bakalar için çok iyi bir şekilde hazırlanmışlardır. Sporda büyük bir rol oynıyan şans ta yardım e- derse bu kupayı bu sene de kazan- mak ihtimali pek kuvvetlidir. Avrupanın muhtelif merkezle- rinde müsabakalara girecek nlan ekibimiz avdette ilk defa »arak Haziranda —Bükreşte — yapılacak köonkurlara da iştirak edecezlir. Bükreşten sonra İlkteşrin ayında Isviçrede yapılacak olan dltumor- yat hazırlık müsabakalarına gir- mek üzere İsviçreye gidecektir. olduğunu göstermiştir. Bunun im- kânı varken, niçin bu milletin ke-, sesinden lüzumsuz paralar sarfe- delim?.. —Veremden, — frengiden muztarip insanlar yatacak hasta - ne köşesi bulamazken, daha köy- le, şehri birleştiren yol yapılma- dan, toprağı traktörsüz sürdüğü - müz iktısadi bir devirde, Avrupa şehirlerinde bile misli az bulunan âbideler yapmak, bu halkın sırtı- hğten .başka kelimealerle ifade na taşıyamıyacağı bir külfet yük- edemeyiz. lemek olur. — Şehirlerimizin her meydanını âbidelerle süsliyı K aldı ki, güzel eser yap mutlaka çok para — sarfet- mek demek değildir. Poisson bu hususta hakikaten bize mükem - mel bir ders vermiştir. Bu âbide- leri az para ile, hattâ büyük şöh- retlere dahi yaptırmak mümkün 4 fakat israfa kapılmadan. Âbide yaptıracak şehirlerin bir- birlerile rekabete girmesi, lüzu - mundan fazla paralar sarfetmesi bu memleket namına zarardır. Bu hüsuüsta söz, şahsen alâkadar olan İzmirin İmar Plânı İzmir — Belediye, imar plânının İzmir belediyesi fen heyetinde mev- cut elemanlardan teşkil — edilecek imar bürosu marifetile tanzim edil- mesi ve bu hususta bazı ecnebi mü- tehassıslarının da — tecrübelerinden istifşde olunması için Nafıa Vekâle- istemiştir. Fakat Vekâlet, İzmir gibi bir sehrin ımar plânı belediye fen heyetine bırakıl- tinden müsaade mıiyacağı kanaatine vararak — bunu kabul etmemiştir. heykeltraşın değil, — memleksetın, şehirlerin umranı, içtimai ve :k- tisadi kalkınmasile alâkadar olan mütehassıslarındır. -.

Bu sayıdan diğer sayfalar: