15 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

15 Mart 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 -3-939 ZE SE 'TAN'in hedefi: de, fikirde, ” temiz, dürümü samimi olmak, okariin gazetesi olmıya çalışmaktır. ABONE BEDELİ Ecnebi e Kr. 1 Sene 2800 Kr, e» 6Ay O1S0 e 2ay se > 14 0 ayara posta ittihadına dahi) beyin memleketler için abone dei, möddet sırasiyle 30, 16, 9. IFadır. Abone bedeli peşindir: değiştirmek 25 © kuruştur. tak > İçin mektupler 10 kuruş Pul Mâvesi lâzımdır. vrupa demokrasilerinin, dik- tatörler karşısında ricat - leri, yeni bir merhaleye vardı. Bu merhale Frankonun, kayıtsız, şart $iz tanınmasıdır. Frankodan İs - panya Cümhuriyeti uğrunda kah- ramanca dövüşenler için af ilân et- mesi, İspanyayı siyah - beyaz ya- banci lejyonlardan © kurtarması, İspanyollara diledikleri idareyi seçmek imkânını vermesi için söz alınmamıştır ve bu suretle İngil - tere ile Fransa her hürriyetin düş mani olan diktatörlere boyun eğ- miştir. Chamberlain ile Daladier, İs - panya faciasını teyit etmekle ken dilerini her mesuliyetten kurta - ramazlar, Çünkü bunlârın ikisi a- dım başında boyun eğmemiş olsa» lardı, İspanyadaki hürriyet mü - dafileri mağlüp olmazlardı. İspanyada harp başladığı za « man, ordu onun tarafına iltihak etmiş ve bu yüzden Franko bir takım sürprizler yapmağa imkân bulmuştu. O zaman cümhuriyetin tecrübeli askerleri, kumandanla « rı, topları ve harp malzemesi yok» tu. Fakat eümhuriyetçiler zerre kadar askeri terbiye görmemiş a - damlarin döğüştüler. Bu adam - ların ellide biri daha önceden $#i - lâh kullanmamıştı. Sarih olan bir hakikat, harici müdahale vuku bulmadığı takdir- de İspanya Cümburiyetçilerinin harbi kazanacaklarıydı. Franka İle taraftarı olan mür. teciler, tek başlarına Kalmış olsa- lardı, bir sene içinde imha edile » bilirlerdi. Fakat o zaman dikta - törler ademi müdahale maskesini yüzlerinden attılar ve âsilerin ta- rafını açıktan açığa tutarak bun - lara asker ve silâh gönderdiler, Mussolini ile Hitler İspanyada de- mokrasiyi yıkmağa ve İspanyanın çok mühim vaziyetini totaliterlik lehine kazanmağa azmetmişlerdi. Müssolini, Faşist bir İspanya vücude getirmenin, ikinci bir bü- yük harp vukuunda Akdenizi bir Faşist gölü haline getireceğini bi- liyor. Çünkü Faşist topları Cebelüt - tarık boğazını tehdit edecek ve bu Arifesinde miyiz? *koslovakyadaki hâdiseler, bi- ” Xe Münih konferansından ev - Mikintıli günleri © hatırlatıyor. Selen ilk sual şudur: Yeni bir ran arefesinde miyiz? gazetelerinden biri Lon - a, Berlin ve Pariste bu su-| 'eval Ti liz Hariciye Nezareti he göre Avrupada yeni arası buhranı tehlikesi yok- > Vaziyet iyiye doğru gitmekte- in te - bir > "Af, hikbinliğin en mühim sebebi, ilerin son günlerde aldık - tavır, ve söyledikleri nu - r. İspanya harbi biter bit - bu neticeye varılması pek * İtalyanın Fransaya karşı li emellerini ortaya atması r. Diplomasi mahafilinin göre Mussolini şimdi bir tehlikesini göze alabilecek va- dir, Çünkü Almanya - göreceğine yuzde yuz k,, “ğildir. Böyle olunca da blüf- Rygvatfak olmanın Zamanı geç - li, Onun için Mussolininin me- u diplomasi kanaliyle | İleri 4 si ihtimali çoktur. Bu takdir - gele kolaylıkla ve gürültüsüz ilebilir. Ve bugünkü vazi - Söre İtalya için en doğru yol bu- Sin, ak meselesine gelince, bu bir meseledir. — Slovakların a Alman himayesi altında ie, istemelerine kimse karı - ve bu hâdise © beynelmilel Mesele doğuramaz. pe e mahafilinin kanantine gö - Sırada Avrupanın beynelmilel bir buhranla karşılaşıp karşı - cağı Mussolininin hattı ha - bağlıdır. Onun için iki yel Ya diplomasi tarikiyle ve mü Yoliyle istediklerini — ortaya Veyahut Afrikada bir askeri İşe başlamak. Bu ikincisine 7 A ij # i yacaktır. Diğer taraftan Balear adala - rında vücüde getirilecek hava ve tahtelbahir üsleri Fransanın şimalt Afrika ile müvasalasını kesecektir. Mussolini bütün bunları dü - şündüğü halde bu ihtimallere işa- ret edenler, İngiltere ve Fransız ricali tarafından alık gülümseme- lerle karşılanıyorlardı, Z 4 444 # # yo ile Fransa İspanya Cümhuriyetçilerine silâh satmamışlardır. Halbuki bunla - rın ikisi de totaliter devletler ta - rafından takip olunan hattı hare - keti biliyorlardı. Bu yüzden İngiltere ile Fran - sa, bir şey yapmamak istedikce a- demi müdahaleden bahsediyor, bu ni arttırdıkları halde İtal | 78 DUKabil İtalya ile. Almanya, a Yerde kalmıştır ve ancak | “7777 ra bir tehlikeyi göze a - İğ! ve hazırlanmakta olduğu muhak- ir vaziyete gelebilecek - |kaktır. o Bu nikbin mütalenlara © rağmen Avrupada hâdiseler, evvelce yapı - lan tahminleri boşa çıkaracak bir sü- ratle inkişaf etmektedir. Slovak hâ- dişesinin Orta Avrupada ne gibi ka- > rışıklıklara sebebiyet vereceği şim - nyann kanaatine göre, Av-|diden kestirilemez, | beynelmilel yeni bir buhran) © Avrupayı tehdit eden tehlike İl Mevzuu değildir. Çünkü Al -İyalnız İtalyanların talepleri değil, "ia, 5.» İstedikleri, kuvvete müra-| totaliter devletlerin tehditkâr vazi - İtiyaç kalmaksızın temin © -|yetleridir. Onlar, & demokrasilerin gl Almanyanın herhangi bir İdünya dalma yeni bir ihtimaline karşı, hazırlandı -|sında bulunmağa 7d ım kanaatine göre, yakın - im bir buhrana şahit olma - imali pek varit değildir. Bu- him sebebi, İtalyan kuv- yorgun o olması, ve hava min takviyeye muhtaç bu- 774 E£ ml # ; ve Fransızlar hava Z # ; # z 7 ye buzünlük Mussolini - Tp tehlikesini göze alması örülmemektedir. ZE /$ namzettir. kapıyı İngilterenin yüzüne kapa- | dale" Giz ii edin Sir kle - o TAN Lloyd George bu yazısında diktatörlükler karşısında Avrupa demok- rasilerinin nasıl ezildiklerini anlatıyor, demokrasilere karşı diğer devletlerin itimat ve emniyetlerinin sarsıldığını 9 İspanya Faciası Sona Erdi mi? YAZAN: Lloyd GEORGE ifade “ediyor ö — Bir fatih fethetliği yerlere bir göz atiyor. demi mldahaleyi her istediklerini yapmak için İleri sürüyorlardı. İtalyan ve Alman askerleri a - çıktan açığa İspanyaya akmaktay- dı. İtalyanlar, Majorkaya tayya » re gönderiyor ve bufada hava üs- leri vücude getiriyorlardı. vayyürelcai Pemmamlar İspanyaya uçuyor ve Fransa hü - kümeti de bunu biliyordu. Nihayet Frankistlerin cümhu - riyetçilere karşı silâh ve techizat bakımlarından fatkiyetleri yirmi - de bir derecesine © vardı. Hiç bir kimse, ne kadar cesur olursa ol « sun, bu faikiyete karşı gelemez. (News York Times) Mister Chamberlain bütün bun- ları biliyor ve kendisinin Musso - bini ile dostluk misakı yapmasın- dan ve Mister Eden'in 1938 çekil- mesinden sonra vaziyetin bütün hızıyla bu yola döküldüğüne va - kıftı. Mister Edenin Hariciyede bulunması sırasında İtalyan mü - dahalesi bir dereceye kadar dur. gundu. Fakat Mussolininin ma - nevraları yüzünden © çekilmeğe mecbur olunca, müdahale (o btün açıklığı ile devam etmiş ve Mister Chamberlain de zerre kadar utan- mamıştır. Deniz yollarında Nyon paktı bir iş görmüyor ve Mister Cham - berlain İngiliz milletinden ve par- Jâmentosundan hakikati saklıyor- du. Belki onun sözleri, bildikleri - nin tam zıddı idi, Onun bütün hedefi, İspanya harbine son vermekti. Çünkü ön - ca bu yol; tutulacak yegne yol - du. Bu yol, belki şerefsizdi. Fa - kat biricik sulh yolu buydu. D aladier ile Bonnet, hakikat « lere göz yummaktaydılar ve huduttan geçirdikleri bir mık - tar mühimmatla (taraftarlarının gözlerini boyuyorlardı. Bütün bunlar iğrendirici bir sahtekârlıktı, Fakat onu yapanlar, yaptıkları işin muvaffak olduğu - na kanidiler. Chamberlain ile Da- ladier'nin Frankoyu tanımaları « | nın hikmeti de budur. Nitekim da- ha evvel, Habeşistan satılmış, Çe- | koslovakyaya ihanet edilmiş, ni - hayet İspanya elümhuriyeti de cel- lâtlarına teslim olunmuştur. Artık İspanya faciası son mu buldu? Diktatörlerin ve İngiltere ile Fransa hükümetlerinin bütün dileği facianın son bulmasıdır. Çünkü Madrit kahramanları - nın daha fazla dayanmalarına ih- timal verilmiyor. Sonra bunlara herhangi taraftan yardım gelme - sine imkân kalmamıştır. Fakat bunlar teslim olurlarsa, İs- panya hürriyeti, bugünkü İtalyan ve Alman hürriyeti gibi, ezilecek- tir. İspanyanın milli istiklâline ge- Hnce, bu da kelimeye vereceğiniz | mânaya bakar, Franko, (İngiliz, | Fransız altını mukabilinde Alman ve İtalyan dostlarından © feragat etmiyeceğini iddia ediyor. Yâni Franko İngiliz ve Fransız maliye- cilerinden müstakil kalmak fikrin- dedir. Çünkü İtalyan yardımın - dan uzak kalarak İspanya içinde tutunmasına imkân yoktur. Frankonun Chamberlaine de bir dereceye kadar borçlu olduğu söy lenebilir. Fakat Franko, Cham - berlain'in, Mussolini ve Hitler te- rafından yapılan azimkârane blöf- lerden korkarak hareketsiz kal - dığını da biliyor, Şükran ve sadakat hisleri ber- taraf, fakat sıri kendi menfaati İ gin, kendini zafere © kavuşturan devletlerle birlikte harekete mec- burdur. Çin, Habeşistan, © Avusturya, | Çekoslovakya ve nihayet cümhu » | riyetçi İspanya hâdiselerinde sim- | siyah bir sicil sahibi olan devlet- | lere kim güvenebilir. | artın başlangıcında Avrupa payitahtlarında bulunan ga zete muhabirleri diktatörlerin ye- Bi bir buhran hazırladıklarını ha- ber veriyor ve hattâ daha ileri gi- derek bu buhran için 6 mart ta - rihinin seçildiğini bildiriyorlardı. Pransa hariciyesinden mülhem olmakla maruf olan meşhur Fran- sız muharriri Pertinaks şu habe- ri veriyordu: “İtalya Libyadaki hazırlıkları » nı tamamlamakla o meşguldür. Orada harp levazımı biriktir - mekte ve Kufrada bir tayyare karargâhı kurmaktadır. Fransız Somalisi hudutlarında asker tah şit etmektedir. Almanya ise al- ti marta kadar silâh altına 1 mil. yon beş yüz bin asker almış ola- . Şanghaydan bir Amerikan ga- zetesine şu haber veriliyordu: “Hitler 6 martta İngiltereye bir ultimatom vereceğini Japonya hükümetine bildirmiştir. Japon- yada o gün için hazırlanmakta » .. z London Taymisin © Vaşing - ton muhabiri, Hitlerin altı mart için demokrasileri korkutacak bir darbe hazırladığını bildiriyordu. kuvvetine inanacakları güne kadar) İngiliz gazeteleri de böyle bir buhran karşı-| buhran arifesinde bulunulduğunu haber veriyorlardı. HÂDİSELERİN İÇYÜZÜ Diktatörlüklerin Hazırladıkları Buhran Niçin Gecikti ? 6 Mart niçin sessiz geçti? px altı mart hiç bir hâdi - se olmadan geçti Gazete muhabirleri aldanmışlar mıydı? Hayır. İngiliz mahafillerinin aldığı malümat şudur: Yeni senenin ilk © günlerinde Hitler ve Mussolini yeni yapacak- ları hareketin mart içinde yapıl » masında mutabık kalmışlardı. Fa- kat haftalar geçtikçe Berlin , Ro- ma mihverinin siyaseti biraz ta - bavvüle uğradı. Bu tahavvülün bir çok sebep - leri vardır: Evvelâ Almanya me- M bir felâketin arifesinde bulun « maktadır. Alman iktisat makine » sinde çatlaklar başlamıştır. İkinci sebep: İngiliz Başveki » inin Avam Kamarasındaki şid « detli nutkudur. Üçüncü sebep: Almanyada or- duda bulunan mutedil zabitlerin yerine Nazi Partisine mensup za» bitlerin konması ameliyesi henüz bitmemiştir. İngiltere ve Fransa tahmin e - dildiğinden daha süratle hazırlan- mışlardır. Varşovanın müzahereti temin edilememiştir . Bu sebeple Hitler Mussoliniye acele etmemesini tavsiye etmeğe mecbur olmuştur, Göring İtalyaya Niçin gitti? giri yakından tetkik et- mek ve Berlin - Roma mih- verinin takip edeceği istikameti tesbit etmek üzere Mussolini Hit- lerle mülâkat etmek arzusunu iz- | har etmiştir. Fakat Hitler bu tale- be cevap vermemiştir. Onun yerine Almanya Harici - ye Nezareti, Göringin yakında is- tirahat etmek üzere İtalyaya gi - deceğini, ve her meselenin onunla konuşulabileceğini bildirmiştir. Göringin İtalya ziyaretinin İ- ki sebebi vardı: Biri Kont Cianonun Varşova ziyaretinden Almanyanın mem - nun olmadığını bildirmekti. İtal - ya Hariciye Nazırı Varşavadan e- Wi boş dönmüştü. Halbuki vazifesi, Fransaya bir taarruz (O vukuunda Polonyanın hitaraflığını temin et- mekti. Polonya Hariciye Nazırı bu teklife Londraya gideceğini bil - dirmekle mukabele etti, Kont Cisno muvaffak olama - yınca, dönüşte Alman toprakla - rından geçtiği halde, Alman rica- inden kimseyi görmedi. Göringin İtalya ziyaretinin £ - kinci sebebi: İtalya ile Almanya- nın hava kuvvetlerini birlikte kul lanmak için bir plân tanzimiydi. Ergeç İtalyanın metalebatı orta - ya atılacağı için hazırlıklı olmak DİZİ Adalet Niçin Gecikiyor? Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel li on yaşındadır. Üç gün üç ge- ce, kış gecelerinin karanlı « ğında, kış gecelerinin soğuğunda, s0- kaklarda yatmıştır. Tesadüf, polisin İayağına takılmış, bu ayakları idare eden bir şuur gibi onu Alinin baygın yattığı bir çöplüğün yanına getir - miştir, Ali açlıktan, soğuktan bayılmış « tır. Babası evden kovmuştur. Karnı şiştir. Bütün bunlar onu dinlene din- lene çıktığı adliye merdivenlerin den müddelumuminin karşısına ge - tirmiş tabihiadil muayenesinden son ra, çocuk hastanesine göndermiştir. Hastane raporu geldikten sonra, ba- bası hakkındaki takibatın başlaya cağını, gazetenin mahkeme sütun - larında okuyoruz. * Alinin yaşadığı Samatya sokak - larmda acaba bekçi hiç mi dolaş - maz? Üç gün üç gece bir çocuk, s0 - kaklarda, çöplüklerde açlıktan kıy »! ranır da, bu sokaklardan hiç mi in-; san oğlu geçmez?.. Ali sokağa fırla- tılmış bir paçavra kadar cansız, renk; siz, hareketsiz bir cisim midir ki, g6, genlerden kimsenin gözüne ilişmez?. Ya tesadüf polisin ayağına takılma- saydı, Ali çöplüğü eşeleyip te Yiye-, cek bulamayan bir fare gibi mi öle- cekti?... Bunlar kafamıza takılan küçük istilhamlar.... Ali talili bir kul gibi, mahkemenin önüne geliyor, muaye- ne ediliyor, hastaneye gönderiliyor. Hoş... Amma, babası hakkında taki » batın başlaması için, hastane raporu! niçin bekleniyor?... Bu da ikinci bir; istifham... * Ortada bir ciirüm, ve bu eürmü işleyen bir mücrim var. Muhaffef se- bepleri ne olursa olsun, çocuğunu üç' gün üç gece sokağa atan, aramayan, ! kimseye haber vermeyen baba bir mücrimdir. Çocukla baba arasında -' ki münasebet, insanla pabuç arasın - daki münasebet müdif ki“ ayağım sıktığı, veya eskidiği için sokağa a « tar gibi onu atabilsin? Çocuk belki kabahatlidir, Hiç bir kabahat, hattâ hiç bir gönah, ma - sum bir çocuk şuuru ile işlendiği i- çin bir cinayet olamaz, ve bunun ce- zasını bu şekilde, ormandân boşanıp şehre inen bir pars gibi, yavrusu -, nun canını yemek suretiyle babası, veremez. Hayvanlara karşı © zulüm ve işkence yapanlara ceza tayin e - den kanun, insanı ve kendi yavru - suna zulüm ve işkence yapan baba- yı, adalet sınırlarının haricinde bı » rakmamıştır. O halde, hastaneden gelecek ra- poru niçin bekliyoruz. Çocuğunun ölümüne meydan veren, tesadüfün yardımı ile kurtulan bu çocuğun ba basını neden adaletin karşısında gör müyoruz?”. ————— lâzımdı, Zsten Libya; asker ve mühimmat göndermişler- di. Geçen haftalar içinde İtalya tarikiyle Habeşistana bir Avus - turya kıtası gönderilmişti. Hava kuvvetlerini de birleştirerek Ak » denizde mühim bir darbe vurmak için hazırlıklarını tamamlamak is- tiyorlardı. * İngilizler nikbin görünüyor Fast bütün bu bBazırlıklara rağmen İngilizler nikbin gö rünüyorlar. İngilizlere nazaran ar- tık İspanya meselesi kalmamıştır. Franko İspanyanın istiklâlini te- min edeceğini vaad etmiştir. Fran ko zaferinden sonra İspanya artık beynelmilel bir mesele olmaktan çıkacaktır. Beynelmilel havayı bulandıran, Fransız - İtalyan ihtilâfına gelin ce: İtalya, metalebatını şu nokta- lara inhisar ettirecektir: 1 — Tunusta İtalyan tebansına imtiyazlı bir vaziyet vermek. 2 — Cibutiden İtalyanların isti- İadesine müsaade etmek. 3 — Süveyş kanalında tarifeyi İndirmek, Dava bu kadar basitleşince İn- giltere, Fransa ile İtalyanın ara - sını bulacağına ve bu suretle bu ihtilâfı da halledeceğine kanidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: