10 Şubat 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

“Say Günlerini, Iyi Say Mehmet,, tan Mehmedin ne- şesi gün geçlikçe azalıyor” du, sinirlerindeki bozukluk boyu- BA artıyordu. Şarkta ve Garpta seferber bulunan ordular tatsız durumdaydılar, yüz aklığı göste- rdı. Düşmanlar, karınca le de olsa, İlerliyorlardı, W- k kaleleri düşürüyorlardı. İstanbul halkı, habbenin kubbe Şekline girmesi suretiyle kulakla- küfürler savuruyorlardı. erinde bir kalenin Jarmda bir kale- yüzünden halkın son derece gücüne Bu faciaların mes'ulle- indirilmiş görmek için Sumi bir heyecen besleniyordu- Hele bir düşman okumandanınn ” ele geçirdiği Osmanlı kadınla- TI orta malı ilân etmesi ve zalim bir (e tarifeye arak — zorla fuhşa sürükle- bu heyecanı feveran haline sar- miş bulunuyordu. hmet bütün bu ha- duyuyo! £ nefsinde ham- Cünkü sınır boylarında, harp mey- ua gelen acıklı iş kayıtsızlığından ile ırdu, Vezirlerini Biz bu kadar başarıyoruz. Be kündü. Ha nden son! yi cana minnet tanıyordu. Bununla üzülmekten Çünkü umum! büyüye 8 gelmesi, yildırimla küle ce İşte neşesi- uttan döküleci tacmı temeldi. rın kendi ükçe yanma yanaşarak işlerinden bahsetmesi ve da “Siz üzülmeyin bu işler kolaylıkla dü- i serdar yapın Çasar ordu- nar cimez- 1,, gibi bir tokli€ » Yazan: «— M. Turhan Tan lunan bu genç, şehzarle acaba ser- darlık bahanesiyle ordunun başı- na geçip taht üzerinde bir deği- şiklik yapmak ve vaktinden önce padişah tar olmak İstiyordu?., Vak- #iyle Yavuz Sultan Selimin asker- Je uyuşarak (kendinden büyük kardeşleri bulunmasına rağmen babasını sürgüne, hattâ ölüme at- mak suretiyle tathtı zaptetmiş ol. duğunu muhakkak öğrenmiş olan Mahmut $ azminde miydi? çüncü Mehmet, oğlunun böy le bir emel güttüğüne bir denbire inanamamakla beraber ü- zülmekten kendini alamıyordu. ir gün bu endişesi dürrezaka açtı: -— Bizim Mahmut, dedi. boyuna serdarlık sayıklar. Ağzı süt ko kan bir çocuğu böyle hüiyalar! kim aşılar dersin? Zenci köle biraz $i düşündü, ve bu kisa düşünce s0 nunda tahta çikarken on dokuz kardeşini boğdurmuş olan efendi sinin de şimdi de ayni taht öz oğlunu dahi kurban etmi adı, biraz. k iste- üz on Sekiz yaşlarında Du-. İÜ MİZAH Köşesi n ayni rolü oynamak | Kızlarağası Ab- | uwda diğir İd — Ben de, dedi, pirelenmemiş değilim. Şehzade efendimizi Iğva edenler olsa gerek, — Bu habaseti kim eder dersin? — Kimsenin kanına girmek, ve bal altına düşmek istemem. Fakat Ressam — (Kadına) Dudakları: mızı ve yanaklarınızı bırakıyoru Çünkü onları siz daha iyi boyar: miz! maslahatı mühim görü olursa göz kulak olayım, cayım. — Gafil durduğun kabahat. Tez davran, gözünü dört aç. Bir ipucu yakalarsan haber ver, bdürrezak bu emir üzerine büyük © şehzade Mahmut Sultanm hizmetine memur olanla- rı çeşit çeşit düzenlerle sorguya çekti ve çektirdi, geniş bir casus şebekesi kurarak halini, hattâ uyurken sını bile tarassut ettirdi. Fakat müsbet bir netice şöyle dursun. küçük bir şüphe vesilesi bile elde edemedi. Halbuki padişahım bu 0- #uldan kurtulmak istediğine ka- naat beslediğinden ne yapıp yapıp efendisini meramma —gönül £9- rahlığı ilel— erdirmeyi kölelik borcu tanıyordu. Bu sebeple en yakın adamlarından, sirdaşların- dan bir ikisiyle başbaşa verdi. al- çakça bir plân hazırladı ve bü ederek bir dervişle şehzade arasında münasebet tesis etti, Derviş muskalar yazıp sehza- deye yolluyordu, şehzade de -ü yalarını ona tâbir ettiriyordu. Bu &rada derviş Mahmut Sultanın pek nda tahta çıkacağı sayıklama- tubu —güya yakalatarak— Hün undu n derviş, barındığı der- Fulurken etrafımda gür- lerdenberi çevrilmekte olan entri- kalardan bihaber rayda cellâtlara boynunu uzatıyor ve hiç bir suçu olmadığı halde genç ömründen cüda düşüyordu B u hâdise Sultan Mehmedin sinirlerini bir kat daha boz- muştu. Çünkü büyük oğlunu iha nete sevkettiğine inandığı saltanat hırsının öbür oğullarında da mev- cut bulunduğunu tevehhüm edi ç.#or ve onların yüzünü gördükçe şehzade de s3- Lâkin sülâlesini kendi eliyle inkt- raza sürüklemekten çekindiği için geride kalan ve büyüğü henüz on üç yaşını doldurmamış bulunan iki oğlunu öldüremiyordu. Öz oğullarını kendi canma düş- man tanımak yüzünden neşesizle- nen, bin türlü kuruntulara kapılan Üçüncü Mehmet, büyük oğlunu öldürttükten beş ay bir Cuma günü lar sonra camiden saraya İ dönerken önüne bir deli çıktı, s0 akları ve peykleri mühimsemiye- rek onun yanına kadar sokuldu. yüzüne karşı şu sözleri haykırir y günlerini, iyi say Meb. met!... Elli iki gün sonra herşey değişecektir! O, deliye para verdirmek İste şehzadenin ber | ema mn İngiltere hastahaneler! ratuvarlarında, her sene 30,000 kişi- yi mahveden bir düşmana karşı bü- yük bir zafer kazanılmıştır. Düşma- Mikrop beş bin kere büyütüldüğü halde gayet ehemmiyetsiz bir düş - man gibi göze çarpar. Halbuki bu hasmı yenmek taba- bet namına mühim bir ileri hareket sayılır. Mücadele yıllarca önce, bir Al - manın diğer mikroplara karşı tesirli olan bir ilâç keşfetmesiyle başlamış- turan SEİNE KER, ARİN ETE etmek imkânlarını aradılar. İngilterenin Bland — Suttan has- tanesinde çalışan o bakteryolojistler en kuvvetli mikroskoplar kullanarak zatürree mikroplarını tetkik ve tas - nif ettiler, daha sonra bu mikroba galebe çalmak imkânlarını aradılar ve buldular, di, fakat herif sır olup gitmişti. | Yalnız sesi Hünkârm kulağında titriyordu. Bu titreyiş tam elh iki gün sürdü. Ve Sultan Mehmet her gün biraz daha eriverek delinin ha- ber verdiği değişikliği beklemiye koyuldu. Lâk'n bu değişikliği o de- gil, Osmanlı ülkesi görebildi. Çün- kü Sultan Mehmet, deli ile karşı laştığı tarihten elli iki gün sonra gözlerini hayata kapamış bulunu- yordu kik edildi. Tüplerdeki (bulanıklık, | Nihayet tecrübelerin neticesi tet - mikropların hâlâ yaşadığını gösterir. (DUNYA MATBUATINDA GÖRDÜKLERİMİZ / neumotocusdur. Ve bu mike top, zatürreenin en belli başlı sebebi dir. Bu mikroba karşı 120 çeşit ilâç kullanılmış, nihayet bunların bizi ga: lebe çalmıştır. nım adı Pı Zatürree mikropları ile mücadele eden şeflerinden doktor o Whitey Bland Sutton enstitüsü erkânmdan - dir. Kendisi hem ilmi £ tetkiklerle hem gündelik hastahane işleriyle meşgul olur. Halbukı soldakı (üpter © tanlamey8 şeffaftır ve mikrobun öldüğünü gös. teriyor. Muvaffakıyet kazanılmıştı, ( iktibas Hakkı Mahfuzdur ) Yapan: SALİM sütcülüğe mi başladı Hoca— Son zamanlarda süt ve yağ iş- laylık olsun diye bazı imalâthane N tıcılarda.. lerinde hileler olduğunu haber aldım Bu işlerin rendi nasıl yapıldığını gizlice öğ » sütü haline getirildiğini... TEREYAĞI HALIS KOYUN sürü da sütünden nasıl yapılıp, içine kâç çeşit b: duğunu?.. inek tere; bir çok karışık yağların iye halka nasıl satıldı. ğını, ameli şekilde göstermek için şim- di komisyona mevzu hazırlıyorum.