10 Bonnet de Bir Nutuk Söyledi (Başı 1 incide) im stratejik mahiyetini nazarı alarak, ber hanzi bir devle. ınyanın tamamiyetini ve bin- netice Fransanm emniyetini tehdit etmesine müsaade edemez. Diğer taraftan, B. Saraut'nun da söylediği gibi hükümet, bir yaban- cı hükümetin Fransız arazisi içinde fualiyetins devamina müsaade etmi- yecektir. İngiltere ve Amerika Birleşik dev letlerile münasebetler hiçbir zaman bugünkü kadar iyi olmamıştır. Fa- kat bu dostluklar hiçbir kimse için her hangi bir tehdit mahiyetini ha- iz bulunmamaktadır. B. Bonnet, bilâhare politik emaf- yetten ve enternasyonal işbirliğinden bühdetmiş, Milletler Cemiyetinin gö- çirdiği /buhranı tebarüz ettirmiş ve demiştir ki: Fransa, politikasını yalnız Millet. Ter Cemiyeti üzerine İstinat - ettire- mezdi. Sulh, Avrupanın - ekonomik organını iyileştirebildiği nisbette te. essüs etmiş olacaktir. Fransa #erck bu iş için, gerekse silâhları azaltma için müzakerelere hazırdır, Fakar, avni zamanda Fransanm müzakere etsin veya ölmesin kuvvetli olmas! da lâzımdır, * Par!s, 7 (A.A.) — Ayan meclisi, fbarici politika müzakerelerine bu - igün öğleden sonra başlamıştır, Komünist Cachin, İspanyaya İtal- iyanların ve Almanların müdahalesi- ini mevzuu bahis eylemiş ve Fransız — Sovyet paktı lehinde bulunmuştur. Cümhuriyetçi birlik partisine men- sup Rebel, İspanyol hükümetinin fa- saliyetine devam etmek üzere Fran- sada yerleşmesine müsaade olunma- ısını istemiştir. Dahiliye nazırı B. Sarraut, bu hu- susta teminat vermiş ve ademi mü- dahale prensibine riayet olunacağını da ilâve eylemiştir. Bonnet'in bir müdahalesinden $0n- ra reye müracaat olunmuş ve âyan meclisi, hükümete, 16 reye karşı 210 itim. z Chamberlain'in natkunun — akisleri devam ediyor Londra, 7 (Hususi) — Bütün mat- buat Mister Chamberlain'in dünkü beyanatı ile (o meşguldür. Mister Chamberlain, Oo Pransanın, hayati wnenfaatleri hangi taraftan tehlikeye uğrarsa, İngiltereyi yarında bulaca- “ğını söylemişti. Bütün Londra gaze- iteleri Mister Chamberlsini teyit et- © “mektedir, Taymisin askeri muharri- © Mİ harp takdirinde Fransaya bir İn- ogiliz ordusu göndermenin güçlükle- izihi tetkik ederek diyor ki: “Deniz aşırı bir yere gönderilecek tordunun ehemmiyeti, İngilterenin harp filosunun kudretini azaltmak. |” sızın o ordunun emrine tahsis edece- ği gemilerin adedine bağlıdır. İngil- terenin kara ordusunu donanması za- Tarına olarak kuvvetlendirmek bir çılgınlıktır. Bugün hava müdafaâsı İngiltere için fevkalâde ehemmiyet- — M olduğundan bunu da, karada ya - *perxlı bir harp için zayıf düşürmez. Nihayet modern orduların taarruz | © Okudretinin bağlı bulunduğu mühim- | mat ve mayimahruk nakliyatının ma- ruz bulunduğu tehlikeler bugün deh- — Oşetli surette artmıştır. Fransada bir « © İngiliz ordusunun bulundurulması halinde ise bu tehlikeler bir kat da- bu artacaktır. # Fransiz gazeteleri Chambertafn'in beyanatıni sulh bakımından son de- rece faydalı bulmaktadır. Matin, nut- kun bir taahhüt o mahiyetinde oldu- ğunu kaydederek İngiltere, Fransa -| İtalya gerginliğindenberi, ilk defa 0- arak bu vaziyeti aldığım anlatıyor. Figaro da ayni fikirdedir. Populaire'e göre artık İngilterenin vaziyetinde > hiçbir şüphe kalmadığını ve artık ye- | © Oni bir twlimiyet hâdisesi beklenmi- — yeceğini söylüyor, itoptancılarla kabzımallar TAN Yediğimiz Etin Hikâyesi (Bayı 1 incide) haya getirilen hayvan miktarlarının azlığı, çokluğu tabii olarak et fiyat- larının tayininde büyük tesirler yap- maktadır. Toptancı ismi veriler van sahipleri ile Mezbaha kazıma ları da bu fiyat meselesinde (kendi lehlerine ve halk aleyhine türlü tür. Vü wsuller icat etmişlerdir. Meselâ : Bu adamlar, arzu ettikleri mi kazanç temin eden p muhafaza etmekte, mer re bu fiyatları düşürmekte veya yük- seltmekte yani ete narh koyaca kadarları kendi menfaatlerine uygun | hareket ettirmekte beraber çalışır. lar. İşlerine ve dileklerine uygun olan kazancı temin eden piyasa fiyatını düşürmemek için baş vurdukları bi- rinci çare, Mezbahada ve civar kot- ralarda, piyasa üzerinde tesir yapa-| cak, fiyatları düşürecek miktarda hayvan bulundurmamaktır. Bunun için bilâistisma bütün toptancılar ve arasında şehrin âzami bir hafta veyahut on günlük istihlâk miktarından © fazla olan hayvan mevcutlarını belediye rikinde müşkülâta duçar oldukların- dan bahsetmek hususunda sıkı bir söz ve iş birliği vardır. Toptancıların hayvanları sokladıkları yerler : “Toptancıların Mezbaha civarında bulundurdukları veyahut Cendere, Çobançeşme, Küçükköy, Ayasağa ta- raflarında gezdirdikleri hayvan sii- rülerinin miktarlarını görenler, bu adamların ellerinde hayvan bulun - madığı hakkındaki iddialarına kan - mak, İstanbul civarında hakikaten hayvan bulunmadığına inanıp telâş- lanmak ve hattâ müddeilere hak bile vermek zaruret ve mecburiyetinde kalırlar. Halbüki, bu kurnaz ağala- rın sahibi bulundukları hayvanlar, büyük sürüler halinde, Rumeli ta- rafında Karadenizin “Malus,, bur - nundan başlıyarak Çiftealan, Akpi- nar, Soğucak, Büyükalan, Kısraka- lan, Ayvat, Petnehor, Pirinççiköy. Boğarköy, Büyük Derbent, Cebe köyünde niHiYttlenen ve kismen Belgrat ormanları ve kısmen de İs- tranca dağlarının hayvan beslemeğe çok elverişli olsn mer'alarında gez - dirilmektedir. Esasen gerek Rümeliden ve ge- rTekse Anadoludan alınan hayvanat İstanbula gelinceye kadar zayıfla - makta ve tabii olarak kilolarından kaybetmekte oldukları için, hemen Mezbahaya sevkedilmezler. Anadol, dan alınıp İstanbula karadan getiri- lenler bir müddet Trva, Yazla, Göl - lü, Buzhane, Ali Bahadır, Arnavut- köy, Çekmeköy, Sarı Gazi, Samandı- ra, Büyük Bakkalköy, Paşaköy. Göç- soruyor ve nihayet in mücadelelere ilâve ediyor. Giornale 4'İtalla ise bir makalesin- de diyor ki: “Faşist İtalya isteklerini ileri sürmekten geri kalmıyacaktır, Fran- sa bilmelidir ki, İtalyan kuvvetleri İspanyada Frankonun nihal zaferine kadar kalacaklardır.,, * Vaşinpton. 7 (A.A) — Amerika ef- kârı umumiyesi İngiliz başvekili Chamberlain'in avam ksmarasındaki beyanatını memnuniyetle karşıla” miştir, Şurasını da kaydetmek lâzımdır ki Amerika senatosu ordu encümeni Roosevelt'in beyanatını ciddi itiraz- larda bulunmaksızın kabul etmiştir. Esasen İtirazlar da tayyarelerin satış şekline sit olup meselenin esasına ta- allük etmiyordu. Roosevelt'in tekzibi de, Amerika - zn daha şimdiden Fransa, İngiltere veya diğer herhangi devletle ittifak veya mukaveleler aktettiği düşünce- sini ortadan kaldırmıya matuf bulu * Alman ve İtalyan gazeteleri İse, ii lâin'in nutkunu kıymetten »ek işin b'ribirile müsabakaya © girismis gibirlirler. İtalyan matbua- bna göre, nutuk, Fransanın sürekli tazyiki dolayısile irat edilmiştir. 2. © Gaydaya göre nutuk, Romada iyi te- sir yapmamış olmakla beraber bir nuyordu. Salâhivettar mahafilde e- hemmivetle ksydolunduğuna göre, bundan böyle Amerika ön hatlarının Fransn ve İngilterede — bulunduğu mefhumu gerek Roosevelt'in. gerek Amerika halkının ekseriyetinin zih- ninde yer etmiştir. Eğer İngiltere ve Fransanın kuvvetli olmaları Ameri- kanın menfaati icabı ise bu iki dev- © sürpriz de teşkil etmemiştir. Gayda, © Fransanın çok tarafgir bir siyaset tut tuğunu iddia ediyor ve İngilterenin letin tayyarecilik sahasında silâhlan- masını tesri etmek de bittabi yine o- mun menfaati iktizasıdır. beyli çifliği meralarındâ dolaştırılr. Ve Belgrad, İstranca taraflarındaki sürülerin noksanları bu bavalide gez- dirilip Rumeli tarafına geçirilen hay. vanlarla ikmal olunür, Bu malümata nazaran, İstanbul- daki toptancıların vilâyetimiz dahi- lindeki mer'alarda dalma binlerce baş hayvanları bulunduğu anlaşıl - makta ve bunun İstanbul jandarma yı kumandanlığı vasıtasile civar İköy karakollarından tahkik ve tesbi- ti Ber zaman için mümkün bulun - ktadır. İ OŞu kadar ki, belediyeye karşı, bu hayvan sürülerine sahip olarak Mez- baha ve kesim İşlerile hiç alâkası ıyan şahsiyetler gösterilmekte - İdir. Bu adamlar da sahibi bulunduk- leri hayvanların ya damızlık olarak | beslendiğini veyahut askeri kıtalara, mekteplere, hastahanelere et veren müteahhitlere ait bulunduğunu söy- lemektedirler. Halbuki bu sözler hakikatin ta- mamiyle zıttıdır. Çünkü, bu sayılan İtanbhüt işlerile de, İstanbul hayvan ve et piyasasına bâkim olanlar arasında Ege mıntakasının koyun ve İkuzularını pey altına alan Mustafa Aluş, başta gelir. Bundan sonra Er- zurum havalisinden şebrimize nak- ledilmiş olan Mehmet ve Bektaş, Trakya koyunlarını idare eden kah- veci Ali ile Necip, kızıl karaman koyunlarını getirten Hacı İsa oğlu Sıddık ve Sabri Karadeniz hayvan- larım getirten eczacı Mehmet ya| bizzat veya bilyaşıta alâkadar o ve| hattâ müşterektirler. Bunun böyle olduğunu kasaplar cemiyetinin erkâ- bıile şirketinin muhterem âzâları İda pekâlâ bilirler. Bu iddialar, elde İkesim hayvanı bulunmadığına bele- diyeyi inandırmak, piyasa (fiyatını düşürtmemek için uydurulmuş ba - hanelerdir. İnanılmağa değil, dinlemeğe bile değmiyen efsanelerdir, Şu siralarda Mezbaha ile Mezbahaya yakın kotra- larda, vilâyet hududu dahilinde bu- lunan İstranca, Belgrad mer'aları ile biraz yukarda isimleri geçen - Ana- dolu tarafındaki mer'alarda gezdiri- len hayvan sürülerinin miktar Kiz barile İstanbul ihtiyacını iki ay ida- re © edebilecek (o derecede olduğu bu işle yakından alâkadar” olanlar tarafından söylenilmektedir. Hattâ bu iddia, şu malümat rakamlarla teyit olunmaktadır. Bu sene kânunüsani ayının on beşi ile Kurban bayramının tesadüf ettiği şubat ayı arasında, bu mer'alarda 7300 küsur sığır, 64000 küsur ko- İyun bulunmaktadır. Dans, keçi, ve kuzu da bu mikların haricinde oldur | ğu muhakkaktır. Böyle olduğu hal ide, hem halihazır fiyatları düşürme- mek, hem de kurbanlık hayvanları yüksek fiyatla sattırmak düşüncesi şehir elyar ve dahiline hayvan getir. tilmesine mâni olmuştur, Halbuki, İstanbulun şimdikinden çok kalabalık olduğu bir senesinin kânunusani ayında 3154 öküz, 34926 koyun ve keçi ve 74 küzü, şübat ayın- da ise 3875 öküz, 18994 koyun o ve keçi, 8065 kuzu kesildiğine ve şim diki sarfiyat bundan noksan bulun- duğuna göre, toptancılarımızın elle- rinde mevcut bulunan hayvan mik- İtarının, Bâlen İstanbulun İki aylık Jihtiyacatını karşılıyacak miktarda olduğu hakkındaki iddiayı pek gü- zel isbat edebilir. Bu hayvanların ha- kikaten mevcut olup olmadığını is- bata gelince; biraz yukarda söyle- nildiği gibi, vilâyet jandarma ku - mandanlığı tarafından, bu mer'aların İbulunduğu mıntakalarda ve hattâ İkarakollar o vasıtasile o yaptırılacak jeseslı ve ciddi bir tahkikat bu işi meydana çıkarabileceği gibi aynca son aylar zarfında İstanbul milli ban- kalarile kırıcılık yapan bangerler ta- rafından, toptancıların bonoların kırmak suretile, nerelere ve kimlere va ne miktarda para tediye ettikle- rinin tahkiki de arzu edilen neticeyi vereceği söylenilmektedir. Tahkik ve tesbiti yolları da gös terilen bu iddialar karşısında, alâka- dar tüccarların sahibi bulundukları hayvan miktarlarını İstanbul bele - diyesinden sakladıklarına hükmedil- mek zarureti hasıl olmaktadır. Toptancıların ve kabzımalların, fiyatları düşürmemek için belediye- ye karşı aldıkları bu cepheyi ve şe- hir halkının zararına olan ve âdeta itiyat hükmünü alan bu ihtikâr itti- fakını bozacak rakip bir kuvvet de maaleset yoktur, | ol ve Çekilen Cümhuriyetçiler (Başı 1 inside) talonyanın elde kalan son parçası a- rasında mekik dokumaktadır. İspanya Cümhuriyeti reisi, Azana, bugün Parise hareket etmiştir. Cüra- hurreisinin kalemi mahsus müdürü Rivas, bugün Azananın, cümhuriyet bükümeti tamamile anlaşarak Parise hareket ettiğini, onun aylardanberi sulh için çalıştığını, vaziyetin de de- gişmemiş olduğunu Rivas cümhuriyet hükümeti erkân arasında ihtilâf bulunduğuna * dair sorulan suale cevap olarak “bu gibi meseleleri (Fransız topraklarında konuşmak doğru değildir” demiştir. * Bugün hududa iltica eden 2s - kerler toplarını da beraber getirip, bunları teslim etmişler ve bu suretle bu topların Franko eline düşmesine mâni olmuşlardır. Hastaneler yaralı- larla doludur. Bin milis, Frankist İs- panyaya iltihak arzusunu gösterdiz- lerinden bu sabah gönderilmişlerdir. Cümhuriyetçi o İspanyadan gelen tayyareler Touloz meydanında top - lanmıştır, Tayyarelerin mürettebatı, tohşit kamplarına sevkolunuyorlar Dün Fransa hududunu 5 bin cümhu- riyetçi asker geçmiştir. Dün gece İspanyadan kaçanların eşyalarını taşıyan, arabalar arasında içinde birkaç yüz bin İngiliz lira: kıymetinde çubuk altın ve gümü muhtevi 11 araba yakalanmıştır. Bu arabaları sevkedenler bu altın ve gü- müşün İspanya Bankasına ait oldu- ğunu söylemişlerdir. Bunlar sıkı bir nezaret altına alınmışlardır. 35 bin İspanyol askerinin bu gün Pulgeerda'dan gelerek Fransız top - raklarına iltica etmesi bekleniyor. * Hudut üzerindeki bir İngiliz mu - habiri vaziyeti şu şekilde anlatıyor! “Dokuz saattir buradayım. Hudu- du 47 kere geçtim ve her tarafı tetkik ettim. Binlerce kamyon açlıktan kırı- lan, en sefil ıstıraplar içinde kıvra » pan muhacirleri taşiyor, Sıhhi. insa- ni bütün te oluyor. Hem de çok oluyor. Muhacir- ler, çadırlara. kamplara, evlere yer- Testirilmektedir. Muhacirleri missfir almaryan bir ev kalmamıstır. 100 bin- den farla muhacir hududu geçtiri halde #kın durmamıştır. İltica ede askerler. taharet kamolarını ve ka- lelere gönderilmektedir. En mühim mesele: muhacirleri, Franko kuvvet- leri yaklaşmadan evvel, Fransa t9p- raklarına almaktır. Bütün muhacir ler bu endise İle hareket ediyor ve | bir an evvel İsoanyadan çıkmak için teklük gösteriyorlar. Çünkü hepsi de Franko kuvvetleri kendilerine yet'secet olursa, en feci iskence ve ölümle karşılasacaklarına inanıyorlar,” ? “ Franko kuvvetlerinin Katslanyada ilerlediği heber veriliyor. General Frankonun, İtalyadan yardım etmek- edeceği sizin Minorka adasını işgal sanılıyor Teon Berard. Parise dönmek fzere Rurgostan evkemıstır. Romada çıkan Pomolo di Roma divor ki: “Ücon Berard'ın Burgostaki me - muriveti ile - başlıyan ve general Frankoyu zaferinin semerelerinden mahrum bırakmayı istihdaf eden bu manevranın en küçük muvaffakıyet ihtimali yoktur. Pyrenees hudutlari- na erişen ve düşmanlarının hariele bütün - muvasalalarını neral Franko rismiye kapılmıyacaktır.” Roma, 7 (A.A.) — Giornale d'ttalla gazetesi, İspanyadan gönüllülerin ge- ri çekilmesinin aşağıdaki şartlara bağlı olacağını yazıyor: 1 -- Nasyonalist İspanya icin hâlâ bir tehlike teşkil eden Fransadaki (Kizilİspanyol teşekktillerinin tama- men dağıtılması ve silâhtan tecridi, 2 — Fransada bulunmaları gazip bir vaziyet teşkil eden Kızıl İspan- yol liderlerinin dağıtılması ve tecrit- AN 3 — İspanyadaki kızıl kuvvetlerin kayıtsız ve şartsız teslim olmaları, 4 — İsmanyadan kaldırılan hazine. lerin ve İspanya bankasına alt altın- ların iadesi, * Barselon, 7 (AA) Umum! ka- rargâhın bildirdiğine göre, Olot düş- müştür, Ripol düşmek üzeredir, Fran kist kuvvetler Figyuressa on yedi ki- lometre kadar ilâve etmiştir. n yorulmak bilmez | gayretine ramen arada ölenler de kesen oGe- şimdi bir mütareke akdine veya sulh müzakerelerine gi- Filistin Konferansı Dün Açıldı (Başı 1 incide) te olduğunu beyan etmiş ve İngilte- re hükümetinin sulhu koruyacak bir yol tutacağından emin olduğunu bil direrek: “Müzakereler neticesinde memleketlerimiz arasındaki dostlu- ğun kuvvet bulmasını umduğumuz gbi Britanya ile Filistin arasındaki dostluk ve müveddetin de kuvvet bulmasını istiyoruz. Bu suretle .Chamberlain, sulh namına büyük bir hizmet daha ifa etmiş olacak- ter.” demiştir. Daha #onra Yemen Kralı İmam Yahyanm oğlu Seyfülislim Hüseyin arapça bir nutuk söyliyerek: “.— Gerçi sizinle, anlaşmak imkânını haiz değilim, fa- kat sözden daha çok yüksek hususin sizinle anlaştığıma İnanıyorum, Bi- zim, insaf ve adalet İcaplarını tahak- kuk ettirmek hususundaki azmimiz tidir. Mister Chamberlain, en bü- k, en efhanşümul meseleyi bu ruh ile karşılamıştır. Biz onun * Filistin meselesini ,halletmek hususunda da ayni ruh ile hareket etmesini bekli- yoruz. Çünkü Filistin meselsi, da- marlarında Arap kanı akan her İn- #anı heyecanlandıran bir mahiyet almıştır. İnsanlığın şerefi, ve kak ile adalet namına bu meselenin halini istiyoruz.” Prens Seyfülislâm konferansa mu- vaffakiyet temenni ederek sözlerini bitirmiş: Yahudilere iltifat Mister Chamberiain daha sonra Yahudi murahhaslarma hitaben de söz söylemiş, obilhassa o Doktor Weisman'a safa geldin! demekten zevk duyduğunu anlatmış ve Yahu- di delegelerinin bütün dünya Yahu- “liğini temsi) ettiklerini izah ederek İngilterenin Filistin meselesini hal ür sulhu sağlamlamak istediğini bil- dirmiş ve Yahudilerin en müşkül za- manlarda gösterdikleri disiplin ve ih- tiyatı methetmiştir. Weisman verdiği cevapta maksa- da varmaktan son derece. ümit olduğunu, Yahudilerin İngilters ile daima iş beraberliği oyatpıklarmı şimdi de ayni zibniyet ile bu çalış malara iştirak elliklerini söylemiş tir, Weismandan Sonra Amerikadan / Reading söz almıştır. Müzakereler başlıyamıyor Küşat merasiminden sonra İngil. tere hükümeti ile Filistin murahhas- ları ve Arap heyetleri arasında ilk konuşma yapılacaktı. Fakat Filistin murakhaslarının hâlâ bir heyet he- linde konferansa iştirak edememele. ri yüzünden bu konuşmalara başla- mağa imkân hasıl olmamıştır. Bu teahhürün bir veya iki gün devam edeceği anlaşılıyor. Filistinden İki müftünün bir heyet, Filistin dahilin. deki muütedillerin de ayrı bir heyet göndermeleridir. Bu Iki heyeti bir- lestirmek İçin sarfolunan mesai şim- diye kadar bir netice vermemiştir. Onun için mutedilleri temsil eden murahhaslar bugünkü mörasime İş- tirak etmemiş bulunuyorlar, İngiltere hükümeti her tarafr din- lemek fikrinde olduğu için, icap &- derse mutedilleri de, Yahudiler gi- bi, ayrıca dinliyecektir. Fakat Arap heyetleri, Filistin mü- rahhaslarmdan bir heyet vücud: gö- #rmek için çalışmağa devam ediyor lar. Bugün Mr. Mac Donald ile Suudi Arabistan murahhasları, Erdün mu- rahhasları, Filistin mutedillerini zi yaret etmişlerdir. Arap heyetleri diğer taraftan Lord Halifaks ile görüşmüştür. Yemen murahhas Prens Seyfü)- islâm Mister Ühamberlaine bir mek- #up İle birlikte İspanyadan kaçıp Fransaya İltica eden muhacirlere yardım İçin bir çek ve Filistin mu- rahhaslarından Cemal Elhüsevn'ye de Filistin Araplarına yardım için bin altım göndermiştir. Londra, 7 (A.A.) — Retter ajansı bildiriyor: Hindistan Müslümanlarınm Filis- tin könferansına gösterdikleri alâka bütün Hindistanda tezahüratlar ya- 'pılmasını intaç etmiştir. Bu miting- sizin dilinizle! İgelen Haham Wise, daha sonra Lord murahhas heyetin gelmesine sebep ler Hint Müslüman cemiyetinin haş- kanı B. Jinnah tarafından idare edil | nit. Müstemleke nazırı B. Mak- donald'a Hintlilerin Arap davasma sempetilerini gösteren binlerce tel graf çekilmiştir. Almanya, Bir Yahudi Devleti İstemiyor! Berlin, 7 (A-A) — Kordiplomatik ve yabancı gazeteciler şerefine ter- tip edilen bir kabul resminde nutak söyliyen Alfred Rosenberg nosyonal sosyalizmin, tamamile Alman bir idevloji olduğunu kaydeylemiş ve bunu müteakip Yahudilerin muha- cereti meselesine temas etmiştir. B. Rosenberg, Filistinde bir O Yahudi devletinin kurulmasının şiddetle a- leyhinde bulunmuş ve bu meseleye, ancak, Tüzumundan fazla arsziye sa- hip bulunan demekrasiler tarsfin- dan bir hal sureti (verilebileceğini tasrih eylemiştir. B. Rosenberg, Gü- yan Madagaskar İleri sürmüştür. Rosenberge göre, Almanya ve orta Avrupa Yahudileri buralarda tahşit olunabilir. Fakat ber halde her han- gi bir Yahudi devletinin Kurulması mevzuubahs olmamalıdır. Lütfi Kırdarın Nutku Münasebetiyle (Başı 1 incide) Türkiye devletinin & bütçesini doğrudan doğruya vergilerden zi- yade bilvasıta vergiler, ve iktiza di faaliyetlerden doğün varidat temin eder, Bu hakikat belediyeler için de ayniyle doğrudur. Bugünkü bele- diyeler, yalnız şehrin tenviri, te- mizliği, zabıtası İle meşgul olan müstehlik bir müessese değildir. ler, Modern belediye, (o iktisaden yapıcı rol oynıyan faal bir mües- sesedir. Şehrin bütün iktısadi faa- liyetleri onun elindedir. Ve bele İ diyenin varldalı daha ziyade bu faaliyetlerin verdiği semerelerle temin olunur. Devletçilikte olduğu gibi, bele - diyecilikte de liberalizm artık if - lâs etmiştir. Şehrin iktisadi ha - yatı üzerinde müessir olan bütün maddeler tiçaret vasıtası olm.k - tan çıkmıştır. Süt, ekmek, et, su, nakil vası- taları, gıda maddeleri, tenvir va - sıtaları, tamamen ( beledileşmek, yani belediyenin elinde bulunmak lâzımdır. i Bugün sudan başka, bunlardan hiç biri, belediyenin elinde değil- dir. Halbuki bütün bunların temi- ni hem belediyelerin vazifeleri arasına girmiştir, hem de beledi - yeler için zengin varidat kaynak- ları olmuştur. Belediye sıhhi, sosyal ve beledi vazifelerini yapabilmek için muh- taç olduğu varidatı bu kaynaklar- dan temin ederse muvaffak olur. Bu kaynaklar ilmi bir şekilde etüd edilir ve ilmi bir şekilde ele alınırsa, bunları karşılık göstere rek en aşağı 100 milyon Liralık bir istikraz yapmak ve o vakit sürat- le ilerlemek mümkün olabilir. Yoksa vergilerin arttırılması ile, belediyeler bankasından yapıla - cak bir kaç milyonluk istikrozla ve devletten alınacak ufak yar - dımla İstanbulun büyük ihtiya - cından ancak bir kısmı, oda muvakkat bir zaman için kapatı - labilir, Filvaki bu tavsiye ettiğimiz sis- tem de hemen netice vermez. Bu faaliyetin semereleri ancak bir kaç sene sonra alınabilir. O vak - te ki da Lütfi Kırdar'ın bu - gün düşündüğü tedbirlere | baş | vurmak zarureti vardır. Yalnız bır taraftan bu tedbirlerle ilk sene - lerin ihtiyaçları karşılanırken, ge- lecek seneler için esaslı temeller atmak üzere şimdiden teşebbüs - lere girişmek ve tetkiklere başla- mak faydalı olur fikrindeyiz. Lât- fi Kırdar'ın muvaffak olmasını can ve gönülden istediğimiz için, onun muvakkat tedbirler, ve müs- tacel işler içinde kendisini kay - betmemesini (o görmek en büyük temennimizdir.