Nevyork Sergisinde Türk Sitesi ve Devlet Pavyonu İçinBüyük Emek Veriliyo Ne sergisi bir kaç ay sonra açılacaktır, Bu sergi- de Türkiye de kudreti, davası, ide- ali ve bütün kıymetlerile 60 mil- let arasında yer alacaktır. Sergi hazırlıklarında çok #eç kalındığı yolunda bazı iddialar or- taya atıldığı için, dün, İstanbulda çalışan sergi heyetinin fasliyetini ve yapılan hazırlıkları yakından görmek fırsatını bulduk. Sergi heyeti, hazırlıkta çok geri kaldığımız iddiasını varit görmü- yor. Bilâkis inşa işleri gününde ikmal edilecek şekilde programlaş tırılmıştır. Memleketimizden gide- cek inşa malzemesi de buna göre sevkedilmektedir. Teşhir edilecek malzeme hazırlı- ğa inşa işlerine verilen ehemmiyet- ten geri değildir. Bu malzeme, Türkiyenin “yeraltı, ve “yerüstü zenginlikleri, olmak üzere iki grupta toplanmıştır. Yeraltı zenginlikleri denirken, ilk plânda, madenlerimiz, su mah sujleri ve kaplıcalar gelmektedir. Yerüstü zenginliklerinde ise mah sullerimiz, tarihi eserler, fabrika- lar, ticari, zirai, sınai ve turistik Türkiye gösterilecektir. Tarih kısmında; itlâ devri, Grekler, Rumenler, Türkler, Bi- zanslar, Osmanlılar ve nihayet cümhuriyet olmak üzere Türkiye coğrafyasının bütün tarihi devir- leri tebarüz ettirilmektedir. Kay- dettiğimiz bu devirler sergide en yüksek eserlerile temsil edilecek- tir. Bu esası temin İçin bir çok molajlar alınmış, fotoğraflar ha - zırlanmış ve müzelerden kiymetli eserler seçilmiştir. Bu itibarla ser- ide Türk coğrafyası her halde en zengin bir coğrafya olarak yer ala- raktir. Diğer Kısımlar ınaf, tleari ve zirai Türkiye köşesinde İse; imparatorlü- gun tâbi iktisadi rejimile cümhu- riyetin müstakil iktisat rejimi mu kayese edilecek ve - «ümhuriyet Türkiyesinin bem kabiliyetleri, hem davaları tebarüz cttirilerektir. Meselâ müstakil iktısat rejiminin memlekette vücutlandırdığı tahav- vüller tesbit edilirken imparator- luğun çıkırık devri ve A nayline tabiiyet neticeler! takll iktisadın inkişaf re: gösterilecektir. Bu iki devir ikti Dünya Sergisindeki Türk pavyonunun dahili kısmı raflarla verilecektir. Sergi, heyeti umumiyesi it'bari- le bir ünite olmakla beraber bütün bu çalışmalarda bollibaşlı müesse- selerimiz vazifeler almışlardır Nümuüne ve ticaret kısmını Sü- merbank, yeraltı servetlerini E bank, turizm ve nakliyat fasliyet- lerini kısmen Denizbank, kısmen de İktisat Vekâleti turizm bürosu tanzim etmektedir. Devlet Pavyonu Şeri iki kısım olacaktır. Bi- rincisi devletlere tahsis edi- len pavyonlar arasında Türkiyeye ayrılan devlet pavyonudar Bu pav yonun merkez kısmında Atatürkün heykeli vardır. Bu, bir Türk sa- natkârı tarafından yapılmış ve 1.25 metre İrtifaımdadır. Devlet pavyonu iki kattır. .Bi- rinci katında Türkiyenin hütün de Bisiklikleri mukayesel! fotoBra*lar- la tesbit edilmiş»olacaktır. İkinci katının bir tarafında tarihi devir- lere ait foto montajlar. mukabil tarafında da bütün ikılâplarımızı temsil eden foto montajlar vardir. Pavyonun ortasında geniş bir akar su vardır ki, bu Avrupa “le Asya arasındaki ayrılığın sembolüdür. Bunun ortasında bir ayagı Asyada bir ayağı Avrupada dört bucuk metre irtifaında gürbüz bir adam bulunmaktadır. Bu Türkiye set bolüdür. Avrupa ile Asyay? biribi- rine bağlamaktadır. Bu pavyonda Türkiyenin ayni Bunun için Atatürkün vocizelerin- den parçalar alınmış ve Türkiye eümhuriyetinin Avrupada tek dov- let olarak realize ettiği Avrupa ve Asya devletlerile yaptığı sttifaklar tebarüz ettirilmiştir. Türk Sitesi eml Gereinin bir de Türk sitesi vardır. Türk sitesinin bi- rinci plânında Türk 'gisinin Nevyork belediyesine hediye ola- rak yaptıracağı çeşme bulunmak» tadır. Bu çeşme bir meydandadır. Sergidan sonra da park haline ko- nacak olan bu sahada kalacaktır. Çeşmenin bronz kısımları tarihi e- serlerden aynen kopye edilerek bu rada yaptırılmaktadır. Site çeşmenin arkasındadır. Ti- cari, sınai, zirai; tarihi ve turistik mahiyette bütün teşhirler burada yapılacaktır. Binanın plânı evvelee Nevyork belediyesine va sergi he- yetine gönderilmiş ve. fevkalâde bğenilmiştir. Urum! kanaat Türk sitesinin diğer siteler arasında en müsait bir tesir yapacağı merke- zindedir, Sergi heyeti, sergi ile alâkadar olan ve sergi için kendilerinden yardım istenilen bütün vatandaş- lara ve nakliye şirketlerine min. nettarlığını gazetemiz vasıtasile ifade ediyor. Kimden olursa olsun istenilen her türlü yardım için hiç bir menfaat endişesi karışmaksı- zin müzaheret görülmüş ve sergi hazırlıklarını işbirliği suretile tam TAN Adananın | İhracatı Hayli Arttı | Son Rakamlara Göre; Lehdeki İhracat Artışı, 1,755,821 Liradan Fazla Adana, (TAN Mubhebirinden) — Adananın 938 yıl iktisadi vaziyeti, ve gelecek yıllar için de ümit verici| mahiyette geçmiştir. 938 yılı içinde ithalât 6.903.105, ihracat ise, 13.366.601 liradır. Geçen sene ithalât 6456177, © ihracat 11.263.897 liraydı. Bu iki yıllık itha- lât ve ihracat muvaze: İyesesi, Adananın ticari kuvvetini göstermektedir. Şehrimizin 1937 ve 1938 yılları ithalât ve ihracat istatistiklerine na- zâran ilk göze çarpan nokta para ba- kımından ithalât ve ihracatımızın ge- çen yıla nazaran artmakta olmasıdır. | Her ne kadar geçen yılın ithal na nazaran 193 ia 350 bin Hra- hik fazla ithalât yapılmışsa da ihra - cat, geçen yila nazaran Iki milyon dan fazla artmıştır. İthalâtla ihracat arasındaki farka gelince: Geçen sene bu miktar 4.807.675 li- ra iken bu sene 6.563.496 liraya yük selmekle Çukurova ( iktısadiyatının İgittikçe lehimize olan bu inkişafı memleketimizin bünyesine vereveğ terakki ve hıza kat'i bir esas olabilir. Demek ki, Adenya bu sene altı buçuk milyon para girmiştir. Çıkan ve giren mallar bedelinin lehimize olan bu tefazülü geçen senekinden 1.756.821 lira da fazladır. İ İthalât emtiasindan; ziraat âletle- ri, çimento, hırdavat, kanaviçe, yerii| ve ecnebi mensucat ve makine par- çasının geçen yıla nazaran fazla it -| hal edildiği anlaşılmaktadır. Makine parçası ithalâtının geçen| İsenekinden iki mislinden de fazla ol-| duğu hassaten kayda değer, | Çimentonun fazla girmesi, şehir - deki inşaatın artmasındandir. Bune mukabil benzin, kahve, ma- Yine yağı ve makine pağçasında nok 241-939 Vücudünüz bir tehlikenin yaklaştığını haber veriyor £ 937 senesine nazaran daha inkişafı G rı 53 e Hemen ASPİRİN; erip, soğukalgınlığı Ve ağrıların emniyetli ilâcı « ASPİRİN . alınız! Aspirin'in iyi tesirini pek az sonra göreceksiniz. Israrla R © isteyiniz! 20 ve 2 tabletlik şekillerde ourunur, 3 " ei Her şeklin üstündeki © (|) markası aldığınız malin hakiki olduğunun ve iyi tesirinin garantisidir. ile SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM İ o Her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırcalaymız. ğ İnşaat Mühendisi Alınacaktır. anlik ve gaz yağıyla köselede geçen | Askeri Fabrikalar samim müdürlüğünden; ” seneye nazaran hemen hemen bir| müsavat göze çarpmaktadır. | İhracat vaziyeti Geçen yıla nazaran bir buçuk mil- yon liradan fazla pamuk satışı yap-| mış bulunuyoruz. Bu işte memleketimizin sıkıntısını, mali se direcek olan bu ma! timi normal ve inkişaflıdır. Bu sene İki pamuk satışı hem miktar itibariy. Alınacak inşaat mühendisinin her türlü statik hesaplarda betonar me ve mimaride mütehassis olması şarttır İsteklilerin şimdiye kadar ne gibi işlerde çalıştıklarını gösterir vesikalarile Nafia (o Vekâletinin ruhsatnamelerini birer istidaya bağlıyarak umum müdürlüğe müraca- atları lüzumu ilân olunur, (173) iktisadi din. ve buğdayda olan tezayüt nazari dik|te, yünde noksan ihracat ve çiğitle .!kati caliptir. Hatay devletile Suriye barsakta muvazene varsa da bütün arasında ticari münasebetin inkıtsa|bunlar normal bir haddi bozmamak» uğraması yüzünden ( muhitimizden| tadır. le fazla ve hem de fiyat (itiba Hataya mühim miktarda un ve buğ-| Hulâsa olarak şehrimizin 1958 yık geçen yıldan yüksekti day gönderilmiştir. Fazla İhracatın Jiktısadi durumu 1937 iktisadi duru - Pamuktan başka çiğit yağı, arpa, | yegâne sebebi budur. mundan daha sağlam ve daha inki - iyle sadiyatının karakteristiği hazır - Ianmakta olan mukayeseli fotoğ- 'AKA GÜNDÜZ — Ne kadar kötü düşünüyorsun sevgili Levim. — Kötü düşünmüyorum, yürüyen hayata intibak «iyorum. Başka yürüyüşte bir hayat göster, ona a- yak uydurmazsam © zaman bana fena ruhlu adam diyebilir Meli inanmıştı ki, Levinski tam kendisi için bi- çilmiş kaftandır. Zaten bu itirazları da bir “Levinskiyi imtihan- dan geçirmek,, içindi Vurgun not defterini yazıhanesinin çekmesine atarken alaycı bir gülüşle mırıldandı: — Vay canına! Amma da asilzadesine çatmışım ha! Cilenin paçavrası mısın, peçavranın gübresi mâ be hanımefendi hazretleri? Bununla beraber se- viyorum, şimdi daha çok seviyorum. Ruhuma tukür- seler de, gustama apşırsalar da seviyorum, sevece- ğm. Benim ruhum şimdi şu karşıdan geçen arsız süs- dü çocuğa benziyor. Şık paltosu, süslü şapkası, parlak pabüçlarile geldi, Onünde gördüğü çukura baktı, Çu- kurda erimiş, çamurlaşmış bir batak gölcüğü var. Sıçradı, iki syaklarile cuppadan çukura atladı. Siçra- yan Zzitoslar üstünü başını berbat etti. Bu batıştan öyle memnun oldu, öyle sevindi ki, yedi yaşındak! yamurcaklığına rağmen yirmi yedi yaşındaki kük hanbeyinin söylediği açık şarkılardan birini söyliye- rek uzaklaştı. Ruhumun bu arsız, mütereddi zengin çocuğundan se farkı var? Ben de Melike hanımefendi. denilen zamanda sulhçü ve demokratik bir devlet olduğu da tesbit ediimiştir. olarak tekemmül ettirmek imküni hâsıl olmuştur. buğday, yulaf, un ve bezde de fazia İhracat varsa da bilhassa bezde yulaf 'ta, çiğit küspesinde, susam ve iplikİrieidir. TEFRİKA No. 22 Batağın İçine çuppadak batmak istemiyor muyum? Onun maddi, manevi yıpranmışlığı daha çok hoşuma gidiyor. Köpekçe bir ihtirasın dalgaları içinde kulaç atıyorum, Köpekçe, kedice bir ihtiras. Ve bu, etim- den, amudu fıkarimden, sinirlerimden gelmiyor Ruhumun tâ en dibinden fışkırıyor. Etin ihtirası bazı defa pistir, ruhun İhtirası, bu çeşit olursa her vakit pis oluyor. Bunu kendimden saklamışım ne çıkar? Kendim kendimi görmüyor muyum? Parmaklarım takallüs ediyor, dişlerim biribirine çarpıyor, bu men gene parmaklarımı #ki koltuğunun altından etlerine geçirmek istiyorum. Köşeleri dik çizgili dudaklarını iki lezzetli çiklesi sanıyorum. Onu bir kuş tüyü di. van yastığı gibi koltuğumun altında ezip büzmek ih- tiyacını yenemiyorum. Bu ciyfe benim olmalı! Yahut ben bü hatağa kendim başaşağı yuvarlanmaliYım! Delirmedim, ruhum pisleşti! Nazlıdan Mektup İyi kalpli hocam, Verdiğiniz cevaptan ziyade cevap verişinize te» şekkür ederim. Benim gibi başka küçük dostlarınız var mı? Ve onlarla da mektuplaşır mısınız? Şunun için mek istiyorum yazışmak hoşunuza gitmiyor sa söyleyiniz artık yazmıyayım. Sizi bin türlü yazı işlerinizle başbaşa bırakayım. Hoşunuza gitmiyorsa, yine gidiyor demeviniz de azıcık gider dey kü öyle bir yüzü bulursam şımarmaktan ir İamıyacağımı itiraf ederim.İliç hoşunuza gitmiyorsa? olur a, hiç hoşunuza gitmiyorsa? O halde yazışma- yız da sadece Konuşuruz. Ben konuşmasını da biraz bilirim. Lisede olsun, fakültede olsun nutukları hep bana söyletirlerdi. Hem imzalatmak için bır kaç ki- tabınızı (getirmek İstiyorum cümlesini yazdıktan sonra silmiş yerine bunu yazmış:) göndermek isti» yoruma Ne dersiniz hocam! Vurgun Haydamak gülümsedi. Can sıkıntısı bir anda uçuverdi. Bu kızın ifadesindeki temizlik, sami- milik insana ferah veriyor, neşe veriyor. Nüktelerin- de de bir incelik var. Bu saf çocukla neye İleri dost olmamalı? istediği, beklediği bir şey yok. Holivutçu n bir küçük. Buna bir cevap ver- meli ve haki ık söylemeli, Nazlı da nazik bir tarzda söylemiyor mu? Oyle biz tarzda yazmalı ki... TOsUNU Küçük Nazlı dostum, Beni işgal etmiye başladın? Senin her yirmi dört saatinin tamamı boş galiba. Benim her saatim dolu. Bir kaçı boş bile olsa, doğrusu mektup yazı etmem. Çünkü ömrümde en sevmediğim sey mektup yazmaktır. Bana bir çırpıda iki büyük dırsınlar, tek bir tane mektup yazdırınası “e bir olur, #ki olur. İşimi gücümü bırakıp küçük dostum Nazlı hanımefendiye her gün sayfalar dolusu gevezelik mi edeceğim? Bunu yapamam küçüğüm! Bak, konuşmayı pek severim, sabahları olma- mak şertile, Uyandığım dakikadan saat on bire ka- dar süratımdan düşen bin parça olur. Içk: denilen eziz zehirin cilveleri, sana tavsiye ederim. bir gün evlenirsen, mutlaka ve mutlaka içki kullanmıyan bir adamla evlen; hayatın zehir olmaz. Içki kullanmıyan diyorsam bir damla bile kullanmıyan şapşalın biri ile evlen demek isterş yorum. Yemeklerde yarım bar- dak sodalı şarap, yılbaşlarından yılbaşlarına bir iki viski, evlenme yıldönümlerinde tiç bardak şa npanya ayyaşlık sayılmaz. Ustat doktor Fahrettin Kerim bile aradabir gizlice böyle kaçamaklar yapıyormuş,ben de başkasının yalancısıyım. Fakat on birden sonra bir köşede çöreklenip dere- den tepeden lâf atmasını, hattâ çerçeveyi aşmadan, baltayı taşa vurmadan biraz dedikodu yapmasını pek severim. Hele yıllardanberi tasavvur edip de bir tür- lü başlıyamadığım yeni eserimin müsveddelik kâ- gıtları bomboş durduğu şu günlerde gevezelik ede- cek adam arıyorum. Sizden bir şey istemiyenierle yârenlik etmek ne kadar zevklidir bilsen. Ilk merha- budan sonra kızına şurayı devlet baş azalışı, oğluna şirket umum müdürlüğü ve kendisine Denizbankta beş yüz lira ücretli hafif bir iş istiyen adamlarla da hiç konuştun mu sen? Aman Allah! Efsanedeki iğ- neli fıçıya kırk defa gir de öylelerle yarım dakika ko- nüşmü, Benim senin gibi yepyeni bir küçük dostum da- ha peyda oldu. Adı Perihan Soydangel. Yazısı tatsız olmakla beraber epeyce komik, kafasının içi gibi Ya- zısından hoşlanmadım. Bakalım konuşuşu nasıl? Ma- cera arayan, fakat aradığı maceranın rengıni, şekli- ni tayin edemiyen bir eski rüştiyeli tipi, Çağırdım. Sırf mektuplarını okumak azabından kurtulmak ve 'ne biçim konuştuğunu öğrenmek için. İster iyi ko- nuşkan olsun ister olmasın, seni onunla tanıştırıa- mayı vicdan. vazifesi bılirim. Sakın benden bunu temel Kitapları (getir de imzalıyayım, yazdığı halde çizdi yerine şunu yazdı) gönder de imza edeyim kü- çük dostum. Mektubu zarflarken madam girdi: — Bir bayan geldi, sizi görmek istiyor. Küçük odaya aldım. Ellerite, kaşlarile, gözlerile ve telâşla ânlâtmak istediğine göre gelen bayan pek güzel, pek müstesna bir bayandı, Acaba bu da bir Holiyutcu mu? — Gelsin bakalım. Onu da dinleriz (Devamı var) Geçen yıla nazaran iskarta pamuk İşaflı, gelecek yıllar için de ümit ve-