10 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

#BULGAR SADIK Yakın Tarihin En Esrarlı Çehresi: Firar Düzenlerine Lüzum Kalmadı Hareket Ordusu İstanbula Girdi. Abdülhamit Lâyık| Olduğu Cezaya Çarpılarak Tahtından Uzaklaştırıldı (“lduğ ya Çarp bit Beye ubu aldım sonra, Si Yarım ışına kadar gel n © civarda mur edile e kaptanlarından me beyle, trene atladım. Dolmı R kın fehmet kapısındaydım kapıyı dı. Bin ni 0- Mah- ancak sabah irebildim n mektubu, l eden e nn ımurluğunu da- abah keyfine katmerli bir mıştı. çilerden biri ile giz- ağırttığım polis Mehmet Nu- *endi, diğer arkadaşların silâh a kadar sarayda top- harem arın u temin etmiş nda gösterilen mir, saraya karşı yapılacak bbüsünü müteşebbisleri önleyip lecek bir istimbot nak merkezind stimBot ta o gün dilen mah ihtiyaç r Eş erilecek işaretler, parolaler güzelce kararlaştırılmız. düzenlerinden fayda- m bile kal nisanın en bir ordusu Istanbula girmiş- evirmiş ve kıskıvrak e- n bir zaman za ukadde- ynıyan “ikin lâyık ve tahtından hayat ve yle eğlenircesine olduğu günü de şat efendi, be- Sultan Mehmet namiyle va- olduğu Os geçirilmişti meşruu alnıma koruculuğu işah ekmeği yemek te varmış etmek » bu gibi yerlerden ne k kalmak istedim ve bu nihayet işte Yi- ği oldu. Zaptiye a bir n, beni muhafazasına Na uğraştımsa d rkadaşl me- kerlere arkadaşlık etmek pısında di ikleri p giren, k gibi tsiz vazifeler gören tasına başlık etmek beni buk Bir çok meslekdaş- ların g ayıp ele arı, hattâ e etek yüklere y arayı hümayun baş a, neve yalan söy uşaklık ve biraz gelmişti ncı, seccadeci ve vukluk gibi samdancı bi sürülerle ek afen ape #n nec'ler sz basların, kadın Mslar Ben kurtuluş (ii kalara çekilip, gizlen- elâmeti te kaldırı anbül n de »ptiye nezaret'n'n üzerine İsti ti olar eni feden ayırmamasından b ğı müteessir ol p çekilmey rmuştum. Bereket versin ki bana oyalana düf yar o bir İstan sızlarından, şöhretli dan Jan, Çakır Kosti tidi dülh. iş bulmuştu lun azılı, ılı kasa har- bıkalıların- Koço, Ar adlarındaki Ab itten kalan bir çok kiymet- engltınların, hijiçi Zn AMİP babacanlar, sindeki nlerd ıldığını haber alırlar, bu em z serveti ele geçirme arını ve rirler. Haftalarca has hazine dat resi etrafınd. lacak bi lamazlar, O esnada tesadüf, Cakir Kosti- nin karşısına Yusuf Bey adında soysuzun birini çıkarır. Yusuf bey, bas hazine dairesinin d muru iken çeriye fakat b ro dismda dır. E acı bir intikam almış olmak, de dilediği hırslı gözlerini has hazine vezne, sine dikmiş düşünüp durmak hem refaha kavuşmak için, dır. kır Kosti, eline düşen her hangi bir kelepirin kıratı. nı, kıymetini mehehge vürmadan tanıyan crbap esnaftandır. Tik gö. rüş ve görüşmede Yusuf B ruhunu yoklamış, duygusunu tart- yin mış ve onu ölçüsüne uygun muştur. Ancak çok ihtiyatlı birli ve o nisbette de görgülü, nevli bir işçi olduğu için, Yu Beyi sıkı bir sınavdan geçir de unutmamıştır. Ahbaplığı yan yavaş il ş, İçki âlemindeki durumunu, ağız sıkılığım, hususi hayatını, düşüp kalktığı arkadaş- larını, hattâ uykuda s yıklamadığ tün halle den ineeye gör ra dostluğunu in açı Ab de kındaki söyl has hazine- gibi deliğini, de hazine- rrletr p sa a v. a bü barok. » anladıktan son- lerletmiş ve niha- yet bir mıştır Yusuf, her ve altınlar h. nilenleri yalanlı nin bayağı plânın: dıstan bütü t müsev. çizi ten ni anlatmış, ek ak ia, de, sandığına cevher ve paralarla beraber ait rehin mü- ma kırk bin liradan aşağı para bu lunmadığını söyliyerek r Kos #nin sönmeğe yüz tutan ümitleri- rlatmıştır. usuf Koçonun, Arist'dinin de emn itimadını kazanmış, bu yar sa kırıcı çetenin kuvvetli, rikli bir adamı olmuştur. O gün- bece Domuz kırilan bir kumaş tüccara « sa işinde de, kene rifeyi c 1326 tarihi H ktığını görüyoruz. r gün Dolmabahçe üi şlık denilen yerde, zinosunda buluyor Kış mevsiminde nefes boruları. nın hastalıkları niçin çoğalır? F ki zaman hekimleri bunun sebe ni kolayca İzah İnsan soğuk hava is edince nefe yolunda Iihap hâsıl olur, derler. İ miş... Halbuki soğuk hava bir (a raftan da nefes borularında ha isi için faydalıdır: Ni tekim göğüs veremine tutulanlar di daha ziyade soğuk havada vE edilir. ne olursa olsun —en doğ İ rasu soğuk almaktan, demektir kışm nefes borularda hastalık. larin arttığını herkes bilir. Onlar- | dan hemen hepsinin de en hirinri alâmeti teneffliste güçlüktür. O- | mun için teneffüste güclük her yıl İ bu mevsimde önemli bir aktüali- te olur. Elbette hatırlarsmız ki, halde insan hir dakikada on nihayet yirmi defa nefes alır, rir. Teneffüste güçlük olunca fes nlip vermenin sayısı artar dakikada elliye, alir — ziyadeye bile— çıktığı olur. Nefes alıp verme sayısının artmasına karşılık genişliği azalıri insan k fakat az az nefes nim verir. | Teneffüste güelük hafif olunca in- sanım siması pek değismez, bir şiddetli olunca benzi kül rengi bi olur, burun delikleri hızlı hir- İr açılın kananır, hu mevsimde nı fes cok defa hişilte cıkarır. Pek iyade şiddetli olunca, insan si kıntıdan yürüyemez. yat ba cakları karyoladan sıkıntı | icinde oturur normal Teneffüste elük motlaka ne. | fes borularının bir tarafında ha: talıktan gelmez, kalb hastalıkla. rmda. atesli hastalıklarda, böbrek hastalıklarmda, sinir haatalıkla rında da r, Fakat simdi en mü him olan nefes boruları hadfahk. larından gelen nefes güclüğüdür. Yabancı bir Burunas öolip rsa-— pefe- se gürlük verir. Bademefkler si. since de gene nefese giiclük gelir Bunları avtri etmek pek kolaydır. Nefes alırken hısırtı olması hasta İ im hançerede bulunduğunu an, Hatır İ . Teneffüste güclük ile göğüsün bir tarafımda sancı da bulunursa © İ vakit büyük nefes borularında ya» | l | | nezle bile —hele heri GÜTLERİ TENEFFÜSTE GÜÇLÜK ARMUDUN SUYU! Yazan : gibi yamyas- r çocuk bakışı ka akat hele bir rüz tün ovayı Ahmet bu memişti. Köy hut akciğerde, kan topl hut hir iltihap var demektir. San- €r bulunan yere kuru şise çekmek defa. gecirir. Hardal kâ- ğrdr da bu tlirlü sancıya cok fav- dalı olur. Kuru sise nefesteki lüğün azalmasına da vard Daha iyisl göğüsün # bendi sresl nmls ya- suya batırar olursa d. şümeden” ve apmek icin co Büvük hap olun in onların ifraz nefes sulu maddeler nefes horularmı tr kıyarak teneffüste Jük onları cıkarmak elemen hekimin yazacağı Tardan baska — gh mür veya hatmi «ih! sicak seyler içmenin hayllee Rütubetli, sen havalarda en ziy faydası ol hele lodas rüz de pe şiddetlenen ps . güçlük daha ken değil dana ck kim ilâcr diye kadar ilâcı « kaç nefes çekmeni Teneffüs görlük minden gelince hazırda oksijen ba- lonm yoksa, sicak su hn nelfüs etmek te onu bir eder. nefföste güelük tal'klarımda kalb ha ıklarınm Kalh hastahğr pek ileri sa nefeste güçlük devamlı Fakat daha önceleri her vakit yoktur. İnsan oturduğu, r tiği vakit hiç ket edince, dana cikar, O vakit devası he. men İstirahattir. Sonra da kün olduğu kadar #x harek mek Böhrek bozuklu teneffüs gürlüğüne yahut tuzsuz yemek büsbütün s nmak Böbrek hastalı, ilerlediği yürek te İse karısır. © İstirahat hem de siki perhiz, Teneffiste gürlük hasta. lıktan geldiği vakit onu gecirmek atesi veren hastalığın tedavisin bazılarında inr. O ziyade —neles nlır- nefes verirken mev. Onu ge âz'm olur, İrmek icin he kim gelin. | ralardan hir. belli olmaz d yahut vo: andan nde sil len mek, | etten | tabii lârım olher. vakie zam ateşli vakif gene kansızlığm tedavisiyle nefes güçlüğü de kaybolur, Halikarnas Balıkçısı Si attır, O; a mala ve mülke çarçur zü'ürlerken, duvakl, I lan gelinler « ni oval diy kendine bir ko. r geçim nm içinde, dört büklüm, kıvrıt bir yerden bi gönderilen ta. ırmut taktı ». mağrur v arı üstünde fikrin esiri sergüzeştinden vazge di trampet, kırmızı fırdolayı aramış anna topladıkları e yumurtalarını ısıtacak lüme karşı zaferlerini i. edecek tılar, y uşlar, yeni yeni uçuş lar yaratac: mut Egenin iyunu avuely dı. Pa u Sami e düşünce r ray» tuz tonluk lı bir Gulet & araçera ar. tuttu. Birisi - yan, denberi Kayığın kleteceğ tuz seni dip gelmişti lasından y İskenderi sım tavsiye etti ambarına Fr me armut dolduruldu. olu tutuldu. Santorin adasını deriye kıyıladıkları a Ti AZ)» Ni m 2 dıklarının ye fenerini ç ların ağını öteki- vardır. Ensesi Ensesine bir tokat konasın geldi miydi, hiç k bil k dur. O- güverte- tüccar irme nacağız. Ve hep bir ağı len ve sehlen ya efendi- yerek, namazda secdeye va gibi yerlere kadar eğilerek bİr se « selâm tüccarın mut er. O büsbütün marullana: r hesa « unutacaktır. Biz o za- meşin, para küpeştede, mal güvertede diyece - Biz. Parayı ilk bina bini man eşin #arı sigortaya al- A" wt bu İşe şa ama biz heri yoruz dedi, Çil Ha: Tüc icat etmedim a bette o seni sen onu aldatmağa ç Başka türlü alavere mi bu böyle i bir usul diye bağırdı. ari ben şacaksın. ur? Kalübelâdan olagelm , şimdiisen ye mü icat edeceksi mi demir atıp limana, ka- ka verdikten okman bini ayığın gü - an bir Şef alım satımı idare edi- r memnun oldu. Pa - ydı. Karaya çı gönderdi. Hasan corba g Te doldururuz. Bu armutlar başka diye haykırıyor x türlü taşınmaz, katıla Bunu « kleri tutuştu, K gülüyor tücca- ığa koş- adamın parasını ge- Armut Ahmet, kendi sarayı adama İade ccarın zararını kapamak i sefer de bir ırmut daha İsikend getire iyeden ayrıldı ek teknenin etti. Kayık ka- Güç belâ Armut k köyüne dön dağıldı, kan Dü» sabahlara k Yıldızlı nde geçiyorlar. ve tıp kı şehir sok labalık klarından geçen ka- n gözleri gibi, biribirle- Lütfen sayfayı çeviriniz)