aa SPOR Taksim Stadında (Başı 6 ncıda) Vefa takımı: Kaleci çok güzel ve çok şanslı. Öyle kurtarışlar yap tı ki, birinci sınıf bir kaleci hisşi- ni uyandırdı. Müdafaada Vahit mü kemmel ve birinci sınıf bir müda- fi olduğunu gösterdi. Kendi kalesi ne gol yapmak talihsizliğina uğra- mamış olsa idi. Hatasız bir oyun çı karmış olacaktı. Saim ikinci devrede yürüyemi - yecek bir hale gelmişti. Muavin hat tında Lütfi her zamanki gibi takı- mın belkemiği, hücum hattı ne yap tıklarını bilmiyörlardı. Yalnız sa - jn, sola koşmakla vakit geçirdiler. Vefa takımında Muhteşemin yoklu- ğu bu hücum hattını hiçe indirmiş- ti. Beykoz - İstanbulspor maçı : u maçın yeni kararla açına- cak bir hale düşen İstan - bulsporluların mağlübiyeti, Beyko- zun galibiyeti ile neticelenmesi ta- bii bir netice olarak kabul edili - yordu. İstanbulsporlular geçen haf- taki gibi yine tekaüt oyuncuların ve hakem Adnan Akın da araların- da olduğu halde çıktılar. Oyun mütevazın bir helde geçti. Bir Beykoz hücumu kornerle netice- lendi. Bu arada Beykozlular bir gol yaptılar. Bunu Beykozun iki İstanbulsporun bir golü takip etti ve maç ikinci devrede Beykozlu- ların hâkimiyeti altında devam e- derek 2—6 nihayet buldu. Şer:f Stadında (Büz 6 ııcıda) Şişli - Kurtuluş p* sabah Taksim stadında gayrifedere maçlarından Şiş İi — Kurtuluş karşılaştılar. Şişli birtoci devrede bir, ikinci devre- de de bir gol kaydederek macı 2-0 kazandı. Arnavutköy - Kurtuluş : 'aksim stadında Kurtuluş — i Arnavutköy karşılaşmasın - da Arnavutköy yine birinci dev- tey1"7—9 lehlerine bitirmişler, İ kinci devre iki gol daha kaydet- #mişler, Kurtuluşlular bir golle mukabele etmişler ve maç ta 3-5 Arnavutköyün galibiyetile netice lenmiştir, zmir uşta Bir Kurt Öldüüldü Muş (TAN) — Askerlik şubesi re- İsi binbaşı Hilmi Süer, geçen pazar günü, şehrimizin yanıbaşında Gezil dağında geyik ve çulluk avlarken, iri bir kurdun bücumuna uğramıştır. Köpeği, kurdun kokusunu alınca kaç mış, Hilmi yalnız başına kalmış ve kendisine iki metreye kadar sokulan azgin hayvanı iki el ateşle öldürmüş- tür Kurdun ölüsü buraya getirilerek iteşhir olunmuştur. ak, ölünceye kadar namuslu kalmağa and ettik. D susturmuştu. Onun bu aci- sının biraz yatışmasını bekledik- ten sonra sordum: Kardeşin ne zaman ayrıldı? — Fabrikaya girdikten bir s0- ne sonra bir usta başıyla gitti, tekrar döndü. Uslandığını zannet- miştim; bir kaç gün sonra tekrar gitti ve onu bir daha ancak de- min gördüm, Taşı onu öldürmek attın? Evet... Gözlerinde bir saniye vahşi bir alev yandı. söndü... Söyliyecek başka bir seyi kalmadığı için ye- rinden kalktı — Kardeşin demin kulağına ne fısıldadı senin? — Çok zavallıyım, ölümden be- ter aran çekiyorum... dedi. Yüzüme bakmadan kapıdan kıyordu: son bir defa seslendim: — Tekrar onu görürsen öldür- meğe teşebbüs edecek misin Kıvılcım gibi parlıyan gözlerini gözlerime dikerek cevap verdi Hayır, o cezasını bulmuş. Ve başını omuzları arasına *0- karak yürüdü, gitti. senden için mi erin bir hıçkırık kızcağızı Almanya Italya Için Müzahereti Berlin 8 (A. A) — Havas Ajansı muhabirinden ; İngiliz nazırlarımın Romaya yapa cakları ziyaretin arifesinde siyasi Al man mabafili, B, Chamberlain'ın Fransayı Akdeniz meseleleri hakkın- da bir dörtler konferansının toplanıl masını kabule imale edeceği ve bu konferansta Almanyanın müstemle- keler hakkındaki metalebatını da ile- ri süreceği ümidi izhar etmektedir - ler, Bu mahafil, İtalyanın Fran-| sız » İtalyan müstemlekeleri hu dutlarında bir takım hudut hâ- diseleri çıkaracağı ve metaleba- tına İstinatgâh teşkil etmek ü- zere filosunu seferber hale koy mağa tevessül edeceği mütale- asında bulunmaktadırlar, Ayni mahafil, B. Chamberlain'ın İtalyaya müzaheret etmek üzere Al-| manyanın herhangi bir harekette bu lunmasından korkmakta olmasının muhtemel bulunduğunu ve dörtler İ konferansının ukdini kabule Fransa İyı imale edeceğini ilâve etmektedir. ler. | l | | Berlinin #elâhiyettar o siyasi müşahitleri, ciddi hâdiseler vu- kuunda Almanyanın silâhla İ - talyaya müzaheret etmeyeceği ve hatta İtalyan metalebatının müsellâh bir ihtilâfa sebebiyet verebileceğine kani olduğu tak-| dirde hu mutalebtan tamamile müzaheret etmekten imtina ey- liyeceği mütaleasındadırlar, Müşahitler, Alman plânınn, B. Daladier'nin şimali Afrikaya icra et- miş olduğu seyahatin ve Fransahın İ- talyan mutalabatına karşı ittihaz et- miş olduğu hattı hareketin İngiltere tarafından yapılacak bir tavassutun muvaffakıyet ihtimallerini tesadüfe bağlı bir hale getirmiş olmasına rağ- men, İngiltere tarafından bir tavas - TAN Silâh Kaçakçılığı Göze Almıyor |Şebeke Elebaşıları İçinde Şöhretli Bazı Dilomatlar da Var Baş, tarafı 1 incide Mevztu bahis olduğu için hem alâkadar vekâletler, hem de cümhu- riyet adliyesi işe el koymuş ve bü - yük bir ehemmiyetle derhal tebki - kata girişilmiştir. Hâdisenin cereyanma ait yeni tafsilât şudur: Hariciye vekâleti protokol şefle - rinden Ruhi, elet edilerek tanzim ©- lunan sahte mubayaa evrakı, Mim | Müdafaa vekâletinin mühürü ve ve. kilin imzası da taklit edilerek tekem mil ettirilmiş, alınması mutasavver te Üzerinde Amerika ve Ka- nada fabrikatörlerile bu sahte evrak vasıtasiyle anlaşma yapılmıştır. Ev » rak burada tanzim edilirken, mevzu bahis protokol şefi Ruhi ve para ile kandırıldıkları tahmin olunan birkaç hariciye memuru İle daha bir iki za tın da çalıştıkları söylenmektedir... İlk Mübayaat Hazırlanan evrak, asıl kaçakçılığı yapan ve merkezi Pariste ( bulunan beynelmilel teşkilât vasıtası ile Ek - rem Könige gönderilmiş, Ekrem Kö- nig de komisyoncu satı takınarak tayyare mubayaasına mütesllik an - laşmaları temin etmiştir. Verilen sipariş üzerine hazırla - nan bir kısım tayyarelerin Kanada - da musadere edildiği muhakkaktır. Fakat, söylendiğine göre, bundan ön- ce İki buçuk milyon lira tutarında o- lan bir başka tayyare partisi Prariko- ya teslim edilmek üzere Kadiks lima runda karaya çıkarılmıştır. Bir riva yete göre de, tayyareleri mana ge tiren vapur Cebelüttarıkta muhrip «| ler tarafından batırılmış ve kapatılmak istenilmiştir. Franko nezdinde bulunan Fransız büdise | sut icrasını temin etmeyi istihdaf ey- lemekte olduğunu ilâve etmektedir -| ler. Fransa aleyhine nümayişler Roma 8 (A A.) — Habeşistanda kâln Mârarda Fransız konsoloşhane - sine karşi nümayişler tertip edilmiş ve Faşistler milli şarkılar söyliyerek konsoloshanenin önünden geçmişler- diri Hiç bir hâdise olmamıştır. Paris gazetelerinin tefsirleri Paris 8 (A. A.) — Chamberlain'in Roma seyahatini mevzuu bahis eden ““Jour,, gazetesi diyor ki: “Salı günü Chamberlain Parise, Fransız - İtalyan müzakereleri husu- sunda bir taviz istemek için değil, fa kat sadık bir dost sıfatile Fransız hü kümetini Romsda yapacağı müzake- relerden haberdar etmek için geli - yor. Esasen başka türlü olmasına da ihtimal yoktur. 16 nisan tarihli İngi- liz - İtalyan © anlaşmasiyle Akdeniz statükosu garanti edilmiştir. Mertçe fütubat arzusundan ziyade bir takım süfli pazarlık gayelerini istihdaf eden İtal - yan metalibatına gelince, bun - lar için hiç bir mutavassıla lü - zum yoktur. Binaenaleyh, Ro - ma müzakereleri katiyen ve münhasıran İngiltereye taallük edecekti, Bu mevzu, çok geniş tir. Görüşmeler akim kalırsa Lordra, 8 (A.A) — Şubat ayr i- çinde kabinede tadilât yapılmasına intizar olunmaktadır. Yalnız bu ta- Jdilâtın, şümulü ve sahih mahiyeti, ! Roma görüşmelerinin neticesine bağ dır. Romada İtalyayı teskin için lacak teşebbüsün akamete uğ si takdirinde İngiltere hükümetinin mecburi askeri hizmeti kabul stme- si muhtemel olup bü da yeni arlık ihdası mecburiyetini tev decek, ve bu yeni makama Hore Belisha getirileceklir, çünkü mumaileyh mecburi hizmetin en ha raretli taraftarlarındandır. Me Şürayı Devlet Seçimi | Bugün Yapılacak Ankara, B (Tan Muhabirinden) — konsolosu, nereden geldikleri ma - Tüm olmıyan bu tayyarelerden ha-| berdar olunca keyfiyetten Fransa Ha | riciye Nezaretini malümat'ar etmiş, ve Fransa Harielyesinin yaptığı tah- kikat neticesinde bu tayyarelerin A- merikadan- Türkiye numunesi imara” na satın alındığı anlaşılmıştır. Bu- Bun üzerine Fransız zabıtası müba- yaatın takip ettiği seyri ve du İşe ka- rışan isimleri tesbit ederek Türkiye Cümhuriyeti Hariciye Vekâletine Jh- barda bulunmuştur. Bu sırada Ame: dan memlektimiz. namına tayyare satın alındığını haber alan büyük elçi Münir Ertegünde meseleyi haber vermiş bulunuyordu. Sahte Pasaport Hükümetimiz bu ihbarlar üzerine derhal faaliyete geçmiş ve ilk olarak Ankara müddelumurailiği, hariciye protokolu şeflerinden Ruhi ile bazı arkadaşlarmı tevkif etmiş ve bütün bu işlerde beynelmilel şebeke hesa bina çalışan elebaşı Ekrem Königi! tevkifi hakkında da müzekkere kes- mişti. Bü sırada Ekrem Könüm, hâdi- senin meydana cıktığmdan haberdar değildir ve Türkiyedeki işlerini gör- mek üzere vapurla *stanbula hareket etmiştir. Fakat buradaki hamileri ta- rafından hazırlandığı söylenen mi İ tesr isimli pasapost vapur limanımı- za geleceği gün tevyare ile İstanbu. la gönderilmiş ve Ekrem Xünig kı Taya çıkmadan doğruca Rumanyaya aşırılmıştır. Ekrem König, ayn! pasaportla ev- velâ İsviçreye, sonra da Fransa ve Belçikaya gitmiş, sonra ta Fransada yerleşmiştir. Hükümetimiz bu seyrini de tesbit ederek, indei müe keveleye istinaden, sdi suçlardan bi- tini irtikâp etmiş olen Ekrem Köni- gin iadesi hakkında Fransa hüküme- tine müracastta bulunmustur. İ Fransız zabıtası Ekrem Königin u- zun müddet peşinden kaştuktan son- ra bir otomobil kazası neticesinde kendisini tevkif etmiştir. Bu hâdise yenidir ve bir kan güne kadar Ekre- min İstanbula müteveecihen ve me kufen yola cıkarılacağı bildirilmek» Son Safha tedi mürekkep muhtelit encümen De ürası Reis ve azalıkları seçim! İçin yarın heyeti umumıyeden sonra 19p- lanacaktır. Adliye ve Dahiliye encümanlerinden | kaenkeilik tahkikatı | ikmal edilmiş gibidir. İ Ankara müddejumumiliği yukarda İismi geçen suçluları tevkif ettikten sonra, hâdiseye adı karışan bir iki ki- şi-hakkında da araştırmalar yapmiş ve bazı şahısların bilgilerine mürâ- caatı lüzumlu gördüğü için İstanbul müddeiumumiliği vasıtasile ifadeleri ni tesbit ettirmiştir. İstanbul müddelumumiliği tarafın dan İstanbul birinci sorgu hâkimli- ği bazı avukat ve tüccarlarder ibaret bulunan bu şahısları dinlemiş ve i- İsdelerini ihtiva eden evrak Ankara müddelumumiliğine . gönderilmiştir. Ekrem Königin Belçika ve Fransada bulunan ve Türk barosuna kayıtlı 0- lan bazı avukatlarla ve tüccarlarla bu iş etrafında görüstüğü anlaşılmış tar. Birinei sorgu hâkimliğinin ifa lerini aldığı sahislar, bunlardan Tür- kiyeye dönmüş olanlardır, . ————— Almanlar Akdenize İnmek İstiyor Baş, tarafı 1 incide Almanya ile Akdeniz arasında en iyi muvssaleyi, Tunadan başlıyan bir Tuna . Vardar - Selânik kanaliyle temin etmek mümkündür. Bu kanal| için icap eden proje daha Harpte hazırlanmış; Umumi Umumi Harp- ten sonra da bu hususta Yugoslavya- | Suriyede İsyan Müfrezeler dün, muhafız İhsa Cabiriyi dağa kaldırmıy teşebbi etmişlerse de muvaffak olamam: lardır. Suriyeden asayişi temin, gönderilen jandarmalar ancak mu - hafızın ve Suriyeli memurların €v- lerini bekliyebilmektedir. Muhafoıx ve memurlar şehirden dışarı çıkama- te ba hâd arları âdeta m harebeleri yapıyorlar. Kürd leri bir silâh deposu naline gelmi: Halepte göz hapsi altnda bulunan Kürddağı müritlerinin şeyhi İbrah Hafi) Halebi terkederek gizlice Ki dağına çıkmıştır. hin gidişile Kürddağında daha vahim hâdiselere intizar edilmektedir. Şimdiye kadar hirhir zümve hare- keti gösteremiyen Selimiye eivarın- daki İsmaili cemaati ileri gelenleri, bir mazbata tanzim oderek Frans fevkalâde komiterliğine ve Suriye hükümetine göndermişlerdir lar da kendi mmtâkalarında dahili is tiklâl ilânini ve İsmaili cemaatine mensup bir muhafız tayin edilmesi- nl, bundan başka mıntakada kend ruhani reislerinden birisinin şer'i hâ kim tayin edilmesini istemektedirler Vütani kütle hâdiselerin mesuliye- #ini bugünkü hükümete tahmil edi - yor. Muhtelif hizbe mensun mebus- Tardan ve kötle İleri gelenlerinden Fahir Sahiri, avukat Ahmet Münir Vefai, Adut Misri ve dahs bir kac kişi hükümetten kati i tm ya bir teklif yapılmıştır. Hazırlanan bu projeye göre, bu kanalın Tunadan Morava mansabın- dan başlıyarak ırmağı ve Vardar nehriyle birleşerek Ku- manova'dan geçip Selâniğe ulaşma: lâzım gelmektedir. Halbuki bugün| Morava mansabından ziyade kanalın | Tunaya dökülen Timok nehriyle baş) laması projesi daha ziyade tercih e- dilmektedir.,, Muharririn o Levantekanal adını| verdiği bu kanal, Timok nehrini tü kiben Zayçar'e varmakta; oradan Be yaz Timok'u takip ederek ( Svirliğ'e ulaşmaktadır. Kanal, böylelikle Niş ve Nişova'dan geçerek Morvaya va- yacakfır. Stiybahirden , 450 v0 yüksekliğinde bulunan #rresovo € geçmek suretile Morova - Vardar yo- liyle Selâniğe çıkacaktır. Morova - Vardar arasındaki kanal, 60; Tu dan Selâniğe kadar olan bütün bu yolun uzunluğu ise 550 kilometre o- lacaktır. Muharrir, yollardaki durakları ve mesafe ketedilirken © kaybolunıcak aza” in zomani hesaplıyarak bu yolun mi 900 kilometre uzunluk srzedece- Bini söylemektedir. Halbuki Timok nehrinden Tuna- mın mansabı olan Sulina boğazına Jkadar olan mesafe 870 kilometred'r. |Sulina - Canakkale - Selânik ise, Ka- Tadenizden ve Boğazlardan geçip So- iniğe vararf bu yolun uzunluğu 19 kilometredir ki bu, yukarıda arzı İnan projeden 1070 kilometre daha u- İzundur. Yük tasıyan vapurların nehirlerde saatte sekiz, denizde ise saatte 20 kilometre katettikleri nazarı itibara İalınacak olursa, böyle bir gemi Ti- dere bugün Sama Je mealinden bazıları da mebusu Kör Hacı Reşidi evinde 2i- elârinin önline kip etmesi) * vrut, B (AA, Havas ajansı biri bildiriyor: Bugün Suriyanin başlıca şehirle - rinde Suriyenin Fransız - Suriye moahe aleyhinde büyük nümay muştır, Şamda, Halept Hamada bütün ms tır. Nümayişçilere i sokaklarda gruplar dir. Yüksek tah ik etmek üzere “kül etmek Şasi söküklürmdan geçerek Suriye- nin İstiklâle kavuşmasını istemişler- sında galeyan eserleri gö: lamıştır. Son günlerde Alevi çeteleri- le Jandarmalar er'#ınla sadetme- ler olmuştur. Menfi mukavemet hare- ketinin reisi Süleyman Mürşit taraf- tarlarımı teşkilâtlandırmakt nında daima 100 hafız kuvveti bulurd biz mu rmaktadır. (Beş 5 neide) "İsiz vatandaşları bu memlekette alın- terinden gayri kazanç imkânları ol - duğu fikrinden kendilerini kurtarma lıdırlar, diyordu. Ankarada milyon aşırı bir müna- him bir fark ile kazanan asından doğrudan doğruya gelen bir Fransız, muvaffakıyetinin İmok - Sulina - Karadeniz - Boğazlar» Selânik yolunu 164 saatte almakta- dır, Timok - Vardar yolunu ise 113 saatte katedecektir ki, arada 51 sant- İlik bir tasarruf mevcut olacaktır. Muharririn yaptığı hesaplara göre, bu kanalın vücude gelmesi için 400 milyon Alman markına ihtiyaç var dır ve bu on beş sene zarfında mey- dana gelebilir. Muharrir, bu müs zam İşi Balkan devletlerinin yalmz başına yapamıyacaklarını ve büyük rimin hakkındaki beynelmilel mu - devletlerden birinin yardımına muh-| İtaç bulunduklarını — söylemektedir. İBöyle rauazzam bir iş girebilmesi i İcin ise o devletin bu işle hayati men- İfaatleri bulunmak icap eder. Böyle bir devlet te ancak bugünkü büyük Almanyadır ve Almanvanın, kendi. sini Akdenize çıkaracak böyle bir yola ihtiyacı vardır. eği Hatavda Mehmet Akif İhtifali Yapıldı Antakya (TAN) — Şair Mehmet Akifin ölüm yıldö: münasebeti- le ihtifeller yapılmıştır. Erkek Wise - sinde yapılan ihtifalde, Hatay Millet Meelisi reisi Abdülgani Türk: kinci reis Vedi Karabay ile bir çok mebuslar da bulunmuşlardır. is sebebini şöy “Teklif ettiğim rakam içine tercüman ücreti bile koymadım, Fabrikalar ve büyük müesseseler her hangi bir komisyoncuyu seçer - İken. onda bazı hususi vazıf ve kabi yetler aramayı âdet edinmişlerdir. Asırdide parlâmento mürakebeleri - »in bile menedemediği ve sık sik 1s- kandallara meydan veren Trafic din fluence İnüfuz tüccarlığı) nın başlıca vesilesini böyle mubayaa tavassutla- rı ve bu tavassutların himayesi teş - kil eder. Komisyonculuğun Ilgası, I —Sermayeli ve işgüzar vatan - daslarımızın kendi para ve emekle - İrinden memleketi daha semereli te-! İsebhüslerde iştifade ettirmelerine, 2 — Nüfur kullandırma zamanını vermekten başka sermaye ve hüneri olmayanların daha iyi bir meslek ara malarına, 3 — Devletle ona mal müesseseler arasmda daha pürüzsüz, verecek daha emniyetli ve ciddi münasebet - ler tesis edilmesine hizmet edecektir. Tek partili rejlmimiz. İçtimat bün işleyen inkı- Oteritemizin en büyük mesnedi, davamızda — samimi yenin derinlerine kada İlâplar yapmışızdır. Bun -| İki Mühim Karar Köy Kalkınma Davamızın Ehemmiyeti retle denilebilir ki köy, Türk yatının sıklet merkezidir. Ve kalkınması mi atın tâ öf denberi unutulmuş ve ihmal & gelmiştir. On hükü devlet've idare edenler ihmil unutmuş idirler. Türk mü yalnız nutmüşlardı eski zamanlardanberi TÜ fikriyatı ve Türk edebi! köy hayatına köylüye taraf yabancı ve kay'tuz kalmıştır. bir Türk esiri mülhem olarak iztirenlarını terennüm eff ir Türk muhafi kendi varsa dü ba rini deildir. Heh Türk kö 1 zu ederek tarımı, Ti ietimat vattoı, sini so vanlarım tasvir bakımdan edebiyatlarmı b arm. Bulgarlar ların köylü yakmdan kadar derin bir havecanla ederek hattâ ecnehilerde bile #€İ kat, alâka uyondırdıklarina $i ssmuz Pie is kendilerine padiştİ lar, sadrazamlar tarstmdil verilen elim dolu keseler mukah linde yüksek kasideler vazan w8j ler ve muharrirler - bu T i ve vâteni zevke - tamfi men yabanc kalmışlardır. Helböl ki o hediveleri veren yine hakiksl razamlar dö ir. o köydür. Fİ edecek iraplarını ne ka symus olduklarma ifa ad j te pedisahlar ve s; #il vine o kövlü, kat bunu anlayıp takdir VE #iddan nereğb?! Mühevver kısım bizim köy! tırledı. Türkeilik o cereyanı İ buşlamış olan “Halka doğru,, bazı, idealist o. gençlerimizi kö doğru sevketti. O cümleden Tü öcağı Arelsrmden pek sevdiği dastım doktor Hasan Feridi Fet hiyi; Cevadı ve bazı diğerleri" ıyorum. Bunlardan bazıls leştiler, orada çalıştılaf ndukları muhit onlari tinden elbette ki mad nevi faydalar gördü. mumi harpte gençlerimizi külli kısmı cepheye gi leri için bu hareket durdu. Faks kurtuluş mücadelesi devrinde W ondan sonra köy meselesi unutul madı ve yine cümhürreisi İnönü nün teşebbüsile Türk köy haya ve köy kalkınma meselesi birçel ilmi tetkiklere mevzu oldu. Söyl ki; Burün köy hayatına nit elimi de oldukça geniş ve vasi muğti! mevcuttur. Zâten Ziraat Kurulta yında irat olunan nutuklar bu hü susa ait Türk zihniyetinde deri! tahavvüller basıl olduğunda sü; he bırakmadı. Suur ve vicdan 5 hibi herkes artık Türk kövün bakılması Jüzumunu miş ve bu yolda ihtiyar olunnca ber fedakârlığa katlanılması Wâ z'm geldiğini tekdir eylemiştir. Sıhhat ve selâmetine baktla arıck refah yüzü gören. elini altmda mektep bulan Türk kö lüsünün az bir zaman içinde b memleketin en kapal, en pürüz! meselelerini meselâ nüfus ve mi li müdafaa meselelerini kendi kes dilerine ve kolavlıkla halledece ğinde şüphe vektur. Ahmet AĞAOĞLU ve işlerimizde tertemiz olmaklığ #mazdır Tam we kati olduğuna sül olmayan bu samimiyet ve temizl her yerden daba fazla müdafaa mek, ve onu her türlü dedikodul. dan uzak tutmamız lâzımdır. On beş küsür senelik tecrübe. İ lar ve müirakabe adamlarımıza hususlarda köfi karar ve tedbir & hiyeti vermiştir. Onları hulüs takip edelim. F.R. ATAY