| No. 108 Şeyh Efen elgrafçı H., Anadoluyla gizli tel graf muhaberesine dair keş- fettiği sırrı, teşkilâtın âmiri bulu- nan Zekiden bile saklamıştı Yaz- dığı raporu büyük bir külüh kap- mak ümidi ve hülyasile bir cu- maertesi günü gizli hizmetler grü- puna kendi (götürmüştü. Fakat Türklüğe karşı bu casus kadar in- safsızlık göstermiyen tesadüf, kar- şısına bizim tercüman M. A. Beyi çıkarmıştı. Telgrafçı H. o güne ka- dar görmediği M. A. Beyi türkçe bilen bir Ingiliz sanmış, alçaklı- ğının vesikasını onun temiz eline verdikten sonra defolup gitmişti. Bu ihanet karşısında akşama ka- dar sabredememişti. Hemen bir 0- tomobile atlamış ve iki saat dolaş- tıktan sonra beni Aksarayda Val- de camii civarında bir kahvede bulmuştu. Yaşlı gözlerini gözleri- me dikti, Kulağıma eğildi ve in- ne büyük bir hıyanet karşısında.. Burada görüşülecek şeyler değil. Kalk ta münasip bir yere gidelim. Kahvede bir arkadaşı ile bera- ber Bekârlar tekkesinden haber getirecek olan Müştak (Efendiyi bekliyordum. Arkadaşıma bekle- mesini ve Müştakla beraber Mer- kez kumandanlığına gelip beni bul- malarımı tembih ettim. M. A. ile kahveden çıktık. Yangın yerlerine saptık. Yurtsever arkadaşım, tel- gralçı H.-nün hiyanetini anlattı Hiyahetinin vesikasını 'da verdi. “Mesele çok ehemmiyetli idi. Bu fur nalın İngilizlerin eline geçmesi bü- yük bir felâket doğurabilirdi. M, A. nin gamlı yüzüne baktım. Hirs- Ta dedim ki: — Bunu İngilizlere vermiyecek- sin, değil mi? ö — Elbette vermiyeceğim. Şu anda mekviimi, başıma gelecek fe lâketi katiyen düşünmüyorum. Fa- kat bu fezil tekrar gelir, kuman- dana çıkar ve verdiği jurnaldan bahsederse ne yapacağız? — Korkma, buna meydan ver- 'miyeceğiz. Yarın pazar ve grup karargâhınız kapalı oldüğü için böyle bir tehlike hatıra gelmez. “Biz onu yarın akşam bir daha si- z6 gelemiyecek bir hale sokarız. Buna inan ve git evinde rahatına bak, B eyazıtta M. A, den ayn. mıştım. Esat Bey odasın- da yoktu. H. nün ihanet vesikasını ve acele işaretli raporumu Burhan Beye bırakmıştım. İşte Esat Beyi telâşa düşüren ve şiddetli dav- ranmak kararımı verdiren hâdise bu idi. Esat Beyden o akşam ya- pılacak işler hakkında kati emir aldım. Harekete alt teferrünti da arkadaşlarımla kararlaştırdım. O skşam Bekürlar tekkesinde yine bir toplantı vardı. Fesat oca» ği yanıyor, hiyanet kazanı kaynıs yordu. Gündüzün bütün vesajti hazırlamış, her türlü tedbirleri almıştım. Bana verilen emir şu idi: “Telgrafçı H. yi yakalayıp bir yere kapamak... Salla göbek ima- mı, M. Hocayi bir daha böyle işle- #e karışmıya tevbe ettirinciye ka- dar hırpalamak... R Elimde ik! otomobil vardı. E- st Beyin gizli adamlarından Ri- zeli Muratla Mepavrili İbrahim ve Top Omerin o akşam için yardı- ma verdiği Hopalı Süleyman ve Sürmeneli Şakirle Derviş ve Müş tak Efendiler yanımda idi. Gece saat ön birde toplantı bitmişti. Hainler birer, ikişer tekkeden çık Miş, evlerinin yolunu tutmuşlardı. İlk hücumu Sallagöbek ile telgraf H. ye yaptık. İkisinin de kopa- 8: dilleri tutuldu. Titriye titriye ayrı otomobillere bindirdik, Tel grafçı H. yü Müştak, İbrahim ve Murada verdim, hemen - hareket ettirdim. Sallagöbeği de fesat yol- daşı M. Hocayı bekletmek üzere Dervişle otomobilde bıraktım. Beş sonra M. hocayı da ele ge- çirdik ve bitkin bir halde otomo- - bile attık. Bu kafileyi de yola cı | SL BERT <a Yazan: M. SIFIR diye Mâna kardık. Şeyh F. a yazılan çok acı bir tehdit mektubunu da kapısının aralığından içeriye attıktan $on- ra Dervişle Beyoğluna geçtik. elgrafçı H., gözlerinin bağı T çözüldüğü zaman, kendile- Tini tanımıyacak bir şekil ve kıya- iete sokan Burhan ve Yusuf Bey lerin karşısında bulmuştu. Bu â- kıbet karşısında fena halde kork- muştu. Yalvarıyordu. Etek ve a - yak öpmekle kurtulacağını sanı- yordu. Dört gün ve dört gece sü- Ten bü hapis vaziyeti telgfarçı H. yü, yalnız müttefiklerden değil, Hürriyet ve İilâfçılardan da s0- ğButmuş ve canından bezdirmişti. Bundan sönra bu gibi işlerle uğ- Taşmıyacağı hakkında söz vermiş- tl. Verdiği sözü tutmadığı takdir- de bu hareketini hayatile ödeye- ceği kendisine anlatıldı. Beşinci gece de yine gözleri bağlı olarak evinin kapısı önühe bırakılmış- tı, H., can kaygusuyla verdiği sö- zü nihayetine kadar tutmuş ve bir daha etliye sütlüye karışmamıştı. M. Hoca ile Sallagöbek imam da o gece Yenibahçe bostanları 2- rasında lâyık oldukları muamele- yi görmüşlerdi Tek durmıyanm hakkı kötektir, sözünün delâlet et tiği manayı pek acı bir surette an- lamışlardı. Kendilerine verilen bu mükellef dayak ziysfetinden sonra * da sabaha karşı, perişan hal ve kı- yafetleri ile bekârlar dergâhına kadar otomobille getirilmişlerdi. Akşamdan tehdit mektubunu alan Şeyh F, Efendi hazretleri çalınan kapısını açmak için biraz fazla düşnmüştü. Fakat zorlanmasın- dan kapının kırılacağını pek çabuk anladığı için açmağı'daha uygun bulmuştu. Yüzve gözleri yara ve bere-fçinde inliyen ve çok bitkin bir halde bulunan M. boca ile Sallagöbek imam birer” totba et yığını halihde önüne bırakılmıştı. Karşılaştığı (o fedakârlardan biri korkunç gözlerini #çmış ve şü su- ali kendisine sormuştu: — Şeyh Efendi, akşam bırakı- lan mektubu okudun mu? | Aleminden gelen haber güne kadar etrafa ateş püs küren celâl Şeyh günah işlemiş'bir derviş gibi boynunu bükmüştü. Niyaz eder gibi elleri- ni kavuşturmuşı muhatabının kar şısında eğilmiştiz — Eyvallah azizim. demişti. Pi- rim ve ceddim hakkı için söz ve- riyor ve yemin ediyorum ki bir daha ne böyle işlere karışır ve ne de karışanlarla görüşürüm. Ertesi günü tekkeyi bökliyen bizim fedakâr Derviş şöyle bir görüşmeye şahit olmuştu. Öğle- ye'doğru tekkeye gelen uydurma binbaşı Zekiye şeyh W. kapı önün- de: — Nuru aynim efendim. Hak erenler, tarikat umurundan gayri İşlerle meşguliyetimize izin vermi- yörlar artık. Akşam âlemi mânada erenler malüm etti bize bu haki- kati. Bundan sonra hoş görün bizi... Demiş, kapıyı açrüadan içeriye çekilmişti, Bu fesat ocağını sön- düren rüzgürm kuvvet ve şidde- ti Hürriyet ve İtilâfçıları fena hal de sarstı. Yıldırıcı ve korkutucu mektuplar çoğunu sindirdi. Salla- göbek ile AL Hocanın yedikleri kö teğin acısı yurt acısı duymıyan bu kara vüzlü ve katı vüreklilerin Iei- ne çökmüş ve hepsine tatlı bir ib- ret dersi olmustu. (Devam: var) 10 Temmuza Hazırlık İzmit, (TAN) — 10 temmuzda ya - pılacak büyük deniz eğlenceleri ha- zırlıkları hararetli bir şekilde devsm etmektedir. Donanmamızın da tem kadrosu İle iştirak edeceği müsaba - kalar, Türkiyede ilk defa olarak mü kemmel bir deniz eğlencesi teşkil ey leyecektir. . lerce davetli gelecektir. !cek, fakat imar hareketi şehrin - Jtir. Kapalı Çeri Modern Hale Sokulacak Prost, kapalı çarşının mevzit bir projesini yapacaktır. Bu projeye gö- re, çârşı umümi vaziyetini aşağı yu- karı aynen muhafaza edecek, yalnız modern, yeni ve temiz'bir şekle 80- kulacaktır. Çarşının dış sınırları geniş yollar- la çevrilecek ve methalleri civarın- || da geniş otomobil parkları yapılacak tırı Mevzii proje süratle ikmal edile | mumi imar plânile hem ahenk ola- Üsküdar ve Kadıköyünde Apartıman Bulunmıyacak Şehircilik mütehassısı Prost şeh- rimizde kaldığı müddet zarfında Kadıköy ve Usküdar ve havalisinin nâzım plânını yapmak üzere icap &- den tetkiklerini bitirmiştir. Prost, kendisine belediye ve mü-|| zeler idaresi tarafından verilen izaha- ta göre tetkik ettiği sahalardaki tari- |/ hi âbide ve eserleri de nazarı dik - kate alarak açacağı yolları, meydan- ları. ve tesis edeceği mahallerin ve semtlerin hususiyetlerini tayin etmiş Iktısadi zaruretler bakımından da ticaret odası ve diğer mütehassısla- rın verdiği raporlar göz önünde tu. tulmuştur. Bu arada Haydarpaşanın. müstesna ticari vaziyeti bilhassa ye- ni raporda tebarüz ettirilecektir. Mahallinde yaptığı tetkiklerden sonra nâzım plânın esaslarını kaba taslâk bir şekilde çizen Prost, bunu mahallinde bir kere daha karşılaştır. mış, sonra Parise gitmiştir. Tesbit edilen ilk esaslara göre, Üsküdar ve Kadıköyünde apartman bulunmıyacak, küçük ve .muhtelif tipte evler yapılacaktır. Spor sahası, ticaret yerleri, asri mezarlık yeri, hava meydanı; gibi muhtelif umumi yerler için müna - sip birer yer ayrılacaktır. Haydarpaşa garı tevsi edilecek fe- ribot iskelesi yapılacaktır. Diğer taraftan Boğuziçinde de ilk tetkiklerini yapan Prost bilhassa Bo ğazın tabii ve istisna! güzelliği kar- şısında Bağazın dekoratif vaziyetini bir kat daha tebarüz ettirmek için iki sahilin imarinı, İstanbul, Beyoğ- Tu, Üsküdar ve Kadıköy semtlerin - den farklı bir şekilde hazırlamak za- ruretini takdir etmiştir. em Tiyatro Sanatkârları Dün Toplandılar Seyyar tiyatro sanatkârların: bir araya getirerek disiplin altında ça- lıştırmak ve bu suretle bazı istidat- ları kaybolmaktan kurtarmak mak- sadile Raşit Rizanın Ankaradan şeh- rimize geldiği evvelce yazılmıştı. Dün tyatro sanatkârları birliği halkevinde bir toplantı yaparak par ti merkezinden sanatkâr Raşit Rıza- ya tevdi edilen bu vazifede kendile- rinin ne yolda yardım ve hizmet ede bileceklerini görüşmüşlerdir. Bestekâr Muhlis Sabahattin, Aziz Şadi ve Şevki Şenerin bulundı İ cek senenin eylülünde belediye rak yürüyecektir. (Ni | zığa istinat edecektir. Kazık kak vatman ve biletçiler ne verilmek üzere bir mazbata ha- zırlamışlardır. Bu mazbafada, yakın da hükümetçe satm alırmasi mukar rer olan şirketim, bu gibi büstahdem Terinin hukükünu şimdiden gözetme si lâzımken hâlâ butlâ yahaşmadığın: dan şikâyet edilmektedir. Bilindiği gibi, şirketin . ameleden topladığı cezalar için bir ceza san - dığı ve amelenin her ay aldığı ücret tutarından kesilen yüzde dört nisbe- tindeki paraya şirket tarafından ya- pılan ilâvelerle meydana gelen ihti- yat sandığı vardir. Bu sandıkta ha- len 360 küsür bin Tira sermaye mev cuttur. Ceza sandığındaki para mev cudu da 19 bin liradır. Biletçilerle vatmanlar, esasen ken- dilerine alt olan bu paranin ne şe- kilde kullanılacağım Nafia Vekâleti nin tesbit etmesin! istiyorlar. Tramvay müstahdemleri, yardıma muhtaç kimseler olduklarını, bu pa- raların da kendi alın terlerile bin bir mihnet ve meşakkat içinde kazandık lari paradan kesildiğini ileri süre - rek aralarında taksim ettirilmesini istiyorlar. Gazi Köprüsü Bayramda Açılacak Gazi Köprüsünün açılma res İ mi, gelecek sene Cümhüriyet Bayramında büyük mekasimle yapılacaktır. İnşaatı üzerine alan firma, köprüyü tamam birhalde gele- ye teslim edecek şekilde çalış- maktadır. Köprünün Unkapanı tarafın- İ da biri 18 metre, diğeri 16 met re olan ve birincisi 182 ikinci. İsi 164 kazığı istinat eden ke nar ayaklarının kakılmaları çişi bir, hafta, on güne kadar bite - çektir. Azapkapı tarafına kakılacak 16 ve 10 metrelik kenar kazık- larının o teerübeleri bitmiştir. Kakma ameliyatına birkaç gü <. ne kadâr başlanacaktır. Bu ka- xıklar da ayrıca 150 ve 110 ka- ma İşleri bitiikten sonra ameli- yatın denizaltı kısmı tamamlan mış olacaktır. Diğer taraftân köprünün dam, açılıp kapanma kısmına İsabet eden üç dubanın montajı bit - miştir, Bunların yakında kolon; mesnet ve kirişleri takılacaktır. MÜTEFERRİK : Ameleden alınan Ceza Paraları Ne Yapıladâk? Tramvay şirketi. —— m > toplantıda birliğin asli nizamnamesi okunmüş birliğe kayıtlı yardim şekilleri tesbit ödilmiş ve ye- bu İni heyeti idare seçilmiştir. artistlere FATİH HALKEVİNDE : Fatih Halkevi kütüphanesi yeniden tanzim, edilmiştir. Kütüphane er O gün Ankara ve İstanbuldan yüz | saat 14 den 21 e kadâr açık bulündurul kam ela haneden bir köseyi gösteriyor. LİSTE ; Teneke Saati tındır Diye , Yutturmuşlar Küğik pazarda Odunkapısında 16| dumârda oturan Kemsl Tunçelile iki arkadaşı dün sabah Trabzon o- telinde bturan Hüseyin Demiri tavla mak suretiler48 lirasını dolandirmış- latdır. “Kemal Tünçel; Ketidisine ye- nİterhis edilmiş bir asker süsü ve- rerek zengin olduğunu öğrendiği Tü seyin Demirin yanına sokulmuş ve cebinden bir kaa$'çıkararak göster - miştir: — Bayım”bu saat altındır. Baba yadigârdır. Ben Istanbula geldim. Kimseyi tanımam, Memlekete gidöce dim pafam da yok. Bu saati sana sa- yatını sormak İsterken iki kişi daha || peyda olmuşlar ve Kemal Tunçelin yânma sokularak: Arkadaş demişler, sana 45 ta- İne papel. O saati verir misin? Kemal Tunçel bağini kaldırmış: — Olmaz, demiştir. Hüseyin Demir, saatin kiymetli olduğunu anlayınca Kemal Tunçeli bir kenara çekmiş ve 48 Uraya saati almıştır. Akşam otele dönünce kelepir al- dığı bu altın saati dostlarına göster- miştir. Ötelti: “Şaka mii sörlüyorsun Bay Hüseyin. Bu altın deği, tenekedir.,, deyince Hüseyin Demhf uyanmiş ve hemen soluğu poliste ılmıştır. Ver- diği eşkâl üzerine Kemal Tunçel ya kalanmıştır. Polis diğe arkadaşla- Fını da arıyor, Bir Yankesici Tutuldu Mehmet isminde bir tircar İzmire ni gitmek üzere evvelki güy Denizyol- afla Vekâleti- Tari İdâresinin Galata mrkezinden bilet alırken sabıkalı yarkesiciler - İden Portakal Hüseyin yanna sokul- müş, cebini karıştırırken cirmi 7DEŞ İda but halinde yakalanmıştır. “045 düf Ankaradan Telefon ve Telgrafla Cezaevlerinde Yapılan Islahat Ankara, 3 Tan muhabirinden) — Cezaevleri umum direktörlüğü va - zife ve teşkilât kanununa göre ceza evleri tam mânasile bir terbiye ve ıslah evi haline #okulmutşur, Yeni kanun ile Adliye Vekületine bağlı bulunan ceza ve tevkif evleri umum müdürlüğünün vazifeleri ta- yin ve tesbit edilmiş ve bu arada ce- za evlerine taallâk eden bazı mua- melelerin süratle cereyan ve Masını temin edecek olan hükümler de ilâ- ve olunmuştur. Umum müdürlüğün vazifeleri kas nunda şöyle sayılmaştıf: “Ceza ve tevkif evleri umum mü- dürlüğü Adliye Vekilinin direktifle- ri dairesinde ceza ve tevkif evlerinin inşa ve tnmirlerini temin ve idare tarzlarını tanzim ve hesap Müamele, #ayım, demiştir. Hüsevin Demir, fi, |Jerini takip ve bunlara müteallik mu habereleri icra ve tayinleri vekâlete ait olan ceza ve tevkif evleri müdür ve memurlarının tayin, terfi ve tah- villerine dair inha muamelelerini ifa eder., Umum müdürlük birincisi iş esası üzerine kurulan ve kurulacak olan ceza evlerine; ikincisi diğer ceza ve tevkif evlerine ait işlerle meşgul ol- mak üzere Iki kısma ayrılacaktır. İş esası üzerine kurulmüş ve ku- rulaçak olan ceza evleri mütedavil sermaye ile yapacakları işler dolayı siyle hükmi şahsiyeti haiz olacaklar dır. Mütedavil sermaye ile iş göre- cek her ceza evini temsil edecek ma kam ve memurlatı Adliye Vekâleti tayin edecek, lüzum gördüğü zaman da değiştirecektir, Ceza ve tevkif evleri umum müdür Töğü ile umum müdürlüğün şube mü dürlüklerine ve 9 uncu ve daha yuka rı derecedeki ceza ve tevkif evleri müdürlüklerine hâkim ve müddelu- mümilerle bu sınıftan sayılanlardan bulundukları derecede kanuni terfi müddetini henüz eyer da bir yukarı <derere massile £ leri ve kendilerine: tayin edildikleri I Portakal “Hüseyini: meşhek; suçlar müddeiumumiliğine vermişir. Elleri ve Kolları Yandı Beşiktaşta Kum iskelesinde Meh- medin kum döposunda çalişan Bo - yabatlı 323 doğumlu Ali oğlu Meh - met Ali, dün sabah deponun kamyo - nuna benzin boşaltırken elindeki benzin tenekesi motörün hararetin - den sleş #lmış, elleri ve kollari teh- Tikeli-bir surette yandıği'için Beyoğ. lu hastanesine kaldırılmıştır. Polis hâdiseyi tahkik etmektedir. On Kuruşluk Yutan Çocuk Fenerde Çukur mesçit sokağında oturan Şaban ustanın 4 yaşındaki oğlu Mehmet, dün sabahleyin bir on kuruşluk para ile oynarken, para bir denbire boğazına kaçmıştır. Babası vaziyeti polise haber vermiş, polis te çocuğu Şişli çocuk hastanesine kaldırmıştır. Ağrıyı Geğirmek İstemiş Galstada Necatibey o caddesinde 310 numaralı evde oturan kundura- cı Mustafa oğlu Halit Civelek, ayak- larında ve dizlerindeki ağrıyı geçir- mek için bir şişe ispirto alarak evi- pe gitmiş ve mumu yaktıktan sonra uyumağa maşlamıştır. Fakat, ispirto, birdenbire mum - dün steş almış ve bacaklarını, elleri ni tehlikeli bir surette tutuşturmuş” tur, Halit, imdadı sıhhi otomobilile Beyoğlu hastanesine (kaldırılmıştır. Polis tahkikata devam etmektedir. Sarhoş Aklı, Bu Muhtesipiskender — mahallesinde “Tadettin 'sakağında 11 numaralı ev - oturan Ibrahim, dün kafayı adem akıllı tütsüledikten sonra evine gel- miş ve camları yumruklamaya baş - ba hastanesine kaldırılmıştır. Kuş Tutmak İsterken lamıştır. Cam kol damarlarını teh - ifkeli bir surette kestiği için Gura - derece maaşının “verilmesi caizdir. Fakat bu suretle geçtikleri dereceyi umumi hükümlere göre iktisap edin ciye kadar bu maaş tayin edildikleri memuriyet haricindeki vazifeler İçin müktesep hak teşkil etmiyecektir. Neşri tarihinden itibaren meriyet mevkiine girecek olan bu kanımun, mödern ceza evleri tesisinde ve mev cutların inkişafında çok faydalı bir rol ifa edeceği muhakkakir. Harf İnkılâbı İçin Açılacak Sergi Ankara, 3 (TAN Muhabirinden)— Harf inkılâbının onuncu yıldönümü münasebetiyle şehrimizde bir basıl- mış eserler sergisi açılacağını yaz- mıştık. Bu sergi hazırlıklarile meş- gul olmak üzöre Başbakanlıkta bir komisyon teşkil edilmiştir. Komis- yonda bütün bakanlıkların delegele ri bulunmaktadır. Diğer taraftan İç Bakanlık sergi için, hazırlık olmak üzere valilikle. re bir tamim yapmış ve vilâyetleri, içinde on sene zarfında basılmış olan eserlerden birer tanesinin gönderil- mesini istemiştir. TAKVİM ve HAVA 4 Temmuz 1938 PAZARTESİ j1 imeiay Gün: 81 Hazer; 60 İ Atabi 1387 Rumi 1884 İ Cemariyeleevel: 5 Haziran: #0 | Güne 434 — Öğle 1218! İkindi: 10.16 — A'csam; 1944 | 20İ bime 2147 İmei YURTTA HAVA VAZİYETİ Yeşilköy meteoroloji istasyonundan ah- nan malümata göre havu yurdun Ozia A- nâğeh ile, cenubun doğu kısmında çok bu Yatla ve mevzil yağışlı, Egede oz bulutlu, diğer bölgelerde bulutlu geçmiş, rüzrür- Wr.Egede garbi, cenubi Anadoluda demibi. diğer yerlerde şimal! istikametten orta kuvvette esmiştir. Dün İstenbulda hava az bulutlu geç - miş, rizgir cenubu garbiden saniyede ? #4 4 metre hızla esmiştir. Saat 14 te baro metre 758,5 milimetre fı Hararet en çok güneşte 61.5 gölgede 17.0 ve en az 195 sar Herat alarak kayfadilmintir.