2-7-938 No. 21 — Korkmayın çocuklar, nayın Diye bağırarak, bu' karışıklığın önünü almıştı. Sonra; kadın Efen- inin önüne eğilerek yerle bera- ber temennah etmiş: — Efendim! Bu'atılan top, ilk kat topudur. Mahilumunuz, şu an- dan itibaren tahfâ cülüs ottiler, 'ebrik ederim. Asil mühim vazi- miz, Şimdi başlıyacak. Müsaade yurursanız, Askerin başına gi - yim. Demişti. Aftık şu andan itibaren ie Sultah unvanını alan kadın kork» fendinin duaları arasında yine kı- ını $0) #lile yarısından kavrıya. Tak merdivenleri acele acele in - iş, çık/Pp gitmişti. i D* iremiz, artık tam mânasile bir düğün evine benzemi. işti. Werkes çılgın bir sevinç ve'sürur inde idi. Top sesleri, camları sar. sarsa devam ediyordu, Kızlar, mİZ tarafına koşuşuyordu. Hava, artık ağarıyordu. Hün - ir dai inin önü, içleri, tüfekli hriye öfradı dolu sandallar ve tanalarla dolmuştu. £ Sarayın karşısındaki karakol ge- isinin toplarından vakit vakit a- #vler parlıyor, siyah dumanlar, Tayraklarla donanmış direklere iğru yükseliyordu. i Hünkâr dairesi tarafından acı fı kadın feryatları işitiliyor- 3. Bu feryatlara, kırılan camların, izelerin korkunç sanmırtıları da..... m ediyordu. Yaşlı kalfalar, mütevekkilâne bo psalar, hakları var. İşte bu, in- lara fbret olmalı da, şu fâni ei. saltanatına bel bağlamama- Diyorlardı. Ünkâr dairesinin önünden; biribirini takip eden iki ka kalkmıştı. Derhal bu kayıkla. etrafını, asker dolu sandallar işatmıştı. Öndeki kayıkta, Sul. Azizle yanında oğullarından 'usut İzzettin ve Mahmut Celâ - üne dönüvermiş gibi idi. Sabık Ikümdar, artık dünyayı görmek işti. Arkadaki kayıkta bulu - Valde Sultan ile diğer kadın- da, ayni vaziyettelerdi. Kim lir ne kadar telâşla çıkmış ola- lar ki, yaşmak bile tutunmıya Kayıklar, akol gemisinin arkasından do- arak Sarayburnuna doğru akıp erletken, artık bizim dairenin li ve vaziyeti de birdenbire de- pe — Ne duruyorsunuz kızlar? Top nsanıza.. Nerede İse, şimdi göç Diye bağırıyorlardı. iz toplanmıya okadar'dalmişız ki, ndimizin serasker kapısı (1) nda (1) Yani, (ifarbiye Nezareti). Simdi (Üniversite) binme, ÇIRACAN SARAYINDAŞSYIL BESİNCİ MURADIN HAYAT Yazan: ZIYA ŞAKİR Biat Toplarının Sesleri Duyulmıya Başlamıştı Efendim?. Bu atılan top, ük biat topudur. Mahdumunuz, şu andan itibaren tahta cülüs ettiler. tahta çıkarıldıktan sonra &layla Beşiktaş sarayına getirildiğini gör miye muvaffak olamadık. Biz, bu meşguliyet arasında k ken, hünkâr dairesinden &cele bir haber gelmiş. efendimiz çamaşır ve elbise ile, hizmet için bir kaç kız istemiş. Dilberengiz ve Ay fer kalfalar elbise ve çamaşır boh- çalarını hazırladılar. Büyük kalfa- lar o kadar kalabalığın içine karı- şamıyacağı için küçüklerden beş kız yolladılar. Bunların arasında, ben de vardım. T am kapıdan çıkacağımız 2a- — İ. man, (Batma Bulten) ile kar şilaştık. Bu Sultan efendimizin hemşiresi ve Sultan Mecidin kız- larının en büyüğü idi. Kardeşleri- nin içinde en çok efendimizi se verdi, Kayıktan henüz çıkmış olan Fat ma Sultanı, koluna giren harem a- ğalarının arasında âdeta koşar gi- bi yürüyor: — Çok şükür Rabbime.. Bizlere bugünleri de gösterdi. Diye söyleniyordu. Etek öpmiye bile vakit bulama- dik. Yanımızdaki ağalar: — Haydi kızlar... çabuk... m acele ettikleri için, hün- dairesine di a m loğru koşmıya baş- Hünkâr dairesi, daha hâlâ ablu- ka altında idi, Sıra sıra süngülü as kerler arasından geçtik. Alt sofa, mahşer gibi kalabalıktı. Yanımız- daki ağalar mütemadiyen: — Döstur.. Destur.. Diye bağırıyorlar, bizi bu kala- balık arasından geçiriyorlardı. Üst kata çıktık. Büyük salona bi- tişik bir odaya girdik. Bu odanın Sağındaki kapı açıktı. Burada elen- dimiz ayakta duruyordu. Karşısın- da da, biraderi Hamit Efendi ile Fatma Sultanın zevci damat Nuri Paşa bulunuyordu. Henüz çocuk sayılacak bir yaşta bulunmama rağmen burada ilk na- zarı dikkatimi celbeden şey, efen- dimizin halinde gördüğüm garip bir değişiklik oldu. üne kadar, mahzun çehresi gülmiyen.. ve bu gece de, Süleyman paşa tarafından alınıp götürülürken korkusundan tiril €- ril titriyen efendimiz, şimdi âdeta şen bir çocuk gibi pek neşeli gö- rünüyor, yüksek sesle: — Ne yapalım. kaderimizin hükmü böyle imiş, Diye kahkahalarla gülüyordu. “ Bizi görür görmez, derhal yam- mıza geldi. Ayni sözleri, bize de tekrar etti. Yine o kahkahalar ara- sında, hepimize yeni elbiseler, ye- ni kunduralar, küpeler, yüzükler vadetti, Sonra, sanki birdenbire ak lına gelmiş gibi: — Haaa. Valde, ne halde? Dedi. O zaman çocuktum. muhakeme edemiyordum. Fakat bu gün, o dakikalar aklıma geldikçe düşünüyorum, efendimizdeki akıl rahatsızlığının ilk eserlerinin da- ha o gün başladığına hükmediyo - rum. Onun o halini gören başkaları, o hareketlere pek tabii mâna vere- bilirlerdi. Çi |, uzun seneler amcasının korkusunu çeken ve ru- hân muztarip bir hayat geğiren e- fendimizin dudaklarında günlerce âdi bir tebessümün bile görülme- diğini bilmezlerdi. Halbuki biz, onunla her gün baş başa yaşıyorduk. Cahil ve görgüsüz birer kız olduğumuz halde, onun içini kemiren istırapları anlıyor - Vaziyeti, Ruhlarını da Anlamak İsterseniz... Plâj üzerinde gördüğünüz tip- lerden bir kaçının ruhlarının da nasıl olduğunu sırasında söylemiş- tim. İnsan yeni gördüğü bir kim- senin, çok defa, şeklinden ziyade ruhunu anlamak İster. Şu gördü- ğünüz kır güzel endamlı, güzel yüzlü. Bunlar iyi, fakat acaba ru- hu nasıl? Onun için söylediğim dört türlü tipten her birinin ruhu- nu da - yine dahili guddelerine göre » anlatmıya çalışacağım. Uzun boyluların ruhunda en ri- yade belli olan şey neeleci olması- dır. Adalelerinde olsun, fikrinde ol sun reaksiyon çabuk olur. Fakat a- celeci am sebatsız da ol; dan dolayı hissiyatı seba! duğu gibi, iradesi, düşünüşü, #ün işleri devamsızdır. En çoğu ça“ huk müteessir olur, çabuk öfkele- nir, bedbinliğe de çabuk düşer. Uzun boylular maddi vaziyetle- rine göre dermanlı, dermansız diye iki türlü ayrıldığı gibi onları ruh- larına göre de dermanlı, derman- sız diye ayırt etmek mümkündür. Hem tiroit guddesi, hem de höh- rek üstündeki gudde fazla işliyen- lerde reaksiyon acelesi ölmakla beraber kuvvetli de olur. Bunlar mesleklerinde, islerinde kuvvet - lerini, çabukluklarını ve usta ol duklarım gösterirler. Bunlara karşılık, tiroit guddesi farla işlemekle beraber, böbrek üs tündeki gudde iyi işlemiyen uzun boylularda reaksiyon yine acele 0- Tar, fakat bu bir kuvvet göstermek değil, sadece kabarmaktır, İşinde ustalık, çabukluk gösterir, ancak defa beden kuvvetine nisbetle çok yüksek ol- dekender daha ziyade tikir işlerim. de muvaffak olur. Zeytinyağları Sımflara Taksim Edildi devam eden çalışma neticesinde, memleketimizde y her nevi zeytinyağlarını, beynelmilel tasnif. lere uygun bir şekilde tesbit etmiş- tir, Verilen kararlar, zeytinyağı sa- nsyiimizi koruyacak vaziyetetdir. nlan tâsnifte, yemeklik yağla- ra birinci derecede yer ayrılmış ve zeytinyağcılık sanayiinde, nefis zey- tinyağı istihsaline doğru yeni bir çı gır açılmıştır. Ankarada toplanan komisyonda, Izmiri, Yahya Kerim Onart temsil etmiştir. İzmir murahhası Ankara» den döndü. Şu izahatı verdi: — Devlet, yağcılığı ilmi bir çer- çeve İçinde yürütmek kararındadır. Dünyada, zeytin ağacı miktarı iti- bariyle üçüncü gelen memleketimiz de, zeytinyağı sanayiine rasyonel bir cephe vermek isteniyor. Iç ve dış piyasalarda zeytinyağlarımızı iyi ta mrıp, iyi fiyatla satmak kararında- yız. Bundan başka, nebati yağ sa- nayiine de ayrı bir yer vererek, gay rimeşru rekabetlere meydan birakıl- mıyacaktır. Hüsnüniyet sahibi müs- tahsil azami derecede cezei hüküm- lerden korunacak, müstehlike de tam bir garanti verilecektir. İzmir ve havalisi - zeytinyağcılık sanayii, teknik bakımdan, Ayvalık zeytinya- ğı sanayiinden epeyce geridir. Veri- en kararlar çerçevesine İzmir zey- Cnyağcılık sanayli hakkında hüküm | ler koydurmak için çok çalıştık. İÇ TİCARET: Fındık İçin Bir Proje Hazırlanacak Şehrimizde Temmuzun sonlarına kadar devam edecek olan toprak mahsulleri toplantıları biter bitmez, Iktısat Vekâleti iç ticaret umum mü 'dürü Mümtazla standard şubesi mü- .dürü Faruk Giresuna ve oradan da İzmire gideceklerdir. Giresunda fın- dık mevzuu üzerinde ve İzmirde ku ru üzüm ve incir. üzerinde ihracat bakımından toplantılar yapılacak- tır. Bu toplantıların neticesinde ha- zirlanacak esaslı * proje Vekâlete nan zeytinyağı komisyonu, bir hafta i; GÜNLÜK PIYASA Ziraat Bankası kilom 5.28 kuruş- tan 335 bin kilo yumuşak buğday ve kilomu 5.20 kuruştan iki yöz beş bin kilo sert buğday satmıştır. Tüccar malı olarak 15 bin kilo yumuşak Po Isi malı 639 kuruştan, yüz bin ki- lo seri buğday 5,82 den satılmıştır. Trakyanın Gelibolu, Tekirdağ, U- zunköprü, arpalarından vöz kırk do- kur bin kiloda dört parti mal nevi- lerine göre 4.054.075 kuruş arasın da satılmıştır, Tekirdağ küşyemlerinden o yirmi #ki bin kiloluk bir parti çuvallı ola» rak Tekirdağ; teslimi şartile kilecu, 8,12 kuruştan verilmiştir. Çavdar fiyatlarında biraz düşük - Yük olmuştur. Trakya çavdarları beş Kuruşa kadar verilmektedir. ODADA: Biralık Arpa Için Esaslar Tesbit Ediliyor Ihracat maddelerimizin standardı için toplanan heyetin ayırdığı ihza- ri komisyon dün sabah Ticaret Oda- sında görüşmelerine devam etmiş- tir. Vekâlet standard şubesi müdürü Farukun reisliği altında yapılan mü zakerelerde arpa mevzuu hakkında bazı esaslar tesbit edilmiştir. Bu e- saslara göre arpaların ihracı zama- nında ne gibi kaldelere tâbi tutula- cağı ve yemlik veya biralık arpala- rın kalite bakımından hangi esaslar dahilinde satılıp ihraç edileceğine dair bir proje hazırlanmıştır. Bu proje bugün çoğaltılacak ve Pazar- tesi günü toplanacak umumi heyete dağıtılacaktır. Bugün toplantı olmt- yacaktır. Fakat iç ticaret umum dürü Mümtazla standard şubesi mü- len kararların parafe işini bitirecek lerdir. Halde Dünkü Satışlar Bamya kilosu 10 — 19. Sakız ka- bağı 1.50 — 2, Dolmalık biber 15— 18, Sivri biber 15 — 25, Çalı fasul- yesi 6 — 11, Ayşe kadın fasulyesi 10 — 12, Kırdomatesi 4-— 6; Bakla Kısa boyluların ruhu, çok defa, yavaş yavaş olur. Reaksiyon hişsi- yatta da, irade işlerinde de, fikir işlerinde de yavaş meydana çıkar, Bunlar da, urun boylular gibi, iki türlü ayırt edilebilir, Bir kısmında tiroit guddesi az | işler de böbrek üstündeki gudde fazla hormon çıkarır, yahut tiroit guddesi az işlediği halde erkeklik veya kadınlık guddeleri fazla hor- mon çıkarırlar. Böyle kısa boylu dermanlılarda ruh çok defa pek kuvvetlidir. Sahibi pek büyük ve sebatlı iş görebilir, fakat hicbir iş- te acelesi yoktur, hareketleri de hiç bir vakit acele olmaz, Bu yavaşlık bazılarını vurdum duymaz gibi gösterir. Kısa boylu dermansızlarda tiroit geddesi az işlediği gibi böbrek üs. | tündeki gudde yahut erkeklik ve- ya kadınlık guddesi de ax isler. Bunlar işlerinde yavaş olduktan başka büyücek bir beden kuvveti de gösteremezler, Buna karsılık iş lerinde toplu, sebatlı ve dikkatli olurlar, Dahili guddelerin çıkardıkları hormonlara göre, İnsan tiplerini öğrendikten sonra, İsterseniz, ay- nanıza bakarak kendi tipinize gö- re kendi kuddelerinizi de anlamı - ya çalışırsınız. Fakat burada mü- him bir tavsiye: Ne kendiniz için, ne de başkaları için kesin bir hü- küm vermeyiniz. Guddelere göre İnsan tiplerinin ayrılması benür pek yeni tetkiklerdir. Şimdilik bun lar fenni eğlence kabilinden şey- lerdir. Zaten, ben de, size ucuz eğ- İence olsun diye anlattım. 6 — 7, Semizotu 1,50 — 2, Yaprak 7 —1l, Sarımsak 2 — 3.50 kuruş il —4, Hıyar 25! santim, 1.50, Patlıcan baş 4 — 3, pat can orta 2 — 3, patlıcan ufak i — 1.30 kuruş. Pancar demeti 1.50—2, Soğun 2— dürü Faruk buğday hakkında veri- lağmaktadır. ie d4 dei; | İ|IHRACAT:; Yeniden Birçok Kontrolör Alınacak Bazı ihraç mallarımızın standardı için nizamnamenin hü- kümlerini tatbik maksadiyle altmış üç kontrol memuru tayin edilmişti. Iklısat Vekâleti yakında daha bazı maddelerin kontrolü için yüksek mektep veya üniversite mezunların- dan kontrol yetiştirilmesine karar vermiştir. Bu suretle kontrollerin miktarı yüzü bulacaktır. Yeni ola- rak şimdilik tiftik ve yapak kontro- lü yetiştirilecektir. Bu maksatla ya- kında kurslar açılacaktır. ZİRAAT ZİRAAT: Italyanlar Mühim Miktarda Buğday Alıyorlar Ialyanlar Oo yurdumuzun Cenup mıntakası buğday ve arpalarına ta Hp olmuşlardır. Mersinde iki gün- 'denberi çok hararetli ve geniş ölçü» de buğday ve arpa satışları olmak- tadır. Dökme olarak buğdaylarımızı 4,25 kuruştan arpalarımızı da 3,25 | kuruştan almakta olan İtalyanların bu seneki mahsul noksanlarını yeni mahsulümüzle telâfi edecekleri am laşılıyor. Mersindeki satışlar bu se neki mahsulün yerinde iyi fiyatlarla ve tamamının vakit geçmeden satıla cağı ümitlerini artırmıştır, Fuar İçin Geceleri de Çalışıhyor İzmir, (TAN) — yonal fuarının açılma zamanı yak- de çalışmaktadır. Bu vaziyet İzmirde işçilerin çok # şine yarıyor. Gece çalışanlara çift yevmiye verilmektedir. Bu seneki fuarın tam cnlernasyo- nal bir mahiyet alabilmesi için, ge rek hükümetçe, gerek sair alâkadar makamlarca çok çalışılmaktadır. Bu #ene İzmir enternasyonal fuarına Av Tupanın birçok devletlerinin iştirak İ edecekleri anlaşılmaktadır. İktısat Vekâletinin dış teşkilâtı, se- farethaneler ve o konsolosluklarımız bu seneki fuarın propaganda işlerin büyük muvaffakiyetle yapmışlardır Alman fabrikatörlerinden kalaba 2.50, Maydanoz 30 santim, 50 san- tim, Dereotu 30 santim, 50 santim, Nane 40 santim, 60 santim. Kiraz kilosu 4 — 10, Türbe eriği 4 — 12, Ağaç çileği 35 — 40, Kayısı 20 — 45, Zerdali 6 — 10, Şeftali 15 — 25 Vişne 10 — 20, Armut Ak- çe 30 — 35, Dut 5 — 7 kuruş. Limon ecnebi 100 adedi 200—300 Karpuz baş 35 — 45, Karpuz orta 20 — 30, Karpuz ufak 5 — 10 kuruş. BORSA | | LR i i ÇEKLER Açıl Kapann : Londra 023 ea | New York 12576 128.71 Paris 35025 35025 Milâno 64173 64125 Cenevre 20a15 2064 Amsterdam 4050 6959 Berlin 3064 5083 Brüksel 213125 213075 Atinn 4 im Sofya 15875 Prag 4305 4365 | Madrid 09126 60725 Varşova 208 2368 | Budapeşte 492 M2 Bükreş 09875 08373 İ Belgrad 281 27 Yokabama 4637 3637 Stokholm 321225 331225 Moskova 2.7450 — — İ ESHAM ve TAMVİLÂT i 1063Türk borcu T vâdeli 19.05 1005 | 1903Türk borcu T peşin 10.— 1p.— İttihnt değirmeneiiik 11.80 1130 nasebetile üçünesü mevki bilet alan- lar, birinci mevkide seyahat edecek- lerdir ğ ık bir grup, fuar zamanında İzmir kafile halinde bir seyahat tertip ede ceklerini fuar komitesine bildirmiş lerdir. Bundan başka, Türk tacirleriniz Prag sergisine kafile halinde gitme lerine bir mukabele olmak üzere Cek ihracat tacirleri de Türkiyeye bir seyahat tertip etmişlerdir. Fua ayında İzmire gelerek 938 İzmir fu arını ziyaret edeceklerdir. İzmir, Manisa ve garbi Anadolu nun diğer vilâyetlerinden giden Rure | mübadillerden kalabalık bir kafile fuar zamanında hususi bir vapurla Selânik ve Pireden İzmire gelerek fuarı ziyaret edeceklerdir. İstanbul yerli mallar sergisinde teş hir edilecek olan camdan adamın İz- mir fuarında da teşhirine teşebbüs edilmiştir. Bu sene fuar münasebeti- le Devlet demiryollarında yapılacak tenzilât yüzde 75 dir. 'Türk ve ecnebi vapur kumpanya- ları deniz yolları da yüzde elli tenzi- 155715 | İlâtı kabul etmişlerdir. Almanya devleti trenlerindeki ten zilât yüzde altmış, Belçika trenlerin- de yüzde 23, Bulgaristan trenlerin- de de yüzde 25, Fransız trenlerinde yüzde 25, İtalyan trenlerinde yüzde 30, Lehistan yüzde 33, Letonya yüz- de 50, Rumanya ve a yüz- 7250 | İde elli, Yunanistan 9 25, t yapmayı kabul etmişler ve fuar komi tesine bildirmişlerdir. Macaristan trenlerinde de fuar mü İzmir enternas-— 5