Türk ve Mısır Atletleri Bugün Çarpışıyorlar 800 ve Manialı Koşularda Rekor Bekliyebiliriz Bugün Kadıköyünde atletlerimiz Mısırlı atlotlerle karşılaşacak! Sa- halârımızda atletlerimizin yabancı rakiplerle çekişmesini seyretmek at- Jetizm meraklıları için her zaman zevkli birşeydir. Bu itibarla bu gü- zel sporu sevenler bugün elbette Fe mer Stadını dolduracaklardır. Gelelim müsabakalara: Sürat koşularında maalesef İkt taraf ta şanssız. Atinada Yunan Sprinterlerini gölgesi gibi arkasında | Bırskan Fehim,, Mısır takımında | yok. Buna mukabil. bizim de en iyi #üratçilerimizden Vedat burada de- gil, Melih sakat, Raif ortalıkta gö- rünmüyor. Geriye kalan Irfanın aya ğına son antrenman esnasında mai Jesef kramp girmiş. Bunun derecesi | ni bilmediğim için bugün kendisini! sahada görebileceğimiz meşkük. Şu vaziyette geriye kala kala bir Semib kalıyor. Vakıâ bu kıymetli olduğu kadar emektar olna süratçimizin cetvelde İsmi sadece bayrak takımında yazı- hı. Fakat bence kendisini herhalde 200 değilse bile 100 metreye sok- mak lâzımdır. Pistin eski bir kurdu olan Semihin yüz metrede çok iş yapması beklenebilir. Üstelik bize es kiden olduğu gibi mutlaka birincilik kazanmıya borçlu olmadığı için bu | kiymetli atletin en zayıf noktası o | lan heyecan ve endişeye düşmesine de #obep yoktur. Bu şersit altında rahat bir koşu çıkaracak olan Semi- hin şimdilik en ümitli olduğumuz koşucu olduğu muhakkaktır. 200 metre için de ayni şey var- dır. Yalnız burada Gören'in bir iş görmesi muhtemeldir. 400 metrede Gören den Melih olmadığına göre daha büyük şey bekliyoruz. Fakat Misırlılarıri 51 Jik adamlar olduğunu unutmamak lâzımdır. Gelelim 800 ze: Işte Türk — Mısır atletizm karşı Jaş “sının en heyecanlı müsabaka: is bü olacaktır. Ve Recep, Ömer Be- simin elinde kalan yegâne Türkiye rekörunu' yüzde doksan ihtimalle ve güzel bir derece ile uhdesine geçire | cektir. Bu müsabakada yalnız birin | cilik değil, ikinciliğin de bizim eli- mizde kalacağına inanıyoruz. Burada bir noktaya işaret etmek isterim. Recep, geçenlerde bir gün antrenman yapmak için Fener Sta-| "dina gitmiş, fakat her nedense deli- “kanlıyı orada koşturmamışlâr. Bu- nun üzerine mecburen yine Taksim Stadşnşn inişli yokuşlu, keskin vi- Uzağlı, dalgalı ve tozlu pistinde an- #renman yapmıya mecbur kalmiş. Bundan din ümit ederiz ki Fener “ pistine kızmış olmasın ve bu yüzden kötü bir koşu çıkarmasın. Kendisini Kabahatin pistte olmadığına inandır. mak lâzımdır. © 800 nasıl biterse 1500 de ona ya- Okan bitecek. 5000 ile 10000 hakkında birşey söylemek mümkün değil, Mâ- nialılarda Faik 110 da yalnız koşa- cak ve belki yeni bir rekor yapacak. “Bu istidatlı gencin 400 mânlalıda ya man bir rakibi var. |, Atmalara ve atlamalara gelince İĞiritte Mısırlılara nazaran bir hay- Ki geriyiz. Disk atmada Veysinin is- mi var. Fakat sahalarda pek görün- miyen bu atletin ne vaziyette olduğu meçhul. Diğerleri malim. Gülle de bütün ümitlerimiz Ateş İbrahim- ; de. selesine, içti Tülleğa lâzım olan ehemmiyeti vermek, “organize cemiyet” vasfını almak için, müesse- selerimizi asrın ilmi usullerine ve tek niklerine uydurmamız lâzımdır. Ne idüğü belirsiz adamın üç çocu- Semih iki sene evvel bir 100 metreyi kazanırken. Solundaki Halimdir. Sırıkta Haydar belki birşey ya- par. Fakat Pulat yüksekte herhalde kazanacaktır. Yunanlı Pöântazisle çekişmesi de zevkli olacaktır. Uzun ve üç sdımda en kuvvetli nemzet genç Süreyya dır. İstanbulspor sf Beykoz Spor Günü Bu pazar - 3 Temmuz 938 - Beykoz da İstanbulspor - Beykoz spor günü tesit edileceğinden orada yapılacak futbol maçına iştirak etmek üzere i simleri yazılı emekli futbol üstac rımızın 3. Temmuz günü saat 9,30 va purunda bulunmak üzere Köprüde kendilerine mahsus İevazımlarile ha- zır bulunmaları ehemmiyetle rica o- lurur, Bay Yavuz, Mehmet Tanyeri, Avni Kulen, Muvaffak Benderli, Şükrü Ha lü Aksu, Kâmiran, Zeki Akalın, Sa- kir Pınar; Fazil Sağ, Tisan Ağabey, Gani, Samih Nafiz Tansu, Naci, Peh livan Kemal, Salâhattin Beliren, İh- san Bayrı, Emin Fuat Tayla, Emin Arif, Tahir Tuğ, Münci Tangören, Lât fi Keleci, Mühendis Kemal, Ali Sohte rik, Fahri, Ahmet. Kasımpaşa Klübünde Güreş Müsabakaları İstabulun kuvvetli güreş takımla- rından birine malik olan Kasımpaşa klübü Pazar. günü kendi lokalinde güreş müsabakaları tertip etmiş ve bunun için Adapazar Gençay Spor Klüplerinin ; güreşçilerini şehrimize davet etmiştir. Her iki klübün güreşçileri Pazar günü Karşılaşacaklardır. Gayrifedere Maçları Gayrifedere klüplerin B takımları arasında yapılmakta olan Apoye Ma tini gazetesinin kupa maçlarına bu hafta Pazar sabahı Taksim stadında devam edilecek ve Kurtuluş ile Pe- ra karşılaşacaklardır. Denizlispor Şampiyon Oldu Denizli (TAN) — Mıntaka şampiyo- karşılaşmayı narak mıntaka şampiyonu oldular, nunu tayin edecek Denizlispor - Ye-| Şişli Halkevin şilova maçı büyük bir kalabalık önün | de yapıldı. Heyecanla takip edilen bu rakiplerine faik olan Denizlisporlular 2 - 0 kazanarak kaza Bayrak-yarışlarında 4 şansımız 4 X 100 deki şansımızdan iyidir. Balkan bayrakta ise büsbü- tün ileridedir. Netice itibariyle herhalde meraklı ve heyecanli müsabukalar seyrade- bileceğiz Yüzme Yarışları Bugün Yapılıyor Istanbul Su Sporları Ajanlığı ta- rafından tertip edilen yüzme teşvik İ yarışlarının üçüncüsü bugün sant 14 de Moda yüzme havuzunda yapıla» caktır. Karagümrük Stadında Yapılacak Maçlar Eminönü Halkevinden: Evimizin 3/7/938 Pazar futbol Tik maçları: Karagümrük Alanı: Akınspor — Demirspor (B. Saat 10,50 da Hakem. Necati. Volkan. Akınspor — Demirspor A. Saat 15 de Hakem Necati Volkan Saha komiseri: Süreyya Birol. Halıcıoğlu Alanı; Alemdar — Halıcıoğlu 15 de Hakem Nuri. Alemdar — Hahctoğlu A. Saat 17 de Hakem Nuri Saha komiseri: Yekta Anıl Bakırköy İstiklâl Alanı: Rami — Istiklâl B. Saat 14 de Ha kem Faik Uğur Rami — Istiklâl A. Saat 16 da Hs kem Faik Uğur. Saha komiseri: Ziya Tüzüner. Tenis Maçları Bugün Güneş Kortlarinda yapıla- cak Müsabakalar: günkü B. Saat ge Final). 15.30 A. Nişan w. Dömi Final). 16 B; Vedat Abut — Nechâl v. Jaf- fe — R. Baldini (Challenge “Dömi Final). 745 B. Armitage — Cimeos wv. Rotmann «— Vasil (Challenge Dömi Final). 17 A, V. Binns v. Hall (Güneş Dö mi Final), 18 Nişan — Fehmi v. Stepan — Jirair (Güneş Dömi Final). Maçları Yapılan bir anlaşma üzerine Şişli Halkevinin futbol takımı bu hafta F renköye giderek ikinci küme şampi- yonu Hilâl ile hususi bir maç yapa caktır. Tirair (Güneş Uşak, (TAN) — Izmir Doğanspor UŞAK MANISAYI YENDİ 1430 B. Telyan v; Vasil (Challen |; Gençler Birliği üstün bir oyun çı- Caddeler Ne Vakit Sulanacak ? Cevdet, Fahri, H. Fehim im zalarile üç okuyucumuz şunları | yazıyorlar: M. Kemalpaşa caddesi ile Lâ eli çeşmesinden başlıyarak Lâ: | ga karakolu hizasına kadar uza nah yol daima topraklıdır. Ha- zirandanberi muntazaman esen poyraz rüzgârı, bu caddenin to | zunu toprağını savura savura | yolcuların "suratına ve evlerin pencerelerine çarpıyor. Caddelerin hazirandan itiba. ren sulanacağı haberini öğre - ştik. Maalesef, bu na henüz başlanmamış olacak. Beyarıt, Fatih, hattâ Topkapıya kadar bütün civar semtler halkı hin uğrağı ve geçit yeri olan bu caddenin kaldırımları yapılın - cıya kadar sulanması zaruridir. Bu hususta belediyemizin naza- İri dikkatini çelmenizi rica ede- nince sevin! ültüsünden uyuyamı - | yoruz, bunun da bir çaresini bul | | masını belediye reisinden rica | ederiz. Bigada Sokaklar Çok Bakımsız Biysden Ali Kölırcıoğlu İmzasile aldığı | miz bir mektupta deniliyor ki: oldukça kalabalik ve zen- uğu halde belediyesi mas- Veet hiç bir faaliyet gösteremiyor. Sokak larin in lığı ve bakımsızlığı yüzün- İden 'kışın çamurdan, yazın tozdan geçi“ lemiyor. Gönderdiğim resim, kasabanın en kalabalık yerinde bulunan belediye; dai- resinin yanıbaşındaki bir binaya aittir. Bu bina, tabutluk olarak İelteriTiyi Va kat temirsizlik yüzünden kapım Ki - 1$ dışarı fırlıyari tabut ve teneşirler Şi rayı Almıştır. Şehrin temizliğindeki ihenulleri “bir de- receye ki # mayur görsek bile bunane diyeilm? Buda mı bütçe tahsisat işi?, & İM. Kemalpaşa Belediye Reisinin | Mektubu M. Kemalpaşa belediye reisi (İbrahim, geçenlerde bu sütunlarda çıkan bir yan münasebetle bize bir mektup göndermiş- tir. Belediye reisi, bu mektubunda diyor xi “Hükümet yanındaki helirin pislik için de olduğundan şikâyet ediliyör. Ru helâ, merkez mektebinin nır. Maaritin tah sisatile temizlenmesi, slâkalılara defaatla bildirilmiştir. Hâlen muhabere devam e- diyor. Nihayet belki de kanun! musmele yapılacaktır. Kasabanın ekseri sokaklarından şarıl sarıl pis ve fena kokulu şular aktığı yo- Yundaki tddla da mübalâgalıdır. Çünkü, alâkalı #hhi heyetler, çok evvel buna bir çare bulunup bulunamıyacağını araştır - mış, ve elin da araştırmaktadır. Sihheti ihlâl edecek derecede bir vatlyete mey » dan verlimiyoceğine şüphe yoktür. Çarmdaki dükkânların. etrafa taham - mül edilmez kokular saçtıkları da doğru değildir. Bu dükkânlar oldükça temiz bir haldedir. Belediye sıhhiye heyeti halkı ya vaş yavaş esaslı bir temizliğe alıştırmak vi Çeviren: BEEEETTEEETATERTIR > ozd,, fabrikası müüdürü Ge- nadi Fomlç, kendini Feleğin çen- berinden geçmiş, demir leblebi çiğ- nemiş, hanyayı, Konyayı görmüş, anasının gözü bir adam farzederdi. Vaziyetin icabatına göre kendi- sine kâh “ihtiyar kurt,, kâh “kur naz tilki, derdi. G enadi Fomiç, bir yılan ka- dar akıllı, bir sincap kadar çevikti. Bunun için fabrikasının bağlı olduğu tröstün merkezinde, “Gvozd,, fabrikasına ait işlerin gö- rüşüleceğini haber aldığı zaman, hiç vakit kaybetmeden otömobili- ne atladı ve tröstün merkezine git- “. Tröstün direktörü kendisini gü- ler bir yüzle karşıladı. Genadi Fo- miç, küçücük gözlerini kırpıştıra- rak: — Biliyor musunuz, diye söze başladı, ben fabrikamın kötü ça- ıştığını sizden saklıyacak değilim. Evet, fabrikam fena çalışıyor, bu inkâr kabul etmez bir hakikattir. Fakat bu şeraitte, ve şu zamanda bizi tenkit etmek muvafık olur mu? Asıl benim düşündüğüm nok- ta işte burasıdır. Evet, no yalan düşündürüyor. Çünkü bizim fabri- kanın belli başlı bütün idareci kad- rosu baştan başa genç kimseler- den mürekkeptir. Bu genç kadroyu iş başına geçireli çok olmadı, Hepsi de çiçeği burnunda, dumanı Üstün- de kimseler... Tenkide falan daha henüz alışmamışlar.. Onları, daha ünden itibaren tenkide baş- larsak, kendilerinde ne heves kalır, ne de bir şey.. Evet, bu bir haki- kattir. Siz bana, bu ihtiyar kurda itimat ediniz! Bırakın da onlar bi- râz kaşarlansırlar! Derileri kalın- laşsın! Ondan sonra bunlara İste- diğiniz kadar yüklenebiliriz. Bu iş» te İlk yardımcınız ben olurum. 'Tröst direktörü alâka ile sordu: — İş başına geçirdiğiniz bu genç kadro bari iyi ve çalışkan mı? — Aman efendim “iyi bir şey, de lâf mı? Harikulâde.. Fakat he- nüz çok tecrübesiz.. Meselâ fabri- kamda bir mühendis var. Şube şe- fi. Harikulâde bir çocuk.. Daha doğrusu bir kız! Adı Marusya. Ken- disile fabrikaya ait meseleler üze- rinde bile konuşurken kulaklarına kadar kizarıyor. Evet, âdeta bir gelincik gibi kızarıyor. İnsan böy- le bir kıza nasıl el kaldırabilir? Bi- raz beklememiz lâzım. Sen bu ih- tiyar kurdun sözüne biraz itimst a! Tröst direktörü; — Peki, dedi, biraz bekliyelim.. Fabrikanıza ait meselelerin müza- keresini bir zaman için daha tehir edelim.. Sen bu genç kadro üze- rinde biraz uğraş. A iki hafta daha geçti. Fakat Gvozd fabrikasında- ki işler bir türlü düzelmedi. Ge- nadi Fomiçi, tröst merkezine ça- ğırdılar. 'Tröst direktörü: — Senin gençler nasıl gidiyor, diye sordu? İşe biraz alıştılar mı? ta ve bütün noksanları kanun! ihtarlarla ikmal ettirmektedir. Diğer taraftan otomobillerin fazla sürat — Doğrusunu isterseniz, henüz daha iyi alışmadılar. Biraz daha bekleyiniz. Sonra bunun birden a- YÜZÜ KIZARIYORMUŞ! B. Tok BUNU AAA LALA AAA AAA AA MİL İİ Tröst direktörü: — Peki, dedi, biraz daha bekli- yelim.. Fakat biraz da senin him- met etmen lâzım. Her nelense bu senin gençler İşe biraz ağır alışı. orlar, Sen, fabrikanızda şube şef- yapan bir kızdan bahstimiş. in? Neydi bu kızın İsmi? — Marusya, Fabrikaya alt işler hakkında kendisile konuşurken â cik gibi kızarıyor mu? — Evet, hâlâ kızarıyor. Meselâ ona, şu Veya bu plânın tamamla» nip tamamlanmadığını soruyorum. O gerdanina kadar kızarıyor. Kız henüz daha bu işlerde pişmemiş. Gel de bu kıza el kaldır, gel de bu- nu tenkitet!, Aradan iki hafta daha geçti. Ge- nadi Fomiçi, yine tröstün merke- zinden çağırldı.. Genadi Fomiç, tröst direktö- rünün Odasına girdiği zaman, ora- da Maruiyayı gördü. Marusya, ya- nakları nl al, bir koltukta oturuyor, hararetli hararetli bir şeyler an- latıyordu. Tröst Ürektörü se yer gistererek: dedi. EM Genadi Fomi- Marusja, her kelimesinde bir ge linelk gili kızararak sözüne devam elti: — Ewt, bizim direktör maale- sef fabrka işlerini g re ediyö ve İşin felâketi, bu fena idaresin' de biz gençlere yüklemi- ye çalıyor. çlerin arkasina saklanıYır. Martta, gerdanına kadar kıza- rarak G'nadi Fomiçe hitaben şun Tarı ilâv! etti; — Geadi Fomiç, ben fabrika- mızda Çâlşan idareci gençlik na- mına bü'şi tröst merkezine bildir- miye vesizi yalanlamıya geldim. Kendi Kkurlarınızı bize yükleme- nize, büt, onra, müsaade ede- meyiz! Bimde buna ait bir yığın vesika Vi, Marusi, tröst direktörünün ö- nüne bİr/ığın kâğıt bırakarak sus- tu. Tröst rektörü acı acı gülerek Genadi Ümişe döndü: — Dotum, dedi, gençliğin he- nüz pisfedi, alışmadığını söylemele yanılı; UN. Genad Fomiç, ihtiyar kurdun, kurna? #kinin bunu ancak şimdi anladığıt söylemek istedi ise de vazgeçti.Sadece iröst direktörü « nün alâbı yüzüne bakmakla ik- tifa edefk dışarı çıktı. işe GİRESNDA : Bir Define Arıyorlar Giresul (TAN) — A nın Peril ve Hacılı ki İki Ikiz h era kazafi rl üstündü xlerde Ordulu iki erme ni ile bikaç işsiz kö ba hafriyat Jamı$irdır. Şimdiye kadar yak İniz birtaşm duvarlar çıkmıştır. FSİ) kat kıyrotli tarihi eserler çıkabil mesi de lelhuzdur. İl Hafriytta bulunanların başındf| bunları) ör ç, |1e gitmemeleri için, muhtelif yerlere "Ars , i ,. |bir mütsassıs yoktur ve klübünden bazı oyuncularla takviye |karmış ve halk tarafından çok sami-| aki Mr &ısını çıkarırsınız! Bu ihtiyar kur. edilen Manisa Sakarya klübü Uşak İmi bir alâka ile karşılanmıştır. Re- Gençler Birliği ile karşılaşmış ve 2-1 | sim: her iki takım oyuncularını bir a- lal ada vo mağlöp olmuştur. rada göstermektedir. başarılan işleri anlatıyor. © ğu, yalnız acınacak içtimai bir hâdi- © se değil, üzetinde durup tedbir ve ça- | releri düşünülecek içtimai bir vâkıa- dır. f fi da,'bu kurnaz tilkiye itimat edi. | kendi hötplarına, belki de bir defi) niz! Ben bü işlerde piştim, çifte |ne bulüfz ümidile işe giriştikiefİ| kavruldum. İsöyleniye,