© L No. 11 ÇIRASCAN SARAYINDASBYIL BESİNCİ MURADIN- HAYAT | Yazan : ZİYA ŞAKİR Murat Efendi, Ingiliz Veliahdile Dost Olmuştu Murat Efendi, Kraliçenin bu ne Yiket ve lütufkârliğına teşekkür et Mekle beraber, yeni ve daha feci diselere meydan vermemek için Bu teklifi nazikâne bir şekilde red miş ve meselenin derhal örtbas Silmesini rica eylemişti. p — B u hâdise, İngiltere Veliah- di ile Osmanlı Veliahdinin Masında bir dostluk husule ge - tirmişti, Çok açık kalpli ve saf dü- Tünceli bir zat olan Prens Edvard; “gün söz arasında: — Valdem, sizi çok takdir edi - Por, Fakat, kendisine takdim edil- İğiniz zaman elini öpmediğiniz « 1 çök müteessir olduğu - Ma söylüyor, Demişti. Murat Efendi, fena halde şaşır « Maştı, Bir Kraliçeye takdim edil - İği zaman, ne suretle hareket edil Mesi lâzımgeleceğini bilmiyor de- i. Fakat; (Âli Osman) arasında, #cak kendi büyüklerinden ve biz- © ders aldıkları hocalardan ma- Ma, her kim olursa olsun, hiç kim- gain elini öpmek âdet değildi. Ba şSus, Sultan Aziz gibi hudutsuz İF gurur ve azamet taslıyan bir a- min önünde yapılacak olan bu ha Mket, affolunmaz bir cinayet te - ki edilirdi, İşte bunun içindir ki, 'urat Efendi Kraliçeye takdim e- liği zaman, sadece reverans yap Ja iktifa etmişti. Murat Efendi, tabiidir ki; İngil « veliahdine bunları söyliyeme- İML Bee; > Haşmetpenah Hazretleri, af Myursunlar. Kendilerine o suretle İmatımı arzetmeyi büyük bir şe Mt telâkki ederdim. Fakat, belki buyurmazlar, diye çekindim. Demekle iktifa etmişti. Pakat, hastalığına karşı göster < Ü alükadan dolayı teşekkürleri - Arzetmek için o gün akşama doğ Kraliçenin huzuruna çıktığı za- , derhal Haşmetmaap Viktor - in önünde bir dizini yere ko - > elini öpmek suretile hürmet ve göstermişti. Bu üzüm hâdisesinden sonra, İn an sarayında Murat Efendiye işe bir dikkat ve ihtimam sös- göilmişti, Hattâ geceleri, Veliah - 4 kapısında nöbetçi bekletilmiş. Gerek bu zehirlenme hâdisesi pi bunu takip eden tekayyüt Ne Sultan Aziz nasıl bir Yet almıştı?. Bunu bilmiyoruz. mk bu hâdiseyi - Çırağan sara- 1, 5 İken » Sultan Murattan biz - inliyen ve bize not ettiren göz ynam rivayetine nazaran, Kaç, ada derhal örtbas edilen bu ii le, mahrem bir şekilde çarça- 4.“ İstanbul sarayına aksetmişti. t Efendinin valdesi Şevkefza 4. bunu duyar duymaz o ka - İş, Hütecasir olmuştu ki, ağlıya ağ May in serilmişti. Bu teessür İaygisile boynunda büyücek bir şiş yale gelmişti, Bu $iş, vakit vakit Yüp küçülerek hayatının son Kaşrine kadar devam etmişti. Ve Ma *dildiğine göre ölümüne karı- k hi vepler arasında az çok bu Şiş * tesir husule getirmişti, Mi beş gün kadar devam e- Stny den Avrupa seyahatinden Ny aç ildiği zaman, Veliaht Mu- By ye zayıflamış, âdeta çök- SİP hale gelmişti, Buna sebep Made t esnasında kıskançlık yü Amcasının yaptığı bed mua KS len mütövellit teessürle; İs Üy Nİa avdetter sonra yine bu yüz Aruz kalacağı halleri düşün- © Ve nihayet korktuğu bam- — Şundan emin olunuz ki, bu inkılâbın başladığı gün, amcanızın müstebidane saltanatına hitam inkılâpçılar verecekler, saltanat makamına sizi geçireceklerdir. na gelmişti, Sultan Aziz, daha va- purdan karaya çıkmadan: — Söyleyin ona. Doğruca Kur- bağalıdereye gitsin. Bir köşeye çe- kilsin. Diye, irade etmişti. Murat Efendi, daha acı muame- lelere maruz kalacağını düşünür. ken, bü kadadr ucuz kurtulduğuna sevinmişti. Ve derhal eskisi gibi, inziva köşesine çekilmişti. Ve bura- da, elli beş günlük seyahatinin ken disinde husule getirdiği tesirleri tahlile girişmişti. Çıkardığı netice, mühimdi... rupa milletleri, müstebit hüküm- darları mağlüp #tmişler; Kükümet lerinin o (mutlakiyet) usullerin!, (meşrutiyet) e çevirmişlerdi. Hiç şüphesiz ki bu inkılâp, burada da başlıyacak.. Ve günün birinde, am casının mağrur ve mütehakkim sal #anatı hitama erecekti. Nitekim, bu cereyan şimdi bile başgöstermiş ti. Avrupa seyahatinden iki sene kadar evvel, kendisine bu işlerden bahseden Namık Kemal Bey ile ar kadaşları, İstanbulda (Genç Os- manlılar) namı altında bir cemiyet teşkil etmişler; bu inkılâbı yapmak istemişler. Fakat, bundan memnun olmıyan hükümetten gördükleri tazyik üzerine, çıkıp Parise gitmiş- lerdi. Ancak şu var ki; onların çı- kıp gitmesile, bu mesele kapanmış değildi. İstanbuldaki münevverle- rin fikirlerine, (Meşrutiyet) tohum ları serpilmişti. Hiç şüphesiz ki bu tohumlar büyüyecek, feyizli neti- celer verecekti. Ve işte o zaman, memlekette bir inkılâp zuhura çe Jecekti, Me" Efendi bu düşünceleri ni Dr. Kapilyonu söylediği zaman bu zeki komiteci derhal ce- vap vermiş: — Çok tabii değil mi, fehamet. penah? Ya ben sizi niçin memle. ketin o büyük münevverlerile te. mas ettirdim?. Niçin, fikren onlar Ta birleşmen!ize gayret gösterdim ? Şundan emin olunuz ki; bu inkılâ- bın başladığı gün, inkılâpçılar am- canızın müstebidane saltanatına hi tam verecekler. Saltanat makamı. na, $izi geçirecekler. Demişti. Bunu, Murat Efendi de bilmiyor değildi. Fakat o gün gelinceye kü- dar, amcasının kendi hakkında re- va gördüğü hallere nasıl mukave- met edecekti?. Nitekim, Avrupa se Yahatinde kıskançlık yüzünden baş byan amcasının huşuneti, İstanbu- Ja geldikten sonra büsbütün art- mış; kendisi âdeta Kurbağalıdere köşküne hapsedilmişti. Murat Efendi, bunları inceden inceye tahlil ettikten sonra, tekrar Doktor Kapilyon ile görüşerek şöy lece iki maddelik bir program tan- zim etmişti: 1 — Beklediği gün gelinceye ka- dar, amcasının her haline sabir ve tahammül göstermek. 2 — Gizliden gizliye, Meşrutiyet taraftarlarile münasebeti kuvvet - lendirmek. M» Efendi bu programı tat bika çalışırken, Sultan Aziz de - saray kadınlarının teşvikiyle - ne zamandanberi beslediği gizli bir fikrin tatbikına girişmişti. Pertev - niyal Valde Sultan ile, Şehzade Yu suf İzzettin Rföndinin valdesi veliahtlikten iskat ederek yerine Yusuf İzzettin Eften diyi geçirmek için Sultan Azizi ha rekete getirmişlerdi. (Devamı var) er Er ODADA: Camdan Adam Izmir Fuarına da Gönderilecek Onuncu ve sonuncu yerli mallar sergisi için usulen vilâyetten alınma sı lânım gelen müsandenin muamele- si bitirilmiştir. Sergi hazırlıkları da ler, geçen senelerden fazladır. Devlet sanayi programını takip eden bülün müesseseleri, mensucat fabrikaları, reasürans ve diğer ticari müesseseler sergide yer tutmuşlardır. Bükreşle bulunan camdan adamın İstanbula ge #rilip sergide teşhir edilmesine Al manya hükümeti tarafından müsua- de edilmiştir. Camdan adamın İstan- buldan sonra İzmir fuarına götürüle- bileceği sanayi birliğinden İzmir fuar miştir. oGalatasa- | komitesine bildi İray sergisi bu sene de Başvekil Celâl Bayarın açacağı söyleniyor. iPikeden Yapılan Şapkalar Yunanistanda ( ikeden yazlık bir nevi şapka yapılmıştır. Bu şapkalar- dan üç tane nümune, Ticaret odasına gönderilmiştir. Yunanstanda taam- müm eden bu nevi şapkalar için bir mümessil aranmaktadır. Yazlık şap- kaların fiyatları 25 - 45 drahmi ara- sındadır. Fakat gümrük resmi sapka başına bir lira kadar tutmaktadır. Oda Umumi Heyetinde Dün Ticaret odası idare heyeti top İsnarak bugün içtima kararlaştırıl- mış olan umumi meclise arzedilmek üzere hazırlanan isler görüşülmüştür. Umumi Mecliste bütçe müzakeresin- den başka, toplanmış diğer işler gö- rüşülecektir. Buğdaylar İyi Fiyat Buluyor Polatlıdan piyasamıza gelen yu- muşak ve yüzde 2,01 çavdarlı buğ- daylar dün yüksek fiyatlarla satıl PİŞEN LUT TERE TÜRE EE “EŞ bin kiloluk bir parti kilosu 6,26 ku- ruştan ve otuz bin kiloluk ikinci bir parti kilosu 6,34 kuruştan satılmış - tır. Makarnalık buğdaylar bu sene iyi fiyat bulmuştur. Güneş Banyosunun Müddeti Güneş banyosuna hastalarını te davi için yatıran hekimler onun zamanını ve müddetini, tabii ken- dileri tayin ederler. Fakat » ham- dolsun - hasta olmadan yalnız mo- daya uyarak kararmak, yahut bir ax zayif olup ta güneşten kuvvet bulmak icin güneş altına y: lar © vaziyette ne kadar kalmalı? Bir kere, güneş banyosunu de- rece derece genişletmek ve müd- detini derece derece arttırmak lü- zumunu, şüphesiz, bilirsiniz. Kai- denin bazı yerle, unultunuzsa diye hatırınıza getireyim: Birinci gün, baş ve gövde kapa- Tı, yalnız kollarla bacaklar açık on dakika, İkinci gün, yine öyle, Ücüncü gün yalnız baş kapalı, vücudün başka yerleri bütün açık. Plâjda ve açıkta böyle yatmak mümkün olamıyacağından. mim. kün olduğu kadar açık. Ondan do- layı deniz - ve güneş » hanyola- rının yeni modasi ayrı ayrı iki kü- <ük kısım oluyor. Yine on dakika, t bu müddet içinde sırtınızı, yanlarınızı, karnınızı sırayla güne $e göstererek, şişte kebap gibi, dön mek şartile. şi Dördüncü gün, yine ayni ter - ps Beşinci gün, yine öyle, fakat on dakika yerine yirmi dakika, Al tıncı gün hep öyle, otuz dakika. Ondan sonra her gün beş daki- ka, on dakika arttırılarak, iki, üç saate kadar çıkarılır... Fakat herkes için ve hergün için kesin bir müddet göstermek kabil değildir. Bunun sebebi, bir kere, herkesin güneş banyosuna taham. mül derecesinin ayrı olmasıdır. İyi 8i, güneş banyosunun uzadığın - dan dolayı zararlı olmasının alâ- metlerini bilmektir. Günes banyosu iyi tesir ettiği va kit, banyo esnasında vücudün st caklığı bir derecenin onda birkaçı nisbetinde artar. Banyodan bir sa- at sonra düşmeye başlar ve akşam normal dereceye gelir. Vücut &£- caklığının fazla, hir derece bile, art ması akşam normal dereceye düş- memesi banyonun fazla sürmüş ol- duğuna alâmettir. Yine banyo müddetinin fazlalığın dan dolayı bazılarma hafif başağ. rısı, bulantı, yürek çarpıntısı, iş- tahsızlık gelir. Bu alâmetlerden bi- ri meydana çıkmea günes hanvosu nu birkaç gün bırakmalı, sonra yi- ne başlamalı, derece derece arttır makla beraber ilkin ilk defasından daha kısa devam ettirmeli, Güneş banyosu için kesin bir müddet söylenilememesinin baş - ka sebepleri de günün az veya çok bulutlu olması, bir de güneşin te. sirile havanın az veya çok sıcak ol masıdır. Plâj üzerinde güneş banyosu va pıldığı günlerde havanın mutlaka hiç bulutsuz olması şart değildir. Ancak, o vakit ışıkların tesiri, hiç bulutsuz günlerdekinden beş altı defa daha az olur. O halde banyo müddeti haylice uzayabilir, Zaten günes pek şiddetli olmayınca, sey redenlerin gözleri kamasmadan ya tanları daha iyi görürler. Banyonun müddeti, tabii, hava- nın sıcaklığına ve rutubetine göre de değişir. Az rutubetli ve az rüz- gârlı bir havada insan günes altın- da 30 - 46 derecede sıcaklığa ko- layca tahammül eder. Elli derece- ye kadar da, biraz güç olsa da, yi- m yanabilir. Elli dereceyi gecin ce banyo müddetini hayli kısalt- mak zaruri olur. Otuz derecenin al- tında da 25 dereceye kadar, pek alışkın olanlar için 20 dereceye ka dar tahammül kabildir. Yirmiden ,aşağı derecede çıplak yatmaktan in san üşür. başlamıştır. Bu sene müracaat eden-! GÜNLÜK PIYASA ş Ziraat Bankası buğdaylarından 75 bin kiloluk bir parti yumuşak kilo. su 5,28 kuruştan İlgin malı yüz beş bin kiloluk Kızılca buğday 5,28. den ğ ve doksan bin kiloluk sert buğday 5,20 kuruştan satılmıştır. Tüccar ma h 37 bin kiloluk sertler 5,30-533 ve otuz bin kilo yumuşak 6,30 kuruştan $ verilmiştir. * İskele teslimi çuvallı olarak 27 bin Kilo arpa 4,28 - 4,7 kuruş arasında, İğ Karı çavdarlarından on beş bin ki- İ$ oluk bir parti kilosu 5,00 kuruştan satılmıştır. » Sif Tekirdağ on bir bin kilo Kara- $ bizu yulafı kilosu beş kuruştan, Ban $ dirmanın sarı musırlarından' 16 bin $ kile çüvalla olarak iikele teslimi 4,25 $ kuruştan, Adapazar sarı mısırların - ? dan yetmiş bih kile çuvallı fop 4,05 $ kuruştan satılmış * * Kütyemi 8,15 kuruştan, kaba nohut Jar kilosu 7,20 kuruştan, beyaz pey- nirler 3022 . 3313 kuruştan, kaşar peynirleri kilosu elli kuruştan veril. ştir. ş : 0000000 ik e BORSALARDA : Ecnebi Dövizlerin Vasati Fiyatı Tesbit Edildi Maliye Vekâleti Borsada kote olan ecnebi dövizlerin vasati fiyatların tesbit etmiştir. Tesbit olunan fiyat- Jar önümüzdeki temmuzun birinci gününden 30 uncu günü akşamma kadar muteber olacaktır. Vekâlet, keyfiyeti alâkadarlara tebliğ etmiş- ir. Bir Türk lirasının mukabili olan dövizleri veriyoruz: Fransız frangı 28,1025, Dolar 0.791190, Liret 15.388, İsviçre frangı 3,4632, Florin 1,4291, Rayiçmark 1,97 4,6988, Drshmi 875632, Leva 3,8780, Çekoslovak kronu 227538, Peçeta 129486, Zloti 4.1986, Pengo 3,9918, Ley 106,2616, Dinar 36.690i Yen 2,7362, İsveç kronu 2.009) “ETE TET GE RÜN 23.8325 kuruş olarak tesbit edilmiş- tir, ———— Hayvan Borsasında Satışlar * Dün hayvan borsasında satılan ka saplık hayvanlar 2103 beyaz kara - man, 445 dağlıç, 57 kıvırcık, 2009 ku zu, iki öküz, yedi inek, 22 manda, beş malaktan ibarettir. Bu hayvan - lar kesilmek üzere mezbahaya gön- derilmiştir. BORSA) İ ! i ! 21-6 - 1938 l İ ÇEKLER İ İ | İ Acılış Kapanış | İ İ Kendra 80 63 | | Nene. Yoriz 12556 12558 | İ Paris 3405 — 3485 İ Mülâne 8.8075 sms | Cenevre 20815. 20815 | İ Amsterdam 695450 60.5459 | Berlin 5064 50 İ Brüksel 21395 21398 | İ Atina 214 14. | | Sofya 15378 15375| Prag 42075 43875 | Madrid 60725 69225 | Varşeva 20.625 28025 İ Budapeşte “um 4 İ ji Bükreş 0.0045 09345 Belgrad 2.0025 28025İ İ Yokohama 4687 3637 | İ Siokhaim 321226 $21225İ İ Moskova 200825 208025 | İ PARALAR İ Aş Sat | Prank İ İ Dolar e : | üret z i İ Belcika g j İ Drabmi 8 İ , İsviçre Pr, ğ | tra - Flori» İİ ron Çek Mark g Zioti ç i ii j İ Dinar * İ Krom Tsveç İC PİYASALAR: Kükürt Tütsüsü Cevizleri Çabuk Çürütüyor Harice sattığımız mahsuller ara - İsmân ehemmiyetli bir mevki tutan cevizlerimiz bazı kuru yemişçiler ta- rafından kükürtle tütsülenmek sure- tile parlatılmaktadır. Kükürt tütsü- sünün muayyen bir derecede yapıl ması, ceviz kabuklarını beyazlatıp parlatmaktan ve mahsulü alıcılara hoş ve cazip göstermektedir. Fakat, fazlası, cevizlerin lezzetini bozduğu gibi az zamanda çürümelerine de se- bebiyet veriyor. ç Bazı ihracatçılar, kükürt tütsüsü- nün nasıl kullanılabileceği hakkın - da bir formül tesbitini alâkadarlar - dan istiyeceklerdir. Fındık Satışları Gevşedi Son hafta içinde fiyatı yükselen fındıkların iki gündenberi piyasası gevşemek istidadını göstermiştir. Iç tombul fındıklar geçen hafta en aşa- ğ elli kuruşa kadar satılmıştı. Gi « resun, Trabzon, Ordu merkezlerinde daha hararetli satışlar olmuşsada dün piyasamıza getirilen beş bin ki- lo kadar tombul iç fındıkların kilo- su kırk yedi buçuk kuruşa satılmış» tir. Hariçten Yeni Mal Talepleri Son hafta içinde dış memleketler. den Türkofise sık sık müracaatlar yapılmaktadır. Amerika firmaları Türkiyeye mal ithal etmek, İskende riyeden soğan, Osakadan buğday ta- lep edilmektedir. Beyruttan Türk tuzu Bariden amyant istenilmekte « dir. Halde Yapılan Dünkü Satışlar Bamya kilosu 27—30 kuruş. Dok malık biber 20—21 kuruş. Sivri bi- ber 30—50 kururş. Sakız kabağı 6— 7 kuruş, Yer fasulyesi 10—12 kuruş. Çah fasulyesi 1013 “kuruş. Ayşe danisiyemek ih 10 ianmag. Bem. ©| matesi 13—15 kuruş. Bakla 250—3 kuruş. Araka 6—7 kuruş Semizotu 1—1,50 kuruş. Taze yaprak 6—8 ku Tuş. Sarmısak 2.50—3 kuruş. Enginar adedi 2—5 kuruş. Yeşil, salata 100 adedi 30—50 kuruş. Pat- hean (baş) 6—7 kuruş. Patlıcan sor! ta) 4—5 kuruş. Patlıcan (ufak) 2.50 —3.50 kuruş. Hiyar 1—2 kuruş. Havuç demeti 1.50—2 kuruş Pan- car 2—250 kuruş. Soğan 1.50—. 1.18 kuruş. Maydanoz: 40 santim, 60 santim. Dereotu 40 santim, 60 san- tim. Nane 40 santim, 60 santim. Kiraz kilosu 12—28 kuruş. Can erik 8—14 kuruş. Kayısı 12—28 ku- ruş. Zerdali: 10—12 kuruş. Vişne 15—25 kuruş. Dut 5—7 Armut ya- ban 7—11 kuruş. Çilek yrli 30—60 kuruş. Çilk Erğli 7—20 kuruş. Karpuz (baş) 40—60 kuruş. Karpuz (orta) 26—30 kuruş. Karpuz (ufak) ; 15—-20 kuruş, Limon cnebi 100 ader; di 250—350 kuruş. DIŞ TİCARET: Berline Gidecek Heyet Tüccar- larla Görüşecek Almanya ile yapılacak yeni ticaret ve tediye anlaşması için Berline gi- decek olan heyetimizin yarın, şehri- mize gelmesi beklenmektedir. Heyet şehrimizde ithalâtçı ve ihracatçı tüc- carlarla görüşecektir. Bu görüşmeler için hazırlıklar başlamıştır. Tüccarlarımız Almanya ile bir se- nelik ticaret munmelelerinde maruz kaldıkları bazı zorluklar hakkında he yete izahat vereceklerdir. Çekoslovakya İle Anlaşma Türkiye — Çekoslovakya arasın- da yapılan yeni ticaret anlaşmasının metni alâkadar iktisadi makafile gönderilmiştir. 7.—4—938 tarihinde Ankarada imzalanan ve 1—5—938 tarihinde meriyete giren ticaret ve tediye anlaşması iki memleket ara- sındaki tüccari münasebetleri artır. mağa elverişli, ithalât ve ihracatı e j İgenişletecek maddeleri ihtiva etmek tedir.