Kırım Seferi, Çarlığı Epeyce Hırpalamıştı Bu kayıtsızlık; o zaman Şamilin Şanlı sıktığı halde, şimdi buna mu le etmeyi aklından bile geçir- *emişti. Bilâkis, dini ve milli rabı Wi ile bağlı olduğu Osmarilı Türk- he yardım etmek için derhal bü Süvari kuvvetlerini toplamış. Ordusunun içtima merkezi o - yimali Gürcistana hücum ede- » Oradaki kuvvetleri perişan et- İŞ. Rusların (Kars) kalesi üzeri- N Saldırmalarının önüne geçmiş- lan Şamil, Osmanlı kumandanlarile İtiruk ederek, büyük mikyasta ha tete geçmek için Osmanlı ordu - Ni karargâhına haber göndermiş, * plâminı izah etmişti. Fakat ar hayrete şayandır ki, bu ha - Bizli tutulamamış; (Tiflis) teki Baz ordusu körargühina akseyle - "işti... Şamil bunu duyar duymaz 9N derece müteessir olmuş, bü - lin kuvvetlerini topliyarak, yine ağistana çekilmişti. Ve kendi mev *li mücahedesine devam etmişti. K epeyce hırpalamıştı. Şami- Ün önünde de parlak bir zafer sa- s1 açmıştı... Rusların mühim bir Mkeri merkez ittihaz ettikleri 4 “onzahi, kâmilen tahrip edilmiş- Meşhur (Kerkebil) kalesi ele ge- Ürilmişti. Ordu kumandanlığının kezi olan (Sura) kalesi de mu- sara edilmişti. Bu kalenin zaptı, rın Kafkas ordusuna son ve ka- “ darbeyi indirecekti. Fakat tali burada Şamile müsa- Me etmemişti. A İş içinde çalkanan hükümet, eli- Me göçen asker kıtalarını en seri va- | “ta ile buraya imdada gönderdiği #bi, yanlış bir manevra yüzünden « Şamilin (Akoşa) lılardan mü- İskkep bir kuvveti birdenbire ge- *İ çekilivermişti... Bu vaziyet kar- Msinda Şamil, nazik bir mevkide lmıştı, Beyhude yere ordusunu Urpalamamak için muhasarayı kal. ditmıştı, O civarda bulunan diğer 48 kalelerinin üzerine atılmıştı. rım seferi, Çar hükümetini Rus istilâsma maruz kalan o geniş *aha, tam mânasıyle bir kan ve a- İs$ mahşeri halini almıştı. Vaziyet o dereceye gelmişti ki; #tık Rusların postaları bile, pek 8üç işliyebiliyorlardı. Bu hususta bas tarihleri, şu malümatı veri- Yorlar: “... Düşman kuvvetine dair alt- Dah malümatı bildirmek için her. Bün bir posta çıkarılıyordu. Fakat Mer postaya en azdan, iki bölük pi- Yade, 50 kazak ve bir toptan mü- tekkep bir asker grupu muhafaza *diyordu.,, Yine Rus tarihçileri, 1843 —1259 #enesinin harp bilânçosunu izah e- “erlerken, maktul, yaralı, esir, ka Yp zabit ve efradın adedini (2528) Miktarına indirdikten sonra; (.. Bunlardan başka; 27 tep, 8 Küle, 2152 tüfek, 50 put barut, 180 tadır, 868 at ile muhtelif eşya zayi *ttik. Düşman, taş taş üstünde bi- Pakmadı. 12 adet müstahkem mev- kilmizden eser olarak, ancak birer karabe kaldı.) Ç arlık, artık çıldırmıştı.. Mü- temsdiyen kumandan de Bştiriyor, famlasız imdat kuvvet- leri gönderiyordu. Erkâni harbiye ei, mütemidiyen plânlar ter- P ediyordu, Her ne pahasina olur Olsun, (Kerkebil) kalesi, istirdat Silecekti. Sonra, burası merkez Yapılarak artık Şamilin hâyatına.. Ve Çarlığın haysiyetine indirdiği Makaret di i * darbelerine nihayet veri- lecek: ti, Dağıstan kumandanı General İaytenant, General Kinar Bebotot ddetle harekete geçmişlerdi. 12 tabur piyade, 2 alay dragon süva- risi, 2 bin kazak ve milis 22 top (le , Kerkebil üzerine hü- mişlerdi. Kaleyi müdafaa © den Dağlı Türklerin adedi ise, an- cak 1,200 den ibaretti. Fakat bu kuvvet, Çarlığın, kendisinden tam 14 defa fazla olan kuvvetini dağı- tarak perişan bir halde ricate mec- bur etmişti. Bu hezimet, Çar Nikolaya pek a ir gelmişti. Bilhassa Şamili imha etmek maksadiyle, hudutsuz salâ- hiyet verilerek Kafkas ordusu baş- kumandanlığına gönderilmiş olan (Prens Woronzof) tan, izahat İste mişti, Prens, bu mağlübiyetin sa- bık kumandanlar zamanındaki şuf- istimallerin ve idare: lerin ver- diği neticelerden ileri geldiğini id- dia ederi “Çarlığın bu büyük düşmanına karşı kati galebe çalmak için ısla- hatla uğraşıyorum. u bitirdi. ğim zaman, meseleyi katiyetle hal ledeceğim. Ya, Şamilin kanlı kel- lesini göndereceğim. Veya ona, hu zurunuzda diz çöktüreceğim.,, Diye, Çarı vaatlerle mişti, temin et akat.. ne çare ki bu vaatler fa edilememişti. Evvelâ (Sa) ti) de, sonra da (Dargo) da, Şamil Çar ordusuna iki müthiş darbe da- ha indirmiş; erkânı harbiye daire- sini hayret ve dehşetler içinde bı- rakacak derecede telefat ve zayi- at verdirmişti. General Woronzof, şimdiye ka- dar gamı me mücadele Eden göre rallerin en orlusu idi. Bu gene ral, tek bir plân takip etmişti. O da; emrinde bulunan (150 bin mu- harip) lik o müthiş ordusu ile, Şa- milin küçük ordusunun etrafını çe virmek, onu bir hamlede mahvet- mekti. General, burun için her fe- dakârlığı ihtiyar etmiş, hattâ ba- zan Şamili muhasara ettiği kale- lerin sularım zehirliyecek kadar —sskerliğe ve kahramanlığa yakış mıyae: nâmertlikler göstermiş ti. Fakat; böylece tam on sene Şa- mil ile mücadele ettiği halde, en küçük bir muvaffakıyet bile göste rememiş; bilâkis elindeki o koca ordunun, Şamilin kahir kılıc al- tında damla damla erimesine s6- bebiyet vermişti. SİLAH YERİNE ZEHİR © Ş ili silâhla mağlüp etmek imkânı olmadığını anlıyan Çarın erkânı harbiyesi, plânını de- Biştirmiş; silâh yerine zehir kul- lanmıya karar vermisti. Her sene, Şamili ele geçirmek için sarfedilen paranın miktari, milyonları aşıyordu. Bu uğurda, ordunun en güzide alayları da mah volup gidiyordu. Dağıstanın uçu- rumları, Çeçenistanın muzlim or- manları, binlerce ve binlerce Rus cesetlerile dolmuştu. Bütün bun- lara rağmen Şamil daha hâlâ ele geçirilemiyordu. Erkânı harbiye, düşünmüş, (a. şınmış; şu kararı vermişti; —Bu milyonları, Şamilden mem- nun olmıyanlara dağıtalım. Onları ele alalım. Böylece kaleyi içinden zaptetmiye çalışalım. Karar, mükemmeldi. Çünkü; yir mi beş senedenberi devam eden mütemadi harpler, Şamilin istinat ettiği bazı unsurları bıktırmış, bi- zar etmişti. Bunlar, sonu gelmek ihtimali olmıyan bu kanlı müca- deleye nihayet vererek artık sü- kün ve istirahate kavuşmayı iste- mektelerdi. Rüslar, bu kararı verdikten sonra harpten hoşlanmıyan unsurları tet kike girişmişler; bilhassa Çeçenis- tanda bulunan bazı kabilelerin mü cadeleden çekilmiye bahane ara- dıklarını keşletmişler; gizli vası- talarla, bunları elde etmekte gecik- memişlerdi. Artık her tarafta, harp aleyhin- de propagandalar yapılmıya, ve böylece halkın iman ve vicdanma zehirler saçılmıya başlamıştı. Çe- çenistandaki kabile reislerinden birçokları, Çarlığın gi ne aldanmişlar; aralarında bir top lantı yaparak, artık bu mücadeleden vaatleri vazgeçilmesi hakkında Şamile bir heyet yollamayı kararlaştırmışlar» dı. Fakat bu heyetin Azalığını hiç kimse kabul etmek istememişti. Çünkü herkes biliyordu ki; Şami- le böyle bir teklifte bulunmak, derhal ölümle netice verecekti. Nihayet, aralarında kur'a çekil- miş; böylece dört kişi seçilmişti. Bunlar, herşeyi göze alarak Şami- lin ikamet ettiği (Dargo) avuluna gelmişlerdi. Şamil o esnada, Gürcistan Üzeri ne yapılacak büyük bir hareketin hazırlıklarile uğraşıyor; asker top lamak için her tarafa emirler gön- deriyordu... Bu vaziyet, Çeçen mu- rahhaslarına dehşet vermişti. Ken dileri doğrudan doğruya Şamile müracaate cesaret edemiyerek Şa- milin ihtiyar validesine gitmişler; oğlunu artık bu sonsuz mücadele- lerden vezgeçirerek, halkı beyhu- de yere kırdırmanın önüne geçme sini riça etmişlerdi. Bu saf kadın, tesir altında kal mıştı, Şamile giderek: (Devamı var) LOKMAN > hut gönderdiniz, sıl yaşamalı? Bir kere giyeceği: Tabii pek ba sit olacak. Boynu ve kollarile ba- cakları açık, ketenden yahut pa- muktan, kızlara kısa eteklik, kek çocuklara kısa ve hol panta- Ton. Sabahları ve aksamları, bulun duğu yerde hava serince oluyorsa, yünden yine bol ve hafif şevler.. Ayakları büsbütün çıplak olmasa daha iyi. Kısa konçlu pamuk çe- rap ayakları tozdan korur. Düzlük yerlerde geziyorsa, tabanları sağ- lam açık pahuclar, yahut iskarpin. Dağlık yerde, kayalar arasında ge zecekse, potin, ayaklarının — bur kulmamasına faydalı olur.» Sonra yiyeceği: Bol ve temiz, hem de türlü türlü olmalı. Süt, sebze, hele yemiş, tanelerle ve ot- larla beslenmiş tavuk yumurtası. mın tazesi bulunursa yaşına göre hergün bir iki yumurta. Yumur. tanın hepsini yemezse, hiç olmaz- sa, sarısı, Yumurtanm sarısı daha kolay hazmedilir. Bunlarla bera. ber et yemekleri de verirsi cak mutedil miktarda. Deniz ke- narında çocuk elbette balıktan da ister. Yine fazla değil... Yalnız ço- cuk icin, kutu sebzelerinden çe- kinmek lüzim. Hava tebdili yerinde çocuk vak- tin en büyük kısmını, tabii, açık havada geçirecektir. Düz yerlerde gezer, koşar, dağlara da tırmanır. Yakında koruluk, ormanlık, çam- lık varsa oralarda da gezer. Cocuk gezmiye çıktığı vakit yanında an- nesi, babası yahut yetişmiş büyük kardeşi bulunursa gezmesi ayni za manda güzel bir tabiat dersi olur: Çiçek toplarken, kusların civilti. sını dinlerken; hattâ toprak üze- rinde ve içinde dolaşan türlü tür- lü böcekleri seyrederken çocuk on Tarın üzerine bir çok bilgi kazanır. oh ann Yele ağar vah, çocuk orada na- EKÖNÜ M.İ IĞDIRDA : Pamuklarımız Iyi Randıman Vermiye Başladı İğdir mıntakasında son !ki sene İ- çinde başlıyan inkişaf bu mıntakada İpamukçuluğu çok ileri götürmüştür. | Evvelki sene bir milyonu bulan Tan- dıman geçen sene iki milyon kiloyu geçmiştir. Amerikan ve Rus pamuk cinslerinden elde edilen tohumlarla is tandardize edilmiş üç tip yetiştrilmiş tir. Iğdır pamuk kooperatifinin gay- reti ile bu mıntakadaki pamukçuluk (Amerika pamukçuluğu kadar fenni ve ekonomik şir vaziyet kurmuştur. Ma liyet fiyatları evvelki senelere göre azalmış, çırçırlama balyalama işleri mükemmelleştirilmiştir. Tohum ek- me ve çapa makineleri kullanılması- na başlanmıştır. 4200 ailelik bir ko- operatiften beklenen bütün faydalar hüsule gelmekte ve mıntaka halkı pa muk ziraatinin inkişafı için hiç dur- İmadan çalışmaktadır. Ziraat Bankası kooperatife bu sene 625 bin Jiralık bir kredi açmıştır. Bu sene 5 - 6 bin hektar arasında pamuk ekilmiştir. Pamukların ambalâjı, balyalanması, modern usullerle yapıldığından Ak manya ve İtalya firmaları bu mallar dan alcı olmuşlardır. Geçen senenin mabsulünden Almanya bir milyon İ- bin kilo pamuk almışlardır. Mevcut stok ancak 2 - 3 yüz bin kilo kadar- İdir. Pamuk kooperatifi Almanyaya sa İlan pamukları şehrimizden satın aldığı sekiz kamyonla Trabzona nak- lederek teslim edecektir. Bu süretle İ kooperatif nakliye masrafından da is tifade edecektir. Kooperatif tarafın- İdan bu mıntakada üç rasat istasyo- nu kurulması ve mahsulâtı doludan muhafaza içir zirai sigorta yapılması düşünülmektedir. o Bir Denizcilik Serg Açılıyor Zağrebde 25 Hazirandan beş Tem- muza kadar devam etmek üzere bir denizcilik sergisi açılacaktır. Sergi Yugoslavya denizcilik cemiyeti tara- Hından tertip olunmuştur. MİN HAVA TEBDİLİ YERİNDE Mektepler kapanınca çocuğunu- zu hava tebdiline götürdünüz, ya Evde bahçe varsa, çocuk bahçe | işine de yardım eder. İyisi bahçe- nin bir kısmını yalnız ona, kendi- sine ayırmaktır. Cocuk kendi bah- çesini çapalar, çiçek eker, sular. Mümkün olursa orada sebze de ye- tiştirir. Bu işlerle hem iyi müma- rese yapar, hem öğrenir, hem de kendi yetiştirdiği mahsullerden koltukları kabarır, sevinir. Büyücek çocuklar, yakında ekin ler varsa, ekincilere de yardım ©- derler. Bu da iyi, çok iyi bir müma rese, hem de değerli bir ders olur. Bu işlerin hepsiyle beraber, 8: bahları nefes jimnastiği unutulma malıdır. Biliyorsunuz ki geniş ne- fex almasını öğrenmek her türlü sporun esası, vücudün sağlığının da birinci şartıdır. Her sabah y rım saat kadar, nefes hareketleri, kollara ve bacaklara adnle hare- ketleri. Deniz kenrinda çocuğun balık tutmasına da —pek küçük değil ir mâni yoktur. Orada sandalla da gezer, biraz büyücek çocuk kendisi kürek de çeker. Kü- rek çekmek pek eğlenceli, hem de pek faydalı spordur. Dere kenarı olur, derede balık da bulunmazsa kurbağa tutmak ke yifli ve faydalı bir çocuk sporu- dur. Bunun için balık oltasına, iğ- nesine de lüzum yoktur. Bir si ucuna kırmızı bir bez parçası, ya- hut bir parça kurbağa derisi, hat- tü bir parça ot bağlanır ve dereye atılır. Arsız kurbağa bunu ısırınca sicim birdenbire çekilir ve kurba- ğa otların arasına salıverilir. Onu tekrar tutmak için çocuk arkasın. dan koşarken, ne güzel bir spor 6- Jar, Fakat çocuk ille hir bisiklet is- terse —biraz büyücek olmak şar- tiyle— ondan mahrum etmenize sebep ancak züğürtlük olabilir. O sebebi de çocuk tanımak istemez... ki yüz bin kilo, İtalya dört yüz elli| GÜNLÜK PIYASA 4 ( Zirast Bankas buğdaylarından 75 ; i bin kilo yumuşak 6.28 kuruştan, 85 | ; i ; bin.kilo sert kilosu 6 kuruştan satıl. ; mıştır. Tüccar nimına gelen 33 bin kilo Samsun ve Afyon kilosu 5.20-5.29 kuruş mıştır. rasında satıl * Adapazarı beyaz mısırlarından çu vallı olarak M4 bin kilo iskele tesli- mi şartile kilosu 444 kuruştan ve se 7: mısırlardan altı bin kilo ayni şart la çuvallı olarak kilosu beş kuruş - tan veritmiştir. * k Anadolu arpalarm- kilo 4.45 kuruştan, Ban beş bin kila yulaf 585 sn satılmıştır. Tatlı iç badem 89-97 kuruştan verilmiştir. * Bir parti bayaz peynir 01-35.22 ku Tuştan, kaşerler 84-0 kuruş arasın da, birinci yemeklik zeylinyağlar 40.42 kuruş arasında satilmuştır, )eeaaaamaeaaaaaaaasaeaeeeşaseaeşeayaaeaeameerees ee Kuru Baklaya Toptan Alıcı Müşteri Var Bandırma mıntakasında yetiştirilen baklalardan kuru olarak yeni mahsu lün ilk partisi Ağustosta teslim şar- tile gelesiye satılmıştır. Satılan bu parti yüz bin kilodur ve kilosu 4,18 kuruştan verilmiştir. Buğday Satışı Hararetlendi Son günlerde Belçika ve Yunanis- tana buğdaylarımızdan mühim parti. ler gönderilmiştir. İhraç edilen bu buğdaylardan Yunanistan üç firma- dan ceman üç-bin ton buğday almış- tır. Ayrıca Arnavutluğa da buğday gönderilmiştir. Gönderilen mikdar dört yüz elli tondur. Sovyetler Tiftik Alıyorlar Sovyetler oğlak ve Kastamonu tif tiklerile alâkalı olmakta ve fiyat hu- susunda görüşmeler yapmaktadırlar. Dün deri işlenmiş kaba tiftiklerden ki losu 68 kuruştan elli balya satılmış- tır. Yapaklardan ise Bandırma ve Trakya nevilerinden ve kilosu 59 - 61 kuruştan 19 balya, kilosu 38 kuruş- tan 9 balya ve dabak, kasap baş mal larından kilosu 41 - 44 kuruştan 82 İbalya satılmıştır. (BORSA | | 26 — 1688 ÇEKLER : Açılş Kapanış | 63 128.0078 34050 ) İ Lonura İ New-York İ Paris Mühre Cenevre Amsterdam Berlin Brüksel 128.— 20.68 15375 43750 75013 23.70625 2402 0.0575 2.06 36.2928 321225 281776 Stokholm Moskova 321225 2.7015 PARALAR Borsadan parelar verilmemiştir. (ANLAŞMALAR : Almanya Ile Ticarete Dair Rapor Hazırlandı Almanya ile yapılacak yeni ticaret anlaşması için Berline gidecek olan Türk heyetine verilmek üzere itha- lât ve ihracat işlerimizin ticari vazl- yetlerine dair bir rapor hazırlanmıştır Türkofise davet edilmiş olan tüccar- larımızın mütaleaları alınarak hazır lanan bu raporda bir sene içinde Al manyadan ithal edilmiş veya ihraç o lunmuş malların tâbi tutuldukları muameleler, kredi meselleri, Alman ithalât bürolarının anlaşma şekilleri tesbit edilmiştir. Gidecek heyetin i- çinde Türkofis umum müdürü Bür- han Zihni de bulunacağı haber ve- rilmektedir. İHRACAT: Hile Yapan Yumurtacılar Adliyeye Verildi Yumurta ihraç eden tüccarların, ya murta kontrol nizamnamesinin tatbi. kantında güçlük gösterildiğini ve bu yüzden ihracat imkânlarının zorlaştı- Bını iddia ettikleri yazılmıştır. Bu iş- İle alâkadar olan yumurta kontrol da- iresi bu haberin doğru olmadığını kontrolörlerin vazifelerini yaparak nizamname hükümlerini tamamlle ye rine getirmekte olduklarını teyit et- miştir. Şehrimizde lüzumu kadar kon trolör bulunduğu için bu işin geriye İkalmasının imkânı yoktur. Bir Türk müessesesile bir limited şirketin istan dard hükümlerine uygun olmıyarak iri yumurta yerine sandıklara küçük yumurta koydukları etsbit edilmiştir. Yapılan tetkiklerde bu hile anlaşıl- miş ve bir zabıt varakası tutulmuş- tur. Ayrıca ticaret odası yumurta Ha. kem heyeti meseleye el koymuştur. Yapılan tetkiklerde zabıt varakasında gösterildiği veçhile suç teşkil eden Çimentoların Pahalılandığı Doğru Değil İnşaat mevsimi dolayısile fazla çi- mento sarfedilmekte olduğundan pi- yasada çimento tedarikinde güçlük çekilmektedir. Hükümet tarafından şimentolara nark konulmuş olduğu i- çin fiyatların yükseldiği haberleri doğru değildir. TİCARET ODASINDA : İhracatçılar Dün Toplandılar Ticaret odamızca yapak ve tiftik piyasasında tetkikler yaptırılmış ve müteakıben tiftik ve yapak ihracatçı- ları odsya davet edilerek bir toplan- tı yapılmıştır. Toplantıda bu iki mad denin piyasa durumu ile ihracat vazi- yetleri görüşülmüş ve tüccarın düşün celeri dinlenmiştir. e HAYVAN BORSASINDA : Sığır ve Danalar Satılmadı Dün hayvan borsasında sanlara> mezbahaya gönderilen kasaplık hay- vanlar 848 beyaz karaman, 416 dağ- ıç, 71 kıvırcık, 254 karayaka ile 3846 kuzu ve büyük baş hayvanlardan 85 Şark öküzü, 16 öküz, sekiz manda ve sekiz malektan ibarettir, Sığırlardan ve danalardan hiç satış olmamıştır. — gi SANAYİ; | Viyanalı Fabrikatörler Gelmek İstiyorlar Son günlere kadar Avusturyadan muhtelif sanayi şubelerine tâbi mües seseler Türkiyeye nakletmek veya müşterek iş yapmak üzere Ticaret 0- damıza müracaatlarda bulunmuştur. lar. Bu arada hasır ve fötr kadın ve erkek şapkaları yapan fabrikaların sahipleri, nebati yağ fabrikası kur. mak isteyen firmaların müracatları vardır.