pi i E ç z ' izde Mili Küme maçlarını ynıyan İzmirin Alsancak takımı dün Taksim stadında ikinci oyunu- mü Galatasaraya karşı yaptı, Galatasarayın Izmirde aldığı neti- ce ve yapılan tezahürat bu imâçm ehemmiyetini bir kat daha artırmış- tu Fakat şükredelim ki müsabaka kazasız belâsız nihayete erdi. Dün statta cumartesine nazaran daha çok bir kalabalık tribünleri dol durmuştu. Saat 17,30 da evvelâ İz- mirliler sonra da Galatasaraylılar sa- hada halkı selâmladilar. Hakem Ta- rığın kısa bir nesihâtinden sonra iki takım şöyle dizildiler: Alsancak: Hilmi — Ali, Cemil — Necmi — Saim, Sait, , Feyyaz. Gülatasaray: Sacit — Lütfi, Ad- nan — Mustafa, Salim, Eşfak — Nec- det, Süleyman, Gündüz, Haşim, Bü- lent, Oyuna Alsancak başladı ve dakikalar çok durgun ve cansız de- vam etti. $ Bu sirada Galatasarayın üstüste yaptığı hücumlar Alsancağa biribi- Tİ arkasına üç körnere mal oldu ise de bunlardan istifade edemediler. 17 nci dakikada Haşimin bir şüt nü“Hilmi güzel bir plonjonla kurtar- dı. Bu tehlikeyi takip eden dakika- da hakem İzmirli bir oyuncunun eli- ne çarpan topa penaltı verdi. Penal- tiyı Süleyman çok âkayt bir vuruş la Izmir kalesine yolladı. Hilmi de bunu çelerek kornere attı. Penaltıyı müteakip bir İzmir hücumunda Gala tasarây kalecisi bir tehlike geçirdi. Oyun elân cansız ve mütevazin oy- paniyor, iki tarafta üstünlük tesis edemiyorlardı. 20 nci dakikada hasmına favul ya» pan Galatasaraylı Adnanı hakem hiç ihtara lüzum görmeden oyundan çi- karmak garebetini gösterdi. Şimdi Galatasaray 10 kişi ile oyuna devam ediyordu. Bu anda Galatasaraylılar soldan bir hücum yaptılar, ortadan atılan bir şütü İzmir kalecisi tuta - madı ve çeldi. Geri gelen topu Bü - lent şüte çevirdi, şüt İzmir kalesisi- ne tekrar çarptı, Hakem bu esnada şaşkınlıktan Bülende ofsayd cezası ğa birinci hatasını ikiye çıkar- Nihayet devreyi beş dakika nok- san oyantarak bitiren hakem balkon dan yapılan bir ikaz üzerine yan hs- kemlerinin de saatsiz bulunması do- Jayısile bır noksan oynanmak üzere ük) | pe az” Anadolu Klübünün 30 uncu Yıldönümü Dün Bu Münasebetle Üsküdarda Çok Zengin Bir Spor Günü Yaşandı -—) Memleketin en eski ve-en. şerefli Galatasaray - Alsancak maçından heyecanlı bir an ve iki takım birarada yine takımları oyuna davet etti ve bu beş dakikalık zamanda İzmirli Saimin Salime yaptığı gayrikasdi bir ayak kaldırışını oyuncuyu sahadan çıkrmakla çok ağır bir ceza tatbik etti. Her iki takımda onar kişi ile dey-| jreyi 0—0 berabere bitirdiler, | İkinci devre : Tinci devreye Gülalanarey; bağla: dı ve ilk korneri kazanan Alsuncuk- Tilarin attığı köşe vuruşunu kaleci tamadı. Bu esnada müdafilerin yap tığı hendbolü hakem penaltı ile ce- zalandırdı. Cemilin attığı penaltı da havadan avuta çıktı. Bu suretle her İki takım da kazandıkları penaltıdan istifade edemediler, Alsancağın kaçırdığı o penaltının akabinde 25 metrede Salimin yaptığı hendbolü Enver çok güzel bir plâse | ile Galatasaray kalesine sokarak İz- mirin ilk golünü yapmış oldu. 16 ncı dakikada Salimden Süley - mana ve ondan da Haşime geçen to- pu Bülent sıkı bir şütle gole çevir- İdi. Galatasaraylılar nisbi bir hâkimi- yet tesisine uğraşıyorlar. Buna İz- mirliler de mukabele için mücadele ediyorlardı. 22 nci dakikada Süleymandan Eş- faka ve ondan Gündüze geçen topu Gündüz ofsayd vaziyetinden gole çe- virdi. Oyun 2—1 Galatasaray lehine dönmüş oldu Bu golün akabinde biri Haşim bi- ri de Bülent tarafından iki gol kı çıran Galatasarayın hücumlarına, Iz- mirliler de canlı oynıyarak muka- beleye çalışıyorlardı. 26 ncı dakikada Alsancak soldan « TArkami Sayfa 10,'sütun 1 dej Tekirdağlı Şermanı Hükmen Mağlüp Etti Dün Şeref Stadında“ profesyonel güreşlere devam edilmiş ve Tekir. dağlı Kara Ali ile iki defa berabere! kalan Amerikalı Şerman karşılaşmış | Mardır. , Amerikalının bundan evvelki mü- sabakalarda da görüldüğü gibi müte- madiyen kaçmasiyle devam eden bu karşılaşma 45 dakika devam etmiş ve bu müddet zarfında “Tekirdağlı hasmının sırtını birkaç defa yere ge- * tirmiş İse de nizami müddet olan 3 saniye yerde tutamamış olduğundan tuşla kazanamamıştır. 45 dakika nihayetinde hakem hes| yeti pehlivaaları tekrar tutuşturmak | istemiş ise de Amerikalı çıkmadığın | dan Tekirdağlı hükmen galip sayıl mıştır. Müasabaka umumiyetle zevksiz « ve heyecansız cereyan etmiştir. Pera, Küktalğa 6-5 Yendi Apoyematini (gazetesi tarafından gayrifedere klüpler arasında tertip edilen kupa (o maçlarına dün sabah Taksim stadında büyük bir kalaba - ık önünde devam edilmiştir. İlk kar şılaşma gayrifederelerin en kuvvet- lilerinden olan Pera ile Kurtulüş a- rasında yapıldı. Büyük bir asabiyet içinde oynana bu maçı Adnan Akın idare etti. Maçın sert bir hava içinde oynanması yüzünden hakem her iki taraftan üç oyuncuyu sahadan çıkar dı ve zevksiz bir şekilde devam eden oyun 6—5'Peranın galebesile neti- celendi, Tkinel oyunu Nuri Bosut'un Ida - resinde Arnavutköy ile Galataspor paytılar, Zaman zaman inkıtsa uğrayarak hakemin oyunculara ve seyircilere konferans vermesile geçen bu oyunu Galatasporlular 3—1 kazandılar. Milli Kümenin Son Puvan Cetveli Berabere Güneş Beşiktaş Ucak Galatasaray uhatız Harbi Al | klüplerinden biri olan Anadolu, dün kuruluşunun 30 uncu yıldönü: kutladı. Üsküdarın bu mütev kat çok çalışkan klübü, kutlama me- birçok spor hareketlerile işti, Klübün Şemsipaşada sabahtan kalabalık bir tarafından istilâ edil rasimini ki sahası dah yirci kütlesi Merasime 1430 da geçit resmiyle başlandı. Yeşil beyaz formalarla süs lenen Anadolünun dinç sporcuları önlerinde Türk bayrağı olduğu halde sıra ile bisikletçiler, futbolcular, es» | ktimciler, boksörler, güreşçiler, elle- rinde 'bir'fıta taşıyan deniğöller ak kışlar arasında seyircilerin önünden geçtiler. Geçit resmini bayrak çek- me merasimi ve klüp Buşkanı Vahde Ün nutku takip etti Spor müsabakalarına güreşle baş- landı. ve 18,41 te tekaütler arasında zevkle takip edilen bir futbol maçı Yapıldı. Günün son ve mühim karşı- birinci takımiyle Fenerbahçenin birinci takımdan tak viye edilen B takımı yaptılar. Ve bu maçı Fenerliler 3 — 2 Kazandılar. Müçlan sonra davetlilere Metüp't1- Memmetaah büfede ikram e- Ve ayrıca geceliyin klüp bina- sında sabaha kadar eğlenildi. Gazetemiz 30 senelik spor hayatı de dalma çok şerefli bir mevki raz eden Anadolu klübünü ve onun mensuplarını candan tebrik eder. Ankara, 22 (A.A) Şehrimizde bulunan İstanbulun Altılar muhte- lit bugün şehir stadyornunda olduk- ça kalabalık bir meraklı kütlesi ö- nünde Arikara ikincisi Muhafız Gü- cü ile yaptığı ikinci karşılaşmayı da 4 — 0 kazandı. Hakem Galatasaraylı Bay Fşrefin daveti: üzerine sahiya gelen takım- lar katşılıkk olarak şu kadroları ile sıralandılar; Muhafız: Fuat, Salih — Saffet, Lütfü, Ci- hat, Ahmet, Atıf, İbrahim, Rıza, Şa- hin, Naci. Altılar Muhteliti: Saim, Ruhi, Samih, Sabri; Kemal, Bahadır, Turhan, Muhteşem, Nihat, Hüseyin, Haydar, Başlıyan oyun ilk dakikalarından itibaren Muhafızın hâkimiyeti altına girdi. Fakat hücüm hattını teşkil e den oyuncular elde ettikleri gol fir- İsatlarını ya iyi idare edemiyerek ka- İçıyorlar, veyahut güzel bir oyun çı- karan Muhtelit müdafaasının müda- halesi ile gol yapma imkânıni bula- miyorlardı. Devre sonlarına doğru Mühafız ka lesine sağdan bir hücüm yapan Altı- Altılar muhteliti Harbiye ile birarada lar muhteliti, 42 inci dakikada Niha- dın ayağı İle ilk golünü yapmıya mu vaffak oldu. 3 dakika sonra da devre 1 — 0 Muhafız aleyhine bitti. İkinci devrede Muhafızın, yediği golü telâfi edeceği zannolunuyordu. Fakat, oyunun esreyan tarzı bütün bu tahminleri altüst ettiği görüldü. Çünkü, Muhtelit, çok geçmeden te- sisine muvaffak olduğu hâkim ve şu urlu bir oyunla Ankara kalesini sikiş tırmıya başladı. 51 inci dakikada 80l açık Haydarın yaptığı nefis bir şandele vaktinde ye tişen Turhan yerinde bir kafa vuru- şu ile topu ikinci defa olarak Muha- fız ağlarına taktı, Bu ikinci gölden sonra daha ziya- de bocalamıya başlıyan Muhafızın bu vaziyetinden istifade eden Muhte lit sol açığı topu sürerek korner çiz- gisine kadar yaklaştı. Karşısına çı kan müdafileri de atlatarak 3 üncü| yni suretle yaptığı muvaffakıyet a li ikinci bir hareketle dördüncü golü de yapmıya muvaffak oldu. Maçın bundan sonraki oyun *Üze- rinde bir değişiklik olmadığından Al tılsr smuhteliti 4 — O galip olarak $a hadan çekildi. ni ASA AAA UZUN HIKAYE AAAAA A ADALAR AAA DAYAK YETENE MAKARA YARLASAAAANİ BABALAR ve ÇOCUKLAR: Çeviren: B..Tok Çocuklarının en ufak bir arzula- rını bile yerine getirmemekten â- deta zevk alır. Futbolden ve jim- nastikten nefret eder, Evin içinde almanca konuşabilecek bir adam Bulması için hiçmetçileri munha- sıran Almanlardan seçer, Eve dai- ma sarhoş olarak gelir. Bu vazi - yetlerde bize kendisi talebe iken dalma tam numara aldığından bö- bürlenerek*bahseder. Halbuki te- sadüfen elimize geçen ona ait bir mektep defterinden, bir çok ders- lerden sıfır aldığını öğrendik. Bu suretle babamın profesyonel bir ya lancı olduğunu da kaydedebilirim. İdadide iken hemen hemen her si- nıfta ikişer sene kaldığını bir ar- kadaşindan tesadüfen öğrendik... Öğretmenin sorduğu ikinci sual şu idi: “Ananızla babanız bu ku- surlarını sizden saklıyorlar mı?,, ,Maşek, bu suale şöyle bir cevap yazdı: “2 — Hayır saklamıyorlar. Biz- de her şey açık olşrak cereyan e- der. Bizim evde olup biten şeyleri çocuklardan gizlemek imkânı yokl te Mesmafih, ensmninn ve habas mızın yaptıkları herhangi bir e- depsizliği biz görmesek bile kom- şularımızdan işitir ve öğreniriz... “Biz, ana, babalarımızın bu nok- sanlarını efkârı umumiyeden ni- çin saklamıya meeburuz?,, sualine de Maşek, şu cevabı hazırladı: “3 — Bizi dünyaya getirdikleri için ana, babalarımıza minnettarız da ondan. Ana, babalarımızın bu kötü huy larını niçin taklit etmemeliyiz?,, Suali Maşeke pek güç göründü. Bunun üzerinde uzun uzun durdu. Nihayet buna da şöyle bir cevap yazdı: “4 — Her çoğuk, bü; man iyi bir iş bulabilmek, bir insan olabilmek için'dalma ma- kul hareketlerde bulunmalıdır. Bu sahada muvaffak olabilmek için de anamızı, babamızı taklit etmemek Tazımdar..,, Maşek: “Annemle babam, kav- ga ediyorlar mı?,, Sualine cevap vermek için hiç bir güçlük çekme- di: “5 — Evimizde kavga, gürültü olmadan ve eninde, sonunda iş da- yağa binmeden gün geçmez, — Sualin altıncısını teşkil eden “Aile içindeki kavgalarda neden makul ve ihtiyatlı olmıya meebu- ruz?,, sözlerine cevap vermiye İm- kân kalmadı. Çünkü bu sırada birisi yavaş, ya” vaş Maşeke yaklaşmış ve hafifçe | omuzuna dokunmuştu. Zavallı be- şihci sınıf talebesinin yazdığı ya- zıları saklamasına imkân kalma- dı: Arkasında sabık Avusturya - Macar imparatorluğunun o yüksek memurlarından babası duruyordu. Maşekir babası meyhaneden ye- ni dönmüştü. Gayet neşeli idi. On- da nadir görülen şefkatli bir eda ile: — Sevgili oğlum, dedi, senin ne kadar çok çalıştığını işte şimdi gö- zümle görüyorum. Görüyorum ki, sen de bana benzemiye başladın! Böyle çalışmakta devam; edersen sen de benim gibi tam mumars a- Jacaksın.. Bak ne güzel de yazın yarmiş.. Doğrusu ben şimdiye ka- kurşun kalemle yazıyorsun? Yoksa bu yazdıkların müsvedde midir, nedir? Maşekin babası oğlunu okşadı. Bedbaht çocuğun önündeki yazılar ri alarak yine şefkatli bir eda ile; — Döğrusu evlâdım, bugünkü ça lişkanlığın pek hoşuma gitti. Sana yakında bir futbol topu alacağıma söz ve kin babası elindeki kâğıtlara göz gezdirmiye başladı. Okudukça hem ordü. Zavalı Maşek geri geri giderek yavaş yavaş ka- pıya doğru yürüdü. Fakat babası bir kaplan çevikliği il tilarak ona tam kapının eşiğinde yetişti, Burada, kapının eşiğinde, az ön- ce Maşekin vazifesinde yazdığı hâ diss cereyan etti: “Çocuklarına kar #1 çok sert davranır. Birlefk terbi. ye vasıtası sopadır.,, Avusturya imparatorluğunun yüksek memuru, çocuğunun üze « rinde resmi günlerde kullandığı imnaratorluğun. son yadigârı olan. kıhemy kırdı. Ertesi hafta beşinci sınıf talebi!” leri evde yaptıkları vazifeleri pro- fesör Şvolba'ya verirken, : Maşek te titriyen ellerile kendi defterini uzattı. Defterin üzerindeki: “Ço - cuklar ebeveynlerinin fena hare - ketlerinden ötürü büyük bir vic- dan azabı duysalar bile onlara mü- teşekkir olmalıdırlar.,, . serlevhası yerine şöyle bir yazı yazılmıştı: “Tezlerinizi ve çocuklara ver » diğiniz vazifeyi, hakkınızda bir fi- kir edinmek için kültür bakanlığı müfettişliğine gönderdim. ,, Bu yazının altında sabık Avus- turya - Macaristan imparatorluğu memurunun İmzası, tarih ve 6272 - 126 sadire numarası okunuyordu. Sonradan işittiğime göre, profe- sör Şvolba'yı bu defa da Karpat- lara atmışlardı. SON Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden : Şirketimizin 30 Mart 1928 tarihin- de fevkalâde olarak toplanan hisse» darlar umumi heyetince dahili ni- zamnamemizin altıncı maddesi hük- müne tevfikan sermayenin ikinci Fu bunun hissedurlardan tahsiline oka- rar verilmiştir. İttihaz olunan bu Karara tevfikan sayın hissedarlarımızın sahip bulun- dukları beher “hisse senedi için ö- İdenmemiş sermayeden ikinei rubu. İnun mukabili olan beş lirayı işbu is lân tarihinden itibaren 30 Haziran 193B tarihine kadar Ankarada Tür: kiye İş ve Ziraat Bankaları Merkez müdürlüklerine ve yâhut İstanbulda Yeni ; Postane karşısında — Büyük Kınacıyan hanındaki © şirketimizin müamelât merkezine ödemeleri, ak- si takdirde ödemiyenlerin sahip bur lundukları hisse - senetlerinin. şir- ketimiz dahili nizamnamesinin 10 un cu maddesi hükümleri dahilinde bor sada sattırilmak “suretiyle 'mezkür ikinci rubü sermayenin istifa ve sa- tış bedeli noksan olduğu takdirde 3- radaki farkın hisse senedi sahiple rinden ayrıca talep “olunacağı ilân olunur.