yea Ea EY KAYSERİDE : K . ayseride z a 30 Bin Fidan .|9“e99 Dikiliyor Kayseri, (TAN) — Nisanın hafta- sında Kayseride ve vilâyetin her tara fında ağaç bayramı yapılacaktır. Bu- nün için hazırlıklar tamamlanmak ü- zeredir, Merasim günü yapılacak te- zahürat ile ağaçların ekim ve bakımı na ait ayrıca bir talimatname yapıl- Mmiştar, yanıbaşındaki Ali dağında bir meşe, palamut ormanı vücuda getirilmek üzere 8 bin küsur! çukur açılmıştır. Bundan başka vilâ yetin muhtelif yerlerinde otuz bin ağaç dikilecektir. Şimdiye kadar Kay seride yetiştirilemiyen çınar, ıhla- , fındık, kestane fidanlarının da| yapılmak üzere İstanbul- . idare fidanlığı arazisine daha on beş dönüm ilâve edilerek genişletilmiş- ——— MANİSADA: Bağcılar Bankası Manisa, (TAN) — Bağcılar banka- © sı heyeti umumiyesi içtima yapılmış, | idare meclisi ve mürskip raporları — tasvip ve 1937 yılı bilânço ve kâr za- rar hesapları tetkik ve tasdik ve müra kipler tayin olunmuştur. —— © EDİRNEDE : Edirnenin Plânı Edirne, (TAN) — Şehir plânının ilk “ projesini tatbik ve müzakere için ge- len profesör Egli umumi müfettişi, va © iyi ziyaret etmiştir. İlk hazırlığını bi- tirmek üzere olan Egli şehir plânının Sen çok bir sene içiride 1/5000 mikya- Sındaki plânını da mayıs sonunda ver | miş bulunacaktır. —— — Porsuk Çayı Kabardı “Tavşanlı, (TAN) Aylarca yi "rak dağları ve ovayı kaplıyan karlar erimiye başlamış, nahiyemiz içinden © geçmekte olan Porsuk çayı kabarmış | tar. O civardaki evler tahliye edilmiş- tir. © — Halk, suların etrafı istilâ etmesin. © den korkmaktadır. Killa k Niksarda Tütün Satışları Durdu Niksar, (TAN) — Buraad tütün sa- #ışları durmuştur. Ekici malım İnhi- | sarlar idaresi ambarına birakarak eli boş dönmektedir. İkikat safhası şudur: İdoktoru Reşat Engezi çağırıp Resim Van cinayetinin tahkikatını yapan zabıta memurlarını gösteriyor: Adli başkomiser Ali Arda, idari kömiser Celâl, Adli komiseri Şaban Gen- sivil komiser Mehmet Yurdakul, sivil polis Tevfik Koçer, Polis Nureddin Gerer. Beşibirlikler İçin Öldürülen Kadın Kadının Kacası Tevkif Van, (TAN) — Geçen mektubum- da Vanın misli görülmemiş bir cina- yete sahne olduğunu ve faillerinin yakalandıklarını bildirmiştim.. Şim- di hâdise daha aydınlanmıştır. Tah- içer, ve Eski Uuşağı Edildi linden ve ilk evvel zabıtaya haber vermediğinderi şüpheleniyor ve neza- ret altına alıyor. Şehirde, çarşıda ip uçları ararmya başlıyor. Aradan bir #nat geçmeden mühim bir İze tesa- düf ediyor. Süleymanın iki sene ya- nında uşaklık etmiş Şataklı Hüseyi- nin çarşıda bir beşibirlik bozdurarak arkadaşlarile beraber iki çuval şeker alarak Şataka yollandığını tespit e diyor. Zabıta Hüseyini arkadaşı ve şekerle Memleketimizin maruf tüccarların- dan ve Karasilo adile anılan Bay Sü- leyman çarşıda iken kârisının öldü - günü duyuyor ve evine koşuyor. Evi ne gittiği vakit karısını kilerde ölü İolerak buluyor ve yanında da yirmi ilo sikletinde kömür çuvalı gö ir... Hemen doktor Bay Necmiye müracaat ediyor Bay Necmi kilerde kadinin #ektei kalpten öldüğüne dair rapor veriyot. Fakat, bu sırada yedi sekiz yaşlarında Bir çödük hâdiseyi aber veriyor. Zabıta başta ret direktörü Halim $ atçi, adli komiser Ali Arda, muavini Şabân Gençer, sivil komiser Mehmet Yurdakul; sivil polis Tevfik. Koçer polis Nureddin Güver faaliyete geçi- yorlar. Vaka yerine geldikleri vakit kadının fücceten değil, bir cinayete kurban gittiğini anlıyorlar. Hükümet tek: ene ettiriyorlar. Reşat En- gez kadının boğulmak suretile öldü- rüldüğünü ileri sürüyor. Ve doktor - lardan müteşekkil bir heyetin rapo- ru da bu fikri teyit ediyor. Zabıta bu! beraber yakalatarak şehri mize getirtiyor. Hüseyin evvelâ cür- münü inkâr ediyor. Fakat sonra, ka- dım kendisinin boğduğunu itiraf edi- yor. Fakat kilerde değil, yukarıki sa- londa boğulup olduğu yerde bıraktı. ğım, dolaptaki beşibirliği alarak çar- şıya çıktığını iddia ediyor. Kadının bir başkası tarafından sonra kilere götürüldüğünü, kocası Süleymanın İpara vâdile kendisini öldürmiye teş- vik ettiğini söylü, Kadinin katili Hüseyin Süleyman tevkif edilmiş, hâdise mah emeye verilmiştir. Adli tahkikat de ram etmektödir. Yakında muhakeme e başlanacaktır. Muhakeme safhala- 1, bu işin iç yüzünü daha İyice aydın latacaktır. Bu hâdise bütün Vanlıla- rı müteessir etmiştir. Zabıtanın ve yor. ve kocası | İZMİRDE : Iki Fransızın İzmire Hediyesi İzmir, (TAN) — Burada doğup bü- yüyen ve şimdi Pariste bulunan Pa- yer Azeria isminde bir Fransız ve kız kardeşiSopran Bornovadaki villâları nı hükümetimize hediye- ettiklerini bildirmişlerdir. Fakat, villânın hasta ne olarak kullanılmasını şart koymuş lardır, Geniş bahçesi ve türlü konfo- ru-olan villâ, Bornovanın İsmet Pa- şa caddesindedir. Yeni Binalar Yapılıyor (TAN) — Cümhuriyet mey- danı ile birinci kordonun buraya mut tasıl kısmının güzel bir hale getiril - mesi için hazırlıklara başlanmıştır. Bu civarda 300 bin lira sarfile bir bo Tediye binası, 100 bin liraya adliye sa rayı, tayyare cemiyeti ve Türkkuşu binaları, büyük bir Halkevi yaptırıla caktır. İnhisarlar vekâleti de, 600 bin lira sarfile Alsancakta bir tütün depo su yaptıracaktır. Buradaki tütün fab rikası da genişletilecektir. Bayraklıda da bir şarap fabrikasi yaptırılacak, bu binaya da 600 bin lira hartanacak- tır. 4 İzmir, (TAN) — Kemal paşanın Ören köyünde, akrabasındanMehmet | Aliyi bir tokatta öldüren kır bekçisi Osmanın muhakemesi bitmiştir. Hâdi senin, sarhoş olan Mehmet Aliyi evi- ne götürmek meselesinden çıktığı İbit olmuş, Osman bir sene sekiz a; İhr hapise ve 600 lira ağır para coza- Jsına mahküm olmuştur, Z Nara aj İzmi: KÜÇÜK e ei arar arar arar arar arr ar | & Çorlu (TAN) — Kaymakamın direktifile fidan dikme işleri bu sene çok güzel bir idare edilmek - te, köylerin bu yoldaki faaliyeti kon- tfol edilmektedir. # Gemlik, (TAN) — 1 mayıstan itibaren burada sırt ve.semer hamal lığı kaldırılacaktır. Bir hafta evvel İstanbula giden belediye reisi Eşref Dinçer, Istanbulda hamalların kul İlandıkları arabaları görmüş ve bir model beğenerek, kazamıza kâfi ge- lecek kadar araba sipariş etmiştir. Sındırgı (TAN) — Dövertepe na nüfus memuru Nuri de Balıkesirin Ki reç nahiyesine naklen tayin olunmuş- lardır. Adana, (TAN) — Uzün yıllardanberi hiyesi tahrirat kâtibi Ali Gönanın Ka | vak nahiyesine, Dövertepe nahiyesi M.M. V. Deniz Merkez Satınalma 00'a Kün 2 1 — Tahmin edilen bedeli 262600 Jira olun 5000 ton Mazotun kal zarfla münakasası 5 mayıs 938 tarihine müsadif Perşemb de Vekâlet binasında müteşekkil komisyonumuzda İcra edilecektir. 2 — 13 lira 13 kuruş bedel İle şartnamesini ulmak isteyenlerin gün komisyonumuza müracaatları ve münakasaya girmek de 14380 liralık teminat mektubu ile teklif mekt gelerini havi zarflarını kanuna uygun şekilde kı münâkasa saatinden bir saat evveline kadar ko; ri, (1526) SM 1 — Tahmin edilen bedeli (16,500) lira olan (600 kumaş 19 Nisan 1038 tarihine rastlayan Salı günü saat 11,5 da kapf hı zari usuliyle alınmak üzere münskasaya konulmuştur. 2 — Muvakkat teminatı (1237) lira (50) kuruş olup, şartnamesi * misyondan her gün parasız olarak alınabilir. 3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dahilinde tanzim vc kapalı teklif mektuplarını en geç belli gün ve saatten bir ast “evveli kadar Kasımpaşada bulunan komisyon Başkanlığına makbüz mukabili de vermeleri. (1722) N # A * 1 — Tahmin edilen bedeli (24.300) lira olan (9000) metre Elbiselik d maş 19 Niğan 1938 tarihine rastlıyan salı günü snat 14 te kapal zrf us Myle alınmak üzere münakasaya konulmuştur. 2 — Muvakkat teminat (1822) lira (50) kuruştur. Şarin Pari olarak komisyondan her yün lınâbilir, 3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifi dahilinde tanzim deği leri kapalı teklif mektuplarını en geç belli gün ve saatten bir saat ev ine kadar Kasımpaşada bulunan Komisyon başkanlığına makbuz mukaf linde vermeleri. (1723) A on Vilâyetinden: : İyon Vilâyeti Merkezinde yaptırılacak 168028 lira 29 kuruş K€ şi sell memleket hastanesi inşaatı kapalı zarf usuliyi konulmuştur, 2 — Inşastın 61000 liralık kısmının 937 mali senesi içinde mütebaki kısmının 938 senesinde yapılması lâzımdır. lirası 938 senesi bütçesinden ve 67028 lira 29 kuruşu da 9 çesinden verilecektir. 3 — Male altı Nisan 938 ihine müsadif Çarşamba beş buçukta Afyon Daimi Encümeninde erik 4 — Muvakkat teminatı 9651 lira 5 — Keşif ovrakı 8 lira 50 kuruş behği'a m kabil nde Afyon Vilâyeti Nafia Müdürlüğünden alınabilir, Ve Ve görülebilir. 6 — Istekli olan Nâfıa Vekâletinden 93ğ senesi için alınmiş yüz bin liralık yapı ehliyet ve milteahhitlik vesikası Ticaret odasi kayıt vara * kası inşaatın hitamına kadar bir mimâf veya mühendis bulunduracağı" na dair resmi taahhütname ile kanun nmu$ teklif mektuplarını ihale günü olan6 Nisan 938 tarihine müsadif Çar şamba günü saat on dört buçuğa kadar makbuz mukabilinde Vilâyet Das imi Encümen Riyâsetine vermiş bulunmaları lâzımdır. İlân olunur 1502 Ankara Vilâyetirden: 1 — Vilâyet gittçilerine dağıtılmak üzere satın alınacak 58 set iki de mizli pulluğun 19/5/938 Perşembe günü saat 16 da açık eksiltmesi yapış lacaktı 2 — Pullukların mubammeh bedeli 2240 liradıt. 3 — Şartnamesi Ankara ve İstanbul Ziraat müdürlüklerinde meccanen verilir. İsteklilerin pullukların 9 7,5 tutarı olan meblâğı banka mektubu veya hususi muhasebe müdürlüğü veznesine yatırılmış makbuz ile bir likte eksiltme günü gösterilen saatte vilâyet daimi encümenine vermele ri ilân olunur. 1775 İstanbul Nafıa Müdürlüğünden : 8—4—938 cuma yünü saat 16 da İstanbulda (Nafia o Müdürlüğünde (1060,86) lira keşif bedelli Bebek gümrük muhafaza kulübesi inşaatı pa zarlıkla eksiltmeye konulmuştur. Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartname! leri, proje, keşif hulâsasile buna müteferri diğer evrek dniresinde görü" lecektir, Muvakkat teminat (80) liradır. İsteklilerin en az (500) liralık bu işe benzer iş yaptığına dair İdare-| lerinden almış olduğu vesikalara istinaden İstanbul Nafia Müdürlüğün” mesi, eksiltmey& günü saat of » tarifi dahilinde tanzim o e RR m e a a gram yaa TAE Yeni sene tütün ziraati için hazır- Ç aklar başlamıştır. Zarar yok; Fahir ağabey bana şimdi enkuvvetli bir arkadaştı; onun bana açacağı yollar daha kapan- madı; daha gencim, bütün bu ıztıraplar beni daha kuvvetli, daha olgun ve iradeli yaptı... Hayatta biç bir şey kaybetmedim. Şimdi insanları, şimdi karak- terleri, şimdi kendimi daha iyi anlıyorum... Son kararımı verdim; Hasan dönmezse ben onu bırakıp dönecektim... Hiç beklenmiyen bu hâdise. Kollejli kuzinden bir mektup. On senedenberi oynana oynana bitip tükenmiyen bir dramın son perdesi iniyor.. Adeta bir ku dö sen... Bir türlü sonu gel- miyen bir yılan hikâyesi; artık sonuna varıyo Hasan, benim saflığımdan, şefkatimden, metane- timden istifade ederek bana oynıyabileceği oyunu oynamıştı; şimdi son oyunu da ona ben oynıya- cağım... Bir gün, otele, Hasanın adına yazılmış bir mek- top geldi; Hasan yoktu; zarfı açtım; içinden bir mektup, bir de resim çıktı; mektubu bıraktım, res- me baktım; ortada Hasanın amcasının kızı Gülsüm; Kolejli kuzin!.. Iki yanında biri kendisine, biri Ha- sana benziyen iki küçük çocuk... Kolejli kuzinin üç dört yıl evvel evlendiğini, bir de çocuğu olduğunu biliyorum; demek bir çocuğu daha olmşı. Amma, ne çirkin şeyler, bunlar. Kolej- li kzir şişmanlamış; ağzı, burnu büyümüş; gözleri küçülmüş... Yüzünün hırçınlığı, sinirliliği geçmiş; gözlerine âdeta bir saflık, sükünet gelmiş.. Hattâ biraz da aptallaşmış!.. Resmi bıraktım, mektubu aldım; Zım açık kaldı: — Yaa!.. dedim; Yıldızın hayatına giren mikrop- irin arasındademek sen de varsın, Kolejli kuzin Ne âlâ, ne âlâ! Allah mübarek eylesin!.. Mektup şöyle başlıyordu: “Sevgili kocacığım, Hasan... Hastasın diyerek işi- tince deliler gibi deprendim; İstanbula yazarım ya- birdenbire ağ- feci hâdise karşısında faaliyetini bir kat daha arttırıyor. Süleymanın ha- | mektedir. Adliyenin faaliyeti çok takdir edil - YAL. DONUY b YA NN 4 zarım, cevap veren olmaz. Kalktım, yavrularımı aldım, yola düştüm; seni aramaya koyuldum. Aliye yazmıştım, gel beni de Hasanın yanına götür diye, gelmedi... Ben onu Istanbulda buldum, Beni aportu- mana götürdü, sen yokmuşun, gâvur illerine gitmi- şin; hastalığın oralarda geçecekmiş, amanın köpek- ler hasta olsun, sen neden hasta olacakmışsın!.. Amma sana çok çök“gücendim, hani o İstanbul gızını artık bırakacağım, diye bana söz verdi idin; beni neden böyle aldatıyorsun; şimdi de beraber alıp götürmüşsün... İnanmam “hastalığına, Istanbullu gadın seni alıp götürmüştür, benden kaçırsın, diye... Hem kaç zaman var ki bana artık mektup ta yaz» miyorsun, ben sana ne citim ki? Sana babamın bü- tün malını, mülkünü bağışladık; bizim paralarimız- İa iş yaptın; zengin oldun; şimdi de bize nankörlük etmeye mi kalkışıyorsun? O gadının nesi var ki bir türlü bırakamıyorsun? O seni soyup sovana çevirir de, hepimizi kül eder de galagalırız... Ben şimdi buralarda ne yapacağım? Allaha çok şükür param var, pulum var; aportumanda rahat ra- hat oturuyorum; amma, sen yoksun!. Bak he- de, o Istanbul gızına ne de eşyalar almışsın? Bana da böyle bir ev yapsaydın ya... Amma, ben onları gul- o hain oralara, burada baytar müdürü olan Adil Olgun vetat etmiştir. — leri, (1815) YORUM E NIHAL. lanmasını bilmem diye korkuyorsun değil mi , Abdi, koca oğlan oldu; Mahmudun yüzünü bile görmedin; insan yavrularını olsun özlemez mi? Hiç arayıp sormaz mu?,, Mektubu da bir yana bıraktım ve tekrar ettim: — Demek, Yıldızın hayatına giren mikropların arasında bir de sen varmışsın da... Şimdi iyice anladım, Hasanla evlendiğimiz zaman ben onları en temiz bir sevgile görmeye gittiğim za- man, aldıkları soğuk vaziyet, o iğneleyişli, kabaca hakaretler, beni beğenmeyişleri hep bunun içinmiş! Demek Hasanın amcası kızını vermek niyetile pa- Ta vermiş; sonra Hasan bir İstanbul kızile evlenince köpürmüşler.. Hasanın daha ilk günlerde onlarin tesirinde kalarak sık sık benden yüz çevirişi; şima- rıklıkları, hep onların Hasanı kizları için rahafsız etmelerinden ileri geliyormuş!.. Cemiyet içinde bo- calayan, şımarık Hasanın bana karşı değişmesindeki tesirlerden biri de demek onlardan geliyormuş!... Demek, Hasan, belki vaktile amcasına, kızını «l- mak için verdiği sözü tutmadığından ona gücendi- ler; belki de Hasarın çocukken bu alışveriş mese- lesinden haberi yoktu da, onlar kendi kendilerine Hasarı kendilerine damat yapmayı düşündüler ve umutları boşa çıkınca yaptıklarına pişman oldü- lar; belki de Hasana verdikleri sermayeyi geri al- den yazılmış ehliyet ve 938 yılına ait Ticaret cdi 1 vesikalarile gelme) menfaat bir ya kalktılar; nihâyet bir para ve zünden Hasan, Kollejli kuzinle, gizlice, belki imam nikâhile evlenmeye mecbur oldu. Doğrusu, Hasanın bu zavallılığına, şimdi de para yüzünden saptığı çıkmazdaki vaziyetine acıdım. Za- sallı, şaşkın budala, dedim, meğer nekadar yürüye- ceği yolu çizmekten âciz bir İnsanmışsın!.. Ne yezik ki bu çapraşık yola bir de beni sürük- ledin... Hasanın yanındaki rolüm tamam olmuştu. Ona her şeye rağmen bütün hayatında her türlü dost ol- dum; o beni anlayamadı; ben ona manasız geldim; bir yandan da benden uzuk kalmaktan ödü kopu- yordu; hangisi doğru? Artık Hasanı karısiyle, çocuklarile başbaşa bıra- karak çekilmem lâzımdı.. feleri var. Iki çocuk babasıydı; yeni karısı da benim gibi Hasanla hiçbir ilişiği olmıyan bir kadın değil; onun çocuklarının annesi?.. Kolejli kuzine Hasanın ağzından bir mektup yaz- dim, dedim ki: “Sevgili karıcığım, .. günü Istanbuldan kalkan ekspresle seni bekli- yorum. Çocuklarımızı dâ beraber al.. Aliye de yar- dim; sana lâzım gelen işleri, kâğıtları, pasaportle- rı hazırlasın; ben sizi Pariste karşılarım... Onun şimdi başka vazi- Bir mektup ta yine Hasanın uğzından Aliye gön- derdim; kardeşini hazırlıyarak Parise göndermesini söyledim. Yazı belli olmasın, diye bunları daktiloda yazdım. Hasana bir şey belli etmedim; karısı ve çocukla- rı bir hafta sonra gelebilecekleri; bu zaman içinde onunla yine dostça, arkadaşça oturduk. Üzülmüyor değildim; yaptıklarını unutabildiğim zamanlar, onü ilk zamanlardaki kıymetiyle, inceliği, temizliğiyle görüyordum; amma, bu döntşler, pek kısa sürüyor- du... (Devamı var)